Hamileliğin 37. haftasına geldiniz ve bebeğiniz, kucağınıza almak için sabırsızlanıyorsunuz. Peki, hamileliğin 37 haftasında bebek gelişimi nasıl olur? 37 haftalık bebek doğar mı? 37 haftalık bebek kaç kilo olur?
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, hamileliğin 37. haftasında yaşananların yanıtını verdi.
Doğum ortalama 3 haftalık bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşecektir. Bebeğiniz eğer bu haftada doğarsa erken term olarak adlandırılır.
Bebeğiniz bu haftada ortalama 2850 gramdır ve günlük olarak ortalama 15 gram almaya devam edecektir.
Bebek kazandığı yeni becerileri bol bol pratik eder: nefes alma-verme, emme, kavrama ve göz kırpma gibi.
Bu haftalarda hissedilen bazı durumlar doğum semptomları ile karışabilir:
Bu semptomlar gerçek doğum sinyalleri ile karışabilmektedir. Birazdan sayacağımız ve 2 kategoride inceleyeceğimiz semptomlarda gerek doğum eyleminde olmanız daha büyük ihtimaldedir.
bu belirtiler varsa mümkün olan en kısa zamanda doktorunuzu aramanız ya da doğumu planladığınız hastanenize ulaşmanız gereklidir:
Yayın Tarihi : 05/08/2020
Kadınların hayatında en mutlu ve en önemli zaman dilimi olan gebelik döneminde, pek çok anne adayının korkulu rüyası olan bulantı ve kusmalar görülebilmektedir. Çoğul gebelikler, migren ve psikolojik etkenler hamilelikte bulantıya yol açabileceği gibi ; aşırı gebelik kusmaları ciddi hastalıklara işaret edebilmektedir. Memorial Hizmet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Uzmanları, gebelikte bulantı şikayetleri ve aşırı gebelik kusması hakkında bilgi verdi.
Gebelerin yaklaşık % 80` inde görülen bulantı ve kusma şikayetleri, genellikle ilk adet döneminin birkaç gün sonrasında başlayıp, artarak 8. haftada dayanılması güç hale gelmektedir. Daha sonra yavaşça azalan bulantı ve kusmalar 14. gebelik haftası civarında sona ermektedir. Gebelik bulantısı oldukça inatçı, tedaviye dirençli ve sinsi bir şekilde nerede ise tüm gün boyu süren tatsız bir duygudur. Kusmalar genellikle sabah saatlerinde daha yoğun olmaktadır. Kişiden kişiye değişiklik gösterebilenbulantı ve kusma döneminin bitişi de aynı şekilde çeşitlilik göstermektedir. Ani bir şekilde biten dönemlerin yanı sıra; neredeyse tüm gebelik dönemine yayılan bulantı ve kusmalar da söz konusu olabilir. Gebelik bulantıları genellikle ilk gebelikte daha yoğun olmaktadır. Çoğul gebelikler, önceden araç tutması rahatsızlığı olanlar, anne ve kız kardeşlerinde gebelik kusması öyküsü olanlar ve migren hastalarında bulantı ve kusmalar daha yoğun olarak ortaya çıkabilir.
Gebelikte görülen bulantı ve kusmanın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte; psikolojik faktörler ve hormonal değişimlerin ortak ürünü gibi görülmektedir. Kanda Beta HCG ve östrojen hormonlarının yüksek oranda bulunduğu ikiz gebeliklerde bulantı ve kusma çok daha şiddetli bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Merkezi sinir sistemindeki bulantı merkezinin hassasiyeti artmakta ve daha önceki yaşamda etkili olmayan pek çok uyaran ile bulantı ve kusma tetiklenir hale gelmektedir. Bunlar arasında kokular, besin maddelerinin tatları, ağız ve boğaza değen fırça gibi yabancı cisim uyaranları en sık rastlananlar arasında yer almaktadır.
Her gebede görülmesi doğal olan bulantı ve kusmalar aşırı olduğunda, vücutta doku ve hücre içi suyunun azalmasına yol açacak bir boyuta erişebilir. Bu durum tüm sistemleri ciddi şekilde olumsuz etkileyen, hastane koşullarında tedavi gerektiren ciddi bir gebelik komplikasyonu haline dönüşmektedir. Vücuttaki tüm sistemlerin çalışmasında sıvı ve elektrolit dengeleri önemli rol oynamaktadır. Anne adayında aşırı kusma tespit edildiğinde, hemen hastaneye yatırılarak tedaviye başlanılmalıdır. Ağızdan beslenme tamamen kesilerek kan biyokimyası ve elektrolit düzeylerindeki dengesizlikler değişik serum kombinasyonları ile düzeltilmeye çalışılmaktadır. Bu arada aşırı kusmaya yol açabilecek diğer sistemleri ilgilendiren hastalıkların da incelenmesi gerekmektedir. Bunlar arasında en sık rastlananlar; peptik ülser, safra kesesi, pankreas, böbrek iltihabı ve hipertiroidi (tiroid bezinin yetersiz çalışması) rahatsızlıkları olarak sayılmaktadır. Hastanın şikayetleri tamamen ortadan kalkıp ağızdan beslenmeye başlanmadan ve kilo kaybı durmadan hastaneden taburcu olmaması gerekmektedir. Genellikle yoğun bir tedavi ile ortadan tamamen kalkan ve gebeliğin devamında bebek üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi görülmeyen aşırı gebelik kusması, nadiren anne hayatını kurtarmak için gebeliğin sonlandırılmasını gerektirecek kadar ciddi boyutlara varabilmektedir.