1 cm açıklıkla suni sancı / Normal (Vajinal) Doğum | Avantajları, Doğum kaç saat sürer?

1 Cm Açıklıkla Suni Sancı

1 cm açıklıkla suni sancı

Suni sancı nedir ve ne işe yarar? Sancı ve açılma olmadan suni sancı verilir mi?

Suni sancı nedir ve ne işe yarar? Sancı ve açılma olmadan suni sancı verilir mi?

Doğum zamanı yaklaşmış olmasına rağmen bebeğin doğmaya niyeti yoksa, hastanede verilebilecek suni sancı yöntemi ile doğum eylemi hızlandırılabilir. Peki adını sıkça duyduğumuz suni sancı nedisuni sancı ne zaman verilir? Açılma ve sancı olmadan suni sancı verilir mi? Suni sancının doğuma etkisi

Doğum terimleri arasında uzmanların sıklıkla kullandığı bir kelime olan suni sancı, anne karnındaki bebeğin doğum vakti gelmiş olmasına rağmen bir türlü doğmaması durumunda ya da başlamış olan doğum sürecini hızlandırmak için anne adaylarına verilen bir tür ilaç olarak ifade edilebilir. Bir diğer adı ile 'Doğum indüksiyonu' olarak tanımlanan suni sancı, en özet haliyle oksitosin hormonunun serum aracılığıyla hamile kadına verilmesidir. Verilen bu hormon sayesinde rahimde kasılmalar meydana gelerek doğumu kolaylaştırır.

Oksitosinin anne adayına aşılanmasının bir diğer nedeni ise doğumdan sonra görülebilecek kan kaybının önüne geçmektir. Normal doğum sırasında sorunsuz bir ilerleyiş için rahim ağzının kolaylıkla açılması önemli etkenlerdendir. Rahim ağzındaki incelme yani Enfesmanda serviks çok iyi bir şekilde yumuşamalı ve gerektiği kadar açılım sağlamalıdır.

Burada açılmadan kastedilen şey normal doğum yapacak anne adaylarında cm hesabı ile gerçekleşmektedir. Serviks yerinin cm açılması gerekir. Doğum öncesinde verilecek olan suni sancı ise serviksin hızını yükseltir. Böylelikle bebek daha rahat ve kolay dünyaya gelmiş olur.

Normal doğum sancısı nasıl anlaşılır? Yalancı sancı ile gerçek sancı arasındaki farklar

Normal doğum sancısı nasıl anlaşılır? Yalancı sancı ile gerçek sancı arasındaki farklar

İLİŞKİLİ HABERNormal doğum sancısı nasıl anlaşılır? Yalancı sancı ile gerçek sancı arasındaki farklar

SUNİ SANCI (DOĞUM İNDÜKSİYONU) NEDİR? SUNİ SANCI NE ZAMAN VERİLİR?

Suni sancı ile doğum nasıl olur? Suni sancı

Suni sancı ile doğum nasıl olur? Suni sancı

Genelde hamileliğin haftasından sonra sancılarının görülmemiş olması, bebeğin artık doğma zamanının gelme durumundan dolayı pek istenen bir şey değildir. Ancak gün aşımı bebeklerin dışkılarını anne karnında yapmaları ve bunu ağız ve solunum yollarına almaları bazı tehlikeli sonuçları beraberinde getirebilir.

Hamilelikte erken su gelmesi, gebelik zehirlenmesi ve enfeksiyon riskine karşılık herhangi bir açılma olmaması durumunda suni sancı sıklıkla uygulanmaktadır.

Doğuma girmeden önce hangi sureler okunmalı? Kolay doğum için okunacak en etkili dualarİLİŞKİLİ HABERDoğuma girmeden önce hangi sureler okunmalı? Kolay doğum için okunacak en etkili dualar

SUNİ SANCI NASIL VERİLİR? AÇILMA OLMADAN SUNİ SANCI VERİLİR Mİ?

Suni sancı ne zaman verilir? Suni sancı ile doğum

Suni sancı ne zaman verilir? Suni sancı ile doğum

Serum ya da vajinal yolla iki şekilde verilebilen suni sancı uygulamasında işlemin ne kadar süreceğini belirleyen iki ana unsur vardır. Bunlardan ilki; rahim ağzında açılma olup olmadığı diğeri de rahmin buna tepki verip vermemesi. Bu nedenle anne adaylarına verilen suni sancının süresi herkeste eşit değildir.

Açılması olmayan bir hamile kadının doğum eylemini başarıyla sonlandırması için 24 saat süresi geçer iken, rahim ağzı açıklığı olup da suni sancı verilen anne adayında doğum saat kadar kısa bir zamanda gerçekleşebilir.

HİÇ AÇILMA YOKKEN SUNİ SANCI VERME

Rahim ağzında açılma görülmeyen hamilelere suni sancı vajinal yoldan verilir. Oksitosin ilacının vajinadan verilmesinin en önemli sebebi; rahim ağzında yumuşaklık sağlama ve rahimde sancı oluşturmaya çalışmaktır. Ağrılar düzenli bir şekle girdikten sonra suni sancı ilacı çıkartılır ve doğal sancılar ile rahmin açılması beklenir.

Suni sancı açılma yapar mı? Açılma ve sancı olmadan suni sancı ile doğum

Suni sancı açılma yapar mı? Açılma ve sancı olmadan suni sancı ile doğum

Hamilelikte suyun gelmesi nasıl anlaşılır? Doğum ne zaman başlar?İLİŞKİLİ HABERHamilelikte suyun gelmesi nasıl anlaşılır? Doğum ne zaman başlar?

SUNİ SANCI NE ZAMAN VERİLİR? SUNİ SANCININ VERİLDİĞİ DURUMLAR

Suni sancı sezaryende verilir mi? Suni sancı ile doğum

Suni sancı sezaryende verilir mi? Suni sancı ile doğum

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarına göre hamilelere suni sancının verilmesinin uygun olduğu durumlar şu şekildedir:

- Bebeğin doğum vaktini doldurması,

- Bebeğin gelişiminde sıkıntılar,

- Rahimde görülen enfeksiyonel rahatsızlıklar,

- Tansiyon hastası hamilelikte,

- Doğumun gerçekleşmesi için gerekli olan suyun erken zaman da gelmiş olması,

- Bebeğin anne karnında ölmesi,

- Kan uyuşmazlığının yaşanması,

- Annede bazı genetik hastalıkların olması gibi faktörlerde suni sancı (doğum indüksiyonu) kullanılır.

SEZARYEN DOĞUMDA SUNİ SANCI VERİLİR Mİ? 

Doğum yöntemi olarak normal doğum değilde sezaryen tercih edilecekse suni sancının verilmesinin herhangi bir olumlu etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenden dolayı suni sancı sezaryen doğumda verilmez.

Normal doğum yapacak hamileye suni sancı verildikten sonra gelişen komplikasyon sonucu son anda sezaryen kararı alınmışsa alınan suni sancının olumsuz bir etkisi ya da zorluğu da bulunmaz.

Suni sancı nedir? Suni sancı ile doğum ne kadar sürer?

Suni sancı nedir? Suni sancı ile doğum ne kadar sürer?

Dil mantarı nedir? Dil mantarı belirtileri nelerdir? Dil mantarına doğal çözüm

İLİŞKİLİ HABER

Dil mantarı nedir? Dil mantarı belirtileri nelerdir? Dil mantarına doğal çözümVücudu toksinlerden arındıran mucize! İğdenin faydaları nelerdir? İğde nasıl tüketilir?

İLİŞKİLİ HABER

Vücudu toksinlerden arındıran mucize! İğdenin faydaları nelerdir? İğde nasıl tüketilir?

Normal doğum (doğal doğum)

Normal doğum (doğal doğum)

Normal doğum veya vajinal doğum, kendiliğinden başlayan doğum ağrıları (rahim kasılmaları) ile, herhangi bir müdahale olmadan bebeğin annenin kalça kemikleri arasındaki açıklıktan ilerleyerek vajinadan dışarı atılmasıdır. Normal doğum diyebilmek için doğumun vajinal yolla gerçekleşmesi yeterlidir; doğum sırasında ilaçlar (suni sancı veya sancıyı azaltan ilaçlar), epidural anestezi, yardımla doğum teknikleri (vakum veya forseps) veya vajinal kesiler (epizyotomi) kullanılabilir.

Doğal doğum ise, tamamen doğa kanunlarının belirlediği şekilde, herhangi bir ilaç veya teknolojik yardım almadan doğum gerçekleşmesidir. Doğal doğumda ilaçlar, doğuma yardımcı cihazlar, doğumu hızlandıracak veya yavaşlatacak müdahaleler veya herhangi bir kesi veya enjeksiyon uygulanmaz.

Normal doğum mu? Doğal doğum mu?

Doğal doğum, kadınların vücutlarının ritmik çalışmasını sağlayarak daha kısa bir doğum süreci sağlar. Her ne kadar bebekler için doğum sırasında uygulanan ilaçlar düşük riskli olsa da, suni sancının sezaryen oranlarını artırabileceği bilinmektedir. Ayrıca doğum ağrılarının hafifletilmesi amacıyla yapılan epidural anestezi ıkınma hissini ortadan kaldırdığı için, annenin doğumun son aşamasında bebeğini itmesine de engel olur. Epidural anestezide kullanan bazı ilaçlar bebeklerde biraz daha fazla uyuşukluk oluşturabilir. Bununla birlikte unutulmamalıdır ki, tüm bu ifadeler doğumun ideal bir şekilde, herhangi bir sorun olmadan ilerlediği durumlar için geçerlidir. Doğum ağrıları sırasında bebeğin doğum yolunda ilerlemediği, zor ilerlediği, sıkıntıya girdiği durumlarda kullanılan bazı ilaçlar doğumu kolaylaştırabilir veya anneyi ve bebeği rahatlatabilir.

Normal veya doğal doğum kim için uygun?

Her kadın normal veya doğal doğum yapabilir. Bunun için normal doğum yapmayı istemek, onun için hazırlanmak ve vaz geçmemek şarttır. Bununla birlikte normal doğuma engel olabilecek tıbbi durumların olduğu da unutulmamalıdır. Bu durumlara örnek olarak plasentanın (bebeğin eşi) doğum kanalını kapatması, plasentanın bebek doğmadan rahim duvarından ayrılarak kanamanın başlaması, bebeğin transvers (yan) duruş pozisyonunda olması, vajinada bebeğe zarar verebilecek enfeksiyon varlığı vb. sayılabilir.

Eğer doktorunuz herhangi bir nedenle normal veya doğal doğumun bebeğin ve annenin hayatı açısından risk oluşturabileceğini düşünüyorsa emniyetli tarafta kalmak adına sezaryen yapılabilir.

Doğum ağrısı neden olur?

Doğum ağrısı, bir kadının vücudunun doğum yapmaya hazırlanma şeklidir. Rahim kaslarının kasılmasıyla bebek rahim içinden doğum yoluna doğru itilir. Kasılmalar ağrılı olabilir ve karnınızın sertleşmesine neden olur. Doğum sırasında rahim ağzı yumuşar, incelir ve açılır veya &#;genişler&#;. Doğum yapmaya yaklaştıkça bebeğiniz rahimden vajinaya doğru hareket edecektir. Bu olduğunda, bağırsak hareketiniz olacakmış gibi (büyük tuvaletiniz varmış gibi) hissedebilirsiniz.

Doğum ne zaman başlar?

Doğum genellikle 37 ila gebelik haftası arasında kendi kendine başlar. Bazı durumlarda, doktorlar doğum ağrılarını başlatmaya (suni sancı) karar verirler. Bu genellikle size rahim ağzını yumuşatmak ve kasılmaları başlatmak için ilaç vermeyi içerir. Rahim ağzını yumuşatmak için doktorunuz vajinanıza ve rahim ağzına hap veya jel koyabilir. Kasılmaları başlatmak için bazen damarınızdan ilaç verilir.

Doktorlar, ancak tıbbi bir neden varsa 39 haftadan önce doğumu başlatır. Genellikle bu, doğum yapmayı beklemenin siz veya bebeğiniz için tehlikeli olabileceği bir durum anlamına gelir.

Doğum sırasında ne olur?

Doğum sırasında doktorunuz veya ebeniz bebeğinizi doğurmanıza yardımcı olacaktır. Normal doğum sırasında, rahim ağzı tamamen açıldığında, bebeğinizi dışarı itmek için tüm gücünüzle ıkınmalı ve doktorunuzun uyarılarını dinlemelisiniz. Doktorunuz veya ebeniz size ne zaman ıkınmaya başlayacağınızı söyleyecektir.

Doğum ağrıları varken, sizi rahat hissettiren pozisyonu alabilirsiniz. Örneğin, yan tarafınıza yatabilir, oturabilir, diz çökebilir veya çömelebilirsiniz. Bir bebeği dışarı itmek dakikalardan saatlere kadar sürebilir. Eğer ilk doğum olacaksa genellikle daha uzun sürer. Bu süreçte doğumu kolaylaştıracak ip uçları aşağıda sıralanmıştır:

  • Ağrı veya ıkınma hissi gelince vücudunuzu ve uyluklarınızı gevşetin ve tüm gücünüz ile bebeğinizi itin.
  • Dizlerinizi karnınıza yaklaştırın (ellerinizle dizlerden de tutabilirsiniz) ve çenenizi göğsünüze doğru uzatın.
  • Odaklanın ve tüm gücünüzü verin (birçok anne doğumun bu aşamasında beceremeyeceğini ve gücünün tükendiğini düşünür ama öyle değildir).
  • Bacaklarınızı geniş bir şekilde açmanız kalça eklemini gevşetir ve bebeğin daha rahat çıkmasına yardım eder. Bu nedenle gerekiyorsa pozisyonunuzu değiştirin.
  • Kasılmalar sırasında bir veya iki kez derin nefes alarak kuvvetli ıkının. Derin nefes almak hem oksijen ihtiyacınız karşılar hem de kuvvetinizi toplamanıza yardım eder.
  • Kasılmalar arasında dinlenin.
  • Belirtildiği zaman ıkınmayı bırakın. Ikınmamanız söylendikten sonra itmeye devam ederseniz vajinanızda yırtıklar oluşabilir.

Çoğu anne, bebeği sorunsuz bir şekilde dışarı çıkarabilir. Ancak bazen doktor veya ebe, bebeğin başına yerleştirilebilen bir cihazı çekerek bebeğin dışarı çıkmasına yardımcı olur.

Doğum çok ağrılı mıdır?

Evet, doğum ağrıları genellikle acıtır. Ağrı hem rahim kasılmalarına hem de daha sonra bebeğinizi dışarı iterken vajinanızın esnemesine bağlıdır. Ancak ağrı miktarı her kadın için farklıdır. Kadınlar ağrılarını farklı şekillerde yönetmeyi seçerler. Bazı kadınlar ağrılarını azaltmak için nefes egzersizleri yaparlar. Herkes için işe yarayan tek bir yol yoktur. Unutmayın, doğum acıtıyor ama kadınlar güçlüdür ve siz sandığınızdan daha güçlüsünüz.

Birçok kadın bebeğini ittiğinde rahatlama hissi yaşar ve bebeğinizin doğumuyla bu rahatlama hissi en yüksek noktaya ulaşır. Bu noktada aynı zamanda bir duygusal boşalma ve mutluluk hâkim olur. Zor bir görevin başarıyla tamamlanmasının ve dünyaya bir bebek getirmenin tarifsiz mutluluğu…

Doğum ağrısı neye benzer?

Bazı kadınlar bu duyguyu yoğun adet dönemi ağrılarına benzetirken, diğerleri rahimde veya karnınızın üzerinde bir sıkışma, şiddetli bir baskı veya çarpma hissi olarak ifade eder. Bazı kadınlar ise bu duyguyu vücudunuzda herhangi bir kasta oluşan çok yoğun kas krampları gibi tanımlarken, diğer insanlar kasılmaları olarak burkulma hissine benzetmektedir.

Doğum sancıları sırasında yürümek faydalı mıdır?

Doğum için rahim ağzının genişlemesi önemlidir, ancak bebeğin başının kalça kemikleri arasındaki boşluğa yerleşmesi ve ilerlemesi de aynı derecede önemlidir. Bu nedenle ağrılar sırasında yürümek faydalı olabilir. Kasılmalar sıklaşınca ve etrafta dolaşmak için daha az zamanınız olduğunda, ayakta kalçalarınızı hareket ettirmek veya yanlara doğru sallanmak da doğumu kolaylaştırabilir.

Doğum ne kadar sürer?

Doğuma ait ilk belirtilerin ortaya çıkmasından (örn. ağrıların başlaması) doğumla ilgili tüm işlemlerin tamamlanmasına kadar geçen ortalama süre bebeğin pozisyonu ve büyüklüğüne, rahmin kasılma kuvvetine, bebeği itme yeteneğinize ve kaçıncı doğumunuz olduğuna göre değişir. İlk kez anne olacak kadınlar için ağrı süresi saat iken, rahim ağzı tam açıldıktan bebeğin doğumuna kadar geçen süre ise saattir. Ancak bu süreler normal ilerleyen bir doğum için geçerlidir ve her kadın için farklı olabilir. Daha önce doğum yapan kadınlarda ise hem doğum ağrıları hem de doğum süresi daha kısadır.

Ya bebeğim doğru pozisyonda değilse?

Doğumdan önce bebekler rahimde farklı pozisyonlarda yatarlar. Hamileliğin sonunda çoğu bebek başı rahim ağzına ve vajinaya yakın olacak şekilde bulunur. Ancak bazı bebekler bacakları, kalçaları veya omuzları vajinaya daha yakın şekilde uzanır. Bir bebeğin bacakları veya kalçaları vajinaya daha yakınsa buna &#;makat geliş&#; adı verilir. Makat geliş durumunda anne normal doğum yapabilir ancak bunun belirli şartları vardır. Eğer bebeğiniz çok iri veya çok küçük ise veya bebeğin başının pozisyonu uygun değilse doktorunuz sezaryen ile doğum yapmanızın daha uygun olacağını söyleyebilir.

Bazen bebekler rahim içinde yatay pozisyonda yatabilir. Bu pozisyona “transvers geliş” adı verilir. Bu genellikle kalça kemikleriniz arasındaki boşluğun bebeğin geçebileceği kadar açık olmadığı durumlarda ortaya çıkar. Doğum ağrıları başladıktan sonra bebeğiniz hala yatay durumda ise sezaryen dışında doğum yapma ihtimali yoktur.

Doğum yaptıktan sonra ne olur?

Bebeğiniz doğduktan sonra, doktor veya ebe göbek kordonunu özel bir alet ile kapatır ve keser. Sonra bebeği size veya hemen kontrol edilmesi gerekiyorsa bir çocuk doktoruna verecektir. Siz ve bebeğiniz sağlıklıysanız, doktor veya ebe kordonu bağlamadan önce yaklaşık bir dakika bekleyebilir. Bu, bebeğin plasentadaki kanın bir kısmını almasını sağlar. (plasenta, bebeğe besin ve oksijen getiren ve atıkları uzaklaştıran rahim içindeki organdır.)

Daha sonra plasentanın da rahimden çıkması gerekir. Plasenta genellikle bebeğin doğumundan sonra 30 dakika içinde doğal olarak dışarı çıkar, ancak bazen doktorunuzun plasentanın rahimden çıkarılmasına yardımcı olması gerekir.

Plasenta rahminizden çıktıktan sonra, doktorunuz vajinanızı muayene edecektir. Doğum sırasında vajina veya cildiniz yırtılırsa, dikiş atılması gerekebilir.

Doğumdan sonra bebeğime ne olur?

Doğumdan sonra doktor, hemşire, ebe veya çocuk doktoru bebeğinizin vücudunu ve genel sağlığını kontrol etmek için hızlı bir muayene yapar. Bebeğinizin kalp atış hızını, nefes alışını, hareketini, kemiklerini, kaslarını ve ten rengini kontrol eder. Ağzında ve burnundaki sıvıları bir vakum ile çeker.

Doğumdan hemen sonra bebeğinizi kucağınıza alabileceksiniz. Hatta emzirmeyi seçerseniz, onu emzirebilirsiniz.

Bebeğiniz doğumdan hemen sonra bazı tedaviler görebilir. Bunlar, göz enfeksiyonunu önlemek için göz damlaları veya göz merhemi ve anormal kanamaları önlemek için bir doz K vitamini içerir. Ek destek tedavi ihtiyacı varsa çocuk doktorları tarafından size bilgi verilir.

Vajinal doğumdan sonra doktoru veya hemşireyi ne zaman aramalıyım?

Hastaneden ayrıldıktan sonra aşağıdaki durumlarda doktorunuzu veya hemşirenizi arayın:

  • Yoğun vajinal kanama &#; doğumdan sonra birkaç hafta biraz vajinal kanama olması normaldir. Ancak büyük kan pıhtılarınız varsa veya kanamanız artıyorsa doktorunuza bildirin
  • Baş dönmesi veya baygınlık hissi
  • 38°C üzeri yüksek ateş
  • Şiddetli bulantı ve kusma
  • Şiddetli karın ağrısı
  • Şiddetli bir baş ağrısı veya görme problemi
  • Üzgün veya çaresiz hissediyorsanız doktorunuzu aramalısınız.

Ağrısız doğum nedir?

Doğum ağrıları sizi korkutuyor veya bunu yaşamak istemiyorsanız “ağrısız doğum” olarak da adlandırılan epidural anestezi ile doğum yapabilirsiniz. Epidural anestezide, sırtınızdan ince bir iğne ile omuriliği çevreleyen ve içinde beyin-omurilik sıvısı bulunan epidural boşluğa girilir ve ağrı kesici bir ilaç yapılır. Bu işlemi anestezi uzmanı olan doktorlar yapmaktadır. Epidural anestezi yapıldıktan sonra rahimde kasılmalar devam eder ancak bunları hissetmezsiniz veya çok hafif hissedersiniz.

Doğumda epidural anestezi ne zaman yapılır?

Epidural anestezi doğum yapmak üzere olan anne için konfor sağlarken, diğer taraftan da doğum yapma süresini uzatmaktadır. Bunun en önemli nedeni epidural anestezi ile ıkınma hissinin kaybolması ve doğumun son döneminde yeterli kuvvet ile bebeğin itilememesidir. Araştırmalar epidural anestezinin ortalama olarak toplam doğum süresini yaklaşık 2 saat uzattığını göstermiştir. Sürenin daha da uzamaması için doktorlar rahim ağzı aşağı yukarı cm açıklığa ulaştığında epidural anestezi yapılmasına onay vermektedir. Bu aşamadan daha önce yapılırsa doğum süresi uzarken, daha geç yapılırsa da epidural anesteziden beklenen fayda elde edilmemiş olacaktır. Eğer doğumun ilerlemesi için suni sancı başlatıldıysa cm açıklık olmadan da epidural anestezi uygulanabilir.

Epidural anestezinin zararı var mı?

Anne adayları doğum ağrılarının şiddetinden çekinmekle birlikte, epidural anestezinin olası risklerinden de çekinmektedir. En çok endişe duyulan konu ise epidural anestezi ile sinir hasarı ve felç geçirme olasılığıdır. Ancak bu ihtimal tecrübeli ellerde yok denecek kadar azdır. Epidural aralığa yapılan iğne zaten en yakın sinir lifine uzaktadır ve ilaçlar da sinirlere yapılmamaktadır. Bununla birlikte epidural anesteziye bağlı en sık yan etkiler ilk uygulamanın hemen ardından ortaya çıkabilen tansiyon düşmesi ve işleme bağlı baş ağrısıdır. Ayrıca araştırmalar epidural anestezinin sezaryen olasılığını artırdığını göstermiştir.

Epidural anestezinin bebeğiniz üzerine bilinen bir zararı yoktur ancak uzun süreli doğum ağrısı çeken kadınlarda bebeklerin bir miktar uykulu doğma ihtimali vardır. Bunun epidural anesteziye mi yoksa uzun süren doğuma mı bağlı olduğu net değildir.

Bazı anneler doğumdan sonra uzun süren bel ağrılarının epidural anesteziyle ilişkili olduğunu düşünürler. Bunu doğrulayan bir kanıt yoktur ve bu ağrılar muhtemelen hamilelik sırasında sırt ve belde bulunan bağ ve kaslarda ortaya çıkan değişimlere bağlıdır.

Normal (doğal) doğum fiyatları

Normal doğum ücretleri hastanede kaç gün kaldığınıza, kullanılan ilaç ve tıbbi malzemelere, epidural anestezi uygulanıp uygulanmadığına bağlı olarak değişir. Normal doğum için artık birçok hastane ve klinik genellikle paket fiyatlar sunmaktadır. Bununla birlikte eğer bir günden daha uzun süreli yatışlar söz konusu ise fiyat bir miktar yükselmektedir.

Etiketler: ağrısız doğumbulantıdoğum ağrısıdüşükepidural anesteziepizyotominormal doğum fiyatlarısezaryensuni sancıvajinal doğum

suni sancıyla doğumu başlatmak istediler!!sadece 2 cm açıklık var diye!!

merhaba arkadaşlar, uzun zamandır takip ediyorum forumu, bu konuyu açmak için üye oldum:)
gebeliğimin haftasındayım. dün kontrole gittiğimde nst de sancım cıktı -ama ben hiç bişey hissetmiyorum- ve 2 cm açılmam olduğu söylendi. bu akşam göndermeyelim suni sancı desteğiyle doğurtalım dediler. ben de kabul etmedim, mümkün olduğunca doğal yollardan normal bi şekilde doğurmak istiyorum da:) aynı durumu yaşayan oldu mu merak ettim, yani ortada daha bişey yokken günümün dolmasına da iki hafta varken neden apar topar doğurtmak istediler anlamadım. özel hastaneler yapar mı hep böyle şeyler, kendi çıkarlarını düşünüyo olabilirler mi? gerçi ne gibi çıkarları olabilir onu da bilmiyorum ama?
bugün de tatmin olmayıp devlet hastanesine gittim orda da nst ye bağladılar sancı falan çıkmadı. hala herhangi bi doğum belirtim de yok bu arada, 24 saatten fazla geçti üstünden.
özel hastaneye gidip de aynı tepkilerle karşılaşan oldu mu acaba, tecrübelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim, çaresizim, günüm bu kadar yaklaşmışken gittiğim hastaneye güvenimin sarsılması çok kötü:KK

Rahim ağzı açıklığı

Doğum sürecinde en belirleyici kabul edilen etkenlerden biri de rahim ağzı açıklığıdır. Doğum ilerledikçe rahim ağzı (serviks) incelerek açılmaya başlar. Başlangıçta 1 cm kadar olan açıklık, 10 cm olduğunda bebek dışarı çıkmaya hazır demektir. Doğum sürecinde ebe veya doktor, eliyle rahim ağzını kontrol ederek açıklığın ne kadar olduğunu tespit eder.


Kimilerinde çok kısa sürede tamamlanabilen bu açılma süreci, bazı kadınlarda çok daha farklı sürelerde gerçekleşebiliyor. Ancak tıp dünyasının öngördüğü bazı standartlar da var ki, beklenen sürede beklenen rahim ağzı açıklığına ulaşılmamışsa, doğum sürecine müdahale edilerek (suni sancı, zarların sıyrılması vs.) doğumun hızlandırılması gerekli görülebiliyor.



İtalya’da Milan Üniversitesi’nden uzmanların yaptığı araştırmada, ebe kontrolünde gerçekleşen doğumda kadınlar takip edildi. Her bir santimlik açılmanın ne kadar sürede olduğu ile ilgili bir istatistik elde edilmeye çalışıldı. İlerlemeler arasında herhangi bir anlamlı ilişki bulunamadı.


Sonuç olarak bu araştırma, doğumda gerçekleşen rahim ağzı açılmasının herhangi bir şekilde önceden tahmin edilemeyeceğini ortaya koymuş oldu.


Partograf: Doğumu izleme tablosu

Günümüzde kullanılan ‘partograf’ sistemi ile hastanelerdeki doğumlar takip ediliyor. Partograf, basitçe doğumun ilerlemesini takip etmek için kullanılan bir formdur. Bu grafik kağıdına doğum sürecindeki gelişmeler belli saat aralıkları ile kaydedilerek doğum eyleminin izlenmesi sağlanıyor. Rahim ağzı açıklığının yanı sıra, partografa annenin sağlık durumu (kan basıncı, nabız gibi değerleri), bebeğin sağlık durumu (fetal kalp atım hızı, zarların durumu vs.) ve doğumun ilerleyişi (rahim ağzı açıklığı, bebek başının düzeyi) gibi faktörler ölçülerek kaydedilir. Ayrıca bu formda annenin kişisel bilgileri de kaydediliyor.


Bir günde birden fazla doğumun takip edildiği hastanelerde ve doğumevlerinde partograf, ebelerin ve hemşirelerin işini büyük ölçüde kolaylaştırıyor. Gebenin sağlıklı bir biçimde takip edilmesi için partograf büyük önem taşıyor.




Partografta rahim ağzı açıklığı bu grafiğe kaydediliyor. 6 saate kadar ilerleme olmazsa uyarı, 10 saate kadar ilerleme olmazsa müdahale öngörülüyor.


Doğumdan ne bekliyoruz?

’te ve ’da yapılan iki çalışmanın sonucunda, doğumda rahim ağzının ne kadar sürede kaç santim açılması gerektiği standardize edilmiş. Buna göre doğumun aktif fazı, 4 cm açıklıktan sonra başladı kabul ediliyor. 4 cm açıklığa ulaştıktan sonra, ilk doğumu olan bir gebenin rahim ağzının her saatte yaklaşık 1 cm açılması gerektiği öngörülüyor. (İkinci-üçüncü hamileliklerde saat başı yaklaşık 1, cm açılma bekleniyor.) Partograf değerlerine göre doğuma müdahale genel olarak şu şekilde oluyor: Eğer iki saat boyunca açılmada ilerleme görülmezse, doğum durdu kabul ediliyor ve sebebi araştırılıyor. Eğer 4 saat boyunca bulguda değişiklik olmazsa, tıbbi müdahalede bulunuluyor. (Suni sancı, zarların sıyrılması, su kesesinin açılması, sezaryen vs.)


Konuyla ilgili sorularımızı cevaplandırması için Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Semra Özer’e danıştık. Dr. Özer, bilhassa devlet hastaneleri gibi çok fazla doğum eyleminin bir arada takip edildiği ortamlarda partografın oldukça sağlıklı bir uygulama olduğunu söylerken, kaydedilen değerlere göre “beklenen açıklık” oluşmadıysa körü körüne müdahale etmenin de doğum eylemine zarar verebileceği konusunda uyarıyor.


“Her doğum aynı değildir”

Doğumun ilerleyişini yavaşlatabilecek çok fazla etmen var. Kadının kendini güvende hissetmemesi, ortamın rahatsızlık verici oluşu gibi durumlar psikolojik olarak etki ederek doğumda salgılanması gereken hormonları engelliyor ve doğumu yavaşlatabiliyor. Bazen de, her şey yolunda ve fiziksel olarak koşullar da uygun olsa bile, doğum eylemi beklenenden yavaş ilerleyebiliyor.


Dr. Semra Özer’e göre, aktif fazdaki (4 cm’e kadar açılmış) bir gebede 6 saat içinde hiçbir ilerleme görülmüyorsa, bunun sebebi araştırılmalı ve gerekli değişiklikler yapılmalı. Gebeyi rahatsız edebilecek, doğumun ilerleyişine olumsuz etki eden faktörler devre dışı bırakılarak annenin rahatlaması sağlanmalı.


Ancak 4 cm açılmanın üzerinden 10 saat geçmesine rağmen hala açılmada bir ilerleme görülmüyorsa, medikal olarak müdahale etmek gerekebiliyor. Bu durumda, “ilerlemeyen doğum eylemi”nden bahsedilebiliyor ve medikal destekleyicilere rağmen gelişme olmazsa, doğum sezaryen ile sonuçlanıyor.


Burada önemli olan nokta şu ki, her doğum birbirinden farklı seyredebilir. Her doğumun belli bir ilerleyişi olmasını beklemek, pek çok uzmana göre anne üzerinde de bir tür baskı oluşturarak olumsuz sonuçlara neden olabilir. Çevreden sıklıkla duyduğumuz “doğumum ilerlemedi, sezaryen oldum” hikayelerinin her birinin farklı koşullarda, farklı sebeplerle oluştuğunu unutmamak gerek.


Dr. Semra Özer, konuyla ilgili görüşlerini şöyle özetliyor: "Bazen doğum durur. Bu durum, bebeğin ve annenin dinlenmesi için vücudun verdiği bir moladır. Eğer anne ya da bebekte herhangi bir sorun yoksa, bunu ilerlemeyen eylem kabul etmemek gerekir. Doğum eylemi tekrar başlayana kadar biraz sabretmek, hemen suni sancı vs. ile doğumun hızlanması için uğraşmak yerine vücudun verdiği sinyali doğru anlayıp anne ve bebeğin biraz dinlenmesi için imkan yaratmak gerekir. Ancak aktif dönemin adına yaraşır şekilde aktif doğum kasılmaları varken doğum ilerlemiyorsa, bu gerçek bir 'ilerlemeyen eylem'dir. Bu durumda ise partogramda yer alan sınır değerler ilerlemeyen eylem yanısını doğru koymaya yardım eder. Gerçek ilerlemeyen eylem varsa bu bir sorunun varlığına işaret eder. Çünkü sorunsuz bir doğum bahsettiğimiz mola dışında genellikle sorunsuz ilerler. İlerlemiyorsa bir patoloji olma olasılığı göz ardı edilmemelidir."


Yeni çalışmalar ne diyor?

Bazı akademisyenler, partografta ‘doğumun başladığı aşama’ olarak kabul edilen 4 cm ölçüsünün de değişmesi gerektiği konusunda hemfikir. Henüz bununla ilgili kesin bir düzenleme yapılmamış olsa da, doğumun aktif olarak başladığı aşamayı 6 cm açıklığa ulaşılması olarak belirlemenin daha etkili ve kullanışlı olacağını belirten doktorlar ve ebeler de mevcut.


Milan’da yapılan bu araştırma ise, partograf ile doğum takibindeki “her saat başı bir santim açılma olmalı” inanışını değiştirecek gibi gözüküyor. Belki de buna benzer pek çok çalışma, gebelerin doğumu belli sürede tamamlanması gereken bir yarış gibi görmesinin de önüne geçebilir.



nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır