Deri vücudumuzun en ağır organıdır. Vücudumuzu zırh gibi sararak mikroorganizmalar, ultraviyole ışık, mekanik hasar gibi dış etkilerden korur. Vucudun ısı düzenlemesini sağlar. Vücuddaki sıvı kaybını önler ve sıvı dengesinin sağlanması fonksiyonunu görür. Dehidratasyon denilen sıvı kaybından korur. Derinin yapısındaki sinirler sayesinde sıcaklığın, soğukluğun, basıncın, dokunma duyusunun, ağrının hissedilmesini sağlar. Çevre ile temas ve iletişim kurmamıza aracı olur. Hareket etmemizi sağlar. Vücut için çok önemli bir vitamin olan D vitaminini üretir. Toksik maddelerin ter ile atılmasını sağlar. Deri bir çok fonksiyon gören çok önemli bir organımızdır.
Yanık, derinin sıcak (alev, buhar), soğuk, elektrik, radyasyon, sürtünme veya kimyasal ajanlara maruz kalarak hasara uğramasıdır. Yanık, önemli bariyer olan derinin hasar görmesi sonucunda vücudun ısı ve sıvı dengesinin bozulmasına, enfeksiyonların oluşmasına neden olur. Yukarıda sayılan fonksiyonlarda bozulmalar vücud dengesinde ciddi bozulmalara neden olarak kolaylıkla hayatı tehdit edecek durumlar yaratabilir.
Yanıklar deri tabakaların tutulum derinliğine göre derecelendirilir. Yanığın şiddeti yanığın derecesine ve vücuttaki yanık tutulum alanına göre değişmektedir. Bunun yanı sıra kişide var olan kronik hastalıklar yanığın şiddetini ve yanık sonucunda oluşacak durumları etkilemektedir.
Yanıkların ciddi olup olmadığının değerlendirilmesi önemlidir. Eğer yanıklar:
12.08.2021
Yaralanma çeşitleri arasında yer alan yanık, elektrik, radyasyon, ısı, güneş ışını, , kimyasal çeşitleri, sürtünme ve benzer sebeplere maruz kalan deri yüzeyi ve et bölümünde meydana gelen yumuşak doku yaralanmasıdır.
Genç nesilden daha fazla olarak orta yaş kesiminde ateş kullanırken ortaya çıkan alev ve kullanılan sigara, yanık yaralanmalarının başta gelen sebeplerindendir.
Yanık için en riskli kesim gençler ve yetişkinlerden farklı olarak yaş almış ihtiyarlar ile bebeklerdir. Çay dökülmesi nedeniyle oluşan çay yanığı, ısı etkisi ile sıvıların ve bazı katıların dönüşmesi ile oluşan buhar yanığı, kızgın yağ yanığı, kaynar su yanığı, buz yanığı, güneş yanığı, soğuk yanığı en çok bilinen ve yüksek oranda karşılaşılan yanıklardandır.
Bölge olarak az bir alanı kapsayan ve derine inmeyen yüzey ile ilgili yanıklarda gündelik hayatınıza devam edebilmeniz için evinizde kişisel müdahale imkanları bulunmaktadır. Vücudun ısı ve sıvı dengesinin zarar görmesine, enfeksiyon hastalıklarına sebep ciddi bir kalkan olan cilt derisinin yanık sonucunda yaralanmasıdır. Yanık nedeniyle fonksiyonlarda meydana gelen dengesizlikler vücudumuzun dengesinde de hatırı sayılır bozulmalara yol açarak yaşamsal aktivitelerimizi engelleyecek duruma gelebilir. Bu hususlar göz önüne alınarak, yanık büyük bir alanda etkili olmuşsa veya yanık cilt dokusunun derinlerini etkiliyorsa, acil olarak bir sağlık kurumuna başvurmanız ve uzman bir hekime muayene olmanız gerekir
Türlere ayrılan yanık yaralanmalarına göre yanık tedavisi farklılık arz eder. Yanık, tek bir sebeple yani yalnızca yüksek derecedeki ısıdan etkilenme sonucunda meydana gelmez. Bu nedenle yanık tedavisi yönteminin farklılık gösterme nedenleri kimyasal madde, ısı, yüksek ışık teması ( güneş ya da solaryum gibi), radyasyon ve elektrik akımına maruz kalma olarak sayılabilir.
Sıkça rastladığımız yanık olaylarında cevabı en çok merak edilen sorulardan birisi “yaniga ne iyi geliyor?” sorusudur.
Başlangıç kuralı olarak yanık tedavisi sürecinde yanan kişi veya kişiler yanık olayının sebebi olan yanıcı ve yakıcı unsurlardan uzağa taşınarak, hayati işlevlerinin denetimi yapılmalıdır.
Yanık tedavisi gerçekte yanığa maruz kalındığı ilk anda başlar. Yanan kişiye yapılan ilk tedavi müdahalesi soğutulma işlemi olup bu işlem genelde bilindiği üzere yanmış olan yüzeyin üzerine temiz su uygulanmasıdır. Bu işlemin asıl amacı yanmış olana yüzeyin ve bölgenin ısısının seri bir şekilde normal vücut sıcaklığı seviyelerine indirilmesidir. Yanık tedavisinde, yanıkların tehlikeli olup olmadığının değerlendirilmesi yapıldıktan sonra eğer yanık:
Yanık yaralanmalarına maruz kalan insanlarda en çok merak edilen ve kafalarını yoran sorular “Yanık acısına ne iyi gelir?” ve “Yanığa ne sürülür?” benzeri sorulardır. Yanık derece çeşitlerinden olan hem birinci derece yanık hem ikinci derece yanık, kapladıkları alan ölçüleri esas alındığında ortalama 6 -7 cm’den az olursa ev ortamında iyileştirilebilirler. Evde yapılabilecek tedavi müdahaleleri genel olarak aşağıda saydığımız gibi olup bu müdahaleler yanığa maruz kalan bölgenin mikroptan etkilenmesini önleyecek ve yanık sonucunda oluşabilecek acıya engel olabilecektir .
Az bir alanı kapsayan yanık yaralanması ile karşılaştığınızda başta yapılacak olan, yanmış vücut kısmına 20 dakikaya yakın olacak şekilde bolca az soğuk su uygulamaktır. Sonrasından yanık alanı suda kolay eriyen sabun kullanarak yıkayabilirsiniz.
Yanık bölgesinin üzerine yerleştirilen hafif bir soğukluk veren, rahatlatıcı bir katlı bez veya ıslatılmış steril bez, ağrıyı ve şişmeyi hafifletmeyi sağlayabilir. Serin katlı bez uygulaması süre olarak 5-15 dakikalık fasılalarla olabilir. Yanıkları tahriş etmek istemiyorsak çok fazla soğuk kompresler uygulamamamız gerekir.
Yanık bölgesinde oluşabilecek enfeksiyonları önlemek için yardımcı olarak antibiyotikli etkili ilaçlar ve yanık kremi kullanılabilir. Aynı zamanda yanık olan bölgeye steril gazlı bezler ile örtebilir, pansuman yapabilirsiniz.
Aloevera’nın literatürde kullanılan ve bilinin ismi çoğunlukla “yanık bitkisi” dir. Bilimsel incelemeler, aloe veranın birinci derece yanık ve ikinci derece yanık yaralanmalarının tedavisinde etkin bir madde olduğuna dair kanıtlar içermektedir. Aloe vera intihabi reaksiyonu, şişlik ve ödemi önleyici özelliğe sahiptir. Dolaşımı teşvik eder ve bakterilerin büyümesinin önünü keser. Yanık bitkisi olan aloevera yaprağından çıkarılan alınan saf jel direk olarak yanık bölgesine sürülebilir. Kozmetik malzemeleri satan işyerlerinde aloe vera ürünlerine ulaşabilirsiniz. Bu ürün ne kadar çok aloe vera içerirse etkisi de o kadar fazla olur. Renklendirici, parfüm ve ek madde içeren aloe vera ürünleri tercih edilmemelidir.
Geçmiş zamanlardan itibaren yara ve yanık iyileştirmesinde kullanılan ve intihabi reaksiyonu, şişlik ve ödemi önleyici özelliğe sahip olan bal aynı zamanda doğal bakteri karşıtı ve mantar önleyici bir antifungaldır. Ev ortamında iyileştirmeye yardımcı olması açısından yanik kremi (merhemi) türünde bir ilaç bulamadıysanız etkilenen bölgeye ince bir katman halinde saf bal tedavisi uygulayabilirsiniz.
Yanık sonrası bakımında yanan bölgeyi güneş ışığından uzak tutarak ihtimam gösterilmesi çok önemlidir. Ne yazık ki, yanık tedavisi uygulamasına geçildiğinde önemsenmeyen veya birşey olmaz denilerek atlanan bir yöntem, vücudumuzun yanık kısımlarının normalinden geç iyileşmesine ya da iyileşme aşamasından istenilmeyen bir şekilde yanık izi oluşmasına sebebiyet verebilir. Ev dışına çıkmamız gerektiğinde havadar, ince ve hafif bir örtü ile yanık kısım için iyi bir önlem olacaktır.
Genellikle el yanığı evlerimizde sık sık kullanmak zorunda kaldığımız ocak, fırın ve ütü gibi ev aletleri nedeniyle olmaktadır. Bizde karılaştığımız bu olay neticesinde “el yanıklarına ne iyi gelir?” sorusunun cevabını çok merak ederiz. El bölgemizde olan yanıklarda elimize tahribat oluşturacak, ince olmayan bir (yünlü) eldiven takmaktansa bandaj yapmak daha iyidir.
Yanık (su toplayan yanık) oluştuktan birkaç saat geçince deride içi su dolu kabarcıklar gözlemleyebilirsiniz. Blisterlere (içi su dolu kabarcık) kesinlikle dokunmayın ve onları patlatmayın. Bir Yanık bölgedeki su dolu kabarcıkları patlatmak enfeksiyon riski doğurur.
Yanık bölgede meydana gelen blisterler sizde endişe doğurmuşsa kısa sürede doktorunuzla iletişme geçin.
Ev yaralanmalarının en tipik örnekleri olan ve evde yemek pişirirken, çay demlerken, su kaynatırken, ütü kullanırken çay yanığı, yağ yanığı, sıcak su yanığı gibi nedenlerle elimizde, kolumuzda, vücudumuzun diğer bölgelerine oluşan yaralanmalardır. Isı gibi dış etkenlerden kaynaklanan bir faktör nedeniyle yanan kısımdaki deri katmanları önemli bir şekilde zarar görür. Deri katmanın da oluşan bu hasarın sebebi kimyasal maddeler veya radyasyonda olabilir.
Ateş ve demir benzeri kuru ısı sebebiyle meydana gelen yanık, buhar yanığı, bir kapalı alan yanık çeşidi olan haşlanma, kaynar su yanığı çok sık karşılaşılan yanıklardır. Haşlanma türü yanıkla, çocuklarda ve 60-65 yaşını aşmış yaşlılarda sık karşılaşılırken, güneş ışını sebebiyle oluşan yanıklar, kibrit, çakmak yanıkları gençlerde daha sık görülür. Kaç çeşit yanık vardır? sorusunun cevabı olarak diğer yanık çeşitleri şu şekildedir:
Yanık derecelendirmesi, yanık ciddiyetini gösterir ve bunu ortaya çıkaran bir gruplandırmadır. Yanığın derecesi birçok sebebe göre değişebilmektedir. Kişinin yanık olayından etkilendiği zaman ve yanığı oluşturan ısının yüksekliği bunda etkilidir. Yanık derecesi ne kadar yüksekse yanık o kadar şiddetlidir. Yanığın hangi derece olduğu, derideki tutulum alanı yanığın şiddetini değiştirmektedir. Yaradaki derinlik, yaygınlık, bölge, enfeksiyon riski, yaş, solunum yoluyla görülen zarar, hastalık hikayesi yanığın ciddiyetinin tespitinde önemli olan unsurlardır.
Yanık dereceleri aşağıdaki gibi sınıflandırılır:
Güneş ışınlarının zararlı olduğu anlar ve maruz kalınan süre dikkate alınmadan denizde veya kenarında vakit geçirilirken, güneş yanığı ile karşılaşabiliriz. Yaz aylarında sürekli başımıza gelen bu vaka nedeniyle, “Deniz yanığına ne iyi gelir?” veya “Güneş ışınlarının sebep olduğu yanığa ne iyi gelir?” sorusunun cevabı merak edilen bir husustur. Vücudumuzu etkileyen güneş yanığının tedavisi, başka yanık çeşitlerinin tedavisi ile benzerlik gösterir. Güneş yanığına maruz kalan alanı güneşten uzak tuttuğumuzda ve yanık olan cilde serin su, antibakteriyel yanık kremi (merhem) ya da aleo vera uyguladığımızda, yanık tedavisi sürecide kısa olacaktır. Güneş yanığı tedavisinde iyileşme süreci boyuncunca sıvı kullanımı artırılmalıdır.
Güneş yanığı olması için güneş ışınlarına maruz kalma süresi çok önemli değildir. Çok az bir sürede dahi güneşte kalınsa deri yüzeyinde yanık oluşabilir. Yanan deride kızarıklıklar olur, ısı değeri yükselir, yanma hissi ve ağrı meydan gelir. Bu belirtiler ortaya çıktığında ılık bir suyla serin bir şekilde duş alındığında cilt rahatlayacaktır. Yanık için aloe vera içerikli yanık kremi de mevcuttur. Doktorunuzun tavsiyesi ile ağrı ve batma şikayetlerinize karşı olarak ağrı kesiciler de alınabilir. Yanık daha şiddetli ise deride içi su dolu kabarcıklarda görülebilir. Hatta gece yanığı da denilen zonayı ortaya çıkaran en önemli etmenler biri de bağışıklık sistemini zayıflatan güneş yanıklarıdır. Bu gibi durumlarda bir uzman hekime başvurmak gerekebilir.
Yanığa iyi geldiği düşünülen fakat tedavi etmek bir kenara yanığın durumunu daha da kötüleştirebilecek ürünlerden uzak durmalısınız. Yanık tedavisi için asla uygun görülmeyen ürünler şunlardır:
Ev ortamında yapılmış olan tedavinizden sonra aşağıdaki durumlarla karşılaşılırsa bir hekime başvurunuz:
Yanık tedavisi hakkında ayrıntılı bilgi almak için ile Plastik, Rekonstruktif ve Estetik Cerrahı Op.Dr. Onur OĞAN iletişime geçiniz.
“Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.”Yanık ülkemizin önemli sağlık sorunlarından biridir. Çocukluk yaş grubunda kazalara bağlı en önemli ölüm nedenlerinden biri yanıklardır. Ülkemizde her yıl 6500-7.000 çocuk yanık nedeniyle doktora başvurmaktadır. Çocuk yanıklarının yarısı vücut yüzeyinin %10’undan daha azdır.
Çocuk yanıklarının % 4-5'i yanık merkezine yatırılarak tedavi edilmelidir. Tüm yanıklardan sonra %3-4 oranında ölüm görülür. Yanık yüzdesi arttıkça ölüm oranı da artar.
Ailede yanıkla ilgili bilinçlenme arttıkça yanık görülme oranı azalır. Anne baba eğitimi ve koruyucu sağlık hizmetleri ile yanıklar önemli ölçüde azaltılabilir.
En sık neden sıcak su dökülmesine bağlı yanıklardır. Bunu takiben ütüye ve sobaya temas ile alev ve elektrik yanıkları da görülür. Kimyasal maddelerin dökülmesine bağlı ve yıldırım düşmesine bağlı yanıklar da çocuklarda görülebilen diğer yanık nedenleridir.
Çocuklarda yanıklar genellikle kazalara bağlı olarak meydana gelse de çocuk istismarı mutlaka akılda tutulmalıdır. Çocuk yanıklarının % 15'inde anne ve baba ihmali veya istismar olduğunu bildirilmiştir.
Yanık da yanan kısmın genişliği ve derinliği doku hasarını belirler. Isının derecesi, temas süresi, derinin kalınlığı ve yanık yapan nedenin ne olduğu çok önemlidir. Sıcak sıvı yanıkları daha yüzeyel iken alev ve elektrik yanıkları daha derin olur. Yanık miktarının belirlenmesi için yanık yüzeyinin ve derinliğinin bilinmesi gerekir.
Yanık derinliği yanığın deri yüzeyinden ne kadar derine ulaştığını gösterir. Yanık derinliğine göre üç gruba ayrılır.
Birinci derece (yüzeyel) yanıklar: Sadece derinin epidermis denen yüzeyel kısmı yanmıştır. Güneş yanıkları veya düşük sıcaklıktaki ısı yanıkları böyledir. Yanığa bağlı deride renk değişiklikleri ve ağrı olur. Bir iz bırakmadan 7-10 gün içinde kendiliğinden iyileşir.
İkinci Derece Yanıklar
Resim 1: Yanığın derinliğine göre derecelendirilmesi.
Resim 2: İkinci derece yüzeyel ve derin yanıkların görünümü (derin yanıkta oluşmuş kahverenkli eskar dokusuna dikkat ediniz).
Yanık yüzeyi adelosan çağında ve erişkinlerde dokuzlar kuralına göre belirlenir. Her iki kol ve baş %9, bacaklar ile ön ve arka gövde %18,Perine ve genital bölgesi de %1 olarak değerlendirilir. Çocuklarda 9’lar kuralı yanığı tam olarak yansıtmaz, bu oranlar yaşa göre değişim göstermektedir.
Resim 3: Çocuklardaki uygulanan vücut yanık yüzdeleri yaşa göre değişim gösterir.
Majör yanıklar yanık merkezleri bulunan hastanelere veya yanıkla ilgili doktorlara gitmelidirler ve çoğunlukla yatırılarak tedavi edilmeleri gerekir.
Yanık vücutta lokal ve sistemik değişikliklere yol açar.
Lokal değişiklikler: En fazla yanan doku tamamen nekroz olur. Buradaki hücreler ve dokular ölürler. Bu bölgeye “koagülasyon bölgesi” denir. Burada geriye dönüş yoktur ve maalesef iyileşme olmaz. Bu bölgenin etrafında “staz bölgesi” denen bir kısım vardır. Bu bölgede hücrelerin çoğu canlıdır. Fakat kan dolaşımı bozulmuştur. Uygun tedavi ile hücrelerin çoğu iyileşebilir. En dışta “hiperemi bölgesi” bulunur. Burada damarlarda genişleme ve ödem vardır. Sepsis ya da kan dolaşımında bozulma olmadıkça burası tamamen iyileşir.
Resim 4: Yanık bölgesinde meydana gelen lokal değişiklikler
Sistemik etkiler: Yanığın lokal etkileri yanında tüm vücudu ilgilendiren özellikle kalp akciğer böbrek, mide ve bağırsak sistemini etkileyen sistemik etkileri bulunur. Bu uzak etkiler yanıktan sonra enfeksiyon gelişirse daha da kötüleşir. Bu yüzden yanık yaralarında enfeksiyona engellenmelidir.
çocuklarda yanık ve tedavisi, izmir, çocuk cerrahisi uzmanı, en iyi cerrah, çocuklarda yanık ve tedavisi, yenidoğan sünneti, çocuk cerrahisi, yenidoğan cerrahisi, çocuklarda yanık ve tedavisi, yenidoğan cerrahı, en iyi hekim, çocuk cerrahı, çocuklarda yanık ve tedavisi, yenidoğan cerrahı
Yanığın türüne ve etkene göre farklılıklar gösterir. Fakat genel olarak yanığa sebep olan etkenden çocuk uzaklaştırılır. Daha sonra hızlı bir şekilde hayatı tehdit eden acil bir durum var mı o araştırılır. Hava yolu ve dolaşımla ilgili hayatı tehdit eden bir durum varsa öncelikle bunlar düzeltilmelidir. Yanan kıyafetler ve metal takılar çıkarılır. Acilen yanık yeri soğutulur. Yanık bölgesine oda sıcaklığında su dökülür. Büyük yanıklarda ısı kaybı önlenmelidir. Sık soluma, gürültülü soluma gibi problemler varsa hastaya %100 oksijen verilmelidir. Damar yolu açılmalı ve uygun sıvı tedavisine başlanmalıdır. Ağrı kesici verilerek mümkün olan en kısa zamanda bir yanık merkezine ulaştırılmalıdır.
Kimyasal yanıklarda yanığı yapan kimyasal ajan çocuktan uzaklaştırılır. Bol suyla yanık yeri yıkanır ve kimyasal maddenin etraf dokulara bulaşması engellenir. Kimyasal maddeyi nötralize edecek kimyasal bir ajan kullanılmaz. Çünkü bu reaksiyon esnasında ısı açığa çıkar ve yanığı artırır.
Yanık vücut yüzeyinin % 10-20'sinden az, yanıcı madde ile temas çok az olmuşsa ve yanıcı madde kimyasal bir ajan değilse bunlara minör yanıklar denir.
Küçük büller kendiliğinden patlamamışlarsa, ve özellikle avuç içindeyse patlatılmazlar. Bülün üzerindeki deri tabakası çevre şartlarına ve enfeksiyona karşı bariyer oluşturur. Patlamamış büllere her gün pansuman etmeye de gerek yoktur. Bül içindeki su yaklaşık bir hafta içinde kendiliğinden emilir. Bu arada yanık yerinde epitelizasyon (yara iyileşmesi) da başlar. Büyük bülleri açıp üzerindeki ölü dokuyu temizlemek gerekir.
Yanık Tedavisi
Tüm yanıklar bol izotonikle yıkanmalı, büyük büllerin tavanı eksize edilebilir. Küçük büller ise dokunulmadan bırakılabilir. Yanıkta kullanılan pansuman çeşitleri;
Klasik yanık pansumanı: 12-24 saatte bir değiştirilmelidir.
Gümüş sülfodiazin: %1’lik kremdir. Uygulaması ağrısızdır ancak geçici lökopeni yapabilir. Eskar içine penetrasyon yeteneği azdır.
Povidon İyodin: %10’luk krem. Geniş antibakteriyel ve antifungal etkilidir. Uygulaması ağrılıdır, asidoza neden olabilir. Fibroblastlar üzerinde sitotoksik etkisi vardır.
Mafenid Asetat:
Gentamisin, nitrofurazon, basitrasin/polimiksin, mupirosin: Basit yanıklarda
Biyolojik Pansumanlar:
Amniotik membran: Özellikle ikinci derece yüzeyel yanıklarda, enfeksiyon riski nedeniyle terkedilmiştir.
Greftler: 2. derin ve 3. derece yanıklarda kullanılırlar. Hastanın kendisinden (otogreft), başka insandan (homogreft), başka bir canlı türünden (heterogreft) şeklinde uygulanabilirler.
Sentetik pansumanlar: Daha çok 2. derece yüzeyel yanıklarda kullanılırlar.
Biobran: Silikon, naylon ve domuz kollajeninden üretilmiş yarı sentetik bir pansumandır.
Poliüretan: Saf sentetik bir pansumandır.
Hidrofilik pansumanlar: Yaradan sızan eksüdasyonu emme kapasiteleri yüksektir.
Yanıkta yapılan pansumanın üç amacı vardır;
Özellikle 2. derece derin ve 3. derece yanıkların iyileşmesi ister epitelizasyonla, ister greftle olsun hipertrofik skar gelişme olasılığı vardır. Skar matürasyonu tamamlandıkça rengi farklılaşır, yumuşar ve kabarıklığı normal deri seviyesine iner. Bu süreç 6-24 ay arası bir dönemdir. Eğer epitelizasyon (yaranın kapanması);
Bu Durumu Önlemek İçin Üç Yöntem Var
Resim 5: Yanık sonrası ayakta kontraktür gelişmesi