Destan
Sözlü edebiyat ürünleri içerisinde yer alan milletleri derinden etkileyen olayları anlatan edebi eserlere destan denir.
Destanın Özellikleri
Dünya Edebiyatındaki Doğal Destanlar
Halk arasında ortaya çıkan anonim ürünlerdir. Bunlar genellikle daha sonra bir şair tarafından derlenip düzenlenmiştir. Bu türe örnek olarak şu destanları sıralayabiliriz.
– Gılgamış – Sümer: Bilinen ilk destandır. Gılgamış adlı kahramanın Hükümdarlığa giden yolu anlatılır.
– İlyada, Odysseia – Yunan (Homeros): Troya Savaşı’nın anlatıldığı destanlardır.
– Kalevela – Fin: Finlilerin erdemleri ve bilgeliklerini ele alan bu destan Finlilerin doğaya karşı verdiği mücadele ele alınır.
– Nibelungenlied – Alman: Hun-Germen savaşları anlatılmaktadır.
– Ramayana, Mahabharata – Hint: Hintlerin savaşlarını ve çıkardıkları kahramanları ele alır.
– La Cid – İspanyol: İspanyolların milli kahramanı Rodrigo’nun Müslüman Araplarla mücadelesi anlatılmaktadır.
– Chanson de Roland – Fransız: Müslümanlarla yapılan savaşlar anlatılmaktadır.
– Şinto – Japon: Japonların özgürlük mücadelesi ele alınır.
– Şehname – İran (Firdevsi): Alp Er Tunga ile benzerlik gösterir. İran Turan Savaşları ve Büyük İskender’in İran’ı işgali anlatılır.
– İgor – Rus: Ruslarla Kıpçak Türkleri arasında yapılan savaşları anlatır.
Homeros
Efsane Nedir?
Çoğu zaman olağanüstü olaylara dayanan, inandırıcılık özelliğine sahip anonim olarak aktarılan, kaynağını geçmişten alan, kişi, yer ve olayları konu alan ortak halk anlatılarına efsane denir.
Efsanelerin Özellikleri
Destan ile Efsanenin Farkı
Doğal Destan Nedir?
Anonim (toplumun ortak malı) olarak birtakım olaylar neticesinde oluşan destanlardır. Bu destanların söyleyeni belli değildir. Ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarıldıktan sonra yazıya geçirilmişlerdir.
Doğal Destanların Özellikleri
Türk Edebiyatında Destan
Destanlar diğer edebiyatlarda olduğu gibi Türk edebiyatında da başlangıç eserleri olarak kabul edilir. Toplumları derinden etkileyen (deprem, bulaşıcı hastalık, kıtlık, yangın, savaş, göç vb.) olayların anlatıldığı manzum hikâyelerdir.
Toplumun ortak değerleri ve bilinçaltının, istek ve beklentilerinin idealleştirilmesiyle oluşturulan destanlar, ortak bir görüş etrafında birleşmesini ele alır.
Türk destanlarında evrenin yaratılışı, kuvvet, kahramanlık, savaşçılık özellikleri, toplumsal felaketler, Türk milletinin doğuşu, zaferler ve yenilgiler gibi konular ele alınmıştır.
Türk destanlarından sadece Kırgızlara ait olan Manas destanı günümüze kadar ulaşabilmiştir. Diğer destanlar ise 2. evre olan yayılma evresinde kalmıştır.
Türk destanlarının kaynakları olarak Arap, İran ve Çin kaynakları gösterilmektedir. Türk destanları Türklerin tarihi ve coğrafi çok boyutluluğuna göre şekillenmiş ve bu çerçevede ağızdan ağıza aktarılarak toplumlar arasında yaygınlaşmıştır.
İslamiyet Öncesi Türk Destanları
1. Altay – Yakut Dönemi
* Yaratılış Destanı: Dünyanın Tengri Kayra Han tarafından yaratılmasını konu edinir.
2. Sakalar (İskitler) Dönemi
a) Alp Er Tunga Destanı: Türk – İran savaşlarında Alp Er Tunga’nın yiğitliklerini, savaşlarını anlatır.
Önemli: Konu olarak Firdevsi’nin yazdığı Şehname ile aynıdır. Alp Er Tunga’nın bu destandaki karşılığı Efrasiyap’tır.
b) Şu Destanı: Makedon kralı Büyük İskender’le Türkler arasındaki savaşı ve Türk hakanı Şu’nun devletini bu savaşta nasıl koruduğunu anlatır.
3. Hun Dönemi
Oğuz Kağan Destanı: Hun hükümdarı Mete’yi ve onun yaşamını anlatan bir destandır. Oğuz Kağan’ın yaşamı çerçevesinde geçen olağanüstülüklerle dolu hayatı ve savaşları anlatılır.
4. Göktürk Dönemi
a) Bozkurt Destanı: Göktürklerin katledilişini ve bu mücadeleden kurtulan küçük bir çocuğun dişi kurt tarafından kurtarılışı ile dişi bir kurttan türeyişi anlatır.
b) Ergenekon Destanı: Bir savaşta yenilen ve Ergenekon denilen dağa sığınan ve orada 400 yıl yaşadıktan sonra orada bir demir dağı eritip intikamlarını almalarını anlatan bir destandır.
5. Uygur Dönemi
a) Türeyiş Destanı: Uygurların bir erkek kurttan türeyişi anlatılır.
b) Göç Destanı: Uygur Türklerinin “Yâda” denilen bir sihirli taşı Çinlilere vermesiyle yaşadıkları kıtlıklar neticesinde anayurtlarından göçünü anlatır.
İslamiyet’in Kabulünden Sonra Oluşan Türk Destanları
1. Satuk Buğra Han Destanı
2. Manas Destanı (İslami dönem ilk Türk destanı)
3. Cengiz Han Destanı
4. Timur ve Edige Destanı
5. Battal Gazi Destanı
6. Danişmend Gazi Destanı
7. Köroğlu Destanı
8. Sarı Saltuk Destanı
Yapma Destanlar
Olağanüstülüklerin çok az olduğu, toplumu derinden etkileyen bir olayın doğal destanlara benzetilerek bilinen bir yazar tarafından kaleme alınmasına yapma destan denir.
Dünya Edebiyatındaki Yapma Destanlar
Türk Edebiyatında Yapma Destanlar
Türk Edebiyatında Yapay Destanların Özellikleri
Aslı Farsça olan destan (dâstân, destân), Fransızca épopée, Yunanca epos şiir karşılığıdır.
Destan; kak, Batır, Batur, Buka, Bukadır, Bahadır, Boğa, Böke, Yiğit, Cigit, Koç, Koçkar, Arslan, Kaplan, Pars, Ejder ve kahramanlık kavramlarının, epik karakterli bir yaşayışın zaman, yer ve olaylar içindeki yansımalarının olay örgüsü ile biçimlendirilmiş anlatımlarıdır.
Destan sözcüğü bugün dilimizde iki edebî türü karşılamak üzere kullanılır:
1. Destan: Toplumu geniş ölçüde ilgilendiren olayları konu edinen 8-11 heceli dizelerden oluşan ve kıta sayısı yediden yedi yüze kadar varan anonim veya bireysel halk şiirlerine destandenir.
2. Destan: Milletlerin yaşadıkları tarihî olayların efsanevî ve mitolojik unsurlarla yoğrularak oluşturduğu millî karakter taşıyan uzun manzum eserlerdir.
Destan Türüne İlişkin Bazı Önemli Hususlar
Milli Destanın Oluşumu İçin Geçirilen Üç Ana Evre Şu şekildedir:
1. Çekirdeklenme: Destana konu olayın ortaya çıkmasıdır.
2. Oluşum: Varyantlaşmaların en yoğun olduğu evredir. Anlatı, kuşaktan kuşağa aktarılarak sözlü kültür ortamında olgunlaştırılır.
3. Tespit ve Yazıya Geçirilme: Varyantlaşmanın sona ermesinden itibaren araştırmacının bu varyantlarda en ortak tarafları bularak anlatıyı derleyip toparlayarak yazılı kültür ortamına aktardığı evredir.
Destanlar, ulusların, özellikle tarih yazımının henüz yaşam bulmadığı dönemlerine ışık tutmaları bakımından önemlidirler. Ayrıca, ulusların tarih sahnesine çıkışlarını, komşularıyla olan ilişkilerini ve kendi kültür dokularını var eden değerleri anlamak bakımından da önemli kaynaklardır.
Sözlü kültür ürünü oldukları ve yazıya geç geçirildikleri için, destanların tamamı konusunda bilgimiz sınırlıdır. Eski Türk destanlarının bugün elimizde bulunan parçaları çeşitli kaynaklardan derlenmiştir. Bunlardan bir kısmı, Türk araştırıcılar tarafından, doğrudan doğruya halk dilinde hâlâ yaşayan destanların derlenip yazılmasıyla elde edilmiş, bir kısmı ise eski Çin, Arap, İran, Bizans ve Batı kaynaklarında bulunmuştur.
Bugüne değin yapılan çalışmalarla adları ve kimi parçaları belirlenen Türk destanlarının toplamı iki yüz dolayındadır. Türk destanlarının belli başlı niteliklerini görmeye çalıştığımızda karşımıza, çoğu kez, kadın kişiliğinde odaklanmış bir güzellik, yiğitliğin, tarihin her döneminde başüstünde tutulmuşluğu, atın ve bozkurdun insana sadık bir yoldaş olması, kurdun ana, baba ve hatta tanrı olması, yurt kabul edilen coğrafyanın kutsallığı gibi unsurlar çıkar.
TÜRK DESTANLARI
İSLAMİYET’TEN ÖNCE TÜRK DESTANLARI
1. Yaratılış Destanı
2. Saka Destanları
a. Alp Er Tunga Destanı ( İ.Ö. 7. yy)
b. Şu Destanı ( İ.Ö. 4. yy)
3. Hun-Oğuz Destanları
a. Oğuz Kağan Destanı ( İ.Ö. 4. yy)
b. Attila Destanı
4. Göktürk Destanları
a. Bozkurt Destanı ( İ.Ö. 2. yy)
b. Ergenekon Destanı (7-8. yy)
5. Siyenpi Destanı
6. Uygur Destanları
a. Türeyiş Destanı (8-9. yy)
b. Göç Destanı (8-9. yy)
c. Mani Dininin Kabulü Destanı
İSLAMİYET SONRASI TÜRK DESTANLARI
Destan Türleri: Doğal Destanlar ve Yapay Destanlar
YENİ TÜRK DESTANLARI
Son dönemlerde sözlü kaynaklardan derlenerek yazıya geçirilmiş bu destanlar, sahip oldukları tematik ve yapısal özellikler açısından kendi aralarında 3 ana başlık altında ele alınır.
Kahramanlık Destanları: Türk epik destan geleneğinin en yaygın kolunu oluşturur.
en önemli örnekleridir.
Tarihî Destanlar: Tarihî şahsiyetler etrafında oluşan destanlardır.
en önemli örnekleridir.
Arkaik Destanlar: Şamanist dünya görüşüne sahip Türk boyları arasında derlenen destanlardır.
arkaik destanların en meşhur örnekleridir.
'Destan' sözcüğünün aslı ''dâstân'' olup Farsçadır. Ahmed V. Paşa, Ş. Sami, Ali Seydi M. Naci, Mehmed Salahi, Hüseyin Remzi, Ali Nazîma ile Reşat, H. K. Kadri vb. destanı birbirinin aynı ya da birbirine benzer yolda;
''Manzum hikâye, mensur hikâye, kıssa, masal'' şeklinde tarif etmişlerdir. Ancak son zamanlarda destan sözcüğünün tarih boyunca geçirdiği anlam değişikliklerini Şükrü Elçin ayrıntılarıyla ele almıştır. Bu bakımdan destanlar, umumiyetle tarihî hadiseler, savaşlar, kahramanlıklar için söylenmiştir. Destanlar, topluluk hayatı ile ilgili konuları ele alırlar.