adaçayı boğaz ağrısına iyi gelirmi / Boğaz Ağrısına Çare; Adaçayı - monash.pw

Adaçayı Boğaz Ağrısına Iyi Gelirmi

adaçayı boğaz ağrısına iyi gelirmi

Efsanelerde, “ölümün ilacı” olduğu söylenen adaçayı ile Kızılderililerin “her derde deva” olarak kullandığı ekinezya, geleneksel tıbbın olmazsa olmaz bitkileri arasında yer alıyor.

Yoğun bir kullanım alanı olan adaçayı ve ekinezya, bağışıklığı güçlendirerek başta faranjit, soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve grip gibi birçok kış hastalığına iyi geliyor. İki bitkinin beraber kullanılması durumunda hastalıklar üzerinde daha yoğun iyileştirme etkisi gösterdiğini belirten Özel Siirt Hayat Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Nuray Altınkum, adaçayı ve ekinezyanın faydaları konusunda bilgi verdi:

Vitamin ve mineral deposu

Özel Siirt Hayat Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nuray Altınkum, Adaçayı K, C, E, A ve bazı B grubu vitaminler içermektedir. Ayrıca içeriğinde potasyum, kalsiyum, demir, manganez, çinko, magnezyum, bakır mineralleri, az miktarda kalori, protein, yağ ve lif bulunmaktadır.

Adaçayının faydaları polifenol, rosmanirik, kafeik, klorojenik gibi içerdiği bileşiklerden kaynaklanmaktadır. Ekinezya bitkisinin ise çiçekleri, gövdesi, yaprakları ve kökleri kullanılabilmektedir. İçeriğindeki A, B2, C ve E vitaminlerinin yanı sıra çeşitli mineraller bakımından da zengin olan ekinezya, özellikle içerdiği polisakkaritler nedeniyle bağışıklık sistemi üzerinde çok güçlü etkilere sahip olmaktadır.

Viral enfeksiyon ve iltihaplanmayı önler

Özel Siirt Hayat Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nuray Altınkum, Adaçayının Akdeniz bölgesine özgü “Salvia Officinalis” türü ile ekinezyanın üç türü, kış aylarının gelmesi ile birlikte toplumun büyük bir kısmını etkisi altına alan kış hastalıklarının önlenmesi ya da hastalık semptomlarının azaltılması için kullanılmaktadır. Aynı zamanda bakteriyel ve viral enfeksiyonlar ile iltihaplanmanın önlenmesinde etkili pek çok yararlı bileşik içermektedir.

Bakterilerle savaşıp çoğalmalarını engeller

Adaçayı rosmarik, karnosik ve kafeik asit gibi doğal bileşikler içermesi sayesinde güçlü antioksidan ve antibakteriyel etki göstermektedir. Antioksidan etkisi ile vücutta gerçekleşen metabolik aktiviteler sonucu oluşan ve hücre hasarına yol açan serbest radikaller ile savaşarak, bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. İçeriğindeki terpen ve terpenoid adı verilen uçucu bileşenler sayesinde ise pek çok bakteri ile savaşırken, birçok ilaca karşı direnç gösteren bakterilerin de çoğalmasını önlemektedir.

Boğaz ağrısı ve yutkunma güçlüğünü yatıştırır

vAnti-inflamatuar etkiye sahip olan adaçayı ile ekinezya, geniz akıntısıyla seyreden boğaz ağrısına ve akut farenjite iyi gelmektedir. Ayrıca beyaz adaçayı yaprağının, boğaz ağrısının şiddetlendiği ve yutkunmanın güçleştiği durumlarda rahatlatıcı özelliği bulunmaktadır. Ayrıca bu bitkiler sadece balgam söktürücü olarak değil, vücutta toksin atıcı faaliyet de göstermektedir.

Bronşite iyi geliyor

Adaçayı ve ekinezyayı birlikte kullanmak, soğuk algınlığı ve boğaz ağrısında daha etkili olmaktadır. Üst solunum yolu enfeksiyonları ve bronşitte iyileştirme etkisi olan ekinezya, aynı zamanda bağışıklık sistemini de harekete geçirmektedir.

Ağız yaraları için gargara yapılabilir

Özel Siirt Hayat Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nuray Altınkum, Ekinezya ve adaçayı içeren boğaz spreylerinin klorheksidin ve lidokain içeren spreyler kadar etkili olduğu da bilinmektedir. Günümüzde pek çok ülkede ekinezya ve adaçayı içeren preperat, şurup ve spreyler sıklıkla kullanılmaktadır. Boğaz ağrısı veya ağız yaraları için adaçayı ve ekinezya ile gargara da yapılabilmektedir.

Tüketirken dikkatli olunmalı!

Adaçayı ve ekinezyanın kullanımı konusunda şu noktalara dikkat edilmelidir:

  • Adaçayı ve ekinezya çayının gün içerisindeki toplam tüketimi iki kupayı geçmemelidir.

  • Sıcak çaya eklenen balda “Hidroksimetil furfural” adı verilen zararlı bir bileşik oluştuğu için özellikle boğaz ağrısını gidermek amacıyla adaçayı ve ekinezya bal ile birlikte tüketilmemelidir.

  • Adaçayı, kasılmalara ve sütün azalmasına sebep olduğu için hamileler ve emziren kadınlar tarafından kullanılmamalıdır.

  • Her iki bitçi çayı da Antidiyabetik, insülin, kan sulandırıcı, immün sistem baskılayıcı, antikonvulsan ve antidepresan ilaçlarla birlikte tüketilmemelidir.

  • Pek çok bitki çayı gibi ekinezya ve adaçayı da güvenli kaynaklardan temin edilmelidir. Açıkta satılan bitki çaylarına farklı türde bitkiler karışabilirken; toz, tarım ilacı, ağır metal gibi maddeler de içerebilir. Özellikle aflatoksin adı verilen ve açıkta satılan çaylarda oluşabilen zehirli bileşik, karaciğer kanseri oluşumuna neden olabilmektedir.

Boğaz ağrısına hızır gibi yetişiyor! İşte bir günde soğuk algınlığını bitiren karışım

ÇİĞ SARIMSAK

Sarımsak, bakteriyel bir enfeksiyon durumunda yardımcı olabilecek antiseptik özelliklere sahip olması sayesinde boğaz ağrısını da hafifletebilir. Çiğ sarımsak ezildiğinde, antibakteriyel, antifungal ve antiviral özelliklere sahip olan "allisin" adı verilen bir bileşik salgılar.

Boğaz ağrısı için sarımsak kullanmanın en iyi yolu tek bir dişi yaklaşık 15 dakika boyunca emmektir. Çiğ sarımsağı daha kolay sindirmek için rendeleyebilir ve biraz bal veya zeytinyağı ile karıştırabilirsiniz.

TAZE ZENCEFİL

Bir yemek kaşığı taze soyulmuş ve rendelenmiş zencefil kökünü 1 litre su, bir yemek kaşığı bal ile karıştırın. Ardından bu karışımı bir tencerede orta ateşte kaynattıktan sonra 10 dakika dinlendirin. İçerisine biraz limon suyu sıkın. Zencefil kökü çayı, iltihabı azaltmaya ve boğaz ağrısını dindirmeye yardımcı olur.

HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI

Sevdiğiniz bir sıcak içeceğin içerisine, özellikle ekinezya, ıhlamur veya adaçayı gibi bir bitki çayının içerisine ekleyeceğiniz hindistan cevizi yağı, iltihap önleyici etkilere sahiptir. Mukoza zarlarındaki tahrişi azaltarak boğaz ağrınızın hafiflemesine yardımcı olur.

Boğaz ağrısına çare; Adaçayı

Fitoterapi Uzmanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, mikropların antibiyotiğe karşı vücutta oluşturacağı direnci yeşil çayın kırdığını söyledi. Prof. Dr. Yeşilada, soğuk algınlığı tedavisinde antibiyotik kullanmak zorunda kalanlara, antibiyotiğin dirençli bakterilere karşı etkisini göstermesi için şekersiz yeşil çay içmelerini önerdi.

Kış aylarının yaklaşması ve soğuk havaların etkili olmasıyla bitki çaylarına olan talep arttı. Bitki çayları sadece ısınmak ve boğazı yumuşatmak için değil içerisinde bulunan etkili maddelerin bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve hastalıklardan koruması içinde sıklıkla tercih ediliyor.

"SARI KANTARONUN VE GİNKGONUN ÇAYI OLMAZ"

Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, her bitkinin çayı olmayacağını vurgulayarak, "Çay yapmak için etkili maddelerin suda çözülüyor olması veya sıcak suya koyduğumuz zaman bozulmaması lazım. Örneğin, piyasada sarı kantaronun çayı satılıyor, ondan çay olmaz. Çünkü sarı kantaronun içinde bulunan etkili maddeler suda yeterince çözülmez, sıcak suda bozulur. Hafızayı güçlendirmek için ginkgo çayı satılıyor çok popüler, ginkgonun çayı olmaz çünkü içindeki etkili maddeler suda çözülmez. Bu çayların doğrudan insan vücuduna zararı yoktur ama sadece oksidatif hasara karşı antioksidan etkisi vardır" diye konuştu.

"YEŞİLÇAY MİKROPLARA KARŞI SİLAHTIR"

Yeşilçayın mikroplara karşı silah olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdem Yeşilada, "Antibiyotik kullanırken şekersiz yeşilçay içilmesini öneriyorum. Çünkü mikroorganizmalar, antibiyotik içeri girmesin diye koruma kalkanı oluşturuyor. Buna 'antibiyotik direnci' diyoruz. Yeşilçayın içerisindeki bileşikler işte o savunma kalkanını parçalıyor. Dolayısıyla antibiyotiğin etkisinin daha yüksek olması için abartmadan yeterli miktarda yeşilçay tüketmek gerekir. Tabi bütün bu bitki çayları kaliteli yerlerde üretilmelidir. Kaliteli büyük markaların poşet çaylarını kullanmak lazım" ifadelerini kullandı.

BİTKİ ÇAYINA ŞEKER ATMAYIN

Bitki çaylarının hastalıklardan koruyucu özelliği olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yeşilada, "Yeşil çayı, ada çayını her gün tüketmek ve yoğun şekilde hazırlanan çay ile gargara yapmak gerekir. Ama bu çayları şekersiz tüketmeliyiz. Şekerle içtiğimiz zaman mikroplar bu şekerlerin üzerine yapışıp ağzımızda üremeye başlıyor ve bize hayatı zehir ediyorlar" dedi.

"GİNKGO BEYİN KANAMASINA YOL AÇABİLİR"

Bitkilerin bir çoğunda kan sulandırıcı etki olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yeşilada, "Eğer kişi doktor reçetesiyle kan sulandırıcı ilaç alıyorsa, besin desteği kullanıyorsa, sık sık sarımsak tüketiyorsa bunların yanında bitki çayı da içerse birikim etkisi yaparak beyin kanamasına neden olabilir. Ginkgo mesela beyin kanamasına yol açabilir" ifadelerini kullandı.

ALIÇ KALP KRİZİNİ ÖNLÜYOR

Bitki çaylarının kalp krizine yol açmayacağını belirten Prof. Dr. Erdem Yeşilada, "Aksine örneğin alıç bitkisi çay olarak da kullanıldığında kalp krizini önler, tansiyonu dengeler. Hiçbir zararı yoktur, tam da zamanıdır. Bol bol alıç yemek lazım. Görseli güzel değil diye fazla değeri bilinmiyor, her yerde de bulunmuyor ama çok faydalıdır. Damla şeklinde yapılanı var o daha etkili oluyor" diye konuştu.

BOĞAZ AĞRISINA ÇARE; ADAÇAYI

Adaçayını her mevsimde içmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Yeşilada, "Kış çayı olarak hazırladığınız karışımların içine zencefil koyabilirsiniz. Ihlamur vazgeçilmez kış çaylarındandır. Adaçayı, bundan 3 bin yıl önce İtalya'daki hekimler, 'bahçesinde adaçayı yetişen neden ölsün ki' demiş, bu kadar önemli. Adaçayını yaz-kış tüketmek gerekir. Eğer boğazınızda ağrı, çevrenizde öksüren varsa, hastalanacağınızı hissediyorsanız poşet adaçayını, yeni demlenmiş suyun içerisine koyup ağzını hemen kapatıp ılıyınca onunla gargara yapmak iyi gelecektir" dedi.

ÖKSÜRÜĞE EBEGÜMECİ OTU ÇAYI

"Virüs ve bakterilere karşı nar kabuğu, zencefil ve zerdeçalı karıştırarak çay yapabilirsiniz, savunma silahlarıdır" diyen Prof. Dr. Yeşilada, "Eğer öksürüğünüz varsa ebegümeci veya hatmi çiçeği veya yaprağıyla çay yapabilirsiniz. Ihlamur da öneriyorum boğazı yumuşatır. Ayrıca yaptığımız araştırmada ıhlamurun iltihap giderici özelliği olduğunu da bulduk. Boğazdaki mikroplara karşı reaksiyon olarak iltihap oluşur, enfeksiyon boğazdan aşağıya doğru gittikçe zatürreye çevirir. O yüzden enfeksiyon ağız ve boğaz bölgesindeyken savunma son derece önemlidir" diye konuştu.

ÇAYLARDA HASTALIK RİSKİ

Uygun koşullarda yapılmayan bitki çaylarının tüketilmesi halinde kansere kadar pek çok hastalığa neden olacağını söyleyen Prof. Dr. Erdem Yeşilada, "Hijyenik olmayan koşullarda hazırlanan bitki çaylarının tüketilmesi, bağırsak enfeksiyonlarına bağlı olarak iltihaplı bağırsak hastalıklarından ishale kadar birçok hastalığın gelişime yol açabilir. Karaciğer ve böbrek hasarı riski artar. Günümüzde neden bu kadar çok böbrek enfeksiyonu var? İnsanlar açıkta satılan bitki çaylarını doğal olduğu için aldıklarını söylüyorlar. Artık doğala ölçülü yaklaşmak gerekiyor. Doğa artık doğal değil çok risk var. Sağlık aynı zamanda risk denetimidir. Bitki çaylarının kalitesi çok önemli, mikrop, tarım ilacı, çevresel zehirler taşıyıp taşımadığından emin olabileceğiniz ürünleri kullanın" ifadelerini kullandı.

BUZDOLABINDA SAKLAYIN

Fitoterapi Uzmanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, bitki çayı paketlerinin yaz aylarında küflenmesin veya böceklenmesin diye buzdolabında, kış aylarında ise naylon değil hava geçirgenliği olan bez ve kağıt torbalarda saklanması gerektiğini söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır