Bir çok kişinin merakla araştırdığı kan grubuna göre diyet hakkında merak ettiğiniz soruları yanıtlandırmaya çalıştık. Gerçekten doğru mu? İşe Yarıyor Mu?
Son zamanlarda trendler arasında yer alan diyetlerden biri de kan gruplarına göre diyettir. Dr. Peter d’Adoma tarafından keşfedilen ve ‘Eat Right For Your Blood Type’ kitabında bahsedilen kan gruplarına göre diyet; kan grubunuzun beslenmeniz ile doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır.
Anne ve babadan alınan genler ile anne ve babada olan gen mutasyonları çocuğun kan grubunun belirlenmesini sağlar. Yani anne ve babanın kan grubundan mutlaka biri çocukta da baskın olmaktadır. Kan gruplarının bazı genetik özellikler taşıdığı bilinmektedir. Kan gruplarını genel olarak dört gruba; her grubu da kendi içerisinde ikiye ayırmaktayız. Kan grupları 0, A, B ve AB sıralanmaktadır. Ayrıca her grup kendi içerisinde pozitif ve negatif olarak ayrılmakta; tüm bu ayrımın en ucundaki nokta ise kişinin kan grubu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kan gruplarının Dünya üzerindeki dağılımı asimetriktir. Çeşitli genetik özelliklerin olması ya da olmaması durumunda kan grubunda bölgesel değişimler görülebilmektedir. Genel olarak en yaygın kan grubunun 0 RH+; en az rastlanan kan grubunun ise AB RH- olduğunu söylemek mümkündür. Kan grubunun ne olduğu aynı zamanda kişinin hangi kan gruplarından kan alacağını ve hangi kan gruplarına kan verebileceğini belirlemektedir.
Kan gruplarının oluşum süreci oldukça ilginçtir. Tüm kan gruplarının 0 kan grubundan türediği bilinen bir gerçektir. Zaman içerisinde insan genlerinde çeşitli sebeplerle meydana gelen mutasyonlar diğer kan gruplarının 0 kan grubundan evrilmesini sağlamıştır. A grubu kana sahip olanların çiftçi, B grubuna sahip olanların göçebe ve AB grubuna sahip olanların modern toplum yapısını oluşturan insanlar olduğu da bilinmektedir. Yani evrimsel süreç dahilinde diğer kan gruplarından AB kan grubuna doğru bir kayma söz konusudur. Kişinin kan grubu ile yapılan genellemeler birçok istisna da oluşturmaktadır.
Kan gruplarının kişisel özellikler üzerinde etkili olup olmadığı bilinmemektedir. Bu yönde tahminler olsa da bilimsel dayanaklardan oldukça uzaktır. Ancak bazı kan gruplarının hormon hareketlerine, vitamin ve mineral varlığına izin verme; direnç gösterme düzeyi daha düşük ya da daha yüksektir. Bu açıdan değerlendirdiğimizde kan gruplarının kendisine uzak gibi görünen bazı özellikleri belirleme gibi bir özelliğinin olduğunu söyleyebiliriz.
Vücudun beslenme alışkanlıklarını belirlerken ve buna göre yaşarken dikkat edilecek hususların başında kan grubu gelmez. Çok daha önemli şeyler varken kan grubuna göre beslenmek oldukça abestir. Yapılması gereken şey bağırsak fonksiyonlarını, kan değerlerini, hormon dengesini, fazla veya az kiloları, psikolojik durumu dikkate alarak ciddi bir beslenme düzeninin oturtulmasıdır.
Bilimsel dayanaktan yoksun olsa da 0, A, B ve AB gruplarının tarihsel gelişim sürecinde bulundukları insandaki özelliklere göre düzenlenmiş diyet listeleri bulunmaktadır. A grubu olanlar çiftçi, B grubu olanlar göçebe, 0 grubu olanlar avcı – toplayıcı ve AB grubu olanlar modern yaşama sahip insanlar olarak bilinmektedir. Tarihsel olarak bu durum doğru olsa da bu genetik özelliklerin günümüzdeki beslenme alışkanlıklarını etkileme ya da onlardan etkilenme imkanı sıfıra yakındır.
Kan gruplarının ortaya çıkmasına sebep olan tarihsel kırılmalar bağırsak ve mide üzerinde de genetik olarak bazı etkilerin oluşmasına sebep olmuştur. Modern insan bu etkilerden her ne kadar uzak olsa da yine de bazı insanlar kan gruplarına göre beslenerek daha sağlıklı yaşayabileceğini düşünmektedir.
Kan gruplarının oluşmasına sebep olan bazı faktörler şunlardır:
Bu tarihsel olaylardan her biri doğrudan doğruya bir kan grubu ile ilintilidir. Bu ilintinin aynı zamanda beslenme alışkanlıkları ve beslenme alışkanlıklarına bağlı başarı üzerinde etkili olduğu söylenmektedir.
A grubu olanlar çiftçi yaşam tarzından gelenler olarak bilinmektedir. Doğal olarak tüketecekleri besinlerin tarım kaynaklı olması idealdir. a kan grubuna göre beslenme listesine sahip kişiler kısmen vejeteryan olarak beslenmesi gerektiği, Süt ve süt ürünlerini oldukça az miktarda tüketmesi gerektiği, et, hayvansal yağlar ve bazı tahılların tüketilmemesi gerektiği kurallar arasında yer almaktadır. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenme esas alınmalıdır.
B grubu ise göçebe grubu olmalarından dolayı hem et hem de süt ürünleri ile; karbonhidrat ve meyve ile beslenebilirler. Yani her türlü besini kararında tüketecek şekilde diyet listeleri oluşturulabilirler. Fakat diyette en dengeli ve yasakları az olan bölüm B grubu kana sahip olanlar için olduğu görülmektedir. Et, süt ve süt ürünleri, tahıl, pirinç, yulaf rahatlıkla tüketilebilir. Beyaz et önerilmemektedir.
0 Kan grubuna sahip olan kişiler ise daha çok protein ağırlıklı düşük karbonhidrat içeriği olan bir diyet tercih etmeli. Et, balık, hindi tüketiminde herhangi bir sakınca yoktur. Meyve ve sebzeler tüketilmelidir fakat narenciye meyveler tercih edilmemelidir. Süt ve süt ürünleri yok denecek kadar az tüketilmelidir.
AB kan grubuna sahip insanlara geldiğimizde ise burada da durumlar diğerlerinden pek farklı olmamakla birlikte belli başlı kurallar yer almaktadır. Sebze ve meyveler rahatlıkla tüketilirken, hindi eti dışında et kullanılmaması kuralı yer almaktadır. Süt ve süt ürünleri ise sınırlı miktarda kullanılabilir. Kuralları yer almaktadır.
Bilimsel kanıtlardan uzak olsa da kan gruplarının mide – bağırsak üzerinde etkili olduğu söylenmektedir. Bu durumdan hareketle de midenin ve bağırsağın kolayca sindirebileceği gıdalar tüketilmektedir.
Söz gelimi 0 grubu olan bir insanın avcılık – toplayıcılık üzerine kurgulanan besin tüketimi, günümüzdeki insanın da et ve meyve ağırlıklı beslenmesini gerektirecektir. Bunun dışındaki, yani henüz Dünya’da mevcut olmayan besinlerin tüketimi ise hassasiyet oluşturacaktır ki 0 grubu için bu tarımsal ürünler ile süt ürünleridir.
A grubu olanların mideleri tarımsal ürünleri sindirmek üzerine gelişmiştir. Oldukça hassastır. Bu sebepten ötürü et ürünlerinin tüketimi mide ve bağırsak üzerinde olumsuz etki oluşturarak hazımsızlık riski doğurmaktadır. Yani A grubuna sahip olanların et ve et ürünlerinden uzak durması gerekmektedir.
B grubunda olanlar ise göçebedir. Göçebe yaşam tarzında küçük baş hayvan tüketimi ve avcılık yaygındır. Aynı zamanda ufak çaplı tarımsal tüketim de söz konusudur. Günümüzde kan grubuna göre diyet yapmak isteyenlerin yapması gereken şey hem tarımsal ürünleri hem de hayvansal ürünleri dengeli bir biçimde tüketmektir. Tüketmemesi gereken besinler ise genelde beyaz et kaynaklıdır.
Aynı şekilde AB grubunda olanlar da modern insanı temsil etmektedir. Günümüzdeki ulaşım ve iletişim imkanları midemiz ve bağırsaklarımız üzerindeki hassasiyetleri gidermiştir. AB grubu olanların tüm besin türlerini (eğer özel hassasiyetleri yok ise) kararında tükettikleri diyet listeleri oluşturmaları mantıklı iken tüm besin türlerinin aşırı tüketimi sorun oluşturmaktadır.
Dr. Peter d’Adoma tarafından binlerce kişi üzerinde yapılan deneyler ile bir kitap halinde sunulan bu diyet programında, kişinin kan grubu ile uygun bir şekilde beslenmesinin sağlık ve diyet ile doğrudan bir ilişkisi olduğu belirtilmektedir.
Kitapta bulunan iddiaya göre kişinin kan grubu özelliklerine göre beslenmesi sayesinde daha sağlıklı ve daha zayıf olabileceği belirtilmektedir. Bilimsel olarak net bir şekilde kanıtlanmış bir faydaya sahip olmasa da bugün kan grubuna göre diyet birçok kişi tarafından uygulanmaktadır. Beslenme uzmanları bu diyet programını net olarak savunmasa da uygulayan kişilerde de bugüne kadar büyük bir rahatsızlık ile karşılaşılmamıştır.
Temel olarak kan grubuna göre diyet programları hazırlanırken, besin odaklı bir liste göz önünde bulunduruluyor. Ancak listede mineral veya vitamin önerileri yer almamak ile birlikte yüksek tansiyon ve kolesterol hastalıklarında ya da şeker hastalıklarında diyet listelerinin sorunlar ortaya çıkarabileceği düşünülüyor. Aslında diyet bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi fikri ile ortaya çıkarken, kilo vermek için diyetin uygulanması pek savunulmuyor. Yani kilo verme programlarında çok etkili bir diyet olarak görünmüyor. Uygulayan kişiler arasında ideal bir şekilde kilo arasında kilo verme oranı bulunduğu görülüyor.
Her ne kadar bilimsel olarak faydası kanıtlanamasa da kan grubuna göre diyet yapanların sayısı oldukça fazla. Beslenme uzmanları bu diyeti uygulayarak kilo verilebileceği kanaati taşımıyor. Ancak kan grubuna göre diyet yapanlar için bir rahatsızlık bir zarar söz konusu olup olmadığı da tam olarak bilinemiyor.
Uzmanlara göre bu diyetin çıkış noktası bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerektiği. Bu diyeti kilo vermek amacıyla yapmanın çok doğru olmadığı savunuluyor. Bu yüzden fazla kilolarından kurtulmak isteyenler için kan grubuna göre diyet programı doğru bir diyet olmayacaktır. Herhangi bir metabolik rahatsızlığı olan kişilerin ise oluşabilecek risklere karşı temkinli olması ve diyetisyen eşliğinde diyet yapması önerilmektedir.
Bazı doktorlar kan grubuna uygun bir şekilde beslenip, bununla beraber düzenli spor yaparak daha sağlıklı bir yaşam sürülebileceği iddiasında bulunuyorlar. Buna göre kişinin kan grubu, vücut farklı besin maddeleri ile beslenirken bu besinlerin seçiminde belirleyici faktör oluyor. Bu düşünceye göre her kan grubunun kendine özel beslenme programı, kan grubuna göre diyet programı bulunuyor. Bu programlar düzenli bir şekilde uygulandığı zaman birçok hastalık riskinin yok olduğu ve kilo kaybının mümkün olduğu savunuluyor. Bu diyet programlarını uygulayanların değişkenlik göstermekle birlikte ideal olarak ortalama arası bir kilo vermeleri mümkün olabiliyor.
0 kan grubuna sahip olanların bu diyete başladıkları zaman deniz mahsulleri, brokoli, ıspanak, zeytinyağı gibi besinleri alabilirken mısır ve süt alımını olabildiğince azaltmaları öneriliyor. A grubu kana sahip olanların ise, kan grubuna göre diyet programına başladıkları zaman deniz ürünleri, sebzeler, ananas, zeytinyağı gibi ürünleri tüketmeleri gerekirken buğday, mısır, süt gibi ürünlerden de uzak durmaları tavsiye ediliyor.
Diyet listelerinin belirlenmesinde kan grubundan önce dikkate alınması gereken pek çok husus bulunur. Sırf kan grubu gerektirdiği için laktoz ağırlıklı beslenen birisinin laktoza intoleransı var ise ciddi sorunlar ortaya çıkacaktır. Aynı şekilde safrası sorunlu olan birinin sürekli olarak et tüketmesi de sorun oluşturacaktır.
Yani kan gruplarına göre beslenmenin zararları, beslenme tarzı oluşturulurken yeteri kadar değişkenin hesaba katılmamasından kaynaklanmaktadır. Diyet listeleri oluşturulurken kan grubunu da dikkate alabilirsiniz ancak bunu kararında yapmanız gerekmektedir. Vücudunuzun diğer özelliklerini ve hassasiyetlerini; hastalıklarını, sendromlarını; kilonuzdan beklentilerinizi de dikkate almalısınız.
Sırf kan grubuna göre diyetlerle kısa vadede aşırı kilo almak ya da aşırı kilo vermek gibi olumsuz durumlar ortaya çıkabilir. Kilo alımına bağlı olarak da organ fonksiyonlarında yavaşlamalar ile diyabet gibi ciddi sorunlar gelişebilir.
Kahvaltı
Ara Öğün
Öğle
Ara Öğün
Akşam
Ara
Kahvaltı
Ara Öğün
Öğle
Ara Öğün
Akşam
Ara Öğün
Kahvaltı
Ara Öğün
Öğle
Ara Öğün
Akşam
Ara Öğün
Diyet listeleri örnek olarak hazırlanmıştır. Herkes için kullanımı uygun değildir.
Kan grubuna göre diyetleri genel olarak bu şekilde özetleyebiliriz. Görüldüğü üzere her grupta yasaklı yiyecekler ve enerji dengesizlikleri vardır. Diyet kişiye özeldir ve bir öğünde her besin grubundan alınması en sağlıklı olanıdır. Herhangi bir besin grubunu tamamen kesmek sağlıklı bir davranış değildir. A kan grubuna sahip birisi diyabet hastası iken hiç protein vermemek yahut 0 kan grubuna sahip birisi kolesterol ve karaciğer yağlanmasına sahipken bol bol kırmızı et yumurta tüket demek sağlıklı bir diyete aykırı olduğundan dolayı sağlıklı diyetler arasına alamayacağım popüler diyetlerden biri olarak kalacaktır. Bilimsel yöntemlerle kanıtlanmamış akla mantığa uymayan diyetlerden uzak durmanızı diyetisyeninizin WHO (Dünya Sağlık Örgütü) standartlarını baz alarak size özel hazırladığı diyete uymanızı önemle tavsiye ederim.
Uzm. Diyetisyen Tuğba Yaprak
O Kan Grubu Kişiler Hangi Gıdalardan Uzak Durmalıdır?
Diyet yaparken kendinize kapsamlı bir yiyecek listesi vermeyi reddetmeniz gerekecektir. Örneğin çoğu fasulye ve tahıldan kesinlikle kaçınılmalıdır. Tahıl, insülin metabolizmasına müdahale eden lektinler içerirken, fasulye kas dokusunu daha az asidik hale getirir ve hatta diğer besinlerin metabolizmasını engelleyebilir. Bunu söyledikten sonra, azuki ve pinto fasulyesinin yanı sıra arpa, pirinç ve karabuğday gibi bazı istisnalara izin verilir.
Sebzeler ve meyveler çoğu diyetin önemli bir bölümünü oluştursa da bazıları kan grubu O olan insanlar için uygun değildir. Kaçınılması gerekenler arasında patlıcan, patates, mısır, avokado, çilek ve böğürtlen sayılabilir.
İçlerinde bulunan kimyasal solanin nedeniyle artrite olumsuz katkıda bulundukları için patlıcan ve patateslere izin verilmez. İnsülin regülasyonunu etkilediği için mısırdan da kaçınmalısınız.
Portakal, çilek veya böğürtlen yemeyin çünkü bunlar oldukça asidik oldukları için mide zarının iltihaplanmasına neden olabilir.
Kan grubu 0 insanlar patates yiyebilir mi?
Pek sayılmaz.
Bağırsağın besinleri düzgün şekilde emmesini önleyen lektin içerdikleri için patates yemek tavsiye edilmez. Patates yemek, sindirimi zor olduğundan metabolizma sürecini de yavaşlatır.
Kan grubu 0 yemek listesi Yumurta Kan grubu 0 insanlar yumurta yiyebilir mi?
Evet, ancak küçük miktarlarda.
Genel olarak kan grubu 0, süt ürünlerinde de bulunabilen glutene duyarlıdır. Ancak yumurtaların içinde çok düşük seviyede glüten bulunur. Yani, bunlara sadece mümkün olduğunca küçük bir miktarda izin verilir.
Kan Grubu 0 Yemek Listesi
Diyet yapmaya hazırsanız, aşağıdaki kan grubu O diyet yemek listemizi kullanın.
Dr. Peter d’Adamo tarafından keşfedilen ve kişinin sahip olduğu kan grubuna göre belli bir beslenme planı doğrultusunda zayıflamasını amaçlayan diyet programları, kan tahliline göre kişiye özel zayıflama yöntemleri sunmaktadır.
yılında Amerikalı tıp uzmanı Dr. Peter d’Adamo tarafından derlenen “Eat Right For Your Blood Type” kitabı ile kan tahliline göre kişiye özel zayıflama yöntemleri, ilgili araştırmaların devam ettiği yeni bir yaklaşımdır. Dr. Peter d’Adamo tarafından araştırılan ve kaleme alınan kan tahliline göre kişiye özel zayıflama yöntemleri, kan grubumuzu baz alarak beslenmemiz gerektiği temel yaklaşımından hareket etmektedir. Bu yaklaşıma göre, kan grubumuzu baz alarak oluşturacağımız bir beslenme programı ile, kilo vermemiz ve kilomuzu kontrol etmemiz mümkün hale gelmekte, hastalıklara yakalanma riskimiz azalmakta ve daha sağlıklı bir vücut dengesine sahip olmamız mümkün hale gelmektedir.
Her bir vücut yapısı, yaşına, sahip olduğu metabolizmaya, cinsiyet farklılıklarına göre değişkenlik gösteren beslenme şekillerinin meydana gelmesine sebep olmuştur. Böylesine farklı etkiler oluşturan unsurlar doğrultusunda, insanların kilo almasına sebep olan unsurların değişkenlik göstermesi gibi kilo verme nedenleri de değişkenlik göstermektedir.
Vücut ağırlığı ya da bilindik adıyla kilo, doğrudan beslenme ile alakalıdır. Yani vücut ağırlığının dengeli bir kiloda tutulabilmesi için beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Kan tahliline göre kişiye özel hazırlanan diyet listeleri tam olarak bu çıkış noktasından hareket etmekte ve beslenme alışkanlıklarının kişinin sahip olduğu kan grubuna göre belirlenmesi gerektiğine odaklanmaktadır.
Kan tahliline göre belirlenen beslenme programları, kişilerin aç kalmadan, kendi kan gruplarının oluşturduğu vücut dengesi doğrultusunda beslenmelerini ve normal beslenmelerine devam ederken zayıflayabileceklerini öngörmektedir. Kan tahlili ile belirlenen, kan grubuna özel olarak oluşturulan beslenme programları, sağlıklı beslenerek zayıflamanın mümkün olduğu temelinden hareket etmektedir.
Öncelikli olarak kişiye yapılan kan tahlili ile, sahip olduğu kan grubu tespit edilmekte ve ardından kişiye uygun ve özel nitelikte beslenme programı hazırlanarak, kişilerin bu diyete göre hareket etmeleri istenmektedir. Bu doğrultuda kan gruplarının tüketmesi ve tüketmemesi gereken besinleri ayrıntılı şekilde ele almak faydalı olacaktır.
E-bülten
E-Bülten’ e kayıt olarak en yeni haberler, duyurular ve güncellemelerden ilk siz haberdar olabilirsiniz
Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitede yer alan bilgilerin hiç biri tedavi amaçlı olarak hazırlanmamıştır. Sitede anlatılan hiç bir tedavi şeklini kesinlikle doktor kontrolünde deneyiniz. Aksi takdirde doğacak herhangi bir problemden hiç bir şekilde site yönetimi ve monash.pw sorumlu değildir. Bunun haricinde ise izin almaksızın sitede yer alan hiç bir materyal paylaşılamaz! Paylaşanlar ve dağıtanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır!..
Copyright © Dr. Salih Eken
Bir varmış bir yokmuş ile başlayan masalları hepimiz çocukluğumuzda dinlemişizdir. Dinlediğimiz masallardaki olayların gerçek dışı olduğunu biliriz fakat içten içe hep o masallarda yaşamayı dileriz. Dünya üzerinde de beslenme ve diyet sistemleri üzerine birçok kurgu sistem karşımıza çıkıyor. Farklılık arayışında olmak ise bizi sorgulamadan bu sistemleri ‘YA TUTARSA?’ düşüncesiyle denemeye itiyor. Ne yazık ki popülaritesi olan şeyler bize hep güvenilir geliyor. Fakat unuttuğumuz şey, geçmişten farklı olarak günümüz koşullarında teknoloji çok ilerledi ve popüler olmak için tek bir tuşa basmak yeterli olabiliyor. Bu da yöntemlerin güvenilirliğine gölge düşürüyor ve bilinçli davranabilmek için bizi bilimsel verileri incelemeye daha fazla yöneltiyor. Bu kapsamda son yıllarda popüler hale gelen ‘Kan Gruplarına Göre Beslenme’ etkinliğini araştırmak istedik. Keyifli aydınlanmalar diliyoruz.
Bir rivayete göre ilk insanlık döneminde herkes yalnızca 0 kan grubuna sahipti. Yerleşik hayata geçiş ve tarımın hayatımıza girmesiyle birlikte A grubu, et yemeye devam eden fakat soğuk iklimlere göç eden insanlarda B grubu, A ve B grubuna sahip insanların bir arada yaşamasıyla birlikte is AB grubu ortaya çıkmıştır. Fakat bu bilginin kesinliği kanıtlanmış değildir.
Kan grupları üzerine beslenme fikri ilk olarak ’li yıllarda James D’Adamo tarafından ortaya atılmıştır. D’adamo, belli hastaları üzerinde yapmış olduğu çalışmalarında aynı ilaç ve aynı diyeti verdiği hastalarının bir kısmının hızla iyileştiklerini, bir kısmının ise kötüleştiğini görüyor. Bunun üzerine hastaların yedikleri gıdaları incelemeye başlıyor. Bakıyor ki bazı gıdalar kan grubunda ağdalaşmalara neden oluyor. Bu gıdalarda özellikle proteinlerde bulunan ve lektin denilen bir yağ çeşidi yer alıyor ve bu kan grubumuza göre sağlığımızı olumlu veya olumsuz yönde etkiliyor. James bu söyleminden sonra beslenme çeşitliliğinin kan grupları üzerinde etkisi olduğunu düşünerek kan gruplarına göre beslenmenin genel sağlık hali ve uzun yaşamak için önemli olabileceğini ifade etmiş ve her kan grubu için serbest, yasak ve sınırlı tüketilmesi gereken besinleri listelemiştir. Öncelikle bunlara kısaca değinelim.
Berkay Türkkan Fitness mobil uygulamasıyla antrenman ve beslenme adına ihtiyaç duyacağınız her şey cebinizde!
iPhone için App Store'dan ücretsiz indir!
Google Play'den ücretsiz indir!
0 grubu: Kan grubu 0 olanların dana eti, kuzu eti gibi kırmızı et ürünlerini tüketmesinin uygun olacağı belirtilmektedir. 0 kan grubuna sahip kişilerin sindirim sistemleri kırmızı et tüketimine uygundur. Bunun dışında deniz ürünleri yemekleri, zeytinyağı ve keten tohumu gibi yağlardan destek almaları da önerilmektedir. Ayrıca lahanagiller başta olmak üzere koyu yeşil renkli sebzeler; incir, kiraz, üzüm ve karpuz gibi daha çok yaz aylarında çıkan meyveler yemeleri de tavsiye ediliyor. 0 kan grubuna sahip kişilerin protein bakımından zengin, karbonhidrat bakımındansa fakir olan yiyecekler yemeleri gerektiği düşünülüyor. Bu nedenle salam, sosis, hazır turşu, dondurma, gazlı içecekler ve rafine edilmiş yağlar gibi işlenmiş gıdalardan uzak durmaları gerektiği, başta buğday ve mısır olmak üzere tahıl ürünlerini ve süt ürünlerini de az miktarda tüketmeleri gerektiği düşünülmektedir.
A grubu: A kan grubuna sahip kişilerin ağırlık vermesi gereken besin grubuysa sebze ve meyvelerden oluşmaktadır. Bu kan grubuna sahip olanların daha zayıf bir bağışıklık sistemi olduğu için börülce, enginar, karalahana, havuç, pazı, diğer yeşil yapraklı sebzeler; greyfurt, erik, zencefil, kayısı, kiraz, mandalina, portakal ve muz gibi vitamin ve mineral bakımından zengin meyveler tüketmelidirler. Bunlara ek olarak, mantar, mercimek, çavdar, sarımsak, soğan ve pekmez de tüketilmesi gereken besinler arasında yerini almaktadır. A kan grubuna sahip olanların yememesi ya da olabildiğince az yemesi gerektiği düşünülen besinler; beyaz et dışındaki diğer tüm et ürünleri, patates, domates, biber, patlıcan gibi sebzeler, kavrulmuş kuru yemişler ve tereyağı, dondurma gibi süt ürünleri olduğu söylenmektedir.
B grubu: B kan grubuna sahip olanların süt ve süt ürünlerini tüketebilecekleri, kırmızı et ve türevlerini yiyebilecekleri söylenmektedir. Zeytinyağı, yumurta ve ceviz de bu kan grubuna sahip olanların en çok tüketmesi gerekenler arasında yer almaktadır. Bunlar dışında bolca sebze meyve yemeleri de beklenen B kan grubundan insanların özellikle patlıcan, patates, havuç, maydanoz gibi sebzeleri; karpuz, erik, muz gibi meyveleri ve yeşil çayı da beslenme düzenlerine çokça dahil etmeleri gerekmektedir. Tavuk ve deniz ürünleri, mercimek, nohut gibi baklagiller, domates, domates salçası, mısır ve kavrulmuş kuru yemişler B kan grubuna sahip bireylerin tüketmemesi gerektiği söylenen besin gruplarıdır.
AB grubu: Gizemli kan grubu olarak adlandırılmaktadır. Diğer kan gruplarının bileşkesi olarak ortaya çıkmasıyla birçok özelliği üzerinde taşır, belirgin bir sınıflandırması yoktur. AB kan grubuna sahip kişilerin en çok tüketmesi gerekenler arasında levrek gibi balıklar başı çekmektedir. Ancak deniz ürünlerinin hepsi önerilmemektedir. Bunun dışında taze yumurta, peynir başta olmak üzere çok işlemden geçirilmemiş süt ve süt ürünleri, ceviz yağı ve zeytinyağı gibi yağlar, lahanagiller ailesine ait sebzeler, yeşil yapraklı sebzeler, mercimek, sarımsak, soğan, yulaf ve karabuğday gibi yiyecekler tüketmeleri önerilmektedir. Kırmızı et, tavuk eti, börülce, biber, avokado, nar, muz, katı yağlar, domates salçası, kuru fasulye, kahve ve siyah gibi besinleri AB grubunun tüketmesi önerilmektedir.
Yukarıda belirttiğim besin grupları üzerine birçok çalışma yapılmış fakat doğruluğu ispat edilememiştir. Bu bilgilerin doğru olduğunu varsayıp kısa bir beyin fırtınası yapalım. Listede A grubu kişilerin greyfurt tüketmesi gerektiği ve greyfurt tüketerek sağlıklı olabileceği bilgisi yer alıyor. Fakat tansiyon hastalığı olan ve buna yönelik ilaç kullanan bireylerde greyfurt kesinlikle tüketilmemesi gereken bir besin grubu çünkü ilaç ve besin etkileşime giriyor ve kişiyi zehirliyor. Aynı şekilde 0 grubuna sahip ve kolesterolü olan kişide yoğun et tüketimi kolesterolün daha fazla yükselmesine neden olarak kalp-damar hastalıkları riskini arttırabilir. Bu şekilde düşünüldüğünde bu sistem kişinin mevcut hastalıklarını yok sayıyor.
Aşağıdaki tablo kan gruplarına yönelik beslenme üzerine yapılan bir çalışmaya ait. A grafiği kişilere kan gruplarına göre verilen besin grubu yoğunluklarını gösteriyor. B grafiği ise bu beslenme düzeninin diyet puanlarını yansıtmaktadır. Bu çalışma verilerine göre besin gruplarının farklı yoğunluktaki tüketimi anlamlı bir fark ortaya koymamıştır.
Şekil 1. 'Kan Tipi' diyet (A). Her 'Kan Tipi' diyet için diyet puanı dağılımı(B)
KAN GRUPLARI HAYATIMIZDA NEYİ ETKİLİYOR?
yılında yapılan bir çalışmada kan gruplarının hastalık riskleri üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Buna göre eğer 0 kan grubuna sahipseniz kardiyovasküler hastalıklar yaşama riskiniz, B grubu iseniz de Tip-2 diyabet yaşama riskiniz daha düşüktür. Fakat A grubu iseniz kardiyovasküler hastalıklara yakalanmaya yatkın bir yapınız var demektir.
Egzersiz ve kan grupları arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışmada ise A grubu kişiler için yoga ve tai-chi gibi kuvvetli aerobik egzersizler fayda sağlarken, 0 grubu için ünde 1 saate yakın olan koşu veya bisiklete binme gibi egzersizlerin genel sağlık durumu açısından daha verimli olduğu görülmüştür.
Obezite ve kan grupları arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışmada bu iki parametre arasında bir ilişki bulunamamıştır. Yani kiloya meyilli olmamızdan kan grubumuzu sorumlu tutamayız.
Farklı etnik kökenler üzerine yapılan farklı çalışmalarda bazı kan gruplarının bazı bölgelerde daha yoğunluklu olarak karşımıza çıktığı görülürken bu durumun tüketilen besin grupları ile ilişkili olduğu kanıtlanamamıştır.
ÖZETLE
Kan gruplarına göre beslenme günümüzde popülerliği artmış ve sıkça uygulanan bir metot olmasına rağmen kabul görmüş bilimsel bir dayanağı bulunmamaktadır. Bu kadar antiteze maruz kalmış bir beslenme planının bu kadar tercih edilmesine yönelik; ‘Bir deli kuyuya taş atmış, 40 akıllı çıkaramamış.’ yorumunu yapmak pek de yersiz olmayacaktır. Üzerine yapılmış yüzlerce çalışma olmasına rağmen doğruluğu kanıtlanamamış bir sistem yerine bilimsel olarak kabul görmüş sistemleri kullanmak daha faydalı olacaktır. Bir beslenme programı planlanırken kişinin yaş, boy, kilo, sağlık problemleri, genetik yatkınlık, kronik hastalık bilgisi, metabolizma hızı, gün içindeki fiziksel aktivite yoğunluğu göz önünde bulundurularak besin grupları tercih edilmelidir.
Yazıyı hazırlarken sizleri sıkmamak adına analiz sonuçlarını en özet haliyle paylaşmayı tercih ettik. Daha fazla ikna olmak isterseniz monash.pw sitesinde yer alan videoyu izlemenizi tavsiye ederim.
Diyetisyen & Fizyoterapist Fatmanur Güler
Kaynakça