iOS: İngilizce Konuşma Pratiği
Keşke İngilizce çalışmak yerine, bir konu seçseniz ve o başkası tarafından “çalışılsa” değil mi? Sonra da siz öğrenmiş olsanız? Elbette böyle bir şey mümkün değil. Cümlemiz tamamen içinde edilgen yapı yani Passive Voice kullanarak sizi yazıya çekmek amaçlıydı.
Bu dersimizde Türkçe karşılığı edilgen çatı olan Passive Voice konusunu ele alacağız.
Edilgen cümleleri anlamak için önce etken cümleleri anlamak gerekir. Active cümlede eylemi yapan bellidir ve bu cümlenin öznesi olur:
Öznenin yani işi yapanın bilinmediği veya önemli olmadığı durumlarda passive yapı kullnılır. Burada vurgulanan neyin yapıldığıdır, kimin yaptığı değil:
Görüldüğü gibi aktif cümlenin nesnesi pasif cümlenin öznesi oldu.
İşi yapanı biliyorsak ve eklemek istiyorsak by ifadesiyle sona ekleyebiliriz:
Fiiller geçişli ve geçişsiz olmak üzere ikiye ayrılır. Nesne alan fiillere geçişli fiil, alamayan fiillere geçişsiz fiil denir. Pasif cümleler, aktif cümlelerin nesnesi kullanılarak oluşturulduğundan, geçişsiz fiillerin pasif hali olmaz.
kalkmak fiili nesne alamadığından edilgen hali de olmuyor. Dolayısıyla yukarıdaki cümleyi pasif yapamayız.
Bunun gibi gitmek, gelmek, yürümek, koşmak, yüzmek gibi fiiller de geçişsizdir, yani nesne almazlar.
Tense Active Passive
Simple Present Tense | S + V + O | S + to be + V3 |
I paint the room. Ben odayı boyarım. | The room is painted. Oda boyanır. | |
Simple Past Tense | S + V2 + O | S + to be + V3 |
I painted the room. Ben odayı boyadım. | The room was painted.Oda boyandı. | |
Present Continuous | S + to be + V -ing + Object | S + to be + being + V3 |
I am painting the monash.pw odayı boyuyorum. | The room is being painted. Oda boyanıyor. | |
Past Continuous | S + to be + V -ing + Object | S + to be + being + V3 |
I was painting the monash.pw odayı boyuyordum. | The room was being painted.Oda boyanıyordu. | |
Present Perfect | S + have / has +V3 + O | S + have / has + been + V3 |
I have painted the monash.pw odayı boyadım. | The room has been painted.Oda boyandı. | |
Past Perfect | S + had +V3 + O | S + had + been + V3 |
I had painted the monash.pw odayı boyamıştım. | The room had been painted.Oda boyanmıştı. | |
Future Tense | S + will +V + O | S + will + be + V3 |
I will paint the monash.pw odayı boyayacağım. | The room will be painted.Oda boyanacak. |
‘Passive Voice’ yazımız bu şekildeydi. Edilgen Çatı konusu ile ilgili anlayamadığınız herhangi bir nokta varsa, yorumlara yazmanız yeterli olacaktır. Yorumlara bıraktığınız soruları yanıtlayarak konuyu daha iyi kavramanıza katkıda bulunmaktan mutluluk duyarız. Herkese iyi çalışmalar diliyoruz.
Örnek dürüstlüğümüzün ardından gelin bu yazının size vaad ettiklerine bakalım.
Bir dili konuşurken, o dilin gereklerinden biri de pasif yani edilgen cümle yapılarını kullanmaktır. İngilizcede Passive Voice olarak ifade edilen bu konu alanı, edilgen cümle yapılarını anlamada işimize yarar. Yani yapılan iş belli değilse, ya da özneden çok yapılan işe vurgu yapılacaksa kullanılan bir formdur. Makalemizin sonunda Passive Voice nedir ve ne değildir konusunda emin olurken, kullanımını da örneklerle pekiştirebileceksiniz.
Passive Voice, cümle ya da cümlecikte yer alan bir iş ya da eylemin (fiil) ya da cümledeki nesnenin özneden ziyade vurgulanması için kullanılan bir yapıdır. Basitçe söylemek gerekirse, cümlenin öznesi fiilin eylemini alır. Vurgu ve odak yapılan eylemdedir; özne ise bilinmez ya da önemsizdir.
Örneğin; “She found an old watch that had been broken and she placed the watch on the table” cümlesinde, “had been broken” kısmı cümlenin Passive Voice kısmıdır. Burada yazar, cümlecikte yer alan özneyi yani işi yapanı belirtmemiştir. Yani okuyan kişi, kol saatini (watch) kimin kırdığını (had been broken) bilmemektedir. Vurgu, saati masanın üzerine koyma (she
İngilizcede Passive Voice yapısı iki bölümden oluşur:
To be fiilinin uygun formu + past participle
Affirmative (olumlu)
The house was built in (Ev yılında inşa edildi.)
These houses were built in (Bu evler yılında inşa edildiler.)
Negative (olumsuz)
The house wasnt built in (Ev yılında inşa edilmedi.)
These houses werent built in (Bu evler yılında inşa edilmediler.)
Interrogative
Was the house built in ? (Ev yılında mı inşa edildi?)
Were these houses built in ? (Bu evler yılında mı inşa edildiler?)
Negative Interrogative
Wasnt the house built in ? (Ev yılında inşa edilmedi mi?)
Werent these houses built in ? (Bu evler yılında inşa edilmediler mi?)
Daha detaylı vermek gerekirse Passive Voice;
Subject + to be (uygun formu) + past participle + cümlenin kalan kısmı
Simple present tense
The house is cleaned every day. (Ev her gün temizleniyor)
Present continuous tense
The house is being cleaned at the moment. (Ev şu anda temizleniyor)
Simple past tense
The house was cleaned yesterday. (Ev dün temizlendi)
Past continuous tense
The house was being cleaned last week. (Ev geçen hafta temizleniyordu.)
Present perfect tense
The house has been cleaned since you left. (Ev sen gittiğinden beri temizlen(iyor-di).
Past perfect tense
The house had been cleaned before she arrived. (Kadın varmadan önce ev temizlendi.)
Future tense
The house will be cleaned next week. (Ev haftaya temizlenecek)
Future continuous tense
The house will be being cleaned tomorrow. (Ev yarın temizleniyor olacak)
Present conditional
The house would be cleaned if they had guests. (Eğer misafirleri olsaydı, ev temizlenecekti.)
Past conditional
The house would have been cleaned if it had been dirty. (Eğer kirlenmiş olsaydı ev temizlenmiş olacaktı.)
Inifinitive
The house must be cleaned before we arrive. (Biz varmadan ev temizlenmiş olmalı.)
Active voice
İngilizcede çoğu fiil cümlesinde, eylem bildiren bir fiil, cümlenin öznesi tarafından gerçekleştirilir.
Aşağıdaki örneklerde Active Voice konusunda olduğu gibi, eylemi ya da işi öznenin yaptığını bilmelisiniz. Çünkü cümlenin öznesi işi ya da eylemi yapan kişidir; yani bir bakıma öznemiz “aktiftir”.
The boy must have eaten at least three slices of pizza. (Çocuk en az üç dilim pizza yemiş olmalı.)
The boy (özne) yeme eylemini (fiil) gerçekleştiren kişi ve belli bir şekilde verilmiş.
Maria wrote a letter. (Maria bir mektup yazdı.)
Maria (özne) mektup yazma (fiil) eylemini gerçekleştiren kişi ve yine belli bir şekilde verilmiş.
Lions live in the forests. (Aslanlar ormanlarda yaşar.)
Lions (özne) yaşamak (fiil) eylemini gerçekleştiren kişi ya da kişiler ve yine belli bir şekilde verilmiş.
Passive voice
Direct object yani yapılan işin yansıttığı bir nesne barındıran ve Active Voice ile kurulmuş olan bir cümlede, kelime sırasını değiştirerek cümleyi Passive yani edilgen hale getirmek mümkün. Bu durumda elbette artık özne etken olmayacak ve bunun yerine yapılan iş yani fiil ön planda olacak. Bu da aslında tam olarak Passive Voice diye adlandırdığımız yapıya dömüşme anlamına gelecek.
Aşağıda vereceğimiz örneklerde, özne-fiil yani subject-verb ilişkisinin nasıl değişim geçirdiğini inceleyelim.
Three slices of pizza must have been eaten by the boy.
Üç dilim pizza (Three slices of pizza: object-nesne) çocuk tarafından yeniyor (verb-fiil).
A letter was written by Maria.
Bir mektup (A letter: object-nesne) Maria tarafından yazılıyor (verb-fiil).
NOT: Yukarıda yer alan “Lions live in the forests. (Aslanlar ormanlarda yaşar.)” örnek cümlesini Passive Voice formuna dönüştüremeyiz. Çünkü bu cümlenin direkt olarak fiilin etkilediği bir nesnesi (object) bulunmuyor.
Bir cümleyi active’den passive voice’a dönüştürmek için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz.
Örnek:
Active Voice:
Maria wrote a letter.
(subject) (verb) (direct object)
Passive Voice:
A letter ________________
(subject)
Örnek:
Active Voice:
Maria wrote a letter.
(subject) (verb) (direct object)
Passive Voice:
A letter __________ by Maria.
(subject) (direct object)
Örnek:
Active Voice:
Maria wrote a letter.
(subject) (verb) (direct object)
Passive Voice:
A letter is written by Maria.
(subject) (to be) (verb 3) (direct object)
Passive Voice ile kurulmuş cümleler, alışılagelmiş özne-fiil-nesne yapısına uymadığı için İngilizce öğrenenleri bir miktar zorlayabilmekte. Fakat elbette bu durum kafa karışıklığına yol açmadan halledilecek kadar da kolay. Önemli olan bol bol örnek inceleyip, yazmak.
NOT: İngilizcede daha sık karşılaşma ihtimalimiz olan cümle sıra düzeni Active Voice’tur.
Passive Voice ile yazılmış bir cümleyi, Active Voice yapısına dönüştürmek için ise, yukarıda tarif ettiğimiz adımları tersine çevirebilirsiniz.
Örnek:
Passive Voice:
A letter is written by Maria.
(subject) (to be) (verb 3) (direct object)
Active Voice:
_____________ the letter.
(direct object)
Örnek:
Passive Voice:
A letter is written by Maria.
(subject) (to be) (verb 3) (direct object)
Active Voice:
_____________ wrote the letter.
(verb) (direct object)
Örnek:
Passive Voice:
A letter is written by Maria.
(subject) (to be) (verb 3) (direct object)
Active Voice:
Maria wrote the letter.
(subject) (verb) (direct object)
Daha doğrudan bir kullanım olduğu için, çoğu yazar mümkün oldukça Active Voice kullanmakta.
Fakat elbette eylemi gerçekleştiren bilinmiyorsa, söylenmek istenmiyorsa ya da bilinmesine ihtiyaç yoksa Passive Voice daha iyi bir tercih olabilir.
Ayrıca yazar cümlenin eylemini, eylemi gerçekleştirilen kişiden daha fazla belirtmek ya da vurgulamak istiyorsa da Passive Voice kullanılır.
Bunun dışında özellikle yazı dilinde çeşitlilik sağlamak amacıyla da Passive Voice kullanılabilmekte.
İngilizce etken ve edilgen yapının birbirinden farklı olduğunu ve Active Voice (etken) ve Passive Voice (edilgen) şeklinde ayrıldığını belirttik.
Bu iki yapının arasındaki en belirgin fark ise, cümlede yer alan iş ya da eylemi (fiil) gerçekleştiren öznenin bilinmesi ya da vurgulanmak istemesi veya bilinmemesi ya da önemsiz gösterilmek istenmesi durumu.
Öncelikle İngilizcede Active Voice yani etken yapı ile kurulmuş cümlelere birkaç örnek verelim:
Passive Voice yapısıyla kurulan cümle örneklerini aşağıda inceleyebilirsiniz.
Passive Voice, İngilizcede yer alan tüm zamanlarla birlikte kullanılabilen bir yapıdır. İngilizce Zamanlar konusu oldukça geniş olduğu için, Passive Voice öncesinde bu konuyu da detaylı bilmenizde fayda var.
Past Simple Tense yani geçmiş zaman ile birlikte Passive Voice kullanımı için gerekli yapıda, en başa cümlenin nesnesi yani fiilin etkilediği direct object gelmekte. Sonrasında “to be” fiilinin uygun olan past formundan biri (was/were) koyulur ve fiilin üçüncü hali gelir. Ardından da “by” preposition’u ve işi yapan kişi (biliniyorsa) belirtilir.
Affirmative Form (Olumlu cümle): Object + was / were + verb3 (past participle)
Question Form (Soru Cümlesi): Was / Were + Object + verb3 (past participle) ?
Affirmative Form (olumlu cümle): Object + am / is / are + verb3 (past participle)
Question Form (soru cümlesi): Am / Is / Are + Object + verb3 (past participle) ?
Affirmative Form (olumlu cümle): Object + am / is / are + being + verb3
Question Form (Soru cümlesi): Am / is / are + Object + being + verb3 ?
Affirmative Form (olumlu cümle): Object + will + be + verb3 (past participle)
Question Form (Soru cümlesi): Will + object + be + verb3 (past participle)
Affirmative Form (olumlu cümle): Object + was / were + being + verb3 (past participle)
Question Form (soru cümlesi): Was / Were + Object + being + verb3 (past participle) ?
Affirmative Form (olumlu cümle): Object + have / has + been + verb3 (past participle)
Question Form (soru cümlesi): Have / has + object + been + verb3 (past participle)