Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>
26. hafta28. hafta
27. hamilelik haftası
(26+0 - 26+6. GÜNLER)
Rahiminiz göğüs kafesinize yakınlaştıkça diyafragma da (karın boşluğu ile göğüs kafesini ayıran kas yapısı) yukarıya doğru yer değiştireceğinden, özellikle derin nefes alma esnasında zorluk çekebilirsiniz. Bu, akciğerlerinizin tam olarak şişememesinden kaynaklanan bir durumdur. Başınızın altına bir yastık daha koyarak uyumayı deneyin. Merak etmeyin, gebelik hormonlarınız sizin dakikalık nefes alma sayınızı artırdığından bebeğinize yeterince oksijen veriyorsunuz.
Rahiminiz büyüdükçe göbek deliğinizin dışarı doğru kabardığını gözlemleyebilirsiniz. Bu durum göbek deliğiniz etrafında bulunan kas kılıfının nispeten zayıf olmasından kaynaklanan ve çoğu durumda gebelikten sonra ortadan kalkan geçici bir durumdur. Sizin göbek deliğinizle bebeğinizin göbek bağı arasında hiçbir ilişki olmadığından bu durum bebeğinize zarar vermez.
Bu arada göbeğinizin tam ortasında yukarıdan aşağı doğru uzanan çizgi de belirginleşmeye başlayabilir. Linea nigra adı verilen bu çizgi genellikle aşağı doğru kalınlaşarak devam eder. Bu çizginin oluşumunu engellemek mümkün olmamakla beraber doğumdan aylar sonra kaybolacağını bilmek belki sizi rahatlatabilir.
Kendi gebeliğinizde size doktorunuz tarafından önerilenleri başka bir doktor (veya sağlık kuruluşu) tarafından takip edilen diğer anne adayı arkadaşlarınızla karşılaştırdığınızda veya büyüklerinizin söylediklerini duyduğunuzda şaşırmamak elde değil.
Bir doktor "ilacı yemekten önce al" diyor, diğeri aynı ilacı "yemekten 2 saat sonra al" diyor, bir doktor "vitamine gerek yok" derken, diğeri vitamin önerisinde bulunuyor. Flor takviyesi, kalsiyum takviyesi, balık yağı (tabletleri), çinko, demir+vitamin vs.
Siz eksik ilaç mı alıyorsunuz?
Veya gereksiz yere diğerlerinden daha mı fazla ilaç kullanıyorsunuz?
Bir doktor "ikili test" derken diğeri "dörtlü test" diyor, biri "şeker tarama testine gerek yok" derken büyük çoğunluğu "mutlaka yapılmalı" diyor. Bir doktor mutlaka "detaylı ultrason" derken diğeri "gereksiz" diyor, bir doktor tetanoz aşısı yaptırıyor, diğeri önermiyor. Bir doktor ayda bir çağırıyor, diğeri iki haftada bir görmek istiyor. Bir doktor "kahve kesinlikle içilmeyecek" derken diğeri az miktarda çay ve kahveye izin veriyor. Bir doktor aldığınız kilolara çok büyük tepki gösterirken diğeri belki kilonuzu ölçmüyor bile.
Bir doktor "sizin durumunuzda sezaryen daha iyi" derken diğeri normal doğumu öneriyor, biri epidurali savunurken diğeri hiç önermiyor.
Yukarıdakilerin hangisi doğru?
Cevap: hepsi
Aslında daha doğrusu şu:
Yukarıdakilerden hangisi yanlış?
Cevap: hiçbiri
Tıpta kesin doğru olan çok az şey vardır ve hatta malesef bugün kesin denen şeyler yarın değişebilmektedir. Size önerilenleri başkalarıyla karşılaştırırken aşağıdaki noktaları mutlaka dikkate alın:
İç güdülerinizi kullanmalı, gerekli bilgileri edinmeli, doktorunuza bol bol soru sormalı ve ona güvenmelisiniz.
Eğer doktorunuzun size önerdiği şeyi her zaman başka bir doktora onaylatıyorsanız veya doktora güvenmek yerine tıpla ilgisi olmayan kişilere inanıyorsanız bu sizin aşırı irdeleyici olduğunuzu gösterir ve aynı zamanda doktorunuzla aranızdaki ilişkinin kopuk olduğunun net bir göstergesidir.
Bu durum sizin mutsuz bir gebelik dönemi geçirmenize ve asabiyet belirtileri göstermenize önemli katkılarda bulunur.
Bu hafta içinde de bebeğinizin beyin dokusu hızlı gelişimini sürdürüyor ve akciğerler de gelişimlerine devam ediyorlar. Bebeğiniz bu haftadan itibaren gözlerini açıp kapama hareketleri yapmaya başlayacak.
Bebeğiniz bu haftanın sonunda yaklaşık 950 gram olacak. Ancak sizin ve eşinizin yapısal özelliklerine göre bu 650 gram kadar düşük olabileceği gibi, 1500 gram kadar yüksek olabilir.
Eğer bebeğinizin ölçüleri bu haftada "biraz düşük" gibi görünüyorsa hemen endişelenmeyin. Bu konuda doktorunuzun size önerdiklerine (sol yana yatarak bol bol istirahat etme, belli gıdaları daha fazla tüketme gibi) mutlaka uyun.
Belli bir süre sonunda yapılan ölçümlerde büyük ihtimalle bebeğiniz sizin arzu ettiğiniz kiloya ulaşacaktır.
Yine de tüm bebeklerin aynı kiloda doğmadıklarını, sağlıklı doğan bebeklerin doğum kilolarının 2500-4000 gram gibi geniş bir yelpazede yer alabildiğini unutmayın.
İri bebek, ya da düşük kilolu bebek tanısı genelllikle seri ölçümlerle konur.
Bu seri ölçümlerde bebeğin belli bir zaman dilimi içerisinde ne kadar kilo aldığı belirlenir.
Bu ultrason resminde bebeğin karın çevresi kesitini görüyorsunuz.
Hemen kalbin altından yapılan ve karaciğerin büyük kısmını içine alan bu kesit, bebeğin tahmini kilosunun belirlenmesinde çok önemlidir.
Resimler: (c) Dr. Kağan Kocatepe
Dört boyutlu ultrasonografi teknolojisi bizlere bebeklerin rahim içi dünyasına ait çok kıymetli bilgiler vermeye devam etmektedir. Üstte birinci resimde ağlayan, ikinci ve üçüncü resimde gülen, dördüncü resimde ise gözlerini açan bebekleri görüyorsunuz. Ağlamanın bir rahatsızlıktan kaynaklanmadığına eminiz zira "ağlama" mimiği bizim bildiğimiz anlamda bir şey değil, sizlerin de yakında tanık olacağınız gibi bebeklerin en iyi bildiği şeydir. Gülme ise bebeğin mutluluğuna mı işaret ediyor bilinmez ama bebekler doğduktan sonra gülme mimiklerini 6. haftadan önce pek göstermezler. Yani buradaki ultrasonografi resimlerinde gördüğümüz gülme tesadüfi bir görüntü olabilir (yine de bilemeyiz...). Göz açıp kapama ise rahim içinde ender olarak yapılan bir harekettir.
Bu haftanın sonunda bebeğinizin boyu yaklaşık 35 cm. ve ağırlığı yaklaşık 950 (650-1500) gram!
Üçüncü trimesterin sizin açınızdan en önemli özelliği vücudunuzda bundan böyle doğuma ve emzirmeye hazırlık yönünde değişiklikler olacağıdır. Rahiminizin büyümesi ve çatı kemiklerinizin doğum kanalınızı oluşturmaya yönelik olarak birbirinden ayrılmaya başlaması size özel bir yürüyüş tarzı ortaya çıkarabilir. Belinizi korumaya yönelik önerileri bu haftalarda daha da dikkatli uygulamalısınız.
Bebek ise hızla kilo almaya devam etmekte ve kendi eksiklerini "size hiç sormadan" sizden karşılamaktadır.
Bebeğin bu haftalarda en çok ihtiyaç duyduğu maddelerden biri olan kalsiyum, eğer sizin gıdalarla günlük alımınız yeterince karşılanmazsa, kemiklerinizdeki depolardan karşılanacaktır. Yine bebeğin ve sizin alyuvarlarınızın yapımında yer alan demir ihtiyacı gıdalarla ve doktorunuzun verdiği takviye ilaçlarla yeterince karşılanmazsa bebeğiniz kendi kan hücrelerini oluşturacak ancak sizi kansız bırakacaktır.
Demir ve kalsiyum yanında üçüncü trimesterin en önemli ihtiyaçlarından biri de bebeğin bu haftalarda hızlanmış olan beyin dokusu yapımında bolca kullanılan Omega-3 yağ asidi adı verilen maddedir. Omega-3 yağ asidi alımının bazı bilimsel çalışmalarda erken doğum ve preeklampsi gibi gebeliğe bağlı sorunların ortaya çıkma olasılığını da azalttığı bulunmuştur. Bu madde soya fasülyesi ve ceviz gibi bitkisel kaynakların yanında balıkta bol miktarda bulunmaktadır. Bu haftalardan itibaren bu nedenle balık eti tüketiminizi artırmanızda fayda vardır.
Balık eti Omega-3 maddesi içermesi yanında kalorisi düşük bir gıdadır ve fosfor, çinko, demir, selenyum ve bakır gibi vücudun sağlıklı çalışması ve bebeğin sağlıklı büyümesi için gerekli maddeleri de içermektedir.
Balık deyince çoğu anne ve baba adayının aklına hemen civa adı verilen zehirli madde gelebilir. Basında zaman zaman anne adaylarının balık tüketmemesi veya az balık tüketmesini öğütleyen yazılar yer alabilmektedir.
Bu yazılar kısmen doğrudur: Civa içeriği yüksek olan balıklar genellikle kılıç balığı, köpek balığı, ton balığı (konserve olanı değil, taze olanı) gibi büyük balıklardır ve bizim ülkemizde bulunan balıklardan (aksi resmi olarak ilan edilmediği sürece) haftada bir veya iki porsiyon tüketilmesi civa zehirlenmesi yaratmaz.
Konserve ton balığını ekstra bir önlem olarak ayda bir kez tüketmeniz faydalı olabilir.
Deniz ürünleri açısından şanslı olan ülkemiz elbette kabuklu deniz ürünleri açısından da zengindir. Midye, karides gibi bu ürünlerin çiğ olanları hepatit A ve kolera gibi hastalık riskleri taşıyabildiğinden önerilmemekte, iyice kızartılmış şekilde yenmesinde ise bir sakınca bulunmamaktadır.
Internet diliyle bu haftanın özeti:
Bebeğin yüklenmesi %66 tamamlandı ve kalan tahmini süre 13 hafta. Yüklenme hızı ise sabit ve bu hızı artıramazsınız, ancak sürekli sorunlara odaklanarak hızı düşürebilirsiniz. Bebeğiniz kendi kendine yüklenmeye devam ederken ona göz kulak olmaya devam edin, ancak diğer işlerinizi de sürdürün.
Hafta hafta hamilelik video ağırlıklı versiyon için tıklayın >>
26. hafta28. hafta
2. trimesteri bitirip 3. trimestere başlamış bulunuyorsunuz. Güzel sabrınız için sizleri tebrik ediyoruz! Heyecanla kucağınıza almayı beklediğiniz bebeğiniz için günler sayıyorsunuz. Gitgide büyüyen karnınızın ve miniğinizin gelişimine tanık oluyor, dört gözle öpüp koklamayı bekliyorsunuz. Peki gebeliğin 27. haftası bebeğiniz ve siz ne durumdasınız?
Miniğiniz bir haftada bile ne kadar büyük gelişimler gösteriyor artık biliyorsunuz. Heyecanla gözlemlediğiniz bu gelişim sürecinde, bebeğiniz de bir o kadar aceleci. Miniğinizin; organ, duyu, boy ve kütle değişimlerinin ne durumda olduğunu birlikte inceleyelim.
Bebeğiniz neredeyse bir süs lahanası büyüklüğüne erişti. 2-3 cm uzayan yavrunuz, küçük küçük ama hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor.
27 haftalık bebek kilosu ve fetal uzunluk ölçüleri yaklaşık aşağıdaki gibidir:
Gebelik Yaşı (Hafta) | Kütle (g) | Uzunluk (cm) |
27. Hafta | 850-950 | 28-33 |
Doktor kontrolünde bebeğinizin bu değerlere sahip olmadığını görebilirsiniz. Bu endişe yaratacak bir durum değildir. Her bebeğin gelişim süreci ve değerleri farklıdır. Ayrıca gelişiminde sizin genlerinizin rol oynadığını unutmayın. Yani sizin geninize bağlı olarak miniğiniz, hızlı boy uzaması ya da yavaş boy uzaması gösterebilir. Bu konuda doktorunuza güvenip, gerekli bilgileri ondan alın.
NST hakkında merak ettiklerinizi bu makalemizde bir araya getirdik: https://www.bebek.com/nst-non-stres-test-hakkinda-merak-ettikleriniz/
Bebeğinizin gelişimini tamamlamasına ve dünyaya gelmesine 13 hafta kaldı. Geride bıraktığı haftalarda gelişimini hızla sürdürdü. İçinde bulunduğu haftalar içerisinde, bebeğinizin sistem gelişimi ne düzeyde hep birlikte göz atalım.
27 haftalık bebeğinorgan ve sistem gelişimi yaklaşık olarak aşağıdaki gibidir:
Omuriliği gelişimini sürdüren miniğin sistem hareketleri gelişmeye devam etmekte. Kendi bedeninin hareketlerini kontrol edebilir seviyeye gelmiştir. İstediğinde tekme ve takla atabilir.
Beyin, gelişim sürecine devam etmektedir. Dışarıdan gelen ışığı az da olsa anlayabilir, gece gündüz kavramına erişebilir. Göz kapakları açılıp kapanan bebekler de tıpkı bizler gibi uyur ve kendine uyku düzeni oluşturu Uyuduğu süre uzun ya da kısa olabilir. Bu nedenle uyuduğu süre zarfında hareketsiz olması normaldir, endişelenmeyin.
Kırmızı kan hücreleri oluşumu kemiklerde devam etmektedir. Dolaşım sistemi büyük hızla çalışan bebeğinizin kalbi, vücudundaki kanı atardamarlardan yardım alarak pompalıyor. Sonrasında toplardamarlar aracılığı ile yeniden kalbin yolunu tutmasını sağlıyor. Miniğiniz geliştikçe artan kan hacmi, damarların belirginleşip genişlemesine yol açıyor.
Gelişim gösteren yavrunuzun sindirim sistemi tam olarak gelişmemiş, yavaş yavaş gelişim göstermeye devam etmektedir. Bebeğiniz hayati öneme sahip olan amniyotik sıvısını yutmaya devam eder.
Sıvının içerisinde bulunan proteinler ve yağlar sizin aldığınız besinlere göre artış göstermektedir. Bu haftalarda ne kadar iyi beslenirseniz miniğiniz de o kadar iyi beslenir ve daha sağlıklı büyür.
Gelişimini en son tamamlayan sistem solunum sistemidir. Gebeliğin 27. haftası itibari ile bebeğiniz hâlâ amniyotik sıvı ile nefes alıp verme pratikleri yapıyor. Tek farkı hava yerine sıvı kullanması.
Miniğinizin kütlesi ve boyu arttıkça hareketlerini daha net hissedersiniz. Gelişim gösteren kas sistemi sayesinde şimdilerde daha hareketli olacağı kesin.
Kalsiyum sayesinde kemikleri gelişir ve güçlenir. Bu nedenle bu dönemlerde kalsiyum almanız, sağlıklı beslenmeniz önemlidir.
Yüz kasları gelişmiştir. Ultrasondan bebeğinizi izlerken size güldüğünü ya da kızgın bir ifade görmeniz mümkün.
Böbrek gelişimini henüz tamamlamamış bebeğiniz, amniyotik sıvısını içmeye devam eder. Böbrekler yolu ile süzülen sıvı içilip boşaltılmaya devam eder. Bu sıvıların atılımı, bebeğinizin doğum sonrası yapacağı ilk kaka olan mekonyum ile dışarı çıkması ile gerçekleşir.
Bebeğinizin bağışıklık sistemi annenin vücudundan geçen antikorlar sayesinde güçlenir. Antikor geçişi arttıkça doğuma kadar bağışıklık sistemi güçlenmeye devam eder.
Kız ve erkek bebeklerde üreme sistemi organları önceki haftalarda gelişimini yapısal olarak tamamladı. Gebeliğin 27. haftası erkek bebeklerde, testisler şimdiye dek testis torbasına inmediyse bu hafta inebilir.
Kalsiyum aldıkça gelişen kemikleri, günden güne güçlenen kasları sayesinde miniğiniz artık daha hareketli bir sürece girmiş bulunuyor. 27 haftalık bebek hareketleri artık tekmeleriyle, daha sert vuruşları ve ani dönme hareketleri ile daha belirgin hâldedir.
Boyu uzayan kütlesi artan bebeğiniz, içeride yeterli alana sahip olmadığı için hareketlerini daha net hissedeceksiniz. İlk kez anne olacak kişilerde bu hareketler net hissedilmeyebilir. İlerleyen haftalarda daha net hissetmeniz olasıdır.
Bebeğinizin hıçkırdığını hissedebilirsiniz. Özellikle baskın tatlar; acı ve baharatlı besinler tükettiğinizde bebek buna tepki olarak hıçkıracaktır. Bu hıçkırık sayesinde hareketlilik artar.
Bebeğiniz büyüdükçe sinir sistemi ve duyu organları gelişir ve böylece rahim dışında kalan asıl dünyayı anlamaya başlar. 27 haftalık bebeklerde duyu organları ve gelişim özellikleri aşağıdaki gibidir.
Görme reseptörleri işlevine hızla devam ediyor. Görme işlemi henüz gerçekleşmemiş olsa da göz açma kapama hareketleri dışarıdaki ışığı algılamaya yeterlidir. Miniğiniz, içerisinde bulunduğu haftalar içerisinde dışarıdan gelen ışığı anlayarak gece ile gündüzü ayırt edebilir.
Kulak şekli tamamlanan bebeğiniz dışarıdaki sesleri anlayabilir. Dinlediği müzikleri ve sesinizi zihnine kaydeder ve doğumdan sonra dahi tanıyabilir. Bebeğinize bol bol ninni söyleyip o tatlı sesinizle masallar anlatmak aranızdaki bağı güçlendirecektir.
Tat alma tomurcukları oldukça gelişmiştir. Bebeğiniz gün içinde içtiğiniz kahvenin tadını bile alabilir. Besinlerin amniyotik sıvıya verdiği tat ile bu işlem gerçekleşir. Bebeğiniz yediğiniz her şeyin tadını ağızdan geçen amniyotik sıvı ile alır.
Tat alma duyusu ne kadar geliştiyse koklama duyusu da paralel olarak gelişim gösterir. Bunun sebebi, iki duyunun da beyinde bulunan duyu merkezlerinin birbirine çok yakın olmasıdır. Bebek, amniyotik sıvıdan nasıl tat alıyor ise sıvı burna girdiğinde de kokusunu aynı şekilde alabilir.
Bebeğinizin yağ depolaması hızla artış göstermeye devam ediyor. Buruşuk olan derisi yavaş yavaş pürüzsüzleşmeye başlıyor. Yağ miktarı arttıkça bebeğinizin vücudu kürk görevini gören lanugo tüylerine ihtiyaç duymayacak. Bu sebeple ısıyı dengeleyen lanugo tüyleri yavaş yavaş dökülmeye hazırlanıyor.
40 haftalık hamilelik serüveninin 27. haftasındasınız. Bebeğinizin kaç haftalık olduğunu biliyorsunuz fakat kaç aylık olduğunu hesaplayamıyor olabilirsiniz. Sizleri bilgilendirmek için 27 haftalık bebek kaç aylık olur? sorusunu sizler için cevapladık.
27 hafta=27×7 = 189 günlük
189/30 = 6 ay, 9 gün
Bebeğiniz 6. ayın başlarında.
Annelik duygusu büyük bir mutluluk ve heyecan veren kutsal bir duygudur. Miniğinizin gelişimini ve büyüme serüvenindeki gelişimleri büyük bir heyecanla izlersiniz.
Peki, annelerde ne gibi değişimler görülmektedir? 27 haftalıkgebe olan annelerde ne gibi belirtiler gözlemlenir sizler için derledik.
Gebelik sürecinde kan damarlarınız genişler. Daha fazla genişlemek isteyen damarlarınız tansiyonunuzda yükselmeler yaşatabilir. Tansiyonunuzda çok sık oynamalar oluyorsa sık sık tansiyon ölçümlerinizi yaptırmalısınız.
Hamilelik dönemi boyunca, anne adaylarının ayaklarında şişlikler oluşabilir. Sadece bacak değil eller ve yüz bölgenizde de ödem çok sık oluşur. Hamileliğin 27. haftası sonrası ödem git gide artış gösterecektir.
Vücudunuzdaki damarlar genişledikçe sıvı artışı olur. Bu artış dokulara kadar ilerler. Böylece vücutta sıvı tutulur ve ödemler oluşur. Fazla hareketsizlik ödemi çoğaltır. Bunu engellemek için, sizi yormayacak egzersizler yapabilir, düşük tempolu yürüyüşlere çıkabilirsiniz.
27. haftalık hamilelikte bebeğinizin kütlesinin artması, bulunduğu alana sığamasını zorlaştırır. Ağırlık hissi kan dolaşımında basınç oluşturduğu için kramplar ortaya çıkar. Krampların özellikle geceleri çoğaldığı da bilinen bir gerçektir.
Kan basıncındaki oynamalar, hızlı gıda emilimi sebebiyle yaşanan kan şekeri değerlerindeki ani değişimler sebebiyle kendinizi eskiye nazaran daha bitkin ve başınız dönerken bulabilirsiniz. Gün içinde gerçekleşebilecek kan şekeri düşüklüğü için ara öğünleri atlamamaya ve sağlıklı atıştırmalıklar tüketmeye dikkat etmelisiniz.
Karnınızda büyüme ve gerilme artış gösterdikçe çatlaklar da artar. İlerleyen haftalarda sadece göbekte değil bel çevresinde ve bacaklarda da çatlak oluşumları görülebilir. Fakat yine de en fazla çatlak karın bölgesinde olacaktır.
Doktorunuzun önerdiği çeşitli vücut yağları ve losyonlardan yardım alarak kuruyan ve gerilen cildinizi yumuşatmalısınız. Hindistan cevizi ve havuç yağı gibi bitkisel yağlardan sizin için uygun tercihler olabilir. Çatlakları önleme etkileri olmasa da rahatlamaya yardımcı olacaklardır.
Hareketlerdeki azalmalar nedeni ile mide ve bağırsak hareketliliği de azalır. Bunun üzerine bir de büyüyen rahim mide üzerine baskı yaptıkça midedeki yiyecekler yemek borusuna ya da ağza geri çıkar. Reflü olarak bildiğimiz bu olay mide ekşimesine de sebep olur. Yediğiniz besinleri yağsız ve az salçalı seçmek, lifli yiyecekler tercih etmek sizi rahatlatacaktır.
Hormonların kan hacmini arttırması sonucu mukoza zarlarında şişme olur. Bunun sonucunda burunda doluluk hissi, nefeste zorlanma gibi semptomlar baş gösterir ve burunda tıkanıklık hissine neden olur.
Alışılmışın dışında eğilen omurganız ve kilo alan vücudunuzda bel ağrıları ortaya çıkabilir. Bebeğinizin kütlesi arttıkça bu ağrılarda da artma meydana gelecektir.
Bebeğiniz için kendini hazırlayan vücudunuzda onun en önemli besin kaynağı olan süt üretimi başlayalı çok oldu. Bu sizin hamilelik süreciniz boyunca devam etmektedir. Süt kanallarınız doldukça göğüslerinizde şişlik ve gerilmeler artacaktır.
Kendinizce alacağınız ama sizi oldukça rahatlatacak önlemler çok önemlidir. Bu konuda sizlere yapmış olduğumuz tavsiyeler aşağıda yer almaktadır.
“27 haftalık gebelikte kaç kilo almalıyım?” diye merak ediyorsanız; bu süre zarfında anne adayının 7,5-9,5 kilo alması beklenir. Siz bu değerler aralığından daha az kilo almış olabilirsiniz. Zorlu hamilelik süreci geçiren anneler için bu gayet doğal. Her bünye aynı değildir. Fazla kilo artışınız var ise doktorunuza başvurabilirsiniz. En iyi ve en doğru bilgileri size doktorunuz sunacaktır.
Bebeğiniz için en önemli şey beslenmedir. Siz ne yiyorsanız bebeğinizde onu yiyor. Bunu göz önünde bulundurarak iyi beslenmeniz ve bol bol vitamin almanız şart. Çünkü amniyotik sıvıya geçen yiyecekler, bebeğinizin amniyotik sıvıyı yutması ile birlikte onun besin kaynağı olur.
27 haftalık gebelikte beslenme önerileri şu şekildedir:
Hareket etmek her zaman önemli bir aktivitedir. Hamilelik sürecinde bu önem daha da artmaktadır. Sağlıklı olmak ve bedeninizi rahatlatmak için egzersiz yapmayı ihmal etmeyin. Egzersiz yapmadan önce seçmiş olduğunuz aktiviteyi doktorunuza danışarak yapın.
Gelişmelerin farkında olmak ve bulunduğunuz durum hakkında bilgi sahibi olmak size iyi bir gebelik süreci sunar. Gebeliğin 27. haftası içerisinde ne gibi değişimler ve gelişmeler olduğunu bilmek sizi daima bir adım öteye götürecektir.
Plus de 300 guitares
exposées dans notre magasin
Voir notre gamme
Et encore plus sur notre site internet !
Découvrez notre gamme DJ
Voir notre gamme
De la platine au contrôleur,
en passant par les logiciels !
Inscrivez-vous à notre liste de diffusion pour obtenir les dernières informations et promotions
Gebeliğinizin 27. haftası ile hamileliğinizin 3. Trimester’ına ulaştınız ve birçok gebelik sorunu ile yeni yeni karşılaşmaya başladınız. Sırt ağrıları, idrar kaçırma, uykusuzluk… Ancak hatırlatmak isteriz ki bebeğinizle çıktığınız hamilelik yolculuğunuzun sonlanmasına ve miniğinizi kucağınıza almanıza sayılı günler kaldı ve gebelik sağlığı hakkında bilgili bir anne olduğunuz sürece, en zor bilinen hamilelikte son günler bile kolayca geçecektir.
Gebelikte ay hesaplama, normalde yaptığımızdan biraz farklı olduğu için her ebeveynin kafası karışmaktadır. Ancak, Gebelikte Bebek Gelişimi rehberimizi takip ederek hafta hafta gebelik takibinizi sağlayabilir ve bebeğinizin kaç aylık olduğunu öğrenebilirsiniz.
Daha kolay takip edebilmek için Gebelikte Hafta Ay Hesaplayıcı'mızı düzenli kullanabilirsiniz.
27 Haftalık Bebek Gelişimi | |
Ortalama boy | 37 cm |
Ortalama kilo | 1 kg |
Öncelikle belirtmek isteriz ki bebeğinizin ultrason görüntüsünün internette karşılaştığınız bu fotoğraflardan ya da arkadaşlarınızın ultrason görüntülerinden oldukça farklı olması normaldir. Zaten zamanla gözlemleyeceğiniz gibi, artık bebeğiniz ultrason görüntüleri kendi içinde bile benzememeye başlayacak; çünkü bebeğiniz çok hareketli ve anne karnında yeterli alana da sahip olduğu için, onu her zaman istediğiniz pozisyonda yakalayamamanız normal.
Bebeğinizin 3. Trimester’a ulaşmasıyla birlikte, bebeğiniz 5 aylık olana kadar ihtiyacı olan antikorları, plasenta yoluyla sizin vücudunuzdan almaya başlayacaktır. Be sebeple, bu ayda vücudunuzdaki tüm değişimleri kontrol altında tutmanız, beslenme ve uyku düzeninize özen göstermeniz çok önemlidir.
Öncelikle belirtmek isteriz ki “27 haftalık gebelikte kaç kilo olunmalı?” gibi sorular oldukça sık sorulsa da yanlıştır; çünkü hamileliğe başlangıç kilosu, genetik faktör, beslenme ve egzersiz alışkanlıkları nedeniyle, hamilelik kilosu kişiden kişiye ciddi değişim göstermektedir. Fakat haftalar arasında alınması gereken kilolar hemen hemen aynıdır.
Gebelik boyunca gitmeniz gereken kontrolleri düzenli takip edebilmek için Sağlık Bakanlığı'nın Doğum Öncesi Bakım Rehberi'ni takip etmenizi şiddetle tavsiye ederiz.
27 haftalık bebeklerin ortalama boyu 37 cm’dir.
Gebeliğin 27. haftasında bebek yaklaşık olarak 1 kloya ulaşmıştır.
Hamileliğin ilk 6 ayında haftada almanız gereken ortalama kilo 500 gramdır.
Hamilelikte tehlikeli durumları bilmek ve takip etmek gerekmektedir.