İngilizce öğrenirken sayıları öğrenmek çok önemlidir. İngilizce sayıların 0'dan 20'ye kadar olanını öğrenmek, diğer rakamları daha kolay öğrenilmesini sağlar. İlk 20 sayı kuralsızdır. 21. sayıdan itibaren rakamlar kurallıdır.
İngilizce sayıları 0’dan 1.000’e kadar yazılışı ve okunuşu ile tablo halinde verilmiştir.
Sayılar | Yazılışı | Okunuşu |
0 | zero | ziro |
1 | one | van |
2 | two | tu: |
3 | three | tri: |
4 | four | fo:r |
5 | five | fayf |
6 | six | siks |
7 | seven | sevın |
8 | eight | eyt |
9 | nine | nayn |
10 | ten | ten |
11 | eleven | ilevın |
12 | twelve | tvelf |
13 | thirteen | törti:n |
14 | fourteen | forti:n |
15 | fifteen | fifti:n |
16 | sixteen | siksti:n |
17 | seventeen | sevinti:n |
18 | eighteen | eyti:n |
19 | nineteen | naynti:n |
20 | twenty | tventi |
30 | thirty | törti |
40 | forty | forti |
50 | fifty | fifti |
60 | sixty | siksti |
70 | seventy | sevınti |
80 | eighty | eyti |
90 | ninety | naynti |
100 | hundred | handrıd |
1.000 | thousand | tavzınt |
1.000.000 | million | milyın |
Not: Yanında iki nokta (:) işareti olan harfler, uzun olarak okunmalıdır.
İngilizce sayılar konusunda şöyle bir ayrıcalık vardır.
Bazı spor dallarında sıfır rakamının farklı söyleniş alışkanlıkları mevcuttur.
Örneğin futbolda maç neticeleri söylenirken 0 (sıfır) yerine nil denir.
Örneğin:
Liverpool Two - Chelsea Nil
Liverpol 2 - Chelsea 0 anlamına gelir.
Nil kelimesinin Türkçe anlamı hiç demektir.
Tenisde de sıfır yerine love denir.
Örneğin:
Nadal Three - Federer Love
Nadal 3 - Federer 0 anlamına gelir.
Tabloda İngilizce sayıların sıra bildirme şeklini 0'dan 1000'e kadar gösterilmektedir.
Sayılar | Yazılışı | Okunuşu | Türkçesi |
1st | first | först | birinci |
2nd | second | sekınt | ikinci |
3rd | third | tördt | üçüncü |
4th | fourth | fort | dördüncü |
5th | fifth | fift | beşinci |
6th | sixth | sikst | altıncı |
7th | seventh | sevınt | yedinci |
8th | eighth | eyt | sekizinci |
9th | ninth | nayt | dokuzuncu |
10th | tenth | tent | onuncu |
11th | eleventh | ilevınt | on birinci |
12th | twelfth | tvelft | on ikinci |
13th | thirteenth | törtint | on üçüncü |
14th | fourteenth | fourti:nt | on dördüncü |
15th | fifteenth | fifti:nt | on beşinci |
16th | sixteenth | siksti:nt | on altıncı |
17th | seventeenth | sevint:nt | on yedinci |
18th | eighteenth | eyti:nt | on sekizinci |
19th | nineteenth | neyti:nt | on dokuzuncu |
20th | twentieth | tventi:nt | yirminci |
30th | thirtieth | törti:nt | otuzuncu |
40th | fortieth | fortint | kırkıncı |
50th | fiftieth | fiftint | ellinci |
60th | sixtieth | sikstint | altmışıncı |
70th | seventieth | sevıntint | yetmişinci |
80th | eightieth | eytint | sekseninci |
90th | ninetieth | naytint | doksanıncı |
100th | hundredth | handırınt | yüzüncü |
1.000th | thousandth | tavsıntıt | bininci |
1.000.000th | millionth | milyınt | milyonuncu |
Not: Yanında iki nokta (:) işareti olan harfler, uzun olarak okunmalıdır.
Hatırlatma: Sitemizdeki İngilizce konular Limasollu Naci İngilizce eğitim setleri içeriklerinden alınmış bulunmaktadır. |
İngilizcede ondalık sayılar okunurken, ondalık işaretini point, her bir basamağı da teker teker rakam olarak okunur.
Rakam ile Yazılışı | Harf ile Yazılışı |
0.1 | point one |
0.15 | point one five |
0.69 | point six nine |
0.09 | point zero nine |
3.45 | three point four five |
5.13 | five point one three |
LN Komple İngilizce Eğitim Setleri + Online İngilizce Kursu Bir Arada Tanıtım Videosu
Kesirli rakamların payı, sayma sayıları kullanılarak, paydası ise sıra sayıları kullanarak okunur. Eğer pay 1’den büyük ise, paydadaki sıra sayısı çoğul yapılarak okunur. 2 rakamı haricindeki tüm sayılar için bu kural geçerlidir. Paydadaki rakam 2 olduğunda, pay 1 ise half, pay 1’den büyük ise halves olarak okunur.
Rakam ile Yazılışı | Harf ile Yazılışı |
1/5 | one fifth |
2/3 | two thirds |
4/5 | four fifths |
3/8 | three eighths |
1/2 | one half |
3/2 | three halves |
İngilizce Öğrenirken Bilmeniz Gereken 5 Önemli Nokta
İngilizce yüzdeler okunurken, sayı okunur ve sonuna percent kelimesi eklenir.
Rakam ile Yazılışı | Harf ile Yazılışı |
10% | ten percent |
100% | one hundred percent |
0.3628 | zero point three six two eight |
45.16% | fourty five point one six percent |
0.054 | zero point zero five four |
200% | two hundred percent |
500% | five hundred percent |
En Çok Kullanılan İngilizce 1000 Kelime ve Cümle
Şimdi İngilizce sayılar konusunda, rakam isimlerinin nereden geldiklerini araştıran etimolojik bir bilgiye göz atalım.
Where did numbers get their names? I'm asking particularly of English, but I'm guessing the answer goes back pretty far linguistically.
Sayılar isimlerini nereden aldı? Özellikle İngilizce soruyorum, ancak cevabın dilbilimsel olarak oldukça eskilere gittiğini tahmin ediyorum.
Zero: early 17th cent.: from French zéro or Italian zero, via Old Spanish from Arabic ṣifr cipher.
Sıfır: 17. yüzyılın başları.: Eski İspanyolca aracılığıyla, Arapça şifr cipher’den, Fransızca zéro veya İtalyanca zero’dan gelir.
One: From Greek patronymic -ōnē.
Bir: Eski Yunan medeniyetinden -ōnē’dan gelir.
Two: Old English twā (feminine and neuter), of Germanic origin; related to Dutch twee and German zwei, from an Indo-European root shared by Latin and Greek duo.
İki: Germen kökenli Eski İngilizce twā (dişil ve nötr); Hollandalı twee ve Alman zwei ile ilgili, Latin ve Yunan ikilisi tarafından paylaşılan bir Hint-Avrupa kökünden gelir.
Three: Old English thrīe (masculine), thrīo, thrēo (feminine), of Germanic origin; related to Dutch drie and German drei, from an Indo-European root shared by Latin tres and Greek treis .
Üç: Eski İngilizce thrīe (eril), thrīo, thrēo (dişil), Germen kökenli; Hollandalı drei ve Alman drei ile ilgili, Latin tres ve Yunan treis tarafından paylaşılan bir Hint-Avrupa kökünden gelir.
Four: Old English fēower, of Germanic origin; related to Dutch and German vier, from an Indo-European root shared by Latin quattuor and Greek tessares .
Dört: Germen kökenli eski İngiliz kökü; Hollandaca ve Almanca vier ile ilgili fēower Latince quattuor ve Yunan tessares tarafından paylaşılan bir Hint-Avrupa kökünden gelir.
Five: Old English fīf, of Germanic origin; related to Dutch vijf and German fünf, from an Indo-European root shared by Latin quinque and Greek pente .
Beş: Germen kökenli Hollandalı vijf ve Alman fünf ile ilgili, eski İngiliz fifi; Latince quinque ve Yunan pente tarafından paylaşılan bir Hint-Avrupa kökünden gelir.
Six: Old English siex, six, syx, of Germanic origin; related to Dutch zes and German sechs, from an Indo-European root shared by Latin sex and Greek hex .
Altı: Eski İngiliz siex, altı, syx, Germen kökenli; Hollandalı zes ve Alman seks ile ilgili, Latin seks ve Yunan hex tarafından paylaşılan bir Hint-Avrupa kökünden gelir.
Seven: Old English seofon, of Germanic origin; related to Dutch zeven and German sieben, from an Indo-European root shared by Latin septem and Greek hepta .
Yedi: Germen kökenli Hollandalı zeven ve Alman sieben ile ilgili, eski İngilizce seofonu; Latin septem ve Yunan hepta tarafından paylaşılan bir Hint-Avrupa kökünden gelir.
Eight: Old English ehta, eahta, of Germanic origin; related to Dutch and German acht, from an Indo-European root shared by Latin octo and Greek oktō .
Sekiz: Eski İngiliz ehta, eahta, Germen kökenli; Hollandaca ve Almanca acht ile ilgili, Latin octo ve Yunan oktō tarafından paylaşılan bir Hint-Avrupa kökünden gelir.
Nine: Old English nigon, of Germanic origin; related to Dutch negen and German neun, from an Indo-European root shared by Sanskrit nava,Latin novem, and Greek ennea .
Dokuz: Germen kökenli Hollandalı negen ve Alman neun ile ilgili, eski İngiliz nigonu; Sanskritçe nava, Latince novem ve Yunan ennea tarafından paylaşılan bir Hint-Avrupa kökünden gelir.
Ten: Old English tēn, tīen, of Germanic origin; related to Dutch tien and German zehn, from an Indo-European root shared by Sanskrit daśa,Greek deka, and Latin decem
On: Eski İngilizce tēn, tīen, Germen kökenli; Hollandalı tien ve Alman zehn ile ilgili, Sanskritçe daśa, Yunan deka ve Latince decem tarafından paylaşılan bir Hint-Avrupa kökünden gelir.
Eleven: Old English endleofon, from the base of one + a second element (probably expressing the sense ‘left over’) occurring also in twelve; of Germanic origin and related to Dutch and
German elf .
Onbir: Eski İngilizce endleofon, bir + ikinci öğenin tabanından (muhtemelen 'artık' anlamını ifade eder) on ikide de meydana gelir; Germen kökenli ve Hollandalı ve Alman elf ile ilgilidir.
Twelve: Old English twelf(e), from the base of two + a second element (probably expressing the sense ‘left over’); of Germanic origin and related to Dutch twaalf and German zwölf.
On iki: Eski İngilizce oniki(e), iki + bir ikinci öğenin tabanından (muhtemelen 'artık' anlamını ifade ediyor); Germen kökenli ve Hollanda twaalf ve Alman zwölf ile ilgilidir.
Source (Kaynak):
https://ask.metafilter.com/205805/Where-did-numbers-get-their-names
LN İngilizce eğitim setlerimiz hem İngilizce’yi öğrenme garantisi vermekte hem de İngiltere’den sertifika almanızı sağlamaktadır. Detaylı bilgi için tıklayınız. |
Şimdi de İngilizce sayılar ile örnek cümleler kurarak, hem İngilizce sayıları daha iyi öğrenmeye çalışalım, hem de İngilizce pratiğimizi geliştirelim.
One - bir
A human typically has one head, one nose and one mouth.
Bir insanın normalde bir başı, bir burnu ve bir ağzı vardır.
Two - iki
Two is better than one.
Iki, birden iyidir.
Three - üç
A triangle has three sides.
Bir üçgenin üç kenarı vardır.
Four - dört
There are four seasons: winter, spring, summer and autumn.
Dört mevsim vardır: kış, ilkbahar, yaz ve sonbahar.
Five - beş
Most people have five fingers on each hand and five toes on each foot.
Pek çok insanın her elinde beş parmağı ve her ayağında da beş ayak parmağı vardır.
Six - altı
In volleyball, 6 players from each team play against each other.
Voleybolda, her takımda 6 oyuncu birbirine karşı oynar.
Seven - yedi
There are seven colours in the rainbow.
Gök kuşağında yedi renk vardır.
Eight - sekiz
All spiders have eight legs and octopus have eight arms (tentacles).
Tüm örümceklerin sekiz ayağı, ahtapotun da sekiz kolu (dokunaç) vardır.
Nine - dokuz
A human pregnancy normally lasts nine months.
İnsan hamileliği normalde dokuz ay sürer.
Ten - on
Most people have ten fingers and ten toes.
Pek çok insanın on parmağı ve on ayak parmağı vardır.
Kıymetli Öğrencimiz,
|
Eleven – on bir
There are eleven players on a soccer team.
Bir futbol takımında on bir oyuncu vardır.
Twelve – on iki
Most calendar systems have twelve months in a year.
Çoğu takvim sisteminde bir yılda on iki ay vardır.
Thirteen – on üç
Many people think thirteen is an unlucky number.
Pek çok insan, on üçün uğursuz bir sayı olduğunu düşünürler.
Fourteen – on dört
The number of days in a fortnight is fourteen.
Iki haftadaki gün sayısı on dörttür.
Fifteen – on beş
A quarter of an hour is fifteen minutes.
Bir saatin dörtte biri on beş dakikadır.
Sixteen – on altı
Many bank card numbers are sixteen digits long.
Pek çok banka kartının numarası on altı basamak uzunluğundadır.
Seventeen – on yedi
Some species of cicadas have a life cycle of seventeen years and they are buried in the ground for seventeen years between every mating season.
Ağustos böceğinin bazı türlerinin yaşam döngüsü on yedi yıldır ve her çiftleşme sezonu arasında on yedi yıl boyunca toprakta gömülü kalırlar.
Eighteen – on sekiz
In most countries, eighteen is the age of consent and voting.
Ülkelerin çoğunda, on sekiz erginlik ve oy verme yaşıdır.
Nineteen – on dokuz
I was actually nineteen when I first heard this song.
Aslında ben bu şarkıyı ilk duyduğumda ondokuzdum (ondokuz yaşındaydım).
Twenty - yirmi
Twenty is the number of milk teeth in an infant’s mouth.
Bebeğin ağzındaki süt dişi sayısı yirmidir.
Twenty-one – yirmi bir
Twenty-one grams is the weight of the soul according to research.
Bir araştırmaya göre ruhun ağırlığı yirmi bir gramdır.
Twenty-two – yirmi iki
A traditional Tarot deck have twenty-two cards with allegorical subjects. Because this number is the number of the letters in Hebrew alphabet.
Geleneksel bir Tarot destesinde alegorik konuları olan yirmi iki kart bulunur. Çünkü bu sayı İbrani alfabesindeki harflerin sayısıdır.
Twenty-three – yirmi üç
Human cells have 23 pairs of chromosomes (22 pairs of autosomes and one pair of sex chromosomes), giving a total of 46 per cell.
İnsan hücrelerinin her birinde, 23 çift kromozom (22 çift otozomal ve bir çift cinsiyet kromozomları) toplam 46 kromozom vardır.
Faydalı olabilecek diğer bazı konu başlıklarımız
İngilizce Gramer
İngilizce Günler
İngilizce Zamanlar
Twenty-four – yirmi dört
The number of hours in a day is twenty-four.
Bir gündeki saatlerin sayısı yirmi dörttür.
Twenty-five – yirmi beş
The number of frames per second at which motion picture film is usually projected is twenty-four and it is said that every twenty-fifth is a subliminal message.
Bir sinema filminde saniye başına yansıtılan karelerin sayısı genellikle yirmi dörttür ve her yirmi beşincinin subliminal bir mesaj olduğu söylenir.
Twenty-six – yirmi altı
The letter Z is the twenty-sixth and last letter of the English alphabet.
Z harfi İngiliz alfabesinin yirmi altıncı ve son harfidir.
Twenty-seven – yirmi yedi
The number of bones in the human hand is twenty-seven.
İnsan elindeki kemik sayısı yirmi yedidir.
Twenty-eight – yirmi sekiz
There are twenty-eight days in February unless it is a leap year.
Eğer artık (uzun Şubat) değilse, Şubat’ta yirmi sekiz gün vardır.
Twenty-nine – yirmi dokuz
In Turkish, Finnish, Swedish, Danish and Norwegian, the number of letters in alphabets is twenty-nine.
Türkçe’de, Fince’de, İsveççe’de, Danca’da ve Norveçce’de alfabedeki harf sayısı yirmi dokuzdur.
Thirty - otuz
The number thirty is an indication of the end of a news story.
Otuz sayısı bir haber hikâyesinin sonunun belirtisidir.
Thirty-one – otuz bir
Various cards, dice, or numbers games in which the winner is the player whose score equals or most nearly approaches thirty-one is called thirty-one.
Kazananın skorunun otuz bire eşit olduğu ya da en fazla yaklaştığı çeşitli kart, zar ya da sayı oyunları otuz bir diye adlandırılır.
Thirty-two – otuz iki
The number of teeth of a full set of teeth in an adult human is thirty-two.
Yetişkin bir insanın ağzındaki tam takım bir dişteki diş sayısı otuz ikidir.
Thirty-three – otuz üç
In French, Italian, Romanian, Spanish and Portuguese, the word a patient is usually asked to say when a doctor is listening to his or her lungs with a stethoscope is thirty- three.
Fransızca, İtalyanca, Romence, İspanyolca ve Portekizcede doktorun hastanın ciğerlerini stetoskopla dinlerken söylemesini istediği kelime otuz üç’tür.
Thirty-four – otuz dört
The traffic code of Istanbul, Turkey is thirty-four.
İstanbul’un, Türkiye trafik kodu otuz dörttür.
Thirty-five – otuz beş
In his famous poem, Cahit Sıtkı Tarancı says, The age 35 is half of the way.
Ünlü şiirinde, Cahit Sıtkı Tarancı, Yaş otuz beş yolun yarısıdır, der.
Thirty-six – otuz altı
The series 36 Views of Mount Fuji is maybe the best-known and most popular example of Japanese woodblock prints worldwide.
Fuji Dağının 36 Görüntüsü serisi, belki de dünyadaki Japon tahta baskılarının en iyi bilineni ve en popüler örneğidir.
Thirty-seven – otuz yedi
The normal human body temperature in degrees Celsius is thirty-seven.
Normal insan vücudu sıcaklığı otuz yedi derecedir.
Thirty-eight – otuz sekiz
The gates of the sci-fi TV series Stargate SG-1 can stay open for a maximum of thirty-eight minutes.
Bilim kurgu TV dizisi Yıldız Geçidi’nin kapıları en fazla otuz sekiz dakika açık kalabilir.
Thirty-nine – otuz dokuz
Japanese Internet chat slang for Thank You, when written with numbers (3=San 9=Kyuu), is thirty-nine.
Japon internet sohbet argosunda Teşekkür ederim sayı ile yazıldığında (3=San 9=Kyuu), otuz dokuzdur
Forty – kırk
To understand a people, you must live among them for forty days says an Arabic proverb.
Bir halkı anlamak için, onlar arasında kırk gün yaşamalısın der bir Arap atasözü.
Forty-one – kırk bir
According to numerology, forty-one is a number of practical thinking, instinctual knowledge and construction.
Numerolojiye göre, kırk bir pratik düşünce, içgüdüsel bilgi ve kurgulamanın sayısıdır.
Forty-two – kırk iki
According to popular culture, The answer to the ultimate question of life, the universe and everything is forty-two.
Popüler kültüre göre, Hayatın, evrenin ve her şeyin nihai sorusunun cevabı kırk ikidir.
Forty-five – kırk beş
Forty-three muscles are needed to frown.
Kaş çatmak için kırk üç tane kasa ihtiyaç duyulur.
Forty-four – kırk dört
Barack Obama is the forty-fourth President of The United States of America.
Barack Obama Amerika Birleşik Devletleri’nin kırk dördüncü başkanıdır.
Forty-five – kırk beş
A football match consists of two periods of forty-five minutes each.
Bir futbol maçında her biri kırk beş dakika olan iki bölüm vardır.
Forty-six – kırk alti
Because forty-six in Japanese can be pronounced as yon roku, and yoroshiku means my best regards in Japanese, people sometimes use forty-six for greeting.
Kırk altı Japoncada saygılarımla anlamına gelen yon roku ve yoroshiku gibi telaffuz edildiği için, insanlar bazen kırk altı sayısını selamlama için kullanırlar.
Forty-seven- kırk yedi
The ancient Mesopotamians discovered that after forty-seven years, Mars, completing its cycle, returns to the same position among the stars and is in the same relationship to the Earth and Sun.
Eski Mezopotamyalılar, Mars’ın kırk yedi yıl sonra döngüsünü tamamlayarak, yıldızlar arasındaki aynı pozisyonuna döndüğünü ve Dünya ve Güneşle aynı ilişkide olduğunu keşfettiler.
Forty-eight - kırk sekiz
Forty-eight is the total number of minutes in a full NBA game.
Kırk sekiz tam bir NBA maçındaki dakikaların toplam sayısıdır.
Forty-nine - kırk dokuz
A fort-nine is a party and a type of song after any gathering of American Indians.
Kırk dokuz Amerikan Kızılderililerinin toplantılarından sonraki partileri ve bir tür şarkıdır.
Fifty - elli
The phrase fifty-fifty commonly expresses something pided equally in two; in business, this is often denoted as being the ultimate in equal partnership.
Fifty-fifty (yarı yarıya) ifadesi bir şeyin eşit olarak ikiye bölündüğünü ifade eder; iş hayatında da genellikle eşit iş ortaklığını belirtir.
Sixty - altmış
The number of seconds in a minute and the number of minutes in an hour is sixty.
Bir dakikadaki saniye sayısı ve bir saatteki dakika sayısı altmıştır.
Seventy - yetmiş
The French do not have a word for seventy instead they use soixante-dix (60 + 10).
Fransızların yetmişi karşılayacak bir kelimeleri yoktur, bunun yerine soixante-dix (60 + 10) kullanırlar.
Eighty - seksen
The number eighty is used in the classic book title Around the World in Eighty Days.
Seksen sayısı Seksen Günde Devr-i Âlem adlı klasik kitapta kullanılır.
Ninety - doksan
The interior angles of a square are ninety degrees each.
Bir karenin iç açılarının her biri doksan derecedir.
One hundred - yüz
The number of years in a century is one hundred.
Bir asırdaki yılların sayısı yüzdür.
One thousand - bin
An English idiom says A picture is worth a thousand words
İngilizce bir deyimde, Bir resim, bin kelimeye eş değerdedir denilir.
Ten thousand – on bin
In anatomy, each neuron in the human brain is estimated to connect to 10,000 others.
Anatomide, insan beynindeki her sinir hücresi, yaklaşık 10.000 diğer sinir hücresiyle bağlantılıdır.
One million – bir milyon
There are one million millimetres in a kilometre.
Bir kilometrede bir milyon milimetre vardır.
Dersimizin sonunda İngilizce sayılar ile ilgili küçük ve esprili bir bilmece sorarak, sizi güldürelim.
Yavru Fare Neden Dördümüz de Kurtulduk Demiş?
Pretty little mice The pretty mice family of a small house (mum, dad and the baby mouse) goes into the kitchen to find their dinner quietly after the household goes to sleep. However, while all goes well, suddenly, Sarman, the huge cat of the house barges in. Oh no! Each of our pretty mice throws themselves into a hole. Fortunately, none of them is caught by the cat. In the hole they are hiding, Baby Mouse says, Oh, all four of us are saved. Now, this is the question: Mother Mouse, Father Mouse and Baby Mouse altogether are 3 people. So, why does Baby Mouse say Oh, all four of us are saved. | Sevimli minik fare
Bilemediyseniz, bulmacamızın cevabı sayfanın altındadır. |
Tüm diğer konuları İngilizce Konu Listesi sayfasında bulabilirsiniz.
Faydalı olabilecek diğer bazı konu başlıkları
İngilizce Meyveler
İngilizce Şekiller
İngilizce Yönler
Bilmece cevabı:
Baby mouse does not know to count yet.
Yavru fare sayı saymasını henüz bilmiyormuş.
01.01.2005 tarihinden itibaren para birimimiz, altı sıfır atılarak YTL (Yeni Türk Lirası) olarak değiştirilmiştir.
01.01.2006 tarihinden itibaren de YTL (Yeni Türk Lirası) para birimimiz TL (Türk Lirası) olarak değiştirilmiştir. 2006 başında YTL den TL ye yapılan bu ikinci değişiklik sadece isim değişikliğidir. Para değerinde herhangi bir değişim olmamıştır.
Eski tarihli döviz kurları çevirme bölümümüzde bulunan döviz kurları ve bu kurlar arasında yapacağınız hesaplamalarınız, 01.01.2005 tarihinden öncesi için eski Türk Lirası' na, sonrası için yeni Türk Lirası' na göre yapılmakta ve gösterilmektedir. Aynı zamanda sistemimiz, 2005 öncesi veya sonrası için yapacağınız kur çevirme işlemleriniz esnasında sizi, seçtiğiniz tarihe göre Türk Lirası' nın hangi değerini girmeniz konusunda yönlendirmektedir.
Aradan uzun bir süre geçmesi sebebiyle unutmuş olabileceğinizi düşünerek eski TL para birimlerinin hane sayılarını ve bu hanelerin okuma şekillerini aşağıdaki tabloda sizlere sunduk.
Burada binlik haneler nokta(.) ve ondalık haneler virgül(,) ile ayrılmaktadır.
Yeni TL' de Yazılışı | Yeni TL' de Okunuşu |
1,00 | Bir Eski Türk Lirası |
10,00 | On Eski Türk Lirası |
100,00 | Yüz Eski Türk Lirası |
1.000,00 | Bin Eski Türk Lirası |
10.000,00 | On bin Eski Türk Lirası |
100.000,00 | Yüz bin Eski Türk Lirası |
1.000.000,00 | Bir Milyon Eski Türk Lirası |
10.000.000,00 | On Milyon Eski Türk Lirası |
100.000.000,00 | Yüz Milyon Eski Türk Lirası |
1.000.000.000,00 | Bir Milyar Eski Türk Lirası |
* Burada önemli olan kısım, 01.01.2005 tarihinden öncesi için yapacağınız kur çevirme işlemlerinde, kur ve hesap değerlerinin 01.01.2005 sonrası Yeni Türk Lirası değerleri ile karıştırılmamasıdır.
Aşağıdaki örneklerde sizlere eski Türk Lirasının nasıl okunacağına dair bazı hatırlatmalar yapmak istedik. Şayet bu örneklerde verilen değerler yazım şekillerinin benzemesi sebebiyle yeni Türk Lirasına göre okunursa bu durum sonuçların yanlış değerlendirilmesine sebep olacaktır.
1993 Dolar Kuru arşivine baktığımızda 04.01.1993 tarihli 1 USD (Dolar) satış kuru sadece 8.602,0000 (Sekiz Bin AltıYüzİki) eski Türk Lirasıdır.
Yine aynı şekilde 1996 Dolar Kuru arşivine baktığımızda 06.05.1996 tarihli 1 USD (Dolar) satış kuru sadece 75.345,0000 (Yetmişbeş Bin ÜçYüzKırkBeş) eski Türk Lirasıdır.
Daha anlaşılır olması açısından bir örnek daha verecek olursak, 08.07.2002 tarihinde 1 USD (Dolar) satış fiyatı 1.620.784,0000 (Bir Milyon Altıyüzyirmi Bin Yediyüzseksendört) eski Türk Lirasıdır.
Çeviri Örnekleri04.01.1993 tarihinde 140.345.000,00 (YüzKırk Milyon ÜçYüzKırkBeş Bin) eski Türk Lirasını o günkü kurdan (1 USD (Dolar/Satış) = 8.602,0000 Eski Türk Lirası) dolara çevirdiğimizde 16.315,39 (OnAltı Bin ÜçYüzOnBeş Dolar OtuzDokuz Cent)' e tekabul eder.
06.05.1996 tarihinde 14.345.000,00 (OnDört Milyon ÜçYüzKırkBeş Bin) eski Türk Lirasını o günkü kurdan (1 USD (Dolar/Satış) = 75.345,0000 Eski Türk Lirası) dolara çevirdiğimizde 190,39 (YüzDoksan Dolar OtuzDokuz Cent)' e tekabul eder.
01.04.1998 tarihinde 345.000,00 (ÜçYüzKırkBeş Bin) eski Türk Lirasını o günkü kurdan (1 USD (Dolar/Satış) = 242.800,0000 Eski Türk Lirası) dolara çevirdiğimizde 1,42(Bir Dolar Kırkİki Cent)' e tekabul eder.
08.07.2002 tarihinde 12.345.000,00 (Oniki Milyon ÜçYüzKırkBeş Bin) eski Türk Lirasını o günkü kurdan (1 USD (Dolar/Satış) = 1.620.784,0000 Eski Türk Lirası) dolara çevirdiğimizde 7,62(Yedi Dolar Altmışİki Cent)' e tekabul eder.
Yeni TL para birimlerinin hane sayılarını ve bu hanelerin okuma şekillerini aşağıdaki tabloda sizlere sunduk.
Burada binlik haneler nokta(.) ve ondalık haneler virgül(,) ile ayrılmaktadır.
Eski TL' de Yazılışı | Eski TL' de Okunuşu | Yeni TL' de Yazılışı | Yeni TL' de Okunuşu |
10.000,00 | On Bin Eski Türk Lirası | 0,01 | Bir Kuruş |
100.000,00 | Yüz Bin Eski Türk Lirası | 0,10 | On Kuruş |
1.000.000,00 | Bir Milyon Eski Türk Lirası | 1,00 | Bir Türk Lirası |
10.000.000,00 | On Milyon Eski Türk Lirası | 10,00 | On Türk Lirası |
100.000.000,00 | Yüz Milyon Eski Türk Lirası | 100,00 | Yüz Türk Lirası |
1.000.000.000,00 | Bir Milyar Eski Türk Lirası | 1.000,00 | Bin Türk Lirası |
TÜRK LİRASI İLE YENİ TÜRK LİRASI ARASINDAKİ DEĞİŞİM ORANI NEDİR?
1 Ocak 2005 tarihinden itibaren bir milyon Türk Lirası (1.000.000 TL) eşittir bir Yeni Türk Lirası (1 YTL) olacak.
YENİ TÜRK LİRASI BANKNOT VE MADENİ PARALARIN TL KARŞILIKLARI NEDİR?
100 YTL = | 100.000.000 TL | *1 Yeni Lira = | 1.000.000 TL |
50 YTL = | 50.000.000 TL | 50 YKr = | 500.000 TL |
20 YTL = | 20.000.000 TL | 25 YKr = | 250.000 TL |
10 YTL = | 10.000.000 TL | 10 YKr = | 100.000 TL |
5 YTL = | 5.000.000 TL | 5 YKr = | 50.000 TL |
*1 YTL = | 1.000.000 TL | 1 YKr = | 10.000 TL |
* Hem banknot hem de madeni para olarak tedavül edecektir.
Bin (3 sıfırlı)
1.000
Bir milyon (6 sıfırlı)
1.000.000
Bir milyar (9 sıfırlı)
1.000.000.000
Bir trilyon (12 sıfırlı)
1.000.000.000.000
Bir katrilyon (15 sıfırlı)
1.000.000.000.000.000
Bir kentilyon (18 sıfırlı)
1.000.000.000.000.000.000
Bir seksilyon (21 sıfırlı)
1.000.000.000.000.000.000.000
Bir septilyon (24 sıfırlı)
1.000.000.000.000.000.000.000.000
Bir oktilyon (27 sıfırlı)
1.000.000.000.000.000.000.000.000.000
Bir nobilyon (30 sıfırlı)
1.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000
Bir desilyon (33 sıfırlı)
1.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000
Okunabilen en büyük sayı (450 Basamaklı):
999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.
999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.
999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.
999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.
999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.
999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.
999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.
999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.
999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999
Okunuşu:
dokuz yüz doksan dokuz senoktokatragintilyon dokuz yüz doksan dokuz senseptenkatragintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sensexkatragintilyon dokuz yüz doksan dokuz senkenkatragintilyon
dokuz yüz doksan dokuz senkattuorkatragintilyon dokuz yüz doksan dokuz sentrekatragintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sendokatragintilyon dokuz yüz doksan dokuz senunkatragintilyon
dokuz yüz doksan dokuz senkatragintilyon dokuz yüz doksan dokuz sennovemtrigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz senoktotrigintilyon dokuz yüz doksan dokuz senseptentrigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sensextrigintilyon dokuz yüz doksan dokuz senkentrigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz senkattuortrigintilyon dokuz yüz doksan dokuz sentretrigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sendotrigintilyon dokuz yüz doksan dokuz senuntrigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sentrigintilyon dokuz yüz doksan dokuz sennovemvigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz senoktovigintilyon dokuz yüz doksan dokuz senseptenvigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sensexvigintilyon dokuz yüz doksan dokuz senkenvigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz senkattuorvigintilyon dokuz yüz doksan dokuz sentrevigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sendovigintilyon dokuz yüz doksan dokuz senunvigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz senvigintilyon dokuz yüz doksan dokuz sennovemdesilyon
dokuz yüz doksan dokuz senoktodesilyon dokuz yüz doksan dokuz senseptendesilyon
dokuz yüz doksan dokuz sensexdesilyon dokuz yüz doksan dokuz senkendesilyon
dokuz yüz doksan dokuz senkattuordesilyon dokuz yüz doksan dokuz sentredesilyon
dokuz yüz doksan dokuz sendodesilyon dokuz yüz doksan dokuz senundesilyon
dokuz yüz doksan dokuz sendesilyon dokuz yüz doksan dokuz sennovemtilyon
dokuz yüz doksan dokuz senoktotilyon dokuz yüz doksan dokuz senseptentilyon
dokuz yüz doksan dokuz sensextilyon dokuz yüz doksan dokuz senkentilyon
dokuz yüz doksan dokuz senkattuortilyon dokuz yüz doksan dokuz sentretilyon
dokuz yüz doksan dokuz sendotilyon dokuz yüz doksan dokuz senuntilyon
dokuz yüz doksan dokuz sentilyon dokuz yüz doksan dokuz novemnonagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz oktononagintilyon dokuz yüz doksan dokuz septennonagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sexnonagintilyon dokuz yüz doksan dokuz kennonagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz kattuornonagintilyon dokuz yüz doksan dokuz trenonagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz dononagintilyon dokuz yüz doksan dokuz unnonagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz nonagintilyon dokuz yüz doksan dokuz novemoktogintilyon
dokuz yüz doksan dokuz oktooktogintilyon dokuz yüz doksan dokuz septenoktogintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sexoktogintilyon dokuz yüz doksan dokuz kenoktogintilyon
dokuz yüz doksan dokuz kattuoroktogintilyon dokuz yüz doksan dokuz treoktogintilyon
dokuz yüz doksan dokuz dooktogintilyon dokuz yüz doksan dokuz unoktogintilyon
dokuz yüz doksan dokuz oktogintilyon dokuz yüz doksan dokuz novemseptuagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz oktoseptuagintilyon dokuz yüz doksan dokuz septenseptuagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sexseptuagintilyon dokuz yüz doksan dokuz kenseptuagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz kattuorseptuagintilyon dokuz yüz doksan dokuz treseptuagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz doseptuagintilyon dokuz yüz doksan dokuz unseptuagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz septuagintilyon dokuz yüz doksan dokuz novemsexagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz oktosexagintilyon dokuz yüz doksan dokuz septensexagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sexsexagintilyon dokuz yüz doksan dokuz kensexagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz kattuorsexagintilyon dokuz yüz doksan dokuz tresexagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz dosexagintilyon dokuz yüz doksan dokuz unsexagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sexagintilyon dokuz yüz doksan dokuz novemkenquagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz oktokenquagintilyon dokuz yüz doksan dokuz septenkenquagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sexkenquagintilyon dokuz yüz doksan dokuz kenkenquagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz kattuorkenquagintilyon dokuz yüz doksan dokuz trekenquagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz dokenquagintilyon dokuz yüz doksan dokuz unkenquagintilyon
dokuz yüz doksan dokuz kenquagintilyon dokuz yüz doksan dokuz novemkatragintilyon
dokuz yüz doksan dokuz oktokatragintilyon dokuz yüz doksan dokuz septenkatragintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sexkatragintilyon dokuz yüz doksan dokuz kenkatragintilyon
dokuz yüz doksan dokuz kattuorkatragintilyon dokuz yüz doksan dokuz trekatragintilyon
dokuz yüz doksan dokuz dokatragintilyon dokuz yüz doksan dokuz unkatragintilyon
dokuz yüz doksan dokuz katragintilyon dokuz yüz doksan dokuz novemtrigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz oktotrigintilyon dokuz yüz doksan dokuz septentrigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sextrigintilyon dokuz yüz doksan dokuz kentrigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz kattuortrigintilyon dokuz yüz doksan dokuz tretrigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz dotrigintilyon dokuz yüz doksan dokuz untrigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz trigintilyon dokuz yüz doksan dokuz novemvigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz oktovigintilyon dokuz yüz doksan dokuz septenvigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz sexvigintilyon dokuz yüz doksan dokuz kenvigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz kattuorvigintilyon dokuz yüz doksan dokuz trevigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz dovigintilyon dokuz yüz doksan dokuz unvigintilyon
dokuz yüz doksan dokuz vigintilyon dokuz yüz doksan dokuz novemdesilyon
dokuz yüz doksan dokuz oktodesilyon dokuz yüz doksan dokuz septendesilyon
dokuz yüz doksan dokuz sexdesilyon dokuz yüz doksan dokuz kendesilyon
dokuz yüz doksan dokuz kattuordesilyon dokuz yüz doksan dokuz tredesilyon
dokuz yüz doksan dokuz dodesilyon dokuz yüz doksan dokuz undesilyon
dokuz yüz doksan dokuz desilyon dokuz yüz doksan dokuz nonilyon
dokuz yüz doksan dokuz oktilyon dokuz yüz doksan dokuz septilyon
dokuz yüz doksan dokuz seksilyon dokuz yüz doksan dokuz kentilyon
dokuz yüz doksan dokuz katrilyon dokuz yüz doksan dokuz trilyon
dokuz yüz doksan dokuz milyar dokuz yüz doksan dokuz milyon
dokuz yüz doksan dokuz bin dokuz yüz doksan dokuz