19 fetih suresi duası / Fetih Suresi için 130 fikir, 2023 | dualar, duanın gücü, şifa duası

19 Fetih Suresi Duası

19 fetih suresi duası

FETİH SURESİ OKUNUŞU, Fetih Suresi (Duası) Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı, Tefsiri Ve Bilinmeyen Sırları

Fetih Suresi Türkçe Anlamı

Rahman ve Rahim olan Allah'ın (c.c) adıyla

1 - Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsân ettik.

2 - Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru yola iletir.

3 - Ve sana Allah, şanlı bir zaferle yardım eder.

4 - İmanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine güven indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah bilendir, herşeyi hikmetle yapandır.

5 - Mümin erkeklerle mümin kadınları, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur.

6 - Ve o Allah hakkında kötü zanda bulunan münâfık erkeklere ve münâfık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük onların başlarına gelmiştir. Allah onlara gazap etmiş, lânetlemiş ve cehennemi kendilerine hazırlamıştır. Orası ne kötü bir yerdir!

7- Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

8 - Şüphesiz biz seni, şâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

9 - Ki, Allah'a ve Resulüne iman edesiniz, ve bunu takviye edip, O'na saygı gösteresiniz ve sabah akşam O'nu tesbih edesiniz.

10 - Herhalde sana bey'at edenler ancak Allah'a bey'at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.

11 - Yakında a'râbilerden geri kalmış olanlar sana diyecekler ki, "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile." Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O'na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Hayır! Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

12- Aslında siz Peygamber ve müminlerin, ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu sizin gönüllerinize güzel göründü de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak etmiş bir topluluk oldunuz.

13 - Kim Allah'a ve Rasulüne iman etmezse şüphesiz biz, kâfirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır.

14 - Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar dilediğini azaplandırır. Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir...

15 - Siz ganimetleri almak için gittiğinizde geri kalanlar: "Bırakın biz de arkanıza düşelim." diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Siz bizimle gelemeyeceksiniz. Allah daha önce böyle buyurmuştur. Onlar size: "Bizi kıskanıyorsunuz." diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.

16 - A'rabilerin geri bırakılmış olanlarına de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.

17 - Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. Bununla beraber kim Allah'a ve peygamberine itâat ederse, Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.

18 - Andolsun o ağacın altında (Hudeybiye'de) sana bey'at ederlerken Allah, müminlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş onlara güven indirmiş ve onları pek yakın bir fetih ile mükâfatlandırmıştır.

19 - Allah onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfatlandırdı. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

20 - Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaad etmiştir. Bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir ki bu, müminlere bir işaret olsun ve Allah sizi doğru yola iletsin.

21 - Bundan başka sizin güç yetiremediğiniz, ama Allah'ın sizin için kuşattığı ganimetler de vardır. Allah herşeye kâdirdir.

22 - Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.

23 - Allah'ın öteden beri gelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

24 - O sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra Mekke'nin göbeğinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı görendir.

25 - Onlar inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenlerdir. Eğer kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle, mümin kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, Allah savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.

26 - O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, câhiliyet taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi. Onları takva sözü üzerinde durdurdu. Zaten onlar buna pek layık ve ehil kimselerdi. Allah herşeyi bilendir.

27 - Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinzi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.

28 - Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Şahit olarak Allah yeter.

29 - Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir.

Özel Bir 19’lu Hâcet Duası

Başı dertte, sıkıntıda olan, büyük bir problemle karşılaşmış olan, herhangi bir düşmanından kurtulmak, selâmete çıkmak isteyen ya da daha başka talepleri olanlar için son derece tesirli bir dua formülü vermek istiyorum bu bölümde de...

Bu duayı tatbik eden pek çok kişi 19 güne kalmadan arzularına nail oldular, bunlara yakından şahidim!..

Yalnız şunu kesinlikle ifade edeyim... Haksız yere, başkalarına zulüm için, ya da kötü amaçlı olarak bu formül tatbik edilirse; bunu yapanın asla başı belâdan kurtulmaz; ettiği ters dönüp kendisini vurur.

Şimdi dua şeklini yazıyorum...

Önce şu altı Allâh ismini iyice ezberleyelim:

“FERDÜN, HAYYUN, KAYYÛMUN, HAKEMUN, ADLUN, KUDDÛSUN.”

Beş vakit namazın farzının arkasından on dokuz harfli bu altı isim her gün okunacak, on dokuzar defa... Evvelinde on defa “ALLÂHU EKBER” denildikten sonra!..

On dokuzuncu günden sonra, herhangi bir şekilde sıkıntın olduğu takdirde bu isimlere ilaveten “...Seyec’ alullâhu ba’de ‘usrin yüsrâ” (65.Talâk: 7) âyetini de okuyacaksın her defasında...

Yani şöyle:

“Ferdün, Hayyun, Kayyûmun, Hakemun, Adlun, Kuddûsun... Seyec’alullâhu ba’de usrin yüsrâ.”

Bu metin on dokuz defa tekrar edilecek, beş vakit namazın farzlarının arkasından, on dokuz gün süre ile...

Âyetin mânâsı da şudur:

“Allâh zorluktan sonra bir kolaylık oluşturur!..” (65.Talâk: 7)

Eğer talebiniz, sıkıntıdan kurtulmak değil de daha başka ise, o takdirde, yukarıda yazdığım âyeti kerîme yerine, yine on dokuzar harfli olan, konusuna göre, şu âyeti kerîmeleri okuyabilirsiniz:

İlim için:

Yuallimuhül Kitabe vel Hikmete;

“Kitabı (hakikat bilgisini), Hikmeti (Allâh Esmâ’sının âlemlerde oluşturduğu sistem ve düzenin çalışma mekanizmasını) talim edecek (varlığına nakşedecek - programlayacak).” (3.Âl-u İmran: 48)

Feth için:

İnnâ fetahnâ leke fethan mübiynâ;

“Kesinlikle sana öyle bir fetih (görüş açıklığı) verdik ki, (o) Feth-i Mubiyn’dir (apaçık açık hakikati - sistemi müşahede)!” (48.Fetih: 1)

FeasAllâhu en ye’tiye Bil fethı;

“Umulur ki Allâh, açıklık veya (HÛ) indînden bir hüküm getirir.” (5.Mâide: 52)

Vec’al lena min ledünKE Nasıyra;

“Ledünnünden bir zafer oluştur.” (4.Nisâ’: 75)

Düşmanına galip gelmek için:

İnne hızbAllâhi hümül ğalibun;

“Muhakkak Allâh taraftarları, galip gelecek olanların ta kendileridir!” (5.Mâide: 56)

Felhükmü Lillâhil ‘Aliyyil Kebiyr;

“Hüküm, Alîy, Kebiyr olan (açığa çıkan kuvvelerinin hükmediciliğini reddedemeyeceğiniz) Allâh’ındır!” (40.Mu’min: 12)

Düşmanından korunmak için:

HasbiyAllâhu lâ ilâhe illâ HÛ

“Allâh bana yeter! Tanrı yoktur sadece ‘HÛ’!” (9.Tevbe: 129)

HasbünAllâhu ve nı’mel vekiyl;

“Allâh yeter bize, O ne güzel Vekiyl’dir!” (3.Âl-u İmran: 173)

Nı’mel Mevla ve nı’men Nasıyr;

“Ne güzel Mevlâ’dır (sahiptir O) ve ne güzel Nasîr’dir (zafere ulaştırıcı’dır O)!” (8.Enfâl: 40)

Rızık genişliği için:

VAllâhu yerzuku men yeşâu Bi ğayri hisab;

“Allâh dilediğine hesapsız rızık verir.” (2.Bakara: 212)

Ve a’tedna leha rizkan keriyma;

“Onun için cömert-zengin bir yaşam gıdası hazırlamışızdır.” (33.Ahzâb: 31)

İnnAllâhe “HÛ”velĞaniyyulHamiyd;

“Muhakkak ki Allâh Ğaniyy’dir, Hamiyd’dir.” (57.Hadiyd: 24) (60.Mümtehine: 6)

Allâhû Teâlâ, hepimizi bu verilen DUA nimetini değerlendirebilenlerden eylesin. Amin.

FETİH SURESİ OKU: Fetih Suresi Arapça Okunuşu, Türkçe Anlamı ve Diyanet Meali

Haberin Devamı

Fetih Suresi Diyanet Meali

1.Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik.

2, 3.Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın, seni doğru yola iletsin ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım etsin.

4.O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

5.Bütün bunlar Allah'ın; inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır.

6.Bir de, Allah'ın, hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve Allah'a ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük girdabı onların başına olsun! Allah onlara gazap etmiş, onları lanetlemiş ve kendilerine cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir varış yeridir!

7.Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

8.(Ey Muhammed!) Şüphesiz biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

9.Ey insanlar! Allah'a ve Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah'ı tespih edesiniz diye (Peygamber'i gönderdik.)

10.Sana bîat edenler ancak Allah'a bîat etmiş olurlar.2 Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir.

11.Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanları sana, "Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah'tan bizim için af dile" diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: "Allah sizin bir zarara uğramanızı dilerse, yahut bir yarar elde etmenizi dilerse, ona karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah yaptıklarınızdan haberdardır."

12.(Ey münafıklar!) Siz aslında, Peygamberin ve inananların bir daha ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel gösterildi de kötü zanda bulundunuz ve helaki hak eden bir kavim oldunuz.

13.Kim Allah'a ve Peygambere inanmazsa bilsin ki, şüphesiz biz, inkarcılar için alevli bir ateş hazırladık.

14.Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

15.Savaştan geri bırakılanlar, siz ganimetleri almaya giderken, "Bırakın biz de sizinle gelelim" diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah önceden böyle buyurmuştur." Onlar, "Bizi kıskanıyorsunuz" diyeceklerdir. Hayır, onlar pek az anlarlar.

16.Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanlarına de ki: "Siz, güçlü kuvvetli bir kavme karşı teslim oluncaya kadar savaşmaya çağrılacaksınız. Eğer itaat ederseniz Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönerseniz, Allah sizi elem dolu bir azaba uğratır."

17.Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değillerdir.) Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse, onu elem dolu bir azaba uğratır.

18, 19.Şüphesiz Allah, ağaç altında sana bîat ederlerken inananlardan hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur, güven duygusu vermiş ve onlara yakın bir fetih ve elde edecekleri birçok ganimetler nasip etmiştir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

20.Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaad etmiştir. Şimdilik bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir. (Allah böyle yaptı) ki, bunlar mü'minler için bir delil olsun, sizi de doğru bir yola iletsin.

21.Henüz elde edemediğiniz, fakat Allah'ın, ilmiyle kuşattığı başka (kazançlar) da vardır. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.

22.İnkar edenler sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.

23.Allah'ın ötedenberi işleyip duran kanunu (budur). Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

24.O, Mekke'nin göbeğinde, sizi onlara karşı üstün kıldıktan sonra, onların ellerini sizden, sizin ellerinizi onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.

25.Onlar, inkar edenler ve sizi Mescid-i Haram'ı ziyaretten ve (ibadet amacıyla) bekletilen kurbanlıkları yerlerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle, inanmış kadınları bilmeyerek ezmeniz ve böylece size bir eziyet gelecek olmasaydı, (Allah Mekke'ye girmenize izin verirdi). Allah, dilediğini rahmetine koymak için böyle yapmıştır. Eğer, inananlarla inkarcılar birbirinden ayrılmış olsalardı, onlardan inkar edenleri elem dolu bir azaba uğratırdık.

26.Hani inkar edenler kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah ise, Peygamberine ve inananlara huzur ve güvenini indirmiş ve onların takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) sözünü tutmalarını sağlamıştı. Zâten onlar buna lâyık ve ehil idiler. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir.

27.Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse, siz güven içinde başlarınızı kazıtmış veya saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bildi ve size bundan başka yakın bir fetih daha verdi.

28.O, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderendir. (Allah) o hak dini bütün dinlere üstün kılmak için (böyle yaptı). Şahit olarak Allah yeter.

29.Muhammed, Allah'ın Resülüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde halinde, Allah'tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir. İşte bu, onların Tevrat'ta ve İncil'de anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah kendileri sebebiyle inkarcıları öfkelendirmek için onları böyle sağlam ve dirençli kılar. Allah, içlerinden salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükafat vaad etmiştir.

Fetih Suresi Arapçası

FETİH SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU

FETİH SURESİ OKU: Fetih Suresi  Arapça Okunuşu, Türkçe Anlamı ve Diyanet Meali
FETİH SURESİ OKU: Fetih Suresi  Arapça Okunuşu, Türkçe Anlamı ve Diyanet Meali
FETİH SURESİ OKU: Fetih Suresi  Arapça Okunuşu, Türkçe Anlamı ve Diyanet Meali
FETİH SURESİ OKU: Fetih Suresi  Arapça Okunuşu, Türkçe Anlamı ve Diyanet Meali
FETİH SURESİ OKU: Fetih Suresi  Arapça Okunuşu, Türkçe Anlamı ve Diyanet Meali

Fetih Suresi Konusu

Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 1, 18 ve 27. âyetlerde geçen “fetih” kelimesinden almıştır. Sûre de başlıca, hicretin altıncı yılında Hz.Peygamber ile Mekke’li müşrikler arasında gerçekleşen Hudeybiye antlaşması, cihad, savaştan geri kalan münafıklar ve Mekke’nin fethedileceği müjdesi konu edilmektedir. Ana konu Hudeybiye Antlaşması’nın değerlendirilmesi, niyetlendikleri umre ibadetini yapamadan döndükleri için büyük üzüntü ve hayal kırıklığı içinde olan müminlerin teselli edilmesi, bu harekât içinde ve sonrasında olup bitenlerin Allah nezdindeki değerinin açıklanmasıdır. Bu genel çerçeve içinde Hz. Peygamber ve ashabının Allah katındaki durum ve dereceleri, onları ibadetten meneden müşrikler ile yalnız bırakan münafıkların acı sonları hakkında önemli bilgiler verilmiş, bu barışı takip edecek olan fetihler müjdelenmiştir.

Fetih Suresi Faziletleri ve Sırları

Fetih suresinin faydaları ve faziletlerini sıralayacak olursak;

  • Bir hadiste “ Kim ki Fetih suresini okur ise, o kişi sanki Mekke’nin fethedilmesi sırasında Resûlullah (s.a.v.) ile birlikte bulunmuş gibidir” şeklinde buyurulmuştur.
  • “Kim Ramazan ayının birinci gecesinde ki namazda Fetih suresini okur ise Allah o kimseyi tüm yıl korur” şeklinde bildirilmiş bir hadiste bulunmaktadır.
  • Peygamberimiz (s.a.v.) Fetih suresi ile ilgili şöyle buyurmuştur: “ Bu gece bana bir sure indirildi. O sure benim için, güneşin üzerine doğduğu her şeyden daha sevimlidir.” Bu sözünün ardından da Fetih suresini okumuştur.
  • İmam Sa’lebi ise Fetih suresinin fazileti ile alakalı olarak şunu söylemiştir: “ Fetih suresini okuyan kişilerin, meleklerin zikrinden ve teşbihlerinden nasibi vardır.”
  • Abdullah bin Muğaffel (r.a) tarafından rivayet edilmiş olan ve büyük hadis kitaplarında geçen sözü şu şekildedir: “Resulullah (s.a.v.)’ı Mekke’nin feth edildiği gün, devesinin üzerindeyken sesini titreterek makam yapar şekilde Fetih süresini okurken gördüm.”
  • Fetih suresi işleri açısından sıkıntıda olan kişiler okur ise, Allah o kişilerin işlerini kolaylaştırır, onları sıkıntılardan kurtarır.
  • Bunalım ve bir sıkıntı içinde olan bir kimse Fetih suresini okur ise Allah keremiyle ve lütfuyla onun üzüntüsünü, sıkıntısını, gam ve kederini giderir.
  • Fetih suresini okuyan kişinin sınavlarını, işlerini Allah kolaylaştırır.
  • Ramazan ayından Fetih suresinin okunması kişinin rızkının artmasına vesile olur.
  • Kişinin muradı, isteği hayalleri Allah’ın izni ile gerçek olur.

Fetih Suresi Ne İçin Okunur?

Fetih suresini kim daimi olarak okur ise meleklerin zikir ve aynı zamandan tesbihlerinden nasipleneceği belirtilmiştir. Fetih Suresini murat ve niyaz isteyen her kişi arzu ettiği zaman içerisinde okuyabilir. Surenin belirli bir okuma sayısı bulunmamaktadır. Kısmetin açılabilmesi, bolluk ve bereketin ortaya çıkarılabilmesi, savaştan galibiyetin kazanılabilmesi, sınavlarda başarılı olunması amacı ile Fetih suresi okunmaktadır.

Fetih Suresinin İlk Ayeti Abdestsiz Okunur Mu?

Sureler günümüzde kişiler tarafından okunabiliyor. Kişiler bazı sureleri ezberleyerek gün içerisinde okuyabiliyor. Fetih suresi de bireylerin okuyarak faziletlerinden faydalandığı surelerden biridir. Fetih suresi, abdestiz okunabilmesi için ezber şeklinde okunması gerekir.

Adetli olan kadınlar da fetih suresini okuyabilip okuyamadığını çok merak edebiliyor. Adet döneminde olan bir kadının fetih suresini okuması uygun görülmüyor. Adetli olan bir bireyin Fetih suresini ezberden veya kitaplardan okuması uygun görülen bir durum değildir.

Fetih Suresi İstek İçin Kaç Kez Okunmalı?

Her dileğin husuli için gün içerisinde yedi kez okunursa Allah'ın izni ile her dilek gerçekleşir.

Günde en az bir defa okuyan kişiler bütün kötülüklerden veya zararlardan korunur. Bununla beraber her işi bereketli ve hayırlı olur.

Zor durumda olup bu durum içerisinden kurtulmak isteyen kişiler; cuma gecesi iki rekat Allah’ın rızasını kazanmak için namaz kılıp ardından da on bir kez Fetih Suresi ile kırk bir kez Salaten Tüncinayı okumaları gerekir. Daha sonra durumlarını arz ederek kurtuluşu için dua eder ise o dertten kurtularak, refaha erer.

Fetih Suresinin İlk 3 Ayeti Ne İçin Okunur?

Fetih Suresinin 1-3 ayetlerini okumaya devam eden kişinin işleri açılır ve büyük nimetlere kavuşur. 29. ayeti sürekli okunursa dualar kabul olur, dünya ve ahrette büyük rızıklara ulaşılır, maddi ve manevi sıkıntılar ortadan kalkar.

Fetih Suresi 19. Ayet Meali

وَمَغَانِمَ كَثِيرَةً يَأْخُذُونَهَا ۗ وَكَانَ ٱللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا

Ve megânime kesîreten ye’huzûnehâ, ve kânallâhu azîzen hakîmâ(hakîmen).

(18-19) Şüphesiz Allah, ağaç altında sana bîat ederlerken inananlardan hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur, güven duygusu vermiş ve onlara yakın bir fetih ve elde edecekleri birçok ganimetler nasip etmiştir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

TürkçesiKöküArapçası
  • ve ganimetler (bahşeyledi)
  • غ ن م
  • وَمَغَانِمَ
  • alacakları
  • ا خ ذ
  • يَأْخُذُونَهَا
  • hüküm ve hikmet sahibidir
  • ح ك م
  • حَكِيمًا
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: (18-19) Şüphesiz Allah, ağaç altında sana bîat ederlerken inananlardan hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur, güven duygusu vermiş ve onlara yakın bir fetih ve elde edecekleri birçok ganimetler nasip etmiştir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
  • Diyanet Vakfı: Yine onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfalandırdı. Allah üstündür, hikmet sahibidir.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve onları alacakları bir çok ganimetlerle de ödüllendirdi. Allah, çok güçlüdür. hikmet sahibidir.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Allah onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfatlandırdı. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
  • Ali Fikri Yavuz: Bir de ele geçirecekleri (Hayber’deki) bir çok ganimetleri mükâfat verdi. Allah Azîz’dir= her şeye galibdir, Hakîm’dir= hikmet sahibidir.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bir çok da ganîmetleri ki onları alacaklar ve Allah bir azîz, hakîm bulunuyor
  • Fizilal-il Kuran: Yine onlara alacakları birçok ganimetler bahş eyledi. Allah üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.
  • Hasan Basri Çantay: (18-19) Andolsun ki Allah mü´minlerden —seninle o ağacın altında bîat ederlerken— raazî olmuşdur da kalblerindeki bilerek üzerlerine kuvve-i ma´neviyyeyi indirmiş ve onları yakın bir feth ile ve alacakları bir çok ganimetlerle mükâfatlandırmadır. Allah mutlak gaalibdir, yegâne hukûm ve hikmet saahibidir.
  • İbni Kesir: Ve alacakları bol ganimetlerle. Allah; Aziz, Hakim olandır.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ve alacakları birçok ganîmetler ile de (mükâfaatlandırmıştır). Ve Allah Teâlâ mutlaka bir galib, bir hakîm bulunmaktadır.
  • Tefhim-ul Kuran: Ve alacakları birçok ganimetleri de. Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır