Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), koronavirüs salgını nedeniyle öncelikli gündemine aldığı yeni infaz düzenlemesine ilişkin taslak teklifi muhalefet partileri CHP ve İYİ Parti'ye iletti.
AKP'nin ittifak ortağı MHP ile yaptığı çalışma sonucu hazırlanan taslak teklife göre, kasten adam öldürme, terör ve örgütlü suçlar hariç olmak üzere cezaevinde geçirilecek süre verilen cezanın yarı oranına indirilirken, AKP'nin ilk teklifinde yer almayan uyuşturucu ve cinsel istismar suçları da indirim kapsamına alındı.
AKP'nin sunduğu teklif taslağında, denetimli serbestlik süresi de bir kereye özgü olmak üzere bir yıldan üç yıla çıkarılıyor. Düzenleme ile yaklaşık 60 bin uyuşturucu suçu hükümlüsünün de aralarında bulunduğu bin dolayındaki kişinin tahliyesi bekleniyor.
BBC Türkçe'nin edindiği bilgiye göre AKP'nin genel çerçevesini muhalefet partilerine sunduğu teklif taslağında yer alan bazı önemli düzenlemeler şöyle:
Cezaevinde kalma süreleri üçte ikiden 1/2'ye (yüzde 67'den yüzde 50'ye) düşürülüyor. Buna göre örneğin 10 yıl ceza alan kişi cezasının 5 yılını çektikten sonra koşullu salıverme hükümlerinden yararlanabilecek.
Mükerrer suçlar, cinsel suçlar ve uyuşturucu ticareti suçları bakımından 3/4'lük koşullu salıverilme oranı ise 2/3'e düşürülüyor. Yani bu suçlardan hüküm giyenler cezasının yüzde 75'i yerine, yüzde 67'sini çekmeleri halinde koşullu salıverilebilecek. Kasten adam öldürmede 2/3, terör ve örgütlü suçlarda 3/4 oranında uygulanan cezaevinde infaz süresinde ise değişiklik yapılmıyor.
Tüm hapis cezaları için bir yıllık sabit denetimli serbestlik süresinin uygulanması, toplumda cezasızlık algısına yol açtığı gerekçesiyle değiştiriliyor. Buna göre denetimli serbestliğin herkese bir yıl maktu olarak uygulanması yerine koşullu salıverilmeye esas alınan sürenin yarısında cezaevine girmesi, bu sürenin beşte birinin denetimli serbestlikle geçirilmesi öngörülüyor.
Böylece her hükümlü en az yüzde 40 oranındaki cezasını çekmek için cezaevine girecek. Buna göre örneğin, bir ay hapis cezası alan kişinin cezası önce koşullu salıverilme hükmü gereği 15 güne düşecek, bu sürenin beşte biri olan süre düşüldüğünde (3 gün), bu kişi 12 gün hapis cezası yatacak. Mevcut sistemde bir ay hapis cezası alanlar, bir yıllık denetimli serbestlik hükmünden yararlandığı için cezaevine girmiyordu.
Denetimli serbestlik geçici olarak üç yıl uygulanacak
Halen bir yıl uygulanan denetimli serbestlik süresi, geçici süreyle üç yıla çıkarılıyor. Muhalefete sunulan teklifte, "belli bir tarihten önce işlenen suçlar" diye ifade edilen geçici sürenin, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önceki suçlar olması bekleniyor. Geçici denetimli serbestlik hükümlerinden, terör, kasten adam öldürme ve özel hayatın gizliliğine ilişkin suçlar kapsam dışı bırakılıyor.
yaş grubu çocuğu bulunan kadınlar ile 70 yaşını bitirmiş hükümlüler yönünden denetimli serbestlik hükmü, bir kereye özgü olmak üzere dört yıl olarak uygulanacak. Bir kereye özgü olmak üzere çocuk hükümlülerin 18 yaşını dolduruncaya kadar cezaevinde geçirdikleri bir gün, üç gün olarak kabul edilerek indirim uygulanacak.
Kadın, çocuk, hasta hükümlülerin evde infazı
Kadın, çocuk, yaşlı, hasta hükümlüler için konutta infaz usulünün uygulanacağı hapis cezalarının sınırı artırılıyor. Bu kapsamda konutta infazın sınırı kadın, çocuk ve 65 yaşını bitirmiş erkeklerde altı aydan, bir yıla, 70 yaşını bitirmiş kişilerde bir yıldan iki yıla, 75 yaşını bitirmiş kişilerde, üç yıldan dört yıla çıkarılıyor.
Beş yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlülerden maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurum koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği adli tıp kurumu raporuyla tespit edilenler de cezasını konutunda çekecek. Yeni doğum yapan üç yıl veya daha az süreli hapis cezası alan kadınlar için de evde infaz hükmü uygulanabilecek.
Hapis cezalarının hafta sonu ve geceleyin infaz kurumunda kalmak suretiyle infaz edilebilmesine ilişkin altı aylık sınır, kasıtlı suçlar bakımından bir yıl altı aya, ölüme neden olma hariç, taksirli suçlar bakımından ise üç yıla çıkarılıyor.
Yeni doğum yapan kadınların cezası altı ay yerine, bir yıl altı ay ertelenebilecek.
Çocuk hükümlülere verilebilecek ödül olanakları ile hükümlülerin hediye kabul etme hakkı genişletiliyor. Hükümlünün bakıma muhtaç çocuklarının barındırılmasına ilişkin hükümler tutuklular yönünden de uygulanabilecek. Açık cezaevinde olanlara verilen üç günlük mazeret izni, yedi güne çıkarılıyor.
Salgın hastalık halinde kuruma ait telefon ve faks cihazlarından derhal yararlandırılması olanağı sağlanıyor.
"Yaralama" suçlarının "canavarca his saiki" ile işlenmesi halinde (örneğin yüze kezzap atmak gibi) cezanın üst sınırı 13 yıl altı aydan, 18 yıla çıkarılıyor.
Ayrıca kaçakçılık suçlarında malın değerinin hafif veya pek hafif olması halinde cezadan oransal bir indirim yapılması öngörülüyor. Ayrıca kovuşturma evresi için de etkin pişmanlık getirilerek, kaçakçılık konusu malın değeri iki katı parayı devlet hazinesine ödediği taktirde cezada belli bir oranda indirim yapılması sağlanıyor.
Bir oluşumun silahlı terör örgütü olarak tanımlanabilmesi için kanun koyucu bir takım kıstaslar getirmiştir. Bunlar:,
“Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.”
TCK Madde /1
Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.
Sayılı Terörle Mücadele Kanunu 1. Maddesi. Terör nedir?
Cebir ve şiddet kullanılarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle, 1 inci maddede belirtilen amaçlara yönelik olarak suç işlemek üzere, terör örgütü kuranlar, yönetenler ile bu örgüte üye olanlar Türk Ceza Kanununun üncü maddesi hükümlerine göre cezalandırılır. Örgütün faaliyetini düzenleyenler de örgütün yöneticisi olarak cezalandırılır.
Sayılı Terörle Mücadele Kanunu 7/1. Maddesi. Terör Örgütlerinin Tanımı
Bunların hepsini yaparken siyasi bir amacı olmalı ve bu amaçları gerçekleştirmesi için, yeterli silahı olmalı yada bu silahları kullanabilecek imkana sahip olması gerekmektedir.
Devletin Anayasal düzeni, bu düzene hakim olan ilkeler, devletin birliği ve ülke bütünlüğünün korunması suretiyle kamu güven ve huzuru temin edilerek bireyin Anayasada güvence altına alınan hak ve özgürlüklerine yönelik fiillere karşı korunmasıdır.
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçunda Fail:
TC. vatandaşı olan ya da olmayan herkes olabilir.
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçunun mağduru:
Demokratik bir toplumda temel hak ve hürriyetleri güvence altına alınmış olarak barış içinde yaşama hakkı olan her bir bireydir.
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçunda Fiil-Tipik Eylem:
TCK’nın /1 maddesinde tahdidi olarak belirtilen, Devletin anayasal düzenine, birliğine ve ülke bütünlüğüne karşı suçları işlemek amacıyla kurulan silahlı örgütü yönetmektir. Böyle bir örgüt, sayılı Kanunun 3. maddesi gereğince terör örgütüdür. Aynı nedenle suç, mutlak terör suçlarındandır.
Örgütü yönetmekten bahsedebilmek için öncelikle TCK’nın maddesinde öngörülen şartlarla birlikte, amaç-saik, yöntem ve elverişlilik kriterleri itibariyle de terör örgütü vasfını haiz bir örgütün bulunması gerekir.
Suç işlemek üzere kurulmuş bir örgüte üye olmak saikine dayanan doğrudan kastla işlenebilen bir suçtur. Bu suç olası kast ile işlenemez. Suç örgütünün varlığı için suç işlemek amacının açık bir şekilde ortaya konulmuş olması gerekir. Bir oluşumun çekirdeğini oluşturan kişiler suç işlemek amacıyla hareket etmekle birlikte, oluşumun içinde yer alan fakat bu amaçtan habersiz olan kişiler, suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüte üye olmaktan veya bu örgütü yönetmekten sorumlu tutulamazlar. (Özgenç, Suç Örgütleri sh. 21,22) Bu halde sorumluluk, TCK’nın maddesinde düzenlenen “hata” kurumuna göre çözüme kavuşturulmalıdır. (Dairenin tarih, / / sayılı kararından)
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçunda Hukuka Aykırılık;
Kişi hak ve hürriyetlerinden hiç birisinin, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacağına dair Anayasanın maddesinde de açıkça vurgulandığı üzere, bu suç herhangi bir hukuka uygunluk sebebi kapsamında işlenemez. Hiç bir devlet, hiç kimseye birliği ve ülke bütünlüğünü, anayasal düzenini bozacak bir hukuk düzeni kurmaz.
TCK m. /1’de düzenlenen örgütü yönetme suçu niteliği gereği devamlılık gerektirdiğinden, mütemadi bir suçtur.
Bir kişi bu suç ile yargılanıyorsa, yada şüpheli sıfatında sorgulanıyorsa bir avukattan yardım alması gerekmektedir.
Bu suçun cezası sonuç olarak (genellikle böyle sonuçlanmaktadır.): TCK’nın /2, 53, 58/9, 63 ve Sayılı Kanun’un 5/1 maddesi gereğince 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK 62 ye göre 1/6 oranında indirilir. Sonuç olarak kişi 6 yıl 3 ay hapis cezası alır.
Sanığa verilen ceza 6 yıl 3 ay 0 gün hapis cezasıdır. Sanığa verilen cezadan koşullu salıverilme süresi (şartla tahliye) çıkarıldığında YATARI: 4 YIL 8 AY 10 GÜN HAPİS cezasıdır.
Sonuç
ceza 1 yıldan fazla olduğundan Sayılı Kanunun /A maddesi
gereğince Sanık denetimli serbestlikten doğrudan yararlanamaz.
Sanık 3 YIL 8 AY 10 GÜN HAPİS cezasını ceza infaz kurumunda çektikten sonra denetimli serbestlikten yararlandırılarak serbest bırakılır.
NOT: Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenler, koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması halinde açık ceza infaz kurumuna geçebilirler.
Sonuç olarak; Mardin, Diyarbakır, Batamn, Şırnak, Şanlıurfa, Gaziantep, Van, Hakkari gibi doğu ve güneydoğu illerinde PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olma suçunun işlendiğine fazlaca rastlamaktayız. Son dönemlerde ise FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile birlikte tüm ülke genelinde bu suçun işlendiğine rastlamaktayız.
Yukarıda da belirttiğim üzere, kişisel bilerek yada bilmeyerek bu suçu işleyebilmektedirler. Ancak bu kişilerin fazla mağdur olmamaları adına avukatlardan yardım almalarını tavsiye ediyorum. Zira bu suç ağır ceza mahkemlerinde genelliklede kişinin tutuklu yargılaması ile sonuçlandırılır.
İçerikte Neler Var ?
Ülkemiz Ceza mahkemelerinde ceza yargılamaları yapılırken verilen hüküm tam olarak hapiste geçirilecek süre değildir. İnfaz hukuk da ceza hukukunun bir uzantısıdır. Sadece hapiste kalınacak süreyi belirler. İnfaz hukukunu belirleyen temel kanun maddesi sayılı ceza ve güvenlik tedbirleri infaz hakkında olan kanundur. Buna göre yargılama sonucunda mahkeme kararı ile verilen hapis cezası süresinin:
Temel kanunun sayılı maddesi dışında çeşitli yönetmelik, kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde infaz rejimine ilişkin kurallar içerir.
Müddetname savcılık tarafından hükümlünün cezaevine teslimi sonrasında hazırlanan bir belgedir. Bu belge ile hükümlünün ne kadar süre cezaevinde kalacağı belirtilir. Burada yer alan bilgiler resmi makamlarca hazırlanmıştır. Bu belge içinde hükümlünün ad, soy ad, mahkeme esas karar, suç tarihi ve suçun niteliği, gözetim ve tutukluluk bilgileri, ceza infaz kurumunun girdiği tarih, şartlı salıverileceği tarih gibi bilgiler yer alır.
İnfaz yatar hesaplama işlemi, fail hakkında verilecek infaz hesaplama cezasını uzatan veya kısaltan failin geçmiş ve mevcut durumlarına ilişkin birçok faktör bulunmaktadır. İnfaz süresinin hesaplanmasında dikkate alınması gereken unsurlar ve bu sürenin hesaplanmasında süreyi olumlu veya olumsuz etkileyen unsurlar şu şekilde sıralanabilir:
Çoğu sanık, sonuçlanan dava dosyalarına ilişkin tebligat metinlerinde, Mükerrer kelimesine rast gelir. Bu kelime, sanığın suçu zamansal yakınlık olarak tekrar etmesi durumunu ifade eder. Eğer sanık, ertlenmiş bir ceza almış ise, mahkemenin belirlediği süre boyunca bu durumun mükerrer olması halinde cezası kesinleşir.
Yasa tarafından belirlenen deneme süresi kapsamında hükümlü cezasının sosyal hayat içinde infaza olanak sağlayan ceza hukukuna denetimli serbestlik denilir. Suç işleyen birey bu şekilde sosyal yaşam içinde gözlemlenir. Bu yasa bireyin ailesi ile bağlarını sürdürebilmesi ve dış dünya ile daha hızlı bir şekilde uyum sağlayabilmesi amacı ile çıkarılmıştır. Hükümlü bu şekilde koşullu salıverilmesine belli bir süre kalınca tahliye edilir. Ancak sosyal haya içinde denetim altında tutulur.
sayılı ceza infaz kanunun /A maddesiyle getirilen bir düzenleme olan denetimli serbestlik, birçok kişinin cezaevinden tahliyesini sağlar. tarihi bir barajdır. Bu tarihten öncekiler verilen cezasının ½’sini yatarken bu tarih sonrasındakiler 2/3’ünü yatmaktadır. Bu tarih öncesindeki hükümlüler denetimli serbestlikten 2 yıl yararlanabilir. Bu tarih sonrasındakiler ise bir yıl yararlanabilir. Bu haklardan yararlanamayan hükümlülerde vardır. Bazı suçları işleyen bireyler sayılı KHK hükümlerinden yararlanamıyor:
Hükümlünün kısmi olarak denetimli bir şekilde serbest bırakılması denetimli serbestliktir. Bu sistemde hükümlünün topluma geri kazandırılması amaçlanır.
Denetimli serbestlik süresinde kişi dışarıda bulunuyor olsa bile süre boyunca hükümlü denetimli serbestlik bürosunun denetimi, takibi ve gözetimi altındadır.
Müddetname üzerinde bulunan bilgiler;
Mahkeme hakkınızda hapis cezası vermesinden sonra Müddetname hazırlama görevi mahkemenin bağlı bulunduğu taşra ilamat bürosu yada ilamat infaz büroları üstlenmektedir. Müddetname hesaplaması bahsettiğim bürolardan sorumlu cumhuriyet savcısı tarafından yapılmaktadır. Müddetname belgesini hazırlama işini ise savcının yanında çalışan zabıt katiplerinin işidir. Müddetname hazırlandıktan sonra zabıt katibi ve cumhuriyet savcısı bu belgeye imzalarını atar. Hazırlanan bu belge hükümlüye imza karşılığında elden teslim edilir.Müddetname sanığın mahkeme ilamındaki adresine tebliğ edilir.
Hazırlanan müddetname, hükümlü ile ilgili mahkeme tarafından cezasında değişiklik olması durumunda tekrar düzenlenecektir. Bir başka senaryo ise hükümlünün suçu ile ilgili cezai indirim olması durumunda müddetname tekrar hesaplanarak hükümlüye tebliğ monash.pw da mahsup talebi vb. durumlarda tekrar müddetname düzenlenmektedir.
Müddetname hesaplama işleminde en önemli husus suçun işlendiği tarihtir. Suçun işlendiği tarihe göre cezada indirim oranları da değişmektedir. Bu sebeple suçu işlediğiniz tarih baz alınarak, belli başlı kurallar çerçevesinde hapis cezanızın üzerinde indirimler uygulayarak net tarih bulunur.
Hapis cezası verilmiş bir kişi, cezaevinde kaldığı süre zarfında iyi halli olduğu ve topluma uyum sağlayacağı izlenimini veriyor ise kalan cezasını cezaevinin dışında, özgür bir biçimde geçirmesi için koşullu salıverilir. Bu durumda cezasının kalanını özgürce geçirmesi kararı şartlı tahliye olarak adlandırılır. Ayrıca, şartlı tahliye, suçlunun topluma kazandırılmasını ve iyi halli olma durumunun devamına teşvik etmeyi amaçlar. Şartlı tahliye, koşullu salıverilme olarak da adlandırılır. Başka bir ifade ile eğer bir kişi hakkında hapis cezası verilmiş ise ve bu kişiye kanunda belirtilmiş kısımlar için cezaevinde iyi hali olarak geçirme şartını sağlıyor ise hapis cezasının geriye kalan kısmına cezaevi dışında çektirilmesi kararı verilebilir buna koşullu salıverme, yani şartlı tahliye denir.
Şartlı Tahliye Nasıl Bozulur? Şartlı tahliye kararı verilmiş olan bir kişi şartlı tahliye süresi boyunca denetimli serbestlik hükümlerine tabidir. Hakkında şartlı tahliye kararı verilmiş olan bu kişi denetimli serbestlik süresi boyunca, kasten bir suç işlerse veya hâkimin kendisine verdiği yükümlülükleri, ihlal etmesi söz konusu olursa hakkında verilmiş olan karar bozulur.
Böyle bir durum mevcut ise kişi denetimli serbestlik süresi içerisinde eğer kasten bir suç işlemişse işlediği ikinci suçu itibariyle kalan cezasını hapishanede geçirmesi gerekir. Ancak kişi Denetimli Serbestlik süreci içerisinde kasten bir suçu işlememişse ama hâkimin kendisine verdiği denetimli serbestlik hükümlerini ihmal etmişse böyle bir durumdan, şartlı tahliye kararı verildiği tarih ile yükümlülüklerin ihlal ettiği tarih arasındaki süre geçilmemek koşuluyla cezasını çeker.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığımız üzere infaz hukuku bir hayli teknik ve karışıktır. Alanında uzman erzincan infaz avukatı ya da erzincan ceza avukatından hukuki destek almanız tavsiye edilir.
Daha fazla makale için tıklayınız
Ceza İnfazının Ertelenmesi Nedir?
Ceza Hukukunda İfade ve Sorgu Nedir?