Türk Silahlı Kuvvetleri Deniz Komutanlığı bünyesinden amiral olarak emekli olan amiralin yayınladığı Montrö Boğazlar Sözleşmesi hakkında bildiride şunlar söylenmiştir;
Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.
Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir.
Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir.
Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına, masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.
Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur.
TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir.
Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz.
Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir. Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir.
Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız.
Emekli amiral gece yarısı Montrö Boğazlar Sözleşmedine yönelik bildiri yayınladı. amiralin yaptığı açıklamada, 53'üncü sıranın iki defa yazılmasından dolayı " amiral" olarak duyurulmuştu.
EMEKLİ AMİRALİN BİLDİRİSİNE TEPKİLER
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın "Bir grup müteakit askerin darbe dönemlerini çağrıştıran açıklaması sadece kendilerini gülünç ve zavallı duruma düşürmüştür. Haddinizi bilin ve yerinizde oturun" dedi. TBMM Başkanı Şentop ise "Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka" ifadelerini kullandı. Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 'Montrö bildirisi' yayınlanan emekli amiraller hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OKTAY: GEREKLİ CEVAP VERİLECEKTİR
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, vesayet muhiplerinin heveslerinin en son 15 Temmuz gecesi kursaklarında kaldığını, millet olarak unutamayacakları bir ders verdiklerini vurgulayarak "Bugün de her platformda gerekli cevap en net şekilde verilecektir." ifadesini kullandı.
Oktay, Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"Mezarlıkta ıslık çalan korkaklar misali, Millet İradesini ve Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşunu hazmedemeyen darbe seviciler demokratik kurumlara, seçilmişlere ve de Türk Silahlı Kuvvetlerine ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar Haddinizi bilin.
Bu vesayet muhiplerinin hevesleri en son 15 Temmuz gecesi kursaklarında kalmış, millet olarak unutamayacakları bir ders vermiştik. Bugün de her platformda gerekli cevap en net şekilde verilecektir. Göze alabilene, hodri meydan."
TBMM BAŞKANI: DÜŞÜNCE AÇIKLAMASI BAŞKA, DARBE ÇAĞRIŞIMLI BİLDİRİ BAŞKA
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, emekli amiralin yayımladığı bildiriyle ilgili, "Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka" dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Yıllardır, içerde dışarda vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız bir mücadele sürerken ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişler; belli. Kahraman milletimiz 15 Temmuz'da sadece FETÖ'cü darbecileri değil, aynı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömdü. Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka" ifadelerini kullandı.
İLETİŞİM BAŞKANI FAHRETTİN ALTUN: OTURUN OTURDUĞUNUZ YERDE
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Neymiş, birkaç emekli amiral bir araya gelip bir 'bildiri' yazmışlar. 5. kol unsurları da hemen heyecanlanmış. Oturun oturduğunuz yerde." ifadelerini kullanarak şunları kaydetti:
"O Türkiye eskide kaldı! Bu millet 15 Temmuz’da darbe heveslilerini nasıl tepelediğini dosta düşmana gösterdi. Haddinizi bilin! Siz kimsiniz? Ne hakla milli iradenin meşru temsilcilerine parmak sallıyorsunuz? Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu asla unutmayın. Vesayetçiler bir daha asla demokrasimize zarar veremeyecek. Dış güçlerin ezik piyonları büyüyen, güçlenen Türkiye'nin önünü kesemeyecek!"
AMİRALİN BİLDİRİSİNDE MONTRÖ SÖZLEŞMESİ AYRINTILARI
Yayımlanan bildiride Montrö Sözleşmesi'ne ilişkin şu ifadeler var:
"Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye'ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir.
Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz."
MUHALEFETTEN AMİRALİN BİLDİRİSİNE TEPKİ
KILIÇDAROĞLU: BU SAHTE GÜNDEMLER TUTMAZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, emekli amiralin bildirisi hakkında, "Bu sahte gündemler tutmaz. Halkımızın tek gerçek gündemi sofrasıdır. Büyük ve ünlü Ekonomist Erdoğan'ın yarattığın ekonomik yıkım ile seni yüzleştireceğim. Geleceğini kararttığın gençlerimizin hikayelerini buradan paylaşacağım" ifadelerini kullandı.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise "AKP’nin mağduriyet kastığı sahte gündemleri konuşmaya değer bulmuyoruz. Genel Başkanımız dünden beri işsiz gençleri can kulağı ile dinlemektedir. Gençlerimizin hali saraylardan görünmüyor ama bizden söylemesi bu gençler manipülasyon nedir biliyorlar. Boşuna nefesinizi harcamayın" diye konuştu.
AKŞENER: BU BİR ZEVZEKLİKTİR
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
"Sabah bir uyandık emekli amiraller bir bildiri yayınlamış, iktidar mensupları bunun üzerinde tepiniyor. Bildiğimi bir şey var, bu tür gece yarısı yapılan açıklamalar genellikle bu demokrasiye kesintiye neden olan muhtıraları hatırlatır. Bu konuda iktidar partisine üzerinde tepinme fırsatı tanınmıştır. Bugüne kadar genellikle darbe ve muhtıralar muhalefetin tutumunu beğenmeyen silahlı bürokratlar tarafından yapılmıştır. Türkiye'de sadece iktidar değil, muhalefetin tümü paketlenip gönderilmiştir. Muhalefet görevini yapmaktadır. Emekli amirallerin canı sıkılmış, bir bildiri yayınlamışlar. Bu bir zevzekliktir. Türkiye bu tür zevzekliklerden çok çekti. Buradan herkese sesleniyorum, emekli silahlı bürokratlara sesleniyorum; herkes görevini işinin başındayken yapmalıydı. Yunanistan'ın işgal ettiği adalara karşı tavırlarını görmedim. Siyaset, siyasetçiler tarafından yapılır. Muhalefet partilerini beğenmiyorlarsa, bir parti kurup onun üzerinden yürüyebilirler. Bugün darbe çağrıştıracak bütün gerçek gündemi örtecek herhangi bir yolun oluşmasına sebep olamazlar. Herkes fikrini söyler, zaman içinde, zemin içinde söyler. Ama bunu demokrasiye tehdit gibi bir yolu açmaktan imtina ederler. İYİ Parti milletimizin derdiyle hemhal olmaya devam edecektir.
Bu bildirinin öznesi Montrö ile Meclis Başkanı'nın söylediği sözlere tavır koyduk. Sayın Meclis Başkanı da yanlış anlaşıldım diye durumu düzeltti. Bu bildiri sahiplerinin bu zevzekliği yapmasına neyin sebep olduğunu dikkatinize sunmak isterim."
DAVUTOĞLU: KÖTÜ NİYETLİ, SORUMSUZLUK ÖRNEĞİ
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, emekli amiralin bildirisi hakkında, "Gelecek Partisi milli iradenin, hukuk devletinin ve demokrasinin yanındadır. Militarist ya da sivil fark etmez, darbe heveslilerine geçit verilemez. Bildiri ülkenin tarihsel hafızasını ve içinden geçtiği hassas süreci göz önüne almayan; kötü niyetli bir sorumsuzluk örneğidir" dedi.
TEPKİ ÇEKEN AMİRALİN BİLDİRİSİNDE NE DENİYOR?
emekli amiralin imzasını taşıyan bildiride Montrö Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara ilişkin şu ifadeler yer aldı:
"Yüce Türk Milletine,
Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.
Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşması'nı tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir.
Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşı'nda tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesi'nin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.
Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir.
Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.
Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız.
04 Nisan
Deniz Şehitlerimizi anarak Saygıyla duyururuz."
KATILAN EMEKLİ AMİRALLER
1. E. Amiral Ergun MENGİ
2. E. Amiral Alaettin SEVİM
3. E. Amiral Nazif ÖZDAĞDEVİREN
4. E. Amiral Işık BİREN
5. E. Amiral Ahmet ŞENOL
6. E. Amiral Hasan HOŞGİT
7. E. Amiral Vedat ERSİN
8. E. Amiral Metin AÇIMUZ
9. E. Amiral Atilla KEZEK
E. Amiral Nurhan KAHYAOĞLU
monash.pw Önder ÇELEBİ
monash.pw Metin POYRAZLAR
monash.pw Mücahit ŞİŞLİOĞLU
monash.pw Engin BAYKAL
monash.pw Hüseyin ÇİFTÇİ
monash.pw Atilla KIYAT
monash.pw Vehbi ALPMAN
monash.pw Celal PARLAKOĞLU
monash.pw Mustafa Ekmel ÖZDENGİL
monash.pw Serdar DÜLGER
monash.pw Abdullah METE
monash.pw Ertan DEMİRTAŞ
E Amiral Orhun ÖZDEMİR
monash.pw Ersin GÜLER
monash.pw Nadir KINAY
monash.pw Hüseyin HOŞGİT
E Amiral İlker GÜVEN
monash.pw Baha EREN
monash.pw Abdullah GAVREMOĞLU
monash.pw Şükrü BOZOĞLU
monash.pw Hakan ERCAN
monash.pw Mesut ÖZEL
monash.pw Taner EZGÜ
monash.pw İbrahim AKIN
monash.pw Ömer AKDAĞLI
monash.pw Mehmet OTUZBİROĞLU
monash.pw Taner BALKIŞ
monash.pw İzzet ARTUNÇ
monash.pw Hakan ERAYDIN
monash.pw Mehmet Ali ÇINAR
monash.pw Deniz DAĞLILAR
monash.pw Yalçın ERTUNA
monash.pw Türker ERTÜRK
monash.pw Aydın CANEL
monash.pw Sami ÖRGÜÇ
monash.pw Yalçın KAVUKÇUOĞLU
monash.pw Nazım ÇUBUKÇU
monash.pw Ahmet AKSOY
monash.pw Can ERENOĞLU
monash.pw Doğan HACİPOĞLU
monash.pw Abdullah AKGÜL
monash.pw Aziz ÖZTÜRK
monash.pw monash.pw AKINSEL
monash.pw İlker GÜVEN
monash.pw Mustafa İPTEŞ
monash.pw Caner BENER
monash.pw Nejat BERKSUN
monash.pw Kadir SAĞDIÇ
monash.pw Tayfun TANSAN
monash.pw İskender YILDIRIM
monash.pw Ali Yüksel ÖNEL
monash.pw Uğur YİĞİT
monash.pw Mustafa ÖZBEY
monash.pw Cem GÜRDENİZ
monash.pw Bülent BOSTANOĞLU
monash.pw Murat BİLGEL
monash.pw Cengiz ALPÖZÜ
monash.pw Serdar Okan KIRÇİÇEK
monash.pw Tufan MİMİR
monash.pw Turgut TUFAN
monash.pw Turhan ÖZER
monash.pw Alper TEZEREN
monash.pw Mustafa ÜLTANUR
monash.pw Ruhsar SÜMER
monash.pw Cemal ÜREN
monash.pw Gündüz Alp DEMİRUS
monash.pw Deniz CORA
monash.pw Gürkan İNAN
monash.pw Atilla TONGUÇ
monash.pw Mustafa KARASABUN
monash.pw Erol YÜKSEL
monash.pw Özbek GÜRGÜN
monash.pw Bülent OLCAY
monash.pw Nejat GÜLDİKEN
monash.pw Turgay ERDAĞ
monash.pw İsmail TAYLAN
monash.pw Aydın GÜRÜL
monash.pw Raif NALDEMİR
monash.pw Numan ALANSAL
monash.pw Tanzar DİNÇER
monash.pw Erol ADAYENER
monash.pw Haluk Sayın
monash.pw Ferhat FERHANOĞLU
monash.pw Mehmet Ali ÖZGÜVEN
monash.pw Ali Sadi ÜNSAL
monash.pw Doğan DENİZMEN
monash.pw Taner AKKAYA
monash.pw Necati KURT
monash.pw Tayfun URAZ
monash.pw Engin HEPER
E. Amiral Hayati Bilgiç
E. Amiral Hasan Nihat DOĞAN
E. Amiral Ömer Bayram ÇETİN
monash.pw Mithat Kemal ALGÜL
Fotoğraf: AA arşiv
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kamuoyunda “emekli amirallerin Montrö bildirisi” olarak bilinen açıklamada imzası bulunan emekli amiralin yargılandığı davada karar verildi.
Ankara Ağır Ceza Mahkemesi, emekli amiral hakkında “suçun yasal unsurlarının oluşmadığı” gerekçesiyle beraat kararı verildi.
AA’nın haberine göre, mahkeme heyeti başkanı, kararın oy birliğiyle verildiğini açıkladı.
Emekli amiraller, “devletin güvenliğine veya Anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşmak” suçundan 12'şer yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyordu.
TIKLAYIN - Emekli amiraller Montrö bildirisi yayımladı
emekli amiralin imzaladığı bildiri, Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili sözleri ve Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın takke ve cübbe giydiği bir fotoğrafının basına yansımasına ardından 4 Nisan ’de yayınlandı.
Bildiride, Montrö'nün, “Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan bir anlaşma olduğu” belirtildi. Sözleşmenin büyük bir diplomasi zaferi olduğu aktarıldı. “Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz” dendi.
Tuğamiral Mehmet Sarı’nın fotoğrafı için de bildiride “kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur” ifadeleri yer aldı.
Bildiriyle ilgili iktidar “darbe/muhtıra” yorumu yaparken, bazı muhalefet partileri buna karşı çıktı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kişi hakkında "devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan 3'er yıldan 12'şer yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame düzenledi.
Savcı, mütalaasında, “sanıkların ortak bir iştirak iradesiyle hazırlanan bildiriyi kamuoyuyla paylaşarak, meşru iktidara karşı harekete geçmek üzere ve hükümetin görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellenmesi amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde emir komuta dışında hareket edilmesini hedeflediklerini” aktardı.
Sanıklar Alper Çetin Tezeren, Atilla Kezek, Atilla Kıyat, Arif Vehbi Alpman, Ergün Mengi, Işık Biren, İlker Güven, Mustafa Özbey, Namık Kemal Çalışkan, Osman Metin Açımuz, Ramazan Cem Gürdeniz ve Türker Ertürk'ün "devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçunu işlediklerini belirterek, 3 yıldan 12'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istedi.
Savcı, aralarında eski Deniz Kuvvetleri komutanları Bülent Bostanoğlu, Eşref Oğuz Yiğit ve Murat Bilgel'in de bulunduğu 91 sanığın isnat edilen suça yönelik kasıtlarının bulunmadığını, cezalandırılması istenen 12 kişinin eylemlerine iştirak iradelerinin olmadığını belirterek, bu sanıklar hakkında ayrı ayrı beraat talebinde bulundu.
TIKLAYIN - Montrö Anlaşması nedir, neden gündeme geldi?
(AS)