26 Haftalık Gebelik

26 haftalık gebelik: Bebeğinizin gelişimi

Nefes alma alıştırması. Bu haftada bebeğinizin burun delikleri açılmaya başlamıştır, bu da bebeğinize, bu yeni gelişen kasları ve akciğerleri kullanarak nefes alma alıştırması yapma şansı verir. Elbette içine çekebileceği bir hava yoktur, ama bebek bunun yerine amniyotik sıvıyı "solur" ve "verir".

Bebeğiniz emiyor. Bebeğinizin emme refleksi o kadar güçlüdür ki eli yüzüne yaklaşırsa parmaklarını emebilir. Ultrason genellikle rahimdeki bebeklerin başparmaklarını emdiğini gösterir.

Tutmacı Kavramacı. Parmağınızı bir yenidoğana uzatırsanız ne kadar güçlü bir şekilde kavradığına şaşıracaksınız. Bebeğiniz, şimdiden o sımsıkı kavramanın alıştırmalarını yapıyor. Bebeğinizin en sevdiği oyuncağı da göbek bağıdır, ama merak etmeyin: bağ tüm bunlara dayanabilir!

26 haftalık gebelik: Gebelik belirtileri

Atıştırma molası. Siz ne zaman atıştırırsanız bebeğiniz de o zaman atıştırır, bu yüzden ne zaman ve ne yediğinize dikkat edin. Düşük kan şekeri başınızın dönmesine, sersemlemenize ve kendinizi yorgun hissetmenize neden olabilir, bu nedenle dengelemek için küçük ve sık öğünler yiyin.

Ateşli anne. Baharatlı yiyeceklere alışıksanız hayhay buyurun yiyin. Bununla birlikte ilk defa acı gıdalar denemek midenizin bozulmasına neden olabilir, bu yüzden yeni mutfaklarda maceraya girmeden önce dikkatli olun.

Bunları biliyor musunuz? Bebeğinizin gözleri ne renk? Her ne kadar gözün iris kısmı (renkli parçası) oluşmuş olsa da henüz renklenme yoktur, bu nedenle göz rengini tahmin etmek için daha çok erkendir. Hatta bebeğiniz doğduktan sonra bile 6 aya kadar göz rengi değişebilir.

26 haftalık gebelik: Kontrol listesi

• Ne kadar ve hangi sıklıkla yemek yediğinize dikkat edin.

• Çantanızda meyve ya da yoğurt gibi küçük ve taşınabilir yiyecekler bulundurun.

• Yaklaşan doğumunuz için hastanenizden ya da doğum evinizden randevu alın.

• Hamilelikle ilgili diğer haftalık ipuçları için üye olun:

Bebeğinizin boyu haftada cm iken kilosu grama yaklaşmıştır. Cilt alt dokusu gelişmeye devam ettiğinden, kilo alımı hızla devam ediyor. Cildi hala kırışık ve ince, belirginleşmeye başlayan kılcal damarlar nedeniyle oldukça kırmızı görünüyor. El tırnakları da görülmeye başlıyor.

Bu haftalarda bebeğin duyu sistemleri de hızlı bir şekilde gelişmeye başlıyor. haftada seslere karşı duyarlı olmaya başlayan bebek, ışık ve sese karşı güçlenen duyuları sayesinde artık parlak ışığa da tepki verebiliyor.

Bebeğinizin akciğer gelişimi de devam etmekte. Bronşların uç kısımlarındaki küçük hava kesecikleri gelişimini sürdürüyor. Ultrasonografide bakıldığında, bebek kasları ile solunum hareketleri yaptığı görülebilir. Bu tıpkı nefes alma provası gibidir, bebek hala plasentadan beslenirken, akciğer gelişimi için egzersiz yapıyor denilebilir.

Hamileliğinizin altıncı ayı bitmek üzere! "İkinci trimester" olarak da anılan ikinci üç ayınızın sonuna geldiniz. Artık karnınız iyice büyüdü, birçok hamile gibi siz de bu ayda artık hamileliğe "alışmış" olabilirsiniz.

Hamilelikle birlikte dolaşım sisteminiz her zamankinden daha yoğun çalışıyor. Karnınızda büyüyen bebeğin gelişimini tamamlayabilmesi için bolca oksijene ve besine ihtiyacı var. Özellikle rahminize giden kan akışının daima rahat olması gerekli. Bu yüzden bu haftalarda, özellikle yatarken, vücudunuzu nasıl rahat ettireceğinizi iyi bilmeniz gerekiyor. Uzmanlar yan yatarken sol tarafa yatmanın bebek için en uygun pozisyon olduğu görüşünde. Çünkü böylece rahme giden kan damarlarında baskı oluşmuyor. Otururken de mümkün olduğunca dik oturmanız hem kan dolaşımınız için, hem de sindirim sisteminiz için daha faydalı.

Doğum planı hazırlamalı mısınız?

Doğum planı yazmak, doğumunuzun nasıl gerçekleşeceği hakkında düşünmenize olanak sağlar; doktorunuz ve partnerinizle doğum tercihlerinizi konuşmak için de iyi bir fırsat yaratır. Ne şekilde doğum yapacaksınız? Bunu araştırırken doğum yolları hakkında bilgiler de edinirsiniz. Ama aklınızda olsun ki doğum planınız ne olursa olsun, doğum olayı önceden kestirilemez ve son ana kadar her şey değişebilir!

Doğum planı hazırlarken kendinize sormanız gereken sorular şunlar:

• Doğum sürecinde eşinizin ya da aile üyelerinizden herhangi birinin sizinle olmasını istiyor musunuz? Yoksa yalnız olmak mı istiyorsunuz?

• Bir ebe ya da douladan profesyonel destek almayı düşündünüz mü?

• Ağrılarla başa çıkma yöntemleri hakkında bilgi edindiniz mi?

• Doğum sırasında gelişecek durumlarda kontrolü tamamen doktorunuza mı bırakacaksınız yoksa sizin de söz hakkınız olsun istiyor musunuz?

• Odanız sessiz mi olsun, yoksa özel olarak istediğiniz bir müzik türü, şarkı var mı?

• Bebeğiniz doğduğunda partnerinizin kordonunu kesmesini ister misiniz?

• Doğuma yapılan müdahaleler ile ilgili bilginiz var mı? Örneğin suni sancı, epidural, serum takılması gibi müdahaleler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehtap Derelioğlu, hamileliğin haftasında vücuttaki değişimleri şöyle anlatıyor:

Gebeliğin Haftasından sonra özellikle gebelerde tansiyon yükselmeleri olabilir. Gebelerin %5–10'unda gelebiliğe bağlı tansiyon izlenir. Bu nedenle gebelik takiplerinde her ay kilo ve tansiyon takibi yapılmalıdır. Gebeliğe ait tansiyon yükselmelerinin yanı sıra ödem dediğimiz ayaklarda ve bacak üstlerinde şişme, idrarda protein kaybı ile olan preeklampri adı verilen gebelik zehirlenmesi önceden tespit edip tedbir alınabilir. Gebeler tuzlu baharatlı gıdalardan uzak durmalı istirahat dönemlerine dikkat etmeli ve diyetlerinin düzenlenmesi gerekir.

Ödemin eşlik etmediği sadece tansiyon yüksekliği tespit edilen gebelerin dâhiliye doktoru tarafından değerlendirilmesi gerekir. Gebelikte tansiyon yükselmeleri için verilebilecek ve bebeğe zararı olmayan tansiyon ilaçları mevcuttur. Tansiyon yükselmesi yaşayan gebelerin takibi daha sık ve dikkatli yapılmalıdır.