11 sınıf tiyatro çalışma kağıdı / Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 7. Ünite Ders Notları (Tiyatro) – Edebiyat Okulu

11 Sınıf Tiyatro Çalışma Kağıdı

11 sınıf tiyatro çalışma kağıdı

Edebiyat, duygu ve düşünceleri söz ya da yazıyla etkili bir şekilde anlatma sanatıdır. Tür ise, edebiyat eserlerinin biçimlerine, konularına ve teknik özelliklerine göre ayrılmasıdır.

 >  Edebi metin türleri, düz yazı türleri ve şiir türleri olmak üzere iki ana grupta incelenir:

Edebi Türler Kavram Haritası

A. Düz Yazı (Nesir) Türleri

Duygu ve düşüncelerin, uyak ve ahenk olmadan cümlelerle anlatıldığı yazılardır.

 >  Olay, düşünce (fikir) ve bildirme yazıları olmak üzere üçe ayrılır.

1. Olay Yazıları

Bir olayın, yer ve zaman belirtilerek, kahramanların çevresinde kurgulanmasına olay yazıları denir. Olay yazılarında genellikle öyküleyici anlatım tekniğini kullanılır. Özellikle romanlarda betimleyici anlatıma da sık sık başvurulur.

Masal

Olağanüstü olaylarla süslü, olağanüstü kişilerin başından geçen, zaman ve yer kavramları belirli olmayan hayalî olayların anlatıldığı yazılara masal denir.
 >  Masalda eğiticilik ve öğreticilik esastır.
 >  Masallardaki olaylar gerçeğe uymaz.
 >  Kahramanlar olağanüstü özelliklere sahiptir.
 >  Masalın geçtiği yer ve zaman belirsizdir.
 >  Masallar tekerlemeyle başlar.
 >  Masaldaki karakterler; cinler, periler, devler ve hayvanlar olabilir.
 >  Masalların sonunda iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır.
 >  Ulusal konulara yer verilmez, evrensel konular ve mesajlar içerir.

Fabl (Öykünce)

İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıklara insan özelliği verilerek başlarından geçen olayların insanlara ibret dersi verecek şekilde anlatıldığı kısa yazılara fabl denir.
 >  Sonunda ders verme amacı güden yazılardır.
 >  Genellikle hayvanlar ve bitkiler konuşturulur.
 >  Fabl kahramanları insanlar gibi düşünür, insanlar gibi konuşur ve tıpkı insanlar gibi davranır.
 >  Dünyanın en ünlü fabl yazarları Ezop, La Fontaine ve Beydeba&#;dır.

Örnek(ler)

» Yengeç ana, yavrusunu sürekli uyarıyormuş:
&#; Şunu böyle yapma, bunu böyle yapma! Öyle eğri büğrü yürüme, doğru dürüst yürü!..
Canına tak eden yavru yengeç, anasına şöyle demiş:
&#; Peki, sen doğru dürüst yürü önümden de ben de yürümek nasılmış öğreneyim!

Hikâye (Öykü)

Olmuş veya olabilecek olayları belli bir plan çerçevesi içinde yer ve zamana bağlı olarak anlatan yazı türüne hikâye (öykü) denir.
 >  Yaşanmış ya da yaşanabilir olaylar anlatılır.
 >  Dar bir zaman dilimini kapsar.
 >  Olayla ilgili yer ve zaman bellidir.
 >  Romana göre kısa eserlerdir.
 >  Karakter sayısı azdır.
 >  Serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşur.
 >  Kısa soluklu eserlerdir.
 >  Olay, başlangıçtan sonra doğru giden bir olayın bir anlık parçasıdır.

Roman

Toplumların ve fertlerin başından geçmiş veya geçmesi mümkün olayları geniş olarak, ayrıntılarıyla anlatan yazı türüne roman denir.
 >  Yaşanmış ya da yaşanabilir olaylar anlatılır.
 >  Geniş bir zaman dilimini kapsar.
 >  Olayla ilgili yer ve zaman bellidir.
 >  Hikâyeye göre uzun eserlerdir.
 >  Karakter sayısı fazladır.

Hikaye ile Roman Arasındaki Farklar:

 1  Hikâye türü, romandan daha kısadır.
 2  Hikâyede temel öge olaydır. Romanda ise temel öge karakter, yani kişidir. Hikâyeler olay üzerine kurulur, romanlar ise kişi üzerine kurulur.
 3  Hikâyede tek olay bulunmasına karşılık romanda birbirine bağlı olaylar zinciri vardır. Romandaki olaylardan her biri hikâyeye konu olabilir.
 4  Hikâyede kahramanların tanıtımında ayrıntıya girilmez, kahramanlar her yönüyle tanıtılmaz. Romandan farklı olarak hikâyede kişiler sadece olayla ilgili yönleriyle anlatılır. Bu yüzden hikâyelerdeki kişiler bir karakter olarak karşımıza çıkmaz.
 5  Öyküde, olayın geçtiği yer (çevre) sınırlıdır ve ayrıntılı olarak anlatılmaz. Romanlarda olaylar çok olduğu için olayların geçtiği çevre de geniştir. Bu çevreler çok ayrıntılı olarak anlatılır.
 6  Hikâyeler kısa olduğu için anlatım yalın, anlaşılır ve özlüdür. Romanlarda ise anlatım daha ağır ve sanatlıdır.

Destan

Bir ulusun kahramanlıklarını, savaşlarını, büyük toplumsal olaylarını anlatan ve genellikle şiir (nazım) biçiminde oluşturulan eserlere destan denir.
 >  Yazı türleri içinde en uzun olanıdır.
 >  Efsaneden sonra bilinen en eski türdür.
 >  Sözlü edebiyat ürünüdür; ancak sonradan yazıya geçirilen destanlar da vardır.
 >  Olağanüstü olaylar ve kahramanlar vardır.
 >  Destan kahramanları yarı tanrısal nitelikler taşıyan han, hakan ve kağan gibi kişilerdir.

 >  Destanlar doğal ve yapay (suni) olmak üzere ikiye ayrılır:

a. Doğal Destanlar

Halk ozanlarının büyük toplumsal olayları anlattıkları destanlardır. Doğal destanların yazarı belli değildir, yani anonimdir.

b. Yapay (Suni) Destanlar

Yazarı belli olan, daha yakın zamanda yazılan ve olağanüstü durumlara daha az yer veren destan türüdür.

Efsane (Söylence)

Halkın duygu, düşünce ve hayal dünyasında doğarak ağızdan ağıza dolaşan, gelenek ve göreneklerin oluşumunu etkileyen hikayelere efsane denir.
 >  Hayal gücünün ürünü ve bilinen en eski türdür.
 >  Eski dönemlerde tabiat olaylarının nedenlerini bilmeyen insanlar, bu olayları açıklama gereği hissetmişlerdir. Yağmurun yağması, gök gürültüsü, şimşek çakması gibi birçok olayı kendilerine göre yorumlamışlar, efsaneler vasıtasıyla bunlara açıklık getirmişlerdir.
 >  Efsanelerde kahramanlar Tanrı, ruh, melek gibi kavramlar bazen de taş, kaya, dağ gibi doğa parçası unsurlardır. Bu kahramanlar hikayelerde kişileştirilir(teşhis) ve konuşturulur(intak).

Efsane ile Destan Arasındaki Farklar:

 1  Destanlardaki olayları tarih sayfalarında bulmamız mümkündür. Ama bunu efsane için her zaman söyleyemeyiz.
 2  Destanlar genellikle şiir (manzum) biçiminde yazılırken, efsaneler düz yazı (nesir) biçimindedir.
 3  Destanlar milletlerin yaşamış olduğu önemli olayları konu alır. Bu bakımdan bu önemli olayları bir tarihi gerçeklik olarak görebiliyoruz. Ancak bunu bütün efsaneler için söylememiz mümkün değildir.
 4  Efsanelerin benzerlerini başka milletlerde de bulabiliriz. Fakat destanlar milli oldukları için benzerleri olamaz, sadece bir millete aittirler.

Efsane ile Masal Arasındaki Farklar:

 1  Masallar tamamen olağanüstü, olağandışı olayları anlatırken efsaneler toplumsal olaylarla ilgili insanların doğaüstü olaylara karşı verdiği savaşı anlatır.
 2  Masallar her zaman mutlu sonla biterken efsaneler her zaman mutlu sonla bitmez.
 3  Masalın amacı eğiticilik, efsanenin amacı ise bazı olaylara açıklık getirmektir.

Anı (Hatıra)

Yaşanmış olayların, üzerinden zaman geçtikten sonra yazıldığı yazı türüne anı (hatıra) denir.
 >  Bir kişinin yaşadığı veya tanık olduğu olaylar anlatılır.
 >  Yazar, olayları kendi bakış açısından anlatır
 >  Geçmişe ışık tutar.
 >   Tarihsel olayların öğrenilmesine katkıda bulunur.

Günlük (Günce)

Düzenli bir biçimde yazılan, tarih atılan günlük notlara, bir yazarın yaşamı boyunca günü gününe yazdığı yazılara günlük denir.
 >  Olaylar günü gününe, tarih belirtilerek yazılır.
 >  Kısa yazılardır.
 >  Kaleme alan kişinin yaşamından izler taşır.
 >  İçten ve sevecendir. Anlatımda &#;iç konuşma&#; yöntemi kullanılır.

Günlük ile Anı Arasındaki Farklar:

 1  Günlükte olaylar günü gününe yazılırken anı da geçmişteki olaylar anlatılır. Bir bakıma günlük geleceğe yönelik, anı ise geçmişe yöneliktir.

Tiyatro

Dram, komedi, trajedi gibi sahnede oynanmak üzere yazılan edebiyat türlerinin ortak adına tiyatro denir. Ayrıca yazılan eserlerin sahnede oynanmasına ya da bu tür eserlerin oynandığı binaya da tiyatro denir.
 >  Genellikle oynanmak için yazılır. Okunmak için yazılan tiyatro türleri de vardır.
 >  Olayları oluş hâlinde gösterir.
 >  Konuşma ve eyleme dayanan bir türdür.
 >  İnsana ders vermek, onu düşündürmek onu yorum yapmaya yönlendirmek amacı taşır.
 >  Tiyatronun unsurları: &#;Yazar, eser, oyun ve seyirci&#;dir.
 >  Tiyatronun temel ögeleri: &#;Olay, yer, zaman ve kişiler&#;dir.

Tiyatro Terimleri

Opera: Orkestra eşliğinde söylenen, tüm sözleri bestelenmiş oyun.
Operet: Yergi içerikli, konuşmalı ve şarkılı bölümleri birbirini izleyen hafif eğlenceli oyun.
Vodvil(Entrika komedisi): Yalnızca güldürme amacı güden, karmaşık olaylar ve yanlış anlamalar üzerine kurulan, beklenmedik bir şekilde biten komedi türüdür.
Pandomim(mim): Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri anlatmaya yarayan tiyatro çeşididir.
Suflör: Tiyatroda, kuliste bulunarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
Temsil: Bir tiyatro eserinin oynanması.
Diyalog: Kişilerin karşılıklı konuşmaları.
Monolog: Bir kişinin tek başına konuşması.
Kulis: Sahne arkası.
Fars: Toplumdaki düzensizlikleri alaylı anlatımla yeren, daha çok halk zevkini okşayan kaba güldürü.
Feeri: Kişileri melek, cin, peri…olan sahnelenmiş masal. Bu türde halk efsanelerinden yararlanılır.
Skeç: Kısa yazılmış, güldürme amaçlı oyun.
Melodram: Bestelenmiş dramdır.
Kabare: Güncel, toplumsal konuları eleştirel bir tavırla yansıtan, izleyici ile içlidışlı olunan oyunlardır.
Drama: Bir tiyatro metninin oyuncular tarafından sahnede canlandırılmasıdır.
Dublör: Tiyatro ve sinemada bir rolün yedek oyuncusudur.
Fasıl: Bölüm, tiyatroda perdenin karşılığıdır.
Jest: Sanatçının bütün hareketlerine verilen ad.
Mimik: Kaş, göz, yüz hareketleriyle bir duygu ve düşüncenin anlatılmasıdır.
Mizansen: Oyuncuların sahnedeki hareketlerine denir.
Rejisör: Bir piyesi sahneye koyan kişidir.
Sahne: Oyunun her bölümüne verilen ad.
Senaryo: Bir oyunun ve filmin bütün ayrıntılarıyla yazıldığı metindir.

Tekerleme

Genellikle masalların başında bulunan, pek anlamı olmayan, uyaklı sözlere tekerleme denir.

Örnek(ler)

» Ooo Mercan
Ne getirdi amcan?
Tatlı patlıcan
Can can can
Çıktım erik dalına
Baktım tren yoluna&#;

2. Düşünce (Fikir) Yazıları

Bir toplumu; sosyal, siyasal, bilimsel vb. konularda düşündürmek amacıyla fikri temelleri olan, bir kısmı kişisel düşünceler olurken bir kısmı ispatlanmış gerçeklere dayanarak yazılan yazılara düşünce yazıları denir. Düşünce yazılarında açıklayıcı ve tartışmacı anlatım teknikleri çokça kullanılır. Fikri alt yapısı olan türler olması sebebiyle de düşünceyi geliştirme yollarından sayısal verilerden yararlanma, tanık gösterme, örneklendirme ve karşılaştırmalara sık sık başvurulur.

Makale

Herhangi bir konuda bilgi vermek veya bir gerçeği savunmak için yazılan yazılara makale denir.
 >  Makalenin temel öğesi fikirdir.
 >  İnceleme ve araştırmaya dayanır.
 >  Bir tezi savunmak, desteklemek amacı taşır.
 >  Makalelerde bilimsel verilerden yararlanılır.
 >  Gazete ve dergi yazısıdır.

Örnek(ler)

» Kitap okumayı sevmiyoruz. Bu kitap okuma oranlarından da belli. Nüfusu yedi milyon olan Azerbaycan&#;da kitaplar ortalama tirajla basılırken Türkiye&#;de bu rakam civarında. Gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen yıllık kitaba harcanan para ortalama dolar, bizde ise 10 doların altında. Türkiye&#;de her yüz kişiden beşi kitap okuyor. Bütün bunlar bizim kitaba ne kadar uzak bir toplum olduğumuzun göstergesi.

Deneme

Bir yazarın herhangi bir konu üzerinde, özel görüş ve düşüncelerini iddiasız, kesin kurallara varmaksızın anlattığı yazılara deneme denir.
 >  Denemede konu sınırlaması yoktur. Yazar, iste¬diği konuyu ele alıp işleyebilir.
 >  Yazarın anlattıklarını kanıtlama kaygısı yoktur.
 >  Yazar kendisiyle konuşuyor gibi bir anlatım kullanır. Daha doğrusu kendi içiyle yaptığı konuşmaları yazıya geçirir.
 >  Anlatılanlar kesin bir sonuca bağlanmaz.
 >  Denemede alabildiğine kişisellik ve kendine özgülük vardır.
 >  Dünya edebiyatında Montaigne, Türk edebiyatında ise Nurullah Ataç bu türün en önemli temsilcisidir.

Örnek(ler)

» Gönlümüzün güzelliği sevgi ise beynimizin güzelliği de düşünebilme yeteneğimizdir. O yeteneği her an, her dakika kullanmalıyız. Unutmayalım ki düşünen insan, özgür insandır. Kişi düşünebiliyorsa pek çok sorununu çözecek, pek çok şeyi bilecektir. Onun için bir karar alırken annenizin, babanızın, çevrenizdekilerin görüşlerini alın ama o görüşleri de sorgulayın. Sonra da oturup kararınızı kendiniz alın. Bu durumda eziyetler de güçlükler de size aittir artık. Karar alırken sorumluluk almayı da bilin. İşte bu, büyümek ve olgunlaşmaktır. Aynı zamanda özgür olma yolunda atılan ilk adımdır.

Söyleşi (Sohbet)

Yazarın, gündelik olaylarla ilgili düşüncelerini, okuyucu ile karşı karşıya oturup konuşuyormuş gibi içten bir hava içinde yazdığı yazılara sohbet denir.
 >  Karşılıklı konuşma havası içinde yazılır.
 >  Belirli konusu yoktur. Yerine ve zamanına göre sıkıcı olmayan her şey sohbet konusu olabilir.
 >  Gazete ve dergi yazılarıdır.
 >  Yazarın kendi kişisel düşüncesi ağırlıktadır.
 >  En önemli özelliği, samimi bir üslupla kaleme alınmasıdır.
 >  Yazarın öğretme ve kanıtlama amacı yoktur.

Fıkra (Köşe Yazısı)

Bir yazarın, herhangi bir konu üzerinde, kişisel anlayış, görüş ve düşüncelerini güzel bir üslupla, hiçbir kanıtlama gereği duymadan anlattığı yazı türüne fıkra denir.
İki tür fıkra vardır: Gazete fıkraları, nükteli hikâyecik türündeki fıkralar. Yazı türü olarak &#;gazete fıkraları&#; kabul edilmektedir. Gülmece yazılardan olan fıkraları, gazete yazı türü olan fıkrayla karıştırmamalıyız.
 >  Gazete yazısıdır.
 >  Yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez.
 >  Dil doğaldır. Günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere yer verilir.
 >  Okuyucuyla sohbet ediyormuş havası hakimdir. Anlatım senli benlidir.

Fıkra ile Makale Arasındaki Farklar:

 1  Makalede ispat vardır, ciddi bilimsel bir dil kullanılır; fıkra ise daha serbest ve mizahi ögeler içerir ve ispat yoktur.
 2  Makalede yazar doğruyu, fıkrada ise kendi doğrusunu anlatır.

Eleştiri (Tenkit)

Bir sanat eserinin olumlu ya da olumsuz yanlarını somut verilere dayanarak yargılayıp eserin gerçek değerini ortaya koymak amacıyla yazılan yazı türüne eleştiri denir.
 >  Eleştiri yazıları, bir eseri tanıtmayı amaçlar.
 >  Eleştiri yapan kişiye eleştirmen denir.
 >  Değerlendirme yazılarıdır.
 >  Eleştiri denince, akla eserin olumsuz yanlarının belirlenip okuyucuya aktarılması gelir. Bu yanlış bir düşüncedir. Gerçek bir eleştiride eleştirilen eserin hem olumlu hem de olumsuz yanları bir arada verilir.
 >  Eleştirinin amacı, okuyucuya ve yazara kılavuzluk yapmaktır.

 Nutuk (Söylev)

Bir topluluğu coşturmak, belli bir amaca yöneltmek; onlara bir düşünceyi, bir duyguyu, bir ülküyü aşılamak amacıyla söylenen uzun ve coşkulu konuşmalardır.
 >  Nutuk türünde konuşma yapan kişiye hatip (söylevci) denir.
 >  Hatipler konuşurken jest ve mimiklerine, vurgu ve tonlamalarına, konuşmalarının açık ve anlaşılır olmasına dikkat etmeli; dinleyicilerin nabzını tutmalıdır.
 >  Nutuk siyasi, askeri, hukuksal, dinsel ve akademik alanda yapılabilir.

3. Bildirme Yazıları

Bir bilgiyi iletmek; bir yeri, kişiyi veya ürünü tanıtmak; istek ve şikayette bulunmak amacıyla yazılan metinlere bildirme yazıları denir.

Biyografi (Yaşam Öyküsü)

Tanınmış, eserler yazmış, ün bırakmış kişileri tanıtmak amacıyla yazılan yazılara biyografi denir.
 >  Önemli şahısların hayatı başkası tarafından anlatılır.
 >  Anlatılan kişinin hayatı tarih sırasına göre ele alınır.
 >  Kurgusal değildir, gerçekçidir.
 >  Üçüncü kişinin ağzıyla anlatılır.

Örnek(ler)

» Faruk Nafiz ÇAMLIBEL, 18 Mayıs tarihinde İstanbul&#;da doğdu. Kayseri, İstanbul ve Ankara&#;da öğretmenlik yaptı. İstanbul&#;dan milletvekili seçildi. &#;Anayurt&#; adında bir dergi çıkardı. Türkçenin gelişmesine büyük katkıları oldu. 8 Kasım ’te vefat etti. Eserlerinden bazıları şunlardır: Çoban Çeşmesi, Han Duvarları&#;

Otobiyografi (Öz Yaşam Öyküsü)

Bir insanın, kendi hayatını kendisinin yazdığı eserlere otobiyografi denir. Biyografilerde kişinin hayatı, çalışmaları başkası tarafından yazılırken otobiyografilerde kişi kendisini anlatır, yazar.
 >  Kaynak olarak kişi kendisini ve aile büyüklerinden aldığı bilgiyi kullanır.
 >  Birinci kişinin ağzıyla anlatılır.

Örnek(ler)

» KENDİMİN POPÜLER TARİHİ
&#;larda 6&#;ncı ayın 16&#;sında saat 6&#;yı 56 geçe, 06 trafik kodlu şehirde doğdum. Bu altılar hayatım boyunca peşimi bırakmadı. Bir ailenin tek çocuğuyum. Can Bartu&#;dan ad koymuşlar bana. Dolayısıyla tutacağım takımı seçme şansım kalmadı. yılında kreşe vermişler beni. Yedi yaşıma geldiğimde okumayı öğrendim&#;

Haber

Belli bir zaman içerisinde geçen olayları anında okuyucuya bildiren gazete yazılarına haber denir. Gazetelerde haber toplayan kişilere muhabir denir.
 >  Haber yazılarında temel ilke nesnelliktir.
 >  Bir haber yazısı 5N1K (kim, ne, nerede, ne zaman, nasıl, niçin?) sorularına cevap vermelidir.
 >  Haber; ilginç, yeni, doğru ve önemli olmalıdır.

Röportaj

Gazetecilerin bir yeri, bir kurumu ziyaret ederek o yerin özelliklerini, orada gördüklerini, kişisel düşünceleriyle birleştirip fotoğraflarla belgeleyerek kaleme aldıkları yazılardır.

Örnek(ler)

»Muhabir: Küçüklüğünüzde arkadaşlarınızın futbol oynaması yasakken anneniz sizin futbol oynamanızı hep desteklermiş. Biraz anlatır mısınız o günleri?
Rıdvan: Bizim mahallede &#;okul başarısını düşürecek&#; diye kimse çocuğunun futbol oynamasını istemezdi. Ben de o yaşlarda futbola meraklıydım ve annem de her gün giydiğim eşofmanı hazır ederek okuldan sonra top oynamama izin verirdi. Bunu yapan başka aile yoktu.
Muhabir: Profesyonel futbol hayatına geçişiniz nasıl oldu?
Rıdvan: yaşındayken Nazilli Spor&#;dan 25 futbol topu karşılığında Muğla Spor&#;a transfer oldum. Böylelikle profesyonel futbol hayatım başladı.

Gezi Yazısı (Seyahatname)

Gezilip görülen yerlerin ve o yerlerle ilgili izlenimlerin anlatıldığı yazılara gezi yazısı denir.
 >  Gezilip görülen yerler edebî bir üslupla anlatılır.
 >  Yazarın duygu ve düşüncelerini içerebilir.
 >  Gözlem gücüne dayanır.
 >  Anlatılanlar gerçektir, hayal ürünü değildir.

Örnek(ler)

» Evliya Çelebi&#;nin Seyahatname&#;sinde anlattığı Amasya&#;yı gezmeye gidiyorduk. Yolculuğumuz on-on iki saat sürdü. Otobüs şoförü bizi şehrin göbeğinde indirdi. Amasya, bütün güzelliğiyle gözümüzün önündeydi artık. Yeşilırmak, şehrin tam ortasından geçiyor. Şehrin bir yanında Amasya Kalesi bir yanında Ferhat Dağı var. Amasya Kalesi&#;nin eteklerinde Yeşilırmak boyunca uzanan Safranbolu evlerine benzeyen tarihî Yalıboyu evleri var. Hemen arkasında ise Kral Kaya Mezarlıkları&#; Şehir, sanki açık hava müzesi. Şehri kuş bakışı görmek için Çakallar Tepesi&#;ne çıktık. Tarih kokan muhteşem bir şehir sanki ayaklarımızın altındaydı.

Mektup

Bir düşünce, duygu veya dileğin iletilmesi amacıyla yazılan yazılara mektup denir.

 >  Mektuplar, işledikleri konulara göre özel mektuplar, edebi mektuplar, iş mektupları ve resmi mektuplar olmak üzere dört grupta incelenir:

a. Özel Mektuplar

Hısım, akraba, eş-dost ve tanıdıklar arasında yazılan mektuplardır. En önemli özelliği gizliliğidir.

Mektupta uyulması gerekenler:

Tarih: Kâğıdın sağ üst köşesine, hitapla aynı sıraya yazılır. Tarihten önce mektubun yazıldığı yer yazılır.

Hitap: Hitap mektubun başlığıdır. Hitap bir iki sözcükten uzun olmamalı, aradaki sevgi, saygı, içtenlik derecesi bu bir iki sözcükte toplanmış olmalıdır. Hitaptan sonra virgül (,) işareti koymayı unutmamak gerekir.

Giriş: Mektubun yazılış nedeni bu bölümde belirtilir. Giriş birkaç cümleliktir.

Gelişme: Mektubun söyleşi bölümüdür. Verilecek haberler, sorulacak sorular bu bölümde yer alır.

Sonuç: Bu bölümde mektup yazılan kimsenin ve tanıyorsak o ailedekilerin durumu, sağlığı sorulur. Kendi durumumuzdan haber veriler. İyi dileklerle mektup bitirilir. Mektubun sağ alt köşesine ad, soyad yazılıp imzalanır. Kâğıt özenle katlanıp zarfa konularak zarf kapatılır.

b. Edebi Mektuplar

Edebi mektuplar, özellik olarak, bir bakıma özel mektuptur. Edebiyatçıların birbirlerine ya da yakınlarına yazdığı mektuplar anlatımları sanat yüklü olduğu için zamanla araştırmacılar tarafından yayınlanır. Böyle mektuplara edebi mektup denir.

c. İş Mektupları

Ticaret ve endüstri kurumlarının birbirlerine ve kişilere, kişilerin bu kurumlara gönderdikleri mektuplara iş mektubu denir. İşyerleri bu mektuplarda, firma ismini taşıyan başlıklı beyaz kağıtlar kullanırlar. Yazıda daktilo ( veya bilgisayar ) kullanmak yerleşmiş bir kuraldır. İş mektuplarında da konu kısa,öz olarak açık ve yalın bir anlatımla ele alınmalıdır. Resmi mektupların özellik ve yazılışlarını kavramış olmak bu tür mektup yazmada da büyük kolaylık sağlar.

İş Mektuplarının Yazılışında Uyulacak Kurallar:
 1  Ciddi bir anlatım kullanılmalı, kısa ve özlü bir anlatım yolu seçilmelidir.
 2  Her iş için ayrı bir mektup yazılmalıdır.
 3  Daktilo veya mavi mürekkepli dolma kalem kullanılmalıdır.
 4  Ele alınan konu hakkında amaca uygun açıklamalar yapılmalı, gerekli yerlerde teknik terimler kullanılmalıdır.
 5  İstekler yapmacıklığa kaçmadan ciddi bir hava içinde belirtilmeli, saygı bildiren kelimeler ölçülü şekilde kullanılmalıdır.
 6  Eğer yazılan iş mektubu, bir başka mektuba cevap niteliği taşıyorsa,bu, metnin başında “ilgi” bölümünde belirtilmelidir. Bunun için o mektubun tarihi ve numarasının yazılması yeterlidir.

d. Resmi Mektuplar

Devlet dairelerinin kendi aralarında veya kişilerle devlet daireleri arasında yazılan mektuplardır. Bu tür mektuplarda, konunun uzunluğuna göre tam veya yarım sayfa boyutunda çizgisiz,beyaz kağıtlar kullanılır. Anlatım ciddi ve ağırbaşlı olmalıdır. Konu dışında ayrıntılara ve özel isteklere yer verilmez. Konu en açık ve yalın biçimde ele alınır.

Resmi Yazışmalarda Dikkat Edilecek Noktalar:
 1  Kağıdın üst yanından iki santim aşağıda ve ortada olmak üzere yazının çıktığı dairenin adresi bulunur.
 2  Sağ üst köşeye tarih konur.
 3  Mektup, cevap mahiyetinde ise &#;ilgi&#; hanesine cevabı olduğu mektubun sayı ve tarihi, &#;konu&#; hanesine de kısaca amaç yazılır.
 4  Yazının ilk paragrafında sorun veya konu ortaya konur.
 5  Gelişme paragraflarında,bizim konu hakkındaki görüşümüz belirtilir,bizden istenilen bilgiler verilir.
 6  Sonuç bölümünde, alt makama yazılıyorsa &#;&#; rica ederim.&#;, üst makama yazılıyorsa &#;&#; arz ederim.&#; şeklinde bitirilir.
 7  Resmi yazıyı tamamlayan evraklar,metnin sol alt kısmına,sıra numarası verilerek belirtilir.
 8  Kağıdın sol en alt köşesine yazıyı daktilo edenle,konuyla ilgili bölüm şefinin ad ve soyadlarının ilk harfleri yazılır.

Dilekçe

Bir isteği, bir şikayeti duyurmak veya bir konuda bilgi vermek, bilgi istemek için yazılan başvuru yazısına dilekçe denir.

Dilekçe Yazarken Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar:
 1   Dilekçeler,konularına göre uzun veya kısa olabilir. Konular kısa ve öz olarak belirtilir. Gereksiz ayrıntılara yer verilmez.
 2   Dilekçelerde ciddi, ağırbaşlı bir dil kullanılır. Anlatımın yalın ve duru olmasına özen gösterilir. Süslü, yapmacık, laubali ifadelerden kesinlikle kaçınılmalıdır.
 3   Dilekçeler; çizgisiz,beyaz dosya kağıdına daktiloyla (bilgisayarla) veya dolmakalemle,okunaklı el yazısıyla yazılmalıdır. Dilekçe yazarken kağıdı iyi ortalamak gerekir.
 4   Sağ üst köşeye (kağıdın üst kısmından belli bir aralık bırakıldıktan sonra) tarih yazılır.
 5   Dilekçe hangi kuruma veriliyorsa,bu makamın adı başa yazılır. Kurum adının sağ altına kurumun bulunduğu şehir adı yazılır.
 6   Daha sonra konunun belirlendiği metin bölümüne geçilir. Bu bir şikayet dilekçesiyse,şikayet sağlam kanıtlara dayandırılmalıdır. Eğer iş isteme dilekçesiyse, öğrenim durumu,yaş, kısa bir özgeçmiş, kurumca aranan seçkin nitelikler açık seçik belirtilmelidir.
 7   Ardından arz bölümüne geçilir. Bu bölümde dilekçede bir durum belirtiliyorsa, son cümle “&#; bilgilerinize saygılarımla sunarım/arz ederim.”, bir istek belirtiliyorsa “Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.” gibi ifadeler kullanılarak dilekçenin metin kısmı tamamlanır.
 8   Dilekçe bitiminde sağ alt köşeye dilekçe sahibinin ad ve soyadı yazılır ve altına imza atılır.
 9   Sol alt köşeye açık adres yazılmalıdır.
 10   Adresin altına eğer varsa dilekçemizde başvurulanla ilgili ekler &#;Ek 1:&#;,2&#;&#; şeklinde alt alta belirtilerek yazılır.

Tutanak

Bir durum veya olayın oluş şekli ve sırasıyla beraber yazıya aktarılmasına tutanak denir. Tutanaklarda ayrıntılar önemlidir. Çünkü olayı değerlendirecek olanlar, bunlara göre hüküm verecektir. Olayın niteliği, yeri, zamanı, başlaması, başlamasına sebep olanlar, olayın gelişimi ve sonucu anlatılmalıdır.

Tutanak Yazarken Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar:
 1  Başlık bölümü kağıdın üst-orta kısmına tamamı büyük harfler ile yazılmalıdır. Başlık bölümü olayın ya da yapılan işlemin içeriğini yansıtacak şekilde seçilmelidir (Örnek: Kaza tespit tutanağı). İçerik, kelime ya da cümle ile belirtilemeyecek şekilde ise, sadece TUTANAK tabirini kullanmak da yeterlidir.
 2  Tarih yazılır gerekirse saat sonra olay yeri yazılır daha sonra kişiler yazılır ve durum izah edilir.
 3  Tutanağın verileceği amire itaf edilircesine bilgilerinize arz ederim denilir.
 4  Tutanağın alt kısmına varsa 2 şahit bir amir ve tutanak tutulan kişinin adı soyadı yazılır ve imzaları alınır.

 >  Bunu dışında bir de toplantı tutanakları vardır. Çeşitli toplantılarda, toplantıya katılan kişilerin konuşmalarının ve tekliflerinin yazılması, durumun tespit edilmesi ve verilen kararların yazıya geçirilmesine de tutanak denmektedir. Bu tür tutanaklar hazırlanırken; önce toplantının hangi tarihte, ne zaman ve nerede nasıl başlatıldığı belirtilir. Toplantılarda önceden belirlenmiş ve ilgililere duyurulmuş gündem maddeleri sırasıyla tartışılır ve o konuyla ilgili karar verilir. Tutanağını yazan kişi, toplantıda söz alanların düşüncelerini (veya beyanlarını) açık ve öz olarak aynen yazar. Toplantının bitiminde ilgililer tutanağın altını imzalarlar.

İlan

Herhangi bir konudaki bir durumun, gazete, dergi, radyo, televizyon veya internet aracılığıyla ilgililere veya kitlelere duyurulmasına ilan denir. Konunun niteliğine göre ilan ya özeldir ya da resmîdir. İlanda çarpıcılık, kısalık, açıklık, ve anlaşılırlık önemlidir. İlanlar iş, toplantı, kayıp, ölüm vb. durumlarda da verilir.

Örnek(ler)

» tarihinde kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Ali Yılmaz» ELEKTRİKLİ ev aletleri ve beyaz eşya konusunda ürün tanıtımı yapabilecek bayan eleman aranıyor. 45 67 Sağlam Ticaret &#; Beyoğlu
Bir böcek ilacı firmasına ait reklam örneği

Reklam

Bir malı, bir ürünü çeşitli iletişim araçları yoluyla ilgilenecek olanlara veya kitlelere duyurmak ve tanıtmak amacıyla hazırlanan yazılı veya görsel içeriğe reklam denir. Reklamda amaç genellikle bir malın çok satılmasını sağlamaktır. Bunun için de reklam, ilgi çekici ve etkileyici olmalıdır. Günümüzde reklamcılık pek çok bilim dalından faydalanan bir iş kolu olmuştur. Reklam yazarlığı da ayrı bir çalışma alanıdır.

Bilmece

Bir şeyi adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı okuyana ya da dinleyene bırakan edebî türe bilmece denir.

Örnek(ler)

» Dışı var, içi yok Dayak yer, suçu yok. (top)
» Açarsam dünya olur Yakarsam kül olur. (harita)
» Küçücük fıçıcık, içi dolu turşucuk (limon)

B. Şiir (Nazım) Türleri

Her şiirin belli bir konusu, üslubu vardır. Kimi aşk, ayrılık konusunu işler, kimi okura bir bilgiyi özlü bir şekilde verir, kimi ise birini eleştirir. İşte şiirlerin bunlara göre sınıflandırılması şiir türlerini ortaya koyar. Bunlar Yunanca’daki adlarıyla adlandırılır: Lirik, Epik, Didaktik, Pastoral, Satirik. Tanzimat’tan sonra oluşan bu adlandırmadan önce Türk şiiri, nazım şekillerine göre sınıflandırılırdı: Gazel, Kaside, Şarkı, Koşma, Destan, Varsağı, Mani, Ağıt vb.

1. Lirik Şiir (Duygusal Şiir)

İçten gelen heyecanları coşkulu bir dille anlatan duygusal şiirlere lirik şiir denir. Bu şiirlerde &#;sevgi, özlem, ayrılık&#; gibi konular işlenir.

Örnek(ler)

» Nasıl acıkırsa susarsa insan
Öyle sevdim bir memleket kızını
Bir şey bu aşkın artırdı hızını
Aramıza dağlar deryalar koyan
Bu dörtlükte olduğu gibi lirik şiirde hayal, duygu ve coşkunluk birinci plandadır.

2. Epik Şiir (Destansal Şiir)

Kahramanlık, yiğitlik, savaş konularını işleyen ya da tarihsel bir olayı coşkulu bir anlatımla işleyen şiirlere epik şiir denir.

Örnek(ler)

» Bizdik o hücumun aşkıyla kanatlı
Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı
Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle
Canlandı o meşhur ova at kişnemesiyle
Bu dörtlükte olduğu gibi epik şiirler, okuyanlarda vatan ve millet sevgisi oluşturur.

3. Didaktik Şiir (Öğretici Şiir)

Belli bir düşünceyi kabul ettirmek veya belli bir konuda öğüt, bilgi vermek, ahlaki bir ders çıkarmak için yazılan öğretici şiirlere didaktik şiir denir.

Örnek(ler)

» Piknik, gezi yaparken
Çöp bırakma geride
Çayırlarda yürürken
Zarar verme çiçeğe
Bu dörtlükte kişilerde çevre bilinci oluşturma amaçlanmıştır. Şair, şiir yolu ile okuyucusunu çevre konusunda bilinçlendirmeyi amaçlamıştır

 NOT  Fabl da didaktik şiir sayımonash.pw türde amaç, insanların hatalarını düzeltmek, onlara yol göstermektir. Fabllardaki düşsel unsurlar birer araçtır. Asıl hedeflenen ise ahlaki derstir. İnsan dışındaki varlıklara insana ait özellikler verilerek, bu varlıklar öyle hareket ettirilir.

4. Pastoral Şiir (Doğa Şiiri)

Doğa güzelliklerini; orman, yayla, dağ, köy ve çoban yaşamını ve bu hayata duyulan özlemi ifade eden şiir türüne pastoral şiir denir.

Örnek(ler)

» Gümüş bir dumanla kapandı her yer
Yer ve gök bu akşam yayla dumanı
Sürüler, çeşmeler, sarı çiçekler
Beyaz kar, yeşil çam, yayla dumanı

5. Satirik Şiir (Yergi Şiiri)

Toplum hayatındaki aksayan yönlerin, düzensizliklerin; insanların çeşitli konulardaki beceriksizliklerinin ve zayıflıklarının anlatıldığı yergi şiirlerine satirik şiir denir. Bu şiir türü, Halk edebiyatında “taşlama”; Divan edebiyatında “hicviye”; günümüz edebiyatında ise “yergi” adıyla bilinir.

Örnek(ler)

» Cüzdanı görseler itin boynunda
“Buyur baş sedire it ağa.” derler
Eğer paran yoksa senin koynunda
“Defol git şuradan kurbağa!” derler
Bu dörtlükte insana değil de paraya önem verilmesi eleştirilmekte, toplumsal bir sorun dile getirilmektedir.

6. Mani

Başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür.
 >  Anonim halk edebiyatının en yaygın şeklidir. Söyleyeni belli değildir.
 >  Genellikle yedi heceli bir dörtlükten oluşur. Ama mısra sayıları 5,6,7,8 hatta 14 olan maniler de vardır.
 >  Uyak düzeni aaxa şeklindedir.
 >  Manilerin ilk iki dizesi uyağı doldurmak ya da temel düşünceye bir giriş yapmak için söylenir. Bunlara doldurma dizeler denir.
 >  Temel duygu ve düşünce son iki dizede ortaya çıkar.

Örnek(ler)

»Bahçelerde saz olur.
Gül açılır yaz olur.
Ben yârime gül demem,
Gülün ömrü az olur.

» Deniz geçer sal değil.
Sözlerim masal değil.
Gönül çarşıda pazarda,
Satılacak mal değil.

» Karpuzlar yenmez oldu.
Sıcaktan benzim soldu.
Bir yar sevdim o dahi,
Gitti de gelmez oldu.

Sevgili takipçilerimiz,

Bu yazımızda sınıf Türk Dili ve Edebiyatı tiyatro ünitesi özet ders notlarınıbulabilirsiniz Bu ünitenin içeriğini arası Cumhuriyet Dönemi&#;nde tiyatro; arası Cumhuriyet Dönemi&#;nde tiyatro ve dünya edebiyatında tiyatro konuları oluşturuyor. Ayrıca Cumhuriyet Dönemi önemli tiyatro sanatçılarını ve eserlerinide bu harika ders notundabulabileceksiniz Ders notunda eksik veya hatalı gördüğünüz yerleri bize yorum kısmından iletebilirsiniz




SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 7. ÜNİTE: TİYATRO DERS NOTLARI

Ünite İçeriği

&#;Cumhuriyet Dönemi&#;nde tiyatro ()
&#;Cumhuriyet Dönemi&#;nde tiyatro ()
&#;Dünya edebiyatında tiyatro


&#;Tiyatro ünitesi konu anlatımını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz

7. ÜNİTE: TİYATRO DERS NOTLARI

Tiyatro:Sahne üzerinde ve bir seyirci topluluğu önünde, sanatçılar tarafından, hareketli olarak canlandırılacak nitelikte yazılan edebi türdür.

&#; Başka bir tanımla ifade edilecek olursa; herhangi bir olay, durum veya tasarının sahnede canlandırılması amacı ile yazılmış eserlere &#;dramatik metinler&#;denir. Bu metinlerin sahnede canlandırılması ile ortaya çıkan sanat da tiyatro olarak adlandırılır.

KISACA TÜRK TİYATROSUNUN GELİŞİMİ

Türk edebiyatında sözlü gelenek içinde ortaya çıkıp gelişen geleneksel Türk tiyatrosu (Karagöz,
orta oyunu, meddah, seyirlik köy oyunları, kukla vb.) yüzyıllarca varlığını sürdürmüştür.
&#;Modern tiyatro, Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi&#;nde Batı&#;dan gelmiştir. Bu dönemde Şinasi ilk yerli oyun olan Şair Evlenmesi&#;ni yazmış; Ahmet Vefik Paşa, Fransız sanatçı Moliére&#;den uyarlamalar yapmıştır. Modern tiyatro kurulurken kimi zaman geleneksel tiyatroya ait unsurlardan da yararlanılmıştır.
&#;arasında II. Abdülhamit&#;in &#;istibdat&#;adı verilen baskıcı dönemi, sanatçılar üzerinde etkili olduğu için Türk tiyatrosunda bir gelişme olmamıştır.
&#;Millî Edebiyat Dönemi&#;nde tiyatro yeniden canlanmıştır. İlk Müslüman kadın oyuncu Afife Jale bu dönemde sahneye çıkmıştır. Musahipzade Celal bu dönemin en önemli tiyatro yazarlarındandır.
&#;Milli Edebiyat tiyatrosunda görülen gelişme; Cumhuriyet Dönemi&#;nde devlet konservatuvarlarının, devlet tiyatrolarının, şehir tiyatrolarının açılması ve özel tiyatro gruplarının oluşması ile güçlenerek devam etmiştir.

&#;Çağdaş tiyatro anlayışı, modern tiyatro salonları, yeni eserler (çeviri, uyarlama, telif), profesyonel oyuncu, yönetmen, sahne tekniği, makyaj, kostüm vb. ile tiyatro artık kurumsallaşmıştır.

&#;Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı&#;nda tiyatro türünün Batı edebiyatındaki tiyatro geleneği ile ilişkisi güçlüdür. Bu dönemde Batı tiyatrosu örnek alınarak trajedi, komedi ve dram türlerinde eserler yazılmış; müzikli, danslı; benzetmeci, göstermeci, epik tiyatro örnekleri verilmiştir. 


TÜRK TİYATROSUNDA "İLK"LER

Modern tiyatro öncesinde Anadolu'da geleneksel Türk tiyatrosu egemendi. Karagöz, Meddah, orta oyunu ve köy seyirlik oyunları
&#;Bizde Batılı anlamda tiyatro ilk kez Tanzimat Dönemi'nde görülmüştür. Bu dönemde Tanzimat sanatçıları Batı'dan tiyatro çevirileri yapmıştır. (Örneğin Ahmet Vefik Paşa'nın Moliere'den yaptığı çeviriler)
&#;Modern anlamda ilk yerli tiyatro Şinasi'nin Şair Evlenmesi'dir. Bir töre komedisi olan oyunda görücü üsulüyle evlenmenin sakıncaları işlenmiştir.
&#;Sahnelenen ilk yerli tiyatro Namık Kemal&#;in Vatan Yahut Silistre adlı oyunudur.
&#; Türk edebiyatında ilk dram örneği Recaizade Mahmut Ekrem&#;in Afife Anjelik adlı eseridir.
&#; Modern anlamda Türk tiyatrosunun asıl kurucusu Muhsin Ertuğrul&#;dur.
&#;Cumhuriyet Dönemi&#;nde heceyle yazılan ilk tiyatro Yusuf Ziya Ortaç&#;ın Binnaz adlı oyunudur.
&#;Epik tiyatronun kurucusu Cumhuriyet Dönemi sanatçısı Haldun Taner&#;dir. (Keşanlı Ali Destanı)
&#;İlk Müslüman kadın tiyatrocu Afife Jale&#;dir.
&#; İstanbul&#;da temsil vermek üzere kurulan ilk tiyatro Gedik Paşa Tiyatrosu&#;dur.
&#; Güngör Dilmen; Canlı Maymun Lokantası eseriyle absürt (saçma) tiyatronun önemli temsilcisidir.

Afife Jale


&#;Tiyatro ünitesini aşağıdaki videodan izleyin, konuyu daha iyi anlayın


CUMHURİYET DÖNEMİ'NDE TİYATRO  ()
  • Millî Edebiyat Dönemi&#;nde tiyatroda görülen gelişme; Cumhuriyet Dönemi&#;nde devlet konservatuvarlarının, devlet tiyatrolarının, şehir tiyatrolarının açılması ve özel tiyatro gruplarının oluşması ile güçlenerek devam etmiştir.
  • Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı&#;nda Batı tiyatrosu örnek alınarak trajedi, komedi ve dram türlerinde eserler yazılmış; müzikli, danslı; benzetmeci, göstermeci, epik tiyatro örnekleri verilmiştir. Çağdaş tiyatro anlayışı, modern tiyatro salonları, yeni eserler (çeviri, uyarlama, telif), profesyonel oyuncu, yönetmen, sahne tekniği, makyaj, kostüm vb. ile tiyatro artık kurumsallaşmıştır. 
  • Bu dönemde Muhsin Ertuğrul, modern Türk tiyatrosunun oluşmasında önemli katkılar sağlamıştır.
  • yılları arasında tiyatro, daha çok, Cumhuriyet değerlerinin halka aktarılmasında bir araç olarak kullanılmıştır. 
  • Cumhuriyet'in ilk yıllarında tiyatro yazarları daha çok Türk tarihi, efsaneler ve masallara yönelmiş, bu yolla ulusal bilinci pekiştirmek istemişlerdir. 
  • Özellikle 'lu yıllarda Atatürk'ün belirlediği amaç doğrultusunda konusunu Türk tarih ve uygarlıklarından, destan ve efsanelerden, Cumhuriyet kazanımlarından, devrimlerinden 
  • alan birçok oyun yazılmıştır. Bu yıllarda Yaşar Nabi'nin Mete; Behçet Kemal'in Çoban ve Atilla, Necip Fazıl'ın Sabır Taşı adlı oyunları Türk'lerin erdemleri ve uygarlığını yansıtmak amacını taşırlar.
  • 'lı yıllarda değer yargılarının değişmesi ve ekonomik koşulların aile üzerinde etkisi durulmuş, ayrıca bu yıllarda geleneksel Türk tiyatrosunun izleri görülmüştür.
  • 'li yıllarda tiyatromuzda hem nicelik hem nitelik bakımından bu&#;yu&#;k bir gelis&#;me go&#;ru&#;lu&#;r. Devlet ve s&#;ehir tiyatrolarının, o&#;zel tiyatroların, oyun yazarlarının ve tiyatro tu&#;ru&#;ndeki eserlerin sayısında da ciddi bir artıs&#; go&#;ru&#;lu&#;r. Bu do&#;nemde yerli oyunlar Devlet Tiyatrolarında sahnelenerek seyirciyle bulus&#;ur.
  • Konular ve Temalar&#;Anadolu&#;ya yönelimin yoğunlaştığı bu dönem tiyatrosunda Kurtuluş Savaşı yılları, Atatürk'ün fikirleri, Cumhuriyet düzeninin olumlu yönleri, mitoloji, efsaneler ve masalları, Türk tarihi, Türk milliyetçiliği, Batılılaşma, toplumsal değerlerdeki değişimler, eski ve yeni yaşam biçimlerinin çatışması vb. sıkça işlenen temalardır.

Musahipzade Celal, Milli Edebiyat Dönemi oyun yazarıdır.
Teknik bakımından zayıf ama gözlem, tarihi ayrıntı ve yergi bakımlarından başarılı komediler yazmıştır. Konularını Osmanlı İmparatorluğu&#;ndan, kendi deyişiyle &#;tarihin gölgesi altında hayal-meyal seçilen halk hayatından&#; almıştır.
Köprülüler, Türk Kızı, Fermanlı Deli Hazretleri, Bir Kavuk Devrildi, Aynaroz Kadısı eserlerinden bazılarıdır.

ARASI CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK TİYATROSU

  •  sonrasında tiyatro teknik ac&#;ıdan ilerlemis&#;, tiyatroda is&#;lenen konular c&#;es&#;itlenmis&#;tir.
  • Bu do&#;nemde hem c&#;eviri oyunların hem de nitelikli yerli oyunların sayısı artmıs&#;, bir yandan da c&#;og&#;u uyarlama olan mu&#;zikli oyun tu&#;rlerinde eserler verilmis&#;tir.
  • Sahne teknig&#;ine uygun, yalın bir dil kullanılmıştır.
  • Bireysel ve toplumsal konuların is&#;lendig&#;i bu do&#;nemde yurt sorunları, kadının toplum yas&#;amındaki yeri; ko&#;y, to&#;re, kus&#;ak c&#;atıs&#;ması, deg&#;er yargıları vb. temalara yo&#;nelim artmıs&#;tır.
  • Bu dönemde eğitim ve sorunları ön plana çıkar. Kuşaklar arası ve kentli köylü arası eğitim farkından doğan çatışmalar işlenir. Ebeveyn-çocuk, kadın-erkek, ağaç-köylü, imam-muhtar-öğretmen ilişkileri işlenir.
  • Sosyal deg&#;is&#;imlerin birey ve toplum yas&#;amındaki etkileri siyasal, sosyal ve psikolojik yaklas&#;ımlarla yansıtılmıs&#;tır.
  • 'ten sonra 12 Mart olayı buna bağlı olarak Türk tarihini yeniden gözden geçirme, işçi sorunları, Almanya'ya gidenlerin kültür çatışmaları, Almanya'da yetişmekte olan birinci, ikinci kuşak sorunları işlenir.


 Sarı Naciye Recep Bilginer&#;in tiyatro eseridir.
     
    ARASI ÖNEMLİ TİYATRO YAZARLARI VE ESERLERİ
  • Ahmet Kutsi Tecer&#;Koc&#;yig&#;it Ko&#;rog&#;lu
  • Adalet Ag&#;aog&#;lu&#;C&#;atıdaki C&#;atlak
  • Bas&#;ar Sabuncu&#;S&#;erefiye
  • Cahit Atay&#;Gu&#;ltepe Oyunları
  • Cevat Fehmi Bas&#;kut&#;Buzlar C&#;o&#;zu&#;lmeden
  • Gu&#;ngo&#;r Dilmen&#;Midas&#;ın Kulakları
  • Haldun Taner&#;Kes&#;anlı Ali Destanı
  • Necati Cumalı&#;Bos&#; Bes&#;ik
  • Nezihe Meric&#;&#;Sular Aydınlanıyordu
  • Oktay Arayıcı&#;Dıs&#;arda Yag&#;mur Var
  • Orhan Asena&#;Hurrem Sultan
  • Recep Bilginer&#;Sarı Naciye
  • Refik Erduran&#;Karayar Ko&#;pru&#;su&#;
  • Selahattin Batu&#;Og&#;uzata
  • Tuncer Cu&#;cenog&#;lu&#;Ko&#;rdo&#;vu&#;s&#;u&#;
  • Turan Oflazog&#;lu&#;IV. Murat
  • Turgut O&#;zakman&#;To&#;re adlı eserleri bu dönemde tu&#;ru&#;n tanınmıs&#; o&#;rneklerindendir.
DÜNYA EDEBİYATI&#;NDA TİYATRO

İlk yetkin örnekleri Eski Yunan&#;da görülen tiyatro, yüzyıllar içinde farklı türlere ayrılarak gelişimini sürdürmüştür.
&#;Eski Yunan edebiyatında:Aiskhylos&#;Zincire Vurulmuş Prometheus, Sophokles&#; Kral Oidipus
&#;İngiliz edebiyatında: Shakespeare&#; Romeo ve Juliet, George Bernard Shaw&#; Kırgınlar Evi Samuel Beckett&#; Mutlu Günler
&#;Fransız edebiyatında:Racine&#;in (Rasin) &#;Andromaque (Andromak), Corneille&#;in (Korney) &#; Le Cid (Lö Sid), Moliére (Molyer) &#;Cimri, Victor Hugo&#; Hernani
&#;Alman edebiyatında: Schiller&#; Wilhelm Tell (Vilhelm Tel), Goethe&#;Faust (Faust), Bertolt Brecht (Bertolt Bireşt) &#;Evet Diyen Hayır Diyen
&#;Norveç edebiyatında:Henrik İbsen&#;Bir Bebek Evi, Yaban Ördeği;
&#;Rus edebiyatında:Gogol&#; Müfettiş, Çehov&#;Üç Kız Kardeş, Vanya Dayı
adlı oyunları dünya edebiyatının tanınmış tiyatro eserlerindendir&#;

Andromak, beş perdelik bir trajedidir. Fransız sanatçı Racine, Andromak&#;ı Eski Latin edebiyatında trajedileriyle tanınan Vergilius&#;un (Vircilyus) Aeneis (Eneis) adlı eserinden esinlenerek yazmıştır. Racine, kahramanlarının ruh hâllerini başarıyla vermiş, Andromak&#;ın oğlunun ölmesine veya yaşamasına sebep olacak kararı verme ikilemini gerçekçi bir şekilde yansıtmıştır.

CUMHURİYET DÖNEMİ ÖNEMLİ TİYATRO YAZARLARI

HALDUN TANER ()
  • Öykü ve oyun yazarıdır.
  • Eserlerinde çağının sorunlarını ortaya koymuş, eser kişilerinden hareketle çözümler de sunmuştur.
  • Epik tiyatronun, kabare tiyatrosunun bizdeki öncüsüdür.
  • Eserlerinde entrikalı, sürprizli, güldürücü olaylara yer vermiştir.
  • Eserlerinde izleyenlere yer yer bilgi veren ansiklopedik bir yan da bulunmaktadır.
  • Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile Deve Kuşu Kabaresini kurmuştur.
  • Tiyatroları: Günün Adamı, Dışarıdakiler, Huzur Çıkmazı, Keşanlı Ali Destanı
  • Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım

REFİK ERDURAN () 


&#; Tiyatro eserleriyle tanınmıştır.
&#; Tiyatro eleştirisi, fıkra, roman türünde de eserler vermiştir.
&#; Tiyatroları:Cengiz Han'ın Bisikleti, Karayar Köprüsü, Bunu Yapan iki Kişi, Canavar Cafer

Turgut ÖZAKMAN (&#;) 


  • Tiyatro, roman, araştırma inceleme gibi alanlarda eserler vermiştir.
  • Eserlerinde çoğunlukla Türk tarihinin çeşitli evrelerini ele almıştır.
  • Tiyatroları: Pembe Evin Kaderi, Ben Mimar Sinan, Ah Şu Gençler Roman: Şu Çılgın Türkler, Diriliş-Çanakkale

ORHAN ASENA ( )

  • Edebiyata şiirle başlamış, tiyatro yazarı olarak tanınmıştır.
  • Gılgamış Destanı'ndan esinlenerek yazdığı "Tanrılar ve insanlar" oyunuyla ünlenmiştir.
  • Tarihten aldığı olayları ve topluma mal olmuş kişileri konu edinmiştir.
  • Tiyatroları: Tohum ve Toprak, Hürrem Sultan, Tanrılar ve İnsanlar, Fadik Kız, Atçalı Kel Mehmet, Karacaoğlan, Ölü Kentin Nabzı

TURAN OFLAZOGLU (&#;)
  • Tiyatro yazarıdır.
  • Oyunlarının konusunu, köyden ve Türk tarihinden almıştır.
  • Tiyatroları: IV. Murat, Deli İbrahim, Genç Osman, Kösem Sultan, Bizans Düştü
RECEP BİLGİNER ()

  • Şiirleri de olmasına karşın tiyatrocu olarak tanınmıştır.
  • Oyunlarında toplumsal konuları işlemiştir.

Tiyatroları: İsyancılar, Sarı Naciye, Yunus Emre, Parkta Bir Sonbahar Günüydü, Mevlâna, Ben Kimim, Karım ve Kızım

NAHİD SIRRI ÖRİK (&#;)

  • Hikâye, roman, oyun yazarıdır. Çevirmenlik yapmıştır.
  • Abdülhamit Düşerken adlı romanı ünlüdür. Ayrıca oyun yazarıdır.

  Tiyatroları:Sönmeyen Ateş, Muharrir, Alınyazısı

TEMEL TİYATRO TERİMLERİ

Adapte: Yabancı bir eseri yer adları, şahıs adları, deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme; uyarlama.
Adaptasyon: Adapte etme. uyarlama.
Aksesuar: Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.
Aktör: Erkek tiyatro sanatçısı.
Aktris: Kadın tiyatro sanatçısı.
Akustik: Tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri bozmadan yansıtabilme özelliği.
Antik tiyatro: Eski Yunan - Latin tiyatrosu.
Darülbedayi: İstanbul Şehir Tiyatrosunun eski ismi. 'te kurulmuştur.
Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı. Üç çeşit dekor vardır: realist dekor, şairane dekor, stilize dekor.
Diksiyon: Tiyatro ve benzeri edebiyat türlerinde dilin müzik karakterini başarı ile yaşatabilme yeteneği. Tiyatro okullarında ders olarak okutulmaktadır.
Diyalog: Oyundaki iki ya da daha çok kişi arasındaki karşılıklı konuşmalar
Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak; bir vakayı olduğundan daha acıklı bir şekle sokmak.
Entrik unsur, Entrika: Roman, hikâye ve tiyatro türlerinde, olayların okuyucuda ya da seyircide merak uyandıracak şekilde birbirine dolanması.

Figüran: Genellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan veya konuşması çok az olan rollere çıkan kimse.
Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay. (Bugünkü perde karşılığı.)
Fars (Farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden tiyatrolarda perde arası gösterisiydi, sonra bağımsız olmuştur.
Fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda belli bir vakanın geçtiği bölüm.
Feeri: 
Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma, cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türü.
Grotesk: Gülünç, güldürücü.
Jest: Tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri.
Kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro.
Kanto: Tanzimat Dönemi'nde Türk sahnesinde azınlık aktrislerce başlatılan oyunlu ve neşeli şarkılar.
Koro: Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu şarkıcılar topluluğu. Oynanan eserin konusuna da katılırlar ve eserdeki olaya karşı, toplumun duygu ve düşüncelerini temsil ederlerdi. Hayvanlar, ağaçlar, bulutlar yerine sembol olarak kullanıldıkları da olmuştur.
Kostüm: Tiyatroda sanatçıların giydiği oyuna uygun kıyafet.
Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.
Makyaj: Tiyatro ve sinemada sanatçıların yüzlerinde boya ve başka maddelerle yapılan değişiklikler.
Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle anlatılması.
Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması.
Monolog: Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü. İnsanın içinden kendisiyle konuşması.
Muhavere: Konuşma. Tiyatro, roman, hikâye, fabl, röportaj ve benzeri türlerde kahramanların konuşmaları.
Pandomim: Sessiz hareket. Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi.
Perde: Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından, kapanmasına kadar geçen bölüm.
Piyes: Tiyatro eseri.
Reji: Sahneye koyma ve yönetme işi.
Rejisör: Sinema ve tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği her anı yöneten kimse; yönetmen.

Replik: 1. Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz. 2. Oyunda karşısındakinin sözüne karşılık, karşılama sözü.
Repertuvar: Opera, operet ve tiyatro topluluklarının bir oyun mevsiminde gösterecekleri eserlerin listesi.
Rol: Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların, eser kişilerini sahnede canlandırmaları.
Revü: Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.
Sahne: Tiyatro. Tiyatro sahnesi. Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde, kişilerin girip çıkmasıyla değişen topluluk, meclis. Yapılarına göre tiyatro sahneleri şunlardır: sabit sahne, döner sahne, asansörlü sahne.
Sahne eseri: Tiyatro eseri, piyes.
Senaryo: Tiyatroda yazılı metin. Sinemada filmin konusunun yazılı şekli.
Suflör: Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
Temaşa: Tiyatro.
Temsil: Bir tiyatro eserinin oynanması.
Tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler .
Trajik: Korku, sıkıntı, heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu ölümle neticelenen.
Trajikomik: Hem acı, hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro. Olaylar gülünç ama olay kahramanları acınacak hâlde verilir.
Tuluat: Tiyatro türlerinden biri. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdırlar; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söylerler. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.
Virtüöz: Üstün bir tekniği, yorum gücü ile ustalık düzeyine erişmiş oyuncu.

Yararlanılan Kaynaklar:
  • Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı, MEB Yayınları, Ankara
  • Prof. Dr. Olcay ÖNERTOY, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Tiyatro, Açık Öğretim Fakültesi Yayınları
  • Gökhan Ulukan (Türk Dili ve Ed. Öğretmeni) Cumhuriyet Dönemi Göstermeye Bağlı Edebi Metinler Ders Notu

  • Kitap

    Kayıp Aranıyor &#; Sait Faik Abasıyanık

    Kayıp Aranıyor &#; Sait Faik Abasıyanık Kayıp Aranıyor, Sait Faik Abasıyanık&#;ın ilk defa yılında gazetede tefrika (bölümler) halinde yayınlanan romanı. Kayıp Aranıyor Konusu Kitapta Nevin adlı bir kadının mutluluğu, huzuru arayış çabası anlatılmaktadır. Kayıp Aranıyor Kahramanları (Kişileri) Nevin: Romanın ana kahramanıdır. Konsolos Vildan Bey&#;in kızıdır. Batı memleketlerinde öğrenim görmüş,…

    Devamını Oku »
  • Kitap

    Ankara (roman özeti) &#; Yakup Kadri Karaosmanoğlu

    Ankara (roman özeti) &#; Yakup Kadri Karaosmanoğlu 1) Romanın Konusu : Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU&#;nun yılında yayımlanan Ankara romanı ütopik bir romandır. Bu romanda yazarın özlediği, özlemini çektiği geleceğin Ankara&#;sı dolayısı ile Türkiye&#;sidir. 2) Romanın Özeti : Cumhuriyet inkılabı ile birlikte Anadolu&#;nun yeniden dirilişi, yeniden temellendirilip yapılandırılması gerekmektedir. Bu yeni…

    Devamını Oku »
  • Kitap

    Tütün Zamanı (Zeliş) &#; Necati Cumalı

    Tütün Zamanı (Zeliş) &#; Necati Cumalı &#;Tütün Zamanı&#;, Necati Cumalı&#;nın &#;da yayımlanan romanı. Roman, İzmir&#;in bir köyünde geçen bir hadiseyi konu alır. Tütün zamanına denk gelen bir aşk öyküsü çerçevesinde bir Ege köyünün tarıma dayalı yaşamı, gelenek ve görenekleri, inançları, değerleri gözler önüne serilir. &#;li yılları konu alan roman aynı…

    Devamını Oku »
  • Soru Bankası

    AYT Türk Dili ve Edebiyatı Soruları ve Cevapları

    AYT Türk Dili ve Edebiyatı Konuları, Soruları ve Cevapları 2,5 milyon adayın başvuru yaptığı YKS 2. Oturum &#;Alan Yeterlilik Testleri&#; (AYT) sınavı 18 Haziran (Pazar) tarihinde, saat ’te başlayacak ve öğrencilere dakika (3 saat) süre verilecek. AYT Türk Dili ve Edebiyatı Soruları, 9. ve …

    Devamını Oku »
  • Soru Bankası

    TYT Türkçe Soruları ve Cevapları

    TYT Türkçe Soruları ve Cevapları YKS 1. Oturum Temel Yeterlilik Testi (TYT): TYT, 17 Haziran (Cumartesi) tarihinde, saat &#;te başladı ve adaylara dakika süre verildi. TYT&#;ye 3,5 milyon aday başvuru yaptı. YKS 2. Oturum Alan Yeterlilik Testleri (AYT): AYT, 18 Haziran (Pazar) tarihinde, saat &#;te başlayacak…

    Devamını Oku »
  • Nedir?

    Şehrengiz Nedir?

    Şehrengiz Nedir? Özellikleri, Yazarları Farsça &#;şehr&#; ve &#;engiz&#; kelimelerinden oluşan Şehrengizin kelime anlamı “şehir karıştıran, şehri harekete getiren” şeklindedir. Şehrengizler; bir şehrin doğal, tarihî, mimari özelliklerini, güzelliklerini, sosyal yaşamını, sanat ve mesleklerinde ünlenmiş kişileri anlatır. Kaside, gazel, kıta, rubâî, terkibi bent gibi nazım biçimlerinin kullanıldığı şehrengizlerde asıl konu mesnevi nazım…

    Devamını Oku »
  • Nedir?

    Surname Nedir?

    Surname Nedir? Genel olarak düğün törenlerini anlatan edebî eserlere Surname denir. Millî bir nazım türü olan surnamelerde evlilik, sünnet hatta doğum nedeniyle düzenlenen şenlik, ziyafet ve düğünler konu edilir. Sûr-ı hümâyûn: Padişah ve ailesiyle ilgili surnamelere verilen ad. Sûr-ı hitan: Sünnet vesilesiyle yazılan surnamelere verilen ad. Sûr-ı arus: Evlilik vesilesiyle…

    Devamını Oku »
  • Nedir?

    Sakiname Nedir? Özellikleri, Örnekleri

    Sakiname Nedir? Özellikleri, Örnekleri Sakiye hitaben yazılmış içki ve meyhane kültürünü dile getiren manzumelere (şiirlere) Sâkînâme denir. Sahba-name veya işret-name şeklinde de adlandırılabilir. Sakinamelerin kaynağı Arap edebiyatındaki “hamriyat&#; türündeki eserlerdir. Fars edebiyatındaki ilk sakiname örneği Nizami’nin İskender-name adlı eserinin içerisinde yer almaktadır. Türün tasavvufi ilk örneği Selman-ı Saveci’nin Tevhidadlı terkib-i…

    Devamını Oku »
  • Nedir?

    Pendname Nedir?

    Pendname Nedir? Özellikleri, Örnekleri İslam, tasavvuf, gelenek ve görenekleri temel alarak hemen her konuda ahlaki öğütlerin verildiği manzum (şiir) veya mensur (düz yazı) eserlere pend-name adı verilir. Pend-name türünün şekillenip yaygınlık kazanmasında özellikle Feridüddin Attar&#;ın “Pend-name” adlı eserinin önemli bir etkisi vardır. Sadi’nin “Bostan” ve “Gülistan” adlı eserleri; Genceli Nizami’nin…

    Devamını Oku »
  • Nedir?

    Naat Nedir? Özellikleri, Örnekleri

    Naat Nedir? Özellikleri, Örnekleri Naatlar, Hz. Muhammed’in vasıflarını överek anlatan şiirlerdir. Ka’b bin Züheyr, Arap edebiyatındaki ilk örneğini vermiştir (Hırka hadisesi-caize geleneği). Fars edebiyatından Hakim-i Senayi, Nizami, Attar, Sadi-i Şirazi, Hüsrev-i Dihlevin naat türünde örnekler veren önemli sanatçılardır. Arap edebiyatında “medhiyye”; Fars edebiyatında “sitayiş”; Türk edebiyatında “naat” şeklinde adlandırılmıştır. Naatlarda…

    Devamını Oku »
  • Nedir?

    Kara Mizah

    Mizah Nedir? Kara Mizah Nedir? MİZAH Çeşitli şekillerle, basitçe, gülme refleksinin ortaya çıkarılması için yapılan şeylerin tümüne mizah denir.  Mizahta temel hedef güldürmedir, bu sebeple de düşünceler şaka ve nüktelerle süslenerek anlatılır. Bu anlatım yazı ile yapılabileceği gibi sözel olarak da yapılabilir. TÜRK EDEBİYATINDA KISACA MİZAH Mizah hem Türk tarihinde…

    Devamını Oku »
  • Nedir?

    Simurg

    Simurg Rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan Simurg, Bilgi Ağacı&#;nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş. Bu kuşun özelliği gözyaşlarının şifalı olması ve yanarak kül olmak suretiyle ölmesi, sonra kendi küllerinden yeniden dirilmesiymiş. Kuşlar, Simurg&#;a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurg&#;u…

    Devamını Oku »
  • Nedir?

    Münacat Nedir? Özellikleri, Örnekleri

    Münacat Nedir? Münacat Özellikleri, Örnekleri Allah’a yalvarma, dua, af dileme ve manevi isteklerin ifade edildiği manzum (şiir) veya mensur (düzyazı) eserlere “münâcât” adı verilir. Münacat kelimesinin sözlük anlamı “fısıldamak”tır. Arapça &#;necv&#; kökünden türeyen münâcât, “fısıldaşmak ve bir sırrı paylaşmak” anlamındadır. Münacat genellikle “yalvarmak, yakarmak, dua ve tazarruda bulunmak” mânasında kullanılır.…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Kafzade Faizi

    Kafzade Faizi Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri Kafzâde Fâizî Abdülhay Çelebi (d/, İstanbul &#; ö, İstanbul) Divan Şairi ve Tezkire Yazarı Kafzade Faizi İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi konusunda kaynaklarda farklılıklar söz konusudur. Kimi kaynakta doğum tarihi olarak () tarihi verilirken kimi kaynaklarda ise () tarihi verilmiştir.  Asıl…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Orhan Asena

    Orhan Asena Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri Orhan Asena (d. Diyarbakır, 07 Ocak &#; ö. 15 Şubat , Ankara) Yazar ve Şair. Diyarbakır doğumlu olan Orhan Asena, ilk ve orta öğrenimini Diyarbakır&#;da, yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesin&#;nde yaptı(). Eğil, Niksar, Ulukışla&#;da hükümet doktorluğu yaptı. Çocuk hastalıkları uzmanı olunca,…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Hasan Âli Yücel Kimdir? Hayatı, Eserleri

    Hasan Âli Yücel Kimdir? Hayatı, Eserleri Hasan Âli Yücel (d. 17 Aralık , İstanbul &#; ö. 26 Şubat , İstanbul) Öğretmen, Milli Eğitim Bakanı, Köy Enstitüleri&#;nin kurucusu. Hasan Âli Yücel, 16 Aralık &#;de İstanbul&#;da doğdu. 26 Şubat &#;de İstanbul&#;da yaşamını yitirdi. Şair Can Yücel&#;in babası. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Ahmet Paşa Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

    Ahmet Paşa Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri Ahmet Paşa (d. &#; ö. ) yüzyıl Divan Şairi Ahmet Paşa, yüzyılda Sultan II. Mehmed ve Sultan II. Beyazıd dönemlerinde kazaskerlik, vezirlik, sancak beyliği ve kadılık gibi yüksek görevleri yüklenmiş bir ulema sınıfı mensubu ve çok tanınmış bir Divan Edebiyatı…

    Devamını Oku »
  • Nedir?

    Materyalizm

    Materyalizm Materyalizm kelimesi (Fr. Matérialisme) Latince materia kelimesinden türetilmiş “maddecilik” (özdekçilik) manasına gelmektedir. Var olan her şeyin maddeden meydana geldiğini, maddeden bağımsız fizik ötesi (metafizik) bulunmadığını, olup biten her şeyin sadece maddi sebeplerle açıklanabileceğini, tabiat üstü bir gücün mevcut olmadığını öne süren ve özünde tanrıtanımaz bir doktrinler bütünüdür. Bu görüşte…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Ganizade Nadiri

    Ganîzâde Nâdirî Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri Ganîzâde Mehmet Nâdirî (d &#; ö. ) (Osmanlı âlimi, şair ve hattat) Atai ve Katib Çelebi gibi müellifler tarafından doğum tarihini () olarak kaydedilen Ganîzâde Nâdirî kendisiyle aynı mahlası taşıyan Bağdatlı Nadiri ile karıştırılmaması için Ganizade olarak anılmıştır. Tam adı Abdülgani-zade Mehmed Nadir…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Turan Oflazoğlu

    Turan Oflazoğlu Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri Turan OFLAZOĞLU (d. 17 Şubat , Adana) Yazar. Turan Oflazoğlu, Vefa Lisesini ve İstanbul üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı, Felsefe bölümlerini bitirmiş, Washington&#;da tiyatro öğrenimi görmüştür. Birçoğu basılmış, TV&#;de yayınlanan tarihsel konulu oyunlar yazdı. Tiyatro eserleri dışında şiir, deneme, çeviri, senaryo…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Henri Bergson

    Henri Bergson Kimdir? Hayatı, Eserleri Henri Bergson (d. 18 Ekim , Paris/Fransa &#; ö.  4 Ocak , Paris/ Fransa) Filozof. 18 Ekim yılında doğan tam adıyla Henri-Louis Bergson, statik değerler yerine hareketin değeri, değişim ve evrimi tercih ederek süreç felsefesi olarak adlandırılan bir felsefi görüşü oluşturan kişidir. Yahudi bir…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Pierre Loti

    Pierre Loti Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri Pierre Loti  (d. 14 Ocak , Rochefort, Fransa &#; ö. 10 Haziran , Hendaye, Fransa) Yazar. 14 Ocak ’de Rochefort’da doğan Pierre Loti yazarlığının yanında bir deniz subayıdır da. Deneyim ve seyahatlerini yazılarında aktarmıştır. senesinde felç geçirmiştir ve 10 Haziran ’te Hendaye’de…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Walter Scott

    Walter Scott Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri (d Ağustos , Edinburg/ İskoçya- ö. 21 Eylül , Abbotsford, Roxburg,İskoçya) (İskoç romancı, şair, tarihçi ve biyografi yazarı) Büyüleyici romanları ve şiirsel eserleri aracılığıyla tarihe hayat verme konusundaki olağanüstü yeteneğiyle tanınan bir edebiyat öncüsü olan, Sir Walter Scott, &#;de 15 Ağustos yılında…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Oscar Wilde

    Oscar Wilde Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri Oscar Wilde (Oscar Fingal O’ Flahertie Wills Wilde) (Doğum: 16 Ekim , İrlanda &#; Ölüm: 30 Kasım , Paris, Fransa) İrlandalı mizahçı, şair, oyun yazarı, kısa öykücü ve romancı. Oscar Wilde, yılında İrlanda, Dublin’de eğitimli bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. yılında…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Victor Hugo

    Victor Hugo Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri Victor-Marie Hugo (d. 26 Şubat , Besançon/Fransa &#; ö. 22 Mayıs , Paris/Fransa) Fransız şair, yazar, devlet adamı. Victor Hugo, 26 Şubat &#;de Fransa Besançon&#;da doğdu. 22 Mayıs &#;te Paris&#;te yaşamını yitirdi. Büyük Fransız düşünür ve yazarı. Napolyon&#;un ordularında general olan Joseph-Leopold Sigisbert…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Mina Urgan

    Mina Urgan Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri Mîna Urgan (d. , İstanbul &#; ö. 15 Haziran , İstanbul) İngiliz edebiyatı profesörü, yazar, filolog ve çevirmen. Mina Urgan, Irgat imzasını da bir dönem kullandı. 32 yaşında ölen Fecr-i Âti şair ve yazarı Tahsin Nahit () babası; şair ve tiyatro oyuncusu Cahit…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Sürûrî

    Sürûrî Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri Sürûrî, Seyyid Osman  (d. , Adana &#; ö. , İstanbul) Divan edebiyatı şairi. Sürûrî, tarihinde Adana’da ulema bir ailede doğmuştur. Asıl adı Osman, babasının adı ise Hafız Musa’dır. Baba tarafından Hz. Muhammed’in soyundan geldiği rivayet edildiği için “Seyyid” olarak anılmıştır. Adana’da öğrenim gördü ve…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Özdemir İnce

    Özdemir İnce Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri Özdemir İnce, &#;da Mersin Lisesi&#;nden mezun oldu. &#;ta Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca Bölümü&#;nü bitirdi. Bir yıl Sandıklı Ortaokulu&#;nda öğretmenlik yaptıktan sonra Yedeksubaylık hizmetini İzmir-Bornova Er Eğitim Tuğayı&#;nda yaptı. Aydın Lisesi&#;nde öğretmenlik yaparken Fransız hükümetinin açtığı sınavı kazanarak yıllarında Paris&#;te Sorbonne Üniversitesi&#;nde çağdaş…

    Devamını Oku »
  • Nedir?

    Tuluat Nedir?

    Tuluat Nedir? Özellikleri, Örnekleri Tuluat kelimesinin sözlük anlamı “doğaçlama” demektir. Doğaçlama; yazılı bir metni olmayan, sahnede oyun esnasında yakıştırılan sözlerle tamamlanan oyun, tuluat. yüzyıl itibariyle Osmanlı, Avrupa’ya karşı siyasi üstünlüğünü kaybettiğinin farkına varmış ve çeşitli modernleşme/Batılılaşma hareketlerine yönelmiştir. Hareketler ilk olarak askeri ve siyasi alanda başlayan hareketlilik zamanla toplumsal hayata…

    Devamını Oku »
  • Kimdir?

    Halil Cibran

    Halil Cibran Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri, Şiirleri Halil Cibran (D. 6 Ocak Bişerri, Lübnan &#; Ö. 10 Nisan (48 yaşında) New York, ABD) Şair, ressam, filozof. Halil Cibran, Lübnan asıllı Amerikalı ressam, şair ve filozof. yılında Maruni bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. yılında Amerika’da…

    Devamını Oku »
  • Sınıf Edebiyat Tiyatro Ünitesi Çalışma Kağıdı,Sınıf Tiyatro Ünitesi Çalışma Kağıdı, ÇALIŞMA KAĞITLARI, 

    monash.pw'un  değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.

    Yılları Arasında Cumhuriyet Dönemi tiyatro özellikleri

     *&#;de Dil ve Tarih&#;Coğrafya Fakültesinde bir tiyatro enstitüsü kurulmuştur.

    * sonrasında tiyatro acıdan ilerlemiş, tiyatroda işlenen çeşitlenmiştir.

    *Oyun yazarları bu dönemde işleyen başarılı örnekler sunmuşlardır.

    * Haldun Taner, &#;yla geleneksel Türk tiyatrosunun belirleyici özelliklerini, toplumsal ve siyasal bir içerikle birleştiren yeni bir yerli epik tiyatro oluşturmuştur. (Bu türde ilk örnek olma özelliği de taşır)

    *Bu dönemde tiyatro, sorunlarına da eğilir.

    *Orta sınıftan ailelerin yaşadığı  giyinme biçimi dil özellikleriyle sahneye getirilir.

    *Konularını tarihinden, halk kahramanlarının hayatlarından ve mitolojiden alan oyunlar da yazılır.

    *Sosyal değişimlerin birey ve toplum yaşamındaki etkileri   yaklaşımlarla yansıtılır.

    *&#;lar Türk tiyatrosunun parlak dönemidir.

    * gibi yazarlar bireyden hareketle topluma yönelmişlerdir.

    * konularını Osmanlı tarihinden, halk kahramanlarının hayatlarından ve mitolojiden alan oyunlar yazarlar.

    *Bu dönemde * gibi yeni bir yazar kuşağı da yetişmiştir.

    ÖNEMLİ YAZAR ve ESERLER

    &#;  Batı etkisindeki Türk edebiyatının KURUCUSU, İLK BİLİNÇLİ TEMSİLCİSİ ve YENİLİĞİN ÖNCÜSÜDÜR.  Agâh Efendi ile birlikte &#;ta ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval&#;i çıkarmıştır. Türk basınının ilk başyazarı sayılır. Türk edebiyatında ilk makale örneği olan Mukaddime-i Tercüman-ı Ahval&#;i bu gazetenin ön sözü olarak yayımlamıştır.  &#;de tek başına Tasvir-i Efkâr adlı gazeteyi çıkarmıştır.

    Tiyatro Eseri

     Darülbedayi&#;nin ikinci döneminde aktif görev almış oyun yazarı ve tiyatro oyuncusudur. Meşrutiyet&#;ten itibaren telif eserlerle ve Fransızcadan yaptığı uyarlamalarla tiyatromuza birçok oyun kazandırmıştır. Elliyi aşkın eseri vardır. Türkçeyi iyi kullanan, oyun tekniği yönünden de oldukça başarılı bir sanatçıdır. Eserlerinde sahne dilini ustaca kullanmış, sahnede her tipi kendi karakterine, seviyesine göre konuşturmuştur.

    Eserleri 

    *İlk oyunu &#;te sahneye konulan &#;Köprülüler&#;dir.

    *Hafif, müzikli oyunlar yazmayı sürdüren yazarın oyunları, daha çok töre güldürüsü niteliği taşır.

    *Konularını daha çok Osmanlı tarihinden alan oyunlar yazmıştır.

    *Oyunlarında çeşitli dönemlerdeki sosyal hayatı, töreleri, inançları ve düşünceleri gülünç yanlarıyla anlatmıştır.

    *Sosyal eleştiriye büyük önem vermiştir.

    *Oyunları siyasal ve belgesel niteliktedir.

    *Saray yaşamını ve sosyal dramları anlatmıştır.

    *Yakın tarih ve Türk dünyası işlediği konular arasındadır.

    *Oyunları teknik yönden başarılı değildir.

    *Kişileri döneminin dil özellikleriyle konuşturmuştur.

    *Üsküdar&#;daki tiyatro onun adını taşımaktadır.

    Eserleri

    *Birinci Dünya Savaşı'nın ikinci yılında yurt dışına çıkarak Tiflis, Berlin, Paris, Viyana, Roma ve Kopenhag gibi Batı kentlerinde yaşadı.Cumhuriyet'in ilânından sonra geri döndü (). Yurda dönüşünden hemen sonra, *Cumhuriyet gazetesinde yazmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığında mütercim olarak görev aldı.

    Eserleri: Oyun

    *İlk oyunu "Büyük Şehir" sezonunda İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sahnelendi ve büyük ilgi gördü. Bu ilgi üzerine çalışmalarını tiyatroda yoğunlaştırdı. Türkiye'de *Cumhuriyetten sonra ortaya çıkan değişimleri mizah unsurlarını kullanarak anlattığı oyunları yaygın bir ün kazandırdı. Biçim denemelerine de giriştiği oyunlarında bütün toplum katlarından ve her çevreden insanı tiplemeye çalıştı.

    *Dış ülkelerde oyunu sahnelenen ilk Türk yazarı unvanını aldı. 

    Eserleri: 

    *Türk edebiyatının usta bir oyun yazarıdır.

    *Tiyatrolarında genellikle tarihi konuları işlemiştir.

    *Sağlam bir tiyatro kültürü vardır.

    *Shakespeare, Rike, Nietzsche, Kafka gibi yazarlardan çeviriler yapmıştır.

    Eserleri: 

    *Türk Tiyatrosu&#;ndaki ilk epik tiyatro örneği olan &#;Keşanlı Ali Destanı&#; adlı oyunu ile dünya çapında tanındı. *Konularını güncel olaylardan alan siyasal-sosyal taşlamaların ağır bastığı oyunlar yazdı.

    *Epik tiyatro ve kabarenin alnında verdiği yapıtlar çağdaş Türk tiyatrosunun klasikleri oldu.

    *Eşsiz bir arı Türkçe kullanan Haldun Taner, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının ve tiyatrosunun önde gelen yazarları arasına girdi.

    *Eleştiriyi güldürüyle yoğurmuş, izleyiciyi güldürürken hem sarsmış hem de şaşırtmış ve düşündürmüştür.

    *Güldürülerinden "ironi" monash.pwsi komiklik ya da sululuk değil düşünceye ve düş gücüne dayanan bir güldürüdür.

    *Devekuşu Kabare&#;yi (), Bizim Tiyatro&#;yu, Tef Kabare Tiyatrosu&#;nu kurdu.

    ESERLERİ: 

    *Edebî yaşamı okuduğu okulda yazdığı hasret şiirleriyle başlamış, daha sonraları da dergi ve gazetelerde yazılar kaleme almıştır.

    *Ona göre tiyatro, şiir, roman söz sanatıyla toplumdaki kötülüklere hücum etme sanatıdır.

    *Tiyatrolarının az sözcükle çok düşünce dile getirdiğini söyleyen sanatçı bu yönüyle bu türü özellikle roman türünden ayırmıştır.

    *Yazdığı tiyatroları için hazırlıklar yapan ve araştırmalara yönelen bir sanatçıdır.

    *Tiyatrolarının bir çoğunda halkın gönlüne yer etmiş şahısları anlatmıştır.

    *Tiyatrolarda toplumsal aksaklıkları işler.

    *Köy konusunu işlemiş, köylülerin sorunlarını yansıtmıştır.(Çoğunlukla Güney Anadolu köyleri)

    Eserleri: Tiyatro: 

    *Özellikle Kurtuluş Savaşı&#;nı anlattığı &#;Şu Çılgın Türkler&#; ve Çanakkale Savaşı&#;nı anlattığı &#;Diriliş &#; Çanakkale &#; en önemli romanlarından olup uzun süre çok satanlar listelerinde ilk sırada kalmıştır.

    *Toplum dışına sürülmüş kişilerin toplumla uyuşmazlığını veren yazarlardan biridir.

    *Aşağılık duygusunu toplumsal koşullar açısından inceleyişiyle dikkati çeker.

    *İlk oyunu olan &#;Penbe Evin Kaderi&#;nde ve &#;Kaneviçe&#;de kuşaklar arasındaki kopuşu, yabancılaşmayı ele alır.

    *Toplumun suçlu insanları bir kenara itişini eleştirerek onlara daha uygarca davranmak gerektiğini savunur.

    *Osmanlı İmparatorluğu&#;nda, İstanbul&#;da oturan yöneticilerle Anadolu&#;daki kopukluğu ortaya koymaya çalışır.

    *Tiyatrolarında günlük yaşamın çelişkilerini ve gülünç yönlerini ele almıştır.

    Eserleri: (Oyun): 

    * yılından sonraki Türk edebiyatımızın en önemli tiyatro yazarlarından olmuştur.

     *&#;Türk tiyatrosunun Shakespeare&#;ı&#; olarak anılmış olan sanatçının ilk oyunu Tanrılar ve İnsanlar&#;dır.

    *Devlet sanatçısı unvanı da alan Orhan Asena, eserlerinin konularını tarihten, mitolojiden ve toplumun yaşadığı hayattan almıştır.

     *&#;Başkaldırı, insan mücadelesi&#; sanatçının oyunlarının başta gelen temasıdır.

    *Toplumcu bir tiyatro yazarıdır.

    *Psikolojik ve toplumsal alanları kapsayan konuları işlemiş, tarihi olayları da konu alarak işlemiştir.

    *Tiyatrolarında mitolojiden yararlanmıştır.

    *Yerel, ulusal, evrensel, değişik olay ve sorunları gözler önüne sermiştir.

    *Birey-toplum çatışmasını ve baskı altındaki bireyin başkaldırısını hümanist bir şekilde ele almıştır.

    *&#;Atçalı Kel Mehmet&#; adlı oyunuyla TRT&#;den yılında TRT Başarı Ödülünü almıştır.

    *Tarihten yararlanır. O: &#;Tiyatro bence tarihin sustuğu yerde başlar.&#; der.

    Eserleri: Tiyatro: 

    Hazırlayan: Mustafa ŞAHİN 


    Kaynak:monash.pw

    Sınıf Edebiyat Tiyatro Ünitesi Çalışma Kağıdı

     

    nest...

    oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır