9 aylık bebeğim sürekli ağlıyor / Çocuğunuz Her İstediğini Ağlayarak Yaptırmak İstiyorsa | Hizmet Hastanesi

9 Aylık Bebeğim Sürekli Ağlıyor

9 aylık bebeğim sürekli ağlıyor

Çocuğunuz Her İstediğini Ağlayarak Yaptırmak İstiyorsa

Sürekli ağlayan ve her istediğini bu şekilde yaptırmak isteyen çocuklar, anne babaların en rahatsız olduğu konulardan biridir. Çocuğun ağlamasına kıyamayıp hemen istediğini yapmak veya "dokunma, yapma" gibi kuralcı söylemler; çocuğun duygularını ve istediklerini sürekli ağlayarak belirtmesine neden olmaktadır. Memorial Hizmet Hastanesi Psikoloji Bölümü Uzmanları, çocuklarda sürekli ağlama davranışı hakkında bilgi verdi ve anne babalara önerilerde bulundu.

Bebekler Ağlamayı İletişim Aracı Olarak Kullanır

Bebekler İhtiyaçları için ağlayarak haber vermektedirler, zamanla ihtiyaçları karşılandıkça beklemeyi öğrenirler. Bebek, 1 yaş gibi hareket kabiliyetinin gelişmesiyle birlikte; özgürlük, özerklik, bağımsızlık için çabalarken, ebeveynler bebeğe zarar gelmesinden korkarak sınırlamalar getirmeye, kuralları öğretmeye çalışmaktadır.

2 Yaşında Çocuklarda İnatçılık Ve Ağlama Çok Sık Görülür

Özellikle 2 yaş civarında hem anneye bağımlılık hem de özerk bir durum vardır. İnatçılık ve ağlamalar bu dönemde çok sık görülmektedir. Öncelikle bu dönemde çocukların hareketli, keşfedici, karıştırıcı ve ısrarcı olduklarını bilmek gerekmektedir. Ancak bu olumsuz özellikler geçicidir. 3 yaş gibi daha uyumlu, kurallara uyan beklemeyi bilen bir çocuk ortaya çıkmaktadır.

Yasaklar Konusunda Kesin Ve Kararlı Olmak Önemli

Çocuklar çok çabuk öğrenirler ve unutmazlar. Örneğin çocuk şeker istediğinde, anne baba bunu istemediğini belirttiği halde çocuk ağlamaya başladığında sussun diye veriyorsa çocuk ağlama yolu ile istediklerini yaptırabileceğini öğrenmiş olur. Ödüllendirmeyi yanlış yapmamak için öncelikle yasaklar konusunda kesin kararlı olmak ve tutarlı davranmak önemlidir. Tutarlı davranış için eşlerin ortak kurallarda anlaşmaları ve bunları uygulamaları gerekmektedir.

Çocuğun Ağlama Alışkanlığını Azaltmak İçin Anne Ve Babalara Öneriler

  • Çocuğunuz oynanmasını istemediğiniz bir materyalle oynuyorsa, yavaşça elinden alarak ilgisini çekecek başka bir oyuncak vermelisiniz.
  • Çocuğa rahatça oynayabileceği bir yer ayrılmalıdır
  • Çocuğa sürekli yapma, elleme, koşma demekten sakınmak gerekir
  • Çok sıkı veya çok rahat bir disiplin anlayışı çocuklara zarar verir.
  • Olumlu davranışları ödüllendirilmeli, olumsuz davranışların tepki verilmeden sakinleşilmesi beklenmelidir
  • Çocuk her ağladığında istediğini yapmayarak bu davranışın işe yaramadığını ona gösterilmelisiniz.
  • Çocuğa korkutarak disiplin vermek kısa süreli işe yarar uzun vadede çok zararlıdır 
  • Çocuk ağladığında başkalarının yanından ayrılarak ağlamasının geçmesi için, dikkati başka noktalara çekilip, sakinleşince konuşmak ve anlatmak önemlidir
  • Disiplin de olumlu davranışları ödüllendirme, olumsuzları ödüllendirmeme ve pekiştirmeme, ay bunu denedikten sonra hala olumsuz davranışlar devam ediyorsa yaptığı davranış karşılığında geciktirmeden, belirli süreli olarak, sevdiği bir aktiviteden mahrum bırakma uygulanabilir.

Bebeğiniz Sık Sık Ağlama Nöbetleri Geçiriyorsa Dikkat!

Bebeklerde ağlama hali uzun süre görülüyorsa, bebeğinizi kucağınıza aldığınızda avunmuyorsa dikkat. Bebeğinizde infantil kolik olabilir. Hastalık, bebeklerde aşırı ağlamanın yanı sıra yüzünde kızarma ve dizleri karına çekme gibi belirtilerle seyreder. Yenidoğan bebeklerde yaygın olan bu durum anne babaların zaman zaman çok stres hissetmesine yol açabilmektedir. Hisar Hospital Intercontinental Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Sevil Bilir Göksügür bebeklerde infantil kolik hakkında bilgi verdi.

Herhangi bir neden olmaksızın ağlama nöbetleri varsa…

Bebeklik döneminin ilk aylarında görülen sebebi tam olarak bilinmeyen, tipik özellikleri olan aşırı ağlama sendromudur. Kolik tipik olarak ; en az 3 hafta boyunca süren, gün içerisinde en az 3 saat devam eden, haftada en az 3 gün görülen ve hiçbir neden olmaksızın aşırı ağlama halidir.

Koliğin sebebi nedir?

Kolik nedeniyle bebeğin ağlama süresinin uzun olması ve hastalık üzerine birçok araştırma yapılmıştır ancak nedeni tam olarak bulunamamıştır. Bununla beraber bazı olası teoriler;

  • Sindirim sisteminin olgunlaşmamış olması,
  • Laktaz aktivitesinde geçici düşüklük (laktoz intoleransı)
  • Ebeveyn gerginliği,
  • Aşırı ön süt alma,
  • Gereğinden sık emzirme,
  • İnek sütü protein allerjisi,
  • Midede biriken gazı gerektiğince çıkaramama,
  • Annenin sigara içmesi,
  • Mide reflüsü,
  • Barsak bakteri florasında düzensizlik
  • Normal ağlamanın farklı bir formu gibi nedenler yıllar içerisinde araştırılmış ancak çok kesin bir sonuca ulaşılamamıştır.

Bebek ağlama sırasında ayaklarını karnına çekiyorsa…

Hastalığın belirtileri çoğunlukla bebek haftalık olduğunda ortaya çıkar, 6. haftalarda zirve yapar, aylık iken sona erer. Tipik olarak ilk 3 ayda, günde 3 saat süren, haftada en az 3 gün, en az 3 hafta devam eden döngüler şeklindeki aşırı ağlamalar şeklinde görülen nöbetleridir. Bebek ağlama krizi esnasında avutulamaz durumdadır, ayaklarını karnına çeker, yüzü kızarır ve ellerini yumruk yapar. Tüm bebekler arasında görülme sıklığı yüzde ’u bulmaktadır.

Bir bebekte aşırı ağlama durumu varsa ne zaman kolik tanısı konulabilir?

Bebekte aşırı ağlamalara neden olan kolik için öncelikle olası diğer nedenlerin dışlanması gerekmektedir. İnfantil kolik tanısında doktorun ayrıntılı öykü ve fizik muayene ile hastayı değerlendirmesi çok önemlidir. Hastalık düşündüren bir bulgu saptandığında olası nedenlerin ayrıntılı olarak incelenmesi gerekmektedir.  Mesela; kulak enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, fıtık, bağırsakla ilgili diğer hastalıklar, kabızlık, popoda çatlak olması, gözde yabancı cisim (kirpik vs) ya da çizilme, parmakta boğulma (saç dolanması), kol bacak yaralanması, açlık gibi bir durum olup olmadığı detaylı bir muayene ile araştırılmalıdır. Ancak tüm olası nedenler başka bir hastalığı işaret etmiyorsa en son infantil kolik tanısı konabilir.

Hangi bebeklerin ağlama nöbetlerinde infantil kolik haricinde tanılar düşünmeliyiz?

Eğer bebekte ağlama nöbetlerine eşlik eden; emme isteğinde sürekli bir azalma, kilo alımında yetersizlik, ateş, dışkıda kan, yağ ya da mukus olması, karında şişlik, cildinde kızarıklık veya farklı muayene bulgusu var ise infantil kolik haricindeki olasılıklar düşünülmelidir.

Bebeklerde ağlama nöbetinin gelecekteki yaşamına olumsuz bir etkisi var mıdır?

Takiplerinde bu çocukların yaşıtlarına göre iyi kilo alan, gelişimi normal seyreden, ağlama krizi saatleri haricinde tamamen normal bebekler oldukları gözlenmiştir.

Kesin tedavisi yok fakat davranış önerileri ile bebek rahatlayabiliyor

Tedavinin esas amacı; çocuğun bakımı ile ilgilenen kişilerin bebeğin gelişimindeki bu zorlu dönemi daha rahat atlatmasına yardımcı olmaktır. Öncelikle bebeğin nasıl beslendiği dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir. Anne sütü alan bebekte infantil kolik durumu asla anne sütünü kesme sebebi olmamalıdır.

  • Tedavi olarak ispatlanmış çok etkin bir ilaç olmamakla beraber, bazı davranış önerileri ve bebeğin durumuna göre çocuk hekiminin önereceği bazı ilaçlar ve bitki çayları kısmen yardımcı olabilmektedir.
  • Karın masajı,
  • Atak sırasında olabildiğince az uyaran olması,
  • Atak esnasında anne ve babanın sakin davranması,
  • Ilık duş aldırma,
  • Bazı sesler (saç kurutma makinası, su sesi..),
  • Annenin süt emzirme esnasında bir memeyi tamamen bitirmeden diğer memeye geçmemesi,
  • Karnına sıcak uygulama,
  • Emzirme sonrası mide gazının çıkarılması,
  • Öğün aralarında düzenli masajlar işe yarayabilir.

Bebekte kolik olması özel bir diyetle beslenmesini gerektirir mi?

Eğer bebekte inek sütü hassasiyeti, reflü, laktaz aktivitesinde geçici düşüklük (laktoz intoleransı) gibi durumlar düşünülmüşse buna uygun beslenme ve ilaç tedavisi doktorunuzun önerisine göre başlanabilir. Bebekliğin ilk 6 aylık dönemi olabildiğince sadece anne sütü ile beslenme önerilmektedir. Dolayısıyla hekim önerisi olmaksızın evde hazırlanmış ya da aktardan alınan, bitkisel karışımlar, çaylar, şekerli su gibi şeyler bebeklere verilmemelidir.

 

Bebekler neden ağlar?

Bebekler ağlar, bu doğal olandır. Ebeveynlere düşen görev ise çocuğun tüm repertuarını öğrenmektir. Yaygara, hıçkırıklara boğulma, feryat figan etme… Bunları öğrendikten sonra bebeğinizin neden ağladığını kolaylıkla anlarsınız. Çünkü onlar farklı ve yeni yollar dener. İşte size nelerin gözyaşını tetiklediği ve onlarla başa çıkma yöntemleri…


Miniğinizin altı ıslak mı? Ağlar. Bir yeri mi ağrıyor? Ağlar. Emmek mi istiyor? Ağlar. Bebekler, tıpkı sizin hıçkırığınızı kontrol edemeyeceğiniz gibi gözyaşlarını kontrol edemez. Dünyaya geldikten sonraki birkaç hafta içinde ağlama bazen refleks davranıştır. Ama sizi paniğe sürükler. Nesi var? Onu nasıl susturabilirim? Derin bir nefes alın, bebeklerin ağlamak için hazır beklediğini hatırlayın. Ağlamaları onların doğasında olan iyi ya da kötü bir şey değildir. Uzmanlara göre bir bebek daima ağlamaya duygusal olarak bağlı değildir. Ağlar çünkü iletişim kuracağı başka bir yolu yoktur.


Bebeklerin 6 haftalıkken beyin ve sinir sistemindeki bazı ilginç gelişime teşekkür etmek gerek. Bir bebek, her ağladığında onu kontrol etmeyi de öğrenir. Fazlasını değil. İletişim kurmak için ağlaması yeterlidir. Siz elinizde, bir bebek bezi ya da mamayla gelirsiniz veya onu kucağınıza alıp sarılırsınız. Her geçen ay ile birlikte bebeğiniz, ağlama ve sizin tepkiniz arasında bir bağ kuracaktır. Bu eğlenceyi siz de dört gözle bekleyeceksiniz!


Bebeğinizin sistemini kontrol edin. Eğer neden ağladığından emin değilseniz, esas suçluya odaklanın. Karnını doyurdunuz mu? Kontrol edin. Gazını çıkardınız mı? Kontrol edin. Bebek bezinin son durumu ne? Hop! İşte problem çözüldü.


Bebeğiniz dokuz ayı rahat geçirdi, bulunduğu ortamın ısısı ayarlandı. Çoğu bebek, kundaklama, sallama ve sessizliğe karşı, anne karnındayken edindiği tecrübelere dayanarak, ses ve mimikle karşılık verir, merak etmeyin. Bebekler, yeni doğduklarında kaslarını kontrol edemez. Kollarını ve bacaklarını, bedenine kundaklayın. Bırakın ihtiyacı olan uykuyu kesintisiz alsın.


Emine Hanım, oğlunun ağlamasını ne yaptıysa bir türlü susturamamış. Sonunda 2 aylık oğlunu, sessiz ve karanlık bir odaya götürmüş. “İnanılmazdı” diyor Emine Hanım. “Ağlaması aniden kesildi. Meğer herhangi bir uyarıcının olmadığı bir ortama ihtiyaç duyuyormuş.”


“İngaaaaa, bebeğinizin bu sesi sizi bazen üzer, bazen strese sokar, bazen de huzursuz eder. Onun da her ağlaması başka bir anlam ifade eder.”


Bazı anneler yenidoğanların etrafında parmak ucunda yürür. Böyle yaparak, onun için huzurlu ve sessiz bir ortam sağladıklarını düşünürler. Oysa gerçekte bebeğiniz ana rahmindeyken duyduğu tıpkı sizin sesiniz, eşinizin şarkı söylemesi ya da çaldığınız müzik gibi gerçek seslere karşı güçlü özlem duyuyor olabilir. Normal ses tonunuzla kitap okuyun, şarkı söyleyin ya da yaratıcı bir şeyler yapın.




Yaklaşık 6 aylık olduğunda bebeğiniz sizden aldığı tepkileri anlar ve ağlayabilir. Tıpkı ağzındakini odanın diğer yanına fırlatıp attığı ve sizin etrafa saçılmış kirleri temizlediğinizi soğukkanlılıkla izlediği gibi ya da toplanmış olan kollarını uzattığı zamanki gibi… Bebeğiniz, iç bilgi tabanında nedenleri ve sonuçları bir araya getiriyordur.


Bu, hiç süphesiz kişisel gelişimleri görebileceğiniz bir zaman dilimi. Büyük ağlama ustası, bugünlerde çok daha mutlu olabilir. Bir zamanlar kendi halinde olan bebek gitmiş, yerine Oscar’lık oyun sergileyen başka bir canlı gelmiştir. “Eşim ve ben, uysal olan oğlumuz Can’ın son günlerde yeni yönlerini görüyoruz. Emzirene kadar neden bu kadar çok ağladığını çözememiştik. Üst diş etinin onu rahatsız ettiğini anladık.” Buket Şeker, 10 aylık Can’ın annesi.


Bebekler, genel olarak ilk dişlerini 6- 10 ay arasında çıkarırlar. Bu da çok ağrı veren bir süreçtir. Ağrı eşittir ağlamadır.


Bebeğiniz, istikrarlı amaç olarak adlandırılan psikolojik anlayışı çözer. Bebekken odada bıraktığınızda gayet iyiydi çünkü sizi özlediğini kavrayamıyordu. Şimdi sizin yanından gittiğinizi gördüğünde, nereye gittiğiniz ve ne zaman geri geleceğiniz konusunda kafası karışıyor olabilir. Size dile getiremediğinden ve nereye gittiğinizi soramadığından dolayı, dikkatinizi çekmek için sahip olduğu tek yetiyi kullanır; ağlamak. Tüm bunlardan sonra, o ağladığında sizin koşarak geldiğinizi deneyimler.


Şimdi, ağlama türleri arasındaki farkı ayırt edebilirsiniz. Yapamazsanız strese girmeyin. Tüm annelerin, bebeklerinin ne istediğini ağlama sesleriyle anlattıkları sözleri bir mitten ibarettir.


Hemen söyleyelim; ne yaparsanız yapın, çocuğunuz ağlayacak! Ama en azından neden ağladığını bilirseniz çözümü bulup onu susturabilirsiniz.


Bir ağlamayı, diğer ağlama denemesinden kolaylıkla ayırt edebilirsiniz. Ağlamaya başladığı gibi susar da. Bırakın kendi kendine sakinleşsin. Ona değerli bir ders veriyor olacaksınız. Odadan her ayrıldığınızda ağlıyorsa “ceeee”gibi yüzünüzü saklayıp gösterdiğiniz basit oyunlar, psikolojik anlayış kavramını çözmesi için ona yardımcı olacaktır. Hatta sizin onun yakınlarında bir yerde olduğunu kavrayacaktır. Sizin için ağlamaya devam edecektir, fakat muhtemelen her yalnız başına kaldığında değil.


Bazen tüm bebekler bir duvardan diğerine bakmak ya da azıcık farklı oyuncakları denemek ister. Bu tip durumlarda feryadı bastıklarında, hemen kendinizden geçmeyin ve beş dakika içinde onun boşluğunu doldurmak için beş yeni oyuncağı önüne yığmayın. Ağırdan alın.


İşaret dili, bebeklerin ağlamaya başvurmadan isteklerini anlatmaya yardım edebilir. 9 aylıktan itibaren bebeğinize işaret dilini öğretebilirsiniz. 13 aylık olduklarında, su, yemek ve daha fazlasını işaret diliyle anlatabilirler. Bu, istedikleri bir şeyi ağlamadan anlatmaları demektir.


Bazı bebekler diş çıkarırken fazla salya, ısırma, diş eti kabarması gibi fiziksel belirtiler vermez. Sadece alışılmışın dışında ağlarlar. Dondurulmuş diş halkaları ya da havlu (önce kenarlarını ıslatın, sonra buzdolabında soğumaya bırakın) vermeyi deneyin.




Artık bebeğiniz yürüme, ilerleme ve tuvalete gitme gibi motor yetenekleri ve parmak ısırtan yürüyüşüyle muhteşem iletişim becerisine sahiptir. Yeni yürümeye başlayan çocuklar, keşfetmeye karşı heyecan duyar. Fakat sizden çok uzakta olmaktan da korkarlar. Bunun üstesinden gayet iyi gelebilirler. Üstelik ağlama numarasına başvurmaya niyetleri de hiç yoktur.


Çocuğunuz muhtemelen konuşmaya da başlamıştır fakat başarısızlığa uğradığı zaman nasıl baskı yapacağını bilmediğinden oyun arkadaşının, bir oyuncak ödünç aldığını söyler. Somut korkular da göstermeye başlayabilir… Karanlık, köpekler, havaifişekler gibi… Becerilerini kopyalamayı test ediyordur. Çocuklar, gözyaşlarını kontrol etmeyi öğrendiklerinde aileler bazen yapabileceklerinden daha fazlasını ümit ederler. “Yatmaya gitmek, sizin ve bizim için büyük bir iş olmayabilir ama bir çocuk için beyninde birçok şey demektir. O, ışığı kapayamaz” diyor uzmanlar. Veeee, ne yapacağını bilemediğinde de ağlar.


İyi haber mi? Ağlamak çocuklara doğal olarak güzel şeyler öğretir. Gözyaşının üstesinden gelmeyi öğrenirler, sonra yollarına devam ederler.


Ağladığınızda kendinizi kapıp koyvermeyin. Sakin olmaya çalışın. Çünkü sizin enerjiniz onu daha çok üzüp ağlatır.


Bebeklerle olduğu gibi, çocuğunuz acıkmışsa, yorgunsa ya da hastaysa, aperatiflerle, kısa uykularla ağlamayı tedavi edebilirsiniz (bazen engel olmalısınız) Çünkü çocuklar feryat figan ederek yetişkinleri “tavladıklarını” bilirler. Onlar belli bir tarzla buna gayret ederler. Adeta sudaki köpekbalıkları gibidirler. Kanın kokusunu alırlar. Bu nedenle soğukkanlı olun. İçinizin kan ağladığını görmelerine asla izin vermeyin.


Sadece birkaç şey, insanlar içindeyken çığlık çığlığa ağlayan bir çocukla olmaktan daha fazla utanç verir. Mümkün olduğunca güçlü durun. İnsanların kötü bakışlarını ya da yardımcı olmayan yorumlarını dert etmeyin. Diğer yandan hiçbir şey yapmama riskini göze alın. Tufanı durdurmak, uzun soluklu bir koşuda en iyi yol değildir. Sessiz, sakin bir yer bulun ve çocuğunuzun gözyaşlarıyla birebir meşgul olun.


Gelecek birkaç yıl boyunca bunu sayamayacağınız kadar çok kez söylemek zorunda olacaksınız. Fakat bu, duygularını sözle ilişkilendirmek açısından çocuklar için önemli. Hissedilenleri kelimeler anlatır: “Bugün kendimi kötü, huysuz hissediyorum çünkü karnım ağrıyor.” Çocuğunuza, “Yardımına ihtiyacım var.” demeyi öğretin. Düş kırıklığına uğradığında bunu anlayacak ve bu kelimeyi kullanacaktır. Anlamış olmak, çocuklar ve bebekler için gerçekten büyük bir şeydir. Evet, onlar ağladıklarında isterler.






nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır