48 a maddesine göre tecil ve taksitlendirme talep formu / Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu

48 A Maddesine Göre Tecil Ve Taksitlendirme Talep Formu

48 a maddesine göre tecil ve taksitlendirme talep formu

 

GÜMRÜK GENEL TEBLİĞİ (TAHSİLAT İŞLEMLERİ)

(SERİ NO: 2)

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

 

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen gümrük vergilerinin tahakkuku ile para cezalarına ilişkin kararların düzenlenmesi, bunların tebliği, tahsili, tecili, taksitlendirilmesi ile geri verilmesi veya kaldırılması ve alacağın terkinine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

 

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 27/10/ tarihli ve sayılı Gümrük Kanunu, 21/7/ tarihli ve sayılıAmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, 29/9/ tarihli ve / sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Karar ile 7/10/ tarihli ve mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğine dayanılarak hazırlanmıştır.

 

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Alacak: sayılı Kanun hükümlerine göre gümrük idarelerince takip ve tahsili gereken gümrük vergileri ile bunlara bağlı fer’i amme alacakları ve para cezalarını,

b) Asıl yükümlü: Doğrudan temsilde adına ve hesabına beyanda bulunulan, dolaylı temsilde ise hesabına beyanda bulunulan kişiyi,

c) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,

ç) Genel Müdürlük: Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğünü,

d) Gelir eksiği: Yapılan kontrol ve denetlemeler sonucunda hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen gümrük vergileri ile bunların fer’ilerini,

e) Geri verme: Ödenmiş olan gümrük vergilerinin ve para cezalarının tamamen veya kısmen yükümlüsüne geriödenmesini,

f) Gümrük vergileri: İlgili mevzuat uyarınca gümrük idarelerince tahakkuk ve tahsil edilen ithalat vergilerinin ya da ihracat vergilerinin tümünü,

g) Gümrük vergileri alacağına bağlı para cezaları: Tutarının belirlenmesinde bir vergi alacağının dayanak olarak alındığı para cezalarını,

ğ) Kaldırma: Henüz ödenmemiş olan gümrük vergilerinin ve para cezalarının tamamen veya kısmen alınmamasına karar verilmesini,

h) Tahsil dairesi: Gümrük idarelerini,

ı) Para cezaları: Gümrük idarelerince verilip, takip ve tahsil edilen idari para cezalarını,

ifade eder.

 

İKİNCİ BÖLÜM

Gümrük Vergilerinin Tahakkuku ile Para Cezalarına İlişkin Kararların

Düzenlenmesi, Bunların Tebliği ve Tahsili

 

Tahakkukun yapılması

MADDE 4 – (1) Yapılan kontrol ve denetlemeler neticesinde hiç alınmadığı veya noksan alındığı anlaşılan gümrük vergileri için ek tahakkuk işlemleri, zamanaşımı süreleri göz önüne alınarak yapılır.

(2) Ek tahakkuka esas alacak aslının, sayılı Kanunun  ncı maddesinde belirtilen tutarın altında kalmasıhalinde ek tahakkuk yapılmaz ve vergi aslına bağlı olarak ceza kararı da düzenlenmez.

(3) Şartlı muafiyet rejimlerine girişte veya nihai kullanım izni kapsamında, tahakkuku yapılan ve teminata bağlanan gümrük vergilerine ilişkin olarak, ilgili rejim hükümlerinin ihlali halinde, alacak aslına ilişkin ayrıca tahakkuk yapılmaz.

 

Tahakkukun tebliği

MADDE 5 – (1) Ek tahakkuku yapılan gümrük vergileri, zamanaşımı hükümleri dikkate alınarak11/2/ tarihli ve sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ek-1’de yer alan kararla asıl yükümlüye tebliğ edilir.

(2) Aynı gümrük vergilerinin ödenmesinden birden çok yükümlünün müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespiti halinde, ek tahakkuk bu kişilerin her birine ayrı ayrı tebliğ edilir. Gelir eksikliğinin oluşmasında, 6 ncımaddede yer alan hükümler doğrultusunda dolaylı temsilcinin sorumluluğunun tespiti halinde tebligatlar ilgililere aynıanda gönderilir.

(3) İkinci fıkra hükmü kapsamında dolaylı temsilcinin sorumluluğunun tespit edildiği durumlarda, gümrük müşavirinin bir tüzel kişilik bünyesinde faaliyet göstermesi halinde, gelir eksiği ilgili tüzel kişiliğe de tebliğ edilir.

(4) Gelir eksiğinin yükümlülerden biri tarafından ödenmesi halinde, diğer yükümlüler açısından da yükümlülük sona erer.

(5) Gümrük Kanununun  üncü maddesi uyarınca uzlaşmanın vaki olması durumunda uzlaşma tutanağının yükümlü tarafından imzalanması tebliğ hükmünde olup ayrıca bir tebligat yapılmaz.

 

Dolaylı temsilde sorumluluk

MADDE 6 – (1) Gümrük Kanununun inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü doğrultusunda dolaylı temsilcinin, beyanda kullanılan verilerin yanlış olduğunu bildiği veya mesleği icabı ve mutat olarak bilmesi gerektiği durumların tespitinde;

a) Gümrük beyannamelerinin beyanın hazırlanmasına esas alınan belge ve bilgilere uygun olmaması,

b) Gümrük beyannamesi eki belgeler arasında çelişki bulunması halinde gümrük müşavirinin elindeki imkânlarla bu hususu araştırmamış olması,

c) Gümrük beyannamesine eklenen belgelerin sahte, yanlış veya hatalı olduğunun ayrıca bir araştırmaya gerek duyulmaksızın anlaşılabilecek olması,

ç) Gümrük beyannamesine eklenen belgelerin ulusal ve uluslararası mevzuatın ön gördüğü formlara veya şartlara uygun olmaması,

d) Beyanname kapsamı eşyanın cins, nevi ve niteliğinin herhangi bir tahlil veya detaylı bir incelemeye gerek kalmaksızın yapılacak fiziki incelemeyle veya beyanname eki belgelerde yer alan bilgilerden anlaşılabilmesine karşın, tarife yönüyle yapılan beyanın gümrük vergilerini ödememe veya noksan ödeme veya vergi dışı önlemlere tabi olmama sonucunu doğuracak nitelikte olması,

e) Vergi kaybına neden olan işleme ilişkin olarak, sorumlulukları Gümrük Kanununun inci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde ortaya konulmak şartıyla haklarında; Gümrük Kanunu, 21/3/ tarihli ve sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve ceza koyan ilgili diğer kanunlar kapsamında takibatta bulunulması talebiyle fezleke, rapor veya iddianame düzenlenmiş olması,

hallerinin varlığı araştırılır. Bu hallerden herhangi biri mevcut ise dolaylı temsile yetkili kişiler müştereken vemüteselsilen sorumludur.

(2) Dolaylı temsile yetkili kişilerin sorumluluğunun tespit edildiği durumlarda, ek tahakkuka ilişkin olarak alınan kararlarda yapılan tespitler ispatlayıcı belgelerle birlikte gerekçeli olarak belirtilir.

(3) Dolaylı temsile yetkili kişilerin sorumluluğunun tespit edildiği durumlarda;

a) Asıl yükümlünün onaylanmış kişi statü belgesi veya yetkilendirilmiş yükümlü sertifikasına sahip olması,

b) Asıl yükümlü adına gümrük idaresi nezdinde, alacağa yetecek miktarda teminatın bulunması,

c) Eşyanın tesliminden önce ek tahakkukun asıl yükümlüye tebliğ edilmiş olması,

hallerinde dolaylı temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmaz.

(4) Bu maddenin uygulanmasında, Posta ve Hızlı Kargo Taşımacılığı yolu ile gelen eşyanın gümrük işlemlerine yönelik olarak yetkilendirilen dolaylı temsilciler için, 10/3/ tarihli ve sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Genel Tebliği (Posta ve Hızlı Kargo Taşımacılığı) (Seri No: 4)’nin 10 uncu maddesi hükümleri saklıdır.

 

Para cezası kararlarının düzenlenmesi ve tebliği

MADDE 7 – (1) Para cezaları gümrük idare amirleri veya yardımcıları tarafından karara bağlanır. Söz konusu ceza kararı, ek-2’de yer alan örnek esas alınarak hazırlanır.

(2) Ceza kararları, sayılı Kanun hükümlerine göre ilgilisine tebliğ edilir ve tebligat metninde Gümrük Kanununun  nci maddesi uyarınca bu karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi açık bir şekilde belirtilir.

(3) Para cezasına konu fiilin bir tüzel kişilik bünyesinde faaliyet gösteren dolaylı temsilci tarafından işlenmesi durumunda, para cezası ilgili tüzel kişiliğe de tebliğ edilir.

 

İştirak

MADDE 8 – (1) 30/3/ tarihli ve sayılı Kabahatler Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasıkapsamında iştirak hükümlerinin uygulanabilmesi için, para cezasına konu kabahat fiilinin kasıtla yani bilerek ve istenilerek işlenmiş olması gerekir.

(2) İştirak halinin varlığı tespit edildiğinde, para cezaları ilgililere ayrı ayrı uygulanır ve tebliğ edilir.

(3) Dolaylı temsilcilerin vergi aslına bağlı para cezalarına konu kabahat fiillerine iştirak edip etmediklerine yönelik yapılacak değerlendirmede, bu Tebliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında sayılan hallere kasten sebep olunup olunmadığı göz önünde bulundurulur.

(4) Vergi aslına bağlı olmayan para cezalarında kabahatin işlenişinde iştirak hallerinin varlığı genel hükümlere göre belirlenir.

 

 

Tahakkuk zamanaşımı

MADDE 9 – (1) Gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıl içinde tahakkuk ettirilmeyen gümrük vergileri, bu süre dolduktan sonra ilgilisinden istenmez. Tahakkuk zamanaşımı süreleri gümrük idarelerincere’sen dikkate alınır.

(2) Gümrük vergilerinin, ceza gerektiren ve zamanaşımı daha uzun olan bir fiile ilişkin olması ve sayılıKanun ve diğer ceza kanunları uyarınca mahkemeye intikal ettirilmiş ve bu fiil nedeniyle ceza davasıaçılmış olması kaydıyla gelir eksiği, ceza davasının sonuçlanması beklenilmeksizin, ilgili kanunlarda belirlenmiş olan zamanaşımısüreleri içerisinde takip ve tahsil edilir.

(3) Gümrük yükümlülüğünün doğduğu olayla ilgili olarak dava açılması zamanaşımını durdurur.

(4) Tebliğ edilen gümrük vergilerine karşı, ilk derece mahkemesinde dava açılması tahsilât takibini durdurur. İlk derece mahkemesince yükümlü aleyhine verilen karara karşı itiraz veya temyize gidilmesi, yürütmeyi durdurma kararı verilmediği sürece, tahsilâtı durdurmaz.

 

Para cezalarında zamanaşımı

MADDE 10 – (1) Gümrük vergileri alacağına bağlı para cezalarının zamanaşımı, bu para cezalarına ilişkin gümrük vergilerinin zamanaşımına tabidir.

(2) Gümrük vergileri alacağına bağlı olmayan maktu ve nispi idari para cezalarında zamanaşımı süreleri sayılı Kanunun 20 nci maddesi hükümleri uyarınca belirlenir.

 

Ek tahakkuk veya ceza kararlarının birleştirilmesi

MADDE 11 – (1) Konusu ve yükümlüsünün aynı olması, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık bulunması şartıyla; birden fazla işleme veya beyannameye ilişkin gümrük vergileri ve para cezalarına tek tahakkuk ve tek ceza kararı düzenlenebilir. Kararların ilgili olduğu işlem veya beyanname bilgileri, ek yapılmaksızın kararın içinde belirtilir.

 

İtiraz

MADDE 12 – (1) Tebliğ edilen gelir eksiği ve para cezalarına karşı kendisine tebligat yapılan yükümlütarafından, tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edilebilir.

(2) Aynı gümrük vergilerinin ödenmesinden asıl yükümlü ile birlikte dolaylı temsilcinin müştereken vemüteselsilen sorumlu olması durumunda, taraflardan birinin uzlaşma başvurusunda bulunması, diğerinin ise Kanunun  nci maddesine göre itiraz etmesi halinde itiraz, uzlaşma talebi sonuçlandıktan sonra değerlendirmeye alınır.

(3) Alacağa ilişkin olarak idare tarafından düzenlenerek ilgililere tebliğ edilen kararlara karşı ilgililerden birinin idari yargıya başvurması durumunda, aynı alacağa dair diğeri hakkında yapılacak işlemler, tahsil zamanaşımı süreleri dikkate alınarak, idari dava süreci sonuçlarına göre değerlendirilir. Vergi aslına bağlı olmayan para cezalarına konu kabahat fiilinin iştirak dahilinde işlenmesi durumunda bu hüküm uygulanmaz.

(4) Yapılan itiraz başvurularının, otuz gün içerisinde sonuçlandırılması gerekmekle birlikte eğer bu süre zarfında karar alınamayacak ise sürenin dolmasından önce, süre aşımını gerekli kılan gerekçeler ve ek süre yükümlüye bildirilir.

 

Gümrük vergileri ile para cezalarının kesinleşmesi

MADDE 13 – (1) Gümrük vergileri ve para cezalarına ilişkin olarak tebliğ edilen kararlar;

a) İtiraz edilmemesi halinde, tebliğ edildiği tarihten itibaren Gümrük Kanununun  nci maddesinde belirtilen 15 günlük idari itiraz süresinin bitiminde,

b) Gümrük Kanununun  nci maddesi uyarınca idari itirazda bulunulması halinde, itirazın reddine ilişkin kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren bu karara karşı idari yargıya başvurma için 6/1/ tarihli ve sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda belirtilen sürenin bitiminde,

c) İdari itirazın reddedilmesi üzerine idari yargıya başvurulması halinde, nihai yargı kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren, söz konusu yargı kararına bir üst mahkeme nezdinde itiraz veya temyiz yoluna gidilmesi için gerekli olan otuz günlük süre içerisinde üst mahkemeye başvurulmaması halinde, söz konusu sürenin bitiminde,

ç) İdari yargı kararına karşı bir üst mahkeme nezdinde başvuru yapılmışsa başvuru üzerine verilen kararın tebliğedildiği tarihten itibaren kararın düzeltilmesi talebinde bulunulması için gerekli olan on beş günlük süre içerisinde kararın düzeltilmesi talebinde bulunulmaması halinde, söz konusu sürenin bitiminde,

d) Süresi içinde idari yargı kararının düzeltilmesi talebinde bulunulması halinde, idare lehine verilen kararın tebliğ edildiği tarihte,

kesinleşir.

(2) Gümrük Kanununun  üncü maddesi uyarınca başvuruda bulunulması ve uzlaşılması durumunda, gümrük vergileri ile para cezaları uzlaşılan tutarlar üzerinden kesinleşir.

 

Gümrük vergileri ile para cezalarının takibi ve tahsili

MADDE 14 – (1) Kesinleşen ve sayılı Kanunun 55 ve müteakip maddeleri gereğince takibi gereken alacaklara ilişkin tebligatlar, mezkur Kanunun 8 inci maddesi uyarınca 4/1/ tarihli ve sayılı Vergi Usul Kanununun tebligat hükümlerine göre yapılır.

(2) Düzenlenen gümrük vergileri ve para cezalarına ilişkin kararlar, tarih sırasına göre numara verilerek ilgili programlara kaydedilir.

(3) 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasının uygulanmasında gümrük idaresince yükümlüsüne, söz konusu alacağın, sayılı Kanunun 37 nci maddesinde belirtilen bir aylık ödeme süresi içinde ödenmesi gerektiği hususu bildirilir.

(4) Zamanaşımına uğramış gümrük vergilerini ve para cezalarını yükümlünün ödemek istemesi durumunda rızaen yapılacak ödemeler kabul olunur.

(5) sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca idarî para cezalarının, ilk taksitinin peşinödenmesi koşuluyla, bir yıl içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine ceza kararını veren gümrük idaresince, bu konuda ödeme süresi içerisinde yapılacak yazılı başvuru üzerine karar verilebilir.

 

Gecikme zammı ve gecikme zammı oranında faiz uygulanması

MADDE 15 – (1) Hiç alınmayan veya eksik alınan gümrük vergilerine, gümrük yükümlülüğünün başladığıtarihten, vergilerin kesinleştiği tarihe kadar olan süre için sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre tespit edilen gecikme zammı oranında faiz uygulanır. Söz konusu faiz, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen aylık gecikme zammıoranı on iki ile çarpılmak suretiyle yıllık orana dönüştürülerek ve formül-1 kullanılarak hesaplanır.

 

FORMÜL-1

Gecikme Zammı Oranında Faiz

=

Tutar X (Aylık Gecikme Zammı Oranı X 12) X Gün Sayısı

                              

 

(2) Hiç alınmayan veya eksik alınan gümrük vergilerine ilişkin olarak ilgili gümrük idaresince yapılan tebligata rağmen ödeme süresi içinde ödenmeyen vergiler için, vadenin bitim tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı her ay için ayrı ayrı uygulanır. Bu hesaplamada ödeme tarihi süreye dahil edilir, vade tarihi ise süreye dahil edilmez.

(3) Gecikme zammı, aylık olarak formül-2 kullanılarak hesaplanır. Aylık esasa göre gecikme zammının hesaplanacağı bir aylık süre içinde oran değişikliği yapılırsa söz konusu bir aylık sürenin tamamına eski oran tatbik edilir.

 

FORMÜL-2

Aylık esasa göre gecikme zammı tutarı

=

Aylık gecikme zammı oranı

 

X

 

Ay sayısı

 

X

Gecikme zammı uygulanacak tutar

 

(4) Ay kesirleri için gecikme zammı, 25/12/ tarihli ve sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik YapılmasıHakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 2/1/ tarihinden itibaren günlük esasa göre formül-3 kullanılarak hesaplanır. (Ek’da örnek verilmiştir).

 

  FORMÜL-3

Günlük esasa göre gecikme zammı tutarı

=

(Aylık gecikme zammı oranı/30)

X

Gün sayısı

X

Gecikme zammı uygulanacak tutar

 

(5) sayılı Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası doğrultusunda, gümrük idarelerince verilen idari para cezalarına gecikme zammı oranında faiz ve gecikme zammı uygulanmaz.

(6) Gümrük Kanununun  üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince, uzlaşılan vergilerin alınması gerektiği tarihten itibaren uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre tespit edilen gecikme zammı oranında faiz uygulanır.

 

Mahal tanımı

MADDE 16 – (1) sayılı Kanunun 5 inci maddesi uyarınca takibat, alacaklı amme idaresinin mahalli tahsil dairesince yapılır. Borçlu veya malları başka mahallerde bulunduğu takdirde tahsil dairesi, borçlunun veya mallarının bulunduğu mahalde yapılacak takipleri o mahaldeki aynı neviden amme idaresinin tahsil dairelerineniyabeten yaptırır.

(2) Büyükşehir belediyesi sınırları içinde bulunan gümrük idareleri için mahal, büyükşehir belediyesi sınırı, illerde bulunan gümrük idareleri için mahal, merkez ilçe sınırları, ilçelerde bulunan gümrük müdürlükleri içinse mahal, ilçe sınırlarıdır.

(3) Büyükşehir ve ilçe belediye sınırları içinde birden fazla gümrük müdürlüğü olması durumunda bu müdürlüklerin yetki mahalleri, gümrük ve ticaret bölge müdürlükleri tarafından belirlenir.

 

 

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Tecil ve Taksitlendirme

 

Gümrük Kanununa göre ödemenin ertelenmesi

MADDE 17 – (1) Gümrük Kanununun inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, yükümlünün, gümrük vergilerinin tebliğinden itibaren tanınan on beş günlük ödeme süresi içinde talep etmesi halinde ödeme, teminat alınmakşartıyla başvuru tarihinden itibaren otuz güne kadar ertelenebilir.

(2) Ödemesi ertelenen gümrük vergileri ile birlikte, sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil faizi alınır. Söz konusu tecil faizinin hesaplanmasında 24 üncü maddede yer alan formül-4 kullanılır.

 

sayılı Kanun çerçevesinde ödemenin ertelenmesi

MADDE 18 – (1) sayılı Kanun çerçevesinde, zamanında alınmadığı veya noksan alındığı için sonradan yükümlüden istenen gümrük vergileri ile bu vergilerden kaynaklanan para cezaları için yapılan başvurunun ilgili gümrük idaresi tarafından uygun bulunması halinde tecil ve taksitlendirme işlemi yapılır.

(2) Söz konusu başvurunun reddi durumunda ise sayılı Kanunun 48 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca mezkûr alacağın, ret kararının tebliğinden itibaren azami otuz gün içinde tecil faizi uygulanmak suretiyle ödenmesi mümkündür.

 

Tecil ve taksitlendirme yetkisi

MADDE 19 – (1) İdari para cezalarının taksitlendirilmesine ilişkin sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü saklı kalmak üzere, sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca yapılan, gümrük vergilerinin ve para cezalarının tecil ve taksitlendirme taleplerinde;

a) liraya kadar olan tutarlar için gümrük müdürlükleri,

b) liradan - liraya kadar olan tutarlar için gümrük ve ticaret bölge müdürlükleri,

c) lira ve üzerindeki tutarlar için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı,

yetkilidir.

 

Tecil ve taksitlendirme başvuru süresi, şekli ve yeri

MADDE 20 – (1) Alacağın tecil edilmesi ve taksitlendirilmesine yönelik başvuru, alacağın ilgilisine tebliğinden itibaren, haczedilen malların paraya çevrilmesi aşamasına kadar yapılabilir.

(2) Alacağın tecil edilmesi ve taksitlendirilmesi talebinde bulunacak yükümlülerin başvurularını, ek-3’te yer alan Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu, Taksitlendirilmesi İstenilen Borç Bilgileri ve Mali Durum Bildirim Formunu doldurarak, ilgili gümrük beyannamesi ve ekleri ile birlikte ilgili gümrük müdürlüklerine yapmaları gerekir.

(3) İlgili gümrük müdürlükleri tarafından söz konusu talebin ilk incelemesi yapılır, varsa eksik bilgi ve belgelerin on beş gün içinde tamamlanması istenilir.

(4) Tecil ve taksitlendirmeye ilişkin yazılı talebin ilgili gümrük idaresinin kaydına girdiği tarih, bu konuda yapılacak süre ve tecil faizi hesaplamalarına esas alınır.

 

Çok zor durum halinin tespiti

MADDE 21 – (1) Çok zor durum halinin tespitinde yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerince hazırlanan Çok Zor Durum Halinin Tespitine İlişkin Rapor dikkate alınır.

(2) Çok Zor Durum Halinin Tespitine İlişkin Rapor, yetkilendirilmiş gümrük müşaviri tarafından tespit işlemleri için gerekli inceleme ve araştırmanın tamamlanmasını müteakiben, 5/5/ tarihli ve sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Genel Tebliği (Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği) (Seri No:2)’nin uygulanmasına ilişkin yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği rehberinin ilgili bölümlerinde belirtilen usul ve esaslara uygun şekilde düzenlenir.

(3) İhbar, şikâyet veya bariz bir şüphe olması durumunda Genel Müdürlükçe Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu veya Çok Zor Durum Halinin Tespitine İlişkin Raporda yer alan bilgilerin doğru olup olmadığı yönünde gerekli inceleme yapılır. Yapılacak olan inceleme sonucunda oranların hesaplanmasına esas olan bilgilerin doğru olmadığının anlaşılması halinde tecil ve taksitlendirme işlemi iptal edilir. Yanıltıcı rapor düzenlediğinin tespit edilmesi halinde, ilgili yetkilendirilmiş gümrük müşaviri hakkında Gümrük Kanununun geçici 6 ncı maddesi hükümleri uygulanır.

(4) Borçlunun çok zor durum halinin tespitinde; “[Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar]/Kısa Vadeli Borçlar”formülü sonucu bulunacak oranın “1” ve altında olması borçlu açısından “çok zor durum hali” olarak kabul edilir.

(5) Kamu kurum ve kuruluşlarının çok zor durum hali tespitleri Genel Müdürlükçe yapılır.

 

Teminat

MADDE 22 – (1) Tecil ve taksitlendirme işlemlerinde gümrük idarelerince kabul edilecek teminatlarşunlardır:

a) Para,

b) Bankalar ve özel finans kurumları tarafından verilen süresiz teminat mektupları,

c) Hazine bonosu,

ç) Devlet tahvili,

d) Gümrük idarelerince haczedilmiş taşınır ve taşınmaz mallar.

(2) Gümrük idaresince haczedilmek suretiyle teminat olarak alınması mümkün olan taşınır ve taşınmazların teminat olarak gösterilmesi halinde, bu nitelikteki malların durumu, olayına münhasır olarak farklılık gösterebileceğinden, değer tespitine ilişkin raporlar da dikkate alınarak öncelikle satış kabiliyeti yüksek olan, muhafazası kolay, zaman içinde değer yitirmeyen ve alacağın tahsilini kolay kılan nitelikteki taşınır ve taşınmazların teminat olarak alınmasına dikkat edilir.

(3) Tecil ve taksitlendirme işlemlerinde teminat olarak kara taşıtları, deniz taşıtları veya gayrimenkuller gösterilmiş ise değer tespitlerinde;

a) Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde yetkilendirilmiş değerleme uzmanları veya değerleme şirketleri tarafından düzenlenen raporlar,

b) Ticaret, sanayi ve deniz ticaret odaları ile Türk mühendis ve mimar odaları veya bunların bağlı olduğu birlik yönetimlerince bilirkişilik, eksperlik ve hakemlik yapma yetkisi verilenler tarafından düzenlenen raporlar,

c) Kara taşıtlarında kasko değerini gösteren belgeler ile sigortalı diğer taşıtlarda sigortaya esas değeri gösteren ve sigorta şirketleri tarafından hazırlanmış poliçe ve raporlar,

ç) Bankalar tarafından yaptırılan değer tespitine ilişkin raporlar,

d) Hukuk mahkemelerince tayin edilmiş bilirkişilerce düzenlenen raporlar,

esas alınır.

(4) Hukuk mahkemelerince tayin edilmiş bilirkişiler hariç olmak üzere değer tespitine ilişkin düzenlenen raporlarda, raporu düzenleyen bilirkişilere ait yetki veya ruhsat belgelerinin eklenmesi zorunludur.

(5) Gösterilen teminat, kara taşıtları ile menkul hükmünde olan deniz taşıtları hariç taşınır ise öncelikle değer tespiti yapılır. Taşınırın niteliğine göre gerek görülmesi halinde bilirkişilere değer tespit ettirilir ya da ilgili meslek odalarından görüş alınır veya emsal mallar için piyasa araştırmasına gidilerek değer tespiti yapılır veya yaptırılır.

(6) Değer tespitine ilişkin bilirkişi raporlarında önerilen hususlarda tereddüde veya şüpheye düşülmesi halinde, başka bir bilirkişi raporu düzenlenmesi istenmek suretiyle işlem yapılır.

(7) sayılı Kanunun 11 inci maddesine göre borçlu, maddi teminat gösteremediği takdirde, muteber bir şahsımüteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu olarak gösterebilir. Şahsi kefaleti ve gösterilen kefili veya kefilleri kabul edip etmemek hususu ile kefilin mali durumu ve borç ödemedeki iyi niyeti konusundaki takdir hakkı gümrük idaresine aittir. Gerektiğinde gümrük idaresi kefilden, borcu karşılayacak miktarda mal varlığı olup olmadığını belgelendirmesini isteyebilir ve kefil tarafından gösterilen mallar ile ilgili olarak değer tespitleri yaptırabilir. Şahsi kefaletin, 30/6/ tarihli ve sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilât Genel Tebliği Seri:A Sıra No:1’in ek-5’inde yer alan noter onaylı Tecil Kefalet Senedi ile tesis edilmesi gerekir.

(8) Yükümlünün gümrük idaresine verdiği teminat, ödemedeki düzenliliği ve borcunun azalmasına bağlı olarak yeni bir teminat ile değiştirilebilir.

 

Tecil ve taksitlendirmeye ilişkin gümrük idarelerince yapılacak işlemler

MADDE 23 – (1) Tecil ve taksitlendirme başvurusunu alan gümrük idaresi ilk incelemeleri yaparak yetkisini aşan tutarlar için ilgili dosyayı kendi görüşüne de yer vererek yetki limitine göre bağlı bulunduğu gümrük ve ticaret bölge müdürlüğüne veya bölge müdürlüğü kanalıyla Bakanlığa gönderir.

(2) Gümrük müdürlüklerince tecil talebinde bulunanlara, ek-4’te gösterilen şekilde bir yazı gönderilir ve teklif ettikleri taksit veya miktarları zamanında ödeyip ödemedikleri izlenir. Tecil talebi hakkında karar verilirken, yükümlünün taksitleri zamanında ödeyip ödemediği hususu değerlendirme sırasında göz önünde bulundurulur.

(3) Gümrük müdürlükleri tarafından, tecil ve taksitlendirme kapsamına alınacak borç tutarı, gümrük yükümlülüğünün doğmasından, tecil ve taksitlendirme talep tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için 15 inci maddede belirtilen formüller kullanılarak belirlenir ve tecil faizinin hesaplanmasından önce bu tutara, varsa para cezalarıda eklenir.

(4) Azami tecil ve taksitlendirme süresi otuz altı aydır. İdarece yapılacak değerlendirme neticesinde borcun daha az bir sürede ödenebileceğine kanaat getirilmesi halinde, daha az süreli tecil ve taksitlendirme yapılabilir.

(5) Borcunun tecilini talep eden, ancak talepleri uygun görülmeyerek reddedilen yükümlülere bu durum bir yazıile bildirilir.

(6) Tecil ve taksitlendirme talebinin uygun bulunması halinde ek-5’te yer alan örneğe uygun Tecil ve Taksitlendirme Kararı düzenlenir. Yetki limitleri dâhilinde gümrük ve ticaret bölge müdürlüğü veya Bakanlık tarafından düzenlenen Tecil ve Taksitlendirme Kararı, başvurunun yapıldığı gümrük müdürlüğüne gönderilir.

(7) İlgili gümrük müdürlüğü tarafından Tecil ve Taksitlendirme Kararı, ek-6’daki örneğe uygun bir yazı ile borçluya tebliğ edilir. Söz konusu yazıya, ek-7’de yer alan Ödeme Planı da eklenir. Alınan kararlar gümrük idareleri tarafından derhal uygulanır.

(8) İdarece belirlenen şartların yükümlü tarafından kabul edilmesi esastır. Yükümlü tecil ve taksitlendirmeşartlarını kabul ettiğini yazılı olarak Bakanlığın ilgili birimine bildirebileceği gibi, tecil ve taksitlendirmenin kabul edilmesine ilişkin kararın müdürlükte kalan nüshasını imzalamak suretiyle de beyan edebilir.

 

Tecil faizi hesaplanması

MADDE 24 – (1) Tecil faizi hesaplamalarında esas alınacak tutar, gümrük vergileri, gecikme zammı oranında faiz ve/veya gecikme zammı ile para cezalarının toplamıdır.

(2) Gecikme zammı hesabında dikkate alınacak süre, vade gününü takip eden tarih ile tecil ve taksitlendirme talebinin yapıldığı tarih (talep tarihi hariç) arasında kalan süredir.

(3) Tecil ve taksitlendirme talebi, borcun vadesinden önce veya vadesinde yapılmış ise vade gününü takip eden tarihten ödeme tarihine; vade tarihinden sonra yapılmış ise tecil talep tarihinden (bu tarih dâhil), ödeme tarihine kadar (bu tarih dâhil) geçen süre için tecil faizi uygulanır ve taksitlerle birlikte tahsil edilir. Tecil edilen borcun taksit sürelerinden önce bir kerede ödenmesi mümkündür. Bu durumda tecil faizi, tecil talep tarihinden ödeme tarihi arasında geçen süre için ödeme tutarı üzerinden hesaplanır.

(4) Tecil faizi, toplam borç tutarının taksitlendirme yapılan ay sayısına bölünmesi suretiyle bulunan her bir taksit tutarı üzerinden ve tecil edilen süreler dikkate alınarak aşağıdaki formül kullanılarak hesaplanır (Ek’de örneği verilmiştir.).

 

FORMÜL-4

Tecil Faizi =

Taksit Tutarı X Yıllık Tecil Faizi Oranı X Gün Sayısı

 

Tecil ve taksitlendirme talebinin reddedilmesi

MADDE 25 – (1) Tecile yetkili makamlarca; borç tutarına, borçlunun zor durumuna, gösterdiği teminatın miktar ve niteliğine, daha önce yapılan tecil ve taksitlendirmelerde borcunu düzenli ödeyip ödemediği gibi hususlara bakılır. Yapılan değerlendirme neticesinde uygun bulunmayan talepler kabul edilmez.

 

Taksitlerin süresinde ödenmemesi

MADDE 26 – (1) Aylık taksitlerin ve diğer şartların, yükümlülerce yerine getirilmemesi durumunda muaccel hale gelen alacağın tahsili için sayılı Kanunun 56 ncı maddesi uyarınca, borcun yedi gün içinde ödenmesi gerektiği, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağı borçluya bildirilir. Söz konusu süre içerisinde borç ödenmediği takdirde teminat, söz konusu Kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek cebren tahsile devam edilir.

(2) Tecil şartlarına uyulmaması hallerinde tecil edilmiş borçların normal vade tarihinden ödeme tarihine kadar gecikme zammı hesaplanır. Bu borçlar için daha önce ödenmiş olan tecil faizleri, hesaplanan borçtan veya borçlardan mahsup edilir. Ancak tecil edilen alacağın gecikme zammı uygulanamayan bir alacak olması halinde, bu alacaklar içinödenmiş olan tecil faizi iade veya mahsup edilmez, hazineye irat olarak kaydedilir.

 

Tecilin geçerli sayılması

MADDE 27 – (1) Ödenmesi gereken taksit tutarlarının süresinde ödenmemesi tecil ihlaline neden olmakla birlikte, yükümlülerin taksitlendirme süresi içerisinde tecilin geçerli sayılması yönünde talepte bulunmaları halinde, bu talep tecili yapan idarece değerlendirilerek sonuçlandırılır.

(2) Tecilin geçerli sayılması, daha evvel tecil edilen bir borca karşılık yapılan ödemelerin geçerli sayılması ve kalan tutarın da belirlenen bir plan dahilinde ödenmesine izin verilmesidir.

(3) Tecilin geçerli sayılması durumunda, tecil faizi hesaplanmasında ve taksitlendirme süresinin belirlenmesinde ilk müracaat tarihi esas alınır.

(4) Tecilin ihlaline neden olan taksitin son taksit olması halinde yükümlülerin tecilin geçerli sayılmasına ilişkin taleplerini en geç son taksit ödeme süresini izleyen ayın sonuna kadar yapmaları ve ihlal edilen taksit tutarı ile hesaplanan tecil faizini tecilin geçerli sayıldığına ilişkin yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren beş iş günü içindeödemeleri gerekir. Bu tarihten sonra yapılacak başvurular üzerine tecil geçerli sayılmaz.

 

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Terkin

 

Terkin işlemleri

MADDE 28 – (1) sayılı Kanunun  nci maddesine göre zamanaşımına uğramış alacakların terkin izninin alınması için, 10/12/ tarihli ve sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 30/12/ tarihli ve  üçüncümükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği ekinde yer alan “Bütçe Gelirleri Tahakkuk Artıklarından Zamanaşımına Uğramış Olanlara İlişkin Ayrıntı Cetveli” kullanılır (Ek-8).

(2) Zamanaşımının sayılı Kanunun  üncü maddesine göre kesilmesi halinde, amme alacağının zamanaşımı süresinin hesabına daima zamanaşımının kesildiği tarihin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başıesas alınarak devam edilir. Zamanaşımının Kanunun  üncü maddesinde sayılan durumlardan herhangi birisinin tatbiki suretiyle kesilmesi halinde, cetvelin, “Zamanaşımını Tayine Esas Olan Tarih” sütununa amme alacağının zamanaşımı başlangıç tarihi yazılmakla beraber, ayrıca cetvelin “Zamanaşımının En Son Kesildiği Tarih” sütununda da zamanaşımının en son kesildiği tarih gösterilir.

(3) Zamanaşımının sayılı Kanunun  üncü maddesi gereğince borçlunun yabancı memlekette bulunması, hileli iflas etmesi veya terekenin tasfiyesi dolayısıyla durması halinde, cetvelin “Zamanaşımı Süresinin BaşlangıçTarihi” sütununda, yukarıda birinci maddede açıklandığı şekilde amme alacağının normal zamanaşımı başlangıç tarihi gösterilmekle beraber, cetvelin açıklama sütununda ayrıca zamanaşımını durduran sebep ile süresi belirtilir. Bu durumdaki alacaklarda zamanaşımının durmasından önce veya sonra zamanaşımı kesilmişse, cetvelin "Zamanaşımının En Son Kesildiği Tarih" sütununda aynı zamanda zamanaşımının kesildiği tarih gösterilir.

(4) sayılı Kanunun , ve  üncü maddeleri kapsamında değerlendirilerek terkin edilmesi gereken amme alacaklarına ilişkin olarak, gümrük idareleri tarafından gerçekleştirilecek incelemeler sonucunda tespit edilecek terkine tabi amme alacaklarına dair bilgiler, ek-8’de yer alan Bütçe Gelirleri Tahakkuk Artıklarından Zamanaşımına Uğramış Olanlara İlişkin Ayrıntı Cetveline, söz konusu cetvelin ilgili tüm sütunları eksiksiz, doğru ve okunaklı birşekilde doldurularak kaydedildikten sonra, gerekli terkin izninin alınmasını teminen Gelir İdaresi Başkanlığına iletilmeküzere Genel Müdürlüğe gönderilir. Terkin izninin alınmasını müteakip ilgili gümrük idaresi işlemleri sonuçlandırır.

 

Tahsil imkansızlığı sebebiyle terkin

MADDE 29 – (1) 18/2/ tarihli ve sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 32nci maddesinin on birinci fıkrası ile sayılı Kanunun  ncı maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; amme idarelerince tahsil zamanaşımı beklenilmeksizin terkin olunabilecek amme alacağı 20 lira (bu tutar dahil) olarak belirlenmiş olup, sayılı Kanunun  ncı maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan 20 liraya kadar olan amme alacağının terkin yetkisi gümrük müdürleri veya vekillerine aittir. Bu kapsamda yapılacak terkin işleminde terkin cetveli düzenlenmez ve terkin izni alınmaz. Gümrük müdürleri veya vekilleri tarafından verilecek “takipten vazgeçme onayı” takibat dosyasında muhafaza edilir.

 

BEŞİNCİ BÖLÜM

Gümrük Vergilerinin Geri Verilmesi veya Kaldırılması

 

Geri verme veya kaldırmanın kapsamı

MADDE 30 – (1) Kanunen ödenmemeleri veya tahakkuk ettirilmemeleri gereken gümrük vergileri, söz konusu vergilerin yükümlüye tebliği ve ilgilinin bu tebliği izleyen üç yıl içinde gümrük idaresine Gümrük Yönetmeliğinin ek’inde yer alan form ile müracaatı üzerine geri verilir veya kaldırılır.

(2) Geri verme veya kaldırma talebi, Gümrük Yönetmeliğinin  üncü maddesindeki limitlere göre ilgili gümrük idaresi tarafından incelenir ve yetkili idare amirince imzalanarak karara bağlanır.

(3) Kontrol ve denetleme sonucunda, geri verme veya kaldırma hallerinden birinin tespiti durumunda, gümrük vergilerinin yükümlüye tebliğinden itibaren üç yıl içinde geri verme veya kaldırma işlemi doğrudan yapılır.

(4) Bir gümrük beyannamesine dayanılarak ödenmiş olan gümrük vergileri, bu beyannamenin iptal edilmesiüzerine ilgilinin, Gümrük Kanununun 46 ve 70 inci maddelerinin ikinci fıkralarında belirtilen süreler içerisinde geri verme talebinde bulunması halinde verilir.

(5) Beyannamenin tescil tarihi itibariyle, kusurlu veya ithallerine esas teşkil eden sözleşme hükümlerine aykırıolduklarından bahisle, ithalatçı tarafından kabul edilmeyen eşyaya ait ithalat vergilerinin geri verilebilmesi; buna ilişkin başvurunun bir yıllık başvuru süresi içinde yapılması, söz konusu eşyanın ilk kullanım dışında kullanılmamış olması(bir kere kullanılarak tüketilen eşya hariç) ve eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesi dışına ihraç edilmesi koşullarına bağlıdır.

(6) Gümrük vergileri Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşma hükümleri çerçevesinde, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek hallerde geri verilir veya kaldırılır.

 

Geri verme veya kaldırma işlemlerine ilişkin gümrük idaresince yapılacak işlemler

MADDE 31 – (1) Geri verme başvurusunun şeklen incelenmesi, gerekli bilgi ve belgelerin veya noksanlıklarının tamamlattırılması sonucunda başvurunun kabul edilmesi, alınan kararların talep sahibine ve adına talepte bulunulana tebliği, tutulacak kayıtlar ve benzeri tamamlayıcı işlemler, başvurunun yapıldığı gümrük idaresince yerine getirilir.

(2) Geri verme veya kaldırma işleminin bölge müdürlükleri veya Bakanlıkça sonuçlandırılacak olması halinde, ilgili gümrük idaresince başvuru formu ekine beyanname, dolaşım belgeleri ve ekleri, menşe belgeleri ve ekleri ile geri verilmesi istenilen vergilerin tahsiline ilişkin vezne alındısı eklenir ve geri verilmesi veya kaldırılması talep edilen tutarın doğruluğu kontrol edilerek ve görüş belirtilerek ilgili gümrük ve ticaret bölge müdürlüğüne veya Bakanlığa gönderilir.

(3) Beyanın bağlayıcılığı, idareye karşı beyannamede yer alan eşyadan kaynaklanan vergiler ve para cezalarıaçısından yükümlünün yaptığı beyanla sorumlu olduğunu ifade eder. Bu durumun tersine söz konusu hükümler, yükümlüye karşı vergilerin ve para cezalarının geri verilmesi konusunda idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Bu nedenle, beyanname ekinde yer alan belgelere aykırı olarak, beyanname üzerinde ağırlık, adet,ölçü, kıymet veya döviz cinsinin yanlış yazılması gibi nedenlerden ötürü fazla ödenen veya gümrük idaresince fazla tahakkuk ettirilen gümrük vergilerinin, aynı Kanunun inci maddesi kapsamında geri verilmesi veya kaldırılmasıyönündeki talepler kabul edilerek değerlendirilir.

(4) Geri verme başvurularının, otuz günlük süre içerisinde sonuçlandırılması, eğer bu süreye uyulamıyorsa, sürenin dolmasından önce, süre aşımını gerekli kılan gerekçeler ile talep hakkında karar vermek için gerekli görülen ek süreyi de belirterek yükümlüye bildirimde bulunulması gerekir.

(5) Gümrük vergileri kapsamındaki Katma Değer Vergisinin geri verme başvurusu, Gümrük Yönetmeliğinin ek’indeki Geri Verme veya Kaldırma Başvurusu Formu ile yapılır. Gerekli değerlendirme sonucunda Katma Değer Vergisinin geri verilmesine veya mahsuben geri verilmesine karar verilir.

a) İndirim hakkına sahip olmayanlarla ilgili olarak, geri vermenin yapılabilmesi için yükümlülerin bağlı olduğu vergi dairesinden alınacak belgeye istinaden Gümrük Yönetmeliğinin  ncı maddesine göre işlem yapılır.

b) İndirim hakkına sahip olanlarla ilgili olarak, gümrük idaresi fazla veya yersiz tahsil ettiği vergi tutarını, indirim hakkına sahip yükümlünün vergi dairesine doğrudan göndereceği, ekinde geri verme veya kaldırma başvurusu formu ile geri verme kararının onaylı birer örneği yer alan bir yazı ile bildirir.

(6) Gümrük Yönetmeliğinin inci maddesi uyarınca mavi ve yeşil hat kontrol türleri kapsamında işlem görmüş gümrük beyannamelerine ilişkin geri verme veya kaldırma başvurularının değerlendirilmesinde, yükümlünezdinde ayrıca bir inceleme veya tespit yapılmasına gerek bulunması durumunda, buna ilişkin tespit işlemleri yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerine yaptırılabilir.

 

Geri verme veya kaldırma işlemlerinde süreler

MADDE 32 – (1) Geri verme veya kaldırma taleplerine ilişkin başvurunun Gümrük Kanununun , , ve  üncü maddeleri ile Gümrük Yönetmeliğinin ilgili maddelerinde belirlenen süreler içinde yapılması gerekir.

(2) Gümrük Kanununun  nci maddesi uyarınca, yapılan kontrol ve denetlemeler sonucunda hiç alınmadığıveya noksan alındığı belirlenerek tahsil edilen gümrük vergilerine ilişkin bir geri verme talebi olması durumunda, buna ilişkin başvurunun ek tahakkukun tebliği tarihinden itibaren üç yıl içinde yapılması gerekir.

 

Telafi edici verginin geri verilmesi

MADDE 33 – (1) Gümrük Kanununun  nci maddesine göre, dahilde işleme rejimi kapsamında işlem gören ihracat beyannamesinin iptali üzerine, bu beyannameyle ilgili tahakkuk veya tahsil edilen telafi edici verginin geri verilmesi veya kaldırılması için, Gümrük Yönetmeliğinin  nci maddesindeki beyanname iptali için belirlenen süre içerisinde talepte bulunulması gerekir.

(2) Dahilde işleme izin belgesi ile irtibatlandırılarak ihraç edilen eşyaya ait ihracat beyannamesinin daha sonra ihracatçı birliklerince belge taahhüt hesabının kapatılmasında kullanılmaması halinde, bu ihracat beyannamesiyle ilgili olarak ödenen telafi edici verginin geri verilmesinin veya kaldırılmasının istenilmesi durumunda;

a) monash.pw dolaşım belgesi kapsamı eşyanın serbest dolaşımda bulunduğunun,

1) Belge kapsamı eşyanın üretiminde kullanılan girdilerin temin ediliş belgeleri,

2) Üçüncü ülke menşeli girdi kullanıldı ise giriş beyannameleri,

3) Üretici firmanın kapasite raporu,

4) Belge kapsamı eşyanın çıkış beyannamesi;

b) EUR.1 dolaşım sertifikası kapsamı eşyanın tercihli menşe statüsüne sahip olduğunun,

1) İhracatçı tarafından düzenlenen "ihracatçı beyanı" eki tüm belgelerin,

2) Eğer belge kapsamı ürün tamamıyla Türkiye'de elde edilmiş ise temin ediliş faturaları veya müstahsil makbuzları,

3) Ürün tamamıyla Türkiye'de elde edilmemiş ise ürünün bünyesine giren üçüncü ülke menşeli girdinin nereden temin edildiği ve üzerinde ne gibi bir işlem ve işçilik yapıldığına ilişkin imalatçı beyanının,

4) Belge kapsamı eşyanın üretiminde kullanılan girdilerin Avrupa Birliği, Avrupa Serbest Ticaret Birliğiüyesiülkeler ve Serbest Ticaret Anlaşması imzalanan ülkeler menşeli olması halinde bu durumları ispat eder belgeler (EUR.1, fatura beyanı ve tedarikçi beyanı) esas alınmak ve gerekmesi halinde ek bilgi ve belge istemek suretiyle,

tespit edilmesini müteakip geri verilir veya kaldırılır.

(3) Dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan ihracat sırasında yanlışlıkla (kur, vergi oranının yanlışhesaplanması ve benzeri nedenlerle) fazla alındığı anlaşılan telafi edici vergi, Gümrük Kanununun inci maddesi ikinci fıkrasında belirtilen süre içerisinde talepte bulunulması halinde geri verilir.

(4) Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ihracat sırasında tahsil edilmiş telafi edici verginin konusu olanüçüncü ülke menşeli eşya girdisinin gerçekte beyan edilenden daha az miktarda kullanılmışolmasınedeniyle,ödenmesi gerekenden daha fazla ödenmiş olan telafi edici verginin Gümrük Kanununun inci maddesi uyarınca yapılacak geri verme veya kaldırma başvurularının, telafi edici vergisi ödenmiş ihracat beyannamesi bünyesindeki eşyada üçüncü ülke menşeli girdinin daha az miktarda kullanıldığı ve işlenmiş ürünün bir kısmının serbest dolaşımda bulunan eşyadanüretildiğinin ispatlanmasına bağlı olarak geri verilir veya kaldırılır.

(5) AB ile ticarette kullanılan monash.pw Dolaşım Belgesi ve serbest ticaret anlaşmaları çerçevesinde kullanılan menşe ispat belgelerinin (EUR.1, monash.pw, fatura beyanı, menşe beyanı ve benzeri) usulüne uygun bir şekilde düzenlenmemesi ya da düzenlenmemesi gerektiği halde düzenlenmesi nedeniyle telafi edici verginin geri verilmesi veya kaldırılması için, Gümrük Kanununun inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen süre içerisinde talep edilmesinin yanında, bahse konu dolaşım belgelerinin asıllarının ilgili gümrük idaresine iade edilmiş olması veya ithalat sırasında kullanılmadığını belirten ithalatçı ülke gümrük idaresinden temin edilecek resmi bir yazının ibrazı gerekir.

 

Para cezalarının geri verilmesi ve kaldırılması

MADDE 34 – (1) Gümrük vergilerinin geri verilmesi veya kaldırılmasına ilişkin hükümler, Gümrük Kanunu kapsamında tatbik edilen para cezaları için de uygulanır.

(2) Para cezalarının geri verme veya kaldırma talepleri, Gümrük Kanununda gümrük vergilerinin geri verilmesi veya kaldırılmasına ilişkin süreler içerisinde, Gümrük Yönetmeliğinin ek’inde yer alan Geri Verme veya Kaldırma Başvurusu Formu ile para cezasını veren gümrük müdürlüğüne yapılır. Geri verme veya kaldırma talebi ile re’sen geri verme durumlarına ilişkin gerekli değerlendirmeler, Gümrük Yönetmeliğinin  üncü maddesindeki limitlere göre yetkili gümrük müdürlüğü, gümrük ve ticaret bölge müdürlüğü veya Bakanlık tarafından yapılır. İdari para cezalarının geri verilmesine veya kaldırılmasına karar verilmesi durumunda düzenlenecek bir geri verme veya kaldırma kararı ile işlemler sonuçlandırılır.

 

Re’sen geri verme veya kaldırma işlemleri

MADDE 35 – (1) Kontrol ve denetlemeler sonucunda fazla alındığı tespit edilen gümrük vergileri veya para cezalarına ilişkin olarak yapılacak re’sen geri verme veya kaldırma işlemleri Gümrük Yönetmeliğinin  nci maddesi doğrultusunda gerçekleştirilir.

 

Dolaşım belgelerinin yanlış düzenlenmesi durumunda yapılacak kaldırma işlemi

MADDE 36  (1) Gümrük Kanununun inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü uyarınca, Türkiye ile idari iş birliği anlaşması bulunan bir ülkeden tercihli tarife kapsamında ithal edilen eşyaya ait dolaşım belgesinin karşı ülke idaresince yanlışlıkla onaylandığının tespit edilmesi durumunda, yükümlünün, herhangi bir ihmalinin bulunmadığını ve gümrük mevzuatının gerektirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmesinde tüm özeni gösterdiğini ispat edebilmesi şartıyla, tercihli tarife uygulanması nedeniyle alınmayan veya tahakkuk ettirilmeyen vergiler sonradan istenmez.

(2) Bu durumda yapılacak tespitlerde, karşı gümrük idaresince yapılacak yazışmalar ile dolaşım belgesinin sehven onaylanmasının, ihracatçının verdiği yanlış bilgilendirmeler hariç, karşı ülke gümrük idaresinin bir hatasından kaynakladığının belirlenmesi ve yükümlünün gümrük işlemlerinin yürütülmesinde gerekli özeni gösterdiğinin ve herhangi bir ihmal veya kusurunun bulunmadığına ilgili gümrük idaresi tarafından karar verilmesi gerekir.

 

Menşe veya dolaşım belgelerinin sonradan verilmesi durumunda yapılacak işlemler

MADDE 37 – (1) Menşe ve dolaşım belgelerinin sonradan ibraz edilmesi sebebiyle geri verme talep edilmesi halinde ilgili gümrük idaresi tarafından;

a) Geri verme veya kaldırma başvurusu formu ekinde yer alan dolaşım veya menşe belgelerinin, geri vermeye konu eşyaya ait serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil edildiği tarihte söz konusu eşyanın tercihli tarife uygulamasından yararlanabilir durumda olduğunu ispatlar nitelikte olup olmadığı,

b) Dolaşım veya menşe belgelerinin özellikle geri vermeye konu eşya için düzenlenip düzenlenmediği,

c) Geri vermeye konu eşyanın tercihli tarifeden yararlanabilmesi için gerekli tüm şartların sağlanıp sağlanmadığı,

hususları kontrol edilir.

(2) Birinci fıkranın uygulanmasında, yükümlüden dolaşım veya menşe belgelerinde yer alan eşyanın geri vermeye konu eşya ile aynı eşya olup olmadığının ispatı amacıyla ilave bilgi ve belgeler istenebilir.

 

Geri verme veya kaldırmaya konu edilemeyecek talepler

MADDE 38 – (1) Geri verme veya kaldırma talepleri;

a) Menşe ve dolaşım belgelerinin mahreç ülkeler nezdinde sonradan kontrole tabi tutulmasına karşın ilgili mevzuatında öngörülen süreler içinde sonuç alınamaması,

b) Menşe ve dolaşım belgelerinin sonradan ibrazının öngörüldüğü haller hariç, vergilendirmeyi doğrudan etkileyen diğer belgelerin sonradan ibrazı,

c) Kıymet kriterli gözetim uygulamalarında, yükümlünün kendi isteğiyle ilgili gözetim tebliğinde belirlenen eşik kıymet üzerinden beyan yapılması,

hallerinde reddedilir.

 

Geri verilecek verginin muaccel hale gelen borçtan mahsup edilmesi

MADDE 39 – (1) sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrası doğrultusunda yapılacak işleme esas olmak üzere, geri verilmesi gereken amme alacakları ile ilgili olarak gümrük idaresine yapılacak başvurular, geri verme talepli veya geri verilmesi gereken amme alacağının Bakanlığımıza muaccel hale gelmiş borçlarına mahsup edilmesi talepli olması gerekir. Bu nedenle, geri verme başvurusu yapanlardan, Bakanlığımıza kesinleşmiş borcu olup olmadığıhususunda ek-9’da yer alan örneğe uygun bir yazı ile bildirimde bulunmaları istenir.

(2) Gümrük idaresince geri verme yapılabilmesi için, yükümlünün sayılı Kanun kapsamında gümrük idarelerine muaccel hale gelmiş borcunun bulunmaması gerekir.

(3) sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrası doğrultusunda, amme alacağının geri verilmesinde gümrük idaresince öncelikle yükümlünün Bakanlığa bağlı tahsil dairelerine olan muaccel borçlarına mahsup yapılır, mahsup sonrası kalan bir tutar bulunması halinde ise bu tutar, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine olan muaccel borçlarına mahsup edilir.

(4) Yükümlü tarafından borç durumunu gösteren belge talebinde bulunulması halinde bu talep, belge talebinin yapıldığı gümrük idaresince karşılanır.

 

Geri verilecek tutarın yükümlüye ödenmesi

MADDE 40 – (1) Alınacak geri verme kararları ile ilgili olarak gümrük idarelerince saymanlık müdürlüklerine yapılacak bildirim üzerine ödenecek tutarlar, 39 uncu maddedeki mahsup halleri hariç, asıl yükümlüye ait olan banka hesap numarasına aktarılır.

 

İndirimli vergi oranının uygulanmasının talep edilmemesi

MADDE 41  (1) Tarımsal mali yükler dışında kalan ithalat vergileri oranlarının serbest dolaşıma girişbeyannamesinin tescil tarihinden sonra, fakat eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin ödenmesinden veya teminata bağlanmasından önce indirilmesi ve indirimli oranın uygulanmasının beyan sahibi tarafından talep edilmemesi halinde, indirimin talebe bağlı olması ve zorunlu olmaması nedeniyle Gümrük Kanununun inci maddesinin uygulanmasımümkün değildir.

 

Yargı kararlarının uygulanması

MADDE 42 – (1) sayılı Kanunun 28 inci maddesine göre, idari yargı merci kararlarının idareye tebliğinden itibaren otuz gün içinde idarece yerine getirilmesi gerekmektedir. Buna göre, gümrük idarelerince tahsil edilen vergilerin veya para cezalarının geri verilmesi veya kaldırılmasına ilişkin olarak idare aleyhine açılan davalarda mahkemelerce verilen kararlarda geri vermeyi gerektiren hüküm bulunması halinde, Gümrük Yönetmeliğinin ek’indeki form ile müracaat edilmesi beklenilmeksizin ve Gümrük Yönetmeliğinin  üncü maddesinde belirtilen limitler dikkate alınmaksızın, ilgili mahkeme kararı gerekçe gösterilerek düzenlenecek bir karar ile otuz gün içerisinde geri verme veya kaldırma işlemleri sonuçlandırılır.

 

Kanun veya BKK ile getirilen muafiyet hükümlerinin uygulanması

MADDE 43  (1) Kanun veya Bakanlar Kurulu Kararı ile getirilen muafiyetlerin kanun veya kararın yürürlük tarihinden önceki işlemleri kapsaması halinde, Gümrük Yönetmeliğinin ek’indeki form ile müracaat edilmesi beklenilmeksizin ve Gümrük Yönetmeliğinin  üncü maddesinde belirtilen limitler dikkate alınmaksızın, ilgili yasal hükümler gerekçe gösterilerek düzenlenecek bir karar ile geri verme veya kaldırma işlemleri sonuçlandırılır.

 

Fer’i alacakların geri verilmesi

MADDE 44 – (1) Tahsil edilen asli amme alacağının geri verilmesine karar verilirken buna bağlı olarak tahsil edilmiş olan fer’ilerinin de geri verilmesi gerekmektedir.

ALTINCI BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

 

Yetki

MADDE 45 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasını temin etmek amacıyla gerekli göreceği her türlü tedbiri almaya,özel, istisnai ve zorunlu durumlar ile bu Tebliğde yer almayan hususları inceleyip sonuçlandırmaya Bakanlık yetkilidir.

 

Yürürlükten kaldırılan hükümler

MADDE 46 – (1) 22/4/ tarihli ve sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat İşlemleri Gümrük Genel Tebliği (Seri No:1) yürürlükten kaldırılmıştır.

 

Yürürlük

MADDE 47 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 

Yürütme

MADDE 48 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

 

Ekleri için TIKLAYINIZ

 

 

 21 Ocak   SALI

Resmî Gazete

Sayı :

Tecil ve Taksitlendirme Yetki Sınırları

a) Sayılı Kanun’un Maddesi Kapsamında Yapılan Teciller

Vergi Dairesi Başkanı

,00 TL

Defterdar

,00 TL

Bağımsız Vergi Dairesi Müdürleri

,00 TL

Bağlı Vergi Dairesi Müdürleri

,00 TL

b)  Sayılı Kanun’un 48/A. Maddesi Kapsamında Yapılan Teciller

Vergi Dairesi Başkanlıkları bünyesinde kurulan tecil komisyonları

,00 TL

Defterdarlıklar bünyesinde kurulan tecil komisyonları

,00 TL

Not:  

  • Yetki sınırları tarihinde yayınlanan /3 Seri no’lu Tahsilat iç Genelgesi ile belirlenmiştir.
  • Belirlenen tutarları aşan tecil talepleri Gelir İdaresi Başkanlığınca değerlendirilmektedir.

 

 

VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLERİN  BORÇLARININ TECİLİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER

Tarih:

Sirküler:

 

18/5/ tarihli ve sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna 48/A maddesi eklenmiştir. Söz konusu madde ile vergiye uyumlu mükelleflerin 1/1/ tarihinden itibaren vadesi gelen borçlarının tecili imkanı getirilmiştir.

 

  1. sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna Eklenen  48/A Maddesinde Yer Alan Hükümler

Buna göre, mükellefin vergi, resim, harç ve cezalar ile bu alacaklara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammının vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut hacz olunmuş malların paraya çevrilmesi çok zor duruma düşürecekse,  yazı ile talep etmesi halinde vadesi bir yılı geçmemiş borçları, Maliye Bakanınca 36 ayı geçmemek üzere faiz ve teminat alınarak tecil olunabilecektir.

 

Bu haktan yararlanmak için başvuracak mükelleflerin;

1. Başvuru tarihi itibarıyla en az 3 yıl süreyle; ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olması,

2. Başvuru tarihinden geriye doğru 3 yıla ait vergi beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş olması,

3. Başvuru tarihi itibarıyla vadesi 1 yılı geçmemiş borcunun borç ödemede hüsnüniyet sahibi olmasına rağmen ödenememiş olması, gerekmektedir. Mükellefin hüsnüniyet sahibi olmasında, vergi kanunlarına uyum, borç ödeme alışkanlığı, vadesi 1 yılı geçmemiş borcun ödenmeme gerekçeleri dikkate alınacaktır. Vergi kanunlarına uyum derecesinin belirlenmesinde, Maliye Bakanlığ’nca oluşturulan Mükellef Bilgi Sisteminde yer alan veriler de kullanılabilecektir.

Yine aynı maddede, tecil edilen borçlarının toplamı beşyüz bin Türk lirasını (bu tutar dâhil) aşmadığı durumda  teminat istenmeyeceği, bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde ise  gösterilmesi zorunlu teminat tutarının  beşyüz bin Türk lirasını aşan kısmın %25’i tutarında olacağı belirtilmiştir.

 

Söz konusu maddede Bakanlar Kuruluna;

1. Teminatsız tecil tutarını yarısına kadar indirmeye, yeniden kanuni tutarına getirmeye, zorunlu teminat oranını %50'ye kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, yeniden kanuni orana getirmeye

2. a) Tecil süresini 60 aya kadar uzatma

    b) Farklı faiz oranları belirleme

3. Tecil edilecek gecikme zammını, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplatma

Yetkileri verilmiştir.

 

Maliye Bakanına ise;

1. Tecil edilecek amme alacağını tür ve tutar olarak belirlemeye,

2. Tecilde taksit zamanlarını, ödemelerin başlayacağı ayı, tecil talep tarihini takip eden aydan başlamak üzere 12 ayı geçmeyecek şekilde belirlemeye, ödeme dönemlerini, azami altı ayda bir yapılacak şekilde düzenleme

Yetkileri verilmiştir.

 

  1. Bu Konuda Yapılan Diğer Düzenlemeler
  1. Anılan maddenin Bakanlar Kuruluna vermiş olduğu yetki kapsamında çıkartılan 22/1/ tarihli ve / sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
  1. Maliye Bakanlığı’nın tarih ve []-E sayılı Tahsilat İç Genelgesi
  1. Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 10)

 

  1. Mükellefin Zor Durumda Bulunduğunun Belirtileri

Mükellefin vergi, resim, harç ve cezalar ile bu alacaklara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammının vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut hacz olunmuş malların paraya çevrilmesi çok zor duruma düşürecekse tecil için başvurabilecektir.

      Vergi  ve ceza  borçlarının tecili için  ;
 

  • Nakit oranının 0,1 veya 0,1’den küçük,
  • Likidite oranının 0,7 veya 0,7’den küçük,
  • Kaldıraç oranının 0,7 veya 0,7’den büyük büyük olması
     

     ve bu şartların bir arada bulunması gerekmektedir.

Yukardaki 3 şartın bir arada gerçekleşmesi halinde mükellefin çok zor durumda olduğu kabul edilecektir.
 

  1. Nakit Oranı, Likidite Oranı ve Kaldıraç Oranının Hesabında Kullanılacak Formüller
  1. Bilanço esasına göre defter tutan yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin çok zor durum halinin tespitinde aşağıdaki mali göstergeler kullanılacaktır.


b) İşletme/zirai işletme hesabı esasına göre defter tutan, ticari kazancı basit usulde tespit edilen ve serbest meslek kazanç defteri tutan mükelleflerin çok zor durum halinin tespitinde aşağıdaki mali göstergeler kullanılacaktır.

 

  1. Tecil Süreleri ve Faiz Oranları

Mükelleflerin, likidite ve kaldıraç analiz tablolarına göre ayrı ayrı tespit edilen dereceler toplanarak “Çok Zor Durum Derecesi” bulunacaktır. Bu dereceye göre azami tecil süresi ile sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre belirlenen tecil faizinin (Yürürlükteki Tecil Faiz Oranı=TFO) belirli bir yüzdesi esas alınarak bulunan faiz oranı “Tecil Süresi ve Faiz Oranı Belirleme Tablosu”ndan tespit edilecektir.

Tecile yetkili makamlar, mükelleflerin vermiş oldukları mali durumlarını gösteren bilgi ve belgelerin doğruluğunu araştırabilecek, gerekirse mükelleften ve üçüncü kişilerden ilave bilgi talebinde bulunabilecektir. Değerlendirmeler sonucunda mükellefin madde hükmünden yararlanması için gerekli şartların varlığı anlaşıldığı takdirde, çok zor durum derecesine göre tecil ve taksitlendirme yapılabilecektir.

Mükellefin talep ettiği tecil süresinden daha kısa sürede tecil yapılmasına da yetkili makamlar karar verebileceklerdir.

 

  1. Tecil Edilecek Tutarın Hesaplanması

 Tecil edilecek gecikme zammı, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak Yİ-ÜFE tutarı olarak hesaplanacaktır. Hesaplanan Yİ-ÜFE tutarı, diğer borçlarla toplanarak tecil edilecek borç tutarı bulunacaktır.

Madde hükmü ile sadece gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanmasına imkan verildiğinden, gecikme faizi yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanmayacak ve gecikme faizleri tecil edilecek alacak tutarına herhangi bir tutar değişikliği yapılmadan dahil edilecektir.

Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının eksi değer çıkması durumunda bu oranlar da hesaplamada eksi değer olarak dikkate alınacaktımonash.pw-ÜFE aylık değişim oranlarının toplamı eksi değer olduğu takdirde gecikme zammı yerine alınması gereken Yİ-ÜFE tutarı sıfır kabul edilecektir.

Yİ-ÜFE tutarının tecil şartlarına uygun ödenmesi halinde alacağa uygulanan gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.

 

  1. Taksitlendirme İşlemleri

Tecile yetkili makamlar, tecil şartlarına göre tayin ettikleri taksitlendirme şartlarını belirleyeceklerdir. Belirlenen şartların borçlu tarafından kabul edilmesi esastır. Kabul işlemi yazılı olarak yapılabileceği gibi, hazırlanan ödeme planlarının idarede kalan nüshalarına imza atılmak suretiyle de yapılabilecektir. Borçlu tarafından kendisine bildirilen tecil ve taksitlendirme şartları kabul edilmediği takdirde tecil yapılmayacaktır.

Taksitlendirilen borç, ödeme planına uygun olarak ödenmekteyken, mükelleflerce tecil süresinin uzatılmasına yönelik talepte bulunulması ve bu talebin tecile yetkili makamlar tarafından uygun bulunması halinde, çok zor durum derecesine uygun azami tecil süresi aşılmamak kaydıyla, mevcut tecil süresi uzatılabilecektir. Bu durumda yeni tecil süresi, faiz oranında değişiklik yapılmasını gerektirdiği takdirde kalan taksit tutarlarına yeni faiz oranı uygulanacaktır.

Madde kapsamında tecil edilen borçların tamamının, mevcut tecil süresinden önce ve faiz oranı daha düşük bir sürede ödenmesi halinde, erken ödenen taksit tutarlarına ödemenin yapıldığı süre için öngörülmüş olan faiz oranı esas alınarak tecil faizi hesaplanacaktır.

 

  1. Teminat İstenmesi

Mükellefin borcunun ,- lirayı (bu tutar dahil) aşmaması halinde teminat aranılmaksızın tecil yapılabilecektir. Tecil edilecek amme alacağının toplam tutarının ,- lirayı aşması durumunda, gösterilmesi zorunlu olan teminat tutarı ,- lirayı aşan kısmın %25’i olacaktır.

 

     I) Vergi Dairesince Hacizli Malın Borçlu Mükellef Tarafından Satılmasına İzin Verilerek Haczin Kaldırılması

- Tecil edilen borç tutarının 2 milyon lirayı (bu tutar dâhil) aşmaması,

- Tecil edilen borç tutarının 2 milyon liradan fazla olması halinde satışına izin verilecek haczedilen malın değerinin 2 milyon lirayı aşmaması,

- Menkul mallarda haczi yapan memurun, gayrimenkul mallarda satış komisyonunun belirlediği değerin %50’sinden aşağı olmamak üzere satış bedelinin %50’sinin tahsil dairesine ödenmesi,

- Satış sonrasında tecil talebi üzerine hesaplanan zorunlu teminat tutarını karşılayacak mahcuz mal ve/veya teminat bulunması

Durumlarında vergi dairesi hacizli malın borçlu mükellef tarafından satılmasına izin verebilecektir.

Mükellef tarafından hacizli malın satılması sonucunda satış bedelinden vergi dairesine gerekli ödemelerin yapılması ve tecil talebi üzerine hesaplanan zorunlu teminat tutarını karşılayacak başka hacizli mal ve/veya teminat bulunması halinde satışa konu mal üzerindeki hacizler kaldırılacaktır.

Tecil şartlarına riayet edilmemesi, değerini kaybeden teminatın veya hacizli malların tamamlanmaması veya yerlerine başkalarının gösterilmemesi hallerinde amme alacağı muaccel olur.

       J)Tecil Şartlarına Uyulmaması Halinde yapılacak İşlemler

Tecil şartlarına riayet edilmemesi, değerini kaybeden teminatın veya hacizli malların tamamlanmaması veya yerlerine başkalarının gösterilmemesi hallerinde amme alacağı muaccel hale gelir. Bu durumda, gecikme zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE tutarına karşılık ödenen tutarlar, amme alacağına ilişkin olarak ödeme tarihlerine göre hesaplanacak gecikme zamlarına mahsup edilecektir.

Tecil edilen borç,  gecikme zammı uygulanmayan amme alacaklarından olması halinde, ödenen tecil faizleri iade veya mahsup edilmez.

Buna göre, 48/A maddesi kapsamında tecil edilen ancak tecil şartlarına uygun ödenmeyen amme alacaklarının tecili, talep edilmesi halinde en fazla iki defa geçerli sayılabilecektir.

Mükellefin talebi üzerine tecilin geçerli sayılması ve tecil süresinde herhangi bir değişiklik olmaması durumunda tatbik edilecek faiz oranında da değişiklik yapılmayacaktır. Ancak tecilin geçerli sayılmasıyla birlikte ödeme süresinde bir değişiklik yapıldı ise, kalan  tutara yeni süre dikkate alınarak faiz uygulanacaktır.

Tecillerde öngörülen tecil şartlarına uyulmaması halinde tecil talep tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe bu madde kapsamında tecil yapılmayacaktır. Bu hüküm, alacaklı vergi daireleri itibarıyla ayrı ayrı uygulanacaktır.

Mükellefe verilecek  vergi borcu bulunmadığına ilişkin belge düzenlenirken tecil edilen borçlar da dikkate alınacaktır.

        K) Tecil Komisyonları

Maliye Bakanlığı’nın tarih ve []-E sayılı Tahsilat İç Genelgesi’ne göre Tecil komisyonları, Gelir İdaresi Başkanlığı, vergi dairesi başkanlıkları ve defterdarlıklar bünyesinde oluşturulacaktır.

Vergi daireleri, kendilerine yapılan  tecil talep başvurularını, Tecil Komisyonuna ileteceklerdir.

Tecil komisyonlarının;

a) Tecili uygun bulunduğuna ilişkin kararlarına istinaden hazırlanan Tecil ve Taksitlendirme Talepleri Hakkında Talimat Yazısı ya da

b) Tecili uygun bulmadığına ilişkin kararları ise talebin uygun görülmediğini belirtir bir yazı

ilgili vergi dairesine ve mükellefe gönderilecektir.

       L) Tutar İtibariyle Tecil ve Taksitlendirme Yetkisi

Vergi dairesi başkanlıkları ve defterdarlıklar bünyesinde kurulan tecil komisyonlarına tanınan tecil ve taksitlendirme yetkisi;

a) Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı için, TL

b) Ankara, İstanbul ve İzmir Vergi Dairesi Başkanlıkları için, TL

c) Adana, Antalya, Bursa, Kocaeli, Mersin ve Konya Vergi Dairesi Başkanlıkları için, TL

ç) Diğer Vergi Dairesi Başkanlıkları için, TL

d) Defterdarlıklar için, TL

olarak belirlenmiştir.

Yukarıda belirtilen tutarları aşan tecil talepleri, Gelir İdaresi Başkanlığına intikal ettirilecektir.

      M) Tecil ve Taksitlendirme Süresi

Tecil ve taksitlendirme işlemlerinde, tecil süreleri tespit edilirken mükelleflerin talepleri de göz önünde bulundurularak;

- Borçlu tarafından daha kısa bir süre önerilmemiş olması halinde, amme alacağının aylık taksitler halinde taksitlendirilmesi,

- Borçlu tarafından aylık taksit ödemelerinden daha uzun süreli taksit ödeme dönemleri

önerilmiş olması durumunda amme alacağı için çok zor durum derecesi;

• 2 ila 5 olarak belirlenen borçlularda her hal ve takdirde aylık,

• 6 ila 9 olarak belirlenen borçlularda azami 2'şer aylık,

• 10 olarak belirlenen borçlularda azami 3'er aylık,

taksitler halinde taksitlendirme yapılması,

- Vergi dairesi başkanlığı/defterdarlıklar bünyesindeki komisyonlarca karara bağlanacak

tecillerde, ilk taksit ödeme süresinin tecil başvuru tarihini takip eden aydan başlamak üzere azami 2 ayı geçmeyecek şekilde belirlenmesi gerekmektedir.

    N) Tecil ve Taksitlendirme Başvurularında Vergi Dairelerince Yapılacak İşlemler

Mükellefler tecil talebi için borçlu bulundukları vergi dairesine bu İç Genelge ekinde yer alan "48/A Maddesine Göre Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu" ile başvuracaklardır.

Vergi daireleri, yapılan tecil ve taksitlendirme başvuruları aşağıda sayılan şartları taşıyıp taşımadığını tespit edecektir.

           

1.Mükellefin, tecil başvuru tarihi itibarıyla aralıksız en az 3 yıl süreyle; ticari, zirai veya

mesleki faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar vergisi yönünden faal mükellef olması.

2.Mükellefin, tecil başvuru tarihinden geriye doğru 3 yıla ait tüm vergi beyannamelerinin kanuni sürelerinde verilmiş olması (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.).

3.Tecili talep edilen alacakların tecilinin mümkün olması.

4.Tecil başvuru tarihi itibarıyla Vergi Usul Kanunu kapsamına giren ve vadesinin üzerinden 1yıl geçmiş borcun bulunmaması

5.Mükellef (tüzel kişilerde kanuni temsilci) hakkında tecil talep tarihinden önceki 5 yıl içinde sayılı Kanunun uncu maddesine göre kesinleşmiş mahkûmiyet kararının bulunmaması.

6.Tecili mümkün olan alacakların tamamı için tecil talebinde bulunulması (Tecil talep

tarihinden önce mahsup talepli borcu bulunan ancak bu talepleri vergi dairesince sonuçlandırılamamış bulunan mükelleflerin söz konusu borçları hariç)      

7.48/A maddesine göre yapılan tecilin ihlal edilmiş olması halinde, ihlale konu tecilin talep tarihinden itibaren 5 yılın geçmesi.

 Yapılan tespitlere ilişkin "48/A Maddesine Göre Tecil Talep Eden Mükelleflerin Tecil Şartlarını Taşıyıp Taşımadıklarına İlişkin Bilgi Formu" düzenlenecektir.

Yukarıda yer verilen şartları taşımayan mükelleflerin tecil talepleri “Tecil Ret Yazısı" ile vergi dairelerince doğrudan reddedilecektir.

Mükellefin şartları taşıması halinde;

- Tecil kapsamına giren borçlara ilişkin hazırlanan borç döküm tablosu (Tecil talep tarihinden bir gün önceki tarih esas alınarak gecikme zammı yerine Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin (Yİ-ÜFE)  aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutar dahil),

- "48/A Maddesine Göre Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu" ve varsa ekleri,

- "48/A Maddesine Göre Tecil Talep Eden Mükelleflerin Tecil Şartlarını Taşıyıp Taşımadıklarına İlişkin Bilgi Formu",

vergi dairesi görüşünü içeren bir yazı ekinde en geç 5 iş günü içinde vergi dairesi başkanlığına/defterdarlığa gönderilecektir.

Tecil talepleri kabul edilen mükellefler için duruma göre ,Gelir İdaresi Başkanlığı/vergi dairesi başkanlığı/defterdarlıktan gelen talimat yazısı üzerine, teminat alınması gereken hallerde mükelleften teminat göstermesi istenilecek ve belirtilen ödeme planının mükellefçe kabul edilmesi üzerine tecil işlemi gerçekleştirilecektir.

      O) Tecil ve Taksitlendirme Kapsamına Girmeyen Amme Alacakları

  1. Vergi Usul Kanunu Kanun kapsamına girmeyen alacaklar  (Gümrük idareleri tarafından alınan vergi ve resimler )
  1. Vergi Usul Kanunu kapsamına girmekle beraber, özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi, geçici vergi ve harçlardan (ikmalen tarhiyata dayanan tapu harçları hariç) olan alacaklar ile bu alacaklara ilişkin gecikme zammı tecil edilmeyecektir.

Ancak, özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi, geçici vergi ve harçlar kendileri tecil ve taksitlendirme kapsamına girmemekle birlikte bunlara uygulanan gecikme faizi, vergi ziyaı cezaları ve vergi ziyaı cezasına ilişkin gecikme zammı tecil edilebilecektir.

 

İlgili Kararname monash.pwılarımızla..



not:  tecil ve taksitlendirmeye girmeyen vergiler

sayılı Yasa kapsamında tahsil edilse bile,

Taşıt Alım Vergisi,

Motorlu Taşıtlar Vergisi,

Katma Değer Vergisi,

Geçici Vergi (kurumlar ve gelir geçici vergi),

Tarımsal Stopajlar

tecil ve taksitlendirme kapsamı dışında tutulmuştur. Ancak bu tür alacaklardan doğan gecikme zamları

tecil ve taksitlendirme kapsamına girmektedir.









Etiketler;  tecil ve taksitlendirme talep formu  -      tecil ve taksitlendirme talep formu excel - tecil ve taksitlendirme

talep formu örne
ği -  tecil ve taksitlendirme dilekçesi  -  tecil ve taksitlendirmeye girmeyen vergiler  - doc:vergi dairesi taksitlendirme başvuru dilekçesi  , XLS , PDF

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır