Feodalite (Derebeylik) konusu 9. sınıf tarih dersi 3. ünitesi olan Orta Çağda Dünya ünitesi dahilinde yer almaktadır. Feodalite Nedir? sorusu da 9. sınıf öğrencilerimiz tarafından sık sık sorulmaktadır.
TYT, AYT ve KPSS sınavları için önem arz eden, 9. ve sınıf tarih derslerinde karşımıza çıkan bu kavramla ilgili en sonda bir videom var. Bak istersen.
TANIM 1: Siyasal ve askeri gücü elinde bulunduran, toprağın mülkiyetine veya imtiyazına sahip olan bir senyörler (derebeyler) sınıfı ile bu sınıfa bağımlı köleler sınıfının oluşturduğu idari düzene feodalite denir.
TANIM 2: Orta Çağ Avrupasında soyluların egemen olduğu toprağa dayalı bir yönetim şeklidir.
nün etkisiyle Batı Roma İmparatorluğunun yıkılmasından sonra yerine kurulan krallıklar arasındaki anlaşmazlıklar Orta Çağ Avrupasında feodalite (derebeylik) adı verilen yeni bir yönetim sisteminin doğmasına neden olmuştur. Özellikle 9. yüzyıldan itibaren Avrupada merkezi otorite zayıflamış, ortaya çıkan güvensizlik kent yaşamını geriletmiş ve soylular ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu sisteme göre, ülke büyük kontluklara, kontluklar da küçük yönetim birimlerine ayrılmıştır.
Feodalite Rejiminin Özellikleri için tıklayınız.
Feodalitenin Zayıflamasının Nedenleri için tıklayınız.
] }
EğitimSenyr Ne Demek, Tdk Szlk Anlamı Nedir? Senyr Kime Denir?
Serf, Orta ÇağAvrupası'nda, miras yoluyla kendisine tahsis edilen arazide toprak ağası adına çalışan köylü.[1] Toprağın ve ürünün mülkiyeti toprak ağasına ait olmakla birlikte, serfler yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılayacak kadar ürünü kendilerine ayırabiliyorlardı.[1]
Kölelik sistemine oldukça benzeyen bu sistemde serfler -kölelerden farklı olarak- satılamıyorlardı.[1] Serfler genellikle kendilerine tahsis edilmiş toprakta çalışmakla birlikte, bazen toprak ağası tarafından başkasına tahsis edilmemiş topraklarda da (demesne) çalıştırılabiliyorlardı. Ayrıca kendilerine ayırdıkları tahılı öğütmek için sadece kendi toprak ağalarına ait değirmenleri kullanabiliyorlardı.[1]
Serfler ile özgür köylüler arasındaki farklardan en önemlisi göçme özgürlüğüydü; serfler efendilerinin izni olmadan topraklarını veya köylerini sürekli olarak terkedemiyorlardı.[1] Bunun dışında evlenmek, iş değiştirmek veya mallarını devretmek için efendilerinden izin almaları gerekiyordu.[1] Toprağa bağlılardı ve toprak el değiştirdiğinde serfler de yeni efendinin hizmetine giriyorlardı. Çoğunlukla kötü muamele görüyorlardı ve kanun önünde efendilerine nazaran çok kısıtlı haklara sahiplerdi.[1] Serflikten çıkmanın tek yolu özgür bırakılmak veya firar etmekti.[1]
Artı ürün siyasi alandaki etkisi:
Feodalite Orta Çağ Avrupa’sının hem siyasal hayatında hem de toplumsal hayatında belirleyici oldu.
Soylular (Asiller): Toprağa sahip olanların oluşturduğu bu sınıf, toplumun en üstünde yer alır. Sahip oldukları statüye ve güce göre Kont, Baron, Dük, Vikont, Şövalye gibi unvanlar alan bu sınıftakilerin genel adı Senyördür. Senyörlerin en büyüğü kraldır.
Din adamları (Rahipler): Orta Çağ Avrupa’sının ikinci büyük gücü kilisedir. Kilisenin rahipleri de bir çeşit derebeyi konumunda topraklara hükmeder.
Burjuvalar: Burg kelimesi şehir demektir. Burjuvalar şehirlerde oturup, ticaret ve zanaatla uğraşan orta sınıf halktır.
Köylüler: Toplumun en alt tabakasını oluştururlar. İki gruba ayrılırlar.
a. Hür Köylüler: Kendine ait toprağı ekip biçen Hür köylüler bunun karşılığında senyörüne vergi vermek zorundadır.
b. Serfler: Serflerin hiçbir hakkı yoktur. Üzerinde yaşadıkları toprağın demirbaşı sayılırlar.
HİNDİSTAN (KAST SİSTEMİ) :
Toprak mülkiyeti Avrupa’da feodaliteyi ortaya çıkarırken Hindistan’da da Kast sisteminin doğuşuna ortam hazırlamıştır. Bu sistem İlk Çağ’da doğmuş ve Orta Çağ boyunca devam etmiştir.
Bu sisteme göre Hint toplumu;
Kast sisteminde meslekler ve sınıflar doğuştan gelir, asla değiştirilemezdi.
2. TİCARET
Orta Çağ’da ticaretin daha önceki dönemlerde yapılan ticaretten çok önemli bir farkı vardır. Bu Çağ’da ticaret uzun mesafelerde yapılmaya başlamıştır. Bu sayede Anadolu, İran, Suriye, Hindistan, Çin, Mısır birer ticaret merkezi haline geldi.
İslam Ülkelerinde ticaret, Orta Çağ’da son derece gelişmitir. İslam devletinin hakim olduğu topraklarda büyük hacimli ticaret yapılan, kültürel etkileşimin yoğun olduğu metropoller ortaya çıktı.
Avrupa’da Ticaret, Orta Çağ’da büyük bir gerileme içindedir. Roma İmparatorluğunun yıkılması, Avrupa’da sürekli devam eden savaşlar güvenlik sorununu ortaya çıkarmıştı. Şehirlerde nüfus azalmış, dışa kapalı köy hayatı yaygınlaşmıştı.
Türklerde Ticaret, Orta Asya Türkleri için ticaret hem kendi ürettiklerinin satılması, hem de transit ticarete aracılık şeklinde yapılmıştır. Ticaret genelde takas usulü şeklinde yapılsa da SATİR adı verilen bir para da kullanmışlardır. Bu para gümüşten yapılmış ve disk şeklindedir.
TİCARET YOLLARI
A) İpek Yolu:
B)Kürk Yolu:
C) Baharat Yolu:
TİCARET MEKÂNLARI
A) Kervansaray: Kervanların ve yolcuların konaklamaları, ihtiyaçlarını karşılamaları için ticaret yolları üzerine yapılmış yapılardır.
B) Ribat: Hz. Ömer döneminden itibaren İslam ülkelerinde ortaya çıkan bu yapılar sınır güvenliği için yapılmış karakol binalarıydı. Sınırların genişlemesi ile iç bölgelerde kalan ribatlar yolcuların ihtiyaçlarının karşılandığı binalara dönüştüler. Ribatlarda savunma duvarları, odalar, ambarlar, hamam, ahır gibi bölümler bulunurdu.
C) Liman: Uzun mesafeli ticaretin merkezi durumunda olan limanlar, ihracat (Dış satım), ithalat(Dış alım) mallarının giriş çıkış noktası olmanın yanında, malların depolandığı, gümrük denetimlerinin yapıldığı, pazarlama ve dağıtım işlerinin yürütüldüğü merkezlerdi.
D) Han: Şehir merkezlerinde bulunan hanların alt katında perakende ticaret yapılan dükkânlar bulunurken üst katta yolcuların konakladığı odalar vardı.
E) Kapan: Şehirlere gelen malların toplandığı toptancı halleridir. ( Un kapan, Yağ kapanı v.b) Kapanlara gelen mallar perakendeciler ve imalathaneler arasında dengeli biçimde dağıtılarak karaborsa, aşırı fiyat artışı, tekelleşmenin önüne geçilirdi.
F)Bedesten: Kapalıçarşı’ya benzetebiliriz. Şehirlerde değerli eşyaların satıldığı ve saklandığı yerlerdir.
G)Arasta: Aynı iş kolunda üretim ve ticaret yapan esnaf ve zanaatkârların toplandıkları sokaklardır. Arastaları ahilik teşkilatı ile birlikte Türk-İslam şehirlerinde düşünürsek daha anlamlı olur.
H) Panayır: daha geniş çaplı ticaretin yapıldığı, yılın belirli zamanlarında şehirlerin yakınına kurulan panayırlar özellikle Avrupa’da Orta Çağ boyunca oldukça yaygındır.