10 a 7 tansiyon nasıl / 10 6 tansiyon normal mi? Düşük tansiyon nedir? Yüksek tansiyon kaç olmalı? - Haberler

10 A 7 Tansiyon Nasıl

10 a 7 tansiyon nasıl

10 6 tansiyon normal mi? Düşük tansiyon nedir? Yüksek tansiyon kaç olmalı?

10 6 tansiyon normal mi, sorusunun yanıtı merak edilen konular arasında yer aldı. Tansiyon, genellikle sebebi bilinmeyen genetik bir hastalık olarak ortaya çıkıyor. Ailede tansiyon hastalığı olanlar ciddi risk altındadır. Kişi ne kadar kiloluysa, tansiyonu o kadar yükseliyor. 10 6 tansiyon normal mi? Düşük tansiyon nedir? Yüksek tansiyon kaç olmalı?

Normal- Büyük tansiyon 12, küçük tansiyon 8. Yüksek – Büyük tansiyon , küçük tansiyon 'in üstünde. Düşük – Büyük tansiyon 10, küçük tansiyon 6'dan az olanlar.

Ancak uzmanlar, kişilerin kendi tansiyon aralıklarının olduğunun da altını çiziyor. Bu nedenle tansiyonunuzu sık sık ölçerek en doğru aralığı bulmak önemlidir.

10 6 tansiyon normal mi? Düşük tansiyon nedir? Yüksek tansiyon kaç olmalı?

Düşük tansiyonu olan insanlar yüksek veya hatta normal tansiyonu olan insanlardan daha uzun yaşama eğilimine sahip olabilirler. Bunun için düşük tansiyon tercih edilebilir bir durum gibi gözükebilir.

Fakat, insanların büyük bir kısmı için anormal derecede düşük tansiyon baş dönmesine ve bayılmalara neden olabilir. Daha ağır vakalarda, düşük tansiyon hayatı tehdit edici bile olabilir.

Bir birey için düşük tansiyon olarak kabul edilen şey başka biri için normal olabilmektedir. Tıp uzmanları tansiyonu genellikle sadece semptomlara neden olursa çok düşük olarak kabul etmektedirler. Gündem haberler için bizi takip edin. monash.pw gündemin sıcak konularını sizler için derliyor.

Düşük tansiyon arzu edilebilir görünebilir ve bazı insanlar için sorun yaratmaz. Bununla birlikte, birçok insan için anormal derecede düşük kan basıncı (hipotansiyon) baş dönmesine ve bayılmaya neden olabilir. Şiddetli vakalarda, düşük tansiyon hayati tehlike oluşturabilmektedir.

Üst sayı (sistolik) için 90 milimetre cıva (mm Hg) veya alt sayı (diyastolik) için 60 mm Hg'den daha düşük bir kan basıncı okuması genellikle düşük kan basıncı olarak kabul edilir.

Düşük tansiyonun nedenleri dehidrasyondan ciddi tıbbi rahatsızlıklara kadar değişebilir. Tedavi edilebilmesi için düşük tansiyonunuza neyin neden olduğunu bulmak önemlidir.

10 6 tansiyon normal mi? Düşük tansiyon nedir? Yüksek tansiyon kaç olmalı?

Aşağıdaki gibi belirtiler almaya devam ederseniz kan basıncınızı kontrol ettirin: Türkiye'nin en kapsamlı haber sitesi, monash.pw ile haberler devam ediyor.

• Baş dönmesi veya baş dönmesi

• Hasta hissetmek

• Bulanık görme

• Genel olarak zayıf hissetmek

• Bilinç bulanıklığı, konfüzyon

• Bayılma

Bu, kan basıncınızın çok düşük olduğu anlamına gelebilir.

Ayağa kalktığınızda veya aniden pozisyon değiştirdiğinizde belirtiler görüyorsanız, postural hipotansiyonunuz olabilir.

Kan basıncınızı nasıl kontrol edersiniz

Kan basıncınızı kontrol edebilirsiniz:

• Bir eczacının bunu yapıp yapamayacağını sorarak

• Bir uygulama hemşiresinden veya GP'den bunu yapmasını isteyerek

• Evde bir tansiyon ölçer kullanarak evde kendiniz yapın – Blood Pressure UK, bir tansiyon ölçme cihazı seçme hakkında bilgi sahibidir

Düşük tansiyon, 90/60 mmHg'den düşük bir ölçümdür.

• Oturmaktan ayağa kalkmak için yavaşça kalkın.

• Yataktan kalkarken dikkatli olun - yalandan oturmaya ve ayakta durmaya yavaşça geçin

• Yatağınızın başını tuğla veya ağır kitaplarla yaklaşık 15 cm (6 inç) yükseltin

• Küçük, sık öğünler yiyin – yemek yedikten sonra uzanmak veya bir süre hareketsiz oturmak da yardımcı olabilir

• İçtiğiniz su miktarını artırın

Kan basıncınız günün saatine bağlı olarak değişebilir. Gün içinde kademeli olarak artar.

Ne yaptığınız ve nasıl hissettiğiniz de onu etkileyebilir.

Düşük tansiyonun birçok olası nedeni vardır. Zinde ve sağlıklı olduğunuz için düşük olabilir veya ailenizden miras almış olabilirsiniz.

Bazı insanlar yaşlandıkça düşük tansiyon geliştirir.

Ayrıca şunlardan da kaynaklanabilir:

• Hamile olmak

• diyabet gibi bazı tıbbi durumlar

• bazı ilaçlar

Küçük tansiyon değerleri, belli olan bir değerin altına düştüğü zaman sorunları da beraberinde getirir. Özellikle düşük tansiyonun 60 mm altına düşmesi büyük sorunlar teşkil eder. Bu sebepten dolayı bu değer altına düşmemesi, düştüğü zaman da ise acil müdahale yapılması gerekir. Küçük tansiyon normal değerinin ise 70 ila 90 aralığında olması gerekmektedir.

GündemSağlıkHaberler

Yüksek tansiyon günümüzde pek çok kişide görülen sinsi ve bir o kadar da tehlikeli bir hastalık. Sadece yaşam tarzı değişiklikleri ile ortaya çıkmasını önlemek mümkün olabiliyor. Ancak yeterince ciddiye alınmadığı için dünyada ve ülkemizde büyük bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor.

Hipertansiyon yıllarca hiçbir belirti vermeden sinsice ilerliyor ve fark edildiğinde vücutta önemli hasarlar oluşmuş yani geç kalınmış olabiliyor. Hatta bazen yüksek tansiyona bağlı ani ölümler yaşanabiliyor. Dünyada bir milyarın üzerinde ülkemizde ise yaklaşık milyon kişinin yüksek tansiyon hastası olduğu biliniyor. Toplum sağlığı açısından ele alındığında, hipertansiyonun çok ciddi ancak yeterince ciddiye alınmayan ulusal ve küresel bir sorun olduğunu görülüyor. Risk faktörü olmasa dahi her erişkinin yılda en az iki kez kan basıncı ölçümü yaptırması bu sorunun önüne geçilmesinde rol oynuyor.

Normal tansiyon değerleri
Normal kan basıncı değeri /80 mmHg ve altı olarak kabul ediliyor. /90 mmHg’nın üstü ise yüksek tansiyon olarak tanımlanıyor. Tanı için farklı zamanlarda yapılacak en az iki ölçümde sonucun yüksek çıkması gerekiyor. Büyük ve küçük arasındaki ara bölge ise ‘pre-hipertansiyon’ adıyla anılıyor. Bu değerlere sahip kişilere tedavi verilmiyor ama gelecekte kan basınçlarının artarak /90’ın üzerine çıkma olasılığı yüksek olduğu için iyi izlenmeleri gerekiyor.

Hipertansiyonun iki tipi bulunuyor. Tüm hipertansif hastaların yüzde 95’ini oluşturan tip Esansiyel Hipertansiyondur. Nedeni tam olarak bilinmese de günümüzde kabul edilen görüşlere göre Esansiyel HT, böbreklerin sodyumu (tuzu) yeterince atamaması, ilerleyen yaşla beraber damarların elastikiyetini kaybetmesi ya da aşırı tuz tüketimi gibi nedenlerden ötürü gelişiyor. Bu tabloda ilaç tedavisi esas oluyor. Yüzde beşlik grubu ise ikincil hipertansiyon oluşturuyor. Burada farklı olarak tansiyon yüksekliğine doğrudan sebebiyet veren tıbbi bir sorun bulunuyor. Kronik böbrek hastalığına, böbrek atardamarının daralmasına, böbreküstü bezlerden ya da bazı tümörlerden damar büzücü özelliğe sahip bir takım hormonların fazla salgılanmasına ya da doğuştan aort damarının dar olmasına bağlı gelişebiliyor. Tedavide ilaçların rolü olmakla birlikte, altta yatan sebebin tespiti ve giderilmesine yönelik girişimler de yapılıyor.

Kan basıncı değişken bir değer
Kan basıncının çok değişken ve aynı kişide bile aynı gün içinde değişebiliyor. Değerler normal günlük aktivite sırasında yükselir ya da düşer. Örneğin, egzersiz, konuşma, stres kan basıncını yükseltir. Gündüz daha yüksek, gece daha düşüktür. Yazın düşük, kışın daha yüksektir. Kan basıncı, özellikle de sistolik basınç (büyük tansiyon) yaşla yükselir. Erişkin yaşlarda kan basıncı kilo ile yakın ilişkilidir. Kilo alınmasıyla yükselir, kilo verilmesiyle düşer.

Beyaz gömlek hipertansiyonu
Kan basıncının klinikteki ölçümünün, günlük yaşamda evde ya da kan basıncı takip cihazı ile izlemeye göre 20/10 mmHg yüksek çıkmasına ‘beyaz gömlek hipertansiyonu’ deniliyor. Bu durumdaki hastalarda da yaşam biçimi değişikliklerinin uygulanması ve tedavilerinin değerlendirilmesi gerekiyor.

Evde kan basıncı ölçümü
Evde kan basıncı takibini sağlıkla yapabilmek için, öncelikle doğru ölçen bir alete sahip olmak ve doğru ölçme yöntemini bilmek gerekiyor. Koldan ölçüm yapan cihazların daha güvenilir olabilir, Ölçüm sabah ve akşam dakika ara ile ikişer kez olmak üzere ilaç almadan ve yemek yemeden önce yapılmalı. Evde yapılan ölçümlerin doktora giderken götürülmesi tedavinin düzenlenmesinde yararlı oluyor. Ölçüm sağ veya sol koldan yapılabilir. Yüksek olan ölçümün kaydedilmesi gerekiyor. Arada sırada olan yükselmeleri önemsemeyin ancak sık sık yükseliyor ya da aşırı yükseliyorsa doktorunuza mutlaka bilgi verin. Ölçümleri belli aralıklarla yapın, gereğinden fazla ölçüm yapıp gerilmeyin.

Tanı nasıl konuluyor?
Yüksek tansiyon bazı kişilerde baş ve ense ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi yakınmalara sebep olsa da, çoğu hastada hiçbir belirti vermiyor. Ve bu nedenle ‘sinsi katil’ olarak tanımlanıyor. Yüksek tansiyon çoğu zaman belirti vermediği için özellikle ailesinde hipertansiyon hikayesi olan, 40 yaşın üstünde, fazla kilolu, diyabet ve/veya kronik bronşit hastası ve uyku apnesi olan kişilerin sık tansiyon kontrolü yaptırmaları önerilmektedir. Bireysel koşullar önem taşımakla beraber şeker hastalığı eşlik ediyorsa /80 yüksek bir değer oluyor. Daha sonra, tedavi biçimine karar veriliyor. Hangi hasta yalnızca yaşam tarzı değişiklikleri ile izlenecek, hangi hastada bunlara ek ilaç tedavisine başlanacak, ilaçların yan etkileri, tansiyonu düşürmemenin zararları, yarar ve zarar dengesine göre karar verilerek tanı ve tedavi belirleniyor.

Mutlaka tedavi edilmeli
Hipertansiyon kalp-damar hastalığı riskini yükseltiyor ve felçe sebebiyet vererek yaşam süresini kısaltabiliyor. Bu nedenle de tedavi edilmesi gerekiyor. Tedavi edilmeyen yüksek tansiyon beyin dolaşımı, kalp, damar, göz ve böbrek hastalıkları için ciddi oranda hastalığa ve ölümlerde artışa neden oluyor. Yüksek tansiyonun belirti vermeden vücuda zarar verdiğini belirten , tedavi edilmediği takdirde öldürücü olabiliyor.

En iyi tedavi, yaşam tarzı değişikliği
Tedavide hedef ölçümleri /90’ın altına çekmek. Kronik böbrek ve şeker hastalarında ise /80’in altı hedefleniyor. Tedavide ilaç seçimi hastanın tansiyon değerlerine, yaşına, cinsiyetine, eşlik eden hastalıklarına, genel kalp riskine ve olası yan etkilere göre, her vaka için ayrı belirleniyor. Bir hastaya iyi gelen ilaç başka bir hastada hiç kullanılamayabilir; size en uygun tedaviyi hekiminiz belirleyebilir. İlaç tedavisinin yanı sıra risk yaratan yaşam tarzı alışkınlıklarını da değiştirmek gerekiyor. Bunların başında sigarayı bırakmak, sağlıklı beslenmek, kilo vermek, düzenli egzersiz yapmak, tuz ve alkol tüketimini azaltmak yer alıyor. Bu önerilerin yararları sadece tansiyonu düşürmekle sınırlı değil. Sağlıklı bir yaşam tarzı; sayılan hastalıkların riskini düşürmenin yanı sıra, çok sayıda kanser türü, depresyon ve eklem sorunları gibi başka kötü hastalıkların da gelişme olasılığını azaltıyor.

Tedavi ömür boyu sürüyor
Kan basıncını düşüren ilaçların etkisi her hastada aynı şekilde olmuyor ve bazı yan etkiler ortaya çıkabiliyor. Kan basıncı düşmesi, nabız sayısının azalması, nefes darlığı, kramplar, boğazda gıcık, öksürük, ayaklarda şişme gibi belirtiler olabiliyor. Bu belirtilerin devam etmesi ve hastayı rahatsız etmesi durumunda doktora danışılarak önlem alınıyor ancak tedavinin kesinlikle bırakılmaması gerekiyor. Hipertansiyon tedavisi; yani yaşam biçimi değişiklikleri ve gerekiyorsa ilaç tedavisi ömür boyu sürüyor çünkü önlemler ve ilaçlar bırakıldığında kan basıncı tekrar yükseliyor. Doktor kontrolüne düzenli devam edildiğinde ilaçların artırılmasına ya da azaltılmasına karar verilebiliyor. İlaç tedavisine yanıt vermeyen dirençli hipertansiyonlu hastalarda Renal Denervasyon ve Baroreseptör Stimülasyonu gibi işlemler uygulanabiliyor.

Hipertansiyon risk faktörleri
- Sigara içmek (pasif içicilik dahil)
- Aşırı kilo
- Hareketsiz yaşam
- Sağlıksız beslenme
- Aşırı tuz tüketimi
- Stresli yaşam
- Alkol tüketimi
- Şeker hastalığı (diyabet)
- Ailede hipertansif bireyler olması
- Uykuda solunum durma bozukluğu (uyku apnesi)
- Kronik uykusuzluk
- Bazı ilaçlar (ağrı kesiciler, doğum kontrol hapları, soğuk algınlığı hapları, bazı burun spreyleri)

Bilmeniz gereken terimler
Tansiyon, standart pompalı ya da elektronik cihazlarla ölçülebiliyor. Ölçüm birimi mmHg (milimetre civa). Ölçüm iki ayrı rakamla ifade ediliyor. Sistolik (büyük) tansiyon; kalbin aktif olarak kasıldığı andaki değeri ifade ediyor. Diastolik (küçük) tansiyon; kalbin dolma safhasında, gevşediği sıradaki değeri gösteriyor.

Hipertansiyonun görülme sıklığı
Dünyada bir milyardan fazla hipertansiyon hastası var. Sadece ABD’de yüksek tansiyon vakalarının sayısı 80 milyona yaklaştı. Ülkemizde milyon hipertansif olduğu tahmin ediliyor. Nüfus artışı, sağlıksız beslenme, şişmanlık ve diyabet (şeker hastalığı) gibi olumsuz etkenlerle bu rakamların giderek artması bekleniyor. 50 yaşına gelmiş bir insanın, o ana dek ortaya çıkmamışsa- kalan ömründe hipertansiyon gelişme olasılığı yüzde 80’den fazla. Hipertansiyon dünyadaki her sekiz ölümden birinin doğrudan sebebini oluşturuyor. Bu hastalık ayrıca yaşam kalitesini bozuyor, iş gücü kaybına ve sağlık harcamalarında ciddi artışlara neden oluyor.

Diyabet ve hipertansiyon ilişkisi
Şeker hastalarında hipertansiyo iki kat daha fazla görülüyor. Hipertansiyonda kalp-damar hastalığı, felç, kalp yetmezliği, atriyal fibrilasyon, kronik böbrek hastalığı ve periferik damar hastalığı riskinin iki kat arttığı biliniyor. Şeker hastalığı ve hipertansiyon beraberliğinde bu riskler yüzde 50 ve daha çok yükseliyor, ölüm olasılığı da artıyor. Bu nedenle, şeker hastalarında kan basıncı yakından izlenmeli ve mutlaka kontrol altında tutulmalı.

Tedavi sırasında dikkat edin
- İlaçlarınızı, doktorunuzun belirttiği şekilde düzenli olarak kullanın. Kullandığınız diğer ilaçları doktorunuza gösterin.
- Doktorunuzun uygun göreceği aralıklarla kontrollere gidin.
- İlaçlarla bir yan etki yaşadıysanız mutlaka bildirin.
- Evde tansiyon takibi yapın. Özellikle de kola takılanlar, doğru kullanıldıkları takdirde kan basıncını gayet hassas ölçebiliyor.

Uzm. Dr. Mehmet Kutlu Çelenk
Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı

Uzm. Dr. Hazım Dinçer
Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı

Tansiyon değerleri kaç olmalıdır? Yüksek ya da düşük tansiyon belirtileri nelerdir

Sağlıklı olmak isteyen insanlar için ideal kan basıncı seviyesi yani normal tansiyon değeri kaç olmalıdır? Tansiyon belirtileri nelerdir? Yüksek ve düşük tansiyonun insanlara etkileri ve daha fazlası için haberimizi okumanızı tavsiye ediyoruz

monash.pw

Yayınlanma: - 31 Mayıs Güncellenme:

Tansiyon değerleri kaç olmalıdır? Yüksek ya da düşük tansiyon belirtileri nelerdir

Tansiyon iki sayıdan oluşan bir ölçüm olarak ifade edilir; üstte bir numara (sistolik) ve altta (diyastolik) bir kesir gibi. Örneğin, /80 mm Hg. Peki herkes sağlıklı kan basıncına sahip olmak ister. Ama bu tam olarak ne anlama geliyor? Normal kan basıncı seviyesi kaç olmalıdır? İşte tüm detaylar…

Tansiyon ölçümünde en yüksek sayı, kalp kasınızın kasılması sırasında arterlerinizdeki basınç miktarını ifade eder. Buna sistolik basınç denir. Alttaki rakam, kalp kaslarınız vuruşlar arasındayken kan basıncınızı ifade eder. Buna diyastolik basınç denir. Her iki sayı da kalp sağlığınızın durumunu belirlemede önemlidir.

İdeal aralığından daha büyük sayılar, kalbinizin vücudunuzun geri kalan kısmına kan pompalamak için çok çalıştığını gösterir.

tansiyon-shutter

NORMAL TANSİYON DEĞERLERİ

Normal bir okumada, kan basıncınızın 90 ile ’nin altında olan bir üst sayı (sistolik basınç) ve 60 ile 80’den küçük olan bir alt sayı (diyastolik basınç) göstermesi gerekir. Hem sistolik hem de diyastolik sayılar bu aralıkta olduğunda kan basıncının normal aralıkta olduğu kabul edilmektedir.

Kan basıncı değerleri milimetre civa cinsinden ifade edilir. Bu birim mm Hg olarak kısaltılmıştır. Normal bir okuma, bir yetişkinde /80 mm Hg’nin altında ve 90/60 mm Hg’nin üzerinde herhangi bir kan basıncı olabilir.

Düşük tansiyon nedir? Düşük tansiyon nasıl yükseltilir?İlginizi ÇekebilirDüşük tansiyon nedir? Düşük tansiyon nasıl yükseltilir?

NORMAL DÜŞÜK YÜKSEK TANSİYON DEĞERLERİ

Durum Büyük tansiyon Küçük tansiyon
Tansiyon düşüktür 90’dan küçükse 60’tan küçükse
İdeal tansiyon 80
Sağlıklı tansiyon ’tan küçükse 90’dan küçükse
Yüksek Tansiyon ile arasındaysa 90 ile arasındaysa
Çok yüksek tansiyon ’tan büyükse ’den büyükse

YÜKSEK TANSİYONDA BELİRTİLER

– Enseden alın bölgesine doğru yayılan baş ağrısı

– Kulak uğultusu ve kulak çınlaması

– Baş dönmesi

– Burun kanaması

– Çarpıntı

– Terleme

– Sık idrara çıkma

Yüksek tansiyon nedir? Yüksek tansiyon nasıl düşürülür?İlginizi ÇekebilirYüksek tansiyon nedir? Yüksek tansiyon nasıl düşürülür?

DÜŞÜK TANSİYONDA BELİRTİLER

– Baş dönmesi

– Bulanık görme

– Soğuk, nemli, soluk cilt

– Hızlı nefes alıp verme

– Kalbin hızlı atması

– Halsizlik, yorgunluk

– Mide bulantısı

– Konsantrasyonda zorlanma

– Zihin bulanıklığı

– Bayılma

BAYILMA NEDEN OLUR? NASIL TEDAVİ EDİLİR?

baş ağrısıkalp atışınefes darlığıÖlümyüksek tansiyon

Sağlık Rehberi

Tansiyon Hakkında Bilmeniz Gerekenler


Tansiyon Nedir?

Tansiyon ya da kan basıncı, kalbin kanı vücudumuza pompalarken damar duvarında oluşturduğu basınçtır. Vücudumuzda belirli bir seviyedeki kan basıncına ihtiyaç vardır. Bu basınç sayesinde dokuların yeterli miktarda kanlanması ve yaşamsal fonksiyonlarını sürdürmesi sağlanmaktadır.

Büyük ve Küçük Tansiyon Nedir?

Kalbin kanı vücuda atarken kullandığı güce büyük (sistolik) tansiyon, kan akımı bittikten sonra damarlarda oluşan durgun basınca da küçük (diyastolik) tansiyon denir.

Tansiyon Nasıl Ölçülür?

Kan basıncı tansiyon aleti ile ölçülür. Tansiyonun doğru ölçülmesi için şu noktalara dikkat edilmesi gerekir:

  • Ölçümden önceki 30 dakika içerisinde sigara veya kola, kahve gibi kafein içeren içecekler içilmemiş olmalı.
  • Kişi oturur pozisyonda en az 5 dakika dinlenmiş olmalı.
  • Ölçüm sırasında manşon kalp seviyesinde tutulmalı.
  • Ölçüm cihazının manşonu uygun boyutta olmalı. 
  • Stetoskopun ucu manşonun altına sokulmamalı.
  • Mümkünse dakika ara ile 2 ölçüm alınmalı. Aralarındaki fark fazla ise ek ölçümler alınmalı, değilse ortalaması alınmalı.

 

Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) Nedir?

Hipertansiyon veya yüksek tansiyon, atardamarlardaki kan basıncının normal değerlerin üzerine çıktığı kronik bir hastalıktır. Sistolik kan basıncının (büyük tansiyon) mmHg ve diyastolik kan basıncının (küçük tansiyon) 80 mmHg olması en uygun tan­siyon değeridir. Kan basıncının / mmHg olması normal, / mmHg olması yüksek normal tansiyon olarak adlandırılır. Kan basıncının /90 mmHg’nın üzerinde olması hipertansiyondur. Hastaların % ’inde yüksek tansiyona neden olabilecek altta yatan başka bir hastalık yoktur. Bunlara birincil (primer) ya da nedeni bilinmeyen hipertansiyon denir. Geri kalan % hastada yüksek tansiyon bir nedene ya da hastalığa bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Buna da ikincil (sekonder) hipertansiyon adı verilir.

En sık rastlanan ikincil hipertansiyon nedenleri şunlardır:

  • Böbrek hastalıkları
  • Böbrek üstü (adrenal) bezlerinin hastalıkları
  • Böbrek damarlarının daralması
  • Doğuştan büyük atardamarın (aortun) bir bölümünün dar olması
  • Tiroid bezinin fazla veya az çalışması

Toplumda Hipertansiyon Görülme Sıklığı Nedir?

Toplumda tansiyon görülme sıklığı % arasındadır ve yaş ilerledikçe artmaktadır. Türkiye'de her üç erişkinden birinde hipertansiyon vardır.

 ‘Beyaz Önlük Hipertansiyonu’ Nedir?

            Bazı hastaların evde ölçülen kan basıncı normal bulunurken, muayenehanede ölçülen kan basıncı ise hep yüksek bulunur. Bu duruma beyaz önlük hipertansiyonu denir ve toplumda %15 bireyde görülür. Bu hastalarda normal tansiyonlu bireylerle karşılaştırıldığında uzun vadede daha yüksek hedef organ hasarı (kalp-damar hastalıları, böbrek yetmezliği… vb.) görülür. Bu nedenle klinik olarak masum bir durum olmadığı bilinmektedir.

‘Maskeli Hipertansiyon’ Nedir?     

Beyaz önlük hipertansiyonunun tersine bir durum olan maskeli hipertansiyonda, kişilerin doktor muayene odasında yapılan kan basıncı ölçümleri normal bulunurken, evde yapılan veya 24 saatlik ayaktan kan basıncı ölçümleri yüksek bulunmaktadır. Toplumda görülme oranı yaklaşık olarak beyaz önlük hipertansiyonu kadardır. Bu hastalar hipertansiyon hastası kabul edilerek tedavi edilmelidirler.

Hipertansiyon için Kimler Risk Altındadır?

  • Yaş: Yaş ilerledikçe kan basıncında yükselme olur.
  • Kalıtım: Aile bireylerinde hipertansiyon hastası olan kişiler hipertansiyon için yüksek riske sahiptirler. Risk oranı yaklaşık %60’ dır.
  • Cinsiyet: Hipertansiyon 50 yaşının altındaki insanlarda erkeklerde daha çok görülürken, yaş arasında görülme sıklığı eşitlenir ve 55 yaşın üzerinde kadınlarda daha sık görülmeye başlanır.
  • Obezite (şişmanlık): Kilo arttıkça hipertansiyon görülme oranı artar. Şişman bireylerin %40’ında hipertansiyon görülür. Genç hipertansiyon hastalarının önemli bir bölümü şişmandır.
  • Aşırı tuz tüketimi: Hipertansiyona neden olan sebeplerin başında gelir.
  • Sigara: Sigara dumanında bulunan ve damarların büzüşmesine sebep olan bazı maddeler nedeniyle kan basıncında artış görülür.
  • Alkol tüketimi: Alkol kullanımında sıklık arttıkça, hipertansiyon gelişme sıklığı da artmaktadır
  • Şeker hastalığı: Şeker hastalarında hipertansiyon görülme sıklığı daha fazladır.
  • Fiziksel aktivite: Düzenli spor yapanlarda hipertansiyon görülme oranı düşüktür.
  • Stres: Çağımızın hastalığı stres, toplumda hipertansiyon gelişmesi için önemli faktördür.

Hipertansiyonun Belirtileri Nelerdir?

Hipertansiyonun tipik bir belirtisi yoktur. Kan basıncınız uzun zaman içerisinde yavaş yavaş yükseldiğinde çoğu zaman hiçbir belirti vermez. Bu nedenle hipertansiyon ‘sessiz katil’ olarak nitelendirilir. Hipertansiyon ile ilişkili olduğu düşünülen belirtiler ise; enseden yükselen baş ağrısı, kafada ve kulaklarda basınç hissi, uğultu, mide bulantısı ve çarpıntı hissidir. Bazı durumlarda göğüs ağrısı ve nefes darlığı da hipertansiyonun belirtisi olabilir. Yine de çoğu tansiyon hastasının hiçbir şikayeti yoktur ve tesadüfen saptanır. Kan basıncında ani yükselme olması durumunda burun kanaması veya göz beyazında kanama görülebilir.

Hipertansiyonun Zararları Nelerdir?

            Hipertansiyon sinsi bir hastalıktır ve çoğu zaman hiç belirti vermeden tesadüfen

ortaya çıkar. Hipertansiyon tanısı konana kadar ve sonrasında tedavinin yetersiz kaldığı süre boyunca yüksek olan kan basıncı, içerisinde yol aldığı damarların duvarlarını zedeler. Damar tıkanıklığına yol açarak kalp, beyin, böbrek gibi hayati organlarda birçok hastalık ortaya çıkarır. Hipertansiyon kontrol altına alınmaz ise karşılaşılacak başlıca sorunlar şunlardır;

  • Kalp damar hastalığı (Kalp yetmezliği, kalp büyümesi, kalbi besleyen damarlarda daralma (koroner arter darlığı), kalbi besleyen damarlarda tıkanma sonucu kalp krizi),
  • Beyin kanaması, felç, beyin damarlarında daralma ve tıkanma
  • Boyun ve bacak damarlarında tıkanma,
  • Böbrek hastalığı,
  • Büyük damarlarda genişleme ve yırtılma,
  • Görme bozukluğu ve kaybı.

Hipertansiyondan Korunmak İçin Öneriler:

Tansiyon yüksekliği olan bütün hastalara yaşam tarzı ile ilgili değişik­likler önerilmektedir.

  • İdeal kilonuzu koruyun: Kişi ideal kilosunu bilmeli ve fazla kilolarından kurtularak ideal kilosunu yakalamaya çalışın. Bunun için gerektiğinde profesyonel bir diyetisyenden beslenme önerileri alın.
  • Düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz yapın: Haftada 5 gün 30 dakikalık orta yoğunlukta bir fiziksel aktivite düzenli fiziksel aktivite yaptığınızın bir göstergesidir. Kalp hızını veya nefes alış verişini hızlandıran uzun süreli hareketler, aerobik (oksijen alarak yapılan) egzersizler olarak adlandırılır ve yapılması önerilen egzersiz bu tip olmalıdır. Ağırlık kaldırmak bir kuvvetlendirme egzersizidir ve hipertansiyon hastalarına önerilmez. Düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz;
  • İdeal kiloya ulaşmaya yardımcı olur.
  • Kullanılan ilacın dozunu azaltabilir veya ilaca gereksinimi ortadan kaldırabilir.
  • Kalp hastalığı ve diğer kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltır.
  • Kişiyi enerjik kılar, stresi azaltır ve yaşam kalitesini artırır.
  • Tuz tüketimi kısıtlayın: Vücudumuzun günlük tuz ihtiyacı gram kadardır. Bizim Anadolu insanı olarak ‘normal tuzlu’ dediğimiz günlük diyetimizde tükettiğimiz tuz miktarı ise yaklaşık gram tuz içermektedir. Aslında biz ‘yemeğin tuzu normal’ derken ihtiyacımız olandan yaklaşık 3 kat daha tuzlu yemekler yemekteyiz. Yoğun tuz içeren turşu, paketlenmiş hazır ve salamura gıdalardan özellikle kaçının. Zeytin ve peynir gibi temel gıdaların iyice tuzu gidecek şekilde suda bekletildikten sonra tüketin ve çoğumuzun masum gördüğü soda/maden suyunun da çok fazla tuz içerdiğini bilin.
  • Alkol tüketiminden kaçının:  Alkol alımını mutlaka sınırlandırın. Haftada en fazla kere olmak şartı ile kadınlarda 1 kadeh, erkekler ise 2 kadehin üstüne çıkmayın.
  • Meyve ve sebze ile posa tüketimi artırın, doymuş ve total yağ tüketimi azaltın: Haftada her gün porsiyon ( gr) çeşitli taze sebze ve meyve yiyin.
  • Doktor tarafından önerilen ilaçlar düzenli alın.
  • Sigara kullanımına son verin.
  • Tansiyon yüksekliğine sebep olabilecek ilaçları kullanmaktan mümkün olduğunca kaçının: Bu ilaçlar arasında; romatizmal ilaçlara (ağrı kesiciler), kortizon, soğuk algınlığı ve grip ilaçları, hormon ilaçları (östrojen), antidepresanlar ve iştah kesiciler sayılabilir.
  • Stresden mümkün olduğunca uzak durun.
  • Düzenli olarak sağlık kontrollerinizi yaptırın.

Gebelik ve Hipertansiyon:

            Hamileliklerin %’unda hipertansiyon görülmektedir. Hamilelikte hipertansiyon sorunu yaşayan kadınların çoğunda önceden birincil hipertansiyon vardır. Bazı hastaların idrarında protein atılımının olduğu saptanır ki bu duruma ‘preeklampsi’ denir. Preklamside genellikle hiçbir semptom görülmez ancak bebek ölüm riskini yaklaşık iki kat artırmaktadır. Preklamsi bazen hayati tehlike yaratan ‘eklampsi’ denilen daha ciddi bir hal alabilir. Eklampsi acil olarak tedavi edilmez ise; beyin ödemi, solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği, tüm vücutta yaygın damar içi pıhtılaşma ve ölüme neden olabilir.

Hipertansiyon Tedavi Edilebilir Mi?

            Hipertansiyon tedavisinde temel amaç, hedef organ hasarını önleyerek sakatlık ve ölümleri azaltmaktır. Beslenme ve yaşam şeklindeki değişiklikler tansiyon kontrolünü iyileştirebilir ve ilgili sağlık sorunlarını azaltabilir. Ancak, yaşam şeklindeki değişikliklerin etkili olmadığı veya yetersiz kaldığı kişiler için genelde ilaçla tedavi gereklidir. Hipertansiyonu ilaçlarla tedavi edip ortadan kaldırmak mümkün değildir. Ancak yaşam tarzı değişiklikleri ve uygun ilaç tedavisi ile kan basıncı kontrol altında tutulabilir. Tansiyonun 5 mmHg düşürülmesi felç riskini %34 ve kalp damar hastalığı riskini %21 azaltabilir. Hipertansiyon tedavisi ömür boyudur ve tedavi kesilirse kan basıncı yine eski değerlerine ulaşacaktır. Bu nedenle tedaviye ara verilmemelidir. Hastanın doktor kontrollerine gitmesi çok önemlidir. Çünkü kan basıncı yaş ilerledikçe daha da yüksek değerlere çıkma eğilimindedir. Bu nedenle bugün yetmekte olan ilaç, yarın yetmeyebilir. Aslında kullanılan ilacın etkisi ilk alındığı zamanlardaki kadardır ancak hastalığın ilerlemesi nedeniyle artık ilaç yetmemektedir. Kontrollerde gerektiğinde ilaç dozu arttırılabilir, daha güçlü bir ilaca geçilebilir veya mevcut ilacın yanına takviye ilaçlar verilebilir. Hipertansiyon hastalarının en az yılda bir kez doktor kontrolünden geçmeleri gereklidir. Şeker hastaları, kalp damar hastaları ve böbrek hastaları ise altı ay ara ile yılda en az iki sefer kontrole gitmelidir. Aksi takdirde ilaçlarla kontrol altına alınamayan hipertansiyon uzun vadede organlara hasar verebilir ve daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

İkincil hipertansiyonu olan hastalarda ise hipertansiyona yol açan hastalık tedavi edilmelidir. Böbrek hastalığının veya hormonal bozukluğun tedavisi ile kan basıncı düzelebilir veya daha az sayıda ilaçla daha rahat kontrol edilebilir hale gelebilir.

Tansiyon İlaçları Zararlı Mıdır? Bağımlılık Yapar Mı?

            Bugüne kadar hiçbir tansiyon ilacı için bağımlılık yaptığı bildirilmemiştir ancak her ilacın bir yan etki potansiyeli vardır. Bu nedenle hipertansiyon tedavisi doktorlar tarafından düzenlenmelidir. Bir yakınının veya bir tanıdığın ilacını kullanmak doğru bir yaklaşım değildir ve tehlikeli de olabilir. Hipertansiyon tedavisi kişiye özeldir. Yani bazı hastalar için bir grup ilaç özellikle faydalıyken, diğer bir hastaya başka gruptan bir ilaç daha faydalı olabilir. Doktor ilaç seçimini hastanın fizik muayene bulguları, laboratuvar testleri, EKG ve ekokardiyografi gibi ek tetkikler sonucunda yapar. Gerek gördüğünde takiplerde ilaç tedavisini yeniden düzenleyebilir.

Hipotansiyon (Düşük Tansiyon):

            Düşük tansiyon olarak bilinen hipotansiyon, büyük tansiyonun 90 mmHg, küçük tansiyonun 60 mmHg altında olması durumu olarak tanımlanır. Baş dönmesi, dikkat bozukluğu, göz kararması, mide bulantısı, soğuk terleme, hızlı soluma, yorgunluk ve bayılma en önemli belirtileri arasındadır. Çoğu zaman tansiyon düşüklüğü ciddi bir hastalığa bağlı olmaz ve genelde az sıvı alımına bağlı olarak gelişir. Normal zamanda kan basıncı değeri normalin alt sınırına yakın olan hastalar biraz az su içtiklerinde hemen hipotansif olurlar. Bu durum özellikle terleme ile çok fazla su ve tuz kaybedilen sıcak yaz aylarında daha sık gelişebilir. Eğer hasta kendisini çok kötü hissediyorsa, bayılma riskini de göz önüne alarak kişi düz bir yere yatırılıp ayakları havaya kaldırılmalıdır. Tedavide yapılması gereken kaybedilen sıvının yerine konmasıdır. Bunun için tuzlu ayran gibi içerisine tuz eklenmiş sıvılar tansiyonun normal değerlere gelmesine yardımcı olacaktır. Asıl önemli olan böyle bir durum ile karşılaşmamak için yeterli miktarda sıvı alımına dikkat etmektir. Bunun yanında düzenli yapılacak egzersizler ile hipotansiyon gelişmesinin önüne geçilebilir.

Yeterli miktarda tuz ve sıvı almasına rağmen hipotansiyon belirtilerini sıkça yaşayan bir kişide başka nedenler araştırılmalıdır. Nadir olarak ishal, aşırı kusma, enfeksiyon, gebelik, bazı kalp hastalıkları ve hormonal bozukluklarda hipotansiyon görülebilir. Bu durumda tedavi asıl nedene yönelik olmalıdır.

Ayağa Kalkınca Olan Tansiyon Düşmesi (Ortostatik Hipotansiyon):

            Kişinin otururken ya da yatarken aniden kalkma sonrası olan tansiyon düşmesini anlatır. Kişide ayağa kalktıktan birkaç saniye sonra baş dönmesi ve göz kararması olur. Şiddetli vakalarda bayılma görülebilir ve bu durum hastanın düşerek yaralanmasına sebep olabilir. En sık sebepleri arasında; susuz kalma, uzun süreli yatak istirahati, gebelik, şeker hastalığı, kalp hastalıkları, bacak toplardamarlarında yetmezlik ve nörolojik hastalıklar sayılabilir. Aynı şekilde birçok tansiyon ilacı da ortostatik hipotansiyon yapabilmektedir. Daha çok 65 yaş üstündeki kişilerde görülse de tamamen sağlıklı genç bireylerde de görülebilir. Belirtilerini azaltmak için yeterli sıvı alımı yanında düzenli egzersiz yapmak önemlidir. Oturduğumuz veya yattığımız yerden aniden kalkmamak ve bir süre bekledikten sonra yürümeye başlamak ortostatik hipotansiyon gelişmesini önemli ölçüde azaltacaktır. 

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır