Tarih | 30 Ekim |
Saat | UTC Türkiye saati |
Büyüklük | 6,9 Ms |
Şiddet | VIII |
Derinlik | 16 kilometre |
Tarih | 30 Ekim |
Saat | UTC Türkiye saati |
Büyüklük | 6,9 Ms |
Şiddet | VIII |
Derinlik | 16 kilometre |
erzincan belgeliği |
1 9 3 9 d e p r e m i ve s o n r a s ı |
ana sayfa + home |
|
monash.pw ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak monash.pw yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca monash.pw yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler monash.pw yorum sayfalarında paylaşılamaz.
monash.pw yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve monash.pw bunlardan sorumlu tutulamaz.
monash.pw yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.
Belediye Başkanı Bekir Aksun, kentte 82 yıl önce yaşanan 7,9 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenlerin cenazelerinin defnedildiği Piri Sami Hazretleri Türbe ve Mezarlığı'ndaki Erzincan Deprem Şehitliği Anıtı'na ziyarette bulunup dua etti.
Ziyaret sonrası AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Aksun, binlerce kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olan depremin Erzincan dışındaki bazı kentlerde de hasar oluşturduğunu belirtti.
Depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyen Aksun, depremlerden ders çıkarılıp şehre ona göre yön verilmesi gerektiğini vurguladı.
Aksun, deprem yönetmeliklerine uygun yapı stokları oluşturmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Erzincan'da yapı stokunun yaklaşık yüzde 42'si yeni yapılan, yani deprem yönetmeliğine uygun yapılardır, geriye kalan yüzde 58'lik kısmı ise yenilenebilmesi gereken konutlardır. Deprem yönetmeliğine göre yapılan konutlar çoğaltılmalı. Bu yönetmeliğe uygun olmayan konutların ise bir an önce devletin pilot bölge olarak şehrimizi seçip uzun vadeli kredilerle desteklemesiyle yönetmeliğe uygun hale getirilmesi gerekmektedir." diye konuştu.
Doğal afetlere hazırlıklı olunması gerektiğini vurgulayan Aksun, üniversite iş birliğinde binaların depremle ilgili dayanıklılık ölçümünün yapılması için girişimler başlattıklarını anlattı.
Tedbirlerin afette can kurtardığına işaret eden Aksun, tüm yapıların deprem yönetmeliğine uygun hale getirilmesi için çalıştıklarını söyledi.
Büyüklerinden depremiyle ilgili duyduklarını paylaşan Aksun, depremin ardından kentteki cezaevinde bulunan hükümlülerin de kurtarma çalışmalarına gönüllü katıldığını anlattı. Aksun, şu ifadeleri kullandı:
"Dönemin cumhuriyet başsavcısının talimatıyla, enkaz altındakilerin kurtarılması için cezaevinde bulunanlara akşam dönmek kaydıyla izin verilmiş. O gün cezaevindeki herkes gerçekten şehrin her tarafına yayılarak enkaz altında kalanları çıkarma gayreti içerisinde bulunmuş, bunu bir hafta devam ettirmiş. Bütün mahkumlar akşam dönmüş. Daha sonra bir kanun çıkarılarak bunların hepsinin affedildiği bilinmektedir."
Depremde kentin "yerle bir olduğunu" belirten Aksun, şunları kaydetti:
"Herkes enkaz altından çıkarılarak çadırlara taşınıyor ve uzun bir müddet burası artık inşaat haline dönüştürülemeyeceği için bırakılıp yeni bir şehir yerleşim alanı planlanıyor. Dolayısıyla bugün içinde bulunduğumuz mezarlığın etrafından aşağı doğru, Terzi Baba'ya doğru şehir şekilleniyor. O günkü şartlarda buralar tarlaydı. depreminin şiddetini şuradan anlıyoruz, şehrin yeri bile değişmiş. Atalarımız, dedelerimiz, depremde çektikleri çilelere ilişkin hikayeleri her zaman anlatmışlardır. Biz de onlardan esinlenerek bugün deprem yönetmeliğinin uygulanabilir olması için elimizden gelen gayreti göstermekteyiz."
Depremzedelerden 94 yaşındaki Sıdıka Aksu da aradan geçen yıllara rağmen çocukluğunda yaşadığı felaketi unutamadığını anlattı.
O dönem kent merkezine 25 kilometre uzaklıktaki Üzümlü ilçesinde oturduklarını ifade eden Aksu, "Deprem olduğunda evdeydik, her yer yıkılmış, dümdüz olmuştu. Çevredeki köylerden yakınlarımızın ölülerini getirdiler, kefen bile bulamadık, bir şekilde defnedildiler." dedi.
Aksu, cenazelerin açılan çadırda yıkanıp defnedildiğini belirterek, "Ölülerimize ağlayamadık, çok zorluklar çektik. Akrabalarımızdan 4 kişi öldü. Şimdiki gibi deprem çadırları yoktu, bezlerden çadır yapıp orada kaldık, yokluk çoktu. Şimdi yemek, çadır, her şey veriliyor, eskiden hiçbir şey verilemiyordu." diye konuştu.
Babası ve hasta kardeşiyle depremi büyük bir gürültüyle hissettiklerini söyleyen Aksu, "Evlerimizin kenarları hep yıkıldı. Depremden yaklaşık 6 ay sonra evlerimize gidip yıkılan bölümleri yaptırabildik. O süreçte bahçelerde çadırda kaldık." dedi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.