Normal doğum (vajinal doğum), çoğu anne adayının normal seyreden hamilelik sürecinde daha az riskli olduğunu düşündüğü ve tercih ettiği bir yöntemdir. Normal doğumun en büyük avantajı doğal ve fizyolojik olmasıdır aslında. Normal doğum sonrası anne kısa sürede bebeğini emzirebilmektedir. Hastanede kalış süresi de oldukça kısadır.
Normal doğum (vajinal doğum) cerrahi bir müdahale olmadan gerçekleşen bir evredir. haftalardan itibaren annede oluşan ağrılar ile rahim ağzında açılma meydana gelerek bebeğin doğum kanalından geçmesi ile gerçekleşir.
Normal doğumun zamanını genellikle tahmin etmek mümkün değildir ancak doğum yaklaştığında muayene ile bebeğin baş pozisyonu, rahim ağzı (serviks) açıklığı ve yumuşaklığı ve beraberinde NST ile sancıların sıklığına bakılarak öngürülebilir. Normal doğumda öncelikle rahimde kasılmalar görülür. dakikada bir gelen bu kasılmalar yaklaşık saat sürebilir. Zamanla kasılma aralığı dakikaya kadar düşebilir.
Kasılmalarla birlikte veya kasılma olmadan su gelmesi ile de doğum süreci başlayabilir. Eğer su geldiyse saat içinde doğum sancılarının başlaması beklenir. Ancak su gelişi bebeğin kesesinin açılması anlamına geldiği için bebeğin enfeksiyon kapma riskide artabilir. Bu nedenle uzun süren su gelişi olan gebelerde antibiyotik gereklidir. Ayrıca haftası ileri olan ve su gelişi olan bebeklerde doğum sancılarını başlatmak için damardan serum (halk arasında suni sancı) ya da vajinal ilaçlar uygulanabilir. Doğum indüksiyonu denilen bu sürece hastayla birlikte tartışılarak hastaya özel karar verilmelidir.
haftadan itibaren yalancı sancı diğer adıyla (Braxton Hicks) denilen kasılmalar anneyi ve bebeği doğuma hazırlar. Yalancı sancıların en önemli özelliği düzensiz olmaları ve doğum sancısından daha zayıf ve kısa süreli olmalarıdır. Daha önce doğum yapmamış gebeler sancıların doğum sancısı olup olmadığını sancılar arasındaki süreye, sancıların sıklaşıp sıklaşmadığına bakarak anlayabilirler.
Daha önce doğum yapmamış anne adayı için bebeğin durumuna göre kısa veya uzun sürebildiği için anne yorgun düşebilmektedir. Anne adayının bu süreci kolay atlatabilmesi için ağrısız doğum dediğimiz yöntem ile (epidural anestezi) daha kolay hale getirilebilmektedir.
Normal doğum sezaryen doğuma göre daha kısa sürede gerçekleştiği için annenin toparlanma ve hastanede kalma süreci oldukça azdır. Normal doğum yapan annelerin oksitosin hormonu (süt hormonu) daha hızlı salındığı için emzirme süreci daha kısadır.
Normal doğum ile doğan bebeklerin doğum kanalından geçerken aldığı faydalı bakteriler sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir.
Anne karnında bebeğin doğum kanalına ne zaman gireceği tam olarak bilinemez ancak haftalarda vajinal muayene yapılarak bebeğin eyleme yakın olup olmadığı ve kemik çatının doğuma uygunluğu kontrol edilir. Bebek doğum kanalına indikten sonra hafta içinde doğum başlar. Sonraki doğumlarda bu süreç daha da kısalabilir.
İlk kez doğum yapan annelerde doğumun kolay gerçekleşmesi için vajinal açıklığa epizyotomi kesisi yapılır. Bu ufak kesi doğumdan sonra dikilir ve hafta içerisinde iyileşir.
Bebeğin normal yolla doğabilmesi anne ve bebekteki birçok faktöre bağlıdır. Öncelikle ilk gebeliklerde bebeğin pozisyonu doğum yöntemine karar vermekte son derece önem taşır. Genelde haftadan itibaren ideal pozisyondaki bebek baş aşağı ve yana dönük olarak durur. Sonrasında bebeğin pozisyonunu değiştirme ihtimali düşüktür. Bu değerlendirmeyi bebeğin doğumuna yakın tekrar yapmak gerekmektedir.
Normal doğum yapan annelerimiz genellikle 24 saat sonra bebeğiyle birlikte taburcu edilir.
Etiketler:braxton hicksdoğumnstserviksvajinal doğum
VAJİNAL DOĞUM HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ
Vajinal doğum nedir?
Yaygın kullanılan adıyla normal doğum rahim kasılmaları ile beraber rahim ağzının açılması ve bebeğin vajinal yoldan doğmasıdır.Doğumun başladığını gösteren belirtiler nelerdir?
Düzenli kasılmalar (sancı başlaması) ;
Rahim isteğimiz dışında kasılıp gevşeyen kaslardan oluşan bir organdır .Yalancı doğum kasılmaları;
Gün içinde birkaç kez gelir, düzensizdir.Gerçek doğum kasılmaları ;
Düzenli aralıklarla gelir.Su gelişi;
Doğumun başlaması bazen kasılma olmadan yada sıklaşamadan su gelişi ile olabilir.Kanama
Nişan gelmesiolarak bilinen durum rahim ağzını gebelik boyunca kapatan mukuslu bir tıkacın açılmasıdır. Çamaşırın hafifçe kirlenmesi yada tuvalette açık pembe kanlı sümüksü bir akıntı görülmesi şeklinde tarif edilir. Rahim ağzının doğuma hazırlandığını gösterir ve genellikle doğum başlayacağını işaret etse de bu birkaç gün içerisinde olmayabilir.Suni sancı hakkında merak edilenler;
Kendiliğinden doğum sancısının başlamadığı durumlarda doğumu başlatmak istediğimizde suni sancıya başvururuz.Doğum başladıktan sonra bebeğin çıkışına kadar anneyi neler bekliyor?
Doğum kasılmaları başlayıp düzenli hal aldıktan sonra rahimin her kasılması bebek için itici etki gösterir ve rahim ağzının açılmasını sağlar. Doğum geri dönüşü olmayan gittikçe ilerleme gösteren bir süreçtir.Bebek doğduktan sonra doğum salonunda anneyi neler bekliyor?
Bebek doğduktan sonra bebeğin eşi olarak bilinen plasentasının rahimde yapıştığı yerden ayrılarak doğması beklenir.Bebek doğduktan sonra doğum salonunda bebeği neler bekliyor?
Annenin bebek çıktıktan sonraki işlemleri sürerken bebek ısıtılmış bir ortama alınarak ilk bakımları yapılır .Bebek ne zaman anne yanına verilir?
Bebekler doğar doğmaz aranmaya başlarlar çünkü emme refleksleri anne karnında oluşmuştur . En kısa sürede anne ile bebeğin temasını sağlamak ve bebeği annenin memesiyle kavuşturmak gerekir.Doğumun kaç saat sürer?
Doğum sürecinin tamamını 4 faza ayımonash.pw;
Kasılmaların düzenli fakat seyrek ve hafif olduğu fazdır. Rahim ağzı açılmaya yeni başlamıştır. Başlangıçtan cm açıklık olana kadarki zamandır.
İlk doğumlarda ortalama saat sürer.
En fazla 20 saate kadar çıkabilir.
Sonraki doğumlarda ortalama saat sürer.
En fazla 14 saate kadar çıkabilir.
Bu nedenle doktor tarafından uygun görülürse, ağrıların seyrek ve hafif olduğu bu fazı hastane yerine evde geçirilmesi düşünülebilir.
Kasılmalar sıklaşmıştır, dakikada bir kasılma olur, süresi 60 saniye civarıdır, kuvvetli kasılmalardır. Rahim ağzı daha hızlı açılmaya devam eder ve 10 cm açıklık olduğunda açılma tamamlanmış demektir.
İlk doğumlar için ortalama saat , maksimum saat sürebilir.
Sonraki doğumlarda ortalama saatte tam açıklığa ulaşılır, maksimum saat sürer.
Bu fazda saatlik rahim ağzı açılması , ilk doğumunu yapanlar için saatte en az 1 cm , sonraki doğumlarda saatte en az 1,5 cm olmalıdır. Daha hızlı da olabilir.
Açıklık 10 cm olduktan sonra bebeğin doğumuna kadar geçen süredir. Annenin etkin ıkınması süre için en belirleyici faktörüdür.
İlk doğumlarda en fazla 1 saat içinde doğum gerçekleşir, nadiren 2 saatte kadar uzayabilir. Daha çok uzaması normal değildir.
Sonraki doğumlarda ortalama dakikada doğum gerçekleşir, 1 saati geçmesi beklenmez.
Epidural anestezi uygulanması bu evreyi 1 saat daha uzatabilir.
Bebek doğduktan sonra bebeğin eşi denilen plasentasının doğumu ortalama dakikada gerçekleşir. Bazen 30 dakikaya kadar uzayabilir, doğmazsa müdahale gerektirir.
NST nedir? Ne işe yarar?
NST non stres test demektir.Epizyotomi (doğum kesisi) nedir?
-bu kesi sadece cilt ve cilt altı yağ ve bir miktar kas dokusu içerir yani çok derin değildir.
-ağrı sırasında ve uygulanmışsa epidural yada lokal anestezi eşliğinde açılır yani doğum ağrısı ve anestezinin etkisi bir araya geldiği için hissedilmez.
-5 cm civarı kısa bir kesidir.
-Doğum sırasında kendiliğinden oluşacak bir yırtığa göre iyileşme daha hızlıdır.
Epizyotomi kendiliğinden eriyen dikiş materyali ile dikildiği için dikiş aldırmaya gerek yoktur. Genellikle çabuk iyileşir ve rahatsız edici iz kalmaz.Taburcu olduktan sonra hangi durumlarda hastaneye başvurmak gerekir?
Durumlarında hastaneye başvurmak gerekir.
Vajinal doğum avantajları:
Vajinal doğum dezavantajları:
SUDA DOĞUM HAKKINDA
Suda doğumda anne adayı sancısını havuzda çekip doğumu dışarıda yapabilir yada hem sancıyı hem doğumu suyun içerisinde yaşayabilir.Hamilelik heyecanı yaşayan anne adaylarının en merak ettikleri arasında doğum konusu da var. Normal doğum, sezaryen Bu makalede normal doğum konusunu tüm detaylarıyla ele alıyoruz. Normal doğum nedir, nasıl olur, ne kadar sürer? Doğum belirtileri nelerdir? Normal doğumun faydaları nelerdir? Anne adaylarının çok merak ettiği bu soruları bir uzmana sorduk. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Pınar Kadiroğulları, normal doğum hakkında merak edilenleri ve doğumun evrelerini anlattı. İşte 11 soruda normal doğum (Bu makalenin ardından epidural doğum nedir? , sezaryen doğum yarası bakım yarası nasıl olmalı? başlıklı yazımıza da bakabilirsiniz)
Öncelikle normal doğum nedir? sorusuyla başlayalım Normal doğum, doğumun mümkün olduğunca müdahale edilmeden fizyolojik akış sırası içerisinde vajinal yoldan gerçekleştiği süreçtir. gebelik haftaları arasında annenin dışardan müdahalesiz, kendiliğinden oluşan ağrılarıyla rahim ağzında açılma meydana gelmesi ve takiben bebeğin ve eşinin doğum kanalından geçmesi ile meydana gelir.
Normal doğum süreci aslında öncelikle evde yoklama sancıları denilen sancılar ile başlayan, anne adayının arada çektiği bu sancılar ile rahmin olgunlaşmasının başladığı ve hatta belirli bir aralığa kadar açılmanın olduğu süreç ile başlar. Bu süreç belli bir noktada sancıların artık evde tolere edilemediği ve açıklığın da artması ile anne adayının hastaneye başvurusu ile devam eder. Sonrasında hastanın düzenli kasılmaları var ise rahimde açıklık tam olana kadar takibi yapılır ve doğum gerçekleştirilir.
Normal doğumun 3 evresi vardır. Düzenli kasılmaların başlamasından, tam rahim ağzı açıklığı olana kadar geçen süre; birinci evre; tam rahim ağzı açıklığından bebeğin doğmasına kadar geçen süre 2. evre ve bebeğin eşinin ayrılması ile sonlanan süre 3. evre olarak adlandırılır.
Normal doğum annenin bedenen ve ruhen hazır olması gereken bir süreçtir. Doğum ağrısı kendine has özellikleri olan şiddetli bir ağrıdır. Annenin daha önce tecrübe etmediği bu uzun süreli ağrılı süreç annenin yorgun düşmesine ve acı hissetmesine sebep olabilir. Her anne adayı bu süreci ve ağrıları farklı tanımlamaktadır. Bu da annenin psikolojik olarak hazır olmasının yanı sıra ağrı eşiği de önemli rol oynar. Artık günümüzde birçok merkezde doğum anestezi olanakları kullanılarak ağrısız olarak gerçekleştirilmektedir. Bu konuda hekimin uygun gördüğü yöntem anne adayının rahatlamasını sağlayacaktır.
Normal doğum 3 evreden oluşmaktadır. Bu evreleri tek tek bakarsak;
Evre 1: Doğum sancılarının düzenli gelmesiyle rahim ağzı açılmaya başlar. Rahim ağzını kapatan mukus tıkaç atılır. Doğumun birinci evresi, doğumun en uzun süren evresidir. Yaklaşık tüm doğum süresinin %’ı birinci evrede geçer. Hastanın bu evrede kendini yormaması gerekir. Bu evrede yürüyüş yapmak, ılık duş, dinlendirici müzik dinlemek, nefes egzersizleri anne adayını rahatlatabilir. Rahim ağzı açılmasının ilerlemesi ile bebeğin başı doğum kanalına baskı yapınca su kesesi açılabilir.
Evre 2: Rahim ağzı tam açıldığında yani 10 cm olduğunda artık doğum tam olarak başlamıştır. Bu evrede, sancılar artmıştır ve artık en üst seviyesindedir. Sancılar dakika arayla gelip saniye devam eder. Bu evrede anne adayında ağrılarla birlikte irade dışı bir ıkınma hissi de başlar. Bu evre, ilk doğumunu yapanlar için yaklaşık bir saat kadar, ikinci veya üçüncü çocuğunu doğuranlarda yarım saat kadar sürer. Bu sürenin uzamaması bebeğin sağlığı açısından önemlidir. Bu nedenle bebek kalp atışları sık sık dinlenir. Bu verenin bitiminde bebek dışarı çıkmış olur.
Evre 3: Bu evrede anne adayı artık rahatlamıştır ve bebeğini kucağına almıştır. Bazı hastaneler bu evrede annenin emzirmesine izin verir. Annenin dikkati, artık bebeğine odaklıdır. Bebeğin anne ile bağlantısını sağlayan plasenta yani eşi hala anne karnındadır. Plasentanın ayrılma belirtileri görüldükten sonra, üstten rahime masaj yapılarak plasenta çıkartılır. Bu evre yarım saati geçmez. Plasenta çıkarken, son bir kere ıkınmanız gerekebilir. Plasenta çıktıktan sonra, vajina ve vajina girişi kontrol edilir, herhangi bir yırtık oluşmuşsa dikilir. Doktor tarafından plasentanın tek parça çıkıp çıkmadığı da kontrol edilir. Bu işlem, anne rahminin içinde plasenta parçası kalmaması açısından önemlidir. Eğer doğumdan önce düzensiz yırtık olmaması için vajina girişi kesilmişse, bu evrede atılan kesikler dikilir. Hastanın kanaması kontrol edilerek doğum tamamlanmış olur.
Peki, normal doğumun faydaları nelerdir? Bazı maddeler şöyle:
Normal doğumun ne kadar süreceği öncelikle önceki doğum sayısına bağlıdır. Doğum sayısı ne kadar fazla ise normal doğum o kadar kısa sürer. Normal doğum ilk gebelikte yaklaşık saat sürer. İkinci doğum ortalama saat, üçüncü doğumda ise genellikle saat sürer. Fakat bu süreler her gebe için aynı olmayacaktır. Hastaneye doğumun hangi aşamasında yatıldığı da önemlidir. Normal doğumun ne kadar sürdüğü doğumun başlangıcını nerden itibaren aldığımıza göre de değişir. Genellikle anne adayları ve çevresi normal doğumun başlangıcını doğum sancılarının henüz daha çok aktif olmadığı, ağrılarının düzensiz ve şiddetinin yetersiz olduğu latent dönem olarak alırlar. Yani doğum sancıları başladı ama düzene girmedi, rahim ağzı açıklığı da henüz daha 4 santim olmadı, eğer bu dönemi doğum başlangıcı olarak alırsak "2 gün doğumhanede yattım doğuramadım." gibi hikayeler ile karşılaşırız. Anne adayının düzenli ağrılar ve rahimde 4 cm açıklık ile hastaneye yattığı aktif dönemden sure sayarsak ise doğum saat civarında sürmektedir.
Normal doğumun haberci olabilecek birçok belirti vardır. Ancak anne adaylarında bu belirtilerin hepsi gözlenmeyebilir. Normal doğum belirtileri şöyle sıralanabilir:
Normal doğum gebelik haftasından sonra ve gebelik haftasının bitiminden önce ( günler arası) herhangi bir zamanda gerçekleşebilir.
Düzenli rahim kasılmalarının başlamasından tam rahim ağzı açıklığı olmasına kadar geçen süre evre 1. Rahim ağzının tam açılmasından bebeğin doğmasına kadar geçen süre evre 2 ve bebeğin anne karnında beslenmesi sağlayan plesanta yani eşinin doğması ile sonlanan süre evre 3 olmak üzere 3 evreye ayrılır.
Normal doğum sonrası iyileşme süresi sezaryene göre çok daha kısa olmakta ve anne hızlı toparlanmaktadır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte genellikle anneler 24 saat hastanede takip edilir. Anne ayağa kalkıp mobilize olduktan, yemek yedikten sonra duş almasına da izin verilir ve durumu stabil seyrederse 24 saat sonunda taburcu edilir.
BU İÇERİKLER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Her anne adayının hamilelikte aklında Ne zaman doğum yaparım? Doğum belirtileri nelerdir? Doğum sancısı ne zaman başlar? Doğum sancısı başladığı nasıl anlaşılır? gibi soru işaretleri vardır. Her sancı doğum sancısı sanılır, sürekli stres yaşanır. Peki, doğum sancısı belirtileri nelerdir? İşte yanıtı…
Normalde 9 ay 10 gün yani 40 hafta gibi bir süreç olan gebelikte doğum zamanının geldiğini gösteren bazı belirtiler vardır. Bazen bu belirtiler günlük olan sancılarla karıştırılabilir.
Peki, normal sancı ile doğum sancısı arasındaki fark nedir? Yaklaşan doğum belirtileri nelerdir? Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı tüm merak edilen sorulara yanıt verdi.
“Ne zaman doğum yaparım?” sorusunu yanıtlamak için 2 farklı yöntem vardır.
Birinci yöntem: Son adet döneminin ilk gününden başlayarak, gün saymaktır. Çıkan sonuç muhtemel doğum tarihi kabul edilir.
İkinci yöntem: Adet tarihinden 3 ay geriye gidip, bulunan tarihe 7 gün eklemektir.
Örnek vermek gerekirse, son adet tarihi 1 Ağustos ise, tahmini doğum tarihi hesaplama sonucu 7 Mayıs olur.
Yaklaşan doğum belirtileri şunlardır:
Normalde gebelik 9 ay 10 gün yani 40 hafta süren bir süreçtir. Bebek büyüdükçe annenin diyaframı üzerindeki baskı artar ve anne daha zor nefes almaya başlar. Doğum yaklaştığı haftada bebek doğum kanalına doğru ilerler. Bu yer değişimi diyaframdaki bu baskıyı azaltır ve anne doğuma yaklaştıkça bir rahatlama hisseder, daha kolay nefes almaya başlar.
Normalde rahim ağzını kapatan bir mukus tıkacı vardır. Doğum başladığında en erken Rahim ağzının yumuşamasına bağlı olarak bu mukus tıkacı düşer. Annede, halk arasında nişan gelmesi olarak adlandırılan bir akıntı meydana gelir.
Doğum yaklaştıkça annede küçük ve düzensiz olan sancılar düzenli ve seyrek olarak gelmeye başlar. Normal doğum belirtileri içinde en çok bilinen bu sancılar Braxton-Hicks kasılmaları denir. haftadan itibaren başlayan bu sancılar gün içerisinde kısa süreli şekilde görülebilir. Bu kasılmalar, doğum yaklaştıkça şiddetlenir ve sancı süreleri uzar.
Her zaman sancı ile olmasa da son olarak, yine en çok bilinen doğum belirtilerinden olan ve su gelmesi olarak da bilinen aşama yaşanır. Kasılmalar neticesinde yırtılan kese içinde bulunan su annenin vücudu tarafından dışarı atılır. Bazen sancılar başlamadan kese delinebilir ve sürekli bir ıslaklık da olabilir. Buna da dikkat etmek gerekir.
Doğurmak üzere olduğunuzun en büyük işareti düzenli rahim kasılmalarının başlamasıdır. Başlangıçta bu erken kasılmalar menstrüel kramp ya da bel ağrısı gibi hissedilir. 20 ila 30 dakika aralıklarla gerçekleşir.
Ağrı ya da kramp giderek daha şiddetlenir ve daha uzun sürer. Kasılmalar da daha sıklaşır ve üç ila beş dakikada bir olmaya başlar. İşte düzenli sancılar başlamışsa doğum yaklaşmış demektir.
Bebeğin kafasının doğum kanalına inmesi ile güçlü tuvalete çıkma hissi gelir. Bu belirti varsa doğum yaklaşmış demektir.
Özellikle üst karın ve diafram-mide hizasında bebeğin aşağı inmesine bağlı bir rahatlama olur. Bu doğumun yaklaştığının bir işaretidir.
Nişan gelmesi veya Rahim ağzının açılması sırasında adet kanı kadar bir kanama olabilir. Daha fazla kanama olduğunda çok ivedilikle hastaneye gidilmesi gerekir.
Su gelmesi aksi ispat edilene kadar her zaman hastaneye gidilmesini gerektirir.
İlk doğumlarda genelde sancılar dakikada gelene kadar her şey yolunda ise evde çekilebilir. Ama sancılar daha sıklaşırsa bulunduğunuz şehrin trafik yoğunluğunu da dikkate alarak hareket etmek ve belki de 30 dakikada bir gelince ve trafiğin yoğun olduğu saatlerde iseniz erken girmeniz iyi olabilir.
İkinci doğum veya sonraki doğumlarda ise sancılar ne zaman düzenli olmaya başladı o zaman hastaneye hemen gitmekte fayda vardır. Çünkü ikinciden itibaren doğumlar çok hızlı olmaktadır.
Daha önce sezaryen olunmuşsa veya rahimden fazla sayıda miyom alınmışsa sancılar oluşmaya başlarken hastaneye en başından gitmek gerekir
Gebelik 37 haftadan daha küçükse ve sancılar başladıysa hastaneye gidilmelidir.
Plasenta denilen bebeğin eşi doğum kanalını kayıyorsa veya plasenta Rahim duvarına yapışıldığından şüpheleniliyorsa hekim de uyarılarak hemen hastaneye gidilmelidir.
Öncelikle sakin ve huzurlu olmalı ve tehlike işaretlerine (kanama-şiddetli ve daimi ağrı ve su gelmesi) bakmalıdır. Bunlar yoksa telaş etmeden sakince hareket etmeli ve hekimini veya hastanesini aramalıdır.
Daha önce hazırladığı bebek ve doğum eşyalarını alıp dikkatli bir şekilde hastaneye gitmelidir.
Sancı başladığı zaman eğer ciddi bir kanama veya çok şiddetli ağrı yoksa hastaneye ulaşmak için ambulansa gerek yoktur.
Yalancı sancılar gerçek sancılar ile çok karıştırılır. Gerçek doğum sancısında kasılmalar düzenlidir ve öngörülebilir bir şekildedir. Kasılmalar gittikçe daha sık, daha uzun ve daha güçlü olur.
Her kasılma önce sırtın alt kısmında hissedilir sonra ön ve alt kısımlar ve kasığa yayılır. Yürüme-yatma veya pozisyon değişikliği kasılmalarda azalma veya durmaya yol açmaz. Kan gelebilir. Membran yırtılması olabilir. Yalancı sancılarda bunlar olmaz.
En sık idrar kaçırma su gelmesi ile karıştırılır. İdrar kaçırma tek seferliktir ama su sürekli akar. İdrarda az su gelmesinde büyük miktarda sıvı boşalır.
Doğum bebeğin ve bebeğin eşinin rahim dışına çıkması hadisesidir. İdeali ve en sağlıklısı eğer bebekle ilgili bir sorun yoksa veya annede bunu riskli duruma sokacak bir sebep yoksa vajinal yoldan doğumdur.
Sezaryen ise bir kurtarış ve köprüden önceki son çıkış olarak görülmeli ve anne ve bebekte riskli bir durum varsa ve bu sezaryen olmayı gerektiriyorsa tercih edilmelidir. Temel olarak 2 çeşit doğum yöntemi vardır.
Her iki doğumun da kendi içinde alt grupları bulunmaktadır. Vajinal doğumlar: epizyotomili (kesili), epizyotomisiz, müdahaleli (forceps-vakum vb), müdahalesiz, epidural anestezili (prenses doğumu), suda doğum şeklinde alt gruplara ayrılır.
Sezaryen doğumlar ise anestezi şekline gore: Genel anestezili, Epidural, Spinal veya Kombine (Epidural+Spinal) şeklinde sınıflandırılmaktadır.
Haberin devamı monash.pw sayfasında
Kullanıcılar bunları da aradı:
Yayın Tarihi : 01/09/