1 yıl ceza alan ne kadar yatar / İnfaz Hesaplama | Hukuk Medeniyeti

1 Yıl Ceza Alan Ne Kadar Yatar

1 yıl ceza alan ne kadar yatar

Denetimli Serbestlik Nedir?

Denetimli Serbestlik Nedir?

Denetimli serbestlik, yasa tarafından belirlenen deneme süresinde, kişinin cezasının sosyal hayat içerisinde infazına olanak sağlayan bir ceza hukuku kurumudur. Suç işleyen hükümlü, cezasını infaz etmek üzere öncelikle cezaevine alınmakta belli bir süre sonra tahliye edilerek denetimli serbestlik yoluyla gözlemlenmektedir. Denetimli serbestlik yasası, kişinin ailesiyla bağlarını sürdürebilmesi ve dış dünyayayla uyum sağlayabilmesi gerekçesiyle çıkartılmış bir yasadır. Hükümlü cezasını cezaevinde infaz ederken koşullu salıverilmesine belli bir süre kalınca tahliye edilerek dışarda sosyal hayat içerisinde denetim altında tutulmaktadır. Denetimli serbestlik uygulanarak cezası infaz edilen hükümlüye imza, seminere katılma vb. birtakım yükümlülükler de yüklenmektedir.

Denetimli serbestlik uygulaması birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Örneğin, uyuşturucu kullanma nedeniyle denetimli serbestlik, yargılanan kişi hakkında hüküm verilmeden önce uygulanan bir tedbirdir. Bu yazımızda sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun /A maddesiyle düzenlenen ve hapis cezasının infazı aşamasında uygulanan denetimli serbestlik tedbirinden bahsedeceğiz.

sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun‘un /A maddesine göre denetimli serbestlik süresi kural olarak 1 yıldır. Ancak, tarihine kadar işlenen bazı suçlarda denetimli serbestlik süresi 3 yıl olarak uygulanmakta olup, yazımızın ilerleyen bölümlerinde tarihine kadar işlenen bazı suçlarda denetimli serbestlik süresi ve şartları ayrıca incelenmiştir.

Denetimli Serbestlik Şartları ( s.k. m/A)

Hükümlü olan kişi henüz cezaevine girmemişse, kesinleşmiş ceza miktarı ne olursa olsun denetimli serbestlik yasasından yararlanması mümkün değildir. Ceza miktarı ne olursa olsun her hükümlü, “iyi halli” olup olmadığının tespiti amacıyla açık/kapalı cezaevine girmek zorundadır. Hükümlü kapalı cezaevine girip açık cezaevine geçtikten veya geçme hakkı kazandıktan sonra cezaevinde bulunan İdare ve Gözlem Kurulu tarafından hükümlünün “iyi halli” olduğuna dair bir değerlendirme raporu hazırlanır ve şartları taşıyan hükümlü denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak tahliye edilir.

sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un /A maddesine göre, açık cezaevinde veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine 1 yıl kalan hükümlüler denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak tahliye edilebilirler. Yani, denetimli serbestlik süresi kural olarak 1 yıldır.

Denetimli serbestlik tedbiri süresi bazı durumlarda 1 yıldan fazla olarak uygulanır:

  • a) Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan ve koşullu salıverilmesine 2 yıl veya daha az süre kalan kadın hükümlüler denetimli serbestlikten yararlanabilirler. Yani, bu hükümlüler hakkında denetimli serbestlik süresi 2 yıla kadar çıkmaktadır.

  • b) Maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen ve koşullu salıverilmesine üç yıl veya daha az süre kalan hükümlüler, diğer şartları da taşımaları hâlinde denetimli serbestlikten yararlanabilirler. Yani, bu hükümlüler hakkında denetimli serbestlik süresi 3 yıla kadar çıkmaktadır.

Ağır hastalık, engellilik veya kocama hâli, Adlî Tıp Kurumundan alınan veya Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adlî Tıp Kurumunca onaylanan bir raporla belgelendirilmelidir.

Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına; İdare ve Gözlem Kurulu tarafından hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet Başsavcılığının bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilir.

Denetimli serbestlik yasası, cezaevinde bulunan her hükümlünün doğrudan yararlanabileceği bir yasa değildir. Denetimli serbestlik uygulama koşulları suçun niteliğine, cezanın miktarına ve hükümlünün kişiliğine göre farklılık gösterir. Hükümlünün mahkum olduğu ceza kararı sayısının birden fazla olması nedeniyle karmaşık bir infaz uygulaması meydana gelebilir. Bu durumda, hükümlünün hukuki statüsünün mutlaka bir ceza avukatı ile mütalaa edilmesi gerekir.

Hükümlünün denetimli serbestlik uygulamasından yararlanabilmesi için bazı şartları yerine getirmesi gerekir. Bu şartlar şunlardır:

1. Hükümlünün Koşullu Salıverilmesine Bir Yıl veya Daha Az Süre Kalması

Koşullu salıverilmesine 1 yıl kalan hükümlüler denetimli serbestlik uygulamasından yararlanabilirler. Koşullu salıverilme süresi, her suç için ayrı belirlenmektedir. Örneğin, insan öldürme suçundan 18 yıl hapis cezası alan hükümlünün koşullu salıverilmesi için cezaevinde 12 yıl kalması gerekir. Denetimli serbestlik uygulandığında ise hükümlü 11 yılda, yani 1 yıl erken tahliye edilmiş olacaktır.

2. Denetimli Serbestlikten Yararlanmak İsteyen Hükümlünün Açık Cezaevine Geçmesi Şartı

Hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmesi için açık cezaevine geçmiş olması veya bu hakkı kazanmasına rağmen iradesi dışında (örn, yer yokluğu gibi) açık cezaevine geçememiş olması gerekir. Özetle, hükümlünün denetimli serbestlikten yararlanabilmesi için açık cezaevine geçiş hakkı elde etmiş olması yeterlidir.

Açık Cezaevine Ayrılma Şartları, en son 22/2/ tarihli ve sayısı ile yapılan bir yönetmelik değişikliğiyle yeniden düzenlenmiştir. Yeni yönetmeliğe göre cezası toplam 10 yıla kadar olan hükümlüler cezasının 1 ayını; cezası 10 yıl veya daha fazla olan hükümlüler ise cezasının 1/10’unu kapalı cezaevinde geçirdikleri ve koşullu salıverilme şartlarını sağladıkları takdirde açık cezaevine ayrılma hakkı kazanmaktadır.

Açık cezaevine ayrılma koşulları daha kolay hale getirildiğinden denetimli serbestlik yasasından yararlanmak da kolaylaşmıştır. Yeni yönetmelik ile bazı suçlar için açık cezaevine geçme koşulları diğer suçlardan daha zordur. Her hükümlünün öznel durumunun değerlendirilmesi için bir avukattan hukuki yardım alınız.

3. Hükümlünün İyi Halli Olması Şartı

Cezaevinde bulununan hükümlünün denetimli serbestlik yasasından yararlanabilmesi için “iyi halli” olması gerekir. Hükümlünün iyi halli olup olmadığı, İdare ve Gözlem Kurulu tarafından hazırlanan değerlendirme raporu ile belirlenir. Hükümlünün hazırlanan bu rapora karşı ceza infaz hakimliğine itiraz/şikayet hakkı vardır. Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra hükümlünün “iyi halli” olma yükümlülüğü yoktur. Hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri programına ve yükümlülüklerine uyması yeterlidir. İyi hal, hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadan önce cezaevinde bulunduğu aşama için geçerlidir.

İyi hallilik; hükümlü hakkında ceza infaz kurumlarında bulundukları tüm aşamalarda, ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülükleri eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığına ilişkin olarak yapılacak işlemlerde; katıldığı eğitim-öğretim ve iyileştirme programları ile sosyal ve sportif faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu, aldığı ödüller ve disiplin cezaları dikkate alınmak suretiyle idare ve gözlem kurulunca yapılan ve iyileşme düzeyini gösteren değerlendirmedir (Gözlem ve Sınıflandırma Merkeleri İle Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik m.3/i).

4. Hükümlünün Denetimli Serbestlikten Yararlanma Talebi

Denetimli serbestlik tedbiri ancak hükümlünün talebi halinde uygulanabilir. Denetimli serbestlik yasası, kendiliğinden uygulanabilen bir yasa değildir. Hükümlü cezaevindeyken denetimli serbestlik yasasından yararlanmak istediğini beyan ederek talepte bulunursa gerekli işlemler başlar. Hükümlü, denetimli serbestlikten yararlanma talebini bir Denetimli Serbestlikten Yararlanma Dilekçesi ile İnfaz Hakimliği’ne bildirdiğinde, İnfaz Hakimliği bu taleple ilgili en kısa sürede karar vermek zorundadır.

Hükümlü denetimli serbestlik yasası gereği serbest bırakıldıktan sonra deyim yerindeyse toplum içinde gözlemlenmeye başlanır. Hükümlü, kendisi için belirlenen tedbirlere uymak zorundadır. Örneğin, kamuya yararlı bir işte çalışmasına karar verilmişse bu yükümlülüğü ihlal edemez. Bir bölgede veya konutta denetim altında olması kararlaştırılmışsa o bölge veya konuttan ayrılamaz.

Denetimli Serbestlik Türleri Nelerdir?

En yaygın denetimli serbestlik türü mevcut yazımızın konusu olan cezaların infazı aşamasında uygulanan denetimli serbestlik tedbiridir. Burada denetimli serbestlik tedbiri kesinleşmiş bir hapis cezasının infaz edilmesinin bir parçası olarak uygulanmaktadır ( sayılı CGTİHK m. /A). Ayrıca, denetimli serbestlik tedbiri, yargılamanın soruşturma veya kovuşturma aşamalarında da birbirinden farklı nedenlerle uygulanabilmektedir.

Uygulamada denetimli serbestlik tedbirine başvurulan diğer haller şunlardır:

  1. Adli kontrol tedbiri (CMK m/3 – ÇKK m),

  2. Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar (TCK m/1-c, d, e, f)

  3. Hapis cezasının ertelenmesi halinde verilen yükümlülükler (TCK m/4-a, b, c ve m/5)

  4. Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma (TCK m/5 ve m.6),

  5. Tedavi ve/veya denetimli serbestlik (TCK m/3),

  6. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (CMK m/5),

  7. Koşullu salıverilme sonrası denetimli serbestlik (CGTİK m/7, 8, 9),

  8. Etkin pişmanlık (TCK m/5), Hapis cezasının konutta infazı (CGTİK m/2),

  9. Mükerrirlere ve bazı suç faillerine özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik (CGTİHK m/4, 6, 9),

  10. Adli para cezasına karşılık kamuya yararlı bir işte çalıştırılma (CGTİHK m/3),

  11. Çocuğun denetim altına alınması (ÇKK m.5, m)

Denetimli Serbestlik Kapsamında Uygulanan Yükümlülükler

Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlünün, denetimli serbestlik süresi içerisinde (koşullu salıverilme tarihine kadar) aşağıdaki yükümlülüklerden bir veya birden fazlasına tabi tutulmasına karar verilebilir ( sayılı kanun m. /A-5):

  • Hükümlünün kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılmasına karar verilebilir. Hükümlünün halihazırda çalıştığı bir işi varsa bu tedbire başvurulmamaktadır.

  • Hükümlünün bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulmasına karar verilebilir.

  • Hükümlünün belirlenen yer veya bölgelere gitmemesine karar verilebilir.

  • Hükümlünün belirlenen programlara katılmasına karar verilebilir.

Hükümlü cezaevinden tahliye edildikten sonra yukarıdaki yükümlülüklerden bir veya birden fazlasına tabi tutulmasına, denetimli serbestlik müdürlüğünce karar verilir. Hükümlünün risk ve ihtiyaçları dikkate alınarak yukarıdaki yükümlülükleri değiştirilebilir, hükümlüye uygun bir denetimli serbestlik planı oluşturulabilir.

Hakkında denetimli serbestlik kararı verilen hükümlü aşağıdaki kurallara da uymak zorundadır (Denetimli Serbestlik Hiz. Yön. m):

  • Hükümlü yapılan çağrılara ve hazırlanan denetim planına uymak zorundadır.

  • Hükümlü iyileştirme çalışmaları kapsamında belirlenen yükümlülüklere uymak zorundadır.

  • Hükümlü, denetimli serbestlik kararının infazı ve denetim için belirlenen kurallara uymak zorundadır.

  • Hükümlü denetimli serbestlik personelinin uyarı ve önerilerine uymak zorundadır.

Yükümlülüğün elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle yerine getirilmesine karar verilmesi durumunda yükümlü, denetiminde kullanılacak olan elektronik cihazları usulüne uygun olarak kullanmak ve korumak zorundadır.

Yükümlü, denetimli serbestlik personeli ile cezaların infazında görev alan diğer kurumların personeline saygılı davranmak, müdürlüğün ve diğer kurumların işleyişinin bozulmaması ve güvenliğinin tehlikeye düşürülmemesi için gerekli özeni ve dikkati göstermek zorundadır.

Yükümlü, müdürlüğe veya yükümlülüğün diğer kurumlarla iş birliği halinde infaz edildiği yerlere alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi altında ya da kesici, delici aletler ve ateşli silahlarla gelemez ve bu şekilde yükümlülüklerin yerine getirilmesine yönelik çalışmalara katılamaz.

Yükümlü yerleşim yeri adresini değiştirir ise yeni adresini müdürlüğe bildirmekle yükümlüdür. Yeni adresin bildirilmemesi ve adres kayıt sisteminden de tespit edilememesi halinde, yükümlünün eski adresine yapılan tebligat geçerli sayılır.

Denetimli Serbestliğe Uymama/İhlal

Hükümlü denetimli serbestlik tedbiri ile getirilen kurallara uyacağını taahhüt ettiği için tahliye edilmektedir. Denetimli serbestliğe uymama halinde kişinin yararlandığı infaz şekli ortadan kalkar. Denetimli serbestlik uygulamasının ihlali halinde hükümlü tekrar açık cezaevine alınır. Denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, hükümlünün koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine, denetimli serbestlik müdürlüğünün bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilir.

Denetimli serbestlik, birçok farklı şekilde ihlal edilebilir. Aşağıdaki şartlara uymayan hükümlünün denetimli serbestlik yasasını ihlal ettiği kabul edilmektedir:

1. Tahliye Olduktan 5 Gün İçinde Başvurma Şartının İhlali

Hükümlü tahliye olduktan sonra beş (5) gün içinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurarak hakkındaki tedbire uygun programa katılmaya başlamalıdır. Bu kurala uymadığı taktirde denetimli serbestlik yasasını ihlal etmiş sayılır. Denetimli serbestlik ihlal edildiğinde hükümlü yararlandığı şartlı tahliye hakkını kaybederek tekrar açık cezaevine alınır. Müdürlüğe müracaat için gereken beş günlük süre, hükümlünün ceza infaz kurumundan ayrılışını takip eden günden itibaren başlar (Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği m).

2. Hükümlünün Denetimli Serbestlik Programına ve Yükümlülüklere Uymamada Israr Etmesi

Hükümlü denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından belirlenen programa devam etmek ve yükümlülüklere uymak zorundadır. Hükümlünün müdürlüğün belirlediği “programa/yükümlülüklere riayet etmemede ısrar etmesi” halinde denetimli serbestlik yasası ihlal edilmiş sayılır. Denetimli serbestlik yükümlülüklerine uymayan hükümlünün kaydı kapatılarak hükümlü cezasının infazı için açık cezaevine alınır. Uygulamada belirlenen programa/yükümlülüklere iki kez riayet edilmemesi “programa/yükümlülüklere uymamada ısrar” olarak kabul edilmektedir. Nitekim Yargıtay, bir kez imza atmayan bir kez de görüşmeye gitmeyen kişinin denetimli serbestlik yasasını ihlal ettiğini kabul etmiştir (Y4CD–K/).

Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır. Hükümlü cezasının infazı için cezaevine gönderilir (Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği m).

3. Hükümlünün Denetimli Serbestlik Yasasından Yararlanma Talebinden Vazgeçmesi

Hükümlü, denetimli serbestlik yasasından faydalanarak tahliye olduktan sonra kendiliğinden de bu hakkından feragat edebilir. Hükümlü açısından denetimli serbestlik tedbirleri daha ağır gelebilir, özel bir gerekçe göstermeden denetimli serbestlikten vazgeçme talebinde bulunursa denetimli serbestlik tedbirine son verilerek hükümlünün cezası açık cezaevinde infaz edilmeye devam edilir.

Denetimli Serbestlik Yasası’nın İhlali ve Sonuçları

Denetimli serbestliğe uymama, hükümlünün daha ağır sonuçlarla karşılaşmasına neden olabilir. Prensip olarak denetimli serbestlik yasasını ihlal eden hükümlü, cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının infaz edilmesi için tekrar cezaevine alınır. Ancak dışarda denetimli serbestlik kanunu uygulamasından yararlanarak geçirdiği süreler cezasından indirilir. Yani denetimli serbestlik dosyası kapatılana kadar kişinin dışarda geçirdiği süreler aynen cezaevinde geçirilmiş gibi kabul edilir.

Denetimli serbestlik uygulamasında hükümlüler en çok imza ihlali yapmaktadır. İmzaya gitmemek de önemli bir denetimli serbestlik kuralının ihlalidir. Üst üste iki kez imza ihlali yapanların denetimli serbestlik kararı geri alınır.

Hükümlünün tahliye olduktan sonra denetimli serbestlik müdürlüğüne 5 gün içinde müracaat zorunluluğu vardır. Hükümlü, 5 günlük sürenin bitiminden itibaren 2 gün içinde müracaat etmezse hakkında TCK md. ’de düzenlenen “Hükümlü ve Tutuklunun Kaçması” gereği soruşturma başlatılır. Aynı durum, kapalı cezaevine iade kararı verilip de 2 gün içinde en yakın Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat etmeyen hükümlüler için de geçerlidir.

Denetimli Serbestlik hükümlerinin nasıl uygulanacağı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği ile düzenlenmiştir.

Denetimli Serbestlik Uygulanırken Hükümlünün Suç İşlemesi

Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir ( sk. m/A-7).

Hükümlünün kamu davasının açıldığı tarihe kadar denetimli serbestlik uygulanmak suretiyle cezasını infaz ettiği dikkate alındığında, Mahkemesince sayılı Kanun’un /A maddesi uyarınca yeni suça ilişkin iddianamenin kabul edilerek kamu davasının açıldığı tarih olan 01/09/ tarihi ile koşullu salıverilme tarihi olan 23/02/ tarihine kadar sürenin açık ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir (Y1CD-K/).

sayılı Kanun’un yukarıda belirtilen /A maddesi gereğince, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra hükümlünün işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, ancak somut olayda hükümlü tarafından 11/12/ tarihinde işlediği iddia edilen uyuşturucu madde bulundurma ve kullanma suçuna ilişkin olarak soruşturma başlatıldığının belirtilmesi ve atılı eyleme ilişkin olarak kamu davası açıldığına ilişkin bir bilgi veya belgenin dosya kapmamında bulunmaması karşısında infaz hakimliği tarafından anılan düzenleme uyarınca hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilemez (Y1CD-K/).

Denetimli serbestlik ve Adli Para Cezası

Adli para cezası ödenmezse hükümlü önce kamuya yararlı bir işte çalışmaya davet edilir, kamuya yararlı işte çalışma şartı da hükümlü tarafından yerine getirilmezse adli para cezası hapis cezasına çevrilir. Adli para cezası ödenmediği için hapis cezasına çevrilirse hükümlü hakkında denetimli serbestlik kanunu hükümleri uygulanamaz. Denetimli serbestlik, yalnızca mahkeme tarafından verilen doğrudan hapis cezaları için uygulanabilecek bir kurumdur. Bu nedenle, adli para cezaları için bir koşullu salıverilme biçimi olan denetimli serbestlik uygulanamaz.

Denetimli Serbestlik Yasası ve Elektronik Kelepçe Takılması

Denetimli serbestlik yasası uygulanarak tahliye edilen hükümlülere elektronik kelepçe takılması da mümkündür (Denetimli Serbestlik Yönetmeliği m). Denetimli serbestlik uygulanacak olan hükümlüye ait evde veya evin çevresinde serbestçe hareket edebileceği alanlar belirlendikten sonra hükümlünün ayağına elektronik kelepçe takılmaktadır.

Elektronik kelepçe açılırsa sistem alarm vermektedir. Elektronik kelepçenin açılması veya belirlenen alanın dışına çıkılması denetimli serbestliğin ihlali kabul edilmektedir. Elektronik kelepçeyi açarak yükümlülüğü ihlal eden kişi cezasını ceza infaz kurumunda infaz edecektir.

Denetimli Serbestlik ve Suçta Tekerrür

Suçta tekerrür, ilk işlediği suç kesinleşen hükümlünün belli bir süre sonra ikinci bir suç işlemesidir. Hükümlünün işlediği ikinci suça “tekerrür” hükümleri uygulanarak koşullu salıverilme tarihi hesaplanır. İşlediği ikinci suç da kesinleşen hükümlünün üçüncü bir suç işlemesi halinde “ikinci kez tekerrür” söz konusu olur.

Tekerrür hükümleri açısından özellikle vurgulamak gerekir ki; ilk kez tekerrür hükümleri uygulanan hükümlü denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilir. Ancak, “ikinci kez tekerrür” hükümleri uygulanan hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden ve koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanması mümkün değildir ( sayılı Kanun m/3).

Denetimli Serbestlik Kararının Değiştirilmesi, Durdurulması veya Kaldırılması

Bazı hallerde denetimli serbestlik kararının değiştirilmesi, kaldırılması veya uygun olan başka bir karar verilmesi talep edilebilir.

Denetimli serbestlik kararı aşağıdaki hallerde değiştirilebilir, kaldırılabilir veya uygun olan başka bir karar verilebilir :

a) Denetimli serbestlik kararının yükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi,

b) Denetimli serbestlik kararının infazının mümkün olmaması,

c) Denetimli serbestlik kararının yükümlünün tutuklanması, hapis cezasının infazına başlanması veya askere alınması nedeniyle infazının imkânsız hale gelmesi,

ç) sayılı Kanunun maddesinin birinci fıkrası uyarınca tedbirden beklenen yararın elde edilmesi,

d) Hapis cezasından daha ağır sonuçlar doğurması.

Kanunda aksine bir düzenleme yoksa vaka sorumlusunun önerisi üzerine İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonu tarafından ilgili yargı merciinden denetimli serbestlik kararının değiştirilmesi, kaldırılması veya uygun olan başka karar verilmesi talep edilebilir. (Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği m).

Denetimli serbestlik yükümlüsünün işlediği bir suç nedeniyle; tutuklanması veya mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanması ya da askere alınması durumunda yargı mercii tarafından aksine bir hüküm de verilmez ise yükümlülüğün yerine getirilmesi durdurulur. Yükümlü, denetim süresi içerisinde serbest bırakılır veya askerlik hizmeti sona ererse yükümlülüğün yerine getirilmesine devam edilir. Denetim süresinin sonunda yükümlünün mahpusluk halinin veya askerlik durumunun devam etmesi durumunda dosya kapatılarak Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla ilgili yargı merciine gönderilir. Ceza infaz kurumunda veya askerlikte geçirilen süreler denetim süresinden sayılır (Denetimli Serbestlik Hiz. Yön. m).

Denetimli Serbestlik Uygalamasında İtiraz ve Şikayetler

Hakkında denetimli serbestlik hükümleri uygulanan yükümlüler ile kanuni temsilcileri, infaz hizmetlerinin yürütülmesi sırasında denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından hazırlanan denetim planları ve raporları ile müdürlükçe yapılan uyarılar gibi işlem ve eylemlerin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle denetimli serbestlik müdürlüğüne itirazda ya da infaz hâkimliğine şikâyette bulunabilirler. (Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği m).

Yükümlü, hakkındaki işlem ve eylemleri öğrendiği tarihten itibaren on beş gün, her halde işlem ve eylemlerin yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurabilir. Şikâyet, dilekçe ile doğrudan infaz hâkimliğine yapılabileceği gibi; Cumhuriyet başsavcılığı veya denetimli serbestlik müdürlüğü aracılığıyla da yapılabilir. Doğrudan infaz hâkimliğine yapılmayan başvurular hemen ve en geç üç gün içinde infaz hâkimliğine gönderilir. Şikâyet yoluna başvurulması, yapılan işlem veya faaliyetin yerine getirilmesini durdurmaz. Ancak infaz hâkimi giderilmesi güç veya imkânsız sonuçların doğması ve işlem veya faaliyetin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda işlem veya faaliyetin ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir.

Denetim serbestlik müdürlüğü işlemlerine karşı yapılan itirazlar “infaz işlemleri değerlendirme komisyonu” tarafından sonuçlandırılmalıdır. Koruma kurulu kararlarına karşı itirazlar koruma kurulu tarafından incelenerek sonuçlandırılır. Komisyon ve kurul tarafından verilen kararlara karşı infaz hâkimliğine şikâyette bulunulabilir. Müdürlük işlemlerine ve koruma kurulu kararlarına yapılan itirazlar şikâyetteki usullere tabidir.

Yükümlüyle ilgili karar ve işlemlere ilişkin yazışmalarda veya belgelerde, yükümlülerin şikâyet ve itiraz hakkı ile süresi açıkça belirtilir.

Denetimli Serbestlik Yasası

Tarihine Kadar İşlenen Suçlarda Denetimli Serbestlik Şartları

sayılı Kanunun Geçici 6. maddesiyle; tarihine kadar işlenen suçlar açısından ayrı bir denetimli serbestlik ve infaz sisteminin uygulanması kanunlaştırılmıştır. Buna göre Geçici 6. maddeyle tarihinden önce işlenen suçlar bakımından şu düzenlemeler getirilmiştir:

  • Denetimli serbestlik süresi 3 yıl olarak uygulanacaktır.

  • Bazı süreli hapis cezalarına mahkum olanlar cezalarının 1/2’sini infaz kurumunda çektikleri takdirde koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanacaktır.

Yukarıdaki her iki düzenleme tarihine kadar işlenen suçlar açısından uygulanacaktır. tarihinden sonra işlenen suçlarda yukarıda açıkladığımız düzenleme değil, sayılı /A maddesinde yer alan infaz düzenlemesi geçerli olacaktır. Hemen belirtmek gerekir ki, suçun tarihinden önce işlenmiş olması yeterlidir, mahkumiyet daha sonraki bir tarihte gerçekleşse bile, hükümlü Geçici 6. maddedeki denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanabilecektir.

Örneğin, yeni infaz düzenlemesiyle 6 yıl veya altında hapis cezası alan bir hükümlü doğrudan tahliye olma hakkı kazanacaktır.

Ayrıca hükümlülerden;

7 yıl hapis cezası alanlar 6 ay,
8 yıl hapis cezası alanlar 1 yıl,
9 yıl hapis cezası alanlar 1 yıl 6 ay,
10 yıl hapis cezası alanlar 2 yıl,
15 yıl hapis cezası alanlar 4 yıl 6 ay cezaevinde kaldıkları takdirde tahliye olma hakkı kazanırlar.

Aşağıdaki suçları işleyen hükümlüler tarihine kadar işlenen suçlara ilişkin sayılı Kanunun Geçici 6. maddesiyle getirilen “1/2 infaz oranı” ve “3 yıl denetimli serbestlik” hükümlerinden yararlanamaz :

  • Kasten öldürme suçu (madde 81, 82, 83),

  • Altsoya, üstsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumunda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu,

  • Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (madde 87, ikinci fıkra, dördüncü bent),

  • İşkence suçu (m, 95),

  • Eziyet suçu (m),

  • Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar (madde , , , ),

  • Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar: Haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma, verileri yok etmeme (madde ,,,,,,),

  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti (madde ),

  • Devletin güvenliğine karşı suçlar (örgüt üyeliği suçu dahil),
  • Anayasal düzene karşı suçlar,
  • Milli savunmaya karşı suçlar,
  • Devlet sırlarına karşı suçlar,
  • sayılı TMK (Terörle Mücadele Kanunu) kapsamına giren suçlar, örneğin örgüt propagandası suçu,
  • Borçlar ve tazminatlar ödenmediği takdirde bankacılık zimmeti suçu,
  • Koşullu salıverilme hakkı geri alınan hükümlüler (infazı yananlar) aynı hüküm nedeniyle.

30/3/ tarihine kadar işlenen suçlar bakımından, tabi olduğu infaz rejimine göre belirlenen koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onbeş yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir gün, üç gün; onsekiz yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır. ( sayılı Kanun Geçici m.6/4).

Kapalı Cezaevinden Açık Cezaevine Geçiş Şartı: 30/03/ tarihine kadar işlenmiş bir kısım suçların infazı sırasında, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazı usulünden faydalanmak için, açık cezaevinde bulunma ya da kapalı ceza evinde olup da açık cezaevine ayrılma şartlarının taşınması gerekmez. Hapis cezasının belirli bir bölümünün infaz edilmiş olması ve iyi halli olunması durumunda, hapis cezanın koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak koşuluyla infazı mümkündür (Y1CD/).

Aynı Hükümlünün Suçlarından Biri Yasa Kapsamında, Diğeri Değilse Uygulama Nasıl Olacaktır? Uygulamada en sık karşılaşılan sorun, hükümlünün işlediği suçlardan birinin Geçici 6. madde kapsamında kalması, diğer suçun kapsamı dışında kalmasıdır. Bu durumda, Geçici 6. madde kapsamında kalan suç vasfında 1/2 infaz indirimi yapılır, kapsama girmeyen diğer suç için tabi olduğu infaz oranıyla indirim yapılarak koşullu salıverilme süresi hesaplanır. Böylece şartlı tahliye süresi bulunduktan sonra denetimli serbestlik süresi 1 yıl olarak (İnfaz Kanunu m/A) uygulanır. İnfaz hukuku uygulamasında, cezai içtima hükümlünün aleyhine sonuç doğurduğundan işlediği suçlardan biri yasanın kapsamı dışında kalan hükümlü, sayılı Geçici 6. maddeyle getirilen 3 yıllık denetimli serbestlik süresinden yararlanamaz.

Adli Para Cezası Alanların Durumu: Adli para cezasına mahkum olanlar, her halükarda adli para cezasını ödemek zorundadırlar, hiçbir şekilde Geçici 6. maddede düzenlenen koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanamazlar (Ceza infaz Kanunu md/A-4 ve md/9). Adli para cezası mahkumiyeti, ister doğrudan verilmiş olsun, ister hapis cezasıyla birlikte verilsin veya isterse hapis cezasından çevrilmiş olsun yeni düzenlemeden yararlanamaz. Aynı hükümde hem adli para cezası hem de hapis cezası varsa, adli para cezası ödenmelidir. Hapis cezası için sayılı Geçici 6. madde düzenlemesinden faydalanılmalıdır.

Suçta Tekerrür Halinde Uygulama: Mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanan hükümlüler, sayılı Kanun Geçici 6. madde kapsamında getirilen cezanın 1/2 infazına ilişkin infaz rejiminden yararlanamazlar, tekerrür halinde infaz oranı 2/3’tür. Ancak, suçta tekerrür hükümleri uygulanan hükümlüler, aynı yasa kapsamında yer alan 3 yıllık denetimli serbestlik tedbiri uygulamasından yararlanabilirler. İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez ve açık cezaevine ayrılamaz. Bu nedenle, ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması halinde denetimli serbestlikten de yararlanılamaz.

Suça Teşebbüs, Azmettirme, Yardım Etme ve Haksız Tahrik: Teşebbüs ve suçu iştirak halleri için sayılı Kanun Geçici 6. maddede özel bir düzenleme yoktur. Kanunda yer alan “düzenlemeden yararlanamayacak suçlara” teşebbüs etme, azmettirme veya yardım etme hallerinde kanunda düzenlenen şartlı tahliye veya denetimli serbestlik uygulamasından yararlanılamaz. Yani, kapsam dışı bırakılan suçlara iştirak edenler veya teşebbüs edenler, suç vasfının kanundaki düzenlemesine tabidir. Aynı şekilde bir suçu haksız tahrik altında işleyenler de o suçun tabi olduğu denetimli serbestlik ve infaz rejimine tabidir.

Taksirli Suç ve Olası Kast Halleri:Taksirli suçlar (bilinçli taksir dahil), sayılı Kanun Geçici 6. maddede yer alan her türlü hak ve düzenlemeden yararlanabilir. Örneğin, taksirle öldürme suçu işleyenler (örn, trafik kazası ile ölüm) düzenlemeden yararlanabilir. Olası kast açısından özel bir düzenleme yoktur. İşlenen suç, TCK’da hangi maddeyi ihlal ediyorsa Geçici 6. maddeden yararlanıp yaralanmayacağı bu maddeye göre belirlenir. Örneğin, olası kast ile kasten öldürmeye teşebbüs suçu işlenmiş olması halinde Geçici 6. madde düzenlemesinden yararlanılamaz. Ancak, TCK md. 86/1 kapsamında olası kast ile kasten yaralama suçu işlendiğinde hükümlünün Geçici 6. madde düzenlemesinden yararlanma hakkı var.

Yakalamalı Hükümlülerin Durumu: tarihine kadar suç işleyip de ceza mahkumiyeti olan ve infaz savcılığı tarafından gönderilen davetiye uymayarak teslim olmayan veya haklarında doğrudan yakalama kararı çıkartılan hükümlüler, cezasını çekmek üzere ne zaman teslim olurlarsa olsunlar sayılı Kanun Geçici 6. maddesinde düzenlenen infaz indirimi ve denetimli serbestlik yasası uygulamasından yararlanırlar.

Tutuklu/Tutuksuz Yargılaması Devam Eden Sanıkların Durumu: Yargılaması devam eden sanıklar, suçun tarihine kadar işlenmiş olması kaydıyla ve hükmün kesinleşmesiyle sayılı Kanun Geçici 6. maddesi düzenlemesinden yararlanırlar. Yargılamanın aşaması ne olursa olsun, ceza mahkumiyeti ne zaman kesinleşirse kesinleşsin Geçici 6. maddede yer alan infaz indirimi ve denetimli serbestlik tedbiri hükmün kesinleşmesiyle uygulanır. Tutuklu yargılanan sanıkların tutukluluk koşulları değerlendirilirken sayılı Kanun Geçici 6. maddesindeki infaz indirimi ve denetimli serbestlik süresi mutlaka dikkate alınacaktır. Suç vasfı, sayılı Kanun Geçici 6. maddesi kapsamında kalan tutuklular daha erken tahliye edilecektir.

Halihazırda Denetimli Serbestlikte Olanların Durumu: Halihazırda denetimli serbestlik tedbiri uygulanan hükümlülerin müddetnamesi yeniden tanzim edilmelidir. sayılı Kanun Geçici 6. maddesi kapsamında kalan bir suçtan denetimli serbestlikte olan hükümlü, 1/2 infaz indiriminden faydalanacakları için denetimli serbestlik süresi de kısalacaktır.

Halihazırda Denetimli Serbestlik Yükümlülüklerini İhlal Edenlerin Durumu: Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak belirlenen yükümlülüklere aykırı hareket edenler (imza ihlali, seminer ihlali, elektronik kelepçenin çıkarılması, belli saatlerde belirlenen yerde olunmaması vs.) sayılı Kanun Geçici 6. maddesi yer alan 1/2 infaz oranı indiriminden yararlanabilir, ancak 3 yıllık denetimli serbestlik süresinden yararlanamazlar.

Denetimli Serbestlik Altındayken Suç İşleyenlerin Durumu: Denetimli serbestlik yükümlülüklerine uygun hareket etmesine rağmen suç işledikleri gerekçesiyle yargılananlar, suçsuzluk karinesinden yararlandıkları için mahkumiyet kesinleşinceye kadar denetimli serbestlikten yararlanırlar. Mahkumiyet kesinleştiğinde, hükümlünün cezaevine alınarak cezaların toplanmasını gerektiren ayrı bir infaz süreci işleyecektir. Ayrıca, hükümlü suç nedeniyle tutuklanmışsa, tutuklulukta kaldığı süre koşullu salıverilme süresine eklenerek yeniden denetimli serbestlik süresi hesaplanır. Hükümlünün sonraki suç nedeniyle tutuklulukta kaldığı süreyi mahkumiyetinden mahsup hakkı da olduğundan, bu hakkını kullanan hükümlü açısından mahsup dikkate alınarak hesap yapmak gerekecektir.

Yurtdışında Yaşayanların Durumu: Yurtdışında yaşayanlar, sayılı Kanun Geçici 6. maddesi kapsamında denetimli serbestlik uygulmasından yararlanmak istiyorsa, denetimli serbestlik süresi boyunca Türkiye’de belirlenen yükümlülüklere uygun hareket etmek zorundadır. Konsoloslukta imza veya benzeri bir uygulama mevcut değildir. Denetimli serbestlik yasası, sadece Türkiye sınırları içersinde uygulanabilen bir sistemdir.

s. Kanun Geçici 6. Madde Tahliye Hesaplama Metodu: Birden fazla hapis cezası varsa tüm cezalar toplanmalıdır. Toplam cezanın 1/2’si bulunmalı, hesaplanan bu cezadan 3 yıl denetimli serbestlik tedbiri düşüldüğünde kalan süre mahkumun denetimli serbestlik altında şartlı tahliye olabilmesi için cezaevinde kalması gereken süredir. Örneğin, 10 yıl hapis cezası alan bir hükümlünün koşullu salıverilme/şartlı tahliyesi şöyle hesaplanır: 10 yıl hapis cezasının 1/2’si 5 yıldır. 5 yıl hapis cezasından 3 yıllık denetimli serbestlik süresi düşülür, böylece bu mahkumun 2 yıl cezaevinde kalması gerektiği ortaya çıkmış olur.

Sayılı KHK ve Sayılı Kanun’un Beraber Uygulanması: tarihinden önce işlenen bazı suçlara 1/2 infaz indirimi ve 2 yıl denetimli serbestlik uygulaması getiren sayılı KHK ile tarihinden önce işlenen bazı suçlara 1/2 infaz indirimi ve 3 yıl denetimli serbestlik getiren sayılı Kanun hükümleri aynı anda uygulanamaz. Hükümlünün lehine olan yasa, sadece 1 kez uygulanır. sayılı KHK’den yararlananlar açısından sayılı yasaya göre yeni hesaplama yapılır ve lehe olduğundan uygulanır.

Koşullu Salıverilme Şartları ve Denetimli Serbestlik Yasası

Koşullu salıverilme (şartlı tahliye), cezasının bir kısmı cezaevinde infaz edilen “iyi halli” hükümlünün, cezasının kalan kısmını dışarda toplum içinde belli şartlara uyarak geçirmesini sağlayan bir cezanın infazı kurumudur. Koşullu salıverilme süresi denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı tarihin tespiti açısından önemlidir. Sayılı Ceza İnfaz Kanunu‘nun maddesine göre koşullu salıverme şartları şu şekildedir:

Genel İnfaz Oranı (1/2): tarihinde yasalaşan sayılı Kanun ile hapis cezasının genel infaz oranı 1/2’dir. Süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının 1/2’sini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler. Birden fazla süreli hapis cezasının miktarı ne olursa olsun cezaevinde en fazla geçirilecek süre 28 yıldır ( sayılı kanun m/3).

  • İstisnai Suçlarda İnfaz Oranı (2/3): Bazı istisnai suçlarda infaz oranı 2/3’tür. İnfaz oranı 2/3 olan suçlar şunlardır ( sk. m/2):
    • a) Kasten öldürme suçlarından (madde 81, 82 ve 83) süreli hapis cezasına mahkûm olanlar,
    • b) Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan (madde 87, fıkra iki, bent d) süreli hapis cezasına mahkûm olanlar,
    • c) İşkence suçundan (madde 94 ve 95) ve eziyet suçundan (madde 96) süreli hapis cezasına mahkûm olanlar,
    • d) Cinsel saldırı (madde /1, ikinci fıkra hariç), reşit olmayanla cinsel ilişki (madde , ikinci ve üçüncü fıkra hariç) ve cinsel taciz (madde ) suçlarından süreli hapis cezasına mahkûm olanlar, - e) Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan (madde , , ve ) hapis cezasına mahkûm olan çocuklar,
    • f) Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlardan (madde , , , , , ve ) süreli hapis cezasına mahkûm olanlar,
    • g) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan (madde ) hapis cezasına mahkûm olan çocuklar,
    • h) Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından (madde ilâ ) süreli hapis cezasına mahkûm olanlar.
    • Ayrıca suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkûm olan çocuklar ile Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkûm olanlar hakkında koşullu salıverilme oranı üçte iki olarak uygulanır.
  • Suç Örgütü Suçlarında Koşullu Salıverilme Süresi (2/3): Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkûmiyet halinde; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuzaltı yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, süreli hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının 2/3’ünü infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler ( sayılı kanun md/4).

  • 3/4 İnfaz Oranı Olan Suçlar: Bazı suçların infaz oranı 3/4 olarak kabul edilmiştir. Bu şuçlar şunlardır:

    • a- Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar (TCK /2, , /)
    • b- Uyuşturucu madde ticareti suçu (TCK )
    • c- sayılı Terörle Müacadele Kanunu kapsamındaki suçlar.

30/3/ tarihine kadar işlenen suçlar bakımından, tabi olduğu infaz rejimine göre belirlenen koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onbeş yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir gün, üç gün; onsekiz yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır. ( sayılı Kanun Geçici m.6/4).

Koşullu salıverilme kararı kural olarak mahkumiyet hükmünü veren mahkeme tarafından verilmelidir. Ancak, hükümlü mahkumiyet hükmünü veren mahkemenin yargı çevresi dışındaki bir cezaevinde bulunuyorsa, cezaevinde kaldığı yerde mevcut olan aynı derecedeki mahkeme tarafından şartlı salıverilme kararı verilmelidir. Mahkeme, cezaevi idaresinin hazırlayacağı gerekçeli raporu uygun bulursa hükümlünün şartlı salıverilme yoluyla tahliyesine karar verebilir.

Koşullu salıverilme kararı denetimli serbestlik yükümlülüklerinin yerine getirilerek denetim süresinin geçirilmesinden sonra mahkeme tarafından verilen bir karardır. Hükümlünün koşullu salıverilme tarihine 1 yıl kala infaz hakimliği tarafından denetimli serbestlik yasası uygulandığında, koşullu salıverilme kararı verilmez. Çünkü, koşullu salıverilme kararı denetimli serbestlik uygulamasının bitmesinden sonra verilen bir karardır.

Hükümlü, tahliye edildikten ve koşullu salıverilme kararından sonraki denetim süresi içinde “hapis cezası gerektiren kasıtlı bir suç” işlerse koşullu salıverilmenin geri alınmasına karar verilir. Suçun hapis cezasını gerektirmesi demek, hem kanunda suçun cezası olarak adli para cezasının değil hapis cezasının belirlenmiş olması hem de mahkemenin yargılama neticesinde verdiği cezanın da hapis cezası olması demektir. Yani, mahkeme denetim süresi içinde işlenen suç nedeniyle önce hapis cezası verir, daha sonra bu hapis cezasını adli para cezasına çevirirse hükümlü hakkında koşullu salıverilmenin geri alınması kararı verilemez. (Yargıtay 1. C.D. / karar).

Denetimli Serbestlik Yargıtay Kararları

Denetimli Serbestlik Yasası Yargıtay Kararları


Denetimli Serbestlik Aynı Kişiye Birden Fazla Kere Uygulanabilir

Kanunda hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazı usulünden sadece bir kez yararlanabileceğine, bu infaz usulünden yararlanan hükümlünün bir daha bu infaz usulünden yararlanamayacağına dair kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığından, hükümlü daha önce denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasını infaz etse ve bu infaz usulü için kanunda öngörülen azami sürenin tamamını kullansa dahi infaza konu cezasından dolayı koşullu salıverildikten sonra infaza verilen başka ceza ya da cezalarının infazı için tekrar Ceza İnfaz Kurumuna alındığında, bu ceza ya da cezaları yönünden Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un /A maddesi uyarınca koşulları oluştuğu takdirde denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazı usulünden yararlanması mümkündür. Yukarıda da açıklandığı gibi koşullu salıverilme tarihinden önce kesinleşip gelen cezaları yönünden ise öncelikle toplama kararı alınması ve yeni belirlenecek koşullu salıverilme tarihine göre sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un /A maddesinin uygulanma koşullarının değerlendirilmesi gerekmektedir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi-K/).

Denetimli Serbestlikte Memurun Yanlış Yönlendirmesi

Ceza Dairesi-K/).

Denetimli Serbestlik Yükümlüklerini İki Kere İhlal

Eşe karşı kasten yaralama suçundan Samsun Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/ tarihli ve / esas, / karar sayılı ilamıyla 5 ay hapis cezasına hükümlü …‘ın, sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un /A maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair Samsun İnfaz Hâkimliğinin 19/07/ tarihli ve / esas, / sayılı kararını müteakip, hükümlünün denetimli serbestlik tedbirine uymadığından bahisle, koşullu salıverme tarihine kadar olan cezasını kapalı ceza infaz kurumunda çektirilmesi talebinin reddine ilişkin Samsun İnfaz Hakimliğinin 11/09/ tarihli ve / esas, / sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/09/ tarihli ve / değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un /A maddesinin 6. fıkrasında yer alan;

“Hükümlünün;

a) Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içinde müracaat etmemesi,

b) Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi,

c) Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi, hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine, infaz hâkimi tarafından karar verilir.” şeklindeki düzenleme ile,

Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin hükümlünün uyarılması başlıklı maddesinde yer alan;

“(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır.

(2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır.

(3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, hükümlünün denetim planını iki defa ihlâl etmesinin yeterli olduğu, aksi durumun kabulü halinde hükümlünün ilk ihlâle ilişkin uyarı kararına karşı Kanun yoluna başvurma hakkının olmasının hükümlüye itiraz süresi boyunca ihlâl hakkı tanındığı anlamına geleceği anlaşılmakla, itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, …Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/09/ tarihli ve / değişik iş sayılı kararının sayılı CMK’nin maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA karar verilmiştir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - Karar : /).

İki (2) Kez Firar Etme Halinde Denetimli Serbestlik Uygulanır mı?

Her ne kadar hükümlünün iki kez firar eylemi olduğu görülmüş ise de; sayılı Kanun’la değiştirilen sayılı Kanun’un geçici 6. maddesinde kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlünün de iyi hal ve süre şartlarını taşıması halinde denetimli serbestlik infaz rejiminden faydalanabileceğinin düzenlendiği, bu halde hükümlünün söz konusu düzenlemeden faydalanabilmesi için açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşımasının gerekmediği, sadece geçici 6. maddeden yararlanabileceği, açık ceza infaz kurumlarından ikinci kez firar eden hükümlülerin yeni düzenlemeden yararlanamayacağına ilişkin herhangi bir düzenlemenin mevcut olmadığı, geçici 6. maddenin üçüncü fıkrasında iyi halli olmak şartıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin de yeni düzenlemeden yararlanabileceklerine dair açıklamaya yer verildiği, bu halde hükümlünün cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi-K/).

Denetimli Serbestlik İnfaz Dosyasının Kapatılması ve İtiraz Mercii

Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay Ceza Dairesinin tarihli, / esas ve / Sayılı kararında belirtilen, “ Sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununun 18/1. maddesindeki “Müdürlükler ile koruma kurullarının idarî nitelikteki eylem ve işlemlerine karşı infaz hâkimliğine şikâyette bulunulabilir” hükmü ile Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 48/1. maddesinde “Yükümlüler ile kanuni temsilcileri, infaz hizmetlerinin yürütülmesi sırasında müdürlükçe hazırlanan denetim planları ve raporları ile müdürlükçe yapılan uyarılar gibi işlem ve eylemlerin kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu gerekçesiyle müdürlüğe itirazda ya da infaz hâkimliğine şikâyette bulunabilirler.” hükmü birlikte değerlendirildiğinde infaz hakimliğine sadece Müdürlükler ile koruma kurullarının idarî nitelikteki işlemlerine karşı yapılan itirazların infaz hakimliği tarafından değerlendirileceğinin hükme bağlandığı, maddesi uyarınca verilen denetimli serbestlik tedbirinin ihlali halinde dosyanın kapatılarak gönderilmesi kararının adli nitelikte bir işlem olduğu, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin 72/8. maddesindeki “Sanık veya hükümlünün beş iş günü içerisinde ilgili kuruma tedavi için müracaat etmediğinin veya belirlenen tedavi programına uymadığının bildirilmesi ya da rehberlik çalışmalarına katılmaması halinde sanık veya hükümlü bu Yönetmeliğin maddesine göre uyarılır. Uyarılara dair tebligatta ihlal durumunun tekrarı halinde bunun yükümlülüğün ihlali sayılacağı ve dosyanın kapatılarak mahkemesine gönderileceği sanık veya hükümlüye bildirilir.” ve Sayılı kanun ile değişik maddesinin 4 ( a ) fıkrasındaki “Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılımonash.pw Dairesi -Karar: /).

Denetimli Serbestlik İhlalinde İki İhtar Şartı

Hükümlü, tarihli “vakıa sorumlusu görüşmesi”ne katılmayarak, ilk kez ihlalde bulunmuş, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından tarihli müzekkkere ile uyarılmıştır. İlk uyarıdan sonra hükümlü tarihli grup çalışmasına katılmamış, bunun üzerinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü hiçbir ihtara gerek görmeden dosyayı kapatmış, infaz hakimliği tarafından hükümlünün kapalı cezaevine gönderilmesine karar verilmiştir. Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a göre “denetim planına uymamakta ısrar etme” en az iki usulüne uygun ihtara rağmen hükümlünün davete icabet etmemesi ya da başka bir yolla haberdar olmasına rağmen denetime uymamakta ısrar etmesi halinde söz konusu olabilir. Somut olayda hükümlüye ikinci ihtar yapılmadığından denetimli serbestlik yasası ihlal edilmemiştir, hükümlünün kapalı cezaevine gönderilmesine yönelik infaz hakimliği kararı hukuka aykırıdır (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - / karar).

Denetimli serbestlik tedbirinin iki kez ihlal edilmesi, “yükümlülüklere uymamada ısrar etme” anlamına gelir. İki kez ihlale neden olarak yükümlülüklere uymamada ısrar eden hükümlü hakkındaki infaza son verilir ve infaz kaydı kapatılır. Ancak, yükümlülükleri iki kez ihlali nedeniyle infaza son verilebilmesi için ilk ihlalden hemen sonra hükümlüye bir “uyarı yazısı” tebliğ edilmelidir. Uyarı yazısı tebliğ edilmemişse, hükümlü hakkında denetimli serbestlik yasası uygulamasına son verilemez (Yargıtay 7. Ceza Dairesi - / karar).

Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelere Denetimli Serbestlik Nasıl Uygulanır?

yaş grubu çocuğu olan anne, denetimli serbestlik yasası uygulamasından koşullu salıverilmesine 2 yıl süre kala yararlanabilir. Ancak, çocuğun yaş aralığında olup olmadığının tespiti için annenin cezaevine alındığı tarih değil, denetimli serbestlik yasasına başvuru tarihi, yani koşullu salıverilmeye 2 yıldan az sürenin kaldığı tarih esas alınmalıdır. Başvuru tarihi itibariyle çocuk 6 yaşını geçmişse, anne uygulamadan yararlanamaz (Yargıtay Ceza Dairesi - / karar - Tarih).

İnfaz Hakimliği Denetimli Serbestlik İçin İyi Hal Değerlendirmesi Yapamaz

Bilecik İnfaz Hâkimliğinin 20/09/ tarihli kararı ile hükümlü tarafından denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma talebinin hükümlü hakkında covid iznindeyken kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan soruşturma bulunduğu, hakkında başka bir suçtan yakalama emri düzenlendiği, yine başka bir suçtan hakkında kamu davası açıldığı gerekçeleriyle talebin reddine karar vermiş ise de, atılı eylemlere ilişkin olarak bir bilgi veya belgenin dosya kapsamında bulunmaması ve sayılı Kanun’un “iyi hâlin belirlenmesi” başlıklı 89 ve /A maddelerinde yer alan düzenlemeler gereğince iyi halin belirlenmesinde ilgili idare ve gözlem kurulunun hükümlü hakkındaki değerlendirme raporunun dikkate alınmasında zorunluluk bulunması karşısında, İnfaz Hâkimliği tarafından ceza infaz kurumu idaresi yerine geçerek iyi hal değerlendirilmesi yapılması suretiyle hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbirine ayrılma talebinin reddine karar verilemez (Yargıtay 1. Ceza Dairesi / E. , / K.).

Denetimli Serbestlik Yükümlülüklerinin Uyarılara Rağmen İki Kez İhlal Edilmesi

Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, somut olayda 29/01/ tarihi itibari ile hükümlü hakkında denetim planı hazırlanarak infazına başlanıldığı, hükümlünün 11/02/ tarihinde kamu çalışmasına gelmeyerek denetim planına uymadığından bahisle 19/02/ tarihinde uyarıldığı, buna rağmen 05/05/, 06/05/ ve 11/05/ tarihlerinde belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın kamuda çalışma yükümlülüğünü ihlal ederek denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlal ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu gözetilerek hükümlünün itirazının reddine karar verilmelidir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - Karar : /).

Hükümlü denetimli serbestlik yasası ile tahliye olduktan sonra bir kez bireysel görüşmeye, bir kez de imza atmaya gitmemiştir. Hükümlünün denetimli serbestlik yasası uygulanarak tahliye edildiği tarih olan tarihi ile denetim dosyasının kapatılmasına neden olan son ihlalin yapıldığı tarih olan tarihi arasında denetimli serbestlik ile dışarıda geçirdiği süre cezasından düşülerek kalan cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının cezaevinde infazı zorunludur (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - / karar).

Denetimli Serbestlik Uygulanan Hükümlünün Başka Suçtan Tutuklanması

Hakkında denetimli serbestlik yasası uygulaması devam eden hükümlü başka bir suçtan tutuklanmıştır. Başka suçtan kaynaklanan tutuklama, hükümlüye uygulanan koşullu salıverilme tedbirinin hükümlü tarafından ihlal edildiği anlamına gelmez. Hükümlünün başka suç nedeniyle tutuklulukta kaldığı süre, şartlı tahliye süresine eklenerek yeni bir şartlı tahliye tarihi belirlenerek denetimli serbestlik yasası uygulaması yapılmalıdır. Kaldı ki hükümlü, tutuklulukta geçirdiği süreyi şartlı tahliyeye eklemek yerine, cezasından mahsup edilmesi talebinde de bulunabilir. (Yargıtay Ceza Dairesi - / karar).

İnfaz Hâkimliğince hükümlünün tutukluluk hali sona erene dek denetimli serbestlik tedbirine ara verilmesine karar verilmiş ise de; Bilindiği üzere ceza infaz kurumlarında hapis cezasına mahkumiyet hükmü infaz edilirken kişinin başka suçtan tutuklanması halinde, öncelikle hükümlünün lehine kesinleşen hapis cezası hükümlerinin infaz edilmesi gerektiği, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin “Denetimli serbestlik kararlarının değiştirilmesi, durdurulması veya kaldırılması” başlıklı maddesindeki “(3) Bu Yönetmeliğin dördüncü kısmının ikinci ve dördüncü bölümü ile beşinci kısmının üçüncü ve dördüncü bölümünde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında yükümlünün işlediği bir suç nedeniyle; tutuklanması veya mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanması ya da askere alınması durumunda mahkemece aksine bir hüküm de verilmez ise yükümlülüğün yerine getirilmesi durdurulur. Yükümlü denetim süresi içerisinde serbest bırakılır veya askerlik hizmeti sona ererse yükümlülüğün yerine getirilmesine devam edilir. Denetim süresinin sonunda yükümlünün mahpusluk halinin veya askerlik durumunun devam etmesi durumunda dosya kapatılarak mahkemesine gönderilir. Ceza infaz kurumunda veya askerlikte geçirilen süreler denetim süresinden sayılır. Bu süre içinde rehberlik kapsamında verilen yükümlülüğün yerine getirilmesinde mahkemeye verilecek raporlar ceza infaz kurumu ile işbirliği içerisinde hazırlanır. Hâkime gönderilecek rapora esas olmak üzere üç ayda bir kişinin gelişimi ve davranışları hakkında ceza infaz kurumu idaresinden bilgi istenir.” şeklindeki amir hüküm uyarınca da yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında yükümlünün işlediği bir suç nedeniyle tutuklanması durumunda yükümlülüğün yerine getirilmesinin durdurulacağı ancak Ceza infaz kurumunda geçirilen sürelerin denetim süresinden sayılacağının belirtildiği, burada tutuklanma halinde hem yükümlülüğün yerine getirilmesinin durdurulması hem de ceza infaz kurumunda geçirilen sürelerin denetim süresinden sayılacağının belirtilmesinin çelişki içerdiği düşünülse de, kanun koyucunun yukarıda da belirtildiği üzere hapis cezasına mahkumiyet hükmü infaz edilirken kişinin başka suçtan tutuklanması halinde, öncelikle hükümlünün lehine kesinleşen hapis cezasının infaz edilmesinin amaçlandığı, diğer bir deyişle tutuklama kararının infaz edilmeyip, tutuklama kararı kaldırılıncaya dek denetimli serbestlik şeklinde infaz edilen kesinleşmiş hükmün kapalı ceza infaz kurumunda infazına devam edilmesi gerekir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - Karar No: /).

Denetimli Serbestlikten Kaç Kere Yararlanılabilir?

Hükümlü aynı infaz döneminde ancak 1 yıl süreyle denetimli serbestlik yasası uygulamasından yararlanabilir. Hükümlü daha önce yasa kapsamında tedbirden belli bir süre yararlandıktan sonra, “denetim süresi içinde kesinleşen mahkumiyeti” nedeniyle denetimli serbestlik yasası nedeniyle ikinci kez 1 yıllık bir erken koşullu salıverilme süresi talep edemez. Yapılması gereken, infaz edilmekte olan ilk mahkumiyeti nedeniyle hükümlünün dışarda geçirdiği denetim süresinin 1 yıllık süreden düşürülmesi, arta kalan sürenin ise toplam ceza miktarı üzerinden hesaplanan koşullu salıverilme tarihinden düşürülerek denetimli serbestlik yasasının uygulanması gerekir (Yargıtay Ceza Dairesi - / karar).

Hükümlünün aynı mahkeme kararıyla hem hapis cezasına hem de adli para cezasına mahkum olması halinde, cezaların sıraya konularak infazı gereklidir. Her ceza için ayrı ayrı denetimli serbestlik yasasından yararlanılamaz. Denetimli serbestlik yasasından ancak bir kez yararlanılabilir (Yargıtay Ceza Dairesi - / karar).

Hükümlü hakkında farklı mahkemelerce verilen kasten yaralama ve uyuşturucu madde ticaretine dair mahkumiyetler toplanararak toplam 5 yıl 10 ay hapis cezası tespit edilmiştir. Hükümlü iki farklı mahkeme kararı olsa bile denetimli serbestlik yasasından ancak bir kez yararlanabilir (Yargıtay Ceza Dairesi - / karar).

Hükümlü, denetimli serbestlik yasasından yararlanarak tahliye olduktan sonra, denetim süresi içinde yeniden bir suç işlemiş ve söz konusu suça ilişkin mahkemece verilen mahkumiyet hükmü kesinleşmiştir. Bu durumda hükümlü, denetimli serbestlik hükümlerine aykırı hareket ettiğinden her iki suça ilişkin hapis cezası cezaevinde infaz edilmelidir (Yargıtay Ceza Dairesi - / karar).

Disiplin veya Tazyik Hapsi Nedeniyle Denetimli Serbestlikten Yararlanılamaz

Ödeme taahhüdünü ihlal suçu nedeniyle verilen ceza, disiplin hapsi olarak kabul edilmektedir. Disiplin ve tazyik hapsi niteliğindeki cezalar, klasik “hapis cezası” niteliğinde değildir. Tazyik hapsi cezalarında, kişi kendisinden beklenen yükümlülüğü yerine getirdiğinde serbest bırakılır. Bu nedenle, bu tarz cezalarda denetimli serbestlik yasası uygulanamaz (Yargıtay Ceza Dairesi- / karar).

Hapis Cezasının İnfazından Sonra Hükümlünün Kamuya Yararlı İşte Çalıştırılması

Hakaret suçundan sanık …’nun, sayılı Türk Ceza Kanununun /1, /4 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanunun maddesi gereğince 1 ay 13 gün süre ile kamuya yararlı bir işte çalışma cezasına çevrilmesine dair, Viranşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 11/06/ tarihli ve / esas, / sayılı Kararının infazı sırasında, yasal süresi içinde Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne müracaat etmemesi üzerine sanığın sayılı Kanunun /1, /4 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Viranşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/ tarihli ve / esas, /90 sayılı kararı ile ilgili olarak;

sayılı Kanunun 50/ maddesindeki “Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi hâlinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhâl infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmaz… Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, hükmü veren mahkemece tedbir değiştirilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece seçenek tedbirin yerine getirilememesi durumunda bunun hükümlünün elinde olmayan bir nedenden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda araştırma yapması gerektiği, anılan dosyada kamuya yararlı işte çalışma tedbirine ilişkin hükmün infazının hükümlünün cezaevinde olması nedeniyle yerine getirilemediği anlaşılmakla, hükümlünün ceza infaz kurumunda bulunduğu süre içinde hükmün infazının bekletilmesi, hükümlünün ceza infaz kurumundan salıverilmesinden sonra, kamuya yararlı bir işte çalıştırılma kararının yerine getirilmesi için bağlı bulunan denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun maddesi uyarınca anılan kararın bozulması gerekmiştir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - Karar : /).

Kamuya Yararlı İşte Çalıştırma Yerine Hapse Çevirme Halinde Görevli Mahkeme

sayılı İnfaz Hakimliği Kanunun genel gerekçesinde, infaz yargıçlığının kuruluş amacı ve görevleri, infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklular haklarında yapılan işlemlere veya bunlarla ilgili faaliyetlere yönelik şikayetleri incelemek ve karara bağlamak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek olarak açıklanmış, böylece hükümlü ve tutuklu haklarının Anayasa ve uluslararası normlara uygun olarak korunması ve geliştirilmesi sağlanmış olacağı açıklanmıştır. Anılan Yasanın birinci maddesinin ilk fıkrasında ise: “Bu Kanun, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlere yönelik şikayetleri incelemek, karara bağlamak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere kurulan infaz hâkimliklerine ilişkin hükümleri kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bu maddenin gerekçesinde de “işlem” deyiminin hükümlü ve tutuklular hakkında yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre hukuki sonuç doğurmaya yönelik her türlü karar, önlem ve irade açıklamalarını, “faaliyet” deyiminin ise hükümlün ve tutukluların konumlarında değişiklik yapan her türlü eylemler ile iyileştirme ve eğitim (tretman) programlarına uygun olarak yapılan çalışmalarını kapsadığı belirtilmiştir.

Bu açıklamalardan anlaşıldığı gibi İnfaz Hakimliğinin görevleri infaz kurumlarında yönetsel işlemlerin şikayet yoluyla yargıç güvencesinde denetlenmesine ilişkindir. sayılı Yasanın 4. maddesinde, tüketici yöntemle sayıldıktan sonra, bu maddenin son fıkrasında, “kanunlarda başka bir yargı merciine bırakılan konulara ilişkin hükümler saklıdır” hükmüne yer verilmiştir. Bu maddenin 2. fıkrasında yer alan “hükümlülerin cezalarının infazı” deyimi geniş kapsamlı olup belirtilen son fıkra hükmüyle birlikte yorumlanarak kapsamı belirlenmelidir. Öte yandan, sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun maddesinin 1. fıkrasında “mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir” hükmüne yer verilmiştir.

Bu açıklamaların ışığında somut olay değerlendirildiğinde: sayılı Kanunun /A maddesinde, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlünün, kamuya yararlı bir işte çalıştırma yükümlülüğüne tabi tutulmasına ilişkin denetimli serbestlik müdürlüğü işlemlerine karşı başvurunun İnfaz Hakimliğine yapılacağının açıkça belirtildiği, somut olayda sayılı Kanunun /3. maddesi uyarınca belirlenen kamuya yararlı bir işte çalıştırılması kararına yönelik başvuruların ise hangi mahkemeye yapılacağının madde metninde belirtilmediği, bu nedenle sorunun genel hükümler uyarınca çözümünün gerekmesi karşısında; hükümlü hakkında Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/08/ tarihli ve / değişik iş sayılı kararı kapsamında verilen adli para cezalarından çevrilme gün hapis cezasının kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezasına çevrilmesine ilişkin kararların usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle yeniden tebliği istemiyle yapılan başvuru hakkında, sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun maddesi uyarınca hükmü veren mahkeme tarafından karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması gerekmiştir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi- Karar : /).

Sayılı KHK Ceza İnfazı Oranı, Denetimli Serbestlik ve Koşullu Salıverilme

Kozan İnfaz Hâkimliğince, sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Kurum ve Kuruluşlara İlişkin Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin maddesiyle sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen Geçici 6. maddesindeki düzenleme ile şartla tahliye tarihine 2 yıl kalan hükümlülerin cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verileceğinin öngörüldüğü, anılan düzenlemede bir kısım suçların istisna tutulduğu, hükümlünün sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında bırakılan cinsel istismar suçu nedeniyle aldığı mahkumiyetin anılan düzenleme kapsamındaki konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen ceza ile içtima edildiği, içtimalı cezalarda hükümlü lehine olan infaz rejiminin uygulanması gerektiğinden bahisle, hükümlünün cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilmiştir.

sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin maddesinde kapsam dışı bırakılan cinsel istismar suçu olduğu cihetle, hükümlünün işbu mahkumiyete konu cezasının infazında şartla tahliye tarihinin 2/3 oranı üzerinden hesaplanacağı ve şartla tahliye tarihine 1 yıl kala denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebileceği, aksi düşünce ve uygulamanın kabûlü halinde; yalnızca cinsel istismar gibi sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında bırakılan bir suç işleyen hükümlünün şartla tahliye tarihinin 2/3 oranı üzerinden hesaplanarak şartla tahliye tarihine 1 yıl kala denetimli serbestlik hükümlerinden istifade edebilecekken, cinsel istismar gibi kapsam dışı bir suçun yanında sayılı KHK kapsamında başka suçlar işleyen hükümlünün ise sırf bu suçlardan aldığı cezaların içtima ettirilmesi nedeniyle şartla tahliyesine 2 yıl kala denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak tahliye edilmesi gibi bir sonuca yol açacağı, bunun da kanun koyucunun açık iradesine, eşitlik prensibine ve ceza adalet sistemine aykırı düşeceği cihetle, cinsel istismar suçundan mahkûmiyeti bulunan hükümlü hakkında sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin maddesi ile sayılı Kanuna eklenen geçici 6. madde uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - Karar : /).

Sigortalı Çalıştığına Dair Yalan Beyan Yükümlülüğün İhlali Değildir

Dosya kapsamına göre, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlünün sigortalı olarak bir işte çalıştığından bahisle kamuya yararlı işte çalıştırma tedbirine ara verildiği, denetimli serbestlik müdürlüğü görevlilerince hükümlünün beyan ettiği işyerinde yapılan denetimde işyerinin faal olmadığı, başka adrese taşındığının tespiti üzerine durumun yükümlülük ihlali olarak kabulüyle hükümlünün uyarılmasına karar verildiği, hükümlünün sonrasında bireysel görüşme ve grup çalışması yükümlülüğünü ihlal ettiğinin tespiti nedeniyle yükümlülük ihlalinde ısrar ettiği gerekçesiyle kapalı ceza infaz kurumuna iadesine karar verildiği anlaşılmış ise de; Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 84/7. maddesinde “Hükümlünün;

a) Çalışmasına engel bir sağlık problemi olduğunu,

b) Örgün eğitime devam ettiğini,

c) Bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştığını,

ç) Kendi işini kurduğunu ve işlettiğini,

belgelendirmesi ve bu nedenle kamuya yararlı işte çalışma yükümlülüğünün kaldırılmasını talep etmesi durumunda, ileri sürülen mazeretlerin doğruluğu ve haklılığı araştırılır. Gerekirse komisyon tarafından yükümlülüğün infazına ara verilir. Bu durumda, hükümlünün sağlık problemi, eğitime devam etme durumu, belirttiği işte bir iş sözleşmesine dayanarak çalışıp çalışmadığı ya da kurduğu ve işlettiği işi devam ettirip ettirmediği, koşullu salıverme süresinin sonuna kadar denetlenir. Hükümlünün, yanlış beyanda bulunduğunun anlaşılması veya mazeretin ortadan kalkması halinde yükümlülüğün kalan kısmının infazına devam edilir.” şeklindeki düzenlemeye nazaran, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin benzer bir olay nedeniyle verdiği 05/12/ tarihli ve / sayılı ilamında da belirtildiği üzere, hükümlünün beyanın doğru olmadığının tespiti halinde mevcut durumun yükümlülük ihlali olarak nitelendirilemeyeceği, hükümlünün kamuya yararlı işte çalışma yükümlülüğünün uygulanmasına başlanması gerektiği gözetilmeksizin, yükümlülük ihlalinde ısrar ettiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden; “denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiğinden bahisle denetimli serbestlik kararının kaldırılması ile kapalı ceza infaz kurumuna iadesine karar verilmesi yönünde Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün talepte bulunması üzerine, ikinci kez yükümlülük ihlalinde bulunduğu gerekçesiyle şartla tahliye tarihine kadar kapalı ceza infaz kurumuna iadesine dair Bakırköy İnfaz Hakimliği kararının kanun yararına bozma kararı verilmiştir.” (Yargıtay 1. Ceza Dairesi- Karar : /).

Hükümlünün Psikolojik Rahatsızlığı Nedeniyle Unutkanlığı Yükümlülük İhlali Sayılmaz

Hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerini ihlalde ısrar ettiğinden bahisle sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun /A-6 maddesi uyarınca cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna iadesine karar verilmiştir.

Dosya kapsamına göre, hükümlünün Eskişehir 1. İnfaz Hakimliğinin 21/02/ tarihli kararına karşı özetle “psikolojik rahatsızlıklarından dolayı kendisinde unutkanlık başladığından bahisle” yaptığı itirazın merciince “yerinde görülmediğinden” reddine karar verilmiş ise de, hükümlünün 02/03/ tarihli dilekçesinde “oradaki görevlilerle görüştüğünü ve unutkanlığı olduğundan, telefon ederlerse aylık seminerlere düzenli olarak katılabileceğini söylediğini” belirtmesi nazara alındığında, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin, Değerlendirme ve Planlama Bürosu başlıklı 15/4-c maddesinde “Büroda görevli denetimli serbestlik personeli, yükümlü hakkında denetim planı hazırlarken;… Yükümlünün ihtiyaçlarını, uygunluğunu ve becerilerini,… dikkate alır.” şeklindeki düzenleme karşısında, merciince hükümlünün “psikolojik rahatsızlıklarının bulunduğu için unutkanlık başladığı” mazeretinin gerçekliğinin ilgili sağlık kuruluşundan alınacak sağlık raporu ile tespit edilerek, söz konusu denetim planının hükümlünün sağlık durumuna uygunluğunun değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - Karar : /).

Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne Geç Başvurma ve Hükümlünün Kaçması Suçu

Sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinde; sanığın, Antalya Asliye Ceza Mahkemesinin tarih, / esas, / sayılı kararı ile verilen 7 ay 20 gün hapis cezasının infazı için hükümlü olarak, tarihinde ceza infaz kurumuna alındığı, tarihinde yürürlüğe giren hükümlülerin açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaları hakkındaki yönetmelikte yapılan değişiklik nedeni ile sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunda sayılı Kanunla yapılan değişiklikten istifade etmek istediğini bildirmesi üzerine, Antalya İnfaz Hakimliğinin tarih ve / sayılı kararı ile hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak sureti ile tahliyesine karar verildiği,

sayılı Kanunun /A maddesi;

“Denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesi gereken sürenin bitiminden itibaren iki gün geçmiş olmasına karşın müracaat etmeyenler ile kapalı ceza infaz kurumuna iade kararı verilmesine rağmen iki gün içinde en yakın Cumhuriyet Başsavcılığına teslim olmayan hükümlüler hakkında, sayılı Türk Ceza Kanununun ’nci ve ’üncü maddelerinde yazılı hükümler uygulanır.” şeklindedir.

Sanığın denetimli serbestlik müdürlüğüne kararın kendisine tebliği olan tarihinden sonra sayılı Kanunun sayılı Kanun ile değişik /A-6 maddesinde belirtilen “3” günlük ve buna ilaveten aynı Kanunun /A maddesinde öngörülen “2” günlük sürelerin sonu olan tarihinde başvurmayarak tarihinde müracaat ettiği anlaşılmakla; hükümlünün kaçması suçu nedeniyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi yerindedir (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar : /).

Denetimli Serbestlik Uygulanırken Tutuklama veya Askerlik

Bilindiği üzere ceza infaz kurumlarında hapis cezasına mahkumiyet hükmü infaz edilirken kişinin başka suçtan tutuklama kararı olması halinde, öncelikle hükümlünün lehine kesinleşen hapis cezası hükümlerinin infaz edilmesi gerektiği, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin “Denetimli serbestlik kararlarının değiştirilmesi, durdurulması veya kaldırılması” başlıklı maddesindeki “(3) Bu Yönetmeliğin dördüncü kısmının ikinci ve dördüncü bölümü ile beşinci kısmının üçüncü ve dördüncü bölümünde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında yükümlünün işlediği bir suç nedeniyle; tutuklanması veya mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanması ya da askere alınması durumunda mahkemece aksine bir hüküm de verilmez ise yükümlülüğün yerine getirilmesi durdurulur. Yükümlü denetim süresi içerisinde serbest bırakılır veya askerlik hizmeti sona ererse yükümlülüğün yerine getirilmesine devam edilir. Denetim süresinin sonunda yükümlünün mahpusluk halinin veya askerlik durumunun devam etmesi durumunda dosya kapatılarak mahkemesine gönderilir. Ceza infaz kurumunda veya askerlikte geçirilen süreler denetim süresinden sayılır. Bu süre içinde rehberlik kapsamında verilen yükümlülüğün yerine getirilmesinde mahkemeye verilecek raporlar ceza infaz kurumu ile işbirliği içerisinde hazırlanır. Hâkime gönderilecek rapora esas olmak üzere üç ayda bir kişinin gelişimi ve davranışları hakkında ceza infaz kurumu idaresinden bilgi monash.pw Dairesi - Karar/).

Denetimli Serbestlik Uygulamasında Cezai İçtima

Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 90/4. maddesinde yer alan “Başka bir mahkûmiyet kararı nedeniyle ceza infaz kurumuna alınan hükümlünün kaydı kapatılarak, sayılı Kanunun maddesinin uygulanabilmesi yönünden toplama kararı alınması ve müteakip infaz işlemlerinin buna göre yapılması amacıyla dosya hükümlünün bulunduğu ceza infaz kurumuna gönderilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına iletilir.” şeklindeki düzenleme de nazara alındığında, hükümlünün 5 ay hapis cezası, 4 ay hapis cezası ile gün hapis cezasının toplamı üzerinden denetimli serbestlik tedbiri ile infaz koşullarının değerlendirilmesi gerektiği, aksi uygulamanın hükümlünün aynı suç nedeniyle birden fazla denetimli serbestlik tedbiri ile infaz kurumundan istifade etmesi gibi bir sonuca yol açacağı gözetilerek cezai içtima yapıldıktan sonra 1 kez denetmli serbestlik tedbiri uygulanmalıdır (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - Karar/74).

Denetimli Serbestlikte Geçirilen Süre Cezadan Mahsup Edilmelidir

İncelemeye konu olayda hükümlünün cezasının sayılı yasanın /A maddesi uyarınca koşullu salıverme kadar olan kısmının denetimlik serbestlik tedbiri olarak infazına karar verilmiştir ve hükümlüye bu süre içerisinde denetim planı içerisinde yer alan, imza atma, belirli etkinliklere katılma gibi yükümlülükler yüklenmiştir. Hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri altında serbest bırakılması madde metninden de anlaşılacağı üzere cezanın infazı amacıyla yapılmaktadır. Açıklanan bu nedenlerle sayılı Yasanın /A maddesinin 9. fıkrası yollamasıyla / maddesi de gözetilerek hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri altında geçirdiği sürelerin cezasından mahsup edilmesi gerektiği cihetle itirazın kabulü gerekir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: /).

Denetimli Serbestlik Süresi 2 yıl Olan Suç ile DS Süresi 1 Yıl Olan İki Ayrı Suçun Birlikte İnfazı

Konya İnfaz Hakimliğince, sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Kurum ve Kuruluşlara İlişkin Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin maddesiyle sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen Geçici 6. maddesindeki düzenleme ile şartla tahliye tarihine 2 yıl kalan hükümlülerin cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verileceğinin öngörüldüğü, anılan düzenlemede bir kısım suçların istisna tutulduğu, hükümlünün sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında bırakılan eşe karşı kasten yaralama suçundan aldığı mahkumiyetin anılan düzenleme kapsamındaki diğer suçlardan verilen ceza ile içtima edildiği, içtimalı cezalarda hükümlü lehine olan infaz rejiminin uygulanması gerektiğinden bahisle hükümlünün cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilmiş ise de;

Hükümlü hakkındaki Konya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin içtima kararına konu mahkumiyetlerden birinin sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin maddesi ile sayılı Kanuna eklenen geçici 6. madde uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz kararı verilmesi isabetsizdir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - Karar : /).

Yüksek Riskli Hükümlü Hakkında Denetimli Serbestlik Yasası Uygulaması

Hırsızlık, kasten yaralama ve resmi belgede sahtecilik suçlardan hükümlü …’nın, Beypazarı Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 04/04/ tarihli ve /61 değişik iş sayılı içtima kararıyla verilen 5 yıl 17 ay hapis cezasının infazı sırasında, cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesine ilişkin Ankara 1. İnfaz Hakimliğinin 30/05/ tarihli ve / esas, / sayılı kararını müteakip hükümlü müdafiinin hükümlü hakkındaki elektronik kelepçe uygulamasının kaldırılmasına, imza yükümlülüğünün ise 3 güne düşürülmesi yönündeki talebinin reddine ilişkin Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 03/06/ tarihli ve / sayılı kararına vaki şikâyet başvurusunun reddine dair Ankara 1. İnfaz Hâkimliğinin 21/06/ tarihli ve / esas, / sayılı kararına yönelik itirazın kısmen kabulü ile hükümlünün çocuğuyla kişisel iletişim kurduğu tarihlerle sınırlı olmak üzere elektronik kelepçe tedbirinin durdurulmasına, yine aynı tarihlerle sınırlı olmak üzere imza yükümlülüğünün 3 güne indirilmesine dair mercii Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 01/07/ tarihli ve / değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 81/2. maddesinde yer alan “Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezalarının infazına karar verilen hükümlüler hakkında;

a) Kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılma,

b) Bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulma,

c) Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme,

ç) Belirlenen programlara katılma,

Yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tâbi tutulmasına hazırlanan denetim planına göre komisyon tarafından karar verilir.” şeklindeki düzenleme ile yine bir bölgede denetim ve gözetim altında bulunma başlıklı maddesindeki “(1) Bir bölgede denetim ve gözetim altında bulunma; toplumun ve mağdurun korunması amacıyla bir bölgede bulunmayı esas alan, belirlenen yere belirlenen tarih ve saatlerde başvurma veya belirlenen bölge sınırları dışına çıkmama yükümlülüğüdür.

(2) Hükümlüden, belirlenen tarih ve saatlerde, denetimli serbestlik müdürlüğüne, kolluğa, muhtarlığa veya müdürlüğün belirleyeceği bir kamu görevlisine başvurması istenir.

a) Yüksek riskli hükümlülerin denetimli serbestlik tedbiri altında geçireceği süre içerisinde;

1) İlk üç ay her gün,

2) Üç ila altı ay arası haftada üç gün,

3) Altı aydan sonra haftada iki gün,

olarak uygulanır.

(4)Bu yükümlülük, hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmasından itibaren on gün içinde başlar, koşullu salıverme süresinin sona ermesi ile tamamlanır.

(5) Bu yükümlülük; ağır bir hastalık, sakatlık veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız başına idame ettiremeyen hükümlüler hakkında uygulanmaz.

(6) Bu yükümlülük, yüksek riskli hükümlüler bakımından belirlenen bölge sınırları dışına çıkmama şeklinde de belirlenebilir.” şeklindeki düzenlemelere nazaran yapılan değerlendirmeye göre, Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 20/06/ tarihli ve / sayılı yazısına ekli araştırma ve değerlendirme formuna göre yüksek riskli statüsünde bulunan hükümlü hakkında imza yükümlülüğünün ilk üç ay için hergün, 3 ila 6 ay arasında üç gün ve altı aydan sonra haftada iki gün uygulanması gerektiği gözetilmeksizin mevzuatta öngörülmeyen bir şekilde yükümlülük öngörülmesinde isabet görülmememiştir (Yargıtay monash.pw Dairesi - Karar : /).

Propaganda ve Örgüt Üyeliği Suçunda Denetimli Serbestlik

Yönetmeliğin 8. maddesine göre, yönetmeliğin 6/2-c ve ç bendi dışında kalan terör ve örgütlü suçlardan mahkum olanlar açık kuruma ayrılamayacaktır. Somut olayda hükümlünün infaza konu cezasının terör örgütü propagandası yapmak suçuna ilişkin olduğu, hükümlünün işlediği suçun niteliği gereği örgüt mensubu olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, buna rağmen açık ceza infaz kurumuna ayrılması ve hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması yönündeki talebi değerlendirildiği sırada Ceza infaz kurumu idaresi ve İnfaz Hakimliği tarafından örgüt mensubu kabul edilerek hakkında işlem yapılması ve karar verilmesinin yerinde olmadığı gibi örgüt mensubu olmadığı kesinleşen yargı kararı ile kabul edilen bir kişinin mensup olduğu örgütten ayrılıp ayrılmadığı gibi tamamen subjektif ve bu dosya açısından hukuki açıdan sonuç doğurması mümkün olmayan bir değerlendirmeye konu yapılmasınında yerinde olmadığı gibi tarihli ve sayılı Kanun ile sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen /A maddesinde denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı için hükümlünün cezasının son altı ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmesi şartı öngörülmesine rağmen tarihli ve sayılı Kanun ile sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 3. maddenin 1. fıkrasında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan açık ceza infaz kurumunda bulunan, kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşıyan iyi hâlli hükümlülerin talepleri hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebileceği öngörülmekle hükümlünün cezasının son altı ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmesi şartı aranmaksızın bu infaz usulünden yararlanmalarına imkan sağlandığı ancak aynı maddenin 2. fıkrasında koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlülerin, bu infaz usulünden en fazla altı ay süreyle yararlanabilecekleri öngörülerek, bu maddeden yararlanma imkanı bulunan koşullu salıverilmelerine bir yıl ya da daha az kalan hükümlüler ile koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkı kazanan hükümlüler arasında denetimli serbestlik tedbirin uygulanma süresi yönünden farklılık yaratıldığı, ancak sayılı Kanunun 5. maddesiyle değişik tarihli ve sayılı Kanun ile sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. maddeye göre bu Kanunun /A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre şartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şartın tarihine kadar uygulanmayacağı yönünde düzenleme yapılmakla yetinildiği, /A maddesinde yararlanma hakkı bulunan hükümlüler arasında geçici 3. maddede olduğu gibi farklı bir uygulama yapılması yönünde bir düzenleme getirilmediği, geçici 3. maddenin 2. fıkrasında 1 ve 3. fıkralarda olduğu gibi “bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla” ibaresine yer verilmemiş ise de, 2. fıkra ile getirilen düzenlemenin de o anki koşullara göre koşullu
salıverilmeden yararlanma hakkı bulunan hükümlülerin denetimli serbestlikten yararlanabilecekleri süreye ilişkin bir düzenleme olduğunu kabulde zorunluluk bulunduğu, geçici monash.pw ve /A maddesinin aynı sayılı Kanunla sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenip aynı tarihte yürürlüğe girdikleri de gözönünde bulundurulduğunda, kanun koyucunun koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlüler ile koşullu salıverilmelerine bir yıl kalan diğer hükümlülerin denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma süreleri açısından farklı bir uygulama yapılması yönündeki iradesini denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazının düzenlendiği /A maddesinde ortaya koyacağında şüphe bulunmadığı, zira /A maddesinin 3.fıkrasında sıfır altı yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlülerin koşullu salıverilmesine iki yıl yada daha az süre kalması, maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen hükümlülerin ise koşullu salıverilmesine üç yıl ya da daha az süre kalması ve diğer şartları da taşımaları halinde denetimli serbestlikten yararlanabilecekleri şeklinde yaptığı düzenleme ile bu hükümlüler ile diğer hükümlüler arasında farklı uygulama yapılması gerektiği yönündeki iradesini açıkça ortaya koymuş olması da dikkate alındığında geçici 3. maddenin 1, 2 ve 3. fıkralarının geçici 3. maddenin yürürlüğe girdiği tarihte denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma hakkı bulunan hükümlüler ile sınırlı bir uygulama alanının olduğunu kabul etmek gerektiğinden haklı nedenlere dayanmayan kanun yararını bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - Karar No : /).

Denetimli Serbestlik ve Adli Sicil Kaydı

Adli sicil kaydının silinmesi, cezanın infaz edilmesi ve belli koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür. Denetimli serbestlik yasası uygulaması da adli sicil kaydına kaydedilmektedir. Denetimli serbestlikten yararlanarak hükümlünün ne zaman tahliye edildiği, aynı şekilde ne zaman cezasının infaz edildiği adli sicil kaydında -sabıka kaydında- yer almaktadır. Denetimli serbestlik yasası uygulanan hükümlü ile ilgili bilgiler Adli Sicil Kanunu’nda yer alan şartların gerçekleşmesi halinde adli sicil kaydından silinebilir.

Denetimli serbestlik, büyük illerde önemli uygulama hataları yapılan bir kurumdur. Bu nedenle büyük iller, özellikle istanbul avukat yardımıyla uygulamanın takip edilmesi gereken yerlerdendir.


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere [email protected] adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Adli Para Cezası Nedir

Adli Para Cezası Nedir? (TCK md)

TCK’ya (Türk Ceza Kanunu) göre suç karşılığında hapis ve adli para cezası olmak üzere iki tür ceza yaptırımı uygulanabilir. Adli para cezasına bir suçun cezası olarak yalnızca mahkemeler tarafından hükmedilebilir. Diğer tüm devlet kurumlarının verdiği para cezaları idari para cezasıdır. Adli para cezası, idari para cezasından farklı olarak ödenmediğinde hapis cezası ile sonuçlanabilecek bir yaptırım türüdür. İdari Para Cezası, suç karşılığında verilen bir ceza olmadığı için ödenmediği zaman hapis cezasına çevrilemez.

Kaç Çeşit Adli Para Cezası Vardır?

TCK’daki düzenlemeye göre yargılanan bir şahsa dört farklı yöntemle adli para cezası verilebilir:

  • Doğrudan Hükmedilen Adli Para Cezası: TCK’da herhangi bir suçun karşılığı doğrudan adli para cezası olarak düzenlenmiş ise hakim hapis cezası değil, doğrudan adli para cezası vermek zorundadır. Örneğin, TCK /1 maddesi gereği “Taksirle Çevrenin Kirletilmesi” doğrudan adli para cezasını gerektirmektedir. Hemen belirtelim ki, ceza hukuku literatüründe sayılı TCK dışındaki özel ceza kanunlarında yer alan adli para cezalarına “doğrudan hükmedilen adli para cezası” denilmektedir. Uygulamada anlatımı kolaylaştırmak için kendi sistematiğimizde TCK ve diğer tüm kanunlarda doğrudan hükmedilen para cezalarını bu şekilde nitelendirmekteyiz.

  • Seçenek Yaptırım Olan Adli Para Cezası: TCK’da herhangi bir suçun karşılığı olarak hapis cezası veya adli para cezası yaptırımlarından yalnız birinin uygulanması seçenek olarak öngörüldüğünde hükmedilen adli para cezası, seçenek yaptırım olan adli para cezasıdır. Örneğin, Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek kasten yaralama suçunda 4 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmedilebilir. Ceza hukuku literatüründe bu para cezaları “gün para cezası” olarak adlandırılmaktadır.

  • Hapis Cezasından Çevrilen Adli Para Cezası: Kasten işlenen suçlarda bir yıl ve altındaki hapis cezaları, adli para cezasına çevrilebilir. Taksirle işlenen suçlarda (Örn, trafik kazası neticesinde 2 yıl 6 ay ceza verilse bile) ise ceza miktarına bakılmaksızın tüm cezalar adli para cezasına çevrilebilir. Ceza hukuku literatüründe aynı şekilde adlandırılmaktadır.

  • Hapis Cezası ile Birlikte Hükmedilen Adli Para Cezaları: TCK’da bazı suçlar açısından hem hapis hem de adli para cezasının birlikte uygulanması öngörülmüştür. Örneğin; dolandırıcılık suçunda, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar adlî para cezasına hükmedilir, yani her iki cezaya birlikte hükmedilir. Ceza hukuku literatüründe bu para cezaları da “gün para cezası” olarak adlandırılmaktadır.

Hapis Cezasının Adli Para Cezasına Çevrilmesi Şartları

Hapis cezasının para cezasına çevrilmesi kararı, mahkeme tarafından bazı olgular gözlenerek verilir. Suçlunun kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler mahkeme tarafından tek tek değerlendirilir. Örneğin, suçu işlediği için pişmanlık göstermeyen, saldırgan, hakkında suçta tekerrür hükümleri uygulanan bir failin, mahkum olduğu hapis cezası mahkeme tarafından para cezasına çevrilmez.

  • Kasten İşlenen Suçlar: Kasten işlenen suçlarda (örn, kasten yaralama, hırsızlık, basit dolandırıcılık gibi) hükmedilen hapis cezasının miktarı 1 yıl veya altındaysa, hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

  • Taksirle İşlenen Suçlar: Taksirle işlenen suçlarda (örn, trafik kazası veya iş kazası neticesinde ölüm gibi) ise hapis cezasının paraya çevrilmesi için bir ceza sınırı yoktur. Taksirle işlenen suçlarda, hükmedilen cezanın miktarı ne olursa olsun (örneğin, taksirle işlenen bir suçtan 5 yıl hapis cezası verilse dahi ) her zaman paraya çevrilebilir. Suç taksirle işlenen suçlardan değilse; 2 yıl, 3 yıl veya 4 yıl gibi hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

  • Bilinçli Taksirle İşlenen Suçlar: Bilinçli taksirle işlenen suçlar nedeniyle hükmedilen hapis cezaları 1 yıl veya altında ise para cezasına çevrilebilir. Taksirli suçlara ilişkin hapis cezası miktarının dikkate alınmaması şeklindeki kural “bilinçli taksir” halinde uıygulanmaz (TCK md. 50/4).

  • Yukarıda bahsettiğimiz hapis cezalarının paraya çevrilmesi hakimin takdirindedir. Fakat bazı durumlarda hakimin takdir hakkı yoktur, eğer hükmolunan ceza 30 gün ve daha az süreli hapis cezası ise hakim, bu cezayı adli para cezasına veya seçenek yaptırımlara çevirmek zorundadır. Ayrıca, yargılanan kişinin yaşı 18’den küçük veya 65 yaşından büyük olması halinde de, hakim, 1 yıl veya altındaki hapis cezasını adli para cezasına veya seçenek yaprırımlara çevirmek zorundadır (TCK md/3).

Özellikle belirtelim ki, hapis cezası ile adli para cezasının birlikte yaptırım olarak öngörüldüğü suçlarda, sanık hakkında hükmedilen hapis cezası da adli para cezasına çevrilebilir. Örneğin, sayılı Kanun’un 13/1 maddesi, sanığın, “bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adli para cezası” ile cezalandırılmasını öngörmektedir. Mahkeme, hem birlikte yaptırım olan adli para cezasına hükmedebilir, hem de sanık hakkında 1 yıl hapis cezası verdiğinde, bu hapis cezasını adli para cezasına çevirebilir.

Adli Para Cezası Nasıl Hesaplanır? Miktarı En Fazla Ne Kadardır?

Adli para cezası hesaplama yöntemi, ilgili suç düzenlenirken belirlenen ceza alt ve üst sınırları dikkate alınarak belirlenir. Suça ilişkin yaptırımda adli para cezasının alt veya üst sınırı belli değilse, sanık hakkında hükmedilecek adli para cezasının alt sınırı en az 5 gün, en fazla gün kabul edilerek hesaplama yapılacaktır (TCK md. 52/1).

Adli para cezası hesaplanırken hakim önce sanığa verilecek cezanın gün sayısını belirler, belirlenen gün sayısı sanığın sosyal ve ekonomik durumu gözönüne alınarak en 20 TL, en fazla TL’den adli para cezasına çevirir. Örneğin, hakaret suçu nedeniyle sanığın seçimlik ceza olan adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğinde alt sınır en az 90 gün olarak belirlenir, çünkü suçun hapis cezasının alt sınırı 3 aydır, belirlenen 90 gün en alt miktardan günlüğü 20 TL’den para cezasına çevrildiğinde sanık aleyhine toplam TL adli para cezasına hükmedilecektir.

Hapis cezası adli para cezasına çevrilirken veya doğrudan adli para cezasına hükmedilirken şu noktalara dikkat edilmelidir:

  • Suçun kanunda belirlenen cezası sadece adli para cezası ise bu durumda genel sınırlar olan en az 5 gün, en fazla gün ceza yaptırımı karşılığında, günlüğü en az 20 TL en fazla TL üzerinden adli para cezası belirlenmelidir (TCK md. 52/).

  • Adli para cezasının üst sınırı gün olmasına rağmen, suçun kanunda belirlenen cezasının üst sınırı daha fazla ise o suça özel düzenlenen adli para cezası dikkate alınmalıdır. Örneğin, nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası (TCK md. /1-birinci cümle), 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ve güne kadar adli para cezasıdır. Bu suç açısından TCK’da güne kadar adli para cezası verilebileceği ayrıca düzenlendiğinden, hakim adli para cezasının üst sınırı olan günü aşan bir miktara hükmedebilecektir.

  • Yukarıda nitelikli dolandırıcılık suçu örneğinde olduğu gibi, kanun, hapis cezası ile birlikte adli para cezası öngörmüşse, örneğin kanunda suçun cezası olarak “2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ve güne kadar adli para cezası” şeklinde bir ibareye yer verilmişse, adli para cezasının alt sınırı kanunda belirtilmediği için mahkeme alt sınırdan ceza vermeyi kararlaştırdığında, genel alt sınır olan 5 günden daha az ceza veremez.

  • Kanunda suçun cezası olarak “1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıveyaadli para cezası” şeklinde bir ibareye yer verilmişse, burdaki adli para cezası ceza hukukunda ‘seçenek yaptırım’ olarak tanımlanır. Seçenek yaptırım olan adli para cezalarında (kanunda “veya” ibaresi bulunan) hükmedilecek para cezasının alt ve üst sınırı, hapis cezasının alt ve üst sınırıdır. Örneğimizde hapis cezasının alt sınırı 1 yıl, üst sınırı 5 yıl olduğundan, adli para cezasının alt sınırı günden az, üst sınırı da günden fazla olamaz.

Adli Para Cezası Ertelenir mi?

Cezanın Ertelenmesi kurumu, sadece hapis cezaları için uygulanabilir. Adli para cezasının ertelenmesi, kanuni engel nedeniyle mümkün değildir. TCK’ da ancak hapis cezalarının ertelenebileceği düzenlendiğinden adli para cezaları hakkında erteleme kararı verilemez (TCK md). Kişinin mahkum olduğu hapis cezası, seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevrilse bile ertelenemez.

Adli Para Cezası ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, yargılanan kişi hakkında verilen mahkumiyet hükmünün hiçbir sonuç doğurmaması olarak tarif edilebilir. Kişi 5 yıl gibi bir süreyle denetime tabi tutulur, denetim süresinde suç işlenmezse hakkındaki mahkumiyet kararı ortadan kalkar. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık için adli para cezasından çok daha avantajlı bir hukuki statü meydana getirir.

TCK, bazı suçlara yukarıda açıkladığımız üzere doğrudan adli para cezası verilmesini öngörmüştür. Doğrudan adli para cezasına mahkumiyet halinde, adli para cezası verilmesi hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.

TCK, hapis veya adli para cezalarından herhangi birinin sanığa ceza olarak verilmesini seçenek yaptırım olarak düzenleyebilmektedir. Adli para cezasının seçenek yaptırım olarak düzenlendiği bu tarz suçlarda, adli para cezasına mahkumiyet halinde bu ceza hakkında da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.

Hapis cezasından çevrilen adli para cezaları hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez.

Adli Para Cezasının Ödenmemesi Halinde Ne olur?

Tüm adli para cezaları için, ne şekilde verilmiş olursa olsun (yukarıda açıkladığımız tüm şekillerde verilen adli para cezaları) hükümlüye bir adli para cezası ödeme emri tebliğ edilir. Tebliğ olunan ödeme emriyle hükümlü, belli süre içinde adli para cezasını ödemeye veya kamuya yararlı işte çalışma tedbirini kabul ediyorsa, kabul ettiğini beyan etmeye davet edilir.

  • Hükümlü kamuya yararlı işte çalışmayı kabul ederse; hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Böylelikle hükümlü kamuya yararlı işte çalışarak tüm cezasını infaz edebilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde; çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilir, kalan kısım ise hapis cezasına çevrilir. Hapis cezasına çevrilen cezanın infazı için hükümlü tutuklanarak cezaevine konulur.

  • Adli para cezasını ödemeyen ve kamuya yararlı işte çalışma isteminde bulunmayan hükümlü, belli bir prosedüre göre bazı yükümlülükler içerisine girer. Adli Para Cezası Ödeme Emri üzerine, adli para cezası ödenmez ve kamuya yararlı işte çalışma tedbiri süresi içinde kabul edilmezse; Cumhuriyet Savcısının kararı ile hükümlüye verilen para cezasının ödenmeyen kısmı hapis cezasına çevrilir. Süresinde ödenmeyen veya çalışmayla ilgili denetimli serbestlik kurallarına uymayan hükümlü ile ilgili adli para cezası, hapse çevrildikten sonra ödenirse hükümlü tahliye edilir. Yani, tüm adli para cezaları, ne şekilde hapse çevrilmiş olursa olsun, hükümlü hapisteyken ödenerek tahliyesi sağlanabilir.

Adli para cezasının ödenmemesi, hükümlünün tüm haklarını kaybetmesine yol açmaz. Hükümlü, ister cezaevindeyken isterse dışardayken mahkum olduğu para cezasını ödeyerek her zaman hapis cezasından kurtulabilir.

18 Yaşından Küçük Çocuklar Hakkında Hükmedilen Adli Para Cezası Ödenmezse Ne Olur?

18 yaşından küçük çocuklara verilen adli para cezası ödenmese bile hapse çevrilemez. Adli para cezasının ödenmemesi, hiçbir geliri olmayan küçük çocukların cezaevine girmesine neden olursa hukuk sisteminin kendi içinde çelişkiye düşmesine neden olurdu. Fakat, çocuklara verilen adli para cezasının tahsili amacıyla diğer kamu alacakları için izlenen usul ile icra işlemleri yapılabilir.

Sayılı Kanun’un l06/4. maddesi gereğince “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez” hükmü gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında adli para cezasını ödemediği takdirde ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği şeklinde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 2CD - Karar: /68).

Adli Para Cezasını Taksitle Ödeme Mümkün mü?

Hapis cezasının paraya çevrilmesi, hükümlünün cezaevinden kurtulmasını sağlasa da ödeme güçlüğü çeken kişilerin adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle tekrar cezaevine girmesiyle de sonuçlanabilir. Adli para cezasını taksitlendirme, ödeme güçlüğü çeken kişilerin bu yükümlülüklerini yerine getirmesine yardımcı olan bir imkandır. Adli para cezasını taksitlendirme, kanunun öngördüğü infaz yöntemlerinden biridir. Hakim, yargılanan kişinin ekonomik durumunu göz önüne alarak hükmettiği adli para cezasının 24 aya kadar taksitlendirme yaparak ödenmesine karar verebilir (TCK madde 52). Taksit ödemeleri hükmün kesinleşmesinden itibaren başlar.

Hakim, adli para cezasının bir kerede ödenmesine de karar verebilir. Hakim, yargılanan kişiye 1 yıldan fazla olmamak üzere bir süre belirleyip belirlediği sürede adli para cezasının bir kerede ödenmesine karar verebilir. Bu süre de hükmün kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlar.

Hakim, hükmettiği adli para cezasını taksitlendirmeyebilir veya ödenmesi için belirli bir süre de vermeyebilir. Bu durumda karar kesinleştikten sonra infaz için savcılığa verilir. İnfaz savcılığı hükümlüye ödeme emri göndererek adli para cezasının ödenmesini ister. Hükümlüye ödeme emri tebliğ edilmesinden itibaren 1 ay içinde, hükümlü, adli para cezasının 1/3’ünü öderse, kalanı iki eşit takside bölünerek tahsil edilebilir. Bu şekilde yapılan taksitlendirme işleminden herkes yararlanabilir.

Adli Para Cezası Nereye ve Nasıl Ödenir?

Adli para cezası verilmesine dair hüküm kesinleştikten sonra infazı amacıyla Cumhuriyet Savcılığı’na verilir. Adli Para Cezası’nın nereye ve nasıl ödeneceğine dair ayrıntılı prosedür şu linkte yazdığımız yazıda mevcuttur: Adli Para Cezası Nereye Ödenir?

Adli Para Cezası İtiraz, Temyiz ve İstinaf Sınırı

Adli para cezası, mahkemeler tarafından verilen bir cezadır. Mahkemeler tarafından verilen kararlara karşı itiraz veya istinaf kanun yollarına başvurmak mümkündür. Ancak, adli para cezası aleyhine Temyiz yoluna gitmek mümkün değildir. İstinaf başvurusu üzerine istinaf mahkemesinin verdiği karar kesindir.

İtiraz ve istinaf kanun yollarına ancak kanunun tayin ettiği süreler içerisinde başvurulabilir. İnfaz aşamasına gelmiş adli para cezası aleyhine itiraz, istinaf veya temyiz yoluna gitmek mümkün değildir.

  • Adli Para Cezasına İtiraz: Adli para cezasına itiraz, verilen adli para cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmesi halinde mümkündür. Hakkında HAGB kararı verilen hükümlü mahkumiyet hükmüne itiraz edebilir. İtiraz başvurusu için herhangi bir miktar sınırı mevcut değildir.

  • Adli Para Cezası Aleyhine İstinaf Başvurusu: Adli para cezası aleyhine istinaf kanun yolu ise HAGB kararı dışındaki mahkeme kararları için mümkün olmakla birlikte, doğrudan hükmedilen adli para cezası için istinaf sınırı mevcuttur. Adli para cezası istinaf sınırı yılı için (üç bin) TL’dir. İstinaf sınırı, yalnızca “doğrudan” hükmedilen TL ve altındaki adli para cezaları için geçerlidir. Yani, doğrudan verilen TL (dahil) ve altındaki adli para cezaları istinaf yoluna gidilemez. Fakat, hapis cezasından çevrilen adli para cezaları için istinaf sınırı yoktur. Hapis cezasından çevrilen adli para cezalarının miktarı ne olursa olsun, isterse TL’nin altında olsun, bu cezalar aleyhine her zaman istinaf başvurusu yapılabilir.

  • Adli Para Cezasının Temyizi: Miktarı ne olursa olsun adli para cezasına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez (CMK md. /2-a). Ayrıca, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi (istinaf mahkemesi) kararları aleyhine temyiz yoluna gidilemez (CMK md. /2-c).

Adli Para Cezası İstinaf Sınırı Nasıl Belirlenir?

Bir suç sebebiyle verilen karar içerisinde yer alan cezalardan her biri ayrı bir hükmü oluşturmayıp, bu cezaların tamamı tek bir hükmü meydana getirmektedir. Bunun sonucu olarak çeşitli sebeplerle hükmün içerisinde birden fazla “cezanın” bulunduğu hallerde, istinaf sınırının belirlenmesi açısından cezaların her birinin miktarına değil, toplam ceza miktarına bakılması gerekir. Buna karşılık aynı kararın içerisinde birden çok suça dair hüküm bulunması halinde istinaf sınırı, her hüküm için diğerinden bağımsız olarak ayrı ayrı değerlendirilmelidir (Yargıtay CGK - /41 karar).

İstinaf sınırının altında yaptırım içeren bir hüküm için istinaf yoluna başvurulamaz. Hükümde açık hukuka aykırılıkların bulunması ya da hükmedilmesi gereken bir güvenlik tedbirine hükmedilmemiş olması da, kesin nitelikteki bir hükme, istinaf edilebilirlik vasfı kazandırmaz. İstinaf mahkemesince denetim olanağı bulunmayan bir hükmün de hukuka aykırılıklar taşıdığı gerekçesiyle istinaf başvurusu yoluyla incelenmesi istenemez (Yargıtay CGK/ karar).

İstinaf sınırının belirlenmesi konusunda dikkat edilmesi gereken diğer hususlar şunlardır (Yargıtay CGK - / karar):

  • Müsadere, tekerrür, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakma vb. gibi güvenlik tedbirlerine mahkumiyet halinde; aynı karardaki kesin nitelikteki hükümler için de her yönüyle istinaf başvurusu yapılabilir (Yargıtay CGK /).

  • İstinaf sınırı altında kalan bir adli para cezası mahkumiyeti ile ilgili suç vasfına yönelik istinaf başvurusu yapıldığında; eğer uygulanması talep edilen suç vasfının cezası kesinlik sınırının üzerindeyse, sadece suç vasfına münhasır olmak üzere istinaf sınırı altında bulunan hüküm dahi istinaf incelemesine tabi tutulabilir (Yargıtay CGK - / karar).

  • Yanılgılı bir uygulama ile kesinlik sınırının altında kalan, suç vasfı doğru tayin edilmesine rağmen daha ağır bir cezayı gerektiren eyleme istinaf kesinlik sınırının altında ceza verilmiş ve sanığın aleyhine istinaf başvurusu yapılmışsa; mahkeme tarafında hükmedilen ceza istinaf sınırının altında olsa bile, hüküm istinaf incelemesine tabi tutulur (Yargıtay CGK - /94 karar, / karar)

Adli Para Cezası Ödenmezse En Fazla Ne Kadar Hapis Yatılır?

Mahkemenin hükmettiği adli para cezası, yukarıda açıkladığımız şekilde miktarı oranınca hapse çevrilir. Ama hükmedilen adli para cezasının miktarı ne olursa olsun, tek mahkeme kararındaki para cezası çok yüksek olsa bile, en fazla 3 yıl hapis cezasına çevrilebilir. Birden fazla mahkeme kararıyla mahkumiyet söz konusu ise hapis cezası toplamı 5 yılı geçemez.

Adli Para Cezası Memuriyete Engel midir?

sayılı Devlet Memurları Kanunu md/5’e göre, ceza mahkemesi kararı memuriyete statüsünün kazanılması veya kaybedilmesi açısından iki şekilde etkili olmaktadır:

  • İşlenen Suçun Ceza Miktarı: Kasten işlenen suçlarda 1 yıl veya daha fazla süreli hapis cezasına mahkum olan kişi devlet memuru olamayacağı gibi mevcut memuriyet statüsünü de kaybeder. Ancak, 1 yıl veya daha az süreli hapis cezası adli para cezasına çevrildiğinde, asıl mahmkumiyet adli para cezası olarak kabul edileceğinden (TCK m/5) memuriyet statüsü bu cezadan etkilenmeyecektir. Özellikle tekraren hatırlatalım ki, kasten işlenen suçlarda 1 yıldan fazla hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

  • İşlenen Suçun Vasfı: Devlet Memurları Kanunu m/5 gereği, bazı suçlar memuriyete engel suçlar olarak kabul edilmiştir. Kanuna göre, bu suçlardan vaki mahkumiyet, işlenen suçun vasfı nedeniyle memuriyet statüsünün kazanılmasını engeller veya mevcut memuriyeti de sona erdirir. Devlet Memurları Kanunu’na göre, suç vasfı nedeniyle memuriyete engel suçlardan mahkum olunan cezanın miktarının bir önemi yoktur. Sanığın bu suçlardan mahkum olması yeterli olup mahkum olunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi de memuriyet engelini ortadan kaldırmayacaktır. Örneğin, hırsızlık suçu nedeniyle hükmedilen 10 ay hapis cezası adli para cezasına çevrilse bile, suç vasfı nedeniyle hırsızlık suçu memuriyete engel kabul edildiğinden hükümlü devlet memuru olamayacaktır. Devlet Memurları Kanunu m/5’e göre, devlet memurluğuna mutlak bir şekilde engel olan ve bazıları da “yüz kızartcı suç” olarak kabul edilen suçlar şunlardır:

    • Devletin güvenliğine karşı suçlar,
    • Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar,
    • Zimmet, irtikâp, rüşvet suçları,
    • Hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma suçları,
    • Hileli iflas suçu,
    • İhaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma suçları,
    • Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama,
    • Kaçakçılık suçları.

Adli Para Cezası Adli Sicile İşler mi? Sabıka Kaydı Bilgilerini Nasıl Silebilirim?

Adli para cezası da aynen hapis cezası gibi adli sicil kaydına işler. Adli sicil kaydı, yani sabıka kaydı aldığınızda işlediğiniz suçun karşılığında aldığınız adli para cezası gözükecektir. Adli para cezasını taksitle öderseniz son taksidin ödendiği gün, tamamını tek seferde öderseniz adli para cezasını tamamen ödediğiniz gün cezanız infaz edilmiş sayılır ve hakkınızdaki adli sicil kaydı silinerek bilgiler arşiv kaydına alınır. Adli para cezasına ilişkin Adli Sicil Kaydının Silinmesi, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından kendiliğinden yapılır. Kendiliğinden silinmeyen kayıtlar için dilekçeyle kaydın silinmesi talep edilmelidir.

Adli Para Cezalarında İndirim veya Koşullu Salıverilme Hükümlerinden Yararlanmak Mümkün mü?

Adli para cezası yaptırımının infazına ilişkin hukuk sistemimizde birçok değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikler çoğu zaman uygulamada karışıklığa yol açmaktadır. Adli para cezasının infazına ve koşullu salıverme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin üç dönem mevcuttur:

  • Tarihinden Önce İşlenen Suçlara İlişkin İnfaz Dönemi: Suç bu dönemde işlenmişse sayılı infaz kanunu yürürlükte olduğundan ödendiği takdirde para cezası infaz edilmiş sayılacaktır. Adli para cezası ödenmediği takdirde günlüğü TL’den hapse çevrilecek, mahkum çevrilen hapis cezasının 2/5’sini cezaevinde infaz ediecektir. Kişi hapiste geçirilen belli bir süre sonunda adli para cezasını ödemek isterse, kalan hapis cezası yine günlüğü TL’den paraya çevrilerek ödenecektir. İnfaz aşamasında hürriyeti bağlayıcı ceza ve ödenmemesi halinde adli para cezasının hapse çevrilmesinden sonra şartla tahliye hükümlerinin sayılı Yasa ile değişik ek 2. maddesinin uygulanabilmesi nedeniyle sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanunun daha lehe olduğu her türlü tartışmadan uzaktır (Yargıtay CGK - Karar/).

  • – Tarihleri Arasında İşlenen Suçlara İlişkin İnfaz Dönemi: Bu dönemde üçlü bir ayrım vardır. TCK dışındaki özel ceza kanunları tarafında doğrudan belirlenmiş bir para cezasına hükmedilmişse, günlüğü TL’den hapse çevrilir ve koşullu salıverilmeden yararlanamaz. ( sayılı İnfaz Kanunu Geçici md.1). Eğer adli para cezası, sayılı TCK’ya göre doğrudan gün üzerinden verilmişse (TCK’daki Gün Para Cezası Sistemi Nedeniyle), mahkeme hangi miktar üzerinden adli para cezası vermişse, ödenmediği takdirde o miktar üzerinden hapse çevirir. Bu durumda da kişi koşullu salıvermeden yararlanamaz. Üçüncü halde, yani hapis cezasından çevrilen para cezalarında ise mahkemenin paraya çevirdiği miktar üzerinden hapse çevrilir. Koşullu salıvermeden yararlanarak cezanın 1/3’ü indirilerek infaz edilir. sayılı İnfaz Kanunu’nun maddesinin 9.fıkrası tarihinde değiştirildiğinden bu tarihten sonra hapis cezasından çevrilse bile, ödenmemesi halinde hiçbir adli para cezası mahkumiyetinin infazında koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanılamaz.

  • Tarihinden Bugüne Kadar Olan Dönem: sayılı İnfaz Kanunu m/9 hükmü gereğince, tarihinden sonra işlenen suçlarda hiçbir şekilde koşullu salıverilme uygulamasından yararlanılamaz. Hakimin yargılama sırasında TCK dışındaki özel ceza kanunlarından doğrudan, TCK’ya göre gün üzerinden veya hapis cezasından çevirdiği adli para cezası aynen ödenmek zorundadır. Adli para cezası ödenmediği takdirde; mahkeme, mahkumiyet hükmünde 1 gün karşılığında ne kadar para ödenmesine karar vermişse, adli para cezası o miktar üzerinden hapis cezasına çevrilir. Kişi hapse konulduktan sonra, adli para cezasını ödemek isterse cezaevinde yattığı süre düşülerek, cezasının kalanı hangi miktar üzerinden hapse çevirme işlemi yapılmışsa o miktar üzerinden paraya çevrilir.

tarihinden sonra adli para cezası ödenmediğinde, koşullu salıverilme hükümleri uygulanamayacağı gibi denetimli serbestlik hükümleri de uygulanamaz. Ceza İnfaz Kanunu m/A’da öngörülen koşullu salıverilmeye 1 yıl kaldığında uygulanan denetimli serbestlik kuralı da adli para cezaları açısından uygulanamaz.

Denetimli Serbestlik, bir koşullu salıverilme tedbiri olup adli para cezasından kaynaklanmayan hapis cezaları için geçerlidir.

Uygulamada koşullu salıverme ve adli para cezası ilişkisinin bilinmemesi nedeniyle hak kayıpları yaşanmaktadır. Bu konuyla ilgili mutlaka bir ceza avukatı ile görüş alışverişi yapılmalıdır.

Gözaltı ve Tutukluluk Süresinin Adli Para Cezasından Mahsup Edilmesi

Hükümlünün ceza mahkumiyetinin konusu olan suç nedeniyle gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği süreler cezasından mahsup edilir. Tutukluluk ve gözaltında geçrilen süreler adli para cezası mahkumiyetinden şu şekilde mahsup edilir:

  • Hükümlü adli para cezasına mahkum edilmişse, tutukluluk ve gözaltında geçen 1 gün TL sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır. Örneğin, aleyhine TL adli para cezasına hükmedilen kişi, 5 gün gözaltında kalmışsa TL adli para cezasından indirilir ve kalan TL’yi ödemesi için infaz savcılığı tarafından ödeme emri gönderilir.

  • Hükümlü, hem hapis cezasına hem adli para cezasına mahkum edilmişse, gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği süreler önce koşullu salıverilme tarihine kadar hesaplanmak üzere hapis cezasından mahsup edilir. Kalan süre, adli para cezasından mahsup edilir.

Hapis Cezası Adli Para Cezasına Çevrilebilen Suçlar

Taksirle adam öldürme suçu, taksirle adam yaralama suçu gibi taksirle işlenebilen (örneğin, trafik kazaları veya iş kazaları) tüm suçlar ceza miktarına bakılmaksızın adli para cezasına çevrilebilir. Yani, taksirle işlenen suçlarda sanık 5 yıl ceza alsa bile bu ceza miktarına bakılmaksızın adli para cezasına çevrilebilir (TCK md. 50/4).

Kasten işlenen ve adli para cezasına çevrilebilecek bazı suçlar aşağıdadır:

  • Malvarlığına Karşı Suçlar:Dolandırıcılık Suçu, Hırsızlık Suçu (örneğin, 10 ay hapis cezası), Suç Eşyasının Satın Alınması veya Kabul Edilmesi Suçu, Mala Zarar Verme Suçu, Güveni Kötüye Kullanma Suçu, Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu.
  • Hayata Karşı Suçlar:Kasten Adam Yaralama Suçu, Taksirle Adam Yaralama Suçu.
  • Hürriyete Karşı Suçlar:Tehdit Suçu Cebir Suçu, Şantaj Suçu, Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu, Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma Suçu
  • Özel Hayata ve Şerefe Karşı Suçlar:Hakaret Suçu, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu, Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu, Haberleşmenin Gizliliğini İhlal suçu, Kişisel verileri ele geçirme, yayma veya başkasına verme suçu.
  • Çevreye ve Trafik Güvenliğine Karşı Suçlar: Çevrenin Kasten veya Taksirle Kirletilmesi Suçu, İmar Kirliliği Suçu, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu.
  • Kamu Güvenine Karşı Suçlar:Özel Belgede Sahtecilik Suçu, Mühür Bozma (Fekki) Suçu, Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması Suçu.
  • Diğer Suçlar:Bilişim Suçları, Görevi yaptırmamak için direnme suçu, Görevi Kötüye Kullanma Suçu, Görevi Yaptırmamak için Direnme Suçu, İftira Suçu, Suç Üstlenme Suçu, Suç Uydurma Suçu, Suçluyu Kayırma Suçu, Yalan Tanıklık Suçu Ses veya Görüntülerin Kayda Alınması Suçu, Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme Suçu.

Hakkınızda bir ceza davası varsa, suçun niteliği ve olası ceza miktarına göre adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceğini bir Ceza avukatı ile mütalaa ediniz.

Hapis Cezasının Adli Para Cezasına Çevrilmesi Yargıtay Kararları

Adli Para Cezası Yargıtay Kararları


Adli Para Cezası Temyiz ve İstinaf Sınırı

Tayin edilen cezanın tür ve miktarına göre; Sayılı Kanun’un maddesiyle yapılan değişiklik ile Sayılı Kanuna eklenen ek geçici 2. maddesiyle “monash.pw cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen TL. ( dahil ) ve altındaki adli para cezalarına dair mahkumiyet hükümleri kesindir” hükmü gereğince, sanığa verilen cezanın türü ve miktarı itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, Sayılı Kanun’un 8/1 maddesi ve maddesi uyarınca, sanığın temyiz talebinin isteme uygun olarak REDDİNE karar verilmiştir (Yargıtay 3. Ceza Dairesi - Karar: /).

Adli Para Cezasının Ödenmemesi ve İnfazı

28/06/ tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren sayılı Kanun’un maddesi ile sayılı Kanun’un /3. maddesindeki “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay monash.pw Dairesi - Karar : /).

Hapis Cezasının Adli Para Cezasına veya Seçenek Yaptırıma Çevrilmesi Zorunluluğu

Suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibari ile hapis cezasına mahkumiyetinin bulunmadığı cihetle, Sayılı Kanun’un 50/3. maddesinde yer alan “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme gereğince, çocuk hakkında hükmedilen 1 yıldan az kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerekmiştir (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /).

Sanıklardan T’nin adli sicil kaydında hapis cezasının bulunmaması, M. hakkındaki cezaların ise adli para cezasından ibaret olması karşısında, sanıklar hakkında neticeten verilen 25 gün hapis cezasının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilmesi zorunluluğuna uyulmaması hukuka aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /29).

Seçimlik ceza öngören suçlarda hapis cezasının tercih edilmesi halinde bu cezanın ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceği gözetilmeyerek, TCK’nın 50/2. maddesine aykırı davranılması hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /).

Daha önce hapis cezasına mahkûmiyeti bulunmayan ve suç tarihinde onsekiz yaşını tamamlamadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında seçimlik cezalardan tercih edilen ayrı ayrı 3 ay 10’ar gün kısa süreli hapis cezalarının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğuna uyulmaması hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. Ceza dairesi - Karar: /).

Adli Para Cezasında Alt Sınırdan Ayrılma Gerekçesi

Yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi dayanılan gerekçelerin de yasal ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği, yine aynı Kanun’un 3. maddesin 1. fıkrasında ise, “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine” hükmolunacağının belirtildiği, somut olayda mahkemece temel cezanın tespiti sırasında hapis cezası takdiren alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, para cezası tayin edilirken Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun maddesine aykırı olacak şekilde alt sınırdan niçin uzaklaşıldığına dair hiçbir gerekçe gösterilmeden ve hüküm kısmında teşdiden uygulama yapıldığı da belirtilmeden, anılan Kanun’un 52/1. maddesinde gösterilen 5 tam gün sayısı yerine gün adli para cezasına hükmedilmek suretiyle, sanık hakkında fazla ceza tayininde, isabet görülmemiştir (Yargıtay CGK - /).

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun tarih ve / E., / K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde gün olarak tayin edilmesi, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “ gün”, “40 gün” ve “ TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “1 gün” ve “30 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar/).

Nitelikli dolandırıcılık suçundan hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /).

Sanık hakkında temel hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, aynı gerekçelerle hapis cezası yanında tayin edilen adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının alt sınırın üstünde belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması hukuka aykırıdır (Yargıtay monash.pw Dairesi - Karar/).

Adli Para Cezasının Arttırılması veya İndirilmesi Gün Üzerinden Yapılır

Sayılı monash.pw 61/8. maddesi hükmü karşısında, adli para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik arttırma ve indirimlerin gün üzerinden yapılması ve sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması sonucu cezanın belirlenmesi gerektiği halde gün olarak 5 gün adli para cezasının hemen paraya çevrilerek, maddesi gereğince indirimin bu miktar üzerinden yapılması ve yapılan indirim yanlış yapılarak fazla ceza tayini hukuka aykırıdır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: /).

Adli para cezası hesaplanırken, cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimlerin gün üzerinden yapılmasından sonra, belirlenen sonuç gün ile TCK’nın 52/2 nci maddesine göre kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle adli para cezasının bulunması gerekirken yazılı şekilde doğrudan uygulama yapılarak TCK’nın 61/8 inci maddesine aykırı davranılması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir (Yargıtay 5. Ceza Dairesi - Karar: /).

Mükerrir Sanık Hakkında Hükmedilen Seçimlik Hapis Cezası Adli Para Cezasına Çevrilemez

Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında, seçimlik ceza öngören hakaret suçunda TCKnın 58/3. maddesi uyarınca, hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek aynı Kanunun 50/2. maddesine aykırı davranılmış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak;

Sayılı Kanun’un /2. maddesi Sayılı Kanun’un /2. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ancak hapis cezalarında uygulanabileceği gözetilmeden, hükmolunan adli para cezaları hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /71).

Nitelikli Dolandırıcılık Suçunda Adli Para Cezasının Belirlenmesi

Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hüküm açısından; Sayılı TCK’nın maddesinin 1. fıkras 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun maddesi uyarınca, TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği ve buna göre, haksız menfaat miktarının TL, haksız menfaatin iki katının TL olduğu dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde belirlenip sanığın gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun’un maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapmak suretiyle sanığın gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un maddesi gereğince günlüğü TL’den hesap edilmek suretiyle netice olarak TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, önce temel cezanın uygulama maddesine göre eksik olarak belirlenmesi, daha sonra, verilecek cezanın haksız menfaatin iki katından az olamayacağı gerekçesiyle, adli para cezasının doğrudan haksız menfaatin iki katı olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /43).

Adli Para Cezası veya Hapis Cezası Tercihinde Çelişki

Daha önce sanık hakkında doğrudan adli para cezası olarak belirlenen hükümlerin, sanığın kazanılmış hakkı korunarak bozulduğu, ancak eski hükümlerden farklı olarak ve cezaların bireyselleştirilmesi sırasında hükümler arasında çelişkiye neden olacak biçimde kasten yaralama suçunda seçimlik cezalardan hapis cezası seçilip ertelenmesi, yine seçimlik ceza içeren hakaret suçunda ise doğrudan adli para cezasına karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /).

Seçenek yaptırım öngören hakaret suçunda doğrudan adli para cezasına hükmedilebileceği düşünülmeden, önce hapis cezası verilip, sonrasında bu cezanın adli para cezasına çevrilmesi suretiyle TCK’nın 50/2. maddesine aykırı davranılması hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /).

Seçimlik Cezalarda Adli Para Cezasına Hükmedilmemesinin Gerekçesi

Hakaret, yaralama ve tehdit suçlarının hapis veya adli para cezası şeklinde seçenekli yaptırım içermesi karşısında, sanık hakkında hangi hukuksal gerekçelerle hapis cezalarının tercih edildiğinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde hükmün gerekçesinde açıklanmaması hukuka aykırı olup bozma nedenidir (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /).

Adli Para Cezasının Ertelenmesi Mümkün Değildir

Sanık hakkında hapis cezası ve adli para cezası tayin olunması karşısında, ertelemeye ilişikin paragrafın sonuna “verilen cezanın Sayılı TCK’nun 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine” yazılması suretiyle adli para cezasının da ertelendiği kanaati oluşturulması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi - Karar: /).

Adli para cezalarının ertelenmesi mümkün olmamasına karşın, suça sürüklenen çocuk hakkında hapis cezasından çevrilen adli para cezasının ertelenmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar/).

Kanun maddesi gereği yalnızca hapis cezalarının ertelenmesi mümkün olup, hapis cezasından çevrilen veya doğrudan hükmolunan adli para cezalarının ertelenmesine imkân bulunmamaktadır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar/).

sayılı TCK’nın maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesi mümkün olmasına, adli para cezasının ertelenmesi olanaklı bulunmamasına rağmen, ertelemenin sadece hapis cezasını içerdiğini belirten bir ifade kullanılmaksızın, her iki cezayı kapsar biçimde sanık hakkında tayin olunan cezanın ertelenmesine karar verilmesi kanuna aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar/).

Kesin Nitelikte Adli Para Cezası Tekerrüre Esas Alınmaz

Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına neden olan ilam ile hükmolunan TL adli para cezasının kesin nitelikte olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, Sayılı TCK’nun maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /).

Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Bergama Sulh Ceza Mahkemesi’nce tarihinde /28 esas, / karar sayılı kararı ile verilen “ TL adli para cezasının”nın hüküm tarihi ve miktarı itibarıyla kesin nitelikte olduğu ve tekerrüre esas olamayacağı gözetilmeden TCK’nın maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanması hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi Karar: /)

Adli Para Cezası ve Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakma

Sanık hakkında belirlenen hapis cezzalarının aynı kanunun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesi ile asıl mahkumiyetin adli para cezası olmasına göre, sanık hakkında aynı zamanda TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluğu hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, bozma nedenidir (Yargıtay 6. Ceza Dairesi / E. , / K.).

Adli Para Cezasının Taksitlendirilmesi

1-) 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen para cezasının ödenmemesi halinde, kısa süreli hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
2-) Hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında taksit aralığı gösterilmeden “20 eşit taksitte ödenmesine” şeklinde hüküm kurularak 52/4. maddesine aykırı davranılmış olması hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /).

Tayin edilen adli para cezasının taksitlendirilmiş olmasına karşın, taksitlerden biri süresinde ödenmediği takdirde kalan ayların taksitlerinin tamamının sanıktan bir defada alınması ile birlikte, ayrıca ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği hususuna yer verilmemesi taksitlendirmeye dair hüküm fıkrasının sonuna “ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” ibaresinin eklenmesine, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmiştir (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /).

Sanık hakkında hükmedilen adli para cezası taksitlendirildikten sonra, TCK’nın 52/4. maddesi gereğince, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarı yerine; “taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesi halinde kısa sureli hapis cezasının kısmen veya tamamen infaz edilmesine” şeklinde hüküm kurulması hukuka aykırı olup; yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta; hükmün taksitlendirmeye dair 6. paragrafının hükümden çıkarılarak, yerine, “Sanığın ekonomik ve şahsi halleri nazara alınarak, hükmedilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi gereğince birer ay ara ile 4 eşit taksitte ödenmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa bildirilmesine,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmiştir (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /).

sayılı Yasanın 15/1. maddesi ile kurulan hüküm sonucu verilen adli para cezasının taksitlendirmesi sırasında, 52/4. maddesi uyarınca taksit sayısının dörtten az olamayacağının gözetilmemesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: /).

Sanık müdafiinin, lehe hükümlerin uygulanması isteminin, TCK’nın 52/4. maddesindeki taksitlendirme istemini de kapsadığı gözetilmeden, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi -Karar: /).

Adli Para Cezasını Ödeme Şekli Nasıl Belirlenir?

Adli para cezasının ödeme şeklinin TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca, “mehil verme” veya “taksitlendirme” olarak tercihli düzenlenmesine karşın, her iki seçeneğin de birlikte uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi -Karar: /).

Adli Para Cezasının Hesaplanması

Sayılı monash.pw 61/8. maddesi hükmü karşısında, adli para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik arttırma ve indirimlerin gün üzerinden yapılması ve sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması sonucu cezanın belirlenmesi gerektiği halde gün olarak 5 gün adli para cezasının hemen paraya çevrilerek, maddesi gereğince indirimin bu miktar üzerinden yapılması ve yapılan indirim yanlış yapılarak fazla ceza tayini hukuka aykırıdır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: /).

Gün para cezası sisteminin temel amacı, para cezasının kişinin ödeme gücüne göre belirlenmesi yoluyla, suç işleyen zenginle fakir arasındaki eşitsizliği gidermektir. Bunun yanında sistem, uygulaması basit, etkili, saydam ve para cezasından güdülen amaçları yerine getirebilecek özelliktedir.. .” şeklinde açıklanmıştır. Bu düzenlemeye göre, kanun koyucu “verilen cezadan beklenen etkinin oluşturulabilmesi için adli para cezasının belirlenmesinde kişinin ekonomik gücünün önemli olduğunu” vurgulamış bununla birlikte belirtilen “soyut çerçeve” içerisinde “bir gün karşılığı miktarı takdir etme” yetkisini yargılamayı yapan hakime vermiştir. Hakim bu tespiti yaparken, kolluk güçlerince belirlenen somut verileri göz önünde bulundurmalı, ancak rapordaki subjektif değerlendirmeler ile de bağlı olmamalıdır. Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

Yargılamayı yapan, sanığı birebir gözlemleyen ve somut verileri dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendiren hakim tarafından, hükmolunan hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasına çevrilmesi sırasında alt sınır olan “20 Liradan” uzaklaşılarak 30 Lira olarak takdir edilmiş, sonuç adli para cezası da birer ay ara ile 24 eşit taksitte ödenmek üzere taksitlendirilmiştir. Sorgusunun yapılması sırasında sanığın kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alan ve bu konuda dosyada bulunan bilgileri değerlendirerek bir sonuca ulaşan hakimin bu konudaki takdir yetkisine dosya içeriğiyle açıkça çelişmediği sürece müdahale edilmesi yerinde olmayacağı gibi yargılamayı yürüten hakimin takdir alanının bu denli daraltılması müessesenin amaçlarıyla da örtüşmeyecektir. Kaldı ki, hükmolunan sonuç adli para cezasının birer ay ara ile 24 eşit taksitte ödenmesine karar verilmiş böylece sanığın ekonomik durumu taksitlendirmede de gözönüne alınarak değerlendirilmiştir. Dolayısıyla, sonuç adli para cezası hesaplanırken, bir günün karşılığı uygulanacak para cezasının “30 Lira” olarak takdir edilmesine dair yerel mahkeme direnme kararında isabetsizlik bulunmamaktadır (Yargıtay CGK - Karar: /).

Adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırının, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırının da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamayacağına ilişkin sayılı TCK’nın 61 inci maddesi 9.fıkrasının tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında suç tarihinde para cezasının alt sınırının 5 gün para cezası olmasına rağmen temel para cezası belirlenirken güne denk gelecek biçimde para cezasına hükmedilerek fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 5. Ceza Dairesi - Karar: /

Doğrudan Hükmedilen ve Hapis Cezasından Çevrilen Adli Para Cezası Kararda İçtima Edilemez

sayılı Yasanın 13/1, monash.pw 62, 52/2. maddeleri gereğince, sanığın hapis cezasından çevrilen TL ve doğrudan hükmedilen TL adli para cezası olmak üzere toplam TL adli para cezasına mahkumiyetine karar verilmiştir.

sayılı TCK’da cezaların içtimaına dair bir düzenleme bulunmadığı gözetilmeden, sayılı Yasaya aykırılık suçundan hüküm kurulurken hürriyeti bağlayıcı cezadan çevrilme adli para cezası ile doğrudan verilen adli para cezasının toplanmasına karar verilmesi hukuka aykırı olup, hükmün bozulmasına; bozma gerekçesine göre yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün TCK’nun 52/4. maddesinin uygulandığı bölümde yer alan “toplam ,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “,00 TL ve ,00 TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir (Yargıtay monash.pw Dairesi - Karar/).

Sanığa verilen hapisten çevrilme ve doğrudan adli para cezalarının hükümde ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, içtimasına karar verilmesi, kanuna aykırı ve sanığın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görülmüş ise de, bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, sanık hakkındaki sonuç adli para cezalarının TL ve 80 TL olarak ayrı ayrı belirlenmesi suretiyle, sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla sayılı CMUK’nın maddesi uyarınca HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmiştir (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar/).

sayılı TCK, cezaların içtimaına dair bir düzenleme içermediğinden, hapisten çevrilen para cezası ile doğrudan verilen para cezasının toplanması hukuka aykırı olup hükümde ayrı ayrı gösterilmeleri gerekir (Yargıtay monash.pw Dairesi - Karar/).

sayılı Türk Ceza Kanununda para cezalarının içtimasının düzenlenmediği gibi doğrudan verilen adli para cezası ile hapisten çevrilen para cezalarının infaz rejiminin farklı olduğu gözetilmeden hapisten çevrilen gün karşılığı adli para cezası ile doğrudan verilen 25 gün karşılığı adli para cezasının toplanarak yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay monash.pw Dairesi - Karar/).

Doğrudan hükmedilen adli para cezası ile hapis cezasından çevrilen adli para cezalarının infaz rejimlerinin farklı olması nedeniyle içtima edileceğine ilişkin TCK’da hüküm bulunmadığı gözetilmeden farklı nitelikteki adli para cezalarının toplanmasına karar verilmesi; doğrudan hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesine yer olmadığına karar verildiği halde, hapis cezasından çevrilen adli para cezası ile içtima ettirildikten sonra tamamımın taksitlendirilmesine karar verilerek hükümde çelişkiye neden olunması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir (Yargıtay monash.pw Dairesi - Karar/).

Sanık hakkında verilen 10 ay hapis cezasının ve 4 birim gün karşılığı adli para cezasının adli para cezasına çevrilme işlemlerinin ayrı ayrı yapılması ve içtima edilmemesi gerektiği halde hüküm fıkrasında cezaların içtima edilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar/).

Tekerrür Nedeniyle Zorunlu Tercih Edilen Hapis Cezası Adli Para Cezasına Çevrilebilir

Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, yüklenen suç için öngörülen seçimlik cezalardan zorunlu olarak tercih edilen hapis cezasının, TCK’nın 50/2 ve 58/3. maddeleri gereğince, adli para cezasına çevrilemeyeceği, ancak TCK’nın 50/1 maddesinde düzenlenen diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceğinin gözetilmemesi hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar/).

TCK’nın maddesinin 2. fıkrasındaki hapis cezasının adlî para cezasına çevrilemeyeceği hükmü, hapis veya adlî para cezasından birini seçmesinin mümkün olduğu durumda, mahkemenin hapis cezasına hükmetmesi durumuna ilişkindir. Tekerrür nedeniyle zorunlu olarak hapis cezasına hükmolunması halinde, hapis cezasının adlî para cezasına çevrilemeyeceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır (Yargıtay Ceza Genel Kurulu - Karar/95

Adli Para Cezasının Taksitle Ödenmesi Kararında En Az Dört Taksit Belirlenmelidir

sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/4. maddesinde, “Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adli para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” hükmünün yer aldığı, anılan hüküm gereğince hükmedilen adli para cezasının taksitler halinde ödenmesine karar verilmesi halinde taksit miktarının dörtten az olamayacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde taksit miktarının iki olarak belirlenmesi hukuka aykırı olup, hükmün taksitlendirmeye ilişkin paragrafından “2 eşit aylık taksit” ibarelerinin çıkartılarak yerine “4 eşit aylık taksit” ibarelerinin eklenmesine, hükmün diğer kısımlarının aynen korunmasına, infazın bu şekilde yapılmasına karar verilmiştir (Yargıtay monash.pw Dairesi - Karar: /

Adli Para Cezasının TCK’daki Üst Sınırı Aşılarak Ceza Verilemez

Sanık hakkında gün para cezası tayin edilirken TCK’nın maddesinde (tefecilik suçu) adli para cezasının üst sınırının gün olduğu gözetilmeden yazılı şekilde gün olarak tayin edilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay monash.pw Dairesi - Karar/).

Adli Para Cezasının İnfazı ve Hapis Cezasının İnfaz Üst Sınırı

Hükümlü Emrah Karcı hakkında Ankara Asliye Ceza Mahkemesinin / esas, / sayılı ilamıyla hükmolunan ,00 Türk Lirası adli para cezasının dışında, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesince içtima edilen 37 yıl 67 ay 83 gün hapis cezasının da bulunduğu, hükümlünün toplam ceza süresinin 42 yılı aştığı göz önünde bulundurulduğunda, sayılı Kanun’un /3-e gereğince iyi halli olduğu takdirde koşullu salıverilme süresinin 28 yıl olacağı, bu süreyi aşamayacağı, hükümlünün ,00 Türk Lirası adli para cezasının içtima kararından çıkarılarak ayrı infaz edilmesinin hükümlünün ne koşullu salıverilme ne de bihakkın tahliye süresini değiştirmeyeceği, sayılı Kanun ile değişik sayılı Kanun’un /3. maddesi uyarınca adli paradan çevrilen hapis cezalarının kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararına çevrilerek ayrı infaz edilmesinin hükümlünün aleyhine olup; ek bir ceza getirdiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olduğundan bahisle sayılı CMK’nun maddesi uyarınca anılan kararın bozulması gekmiştir (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar: /).

Adli Para Cezasının Seçenek Yaptırım Olarak Düzenlenmesi

sayılı TCK’nın maddesinde düzenlenen suçun hapis veya adli para cezasını seçenek yaptırım olarak öngörmesi nedeniyle adli para cezasına hükmedilecekse “Doğrudan adli para cezasından hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden hapis cezasının seçilerek adli para cezasına çevrilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay Ceza Dairesi - Karar: /)

Hapisten Çevrilen ve Doğrudan Hükmedilen Adli Para Cezasının Taksitlendirilmesi

sayılı cezaların içtimaına ilişkin hüküm bulunmadığı gözetilmeden hapis cezasından çevrilen adli para cezası ile doğrudan verilen adli para cezasının ayrı ayrı taksitlendirilmesi yerine toplanarak belirlenen TL adli para cezası üzerinden taksitlendirme yapılması gerekir (Yargıtay 9. Ceza Dairesi - Karar: /).

Çocuklar Hakkında Hapis Cezası Adli Para Cezasına Çevrilerek HAGB Kararı Verilir

Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun maddesinin 1. ” 2. fıkrasında “Suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez.” 3. fıkrasında ise “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükümleri yer almaktadır.

Sayılı CMK’nın /monash.pwinde ise,”açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez “hükmü yer almaktadır.

İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılan değerlendirmeye göre, suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının, TCK’nın 50/3. maddesindeki zorunluluk karşısında, adli para cezasına çevrilmesinden sonra hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu halde,itirazı inceleyen merci tarafından itirazın kabulüyle hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: /).

Adli Para Cezasının Alt Sınırdan Ayrılarak 40 TL Olarak Belirlenmesi Hukuka Aykırıdır

Adli para cezasının bir gün karşılığı miktarın, kişinin ekonomik durumu ve diğer şahsi hâllerinin göz önünde bulundurulmak suretiyle tespit edilmesi gerektiği, anılan Kanun’un maddesinin gerekçesinde; “Hâlen yürürlükte olan ve Hükûmet Tasarında da muhafaza edilen, para cezası sistemi, cezadan beklenen amaçları gerçekleştirmekten uzak kalmaktadır. Özellikle enflasyon nedeniyle Türk parasının değerinin düşmesi karşısında, para cezalarını artırmak için sık sık yapılan kanun değişikleri de, uygulamada çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Bu sorunların giderilmesi için para cezasının miktarının belirlenmesinde “memur maaş katsayısı” veya “yeniden değerleme oranı” gibi ölçütlerin dikkate alınması ise, ceza hukuku ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Suç işleyen kişinin ekonomik durumu dikkate alınmadan hükmolunan para cezası, eşitlik ilkesine aykırı sonuçlar doğurmaktadır. Ödeme gücü olan kişi üzerinde etkisi olmayan, ödeme gücü olmayanı ise sonuçta yine infaz kurumuna gönderilmesini sonuçlayan bu sistemden vazgeçilerek; gün para cezası olarak adlandırılan ve günümüzde Almanya, Avusturya, Polonya, İsveç, Finlandiya, Danimarka ve hatta, Fransa gibi bir çok ülkede uygulanan sisteme geçilmiştir. Gün para cezası sisteminin temel amacı, para cezasının kişinin ödeme gücüne göre belirlenmesi yoluyla, suç işleyen zengin ile fakir arasındaki eşitsizliği gidermektir. Bunun yanında sistem, uygulaması basit, etkili, saydam ve para cezasından güdülen amaçları yerine getirebilecek özelliktedir….” şeklindeki açıklamayla belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre kanun koyucu, verilen cezadan beklenen etkinin oluşturulabilmesi için adli para cezasının belirlenmesinde kişinin ekonomik gücünün önemli olduğunu vurgulamış, bununla birlikte belirtilen soyut çerçeve içerisinde bir gün karşılığı miktarı takdir etme yetkisini yargılamayı yapan hâkime vermiştir. Hâkim bu tespiti yaparken, kolluk güçlerince belirlenen somut verileri göz önünde bulundurmalı, ancak rapordaki subjektif değerlendirmeler ile de bağlı olmamalıdır.

Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

Sanığın sosyal ve mali durumuna ilişkin

Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu mahkûmiyet hükmünün, doğrudan verilen adli para cezasının bir gün karşılığı miktarının, sanığın ekonomik ve şahsi hâlleri ile uyumlu olmayacak şekilde 40 TL’den belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu - Karar : /).

Adli Para Cezasına Mahkumiyet Halinde Koşullu Salıvermenin Geri Alınmaması

Hükümlünün koşullu salıverildiği, hükümlünün olan bihakkın tahliye tarihi dolmadan tarihinde işlediği sayılı Yasa’ya aykırılık suçundan …Asliye Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla TCK’nun 50 ve maddeleri gereğince TL ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı, sayılı Yasanın / maddesi uyarınca koşullu salıverilme kararının geri alınabilmesi için “hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesinin” gerektiği, somut olayda kasıtlı bir suç işlediği anlaşılan hükümlünün, sayılı Yasa’ya aykırılık suçundan verilen hapis cezasının para cezasına çevrildiği ve sayılı TCK’nun 50/5. maddesi gereğince uygulamada asıl mahkûmiyetin, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası olduğu, adli para cezasının ise koşullu salıverilmenin geri alınmasını gerektirmediği, sayılı Yasanın maddesinin fıkrasının (a). bendinde “hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm edilirse, hükmü veren ilk derece mahkemesi tarafından koşullu salıverme kararının geri alınabileceğine” ilişkin düzenleme de dikkate alındığında … Ağır Ceza Mahkemesinin tarihli ve / değişik iş sayılı kararında isabet görülmediği anlaşıldığından, anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir (1. Ceza Dairesi / E. , / K.).


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere [email protected] adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Çözüm Avukatlık" width="" height="" src="monash.pw?start=18&#;feature=oembed" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen>

 

İnfaz (Yatar) Nedir?

İnfaz (Yatar ) Nasıl Hesaplanır?

İnfaz (Yatar ) Nasıl Hesaplanır?

Hükümlünün şartlı salıverilmesinden 1 yıl önce şartlı tahliye başvurusuna karar verilebilir. Yeni düzenleme ile; tarihinden önce işlenen suçlar açısından bu 1 yıllık süre 3 yıla çıkarılmıştır. Bu özel düzenleme ile cezaevlerinin büyük ölçüde boşaltılması amaçlanıyor. Düzenleme sonucunda, ayrı suçlar dışında 6 yıl ve daha az hapis cezasına çarptırılan hükümlüler için tahliye yolu açıldı. Örneğin tarihinden önce işlediği bir suçtan dolayı 6 yıl hapis cezasına çarptırılan bir hükümlü ilk 3 yılını denetimli serbestlik le, kalan 3 yılını da cezaevi dışında denetimli serbestlik le tamamlayacaktır. Suçun tarihinden önce gerçekleşmiş olması yeterlidir. Mahkemenin bu tarihten sonraki kararının hükmü yoktur.

Mahkeme kararıyla sonuçlanan hapis cezasının miktarı gün, ay ve yıl olarak belirtilir. Tüm bu veriler hesaplamalarda kullanılır. Hesaplama yapılırken suça ilişkin bilgiler ve infaz hesaplaması rejimine ilişkin bilgiler de daha sağlıklı bir tenfiz hesaplaması yapılmasını sağlayacaktır. Hesaplamalar bu bilgiler olmadan yapılabilir. Ancak özel durumlar göz ardı edildiğinden kesin sonuç alınamamaktadır.

Hesap yapılırken hükümlünün cezasının yüksek güvenlikli kapalı bir cezaevinde geçirilip geçirilmediği önemlidir. Ayrıca yaptırımın TCK&#;nın , , , , maddelerinden hiçbirine uymadığı kabul edilecektir. maddeye göre hükümlüler kapalı cezaevinden açık cezaevine geçebilirler. Ayrıca terör veya organize suçtan hüküm giymiş olmanız ve örgütten ayrılmış olmanız hesaplama yaparken daha net sonuçlar verecek kriterlerdir. Sadece rakamlara bakarak çekilecek tutukluluk süresi hesaplanamaz. Hükümlü kişinin durumunun genel hatlarıyla ilgili kanun maddelerinin belirlediği kurallar çerçevesinde ele alınması önemlidir.

Yetişkinler İçin Hapis Cezalarının İnfazı

Yetişkinler İçin Hapis Cezalarının İnfazı;

Yetişkinler için suçun işlendiği tarih tarihinden önceyse, işlenen suç yukarıda belirtilen istisna suçları kapsamıyorsa denetimli serbestlik  oranı (1/2) ve denetimli serbestlik 3 yıl olarak uygulanacaktır. .

sayılı Kanun kapsamında yapılan değişikliklerle bazı suçları işleyen hükümlüler 1/2 oranında Denetimli serbestlik  ve 3 Yıl Denetimli serbestlik &#;ten yararlanamayacak. Ne zaman işlendiğine bakılmaksızın, istisnai suç denetim süresi 1 yıldır.

Terör suçları ( Sayılı Terörle Mücadele Kanunu Kapsamındaki suçlar)

Tahliyeye ilişkin yönetmeliğin Geçici 1. maddesine göre 3 gün cezaevinde kalacak ve İnfaz Hakiminin &#;Şartlı Salıverilme Cezası&#; ile İnfaz ve İdari Savcılık tarafından belirlenen sürenin ardından tahliye edilecek. ve Cezaevi idaresince düzenlenecek Gözetim Kurulu Raporu. Söz konusu hükümlüler, kanunun onaylandığı tarihte kapalı cezaevinde iseler, İnfaz Savcılığı tarafından yeniden düzenlenecek sürenin ardından Yönetim Kurulu raporu ve İnfaz Hakiminin &#;Şartlı Tahliye Kararı&#; ile serbest bırakılırlar. ve Gözlem verilecektir. cezaevi yönetimi tarafından dışarıda bulunma şartı kaldırıldığı için.

Hükümlü reşit olmayanlar için hapis cezalarının infazı;

Genel kural: CGTİHK No. Geçici 6/1. makaleye göre; tarihine kadar işlenen suçlarda, istisnai suçlar hariç olmak üzere, hapis cezasına çarptırılanlar, cezalarının yarısını ceza infaz kurumunda geçirmeleri halinde şartlı tahliyesiz yaralanırlar. CGTİHK No /2. Maddede 2/3 olan bu oran, ilgili kanunda yapılan değişiklikle 1/2&#;ye düşürülmüştür. İşlenen suçun sayılı CGTİHK Geçici 6/1 maddesinde belirtilen istisnai suçları içermemesi halinde denetimli serbestlik de 3 yıl olarak uygulanacaktır.

İstisna

 

1- Suçun işlendiği tarih tarihinden önce ise; denetimli serbestlik (2/3) uygulanır.

2- Suçun işlendiği tarih tarihinden sonra ise;

  1. a) Uyuşturucu veya uyarıcı madde üretimi ve pazarlamasında şartlı salıverme oranı (3/4) olarak uygulanmaya devam edecektir. ( sayılı CGTİHK&#;nin /9 uncu maddesine göre)

 

  1. b) Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarla ilgili olarak, (Yetişkinler)

 

  1. aa) Nitelikli cinsel suçlar Türk Ceza Kanunu&#;nun /2, , /&#;üncü maddelerinde denetimli serbestlik oranı (3/4) olarak uygulanmaya devam edecektir. ( sayılı CGTİHK&#;nin /9 uncu maddesine göre)

 

  1. bb) Basit cinsel suçlar Türk Ceza Kanunu&#;nun /1, /1 ve maddelerinde denetimli serbestlik (2/3) olarak uygulanmaya devam edilecektir. ( sayılı CGTİHK /2-d maddesine göre)
  2. c) Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar bakımından (çocuklar bakımından) Seks suçları Türk Ceza Kanunu&#;nun , , , &#;inci maddelerinde denetimli serbestlik oranı (2/3) olarak uygulanmaya devam edecektir. ( sayılı CGTİHK /2-e maddesine göre)

 

Teftiş Süresine ilişkin olarak, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (TCK , , ve ) ile uyuşturucu veya uyarıcı madde imalatı ve ticareti (TCK m) Geçici Kanunda belirtilen İstisnalar arasında yer almaktadır. Sayılı CGTİHK Madde 6/1. Denetimli serbestlik de 1 yıl olarak uygulanacaktır.

Mükerrer olarak yaptırım uygulanması;

Mükerrer hükümlüler için denetimli serbestlik  süresinin (3/4) (2/3) hapis cezasına indirildiği göz önüne alındığında, sayılı yeni kanun yürürlüğe girdiğinde yeni bir süre belirlenip uygulanması gerekecektir. yeni zaman. lehinize sınırlayın.

Denetim Süresi ile ilgili olarak, mükerrer suçlular için özel yaptırım rejimi uygulanırken denetim süresi belirlenirken asıl suç dikkate alınacaktır. Menşe suçu, yani işlenen suç, sayılı CGTİHK Geçici 6/1 maddesinde belirtilen istisnai suçlardan biri ise denetimli serbestlik de 1 yıl olarak uygulanacaktır. Ancak menşe suçu, yani işlenen suç, sayılı CGTİHK&#;nin geçici 6/1 maddesinde belirtilen istisnai suçlardan değilse, denetimli serbestlik de 3 yıl olarak uygulanacaktır.

Terör Suçları Açısından Hapis Cezalarının İnfazı

Terör Suçları Açısından Hapis Cezalarının İnfazı

  1. a) sayılı Terörle Mücadele Kanunu&#;nun uygulandığı terör suçundan hüküm giyenler için şartlı salıverilme oranı (3/4)&#;dür. “ Sayılı Kanunun Maddesi; Bu Kanun kapsamındaki suçlardan hüküm giyenler hakkında 13/12/ tarihli ve sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun nci maddesinin dördüncü fıkrası ile inci maddesi hükümleri, şartlı tahliye ve şartlı tahliye tedbirinin uygulanması. Ancak hapis cezası bakımından düzenlenen şartlı tahliye oranı (3/4) olarak uygulanır.

 

  1. b) Suç işlemek amacıyla örgüt kurmaktan veya yönetmekten hüküm giyen veya sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına girmeyen hükümlülerin ( sayılı CGTİHK md. /4 uyarınca) şartlı salıverilme oranı uygulandığında (2/3).

 

TCK 58/9&#;a göre mükerrer failler için özel infaz rejiminin uygulanmasına kanunla karar verildiğinden, örgüt kurma, yönlendirme ve örgüt üyeliği suçlarında şartlı salıverme oranı (3/4) geçerlidir. , sayılı yeni infaz kanununun infaz hesaplaması ile mükerrer suç işleyenler için özel infaz rejiminin uygulanmasında CGTİHK&#;nin /1-d sayılı maddesinin (2/3)&#;e indirilmesi nedeniyle şartlı tahliye oranı uygulanır, dolayısıyla (2. /3).

Denetim Dönemine ilişkin olarak, TCK&#;nın İkinci Kitap, Dördüncü Kısım, Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerinde (Madde ve ) işlenen suçlar ile sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlardan; 4/12/, Sayılı Sayılı CGTİHK Geçici 6/1 maddesinde belirtilen istisna suçlardan olduğu için denetimli serbestlik de 1 yıl olarak uygulanacaktır.

 

Ancak, örgüt faaliyetleri çerçevesinde veya bir örgütün kuruluşu veya liderliği tarafından işlenen suçlardan hüküm giymiş hükümlülerin denetim süresi göz önüne alındığında, kanunun uygulanmadığı bir suç işlenir. sayılı, sayılı CGTİHK Geçici 6/1&#;de belirtilen istisnalardan biri uygulanmaz, denetimli serbestlik 3 yıldır.

04/15/ tarihi itibarıyla sayılı yeni İnfaz Kanunu Resmi Gazete&#;de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinde;

 

(CGTİHK Sayılı /2 maddesine göre)

Koşullu salıverme oranı (1/2) uygulanacaktır. Hapis cezasına çarptırılanlar, aşağıda sıralanan istisnalar dışında, cezalarının yarısını ceza infaz kurumlarında infaz ettikleri takdirde denetimli serbestlik ten yararlanabilirler.

Sanık suç işledikten sonra suçun tekrarına tekerrür denir. Mükerrer olarak adlandırılacak sanık, suçu işleyen ve aynı suçtan hüküm giyen kişidir. Bu insanlar suçu tekrarladıklarında idamları sona erecek. Cezası belirlenen sanıklar için geçerli olan Mükerrer İnfaz Rejimi, suçun işlendiği süreye göre belirlenebilir. Suç işlendiği sürece o tarihte yürürlükte olan şartlı tahliye kanunları dikkate alınacak ve hesaplama bu esasa göre yapılabilecektir.

İnfaz Hesapları yapılırken mükerrer durumda olan sanıklar da bu durumdan etkilenmekte ve konuyu merak etmektedirler. Hesaplama süreçlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar sonuçları doğrudan etkiler. İnfaz hesaplanırken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da hükümlünün yaşıdır. 15 yaş altı hükümlüler ile 15 yaş üstü hükümlülerin infazına ilişkin hesaplama işlemleri farklı yürütülmektedir.

Denetimli Serbestlik Nedir?

Hükümlü kişinin sosyal hayatta cezasının kanunla belirlenen denetimli serbestlik içinde infazına izin veren ceza kanununa şartlı salıverme denir. Suç işleyen birey bu şekilde sosyal hayatta gözlenir. Bu yasa, bireyin ailesiyle bağını korumak ve dış dünyaya daha hızlı uyum sağlamak amacıyla çıkarılmıştır. Hükümlü bu şekilde belirli bir süre denetimli serbestliğe tabi tutulur. Ancak sosyal hayatta kontrol altında tutulur.

 Denetimli Serbestlik  Yasası

sayılı Ceza İnfaz Kanunu&#;nun /A maddesi ile getirilen bir düzenleme olan denetimli serbestlik , birçok kişinin cezaevinden tahliyesini garanti ediyor. tarihi barajdır. Bu tarihten önce olanlar cezalarının yarısını, bu tarihten sonrakiler 2/3&#;ünü çeker. Bu tarihten önce hüküm giyenler 2 yıl süreyle denetimli serbestlik ten yararlanabilirler. Bu tarihten sonrakiler bir yıl süreyle faydalanabilirler. Bu haklardan yararlanamayan hükümlüler vardır. Belirli suçları işleyenler sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinden yararlanamazlar. Bunlar:

* Kasıtlı cinayet

* Eşler veya kardeşler gibi kendilerini savunamayan düşük veya yüksek soylu kişilere kasıtlı olarak zarar verme.

* Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar

* Mahremiyet ve mahremiyete karşı suçlar

* Uyuşturucu veya uyarıcıların ticareti veya üretimi

* Devlet güvenliğine karşı suçlar

*Anayasal düzene, milli savunmaya, devlet saflarına karşı işlenen amaçlar

* Terörle Mücadele Yasası kapsamındaki suçlar

* Organize suçlar, denetimli serbestliği kaldırılan hükümlüle

* Tazminat ve borçların ödenmediği durumlarda banka zimmete para geçirme suçları

* Cezaevinde disiplin cezası alan ve disiplin kurulu tarafından yaptırımı kaldırılmayanlar

* Taahhüdü ihlal suçunu işleyenler

Hükümlünün denetimli kısmi salıverilmesi şartlı tahliyedir. Bu sistemde amaç, hüküm giymiş kişiyi topluma yeniden kazandırmaktır. İşin doğası gereği bir sistemden çok bir uygulama olarak tanımlanabilir.

Kişi, denetimli serbestlik içinde dışarıda olsa dahi, hükümlü, denetimli serbestlik  bürosunun gözetim, denetim ve gözetimi altındadır.

Cezanın 1/10’unun Kapalı Cezaevinde Geçirme Şartı

09/07/ tarih ve sayılı ve 22/02/ tarih sayılı yönetmelikte değişiklik yapılmıştır. Bu sayede şartlı tahliye ve açık cezaevine geçiş uygulaması değişti. Açık cezaevine geçebilmek için cezanın 1/10&#;unu kapalı cezaevinde geçirmek şartı aranır. Bu gereksinimi uygulamak için:

&#; 01/07/ tarihinden önce işlenen sayılı Kanun kapsamındaki suçlardan 5 yıldan az hapis cezasına çarptırılanlar, 3 gün içinde iyi durumda oldukları takdirde açık cezaevine nakledilecekler. Diğer şartlar sağlanmış olsa dahi denetimli serbestlik ten yararlanma imkanı sağlanır.

&#; tarihinden önce işlenen sayılı Kanun kapsamındaki suçlar 5 yıldan fazla 10 yıldan az ise, kalan süreyi açık cezaevinde 1 ay kapalı cezaevinde geçirmek üzere denetimli serbestlik ten yararlanırlar.

&#; 01/07/ tarihinden önce işlenen sayılı Kanun kapsamındaki suçların 10 yıldan fazla olması halinde toplam cezanın 1/10&#;u iyi hal ile kapalı cezaevinde geçirilir. Ve açık cezaevine geçişi sağlar.

Hükümlünün kapalı cezaevinde ne kadar kalacağı hesaplanırken, kapalı cezaevinde geçirmesi gereken süreye tutukluluk süresi eklenir.

&#; 1 Temmuz tarihinden sonra işlenen suçlarda 18 ay hapis cezasına çarptırılan hükümlüler doğrudan denetimli serbestlik ten yararlanabilirler.

Yeni icra kanunu

Artan ziyaret süresi

Tutukluların ziyaret süresi bir saatten bir buçuk saate çıkarıldı. Tutuklu ve hükümlüler için hasta ziyareti için gerekçeli izinler arasında en az bir ay geçmesi şartı kaldırıldı.

Nakil talebinde bulunan hükümlünün mali durumunun yetersiz olduğunu belgelemesi halinde nakil masrafları alınmaz.

E-posta gönderilebilir

Hükümlüler ayrıca elektronik olarak mektup gönderip alabilecekler. Resmi makamlara veya savunma avukatına gönderilen mektup, faks ve telgraflar, muhatap dışındaki kişilerin erişimini engelleyecek her türlü tedbir alınarak posta veya elektronik posta yoluyla da gönderilebilir.

Şarkı sözleri saklanabilir

Terör ve örgütle ilgili suçlardan hükümlü veya tehlikeli bir durumda bulunan veya dışarısı ile iletişimi kurum güvenliği açısından tehlikeli kabul edilen hükümlülerin aldıkları veya gönderdikleri mektup, faks ve telgraflar dijital veya fiziki olarak kayıt altına alınacaktır.

Önceden bilgi verilerek hükümlülerle yapılan görüşmeler elektronik cihazlar da dahil olmak üzere aynı alan içerisinde dinlenebilmekte ve kaydedilebilmektedir.

Bu mesajlara ilişkin kayıt veya belgeler başka bir amaçla kullanılamaz, kanunda açıkça belirtilen haller dışında hiçbir kişi veya kurumla paylaşılamaz ve herhangi bir soruşturma veya kovuşturmaya tabi tutulmadığı takdirde silinir. veya en geç bir yılın sonunda imha edilir.

Başsavcı, soruşturmayı sonlandıran savcıların kararları arasında ortaya çıkabilecek farklılıkları ortadan kaldırmak ve bu kararların hukuka uygunluğunu denetlemekle yükümlü ve yetkili olacaktır.

Bana 4 yıl 2 ay hapis cezası verdiler, &#;de ne kadar yatabilirim?

İnfaz yasasına göre 2 yıl hapis cezasına çarptırılanlar, tutuklu olup olmadıklarını internetten araştırıyor. İlgili mevzuat hükümlerine göre ne kadar süre 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldım sorusunun cevabı suçun işlendiği tarihe göre değişmektedir. Suçun işlendiği tarih 31 Mart &#;den önceyse farklıdır. Bu tarihten sonraysa hukuki açıdan farklı değerlendirilir. Öte yandan 2 yıl 1 ay hapis cezasının adi suçlardan mı yoksa cinsel suçlardan kaynaklanan bir saikle mi verildiği de borçlunun hesaplanmasında büyük önem taşımaktadır.

Kesinleşen Cezanın Ne Kadarı Yatılır?

Kesinleşen Cezanın Ne Kadarı Yatılır

Tarihinden Sonraki Adi Suçlar

sonrası cinsel suçlar

Tarihinden Önceki Adi Suçlar

 

 

Yürütmenin Hesaplanması

yılı cezası hesaplanırken aşağıdaki durumlar dikkate alınır:

 

Suç tarihi: tarihinden önce, ile tarihleri ​​arasında ve tarihinden sonra ayrı işlemler uygulanır. Suç türü: Adi suçlar ve terör suçları olarak sınıflandırılan suçların yanı sıra kasten adam öldürme, kasten yaralama, cinsel suçlar, özel hayatın gizliliğini ihlal suçları, uyuşturucu kaçakçılığı ve anayasal suçlar da değerlendirilmektedir. Hüküm giyen kişinin yaşı: 15 yaş ve üstü vatandaşlar farklı hesaplanıyor. Sabıka kaydı: Önceki sabıka kaydı hesabı etkileyecektir. Nihai yaptırımın miktarı: Yıl, ay ve gün bazında dikkate alınır.

Mükerrer Ne Anlama Gelir?

Mükerrer durumda olmak, mükerrer sanığın durumuna tekabül etmektedir. Kesinleşmiş birkaç davada mükerrerlik görülmesi halinde, karar verilenlerin cezası kesinleşir. İcra, bireyler için belirlenmiş ve uygulanmaya hazır olan cezai yaptırımlardır. Mükerrerler suçlarını tekrarladıklarında doğrudan infaza giderler. Bu zamanlarda yapılan ceza infaz hesaplamaları, suçun işlendiği dönemin şartlı tahliye kanunlarına tabidir. sayılı Kanunla düzenlenen yaptırım ve infaz kararları, hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması için çeşitli fırsatlar sunmaktadır. Cezalarının bir kısmını denetimli serbestlik le geçirenler, denetimli serbestlik le salıveriliyor ve sosyal hayata giriyor. 15 yaşın altındakiler için ceza genellikle yarıya indirilir. Bir diğer imkan da hapis cezasının para cezasına çevrilmesidir.

Yaptırımların İcra Hesabını Hangi Durumlar Etkiler?

Cezanın infaz hesaplanmasını etkileyen durumlar şu şekilde özetlenebilir:

Sosyal hayatta şartlı hürriyet cezasına çarptırılan kişilerin infazını mümkün kılan bir durumdur. Kişilerin cezalarını sosyal hayattan soyutlanmadan ödemelerini sağlayan denetimli serbestlik  kanunu sıklıkla uygulanan bir işlemdir. Şartlı tahliye talebinden bir süre önce sunulan şartlı tahliye talebinden aşağıdaki durumlardan herhangi birinde bulunan kişiler yararlanamaz:

Kasten adam öldürmekten hüküm giymiş olmak, Yakın aile fertlerine ve eşlerine karşı yaralama suçlarına karışmak

Cinsel suçlardan birini işlemek Özel hayata yönelik suçlardan hükümlü olmak Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal etmek ve satmak Devletin birlik ve beraberliğine yönelik suçlara karışmak Denetimli serbestlik hakkının yandığı hallerde bulunmak

Vekaletin işlevi, yaptırım uygulananların cezalarını açıkça ilan etmektir. Bu belge savcılık tarafından hazırlanır ve ceza infaz hesaplaması sonucunda elde edilen sonucun resmi olarak duyurulmasını sağlar. Tüm koşullarda katılım için yapılan hesaplamalar dönem içindeki ceza ile örtüşmektedir. Gözden kaçan durumlar nedeniyle, hesaplar bazen son tarihe kadar sonuçlarla güncel tutulmamaktadır. Yönetmelikte hüküm giyenlerle ilgili şu bilgiler yer alıyor:

Adı ve soyadı Mahkeme müdürü ve karar numarası Gözetim bilgileri Gözaltı bilgileri İşlenen suçun tarihi ve türü Hükümlünün ıslah kurumuna getirildiği tarih Denetimli serbestlik tarihi Tahliye tarihi

Bahsettiğimiz gibi infaz hesaplaması mahkeme kararıyla sonuçlanan hapis cezasının miktarı gün, ay ve yıl olarak belirtilir. Tüm bu veriler hesaplamalarda kullanılır. Hesaplama yapılırken suça ilişkin bilgiler ve infaz hesaplaması rejimine ilişkin bilgiler de daha sağlıklı bir tenfiz hesaplaması yapılmasını sağlayacaktır.

Önerilen Yazılarımız:

Hayat Sigortası

∇ Kaynaklar : 

monash.pw?MevzuatNo=&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5

monash.pw

monash.pw

monash.pw

YCD, E: /, K: /, T:

YCD, E: /, K: /, T:

YCD, E: /, K: /, T:

YCD, E: /, K: /

TCK’nın İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan Millete ve Devlete karşı suçlar ile sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkûm olanlar.

15 Nisan Tarihli ve Sayılı Resmî Gazete yayımlanan 14 Nisan tarihli ve sayılı Kanun

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, Resmî Gazete Tarihi: , R. G. Sayısı:

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır