2007 ve 2011 arası kredi çekenler / Hangi Bankadan Kredi Çekenlere Tazminat Ödenecek? Emsal Karar Çıktı!

2007 Ve 2011 Arası Kredi Çekenler

2007 ve 2011 arası kredi çekenler

Kredi çekenler bu habere dikkat!

12 BANKA HERKESİ ZARARA UĞRATTI

Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada,12 bankanın 21 Ağustos 2007 ile 22 Eylül 2011 arasında yaptıkları bankacılık işlemlerinden dolayı tüketicileri, şirketleri ve kamu kurumlarını zarara uğrattıklarını söyledi.

FAİZLER İÇİN CEZA KESİLDİ

Bu bankaların aralarında anlaşarak, kartel oluşturarak mevduatlara düşük faizverdiklerini, kredilere de yüksek faiz uyguladıklarını aktaran Şahin, "Bu Rekabet Kurulu tarafından 2011'de tespit edildi ve 2013'te ceza kesildi. Mahkeme ve itiraz süreçleri sonuçlandı.

Danıştay da bu cezayı onayladı. 12 bankaya 1 milyar 117 milyon lira gibi büyük bir ceza kesildi. Tüketiciler, kamu kurumları ve tacirler için güzel bir geri dönüş olacak. Haksız ödemeleri 3 katına kadar tazminatla geri alabilecekler" diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE YENİ YENİ ÇAĞRI MERKEZLERİ ARACILIĞIYLA DOLANDIRICILIK BAŞLADI"

Şahin, her zaman olduğu gibi bu aşamadan sonra devreye dolandırıcıların girdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Türkiye'de yeni yeni çağrı merkezleri aracılığıyla dolandırıcılık başladı. Çok basit de bir dolandırıcılık yöntemi. Bankalarda o 4 yıl 1 aylık dönemde 33 milyon işlem yapılmış.

Dolayısıyla aradıkları telefon numarasındaki kişinin bu tarz bir işlem yapma ihtimali çok yüksektir. Arıyorlar, 'bu konuyu biliyorsunuz' diyorlar. 'Biz bunu alacağız, size iade ettireceğiz' diyorlar. 'Ne kadar kredi kullandınız' diye soruyorlar. 30 bin lira kredi kullanmışsa 'size 9 bin lira geri ödeyecekler' diyor. Tüketici 'ne yapmam gerek' diyor.

100 LİRA ÖDEME YAPIYOR AMA...

Söyledikleri çok basit. 'Size bir evrak göndereceğiz, onu doldurup bize geri gönderin' diyorlar. Evrak geliyor, tüketici 9 bin lira alacağım diye 100 lira ödeme yapıyor. Zarfı açtığında boş bir kağıtla karşılaşıyor. Tekrar arıyor bu çağrı merkezini. Bu defa da 'O kağıdı doldurup tüketici hakem heyetlerine vereceksiniz' diyorlar.

Daha önce de dosya masraflarının iadesi konusunda bu tür dolandırıcılıklar olmuştu. Hatta bu dolandırıcılığın reklamlarında mankenler, artistler oynamıştı. Ciddi bir dolandırıcılık çünkü. 20 kuruşluk kağıdı 100 liraya satıyorsunuz. Kargoyla ilgili bir işlem yapamıyorsunuz. Çünkü kargo şirketiin anlaşması var, anlaşmaya uygun olarak işlem yapıyor."

RAPOR BEKLENİYOR

Tüketicilerin bu parayı alacağını düşünerek çok rahat tuzağa düştüğünü vurgulayan Şahin, "Biz o tuzağa düşmemeleri için diyoruz ki sizin hakkınızı herhangi bir firma, hukuk ofisi vermeyecek. Sizin hakkınızı ya tüketici hakem heyetleri ya da mahkemeler verecek.

Fakat bu ne zaman olacak? Danıştay kararını verdi ama hemen olmuyor. Rekabet Kurulunun hangi oranlarda, hangi kredilerde zarar ettirildiğine dair Gümrükve Ticaret Bakanlığına bir rapor vermesi gerekiyor. Bu rapor istendi. Bu rapor geldiğinde bakanlık da ilgili birimlere gönderecek. O rapora göre de bilir kişiler hesaplayıp, zararın tüketiciye ödenmesi için rapor düzenleyecekler" ifadelerini kullandı.

ACELE ETMEYİN

Şahin, bu kararın beklenmesi ve acele edilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, "Hakem heyetlerinde şu anda yığılmanın bir faydası yok. Çünkü o rapor olmadan hakem heyetleri de karar veremeyecek. 'Şu an bunu alırsak dosyalar yığılır' diye düşünüldüğü için erken başvurularda retler başlıyor.

"20 KURUŞLUK KAĞIDA 100 LİRA ÖDEMEYİN"

Bu konuda hakem heyetlerinin ve tüketici mahkemelerinin reddettiği birçok başvuru da var. Israrla şunu söylüyoruz; acele etmeyin, bu raporun verilmesini bekleyin, dolandırıcıların tuzağına düşmeyin, 20 kuruşluk kağıda 100 lira ödemeyin" değerlendirmesinde bulundu.

‘2007-2011 arasında kredi alanlar tazminat talep edebilir’

Çitil Avukatlık Ortaklığı’nın Yönetici Ortağı Avukat Şule Alagöz Çitil, 12 bankanın 2007-2011 yılları arasında birlikte hareket ederek vatandaşların daha yüksek faiz oranı ile kredi kullanmak zorunda bırakıp, zarara uğrattığının tespit edildiğini belirterek, bu yıllar arasında kredi kullananların tazminat talep edebileceğini açıkladı.

Buna göre, 21.08.2007 – 22.09.2011 tarihleri arasında bu bankalardan kredi çekenlerin uğradıkları zararın 3 katına kadar geri alma imkanına sahip olduklarını söyleyen Çitil, “300 bin lira kredi kullanan vatandaş, 115 bin liraya kadar tazminat alabilecek” dedi. Kartel oluşturduğu Rekabet Kurulu tarafından tespit edilen bankalar şöyle:

Akbank, Denizbank, Finans Bank, HSBC Bank, ING Bank, Türk Ekonomi Bankası, Türkiye Garanti Bankası A.Ş. (Garanti Ödeme Sistemleri A.Ş. ve Garanti Konut Finansmanı Danışmanlık A.Ş.), Türkiye Halk Bankası, Türkiye İş Bankası, Türkiye Vakıflar Bankası, Yapı ve Kredi Bankası, Ziraat Bankası.

Karar kesinleşti

sule-alagoz-citil

Rekabet Kurulu’nun Türkiye’de faaliyet gösteren 12 bankanın 21.08.2007 – 22.09.2011 tarihleri arasında kartel oluşturarak faiz oranlarında müşterilerin aleyhine değişiklik yaptıklarını tespit ettiğini anlatan Şule Alagöz Çitil, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a aykırı hareket eden 12 bankaya idari para cezası verildiğini de kaydetti. Kararın Danıştay 13. Dairesi tarafından onandığını ve kesinleştiğini vurgulayan Şule Alagöz Çitil, “Bu bankalar haksız kazanç elde ederken, banka müşterileri de zarara uğratılmıştır. Bu yolla zarara uğratılan müşteriler ise, bankalara karşı açacakları tazminat davası ile uğradıkları zararın 3 katına kadar geri alma imkanına sahipler” açıklamasında bulundu..

Konut kredileri de dahil

Avukat Şule Alagöz Çitil, 21.08.2007 – 22.09.2011 tarihleri arasında söz konusu 12 bankadan vadeli mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanlar ile ihtiyaç kredisi, konut kredisi, taşıt kredisi ve ticari kredi kullanan herkesin uğradıkları zararın tazmini için dava açabilme hakkına sahip olduğunu ifade etti. Rekabet Kurulu’nun yaptığı tespite göre; konut kredilerinde 15 baz puanlık (0,15), ihtiyaç kredilerinde 10 baz puanlık (0,10), taşıt kredilerinde 5-20 baz puan arasında (0,5-0,20) bir kartel uzlaşması (ortak faiz artırımı) söz konusu olduğunu belirten Çitil, alınabilecek tazminat miktarları hakkında şu örneği verdi:

300 bin TL’lik krediye 114 bin TL tazminat

“Örneğin, 21/08/2007 – 22/09/2011 tarihleri arasında 300 bin TL’lik 120 ay vadeli konut kredisi çeken bir kişi yüzde 1.0 faizle (serbest piyasa için kabul ettiğimiz faiz oranı) toplamda 516 bin 330 TL ödemesi gerekirken, kartelden dolayı suni faiz oranlarının yüzde 1.15 faiz olarak ayarlanması sonucu 554 bin 638 TL ödemek zorunda kalmıştır. Bu durumda, bankaların kartel oluşturması sebebiyle ortalama bir konut kredisinde müşteri 38 bin 308 TL zarara uğratılmış oluyor. 38 bin 308 TL olarak belirlenen zararın üç katına kadar tazminat talep edilebileceği, yani 300 bin TL kredi çeken bir müşterinin 114 bin 924 TL’ye kadar tazminat hakkı olduğunu söyleyebiliriz.”

10 yıllık zamanaşımı süresi var

Kartel tazminatı davalarında 10 yıllık zamanaşımı süresi bulunduğu konusunda uyaran Çitil, bu sebeple, dava açmak isteyen banka müşterilerinin kredi işlemlerinin tesis edildiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açmaları gerektiğini söyledi. Çitil’in verdiği bilgileye göre, örneğin 2008 yılının Kasım ayında işlemlerle ilgili oluşan zararın tazmini için Kasım 2018 tarihine kadar dava açılabilecek. Çitil, bu konudaki ilk davayı açtıklarını da sözlerine ekledi.

Sıradaki haber:

‘2007-2011 arasında kredi alanlar tazminat talep edebilir’

Paranızı nasıl geri alacaksınız

2007-2011 arası kredi çekenler, paralarının bir kısmını geri alabilecek. Avukat Caner Yüksel'e göre bir an önce dava açılması gerekiyor. Ancak hükümetin bankaları milyonlarca vatandaşa ceza ödemekten kurtaracak bir düzenlemeye gitmesi noktasında endişe var.

GERİ ÖDEMEK ZORUNDA

Rekabet kurulu 12 bankanın 2007-2011 arası kartel oluşturarak faizleri artırdığını belirledi. KRT'de Çağlar Cilara'nın konuğu olan Av. Caner Yüksel, 2007-2011 arası kredi çeken ve kredi kartları ile işlem yapan herkesin mutlaka 12 bankayla ilgili dava açması gerektiğini söyledi. Davalar açıldığında mutlaka bu bankalar kartel yoluyla fazla aldıkları paraları geri ödemek zorunda. Yüksel'e göre en azından o yıllar arasında kredi çekenlerin mutlaka bir avukata başvurması gerekiyor.

"HÜKÜMET BANKALARI CEZA ÖDEMEKTEN KURTARABİLİR"

Ancak Av. Yüksel, hükümetin bankaları milyonlarca vatandaşa ceza ödemekten kurtaracak yasal bir düzenlemeye gidebileceğinden bahsetti. Yüksel, "Çekindiğim bir konu var. Yargıtay kararına göre kayıp kaçak bedellerinin tüketiciye iadesi ile ilgili kararlar çıkmış ve çok başvuru olmuştu. Daha sonra bir kanun çıkarılarak kayıp kaçak bedelleri yasal hale getirildi. Bu tarz bir düzenlemeye gidilir mi diye endişem var çünkü bu bankalar arasında kamu bankaları da var" dedi.

Odatv.com

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır