Acı Yemek Bebeği Etkiler Mi

ANNE SÜTÜNE DAİR SIKÇA KARIŞTIRILAN DOĞRULAR VE YANLIŞLAR

Yanlış: Süt iç ki sütün olsun.

İnsan, başka bir memelinin sütünü içen tek canlıdır. Diğer memeliler süt içmemelerine rağmen yavruları için süt üretebilirler. Yani aslında süt üretmek için süt tüketmeye gerek yoktur.

Fakat emzirme döneminde annenin kalsiyumdan zengin beslenmesi gerekir ve kalsiyum süt ve süt ürünlerinde oldukça bol miktarda vardır. Süt ve süt ürünü tüketemeyen anneler brokoli, biber ve ıspanak gibi besinlerden de kalsiyum alabilirler veya besin takviyesi ile destekleyebilirler.

Doğru: Emziren anne sık acıkır ve susar.

Süt üretimi için vücut yüksek miktarda bir enerji harcar. Bu nedenle emziren anneler daha fazla kaloriye ihtiyaç duyarlar. Ekstra almaları gereken enerji kişiden kişiye göre değişmektedir ve bebeğin yaşı, mama takviyesi yapılıp yapılmadığı, annenin vücudundaki yağ yüzdesi ve fiziksel aktivitesine göre belirlenir. Fakat bu enerji ihtiyacı sağlıklı karbonhidrat ve proteinlerin az miktarlarda artırılmasıyla bile sağlanır. Şekerli besinlere yönelmek doğru ve sağlıklı değildir.

Pek çok anne emzirirken susar, özellikle bebek henüz küçükse. Her bir emzirmede annenin yanında büyük bir bardak su bulundurması iyi olacaktır fakat çok aşırı miktarda su içmek süt yapımını artırmadığı gibi rahatsızlık da verir.

Yanlış: Anne sütü, direkt olarak annenin tükettiği besinlerden üretilir.

Süt, annenin meme dokusunda üretilir. Süt üretimi için gerekli maddeler annenin kanından sağlanır.

Anne bir yemek yediğinde, besinler sindirim sisteminde yapı taşlarına ayrılır. Ortaya çıkan moleküller dolaşım sistemi tarafından emilerek kana karışır, meme dokusuna ulaşır ve ince kılcal damarlar sayesinde süt yapan hücrelere girerler. Bu geçişe difüzyon adı verilir. Difüzyon aynı zamanda annenin kullandığı ilaçların veya başka yabancı maddelerin de nasıl anne sütü vasıtasyıyla bebeğe geçtiğini açıklar fakat bu maddelerin ne kadarının süte geçeceği pek çok faktörden etkilenir.

Difüzyon aynı zamanda antikor gibi bebek sağlığına destek olacak maddelerin de süte geçmesini sağlar. Yani sütün içeriği annenin yaşamı ile ilgili birçok etmene göre değişiklik gösterir.

Doğru: Bazı besinler anne sütünün tadını değiştirir.

Sarımsak, acı biber, soya sosu gibi güçlü aromalara sahip besinler sütün tadını değiştirebilirler. Bu durum bebeğin doğduğu ailenin damak tadına aşina olmasını sağlar. Sütün tadını bozar endişesiyle bu besinlerin anne beslenmesinden çıkarılmasına gerek yoktur çünkü aslında bebek bu tatlara aslında anne karnında aşina olmaya başlamıştır.

Yanlış: Vegan beslenen annelerin bebeklerini emziremediği söylenir. Vegan beslenme anne sütünü etkiler mi?

“İdeal” beslenme kavramı farklı ailelere, kültürlere, ekonomik durumlara, dinlere ve ayrıca farklı mevsimlere göre değişebilir. Ancak neredeyse her zaman, dünyanın her yerinde, yoksunluk durumlarında bile anneler bebeklerinin sağlıklı büyümesine yardımcı olan süt üretirler.

Vegan diyetler bazen B12 Vitamini açısından düşük olabilir ve B12 vitamini seviyenizi nasıl yüksek tutacağınızı bilmek önemlidir. Bunun için diyetisyen yardımında bir beslenme programı oluşturulması yararlı olacaktır.

Yanlış: Annede gaz yapan yiyecekler bebeğinizde aynı şekilde gaz oluşturur ve onu huzursuz eder.

Bazen bir anne brokoli ve lahana gibi yiyeceklerin kendisinde gaz yaptığını fark eder. Bağırsaklarda oluşan gaz ve kan dolaşımı arasında hiçbir bağlantı yoktur. Sütün memede annenin kanındaki besin maddelerinden oluştuğu düşünüldüğünde, annenin gazının süt yoluyla bebeğe geçmesi mümkün değildir.

Bununla birlikte, besinler sindirildiğinde bazı proteinler kana ve dolayısıyla anne sütüne geçebilir. Bazı bebekler spesifik proteinlere karşı hassasiyet göstermekte ve bu durum gaz ve huzursuzluk ile sonuçlanmaktayken, bazı bebekler bundan etkilenmezler.

Bu nedenle bebeklerde gaz ve huzursuzluk her zaman annenin yediği yemekle ilgili olmayıp başka nedenlerden de kaynaklanabilmektedir.

Yanlış: Bebeğinizi emzirmek için spesifik bir besin tüketmelisiniz.

Emziren bir anne, süt üretmek veya sütünü artırmak için herhangi spesifik bir besine ihtiyaç duymaz. Süt arz talep üzerine üretilir ve üretilen sütünün miktarı bebeğin memeyi ne kadar emdiğine (veya pompa ile memenin ne kadar sağıldığına) göre değişir.

Düşük süt üretiminin fiziksel veya fizyolojik bir nedeni olmadıkça, emziren annene yerse yesin bebeği için yeterli süt üretebilecektir.

Emzirme döneminde mutlaka yenilmesi gereken belirli bir yiyecek yoktur.

Uzman Diyetisyen Beyza GEÇER
Kaynak: La Leche Laegue GB

Türk toplumu olarak acı, baharatlı ve ekşi gibi ”zorlu” lezzetleri yemeyi seviyoruz. Bu lezzetler olmasaydı hiç şüphesiz dünya bizim için siyah beyaz bir yer olurdu. Öte yandan, hamilelik döneminde bunların yenilip yenilmeyeceği konusu ise kafa karışıklığına neden olabiliyor. Güzel haber, hamile bir kadınsanız acı, baharatlı ve ekşi yiyecekler yemenizde hiçbir sakınca yok. Ancak, bu konuda bilmeniz gereken birkaç detay daha var…

Hamile bir kadınsanız, aslında normal zamanlarda canınızın çekmeyeceği birçok şeyi yemek için yoğun bir istek duyabilirsiniz. Biz buna aşerme diyoruz. Bunun neden yaşandığı hakkında kanıtlanmış bilgiler olmasa da aşerme konusunda, hamilelikte erkek bebek belirtileri gibi cinsiyet belirleme yöntemlerinden acı yemenin zararlı olduğuna kadar internet üzerinde birçok yanlış bilgi ve şehir efsanesiyle karşılaşmak mümkün. Peki ama doğrusu ne? Hamile kadınların acı, baharatlı veya ekşi yemesi zararlı mı?

Hamilelik Döneminde Acı, Baharatlı veya Ekşi Yiyebilir miyim?

Evet, yiyebilirsiniz. Hamile bir kadının acı biber, ekşi veya baharatlı yiyecekler yememesini gerektirecek tıbbi bir neden yoktur. Bebeğiniz için tamamen güvenlidir ancak sindirim konusunda sizi biraz rahatsız edebilir. Özellikle acı ve baharatlı yiyeceklere karşı büyük bir hayranlığınız yoksa!

Acı veya baharatlı yiyecekler yemeye alışkın değilseniz ve gebelikte bu lezzetleri canınız çektiyse, yemenizde herhangi bir sakınca yok fakat en azıyla yetinmeniz akıllıca bir fikir olacaktır. Nitekim hamilelik döneminde fazla miktarda acı yemek, mide bulantısı şikayetinizi artırabilir, reflüye ve ishale neden olabilir. Hamilelik sırasında acı yemenin neden olabileceği sorunlar:

• Mide ekşimesi
• Mide bulantısı
• İshal, gaz ve şişkinlik
• Gastroözofageal reflü

Gerçek şu ki, bulantı ve mide ekşimesi gibi semptomlar zaten gebelik döneminde yaygındır. Acı yemek yalnızca bu semptomların şiddetini biraz daha artırabilir ancak çoğu hamile kadın acı yediği için herhangi ek bir rahatsızlıkla karşılaşmaz. Sonuç olarak, aşırıya kaçmamak şartıyla hamilelik döneminde acı veya baharatlı yemek güvenlidir ve herhangi ciddi bir sağlık sorununa neden olmaz. Acı yemenin erken doğuma neden olabileceği veya bebeği kör edebileceği söylentileri tamamiyle asılsızdır ve bilimsel bir dayanağı yoktur.

Kulağa çılgınca gelse de hamileyken acı biber yemeniz, aslında çocuğunuzun ilerleyen yaşlarında acıyı sevmesini sağlayabilir. Bu acı dahil diğer tüm tatlar için geçerlidir. 2001 yılında bu konuyu araştıran bilim insanları, gönüllü olarak denek olan hamile kadınlara düzenli olarak havuç suyu içirdi. Doğum sonrasında gözlemlenen bebeklerin ilerleyen yaşlarında havuç yemeyi daha çok sevdikleri görüldü. Araştırmanın sonuç raporlarında, ”Söz konusu bebeklerin video kasetlerini analiz ettiğimizde, havuç yerken daha iştahlı ve mutlu oldukları gözlemlenmiştir” ifadeleri kullanıldı.

Diğer yandan, emziren annelerde ise durum daha farklı. Emzirme döneminde olan kadınların acı yememesi gerekir. Bunun nedeni, acı biberde bulunan kapsaisin isimli maddenin anne sütüne geçmesi ve bebeği rahatsız etmesidir. Bakınız: Emziren anneler acı yiyebilir mi? Bununla birlikte, emzirme döneminde acı olmayan baharatları ve turşu gibi ekşi yiyecekleri aşırıya kaçmadan yemenin sakıncası yoktur.

Sonuç:

Hamilelik döneminde acı, baharatlı ve ekşi yiyeceklere aşermek yaygındır. Hamileliğin ilk 3 ayında sabah bulantısını artırması ve son 3 ayında mide ekşimesine neden olabilmesi dışında hamilelikte acı yemek tamamiyle güvenlidir. Anneye ya da bebeğe zarar vermez.

Sonuç olarak, acı, baharatlı yiyecekler ve hamilelik söz konusu olduğunda, damak tadınız ile midenizin tepkisi rehberiniz olsun. Eğer canınız istediyse, aşırıya kaçmadan tüketebilirsiniz.