29 ekim nasıl yazılır / 29 EKİM, 28 EKİM'DE YAZILIR | YeniBirlik Gazetesi

29 Ekim Nasıl Yazılır

29 ekim nasıl yazılır

Cumhuriyet ile İlgili Kompozisyon: Cumhuriyet ile İlgili Yazı Örnekleri

Haberin Devamı

Mutlakıyetle yönetilen ülkelerde zamanla hakana, padişaha, şaha, krala yardımcı olsun diye meclis kuruldu. Meclis üyeleri halkın dileklerini yöneticiye duyurmaya başladılar ve yasa tasarısını hazırlardı. Fakat bu yasa taslakları hakan, padişah, şah, kral tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimine ise Meşrutiyet dendi. Ancak meclisin yetkileri genel olarak çok sınırlıydı. Osmanlı Devletinde 1876 ve 1908 yıllarında iki kez meşrutiyet ilan edilmiştir. Bunlardan sonra ise üçüncü yönetim biçimi ülkemize Mustafa Kemal Atatürk tarafından getirilen cumhuriyet yönetimi olmuştur. Cumhuriyet'le birlikte egemenlik kayıtsız şartsız millete geçmiş, böylelikle millet kendini yönetme yetkisini temsilcileri - milletvekilleri- vasıtası ile kullanmaya başlamıştır. Cumhuriyet yönetiminde yurttaşın seçme ve seçilme hakkı bulunur. Seçilen temsilciler yasalar yapar, yöneticileri milleti adına denetler. Yönetilenler dilerlerse seçimlerle birlikte seçtikleri yöneticilerini yine kendileri değiştirebilirler.

Bu nedenle Türk halkına ve milletine en çok yaraşır yönetim biçimi Ulu Önder Atatürk’ün de dediği gibi medeni memleketlerin kabul ettiği Cumhuriyet rejimi olmuştur. Bizlere en büyük eserimdir dediği Cumhuriyetimizi hediye eden Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını ne kadar büyük bir minnettarlık ve saygıyla ansak da azdır. Ruhları şad olsun…

Ya İstiklal Ya Ölüm

Devleti idare edenlerin seçimle iş başına geldiği yönetim şekline cumhuriyet denir. Dünyadaki devletlerin çoğu cumhuriyetle yönetilir. Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde egemenlik milletindir. Millet, devleti yönetecek kişileri kendisi seçer. Böylece halk kendi kendini yönetmiş olur.

Yurdumuz cumhuriyete Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kavuştu. Önceleri devletimizin adı OSMANLI DEVLETİ idi. Devlet İdaresinde bütün yetki padişahın elindeydi. Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nda yenik sayıldı. Düşmanlar yurdumuza girdiler. Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. Birçok yerde toplantılar yaptı. Hakkımızı "Ya istiklal, ya ölüm" parolası altında birleştirdi. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Mustafa Kemal meclis başkanı seçildi. Ordumuz, İnönü Savaşlarını kazandı. Peşinden Sakarya Meydan Muhaberesi ile Başkomutanlık Meydan Savaşı'nı da zaferle noktaladık. Yunanlılarla ve Birinci Dünya Savaşı'nı da savaştığımız devletlerle 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması imzaladık. Bütün dünya devletleri, Türkiye'nin bağımsız bir devlet olduğunu kabul ettiler. Yurdumuz yeniden egemenliğine kavuştu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 29 Ekim 1923'te cumhuriyeti ilan etti. Devletimizin adı TÜRKİYE CUMHURİYETİ oldu. Atatürk ise, ilk cumhurbaşkanımız olarak göreve başladı.

Cumhuriyet idaresinde devlet anayasaya uygun kanunlarla idare edildi. Kanunlar ise halkın seçtiği miller vekilleri yapar. Devlet başkanına CUMHURBAŞKANI denir.

Halkı yöneten insanlar, seçimle iş başına gelirler. Halk, istediğini seçer, istemediğini seçmez. Seçilen kişiler halka karşı sorumludurlar. İşte bütün bunlardan dolayı cumhuriyet en iyi yönetim şeklidir.

Hayatımın Bir Parçasıydı

Kalıplaşmıştı belki aklımızda. Oturduğumuz sıralarda öğrettikleri gibi kazıdık belleğimize. Ama yanlıştı. Aslında ne farklıydı cumhuriyet. İlkokulda sabahları okuduğumuz andımızdı, İstiklal Marşıydı cumhuriyet. Özgürlüğümü hür benliğimle haykırdığım, ruhumun yaşam tarzıydı. Anamdı, babamdı, sevdiğimdi, okulumdu…Kısacası hayatımın bir parçasıydı.

Yaşamak ne güzel değil mi bu gül bahçesinde? Özgürce, istediğin gibi…Her şeyi canının çektiği gibi yapmak hoş. Fakat bir de durup arkaya bakmak lazım. Geldiğin yola, tam arkana. Farkında mısın oradaki sisli havanın, çekilen acının? Görüyor musun bir elinde sancağı bir elinde süngüsüyle seni, senin geleceğini koruyan dedeni? Şimdi önüne dön. Güller içinde bir yol. Arkanda ise, toz duman bir özgürlük kavgası izleri. İşte gördüğün dikenli yol seni bu gül bahçesine getiren, ayaklarını yere sağlam bastıran yoldur.

Şöyle bir otur. Otur ve düşün. Ne acılar, ne çileler çekilmiş şu uğurda. Biraz da özgür olabilmek için, düşündüklerimizi kısık sesle söylememek için ne savaşlar verilmiş Anadolu'nun dört bir yanında. Dedeni askere yollarken bir damla bile gözyaşı dökmeyen mert annesini düşün. Ve onu düşünerek bak önüne, sağlam bak, tam önüne. Kimsenin ne dediği seni ilgilendirmesin. Kulaklarını kapat bağnaz düşüncelere ve senin yolunda gördüğünün tut elinden. Ama sakın unutma arkada yaşanmışları. Geçmişini, tarihini… Bu yola oradan geldiğini.

Kolay kazanılmayan bir cumhuriyetin çocuklarıyız. Korumak istiyorsan cumhuriyetini hiç durma. Oturduğun sıradan başla işe, kullandığın tebeşirden, yürüdüğün yoldan, baktığın, gördüğün, duyduğun her şeyden. Bilmediklerini araştır ve duyur duyması gereken herkese. Çekebildiğin yere kadar yükseklere çek al bayrağı, tutabildiğin kadar yüksek tut İstiklal Marşı'nı okurken sesini. Cumhuriyeti böyle koruyabilirsin, boş boş cumhuriyetçiyim diye bağırarak değil..

Tarihlerin Yazımı

yazım kuralları, imla nasıl yazılıra. Bilinen bir tarihi anlatan ay ve gün adları her yerde büyük harfle yazılır:
Örnek:23 Nisan kutlamaları, 19 Mayıs hazırlıkları, 31 Mart ayaklanması …

b. Tarihler zaman birimi olarak en kısa olandan en uzun olana doğru -yani “gün/ay/yıl” şeklinde- sıralanır.
Örnek:30 Haziran 1998
30.06.1998
30/06/1998

c. Ay ve gün adları yanlarında sayı olmadan kullanıldıklarında küçük harfle başlayarak yazılır.
Örnek:Bu yıl şubat ve mart ayları çok soğuk geçti.

ç. Gün, ay, yıl rakamlarının arasına nokta ya da eğik çizgi konulur:
Örnek:11.12.2010 veya 11/12/2010 şeklinde yazmak doğrudur.

d. Gün bildiren tarihler aşağıdaki gibi yazılır:
Örnek:19 Mayıs 1919 – 19.05.1919 – 19 /05/1919

e. Tarih bildiren sayılardan sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır.
Örnek:23 Nisan 1920’de TBMM açıldı.

f.Tarihlerde aylar harfle de rakamla da yazılabilir. Ayların adı harfle yazılırsa gün, ay ve yıl arasına işaret konmaz:
Örnek:2 Eylül 2000=02.09.2000

Cumhuriyet bayramı Doğru Yazımı Nedir? TDK ile Cumhuriyet bayramı Kelimesinin Doğru Yazılışı!

Dilimize sahip çıkmak ve onu doğru kullanmak, önemli bir vatandaşlık görevidir. Bilindiği gibi, Türkçe, barındırdığı kelime sayısı ile en zengin diller arasında yer alır. Bitişik veya ayrı olmak üzere on binlerce kelime vardır. Durum böyle olunca, bazı kelimelerin doğru yazımı da unutulmakta ya da yanlış bilindiği için karıştırılmaktadır. Türk Dil Kurumu (TDK), kelimelerin doğru yazımı ile ilgili paylaşırken Cumhuriyet bayramı kelimesinin doğru yazılışı hakkında da bilgi vermiştir.

CUMHURİYET BAYRAMI TDK DOĞRU YAZIMI

Kelime, yani sözcük açısından oldukça zengin bir dil olan Türkçede, birçok bitişik ya da ayrı yazılan kelime bulunur. Cumhuriyet bayramı kelimesinin doğru yazımı da bu noktada merak edilmektedir. Peki, Cumhuriyet bayramı nasıl yazılır? İşte, Cumhuriyet bayramı kelimesinin doğru yazımı ile ilgili detaylar…

CUMHURİYET BAYRAMI NASIL YAZILIR?

cumhuriyet bayramı

CUMHURİYET BAYRAMI KELİMESİNİN ANLAMI

29 Ekim 1923’te kurulan cumhuriyeti kutlamak üzere yasayla kabul edilmiş olan bayram, ulusal bayram anlamına gelir. Bu kelime genellikle cumhuriyet bayramı şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı Cumhuriyet Bayramı şeklinde olmalıdır.

CÜMLE İÇERİSİNDE KULLANIM ÖRNEĞİ

Cumhuriyet Bayramı, ülkemizde coşkuyla kutlanır.

YANLIŞ YAZIM ÖRNEKLERİ

cumhuriyet bayramı

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır