- Afyonu patlamak : Kendine gelememek , üzerindeki mahmurluktan henüz kurtulamamış olmak
- Aklı başına gelmek : Yapılan bir yanlışı fark etmek ve bir daha aynı hataya düşmemek için dikkatli olmak
- Ateş Püskürmek : Çok kızmak , kızgınlıktan etrafa bağırıp çağırmak
- Baltayı taşa vurmak : Yapılan planların yolunda gitmemesi ve beklenmedik bir hata yapmak . Aynı zamanda karşımızdaki kişiye istemeden kırıcı sözlerin ağzımızdan çıkması manasına da gelir .
- Başından kaynar sular dökülmek : Beklenmeyen bir haber ya da gelişme karşısında insanın bir anda aşırı terlemesi ve şaşkınlıkla korku arasında bir duyguya kapılması
- Burnunun dikine gitmek : İnat etmek ve yalnızca kendi bildiğini yapmak , başkalarını önemsememek
- Canına tak etmek : Bir kişinin dayanamaz hale gelmesi ve bazı şeylere katlanamayacak durumda olması .
- Daldan dala konmak : Sürekli başka işlere geçiş yapmak , devamlı fikir değiştirmek .
- Dananın kuyruğu kopmak : beklenen bir sonun artık kaçınılmaz olması bir şeyin kısa sürede gerçekleşeceği ve sonucun belli olacağı anlamına gelir .
10 Tane Deyim ve Anlamı - 2
- Dümen çevirmek : Bir konu ile ilgili hileye başvurmak , başkalarını kandırmaya çalışmak
- Eski köye yeni adet getirmek : Alışılmışın dışında , insanların yadırgayacağı işler yapmak
- Gafil avlanmak : Beklenmedik bir anda hazırlıksızken bir olayla karşı karşıya kalmak
- Her tarakta bezi olmak : Her işle ilgilenmeye çalışmak , birden çok alanda iş yapmaya çalışmak
- Gözü dönmek : Aşırı bir kızgınlık ya da hırs sonucu ne yaptığını bilmez hale gelmek
- İpe un sermek : Bir işi yapmamak için türlü bahaneler üretmek
- Kan beynine sıçramak : Çok sinirlenmek ve bir anda kontrolünü kaybetmek
- Kulak kesilmek : Anlatılan bir şeyi çok dikkatli bir biçimde dinlemek
- Mezarını kazmak : ölümüne sebebiyet verebilecek işlerle uğraşmak
- Nevri dönmek : Bir kişinin çok sinirlenmesi ve bu sinirinin yüzünden belli olması
10 Tane Atasözü ve Açıklaması
Deyimler, cümlede anlamı derinleştirmek için kullanıla ve zaman içinde dilde kalıplaşmış ifadeler olarak mecaz anlamda dile getirilen ve halkın çoğunluğu tarafından anlamı bilinen bir kelime öbekleridir. Deyimler, anlamı derinleştirir ve anlatımı kuvvetlendirir.
1- Acem kılıcı gibi olmak: Birbirine zıt olan gruplardan hangisi güçlüyse onun tarafında yer almak anlamına gelmektedir.
Örnek cümle: Bu adam da acem kılıcı gibi ne yaptığı belli olmuyor.
2- Çam devirmek: Kalp kırıcı bir söz söylemek ya da bilmeden bir şeyi ağzından kaçırmak anlamına gelen bir deyimdir.
Örnek cümle: Dün akşam çok büyük bir çam devirdi.
3- Çamur atmak: Birisine asılsız sözlerle konuşmak anlamına gelmektedir.
Örnek cümle: Attığınız çamurlarla kimse kirlenmeyecek.
4- Bal dök yala: Bir yerin çok temiz olması anlamına gelmektedir.
Örnek cümle: Bodrum katın yerleri bal dök yala gibi olmuş.
5- Çantada keklik: Çabuk elde etmek anlamına gelen bir deyimdir.
Örnek cümle: Bu maç bizim için çantada keklik.
6- Cebi delik: savurgan olmak anlamına gelmektedir.
Örnek cümle: Onun kadar cebi delik birini görmedim.
7- Damarına basmak: Ansızın birisinin üzerine gitmek anlamında kullanılır.
Örnek cümle: Öğretmen öğrencilerinin damarına basıyor.
8- Damdan düşer gibi: Ansızın olan bir şey için kullanılır.
Örnek cümle: Misafirler damdan düşer gibi geldiler.
9- Açık kapı bırakmak: Bir meselede uzlaşabileceğini ifade eden bir deyimdir.
Örnek cümle: Yine de bir açık kapı bıraktım.
10- Can kulağı ile dinlemek: Çok dikkatli dinlemek anlamına gelen bir deyimdir.
Örnek cümle: Öğretmeni can kulağı ile dinlemeliyiz.
11- Ayranım ekşidir diyen olmaz: Kimse kendisi için kötü bir yorumda bulunmaz.
Örnek cümle: Sürekli arkadaşlarını kötülüyor hiç benim de ayranım ekşi demiyor.
12- İki cambaz bir ipte oynamaz: Bir işte iki ustanın birden çalışamayacağı, her ustanın kendi bilgisine güvendiğini anlatır.
Örnek cümle: Onunla anlaşamadıkları için bıraktı işini, zaten iki cambaz bir ipte oynamaz ki.
13- Bal demekle ağız tatlanmaz: Bir şeyi konuşarak değil yaparak göstermek gerektiğini vurgular.
Örnek cümle: Bal demekle ağız tatlanmıyor, iyi puan alabilmek için çalışmak gerekir.
14- Göz açıp kapayıncaya kadar: Bir şeyin çok hızlı bir şekilde gelişmesi ya da bir kişinin çok hızlı bir şekilde hareket etmesi.
Örnek cümle: Hırsız altınları göz açıp kapayıncaya kadar alıp gitmiş.
15- Sözüm meclisten dışarı: Söyleyeceklerime kırılabilirsiniz fakat üstünüze alınmayın.
Örnek cümle: Sözüm meclisten dışarı ama büyüklük taslayan insanları hiç sevmem.
Vermeyince Mabut neylesin Sultan Mahmud
Basireti bağlanmak deyiminin anlamı
Benzi atmak deyiminin anlamı
U harfi ile başlayan deyimler
Okumak ile ilgili atasözleri ve deyimlerin anlamları
Deyim: Çoğunlukla gerçek anlamından ayrı bir anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış söz ya da sözcük grupları. eş. Tabir. Deyimlerin Özü: – Genellikle gerçek anlamından sıyrılarak başka bir anlama bürünürler: “Dilinde tüy bitmek”, “El ağzı ile kuş tutmak” gibi…
Deyimin sözlük anlamı ise var olan bir olayı, kavramı ya da durumu anlatırken daha dikkat çekici kılmayı sağlayan, bazı durumlarda cümlenin gerçek anlamından uzaklaşarak yeni ve özgün bir anlam kazanmasını sağlayan edebi sanattır.
-Deyimler, anonimdir yani söyleyeni belli olmayan sözlerdir. -Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden deyimi oluşturan sözcüklerin yerine bu sözcüklerin eş anlamlıları ya da yakın anlamlıları getirilemez, sözcüklerin yerleri değiştirilemez. -Deyimler ders vermez yalnızca durum bildirir.
Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı veya söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir.
Bir konunun farklı yönleriyle ya da yeni bir fikrin akıldan geçmesi, bir ilhamla oluşması anlamlarına da gelen bir deyimdir.
1- Deyimler kalıplaşmış ifadelerdir. Bu nedenle bir deyimin içerisinde yer alan kelimelerin yeri değiştirilemez. 2- Genellikle deyimlerde yer alan kelimelerin tamamı mecazi anlamda kullanılır. 3- Deyimlerde en çok kullanılan söz sanatları teşbih ve mecaz-i mürseldir.
Genellikle gerçek anlamından az çok uzaklaşarak ilgi çekici anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış sözlere DEYİM denir.
“Dil” kelimesiyle meydana gelen deyimler, bir kere tekrar olsa da belirtea lim ki, çok konuşmak, gerekli gereksiz, haddinden fazla laf etmek anlamından kullanılmaktadır; ağzı dili kurumak, dili uzun, dilin kemiği yok v.s.
İçinde herhangi bir yargı taşımayan, belli başlı durumları belirtmek için kullanılan kalıplaşmış sözlere deyim denir.
Bir olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan ve çoğu zaman gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine özgü anlam kazanan kelime gruplarına deyim denir.
Deyim: Genellikle gerçek anlamından ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeğidir.
Deyimler kalıplaşmış sözlerdir, kelimelerin yerleri değiştirilemez ve aynı anlama bile gelse yerine başka bir sözcük getirilemez. Farklı bir sözcük getirilir veya sözcüklerin yeri değiştirilirse, ifade etmeye çalışılan düşünce anlamlı ve cümle akşına uygun olsa bile kullanılan söz grubu deyim sayılmaz.
Deyim özdeyiş ve atasözü kültürümüzde geçmişten bugüne kadar var olan bir anda oluşmayan genel olarak kalıplaşmış sözcük ya da sözcük gruplarıdır. Bu sebeple kullanımı oldukça yaygın olan deyim, özdeyiş ve atasözü birçok konuya da açıklık getirmek konusunda oldukça başarılı sözlerdir.
Deyimler sözlüğümüz, yüzlerce deyimin anlamını ve örnek cümlelerini içermektedir. Türkçemizde deyim sayısı çok olduğu için deyimler a’dan z’ye baş harflerine göre sayfalara ayrılmıştır. Her sayfada deyimler alfabetik sıraya göre sıralanmıştır.
Maybe you are interested in:
10 tane devrik cümle?
Related searches