3 mayıs halkbank davası / Biden, Halkbank davası ve ABD-Türkiye ilişkileri: Hakan Atilla istifasının arka planı

3 Mayıs Halkbank Davası

3 mayıs halkbank davası

Halkbank davası: ABD’deki yargı süreçleri hangi aşamada, davalar hakkında neler biliniyor?

ABD’nin Ulusal Güvenlikten Sorumlu Adalet Bakan Yardımcısı John C. Demers, Halkbank hakkındaki iddiaları “bugüne kadar İran yaptırımlarının ihlali konusunda görülen en ciddi vakalardan biri” olarak tanımladı.

Halkbank’a hangi suçlamalar yöneltiliyor ve kimlerin adı geçiyor?

İddianamede Halkbank’a altı suçlama yöneltiliyor:

  • ABD’yi dolandırmak için komplo kurmak
  • Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı ihlal etmek için komplo kurmak
  • Bankacılık dolandırıcılığı
  • Bankacılık dolandırıcılığı yapmak için komplo kurmak
  • Kara para aklamak
  • Kara para aklamak için komplo kurmak

Halkbank’ın suçlu bulunması halinde, aracılık ettiği iddia edilen finansal işlemlerin miktarına denk gelecek şekilde para cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Halkbank’ın suçlu bulunması halinde, verilecek para cezasının da milyarlarca doları bulmasından ve bunun da yalnızca bu banka değil, Türk bankacılık sistemi üzerinde ciddi bir olumsuz etki yaratmasından endişe ediliyor.

Bu davada, Halkbank tüzel kişiliğiyle sanık olarak tanımlanıyor. Ancak iddianamede, hem İran hem de Türkiye’den üst düzey devlet yetkililerinin bu düzenin parçası olduğu ve koruduğu öne sürülüyor.

İddianamede, İran ve Türkiye vatandaşı Reza Zarrab, eski Genel Müdür Süleyman Aslan, eski Genel Müdür Yardımcıları Mehmet Hakan Atilla ve eski Dış Operasyonlar Müdürü Levent Balkan’ın isimleri “komplonun ortakları” olarak geçiyor.

Aslan, Atilla, Balkan ve bankanın diğer yetkililerin görevleri çerçevesinde ve Halkbank’ın çıkarları doğrultusunda hareket ettikleri belirtiliyor.

Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da “komplonun ortağı” olarak nitelendirilen bir dğer isim. İddianamede, Çağlayan’ın Zarrab’dan en az 70 milyon dolar civarında “rüşvet aldığı” iddia ediliyor. Çağlayan, rüşvet iddialarını kesin bir dille yalanlıyor.

İddianamede, Zarrab’ın Türkiye’deki yolsuzluk operasyonları kapsamında Aralık 2013’te tutuklanmasının ardından Şubat 2014’te serbest bırakıldığı ve yaptığı işlemlere yeniden başlamak istediği de belirtiliyor.

Dönemin Halkbank Genel Müdürü bu talebe sıcak bakmadığının belirtildiği iddianamede, “Ancak Zarrab’ın talebi üzerine dönemin Türkiye başbakanı ve aralarında ileride kabinede bir görev alacak olan bir akrabasının da bulunduğu kendisine yakın isimler, Halkbank’a bu işlemlere tekrar başlamaları talimatı verdi ve Halkbank da buna uydu” ifadeleri yer alıyor.

Halkbank iddialar hakkında ne diyor?

Hem Halkbank hem de Türkiye, ortaya atılan iddiaların tamamını reddediyor.

Halkbank, Ekim 2019’da Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, iddialarla ilgili bağımsız inceleme raporlarının ABD Adalet Bakanlığı ile paylaşıldığını belirterek, buna rağmen dava açılmasını “manidar” olarak tanımlamıştı.

Halkbank, daha önceki açıklamalarında da yaptığı işlemlerin “uluslararası bankacılık kuralları ve hukuka uygun” olduğunu savunmuştu.

Halkbank ayrıca, kamu bankası olduğu için dokunulmazlığı bulunduğunu ve bu nedenle de ABD’de yargılanamayacağını öne sürerek, davaya itiraz etti.

Banka ayrıca yine aynı gerekçeyle, yargılama sürecinin başındaki duruşmalara katılmamış, kendisine gönderilen resmi tebligatı almamış ve savunma yapmak için girişimde bulunmamıştı.

Türkiye’de iktidar ise ABD’de devam eden yargı süreçlerini 17-25 Aralık 2013 tarihindeki yolsuzluk soruşturmalarının uzantısı olan “bir komplo” olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yıllarda yaptığı bir açıklamada, Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Atilla hakkındaki yargı sürecini “siyasi içerikli bir darbe girişiminin adresi” olarak tanımlamıştı.

Hakan Atilla’nın yargılandığı süreçle bağlantısı var mı?

New York Güney Bölge Savcılığı, Ekim 2019’da Halkbank’ın tüzel kişiliğine karşı başlattığı yargı sürecini Atilla davasında ortaya çıkan bilgilere dayandırdığını söylüyor.

İddianameyi hazırlayan isimlerden New York Güney Bölge Savcusu Geoffrey Berman, Atilla’nın suçlu bulunduğu yargılama sürecinin “adil ve şeffaf” olduğunu ve bu süreçte ortaya çıkan gerçeklerin “Halkbank yönetiminin İran’a yönelik yaptırımları delmek için geliştirilen yüz kızartıcı planın bir parçası olduğunu” gösterdiğini belirtti.

2016 yılında Zarrab, 2017’de de Atilla, ABD’ye yaptıkları seyahatler sırasında tutuklanmıştı. Daha sonra aralarında Zarrab ve Atilla’nın da olduğu dokuz kişi hakkında dava açıldı.

Zarrab, savcılıkla anlaşma yoluna gitti ve davada tanık olarak her aldı. Herhangi bir cezaya çarptırılmayan Zarrab, bir süre sonra cezaevinden tahliye edildi.

Zarrab’ın davanın sonuçlandığı 2018 yılından bu yana nerede olduğu bilinmiyor. Zarrab’ın Halkbank’ın tüzel kişiliğine karşı açılan yargı sürecinde tanıklık yapıp yapmayacağı da yanıtı bilinmeyen bir diğer soru.

2018’deki davanın tek tutuklu tanığı olan Mehmet Hakan Atilla ise, kara para aklama dışında kendisine yöneltilen tüm suçlamalardan suçlu bulundu. 32 ay hapis cezasına çarptırılan Atilla, Temmuz 2019’da tahliye edildi ve Türkiye’ye döndü.

Atilla, Türkiye’ye dönüşünün ardından Borsa İstanbul Genel Müdürlüğü görevini yaptı ve kısa bir süre önce bu görevden istifa etti.

Federal Mahkeme’deki dava hangi aşamada?

Davanın görülmesine Kasım 2019’da başlandı. Bu davaya da Atilla’nın yargılamasında görev alan Yargıç Richard Berman bakıyor.

Yargılama sırasında, Halkbank’ın savunmasını üstlenen King & Spalding firmasının avukatları, bankanın yargılanamayacağını öne sürerek, reddi hakim talebinde bulundu.

Halkbank ayrıca mahkemeye kendisine yönelten suçlamaların tamamını reddettiğini de bildirdi.

Yargıç Berman, Ağustos 2020’de yayımladığı gerekçeli kararda Halkbank’ın dokunulmazlık altında olduğu ve bu nedenle de yargılanamayacağı yönündeki tezinin “sağlam bir hukuki dayanağı” olmadığı gerekçesiyle reddetti.

Berman, Ekim 2020’deki kararında da Halkbank’ın yargılanmama talebine itiraz ederek, temyize götürebileceğini belirtti ve temyiz süreci tamamlanana kadar duruşmalara ara verilmesine hükmetti.

Berman, bir sonraki duruşmanın 3 Mayıs 2021’de yapılmasına karar verdi.

Haberin tamamı burada.

Halkbank'tan önemli dava açıklaması

Halkbank'a yönelik ABD'de açılan tazminat talepli hukuk davasının düşmesine karar verildi. Ceza davasına ilişkin süreç ise devam ediyor.

ABD İkinci İstinaf Mahkemesi, Halkbank lehine karar vererek tazminat talepli hukuk davasının düştüğünü duyurdu. Ceza davasına ilişkin süreç ise İkinci İstinaf Mahkemesi'nde devam edecek.

Halkbank'tan KAP'a şu bilgiler verildi:

"17 Şubat 2021 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamamızda, bazı müştekiler tarafından ABD'de Bankamız aleyhine açılan tazminat talepli hukuk davasının, 16 Şubat 2021 tarihinde ABD Güney New York Bölge Mahkemesi tarafından reddedildiği belirtilmiştir.

Bahse konu davada müştekiler, ABD Güney New York Bölge Mahkemesinin kararını 30 Haziran 2021 tarihinde Birleşik Devletler İstinaf Mahkemesi İkinci Dairesi (İkinci İstinaf Mahkemesi) nezdinde temyize taşımıştır.

İkinci İstinaf Mahkemesi, 2 Mayıs 2023 tarihinde Banka lehine karar vererek tazminat talepli hukuk davasını düşürmüştür. Bununla birlikte 20 Nisan 2023 tarihli KAP açıklamamızda belirtildiği üzere, ABD Yüksek Mahkemesinin 19 Nisan 2023 tarihli kararı doğrultusunda ceza davası ile ilgili hukuki süreç İkinci İstinaf Mahkemesi nezdinde devam etmektedir. "


Etiketler

Halkbank davasında tüm işlemler askıya alındı: Temyiz engeli

New York İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi Halkbank’ın yaptığı başvuruyu değerlendirdi. Üst mahkeme, Halkbank’ın davadan düşürülmesi talebini reddettiğini, ancak yabancı bir kuruluş olduğu için Amerikan mahkemelerinde yargılanmayacağıyla ilgili talebini kabul ederek değerlendireceğini açıkladı.

New York İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi, Halkbank’ın başvurusunu hızla değerlendireceğini belirterek, davanın görüldüğü federal mahkemeden kendi kararını verinceye kadar davayla ilgili yaptığı tüm işlemleri askıya almasını istedi.

17 MART’A KADAR SÜRE VERİLDİ

New York İkinci Bölge Mahkemesi, Halkbank ve New York Güney Bölgesi Başsavcılığı'ndan, 17 Mart tarihine kadar davayla ilgili dilekçelerini sunmalarını istedi. Bir üst mahkemenin bugün aldığı kararla birlikte, 3 Mayıs'ta başlayacağı belirtilen seri duruşmalarla ilgili federal mahkemenin kararının durdurulacağı belirtiliyor.

DAHA ÖNCE REDDETMİŞTİ

Halkbank, daha önce yabancı bir kuruluş olduğu gerekçesiyle ABD’de yargılanamayacağı iddiasıyla New York Federal Mahkemesi'ne başvurmuştu. Hakim Richard Berman, Halkbank’ın yabancı bir kuruluş olduğu iddiasını reddetmiş, bu kurumun Amerikan finans ve bankacılık kuruluşlarını kullanarak, İran’a yönelik ABD yaptırımlarını deldiği gerekçesiyle federal mahkemede yargılanabileceğine hükmetmişti. Halkbank, bir üst mahkemeye başvurup kararın temyizini istemişti.

DAVA ERTELENDİ

Berman, 2 Temmuz 2020 tarihinde aldığı kararla Halkbank davası jüri seçiminin 23 Şubat 2021 tarihinde yapılmasına, jürili seri duruşmaların da 1 Mart 2021 tarihinde başlamasına hükmetmişti. Hakim Berman, seri duruşmaların başlangıç tarihin daha sonra 3 Mayıs'a ertelediğini açıklamıştı.

Hakim tarafından Halkbank’ın jürili seri duruşmaların salgın nedeniyle 2022 yılında yapılması talebini de kabul etmemişti. Bir üst mahkemenin aldığı kararla birlikte federal mahkemenin daha önce, duruşma takvimiyle ilgili aldığı kararın hükmünün kalmadığı belirtildi.

Halkbank hisseleri yüzde 6.48 yükselişle açıldıktan sonra saat 10:09'da yüzde 5.52 yükselişle 5.54 liradan işlem görüyordu. 

Kaynak: Amerika'nın Sesi


nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır