1 saatlik tokluk kan şekeri kaç olmalı / Açlık Kan Şekeri Nedir? ⋆ Prof. Dr. Alper Çelik

1 Saatlik Tokluk Kan Şekeri Kaç Olmalı

1 saatlik tokluk kan şekeri kaç olmalı

Normal yaşantımızda kanımızda belirli miktarlarda şeker hep vardır. Doku ve organlarımızın çalışması, görevlerini yerine getirmesi için gerekli enerji bu dolaşan şekerden sağlanır. Kandaki şeker miktarını belirli sınırlar içerisinde dengede tutan en büyük etken insülin hormonudur. İnsülin pankreas bezinden salgılanır. Kan şeker düzeyi arttığında mesela yemek yedikten sonra pankreas durumu algılar ve insülin salgısını artırır. Salgılanan insülin kan şekerinin kas, yağ dokusu gibi ihtiyaç duyulan yerlerde kullanılmasına aracılık eder. Tam tersi durumlarda örneğin uzun süren açlıklarda kan şekeri düşmeye başlayınca da insülin salgısı azalır ve kan şekeri dengede tutulur. Normal bir yetişkinde saatlik bir açlık dönemi sonrası sabah erken saatlerde ölçülen şeker düzeyi mg/dL arasındadır. Tokluk durumunda ise (yani yemeğin ilk lokmasından 2 saat sonra) kan şekeri ’ı geçmez. Eğer kişide insülin salgılanması azalmışsa veya insülin etkisiz kalıyorsa şeker dokulara yeterince alınamaz ve kanda düzeyi yükselir. Bu duruma tıp dilinde “Diabetes Mellitus” yani şeker hastalığı denir.

Şeker hastalığının tanısı nasıl konur?

Şeker hastalığının teşhisi kan ölçümleri sonucuna göre konur. Aşağıdaki 4 durumdan herhangi biri varsa şeker hastalığı tanısı konur:

  1. En az 8 saat açlıktan sonra ölçülen kan şekeri mg/dL’den büyükse, veya
  2. 75 gram şeker yüklemesi sonrasında kan şekeri ve üzerinde ölçülmüşse, veya
  3. Herhangi bir zamanda rastgele ölçülen kan şekeri ve üzerinde iken kişide şeker hastalığı ile ilgili şikayetler de varsa, veya
  4. Hemoglobin A1c (HbA1c) ölçümü % ve üzerinde ise o kişide şeker hastalığı vardır.

 

Kaç tip şeker hastalığı vardır?

4 ana başlık altında toplayabiliriz şeker hastalığı çeşitlerini;

  1. Tip 1 Diabetes Mellitus
  2. Tip 2 Diyabetes Mellitus
  3. Gestasyonel Diyabet (Gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığı)
  4. Diğer spesifik diyabet tipleri (Başka hastalık ve nedenler sonucu ortaya çıkan şeker hastalığı)

 

Şimdi şeker hastalığı tiplerinin özelliklerinden bahsedelim.

  1. Tip 1 şeker hastalığı: insülin hormonu eksikliği vardır. Çocuk yaşta (genellikle 15 yaşından önce) ortaya çıkar. Hastalık birden bire ortaya çıkar, hatta hastalar şeker koması nedeniyle acil servise götürülmek durumunda kalabilir. Kişiler genelde obez değildir, normal kilolu veya zayıf olabilirler. Tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte günde 3 veya 4 kez insülin uygulamak gerekir.
  2. Tip 2 şeker hastalığı: İnsülin hormonu vardır ama etkisi azalmıştır. Yani insülin direnci vardır. Genelde yetişkin yaşlarda ortaya çıkar. Sinsi bir hastalık olup teşhis konulması birkaç yıl alabilir. Bu nedenle riskli olan kişilerde her yıl doktor kontrolü ve şeker yükleme testi şarttır. Şeker koması Tip 1 diyabete nazaran daha az görülür. Genetik geçiş dediğimiz ailesel yatkınlık tip 2 diyabette daha fazladır. Hastalar fazla kilolu hatta obezdirler. Tedavisinde yaşam tarzı değişikliği esastır aynı zamanda genellikle ağızdan alınan ilaçlar, bazı durumlarda iğneler ve eğer diyabet ilerlemiş ve kan şekeri çok yüksek ise insülin kullanılır.
  3. Gebelik diyabeti: daha önce şeker hastalığı olmayanlarda gebeliğin ilerleyen haftalarında şeker hastalığının ortaya çıkma durumudur. Genellikle gebeliğin Aylarında yapılan 50 gr şeker yükleme testi ile tarama yapılır. Şekerli su içildikten 1 saat sonrasında ölçülen kan şekeri normalde ’ın altınadır. Kan şekeri ve üzerine çıkarsa gebelik şekeri tanısı konulur. arasında çıkan sonuçlarda bir sonraki basamak olan gr şeker yükleme testi tapılarak 1,2 ve 3. Saat şeker ölçümleri yapılır. Ölçülen 2 değer beklenenden yüksek çıkarsa şeker tanısı konulur. Başka bir yaklaşım da 50 gr ile tarama yapmadan doğrudan 75 gr glukoz ile yükleme testi yapmaktır. Aç karnına 75 gr toz glukoz 1 bardak su içinde karıştırılır ve içmeden hemen önce, içtikten 1 ve 2 saat sonra kan alınarak şeker ölçümü yapılır. Herhangi birinde olan yükseklik gebelik şekeri tanısı koydurur. Gebelik şekeri toplumda sık görülmektedir ayrıca anne ve bebek sağlığı için risk oluşturabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı gebelikte tarama testi olarak şeker yükleme testinin tüm gebelere yapılmasını hem Avrupa, hem Amerika hem de Türkiye’deki Kadın Doğum ve Endokrinoloji dernekleri, toplulukları önermektedir. Test sırasında annenin içtiği şekerli suyun ne anneye ne de bebeğe bir zararı olmadığı yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Gebelik şekerinde öncelikli olarak anneye şeker için uygun diyet önerilir. Ancak bu diyet tip 1 veya tip 2 şeker hastaları için önerilen diyetten farklı olabilir. Bu yüzden gebelik diyabetinde konu-komşu veya akrabalarınızın önerdiği şeker diyetlerini kullanmayın. Mutlaka bir diyetisyene başvurun. Uygun diyet ve uygun egzersiz programları ile eğer kan şekeri açlıkta 95’in altına düşmüyor, 1. Saat tokluk şekerleri ’ın altına inmiyorsa doktorunuza tekrar başvurunuz. Çünkü insülin başlamak gerekebilir. Gebelikte şekeri düşürmek için kullanılabilen tek ilaç insülindir. Günde kaç kez yapılacağı ve hangi tip insülinin hangi dozda kullanılacağı kararını endokrinoloji hekiminiz size anlatacaktır. Gebelik şekeri genellikle doğumla birlikte sonlanır. Ancak bu kişiler şeker hastalığı açısından ilerleyen süreçte risk altında olabileceklerini unutmamak gerekir. Doğumdan 1,5 ay sonra şeker yükleme testiyle şekerin normale döndüğünü göstermek şarttır. Sonraki gebeliklerde tekrar ortaya çıkabilir.
  4. Diğer nedenlere bağlı özel diyabet tipleri:

Bu grupta ya genetik bazı bozukluklara bağlı olarak kişide şeker hastalığı vardır, ya da kişide bilinen bir şeker hastalığı olmadığı halde başka bir hastalık veya ilaç kullanımı gibi durumlara bağlı olarak ortaya çıkan bir şeker hastalığı vardır. Örnek olarak aşağıdaki durumları sayabiliriz. 

Genetik bozukluklara bağlı olanlar: Örnek: MODY tipi şeker hastalığı

Pankreasla ilgili hastalıklarda. Örnek: pankreatit, pankreas kanseri

Bazı ilaçlara bağlı. Örnek: kortizonlu haplar ve iğneler

Bazı endokrinolojik hastalıklar. Örnek: akromegali, feokromasitoma, hipertiroidi vs…

Bu özel diyabet tiplerinin bir kısmı tedavi edilebilmektedir. Örneğin pankreatit iyileşince kan şekeri düzelebilir. Akromegali ameliyatla tedavi edildiğinde şeker normale dönebilir. Kortizonlu ilaçları bırakınca şeker iyileşebilir.

 

Şeker hastalığında hangi şikayetler olur?

Şeker hastalığının başlangıcında, hatta öncesinde ve hastanın takibi sırasında sık idrara çıkma, çok su içme, çok yemek yeme veya iştahsızlık, ağız kuruluğu, gece idrara çıkma, halsizlik, çabuk yorulma gibi şikayetler bizim sıkça karşılaştığımız hastalarımızın dile getirdiği şikayetlerdir. Bunlara ilaveten zayıflama, sık sık enfeksiyon geçirme, görme sorunları, kaşıntı, cilt kuruluğu gibi şikayetler de olabilmektedir.

 

Şeker hastalığının vücuda ne gibi zararları vardır?

Şeker hastalığı kronik yani müzmin bir hastalıktır. Erken tedavi edilmezse beyin, kalp, böbrek gibi hayati organlarda ciddi hasarlar yapabildiği gibi, ayak damarları, göz, sinirler üzerinde de tahrip edici etkisi vardır. Kalpte koroner arter tıkanmalarına bağlı kalp krizi, kalp yetmezliği, beyin damar tıkanıklığı sonucu felç, gözde yine damar tıkanıklığı sonucu görme kaybı, ayrıca katarakt, glokom yapabilir. Böbreğin zararlı maddeleri süzme görevi azalır, protein kaçağına sebep olabilir. Böbrek yetmezliği gelişerek kişi diyaliz hastası olabilir. Ayaklarda hem damar hem de sinirleri etkileyerek ayak yaraları yapabildiği gibi kangrene de sebep olabilir.

Şeker hastalığının tedavisi

Şeker hastalığının tedavisinde 3 ana prensip vardır. Birincisi eğitim ikincisi yaşam tarzı değişikliği üçüncüsü de tıbbi tedavidir.  Bu üçü birbirinin tamamlayıcısıdır. Bir şeker hastası, hastalığı ile ilgili temel bilgileri bilmezse hastalığın tedavisi zorlaşır. Örneğin, kan şekerinin açken ve tokken kaç olması gerektiğini, şeker yükseldiğinde veya düştüğünde (hipoglisemi) ne yapması gerektiğini, kan şekerinin hangi organlara nasıl zararlar verdiğini, ilaçların ve insülinlerin nasıl kullanıldığını bilmeyen bir hastada tedavinin başarı oranı çok düşüktür. Bu nedenle biz şeker hastalarına kliniklerimizde “Diyabet Eğitimi” adı altında gerekli bilgileri veriyoruz. Yaşam tarzı değişikliğinden kasdedilenler sigara ve alkolü bırakma, uygun bir diyet programı ve düzenli egzersizdir. Diyet için mutlaka bir diyetisyene gidilmesi ve onun kontrolünde olmak şarttır. Egzersiz olarak hergün dakikalık tempolu yürüyüşler önerilir. Hergün yürüme imkanı olmayanlar için günaşırı 50 dakikalık yürüyüşler de uygun olur. Yarım saat bisiklete binme, 15 dakika koşu veya 15 dakika merdiven çıkma gibi fiziksel faaliyetler de yapılabilir.

Şeker hastalığının ilaçla tedavisi ise bireysel farklılıklar gösterir. Bu nedenle bir şeker hastasının tedavisi ile bir diğerininki birbirini tutmayabilir. Buna hekim karar verir. Bu kararı verirken hastanın yaşı, kaç yıldır şeker hastası olduğu, şekerin yükseklik derecesi, böbrek ve kalp hastası olup olmaması, karaciğer hastalığının veya kemik erimesinin varlığı gibi daha pekçok durum gözönünde bulundurulur. Tip 1 diyabette henüz insülin dışında kullanılabilen bir ilaç yoktur. Tip 2 diyabette ise az önce bahsettiğim durumlar göz önünde bulundurularak, ağızdan hap, insülin veya bazen her ikisi birden verilebilir. Tip 1 diyabetli hastalarda insülin pompası uygun hastalarda denenip başarıyla  kullanılmaktadır. Ayrıca gebelik şekerinde ve çok nadir durumlarda Tip 2 diyabette de kullanılabilmektedir.

BKİ 40 ve üzerinde olan hastalarda bariyatrik cerrahi ya da metabolik cerrahi denilen ameliyatların etkili olduğu araştırmalarda gösterilmiştir. Yine şeker hastalığı olan ve BKİ 35 ve üzerinde olanlarda en az 6 aylık uygun tedavi rejimlerine rağmen kan şekeri kontrolü sağlanamayanlarda da bu cerrahi işlemler uygulanabilir. Cerrahi sonrasında beklenen faydalı sonuçların uzun süre devam edebilmesi için kişilerin beslenme önerilerine uyması ve iradelerini bu yönde iyi kullanmaları gerekir. Yoksa ameliyat kesin çözüm değildir. yıl içerisinde tekrar şeker hastalığı ve obezite ortaya çıkabilir.

Pankreas ve adacık nakilleri henüz rutin olarak diyabet tedavisinde uygulanmamaktadır. Bazı özelliği olan hastalarda ve az sayıda merkezde özel koşullar altında uygulanabilmektedir. Kök hücre ve gen tedavisi ise henüz araştırma aşamasında olan yöntemlerdir.

 

Şeker hastasının kan şeker düzeyleri nasıl olmalıdır?

Çok özel bir durum olmadıkça (mesela yoğun bakım hastaları, böbrek yetmezliği hastaları, çok yaşlı olanlardaki hedefler daha farklıdır mutlaka hekiminizden bilgi almalısınız) açlık kan şekeri arasında olmalıdır. Yemeğe başladıktan 2 saat sonra ölçülen tokluk şekeri ’ı geçmemeli. HbA1c  hedefimiz ise % 7 ve daha altında olmasıdır.

Gebelikte (hamilelikte) şeker hastalığı, gebeliğe bağlı diyabetgizli şeker ya da gestasyonel diyabet olarak da adlandırılmaktadır. Şeker hastalığı (diyabet) kandaki şeker seviyelerinin normalden yüksek olmasıdır. Gestasyonel diyabet ise ilk defa gebelikte ortaya çıkan ya da gebelikte tanı konan şeker hastalığıdır. Hastada gebe kalmadan önce şeker hastalığı mevcuttur (pregestasyonel diyabet) ancak gebelik sırasında ilk defa tanı konur. Bu şeker hastalığı tipi gebelikte anne ve bebek açısından daha risklidir. İlk defa gebelik sırasında ortaya çıkan diyabet ise gestasyonel diyabet olarak adlandırılır. Gebeliğe bağlı şeker hastalığının temelinde insüline olan direnç yatmaktadır.

Şeker hastalığı çocuklarda ya da erişkinlerde görülebilir. Çocuklarda görülen şeker hatalığına tip 1 diyabet adı verilir. Bu hastalarda pankreasta insülin salınımı yapan beta hücre adacıkları ya çok azdır ya da yoktur. Tip 1 diyabet hastalarında insülin tedavisi kullanılması zorunludur. Erişkinlerde görülen tip 2 diyabet ise insülin eksikliği ya da insüline olan direnç ile alakalıdır. Tip 2 diyabet hastalarının büyük çoğunluğu obes hastalardır ve temelinde yatan insüline olan dirençtir.

Gebelikte Şeker Hastalığı Neden Olur?

Gebelikte yükselen gebelik hormonları nedeniyle insülin hormonuna karşı direnç gelişir. Bu nedenle dokulara geçmesi gereken şeker kanda kalır ve kan şekeri yükselir. Yükselen kan şekeri dolayısıyla bebeğe de geçer ve bebekte farklı şeker yükselmesi belirtilerine neden olabilir. Özellikle gebeliğe yüksek kilo ile başlayan, ya da gebelikte hızlı ya da aşırı kilo alan kadınlarda gestasyonel diyabet gelişme riski artacaktır.

Şeker Hastalığının Belirtileri (Diyabet Belirtileri) Nelerdir?

Şeker hastalığının belirtileri gebelikte oldukça belirsizdir. Gebelikte diyabet olmayanlarda bile bazı belirtiler diyabet belirtileri ile karışabilir. Yorgunluk, fazla yemek yeme, fazla su içme ya da fazla idrara çıkma belirtileri diyabeti olmayan gebelerde de görülen hamilelik belirtileri arasındadır. Bu nedenle sadece belirtilere bakarak gebelikte şeker hastalığı tanısını koymak oldukça güçtür. Hatta bu belirtiler bile diyabeti olan pekçok gebede aşikar değildir. Gebelikte şeker hastalığının tanısını koymak için gebelikte şeker yüklemesi yapılmalıdır. Eskiden sadece anamneze dayalı olarak gebelik şekeri tanısı konulurken günümüzde tüm gebelere şeker yüklemesi yapılması önerilmektedir.

Hamilelikte Şeker Yükselmesi Nasıl Anlaşılır?

Hamilelikte şeker hastalığı tanısı konulması için şeker yükleme testi yapılmalıdır. Tüm gebelere haftalar arasında diyabet testi adıda verilen glukoz yükleme testleri uygulanmalıdır. Ancak önceki gebeliğinde şeker hastalığı olan, iri bebek doğurma öyküsü olan, ailede diyabet hikayesi olan ya da gebelikte anne karnında bebek kaybı yaşayan gebelerde, gebeliğin hemen başlangıcında şeker yükleme testi yapmak gereklidir.

Şeker Yüklemesi Nedir?

Hamilelikte şeker yüklemesi, gebelere hafta arası rutin olarak yapılan bir diyabet testidir. Hastaya şekerli su içirilerek belli zaman aralıklarında kan alınarak kan şekeri değerleri ölçülür. Bu değerler göre hastada gebelik şekeri tanısı konur.

Şeker Yüklemesi Kaçıncı Haftada Yapılır?

Şeker yükleme testi tüm gebelere hafta arasında yapılmaktadır. Ancak diyabet hastalığı için risk faktörü olanlarda gebeliğin ilk haftasından itibaren yapılmalıdır. İlk haftada yapılan şeker yükleme testi normal çıkarsa hafta arasında tekrarlanmalıdır. hafta arası gebelikte şeker yüklemesi testi normal çıkanlarda herhangi bir ilave teste gerek yoktur. Ancak şeker hastalığı çıkmayan ama şekere yatkınlık tesbit edilen hastalarda gebelik haftasında tekrar şeker yükleme testi yapılması önerilmektedir. Çünkü gebelik ilerledikçe insülin rezistansı artmakta, şekere yatkınlık olanlarda ilerleyen haftalarda gebelik şekeri oluşabilmektedir.

Şeker Yüklemesi Nasıl Yapılır? Gebelikte Şeker Yüklemesi Kaç Saat Sürer?

Şeker yükleme testi iki farklı şekilde yapılabilir. 50 gram glukoz yükleme testi bir diyabet tarama testidir. Bu test sonucuna göre tanı koyamayız. Gebelikte şeker yüklemesi yüksek çıkanlar yani kan şeker seviyesi mg/dl nin üzerinde çıkan hastalara gram glukoz yükleme testi yapılmaktadır. Bu test ise tanı koydurucudur. Gebelikte şeker yüklemesi yaptıranlar, 50 gram şeker yükleme testi için hastanın aç olması gerekmezken, gram şeker yükleme testi için saatlik açlık gerekmektedir. Test sırasında şekerli solüsyon 5 dakika içerisinde içilmeli, test boyunca istirahat edilmeli, fazla aktivitede bulunulmamalıdır. Hamilelik şekeri yüksek çıkanlar yani gram şeker yükleme testi sonucunda 4 değerden 2 tanesi yüksek çıkacak olursa hamilelikte şeker hastalığı tanısı konur. 75 gram yükleme testi için ise hastanın aç olması gerekmektedir.

Gebelik (Hamilelik) Şekeri Değerleri Kaç Olmalıdır?

Gebede gr şeker yükleme testinde (OGTT) açlık kan şekeri 92, monash.pw , monash.pw , monash.pw üzeri ve en az 2 değer yüksekse gestasyonel diyabet tanısı konur. 75 gr şeker yükleme testi sonucunda ise, açlık 92, monash.pw , monash.pw değeri ise üzerinde ve en az 2 değer yüksekse şeker hastalığı tanısı konur.

Şeker Yüklemesi Zararlı mı?

Gebelikte şeker yüklemesinin zararları olduğunu söyleyen kesimler mevcuttur. Ancak şeker yükleme testi yıllardır yapılan testler olup şu ana kadar yenidoğanlarda ya da anne karnında iken bebeğe herhangi bir zararı tesbit edilmemiştir. Şeker yükleme testinin zararlı olduğu düşüncesinin bilimsel bir tabanı yoktur.

Gebelikte Şeker Yüklemesi Fiyatı Nasıldır?

Şeker yükleme testi fiyatları klinikler arasında farklılık göstermektedir. Ancak bu test basit bir test olup oldukça ekonomik fiyatlara sahiptir. Herkesin rahatlıkla yaptırabileceği bir test olup tüm hastanelerde ya da muayenehanelerde rahatlıkla yapılabilmektedir.

Hamilelikte Şeker Hastalığı Zararları Nelerdir? Gebelikte Şeker Hastalığı Bebeği Nasıl Etkiler?

  • Hamilelikte şeker yükselmesi bebeğe zarar verirmi ya da gebelikte şekerin yüksek çıkması bebeği nasıl etkiler şeklindeki sorular hastaların kafasını karıştırmakta ve oldukça sık sorulmaktadır. Gebelikte kontrol edilemeyen şeker hastalığı elbette bebeği etkiler. Özellikle gebe kalmadan önce şeker hastalarının muayene olarak kan şekeri değerlerinin düzenlenmesi oldukça önemlidir. İstemeden gebe kalınacak olursa da gebe kalır kalmaz kan şekeri seviyelerinin kontrol altına alınması gerekir. İlk 3 aylık dönemdeki yüksek kan şekeri değerleri bebeklerde anomali gelişmesine neden olabilir. Bu dönem bebeklerin organ gelişim dönemi olup yüksek kan şekeri organ gelişimlerini olumsuz etkileyebilir. Bu riskler gebelik öncesi var olan diyabet için geçerlidir. Bu bebeklerde, normale göre doğumsal kalp anormalliği riski 18 kat, omurgada açıklık olması (Spina bifida) riski 15 kat artar. İlk defa gebelikte ortaya çıkan diyabette ise bebekte fiziksel anomaliye neden olmaz.
  • Gebelikte yüksek kan şekeri düzeyleri bebeğin irileşmesine ve doğumda sıkıntı yaşanmasına neden olabilir. İri bebek nedeniyle sezeryan oranları artar. Normal doğumda ya da sezeryanda omuz takılması, doğum travmaları ya da normal doğum eyleminin uzaması gibi problemler yaşanabilir.
  • Diyabetik anne bebeklerinde anne karnında iken akciğer gelişimi diğer bebeklere göre daha geç olur. Bu nedenle yaşanacak bir erken doğum bebeğin uzun süre küvezde kalmasına neden olabilir.
  • Diyabet hastalığı olan gebelerde preeklampsi denen gebelikte tansiyon yükselmesi riski artmaktadır.
  • Erken doğum riski artar. Özellikle iri bebek ve polihidramnioz dediğimiz bebeğin suyunun fazla olduğu durumlarda bu risk daha fazladır.
  • Anne karnında ani bebek ölüm riski artmıştır.
  • Doğum sonrası bebekte kan şekeri düşüklüğü ve sarılık gibi problemler daha sık görülür.
  • Gebelik öncesi şeker hastalığı olanlarda plasental gelişimin yetersiz olmasına bağlı olarak bebeklerde gelişme geriliği oluşabilir. Bebek suyunda azalma olabilir.
  • Kontrolsüz gebelerde, şeker düşmesi, şeker yükselmesi ya da şeker koması yaşanabilir.
  • Yine gebelerde idrar yolu enfeksiyonları ve vajinal mantar enfeksiyonları artar.
  • Doğum sonrası yara yeri enfeksiyonu ya da puerperal enfeksiyon riski artar.

Hamilelikte Şeker Hastalığı İçin Kimler Risk Altındadır?

  • Ailesinde şeker hastalığı olan kişiler,
  • Kilolu kişiler,
  • 35 yaş üzerinde olanlar,
  • Daha önceki hamileliklerinde 4 kilogramın üzerinde bebek doğurmuş olanlar,
  • Önceki gebeliğinde anne karnında bebek ölümü ya da anomalili bebek doğurma hikayesi olanlar,
  • Daha önceki gebeliğinde gestasyonel diyabet olanlar gebelik diyabeti gelişmesi açısından risk altındadır.

Şeker Hastalığı Tedavisi (Diyabet Tedavisi) Nasıl Yapılır? Hamilelikte Şeker Nasıl Düşürülür?

Gebelikte şeker hastalığı genellikle diyet tedavisi yeterli olur. Diyetle kan şekeri değerleri normale inmeyen hastalarda ise insülin başlanması gerekecektir. İnsülin tedavisi hastanın kan şekeri seviyelerine göre dozu ve zamanlaması ayarlanır. Diyetisyen gözetiminde günlük kalorilik kişiye özel bir diyet uygulanması hastaların %85’inde kan şekerini kontrol altına alacaktır. Beraberinde egzersiz yapmanızda oldukça önemlidir. Egzersiz insülin hormonuna olan direnci kırarak kan şekeri seviyesinin düşmesini kolaylaştırır. Sizin için en güzel egzersizler yürüyüş ve yüzmedir. Tüm bunlara rağmen kan şekeri düşmez ise o zaman insülin tedavisine geçilir. İnsülin tedavisinin bebeğe herhangi bir sakıncası yoktur. İnsülin hormonu plasentadan geçmez ve bebeği etkilemez.

Gebelik takibisırasında düzenli kan şekeri ölçümleri ile gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Doğum zamanlaması açısından gebelik sırasında oluşan riskler önemlidir. Herhangi bir problem yok ve kan şekerleri düzenli gidiyorsa normal gününde doğum yapılmalıdır. Normal doğum yapılmasında bir sakınca yoktur. Ancak iri bebek ya da polihidramnios gibi durumlarda sezeryan ameliyatı riski artacaktır. Muhakkak yenidoğan yoğun bakım şartlarının olduğu bir hastanede doğum yapılmalıdır. Şeker hastalığı akciğer gelişimini geciktirdiği için bebeğinizin haftası iyi bile olsa küvez ihtiyacı olabilir.

Doğum sonrası 6. haftada anneye 75 gram şeker yükleme testi yapılır. Normal çıkan kadınlarda 3 yılda bir testi tekrarlamakta fayda vardır. Gebeliğinde şeker hastalığı geçiren kadınların yaklaşık yarısı 20 yıl içinde tip 2 diyabet hastası olacaktır. Aynı şekilde bebeklerin ileriki yaşamlarında tip 2 diyabet hastası olma riskide 20 kat artmıştır.

Şeker Hastalığı Ameliyatı Var mı?

Tip 2 diyabet hastaları günlük yaşamlarında öncelikli olarak klasik tedavi yöntemleri ile tedavi edilirler. Ancak sürekli almaları gereken ilaçları ve bu ilaçların yan etkileri vardır. Kullanılan ilaçlara rağmen hastalık ilerlerse, ilaçlarla hastalık kontrol altında tutulamazsa ve hastalık sonrası oluşan zaman kaybı nedeniyle gözde, böbreklerde ve sinir uçlarında hasar başlarsa cerrahi tedavi düşünülmesi gerekir

Şeker hastalığı ameliyatı metabolik cerrahi olarak adlandırılmaktadır. Bu cerrahide amaç midenin küçültülmesi ve bu sayede kalori alımının azaltılması, yemeklerin direkt olarak ince barsağın son kısmı ile temas etmesi sonucu olumlu hormon düzeylerinde artış sağlanmasıdır. Olumlu hormonlardaki artış hem insülin etkinliğini artırır, hemde iştah kesici ve düzenleyici hormonların artması nedeniyle erken tokluk hissinin ortaya çıkmasını sağlar.

Gebelikte Şeker Hastalığı Diyeti: Şeker Hastaları Ne Yemeli?

Gebelikte şeker hastalığı olanlarda günlük almanız gereken enerji dağılımı her hastanın özelliklerine göre belirlenmelidir. Karbonhidrat doğru besinlerden alınmalıdır; tam tahıl taneleri, kepekli pirinç, kepekli makarna, bulgur ve yulaf gibi besinler tüketilmelidir. Kan şekerinin ani düşüşlerini önlemek için de posadan zengin gıdalar tercih edilmeli ve ara öğünleri kesinlikle atlanmamalıdır.

Havuç, patates, pirinç, bal, karpuz, beyaz ekmek, tatlı mısır, muz, kuru üzüm,kola ve fanta, kuruyemişler, yağlı gıdalar, pasta, kek, çikolata ve börek tarzı gıdalardan uzak durulması önerilir.

Et, balık, kuru fasülye, tavuk, süt,yumurta, bulgur,portakal,yeşil mercimek, elma, yoğurt, armut benzeri gıdaların tüketilmesinde sakınca yoktur. Şeker hastalığına iyi gelen bitkiler ya da hamilelikte şekeri düşüren yiyecekler kullanılabilir ancak bu tedaviler asıl tedaviye yardımcı tedavilerdir. Elbette miktarını iyi ayarlamak önemlidir. Diyetisyeninizden gebelik şekeri diyet listesi isteyebilirsiniz.

Gebelikte diyabet hastalığında, diyetinize ve tedavinize özen gösterdiğiniz müddetçe sağlıklı bir bebeğe sahip olma şansınız oldukça yüksektir. Doktorunuzun önerilerini dikkate alarak tedavinizi ve takibinizi özenle sürdürünüz.

Ankara Çankaya Çukurambar&#;daki muayenehanemizdegebelik takibi Ankara jinekolog Doç. Dr. Nermin Köşüş  ve Doç. Dr. Aydın Köşüş tarafından yapılmaktadır. Ankara gebelik takibi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Gebelik Şekeri Değerleri Kaç Olmalıgebelikte şeker hastalığı bebeği nasıl etkilerGebelikte şeker hastalığı belirtileriGebelikte Şeker Hastalığı DiyetiGebelikte Şeker Yüklemesi FiyatıGebelikte Şeker Yüklemesi Kaç Saat SürerHamilelikte şeker hastalığıHamilelikte Şeker Nasıl DüşürülürHamilelikte şeker yüklemesihamilelikte şekeri düşüren yiyeceklerŞeker Hastalığı Ameliyatı Var mışeker hastalığına iyi gelen bitkilerŞeker Yüklemesi Kaçıncı Haftada YapılırŞeker Yüklemesi Zararlı mı

Sağlık Rehberi

Tüm gebeliklerin %’unda gebelik diyabeti görülür.

İnsülin gebelikte güvenlidir

Plasentanın ortadan kalkmasıyla beraber kan şekeri normal seviyelerine iner.

30 dakika yürüyüş ve yüzme, şeker düzeylerinin hedefte tutulmasına yardımcı olur.

Beslenme tedavisi ve egzersiz ile hedeflenen kan şekeri değerlerine ulaşılamadıysa gebeye insülin tedavisi önerilir.

Gebeliğin Haftalarında yapılan şeker yükleme testi ile tespit edilir.

Gebelik şekeri; Önceden bilinen şeker hastalığı (Diyabet) olmayan kadınların kan şekerlerinin ilk defa gebelikleri sırasında yüksek saptanmasıdır

Görülme sıklığı ve nedeni ; Tüm gebeliklerin %’unda gebelik diyabeti

görülür. Gebelik sırasında değişen beslenme alışkanlıkları, azalan hareket ve plasentadan salgılanan hormonların gebelik diyabeti gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir. Plasenta gebelik boyunca bebeği desteklemek için büyür ve salgıladığı hormonlar annenin insülinin etkisini azaltır. Bu duruma insülin direnci denir. Insülin yeterli etki gösteremezse glukoz (şeker) kandan temizlenip enerjiye dönüştürülemez, kan şekeri yükselir ve gebelik diyabeti ortaya çıkar. Çoğu gebe insülin direncini insülin salgısını arttırarak yener ve diyabet gelişmez. Ancak bazı genetik ve çevresel faktörler gebelik diyabeti gelişimini kolaylaştırır. Ailede diyabet öyküsü, önceki gebeliklerinde gebelik diyabeti veya iri bebek doğurma öyküsü, ileri yaş (>25), şişmanlık (beden kitle indeksi>27 kg/m2) ve yağdan zengin beslenme bu faktörler arasında sayılabilir.

Gebelik diyabeti tanısı nasıl konulur?

Gebelik diyabeti gebeliğin Haftalarında yapılan şeker yükleme testi ile tespit edilir. Teşhis için şeker yükleme testi tek basamaklı veya iki basamaklı yapılabilir. Eğer tek basamaklı yapılacaksa en az saatlik açlık sonrası gebeye 75 gr glukoz içirilir ve açlık, 1. ve 2. saatte kan şekerine bakılır. İki basamaklı yaklaşımda ise günün herhangi bir saatinde açlığa gerek duyulmadan içilen 50 gr glukoz sonrası 1. saatte kan şekerine bakılır. Eğer bu değer mg/dl üzerinde ise saatlik açlık sonrası gr glukoz ile yükleme yapılarak açlık, 1. , 2. ve 3. saatlerde kan şekeri ölçümü yapılır. Günümüzde her iki yaklaşım da kabul görmektedir. Ülkemizde tüm gebelere haftalarda, eğer yukarıda sayılan risk faktörleri varsa daha erken haftalarda şeker yükleme testi yapılması önerilmektedir.

Gebelik diyabeti anne ve bebeği nasıl etkiler?

Gebelik diyabeti anne ve bebek için bazı kötü sonuçlar doğurabilir. Gebelik diyabeti gebeliğin nispeten geç haftalarında, bebek vücudu oluşmuş ancak büyümekle meşgulken geliştiği için genellikle doğumsal defektlere neden olmaz. Plasenta kan şekeri için bir bariyer değildir, annenin kan şekeri bebeğe aynı şekilde iletilir. Bebek kendisine ulaşan yüksek şeker için olması gerekenden fazla insülin salgılamak zorunda kalır. Bebek kendisi için gerekenden fazla enerji aldığı için bu enerjiyi yağ olarak depolamaya başlar. Bu da bebeğin “iri” leşmesine neden olur. İri bebekte normal doğum sırasında oluşabilecek sorunlar nedeniyle doğum yönteminin sezeryan doğum olarak seçilmesi gündeme gelir. Doğumdan hemen sonra bebeğin kan şekerinin düşmesi, geçici solunum yetmezliği ve kalsiyum düşüklüğü bebekte görülebilecek diğer durumlardır. Ayrıca bu bebekler ileride şişmanlık ve Tip 2 diyabet için risk taşırlar. Genellikle doğum sonrası plasentanın ortadan kalkmasıyla beraber kan şekeri normal seviyelerine iner ancak gebeliği sırasında diyabet teşhis edilmiş kadın ömür boyu diyabet olma riskini taşır. Bu nedenle doğum sonrası haftalarda şeker yükleme testi tekrarlanmalıdır.

Gebelik diyabeti nasıl tedavi edilir?

Gebelik diyabetinin tedavisindeki amaç bu gebelerin kan şekerlerini diyabeti olmayan gebelerle benzer düzeyde tutmaktır. Tedavi ile yemek öncesi kan şekerleri 95 mg/dl ve altında, yemek sonrası 1. saat tokluk şekerlerini mg/dl ve altında, 2. saat tokluk şekerlerini < mg/dl ve altında tutmak hedeflenir.

Eğitim ve Tıbbi Beslenme Tedavisi

Anne ve bebekte gebelik diyabetine bağlı gelişebilecek sorunların engellenmesi için tedavi şarttır. Eğitim tedavinin en önemli basamağıdır. Eğitim diyabet hemşireleri ve diyetisyenler tarafından verilir. Gebe diyabet hakkında bilgilendirilir, gebeye evde kendi kendine kan şekeri takibi öğretilir ve tıbbi beslenme tedavisi anlatılır. Tıbbi beslenme tedavisi gebenin boy, kilo ve aktivitesine göre ayarlanır. Tıbbi beslenme tedavisindeki amaç gebenin diyetinde karbonhidrat, protein ve yağ dengesini düzenlemektir. Diyet ana ve ara öğünlere bölünür ve basit karbonhidratlar diyetten çıkarılır, toplam kalorinin %30’dan azının yağlardan alınması hedeflenir. Gebe uygulayacağı diyeti kısıtlayıcı olarak görmemelidir, aslında diyet sağlıklı beslenmeyi temel alır ve bu durum beslenme alışkanlıklarını değiştirmek için bir fırsattır.

Egzersiz

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı tarafından aksi önerilmediği sürece gebelik diyabeti olan gebelere orta düzeyde egzersiz önerilir. 30 dakika yürüyüş ve yüzme vücudun kan şekerini işlemesini kolaylaştırır ve şeker düzeylerinin hedefte tutulmasına yardımcı olur.

Tıbbi Tedavi

Eğer tıbbi beslenme tedavisi ve egzersiz ile hedeflenen kan şekeri değerlerine ulaşılamadıysa gebeye insülin tedavisi önerilir. İnsülin gebelikte güvenlidir, insülin başlandıktan sonra da gebe diyet yapmaya ve kendi kendine kan şekeri ölçümüne devam etmelidir. Sonuç olarak, gebelik diyabeti gebelik sırasında saptanan ve genellikle doğumdan sonra düzelen bir durumdur. Ancak anne ve bebekte gelişebilecek olumsuz sonuçlar nedeni ile ilgili hekim tarafından yakın takibi gerekir

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır