Cumhuriyetçilik İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar Yaşanan Gelişmeler
a. TBMM’nin açılması
b. ve Anayasalarının kabul edilmesi
c. Saltanatın kaldırılması
d. Cumhuriyetin ilan edilmesi
e. Halifeliğin kaldırılması
f. Çok partili hayata geçiş denemeleri
g. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınması
Cumhuriyetin Kazandırdığı Hak ve Sorumluluklar
Haklarımız
Kişi dokunulmazlığı
Eğitim hakkı
Sağlık hakkı
Özel yaşamın gizliliği
Din ve vicdan özgürlüğü
Haberleşme özgürlüğü
Diğer tüm hakların varlığı en temel hak olan yaşama hakkının varlığına bağlıdır.
Sorumluluklarımız
Kanunlara uymak
Yurdumuzu korumak
Askerlik yapmak
Kazancımız oranında vergi vermek
Seçimlerde oy kullanmak
Milliyetçilik İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar Yaşanan Gelişmeler
a. Türk vatanının düşmandan temizlenmesi — Millî Mücadele’nin gerçekleştirilmesi
b. Toplumu ulus aşamasına getiren siyasi inkılapların tümü
c. Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumunun açılması
d. Bağımsız, millî bir ekonomi oluşturulması
Halkçılık İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar Yaşanan Gelişmeler
a. Aşar vergisinin kaldırılması
b. Kılık—Kıyafet Kanunu’nun kabul edilmesi
c. Medeni Kanun’un kabulü
d. Kadınlara siyasal hakların verilmesi
e. Soyadı Kanunu’nun kabulü
Devletçiliği zorunlu kılan nedenler şunlardır:
Siyasi Nedenler
Ekonomik Nedenler
Sosyal Nedenler
Devletçilik İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar — Yaşanan Gelişmeler
a. Çeşitli işletmeler ve demir yolları yabancılardan satın alınarak millîleştirilmiştir.
b. Ekonomik kalkınmayı destekleyecek bankalar açılmıştır.
c. Sanayi alanında şeker, tekstil ve demir-çelik üreten fabrikalar kurulmuştur.
d. Savunma sanayine yönelik fabrikalar kurulmuştur.
Devletçilik ilkesi ile eğitim, sağlık, sosyal ve kültür alanlarda da devlet desteği sağlanmıştır.
Bu alanlarda planlama yapılabilmesi için Devlet İstatistik Enstitüsü kurulmuştur.
Türkiyede laiklikle ilgili çalışmaların amacı;
Laiklik İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar Yaşanan Gelişmeler
1. Yönetimde Laiklik
a. Saltanatın Kaldırılması
Dini ve siyasi işler ayrılır. Egemenlik (siyasi güç) halkın eline geçer. Halifenin etkinliği azalır.
b. Halifeliğin Kaldırılması
Devletin dini hükümlere göre yönetilmesini engellemek amaçlamıştır.
c. Şeriye ve Evkaf Vekâletinin Kaldırılması
Şeriye ve Evkaf Vekâleti her türlü işlemin dini yasalara uygun olup olmadığını denetleyen kurumdu. Bu kurumun kaldırılmasından sonra dinle ilgili hükümlerin yerine getirilmesi TBMM’ye bırakılmıştır. Başbakanlığa bağlı olarak Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur. Vakıflar da, genel müdürlük yoluyla yönetilmiştir.
2. Eğitimde Laiklik
a. Tevhidi Tedrisat Kanununun Çıkarılması
Bu kanun ile öğretim kurumları birleştirilmiş, ulusallaştırılmış ve MEB’e bağlanmıştır. Ümmetçi eğitim anlayışından ulusal eğitime geçilmiştir.
b. Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun
2 Mart çağ dışı derslerin okul müfredat programlarından çıkarılması sağlanmıştır.
3. Toplumsal Alanda Laiklik
a. Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması
Çeşitli dinsel düşünce akımı yandaşlarının toplandığı yerler kapatılmıştır. Aynı gün çıkarılan kanunla şeyhlik, dervişlik, müritlik, çelebilik gibi tarikat unvanları kaldırılmıştır.
b. Türk Medeni Kanununun Kabulü
Dinsel ve mezhepsel ayrım ve ayrıcalık ortadan kaldırılmıştır. Laik toplum yapısının, çağdaş Türk ailesinin temelleri atılmıştır. Hukuksal alanda laikleşme sağlanmıştır.
4. Anayasadan Dini Hükümlerin Çıkarılması
Laiklik Karşıtı Girişimler
Atatürk İlkeleri’nin genel özellikleri şunlardır:
1.D. Milliyetçilik:
''Ne Mutlu Türküm diyene'' sözü milliyetçilik ilkesini özetler niteliktedir. Bu ilke aynı zamanda milletinin çıkarları için çalışmak ve ulusal bağımsızlık için mücadele etmek anlamlarına gelir. Dünyada birçok ülke ve millet Kurtuluş Savaşını kendilerine örnek alarak bağımsızlık mücadelesi vermiştir.
1.E. İnkılapçılık:
Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük ideallerinden biri Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktı. Bunu da yaptığı onlarca inkılap ile başardı.
1.F. Halkçılık:
Hiçbir zümre ya da sınıf bir diğerinden üstün değildir. Halkçılık ilkesi sosyal, hukuki ve ekonomik alanda eşitliği savunur.
2- Atatürk'ün İnkılapları
1.A. Saltanatın Kaldırılması:
1 Kasım 'de saltanatın kaldırılması iki açıdan önemlidir. Bu inkılap ile birlikte Osmanlı Devleti resmi olarak sona ermiştir. Bu da 1 yıldan daha kısa bir süre içerisinde cumhuriyetin ilan edilmesinin önünü açmıştır.
1.B. Halifeliğin Kaldırılması:
3 Mart tarihinde meclise verilen bir yasa önerisi kabul edilmiş ve halifelik resmi olarak kaldırılmıştır.
1.C. Latin Alfabesine Geçiş:
Latin alfabesine geçmeden önce halkın büyük çoğunluğu okuma yazma bilmiyordu. Arap harflerini okumak ve yazmak ise çok zordu. Mustafa Kemal Atatürk, eğitime önem veren bir lider olduğu için dil alanında da inkılap yaptı. Harf Devrimi resmi olarak 1 Kasım tarihinde gerçekleştirildi.
1.D. Halk Evlerinin Açılması:
Yeni alfabenin kabulü ile birlikte ülkemizin genelinde okuma yazma seferberliği başlatıldı. yılında açılan halk evleri sayesinde yüz binlerce kişi okuma yazma öğrendi. Birçok kişi halk evleri vasıtasıyla cumhuriyetin değerlerini çok daha kısa sürede benimsedi.
1.E. Medreselerin Kapatılması:
Önce Tevhid-i Tedrisat Kanunu ilan edildi. Öğretim Birliği Yasası olarak da bilinen bu kanun ile birlikte ülkedeki tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığına bağlandı. 3 Mart tarihinde medreselerin kapatılması ile birlikte yeni ders programları hazırlandı. 24 Kasımda kutladığımız Öğretmenler Günü ise Mustafa Kemal Atatürk'e, Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul etti.
1.F. Türk Tarih Kurumunun Kurulması:
Türk Tarih Kurumu 12 Nisan tarihinde kuruldu. Kurumun çatısı altında birçok kongre düzenlendi. Tarihimizi araştırmakla görevli olan bu kurum onlarca kitap yayınlayıp tarihimiz hakkında bilgi sahibi olmamızı sağladı.
1.G. Türk Dil Kurumunun Kurulması:
12 Temmuz tarihinde kurulan Türk Dil Kurumunun amacı Türkçeyi korumak ve daha güzel bir şekilde konuşulmasını sağlamaktır. Kurum birçok imla ve yazım kılavuzu ile sözlük yayınlamıştır. Türk Dil Kurumu yılı itibariyle bilim insanlarına ve yazarlara, roman, bilim, sanat ve öykü dallarında ödüller vermeye başlamıştır.
Atatürk’ün yürürlüğe soktuğu toplamda 6 ilke bulunur. Bunlar halkçılık, devletçilik, cumhuriyetçilik, laiklik, milliyetçilik ve inkılapçılık şeklindedir. Her bir ilkenin ayrı bir önemi ve hedefi bulunur. Atatürk inkılapları ile de Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal açıdan daha da gelişmesine ve çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarılması amaçlanmıştır.
Atatürk İlkeleri
Atatürk'ün ilkeleri 6 ilkeden oluşur. Bu ilkeler şu şekildedir;
Cumhuriyetçilik İlkesi ve Özellikleri Nedir?
Cumhuriyet yönetimi ile beraber Türk milleti pek çok önemli yarar sağlamıştır. Özellikle demokrasi ve milli egemenlik ile barış düşünceleri kök salmıştır. Bunları elde edebilmek için ise Cumhuriyetçiliğin birçok özelliğinden faydalanılır.
Bütün bu özellikleri ile beraber Türk milleti ve Türk toplumun zaman içerisinde Cumhuriyetçilik çok daha güçlü bir şekilde benimsemiştir.
Devletçilik İlkesi ve Özellikleri Nedir?
Devletçilik modelinin ve ilkesinin pek çok özelliği bulunmaktadır. Burada önemli olan devletçilik ilkesi ile beraber bölgenin kalkınması ve ekonomik açıdan toplumsal özgürlüğün yakalanmasıdır.
Bütün bu özellikler ile beraber Devletçilik ilkesi, Türkiye'nin gelişimi ve daha güçlü hale gelebilmesi adına en önemli unsurlardan biridir.
Halkçılık İlkesi ve Özellikleri Nedir?
Halkın halk tarafından ve halk için idaresi halkçılık olarak bilinmektedir. Bu doğrultuda sosyal, ekonomik, toplumsal ve kültürel alanlar halkçılıkla ilgilidir. Yani diğer bir deyişle tüm bu unsurlar halka ve halkçılığa dayanır. Özellikle Mustafa Kemal Atatürk'ün halkçılık ilkesi 3 temel esas üzerinden ele alınmaktadır;
Tüm bu maddeler halkın iyiliği, halkın eşit şekilde ve adaletli biçimde yaşaması amaçlı ele alınmaktadır. Böylece daha barışçıl, daha özgür ve ekonomik yönden güçlü şekilde halkın ön plana çıkması amaçlanmaktadır. Aynı zamanda halkın yönetim konusunda çoğunluğu sağlamak suretiyle seçim hakkını elinde bulundurması da yine halkçılık ile ilgilidir.
İnkılapçılık İlkesi ve Özellikleri Nedir?
İnkılapçılık ilkesi özellikle Atatürk'ün geliştirdiği anlayış sayesinde Türk toplumunun daha medeni bir seviyeye ulaşmasını sağlayan bir anlayış türüdür. Bu açıdan özellikle Türk milletinin siyasi ekonomik hukuki ve eğitim kavramları içerisinde yenilenmesini uygarlık seviyesine ulaşmasını sağlar. Toplumlarda yapılan tüm düzenleme ve yenilikler de İnkılapçılık ilkesinden yararlanılır.
İnkılapçılık ilkesi tüm toplumların gelişmesini sağlarken aynı zamanda bireylerin toplum içerisinde düzenli davranışlar sergilemesine de yardımcı olmuştur. Özellikle demokrasi anlayışı sayesinde toplumlar birbirlerine daha saygılı olmayı öğrenmiş, tüm hukuksal işlemlerde demokrasiden yararlanılmıştır.
Milliyetçilik İlkesi ve Özellikleri Nedir?
Milliyetçilik ulusal kişilik ve benlik duygusunun bir ifadesi olarak öne çıkmaktadır. Bir ulusun diğer başka uluslara bakmak suretiyle kendi içerisindeki doğal ve kazanılmış özel karakterleri yansıtmaktadır. Tarihini ve kültürünü benimsemek ile beraber, diğer uluslardan farklı bir varlık meydana getirmiş olması şeklinde ifade edilebilir.
Atatürk'ün yarattığı milliyetçilik aynı zamanda bir hoşgörü barındırmaktadır. Yani her ne kadar milliyetçilik ulusçuluk olsa dahi aynı zamanda dünya çapındaki diğer tüm uluslara büyük bir saygı gösterir. Onların gerekliliklerini tanır ve bencil ve kendini beğenmiş ulusçuluğun dışında bir olgu oluşturur.
Özellikle Türk milliyetçiliği üzerinden ilkeler ele alındığında pek çok özellik ön plana çıkmaktadır. Burada önemli olan milliyetçiliği benimsemiş her bireyi benimseyen bir yapısı bulunmasıdır.
Tüm bu özellikler ile beraber milliyetçilik bu topraklarda yaşayan tüm insanlara açıktır. Bunları benimseyen ve özünde kabul eden her insan milliyetçi sayılır.
Laiklik İlkesi ve Özellikleri Nedir?
Laik genel anlamı ile kelime bazında ele alındığında dini olmayan kurum ve düşünce yapısı anlamına gelmektedir. Laiklik ise Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, karıştırılmaması ve din ile vicdan özgürlüğünün güvence altına alınmış olmasıdır. Bu konuyla ilgili Atatürk şu sözleri ile getirmiştir. ‘’Her birey, istediğini düşünmek istediğine inanmak, kendine özgü bir siyasal fikre sahip olmak ve gerekliliklerine bağlı olduğu dinin gerekliliklerini yapma veya yapmama özgürlüğüne sahiptir.’’
Özellikle laiklik ilkesi din ve vicdan özgürlüğünü ön plana çıkarmakta ve bunun koruyuculuğunu yapmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti kanunları içerisinde laiklik ilkesi değiştirilemez ve değiştirilmesi söz konusu dahi edilemez ilkeler arasında yer alır. Bu yönüyle her insan özellikle dini açıdan özgür hale getirilmiştir.
Laiklik kapsadığı ve içine aldığı pek çok unsur ile beraber farklı özelliklere sahiptir. Bu konuda Atatürk'ün sunduğu laiklik ilkesini tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bilmesi, özgürlük ve vicdan açısından çok önemli olduğu dile getirilir.
Atatürk İnkılapları
Siyasi İnkılaplar
Toplumsal İnkılaplar
Eğitim İnkılapları
Ekonomi İnkılapları
Hukuk İnkılapları
Bu yazımızda sizlere LGS İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konusu olan aynı zamanda 8. sınıf konuları arasında yer alan Atatürk İlke ve İnkılapları hakkında bilgilendireceğiz. Aşağıda sizlere başlıklar halinde konularımızı anlattık. Üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Atatürk İlkelerinin Amaçları
Türk milletinin huzurunu ve mutluluğunu sağlamak,
Türk kültürünü milli bir anlayışla çağdaş medeniyet düzeyinin üzerine çıkarmak,
Milli egemenlil esasına dayanan demokrasi anlayışı içinde uygar bir toplum oluşturmak,
Milli birlik ve beraberlik içerisinde güçlü bir Türkiye meydana getirmek.
Cumhuriyet, halkın seçtiği temsilcilerle egemenliği elinde tuttuğu yönetim şeklidir.
Cumhuriyetçilik ilkesine göre, egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir. Yani, millet iradesi devlet idaresinde hakim olmalıdır.
Laiklikle beraber ödün verilmeyen iki temel ilkeden biridir.
Bu ilke devletin temel yapısını ve biçimini belirler.
Cumhuriyetçilik ilkesi monarşiye, saltanata, oligarşiye ve teokrasiye karşıdır.
Cumhuriyetçilik ilkesi Mustafa Kemal tarafından partiler üstü görülmüş ve siyasi tartışmalarınuzağında tutulmuştur.
Cumhuriyetçilik ilkesi çoğulculuktan yanadır. Halkın her kesiminin eşit şekilde yönetimde yer almasını monash.pw yönü halkçılık ilkesi ile ilgilidir.
Cumhuriyetçilik ilkesi teokrasiye karşıdır. Bu özelliği de laiklik ilkesi ile ilgilidir.
Cumhuriyet İlkesi Amacıyla Gerçekleştirilen Atatürk İnkılapları
*TBMMnin açılması (23 Nisan )
*Saltanatın kaldırılması (1 Kasım )
*Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim )
*Siyasal partilerin kurulması
* ve Anayasalarının hazırlanması
*Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması (5 Aralık )
*Ordunun siyasetten ayrılması
Laiklik , kelime anlamı olarak din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır.
Atatürk İlkleri arasında yer alan Laiklik ilkesi, bireylerin din, ibadet ve vicdan özgürlüğünün sağlanmasını ifade etmektedir.
Bunun yanı sıra, devleti oluşturan düzenin ve kurallarının dine değil de bilime, akla dayandırılmasıdır.
Burada dine bir kısıtlama söz konusu değildir. Tam tersine, bireyin din özgürlüğünü yaşaması amaçlanmaktadır.
Aynı zamanda Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Laiklik değiştirilmez maddeler arasındadır. Bu sayede vatandaşların din ve ibadet özgürlükleri garanti altına alınmıştır.
Laiklik İlkesi Amacıyla Gerçekleştirilen Atatürk İnkılapları
*Saltanatın kaldırılması
*Cumhuriyetin ilanı
*Halifeliğin kaldırılması
*Şeriye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılması
*Tevhid-i Tedrisat kanunu
*Tekke ,zaviye ve türbelerin kapatılması
*Medeni Kanunun kabulü
*Şapka inkılabının yapılması
* Anayasasından Devletin dini İslamdır maddesinin çıkarılması.
* Anayasasına laiklik ilkesinin girmesi
*Milletvekillerinin yemin şeklinin değiştirilmesi
*Maarif Teşkilatı hakkındaki kanunun kabulü
*Medreselerin kapatılması
*Kılık Kıyafet Kanununun kabulü (Peçe ve Çarşaf giyilmesinin yasaklanması)
Atatürkün milliyetçilik anlayışı ile yeni kurulan devlet, çağdaş uygarlık yolunda kısa zamanda büyük bir gelişme kaydetmiştir.
Türk milliyetçiliği ile siyaset, kültürel ve ülke birliğine dayanan birliktelik tesis edilmiştir.
Milli kültürün gelişmesi için dil, tarih vb alanlarda kurumlar oluşturulmuştur.
Atatürkün milliyetçilik anlayışı doğrultusunda, dış politikada barışçı bir hedefi öngörmüş, saldırgan ve yayılmacı amaçları reddetmiş ve daha gerçekçi bir siyaset takip edilmiştir.
Atatürk milliyetçiliği, gerek bağımsız, gerekse başka devletlerin uyruğu olarak yaşayan bütün Türkleri derin bir kardeşlik duygusuyla candan sevmek ve onların refah ve gelişmesini candan dilemekle birlikte, siyasal sınır olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını tanır.
Milliyetçilik İlkesi Amacıyla Gerçekleştirilen Atatürk İnkılapları
*Yeni Türk Devletinin kurulması
*Türk Tarih Kurumunun kurulması
*Türk Dil Kurumunun kurulması
*İzmir İktisat Kongresinin toplanması
*Milli bir Türk devletinin kurulması
*TBMM’nin açılması
*Kapitülasyonların kaldırılması
*Kabotaj Kanununun çıkarılması
*Yeni Türk harflerinin kabul edilmesi
*Okullarda derslerin Türkçe okutulması
*Yabancıların kurduğu bazı işletmelerin millileştirilmesi
*Türk Parasını Koruma Kanununun çıkarılması
Halkçılık ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınmada, yönetimde, ulus ve devlet imkanlarının vatandaşlar üzerinde kullanılmasını amaç edinmektedir. Kısaca belirtmek gerekirse, ülke sınırları içerisinde yaşayan farklı sosyal grupların refahını artırma amacını gütmektedir. Halkçılık, bütün millet bireylerinin birbiri karşısında eşit olması gerçeğine dayanır. Halk eşitliği ön plan tutulmaktadır. Milliyetçilik ve Cumhuriyetçilik ilkesi, bir nevi Halkçılık ilkesini ortaya çıkarmıştır.
Halkçılık İlkesi Amacıyla Gerçekleştirilen Atatürk İnkılapları
*Cumhuriyetin İlanı
*Kılık-Kıyafet Kanununun Kabulü
*Aşar Vergisinin kaldırılması
*Medeni Kanunun kabulü
*Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi
*Soyadı kanunu
*Yeni Türk Harflerinin Kabulü
*İlköğretimin zorunlu hale getirilmesi
*Millet mekteplerinin açılması
*Sosyal hizmet kurumları ve sağlık örgütlerinin kurulması (Çocuk Esirgeme Kurumunun açılması, devlet hastanelerinin açılması, dispanserlerin açılması, Kızılayın güçlendirilmesi)
*Devlet Demir Yollarının kurulması
Ülkenin genel ekonomik faaliyetlerinin düzenlenmesi ve özel sektörün girmek istemediği veya yetersiz kaldığı ya da ulusal çıkarların gerekli kıldığı alanlara girmesini öngörür.
Atatürk’ün devletçilik ilkesi; Türk toplumunun ulaşmak istediği çağdaş ve modern bir düzen için gerekli olan ekonominin güçlendirilmesi ve ulusallaştırılması’dır.
Devletçilik ilkesine göre, devlet ekonomiyle ilgili olarak doğrudan doğruya müdahale yapabilir.
Ekonomik teşebbüsler sadece devlet tarafından yapılmayacak, özel teşebbüslere izin verilecek fakat hiçbir özel teşebbüs devlet kontrolünden ve teftişinden çıkamayacak.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ”ulusal ekonomiyi, sağlam temeller üzerine oturtma amacına yönelik olarak ve İktisaden zayıf bir ulus, fakirlik ve sefaletten kurtulamaz. Toplumsal ve siyasi felaketten yakasını kurtaramaz.” felsefesine dayalı olarak Atatürk İlkeleri arasında yerini almış olan ilkedir.
Atatürk bu ilkenin amacını “Bizim güttüğümüz “devletçilik” bireysel çalışma ve etkinliği esas tutmakla beraber, mümkün olduğu kadar az zaman içinde ulusu refaha, ülkeyi bayındırlığa eriştirmek için, ulusun genel ve yüksek yararlarının gerektirdiği işlerde özellikle ekonomik alanlarda, devleti fiilen ilgilendirmektir.” diyerek açıklamaktadır.
Devletçilik İlkesi Amacıyla Gerçekleştirilen Atatürk İnkılapları
*Birinci ve ikinci Beş Yıllık Kalkınma Planlarının hazırlanması ve uygulamaya konulması
*Etibankın kurulması
*Denizbankın kurulması
*Sümerbankın kurulması
*Milli Koruma Kanununun çıkarılması
*Özel girişimcilere ait kurumların millileştirilmesi
İnkılapçılık; en genel şekli ile işlevini kaybetmiş olan eski kurumları ortadan kaldırmak ve bunların yerine dinamik, çağdaş kurumlar açmak şeklinde tanımlanabilir.
İnkılapçılık, aynı zamanda ileriye yönelmeyi ve sosyal gelişmeyi de ifade etmektedir.
İnkılapçılığın ileriye yönelik olması, sürekli gelişmeyi ön görmesi dinamik bir anlayış olduğunu ve durağan olmadığını ortaya koyar.
Atatürkçülük inkılapları korumakla yetinilemeyeceğini, aklın ve bilimin rehberliğinde gerekli atılımlarla çağdaşlaşmanın sürekli kılınacağını savunur.
İnkılapçılık ilkesi diğer ilkeleerin de canlı kalmasını ve devamlılığını sağlamaktadır.
Türk inkılabında amaç, muasır (çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmaktır. Bu yönü ile düşünüldüğünde Çağdaşlaşma ve Batılaşma inkılapçılık ilkesinin bütünleyicisidir.
İnkılapçılık İlkesi Amacıyla Gerçekleştirilen Atatürk İnkılapları
*Şapka Kanununun çıkarılması
*Kılık-Kıyafette yapılan değişiklikler
*Latin Alfabesinin kabulü
*Latin Rakamlarının kabulü
*Takvim, saat, ağırlık ve uzunluk ölçülerinin değiştirilmesi
*Hafta tatilinin Cuma gününden Pazar gününe alınması
Lozan Barış Antlaşmasının imzalanmasından sonra. İtilâf Devletlerinin askerleri İstanbuldan çekildiler. İstanbulun işgalden kurtulması ile yeni devletin başkentinin neresi olacağı tartışılmaya başlandı. Bazı kişiler İstanbulun başkent yapılmasını istiyorlardı. Ancak meclisin Ankarada açılması, buraya fiilen hükümet merkezi olma niteliği kazandırmıştı. Ayrıca Ankara, Türkiyenin merkezinde, askerî ve coğrafî özellikleriyle başkent olabilecek konumdaydı.
İsmet Paşa (İnönü), bir kanun teklifi hazırlayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sundu. Türkiye Devletinin başkenti Ankaradır. şeklindeki bir maddelik kanun teklifi kabul edildi (13 Ekim ). Kanunun yürürlüğe girmesiyle Ankara yeni Türk devletinin başkenti oldu.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılması ile birlikte Türk tarihinde yeni bir dönem başlamıştı. 20 Ocak de kabul edilmiş olan anayasada, egemenliğin millete ait olduğu belirtilmişti. Ancak bu tarihlerde Kurtuluş Savaşı devam ettiğinden, saltanatın kaldırılması için şartlar uygun değildi.
İtilâf Devletleri, Lozan Barış Konferansına, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile birlikte İstanbul Hükümetini de davet ettiler. Osmanlı Hükumeti bu daveti kabul etti. Galip devletler bu davranışlarıyla, Türkler arasında ikilik çıkararak, menfaatlerini daha iyi savunacaklarını düşünüyorlardı. Osmanlı Hükumetinin konferansa katılma arzusu, millî mücadelenin ruhuna ve anayasaya aykırı idi.
Bu durum, Mustafa Kemal Paşanın saltanatın kaldırılmasıyla ilgili düşüncelerinin haklılığını bir defa daha ortaya koydu. Aynı zamanda saltanatın kaldırılması için haklı bir gerekçe oldu. Konu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde tartışıldı. Mustafa Kemal Paşa bir konuşma yapıp, milletin kendi gayretiyle hakimiyeti ele aldığını ve saltanatın kaldırılmasının gerekliliğini belirtti.
1 Kasım de kabul edilen bir kanunla, halifelik ve saltanat birbirinden ayrılıp, saltanat kaldırıldı. Böylece, Osmanlı Devleti hukukî olarak sona ermiş ve Türk inkılâplarının en önemlilerinden biri gerçekleştirilmiştir.
Saltanatın kaldırılması ile, İstanbuldaki Osmanlı Hükumeti istifa etti. Son padişah Vahdettin, 17 Kasım de İngilizlere sığınıp İstanbulu terk etti. Bunun üzerine Osmanlı sülâlesinden Abdülmecit Efendi, Büyük Millet Meclisinin kararı ile halife seçildi.
Sebepleri
Mustafa Kemalin egemenliğe cumhuriyete inanan bir lider olması
Cumhuriyet rejiminin çağdaş toplum oluşturmaya imkan sağlaması
Fethi Bey hükumetinin istifa etmesinin üzerine yeni hükumet kurulamaması, yönetim boşluğu olması
Sonuçları
Yeni Türk devletinin yönetim şekli belirlendi. (Cumhuriyet)
Mustafa Kemalin oy birliğiyle cumhurbaşkanı seçilmesi ile devlet başkanı sorunu çözümlendi. (Cumhurbaşkanı)
Hükumet bunalımının yaşanmasını engelleyecek kabine sistemine geçilmiştir.
NOT: Cumhuriyetin ilanından sonra ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal; ilk başbakanı İsmet İnönü; İlk TBMM Başkanı Fethi Okyar olmuştur.
NOT: Mustafa Kemal milli mücadelenin devam ettiği dönemde rejim sorunu yaşanmaması için koşullar oluşmadığından devletin yönetim biçimini açıklamayı sonraya bırakmıştır.
Demokrasi: Vatandaşların geniş haklara sahip olduğu, devlet yönetimine eşit olarak katılabildiği, görevli ve siyasi liderlerin seçimle belirlendiği, hukuk kurallarına bağlı siyasi sistemdir.
Cumhuriyet: Egemenliğin millete ait olduğu, hakkını seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı, yönetim şeklidir.
Kabine Sistemi: Cumhurbaşkanının başbakanı atadığı, başbakanın da bakanları seçerek güven oyu aldığı sistemdir. Bundan önce meclis hükumeti sistemi uygulanmıştır, bu sistemde meclis başkanı hükumetin de başkanıdır.
Sebepleri
Halifelik makamının yapılacak inkılapların önündeki en büyük engel olması
Halifelik makamının Cumhuriyet rejimi ve ulus devlet anlayışı ile bağdaşmaması
Devletin laikleşmesinin sağlanmak istenmesi
Halifeliğin, saltanat yanlılarının güç aldığı bir makam durumuna gelmesi ve bunun sonucu olarak, Halife Abdülmecit Efendi nin padişah gibi davranarak yetkilerini aşması
TBMM içerisinde bazı vekillerin halife taraftarlığı yapması ve bunun siyasi ahengi bozması
İngilizlerin kadrolarında görevli olan Seyyid Emir Ali ve Ağa Hanın Türkiyenin iç işlerine karışıldığını ortaya koyan mektubunun muhalif gazetelerden Taninde yayımlanması
Sonuçları
Halifeliğin kaldırılması laikliğe geçişin en önemli aşaması olmuştur.
Saltanatın bir uzantısı olarak görülen Halifelik kaldırılarak siyasi alanda yenileşmenin son adımı gerçekleştirilmiş oldu. Devlet merkezindeki iki başlılık ortadan kalktı.
Halifeliğin kaldırılması ile Türkiye Cumhuriyeti’nin karakteri tam olarak ortaya çıktı.
Halifeliğin kaldırılması Türkiye’de inkılâp sürecini hızlandırmış ve inkılâplar için elverişli bir ortam hazırlamıştır.
Ulusal egemenlik daha da pekişmiştir.
Türkiye’de ümmetçilik arayışları sona ermiştir.
Gerçek hayatın ihtiyaçlarına cevap veren bir anayasadır.
Egemenlik kayıtsız şartsız millete verilmiştir.
Vatandaşın haklarının korunması için Danıştay kurulmuştur.
’de Anayasadan “devletin dini İslam’dır” ibaresi çıkarılmıştır.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.
’de Atatürk ilkeleri anayasaya girmiştir.
Günün şartlarına göre en çok değişikliğe uğrayan anayasadır.
’a kadar yürürlükte kalmıştır.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, ’larda, Türkiye’de kadınların siyasi haklarını kazanması için gerekli yasaların çıkarılmasını ifade eder. Kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk Devrimleri’nden birisidir.
yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık ’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı.
Osmanlı Devleti zamanında yapılan ve Osmanlı aile hukukunu düzenleyen Mecelle kaldırılarak yerine İsviçre Medeni Kanunu kabul edildi. (17 Şubat ) Çünkü İsviçre Medeni Kanunu en son, en modern, yapımıza en uygun medeni kanun idi.
Medeni Kanunun Kabulünün Sonuçları
Laiklik yolunda önemli bir adım atılmış ve hukukta birlik sağlanmıştır.
Toplumsal ve ekonomik alanda kadın-erkek eşitliği sağlanmış, kadınlara istediği mesleğe girme hakkı tanınmıştır.
Resmi nikah ve tek eşlilik zorunlu hale getirilmiş, boşanma hakkı kadına da tanınmıştır.
Mirasta kız erkek eşitliği sağlanmıştır.
Patrikhanenin dini konuların dışındaki yetkileri kaldırıldı.
Azınlıklar Lozan’da tanınan kendi kanunlarıyla yönetilme hakkından vazgeçerek Türk kanunlarına tabi oldular.
Medeni Kanun, dini bir karakter taşımadığı için Laiklik ilkesi ile, kadın erkek eşitliğini sağladığı için Halkçılık ilkesi ile ilgilidir.7
Nedenleri
Eğitim- öğretimde birlik ve beraberliği sağlamak
Eğitimde laikleşmeyi, modernleşmeyi, eşitliği ve ulusallığı sağlamak
Ulusal eğitim ile milli bilinci geliştirmek
Sonucları ve Önemi
Kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile bütün öğretim kurumları Maarif Bakanlığına yani Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmış ve Kanunun 4. maddesi ile yüksek din uzmanları yetiştirmek amacıyla üniversiteler bünyesinde ilahiyat fakülteleri açılması kararlaştırılmıştır.
Aynı maddeyle imamlık ve hatiplik gibi dinsel hizmetleri görecek memurların yetiştirilmesi için de okulların açılması kararlaştırılmıştır.
Ülkede ilkokul lise ve yüksek öğretimin belli esaslara göre düzenlenmesi için 2 Mart ’da Maarif Teşkilatı Kanunu(eğitim sistemi yasası) kabul edildi. Devletin izni olmadan okul açılamayacağı belirtilerek okullarda hangi derslerin ne şekilde okutulacağı belirlendi.
Eğitim-öğretim sistemi akılcı bir şekilde kurulmuştu. Eğitim-öğretimin yaygınlaştırılması, herkesin okur-yazar hale getirilmesi gerekmekte idi. Kullanılmakta olan Arap harfleri ve Arapça ses yapısı, Türkçe ile uyumlu değildi.
Mustafa Kemal; Tür dilinin okunup-yazılmasının kolaylaşması, eğitim ve öğretim işlerinin yaygınlaştırılması için harf değişikliğinin yararlı olduğunu düşündü. Yapılan araştırmalar sonucunda Latin alfabesinin Türkçe’nin yapısına uygun olduğuna karar verilerek 1 KASIM ’de Türk Harfleri Hakkında Kanun kabul edildi. Mustafa Kemal’in de çabaları ile yeni harfler birkaç ay içinde bütün yazı işlerinde kullanılmaya başlandı.
Atatürk Türk tarihinin İslamiyet’in kabulünden sonraki dönemle sınırlandırılamayacağını ve daha önceki dönemlerde Türklerin binlerce yıllık bir geçmişi olduğunu ortaya koyarak Türk tarihinin dini motiflere bağlı kalmaksızın bir bütün olarak incelenmesi gerektiğini belirtmişmonash.pw amaçla 15 Nisan ’de Türk Tarih Kurumu kurulmuştur.
Türk Tarih Kurumunun Kurulması
Atatürk çalışmalarına katılarak büyük önem verdiği Türk Tarih Kurumunun şu konuları aydınlatmasını istemiştir:
Türk kültürünün en eski uygarlıklardan biri olduğunun ispatlanmasını
Türk tarihinin bir hanedan yada din tarihiyle sınırlandırılmayıp milli tarih anlayışıyla araştırılmasını
Türklerin dünya medeniyetine katkılarının belirlenmesini
Türk yurdu hakkındaki kuşkuların giderilmesi ve yabancıların Türk yurdu üzerindeki emellerinin önlenmesini
Türklerin sarı ırktan olduğu ve bu nedenle her türlü gelişme ve kabiliyetten yoksun olduğu yolundaki tezlerin çürütülmesini
Sebepleri
Türk dilini yabancı kelimelerin boyunduruğundan kurtarmak
Türkçenin zenginliğini ortaya koymak ve bilim dili haline gelmesini sağlamak
Türk dilinin kökenlerini araştırmak
Konuşma dili ve yazı dili arasındaki farklılığı gidermek ve teknik kavramlara Türkçe karşılık bulmak
Türk diline yeni kelimeler kazandırmak
Sonuçları
yılında Dil Encümeni kurularak araştırmalar başlatılmış ve İmla Kılavuzu hazırlanmıştır.
lu yıllarda Güneş Dil Teorisi ortaya atılmıştır.
ylında Birinci Dil Kurultayı toplanmıştır.
yılından itibaren Dil Bayramı kabul edilmiş ve kutlanmıştır.
yılında Tarama Sözlüğünün çalışmaları başlatılmıştır.
Göktürk yazılı metinleri yayımlanmıştır.
Nedenleri
Sosyal yaşamda topluma modern bir görünüm kazandırmak
Muasır milletler seviyesine ulaşılmak ve Batı ile bütünleşmek
Toplumsal birlikteliği sağlanmak
Ayrıma yol açacak unsurları ortadan kaldırmak
Sonuçları
Atatürk, 23 Ağustos te Eskişehir ve Mahmudiyeye yaptığı seyahatlerde şapkayı halka göstererek Şapka Devriminin ilk işaretini vermiştir.
25 Ağustos te Şapka Giyilmesi Hakkındaki Kanun çıkarılmıştır.
Kurtuluş Savaşının ve Kuvayımilliyecilerin simge kıyafeti ise Kalpaktır.
Nedenleri
Din istismarını önlemek
Toplumun laikleşmesini sağlamak
Halk arasında eşitliği sağlamak
Bu mekanları rejim karşıtı eylemlerin odağı olmaktan çıkarmak
Sonuçları
Refik Koraltan ve bazı vekillerin önergesi ile sunulan kaanun 3 Kasım tarihinde kabul edilmiştir.
Osmanlıda kullanılan takvim, saat ve rakamlar farklıydı. Hatta bazı ölçü ve tartı birimleri ülke içinde dahi farklıydı.
Yeni kurulan Türk devletinin diğer devletlerle uluslararası ilişkilerini kolaylaştırmak ve toplumda ikiliğe neden olan bu durumu düzenlemek için 1 Ocak tarihindeki kanunla hicri ve rumi takvim kaldırılarak miladi takvim kabul edildi. Alaturka saat yerine uluslararası saat uygulanmaya başladı.
20 Mayıs ’de kabul edilen yasa ile uluslararası rakamlar kullanmaya başlandı. 26 Mart ’deki ölçü kanunu ile arşın, okka, endaze gibi bölgeden bölgeye değişen birimler yerine ağırlık ölçüsü olarak kilogram; uzunluk birimi olarak metre kabul edildi.
Tüm bu değişikliklerle uluslararası ilişkiler düzenlendi ve ülkede birlik sağlandı.
Osmanlı toplumunda kişiler kendilerine ait bir soy adı kullanmamaktaydılar.
Kişiler isimlerinin yanında ya babalarının adıyla ya unvan ve lakaplarıyla ya da doğdukları yere göre isimlendirilmekteydiler. Bu durum kişilerin birbirleriyle, devletle, askerlikle ve ekonomiyle ilgili ilişkilerinde sorunlara ve karışıklığa neden oluyordu.
Cumhuriyet döneminde bu ilişkilerdeki karışıklıkları ortadan kaldırmak amacıyla, 21 Haziran tarihinde kabul edilen Soyadı Kanunu ile ortadan kaldırılmıştır. Bu kanuna göre herkes kendi adının yanında ailesini belirten bir soyadı alması zorunluluğu getirilmiştir.
’da belediye seçimlerine katılma hakkı verilmiştir.
’te muhtarlık seçimlerine katılma hakkı verilmiştir.
’te milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilmişmonash.pwn bu haklar siyasal haklardır.
Toplumda eşitlik sağladığı için halkçılık ilkesi doğrultusundadır.
LGS İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük için Tıklayınız
8. Sınıf Atatürk İlke ve İnkılapları, 8. Sınıf Atatürk İlke ve İnkılapları Konu Anlatımı, Atatürk İlke ve İnkılapları