kaynağı değiştir]
Ana madde: Türkiye'deki sulh hukuk mahkemeleri
Her ilçede bulunan sulh mahkemelerinde tek hâkim görev yapar. Görevi kanunlarla belirlenmiş olup, istisnaidir. 01/10/ tarihinde yürülüğe giren [1] sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesinin ilk fıkrası uyarınca, sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/ tarihli ve sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.
sayılı kanunun maddesi uyarınca kurulmuşlardır. Adı geçen kanunun maddesine göre, “kadastro mahkemesi; taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı aynî haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar; Kadastro veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi, istek üzerine veraset belgesi de verebilir”.Bu mahkeme Hakimleri sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu hükümlerine tabi oluyor.