adana sugözü termik santrali ne ile çalışır kpss / Doğalgaz ile çalışan termik santraller kpss - Yurekli.gen.tr

Adana Sugözü Termik Santrali Ne Ile Çalışır Kpss

adana sugözü termik santrali ne ile çalışır kpss

Gelişmelerden haberdar olmak için bizi Google Haberler'den takip edin!

Mühendistan Google News

Elektrik üretiminde tüm Dünyada büyük bir paya sahip olan termik enerji santrallerini ne kadar iyi biliyoruz? Bu içeriğimizde Termik Santral Nedir? Nasıl Çalışır? ve Termik Santral Çeşitleri Nelerdir? hep beraber inceleyelim.

Termik Santral Nedir?

Termik santral, kömür, doğal gaz ve petrol gibi yakıtların yakılması ile açığa çıkan ısı kullanılarak, çevrim akışkanı suyun yüksek basınçlı kızgın buhar fazına geçirildiği ve daha sonra da buhar türbini ile elektrik üreten santral tipine termik santral denir.

Termik santraller, ısı temelli santrallerdir yani yakıtın ısıl kapasitesi kullanılarak elektrik üretimi gerçekleştirilir. Termik santraller, kullanılan yakıt tipine göre çeşitlilik gösterir. Kömür, doğalgaz, petrol, jeotermal ve nükleer enerji santrallerinin hepsi birer termik santraldir. Genel itibariyle bu santrallerin çevrim prensibi aynıdır sadece yakıt ve yakıttan ısı elde yöntemi birbirinden farklılaşır.

Termik santraller sadece yakıta göre değil, atık ısı geri kazanım ile tekrar kullanma şekline göre de çeşitlenir.

Termik Santraller Nasıl Çalışır?

Termik santraller, en temelde Rankine Çevrimine göre çalışır. Bu çevrimde, akışkan olan suyun basıncı bir pompa yardımıyla yükseltilerek, kazana gönderilir. Kazanda yakıtların yakılmasıyla açığa çıkan ısı ile su çok yüksek sıcaklıklara yükseltilerek (500 °C – 600 °C arası) yüksek basınçlı kızgın buhar fazına geçirilir. Buradan da buhar türbini-jeneratör sistemine iletilir, yüksek enerjili bu kızgın buhar da buhar türbinini ve jeneratörü döndürerek elektrik üretimi sağlanır.

Termik santral nasıl çalışır?

Termik santrallerin en temel çalışma prensibi bu şekilde özetlenebilir. Bu temelde çalışan termik santrallerin verimleri düşük (%20-25) olduğundan, Rankine çevrimi dolayısıyla termik santral çevrimi çeşitli yöntemlerle geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden en yaygın olanları, süper kızdırma, geri ısıtma ve besleme suyunu ısıtma metotlarıdır.

Jeotermal ve nükleer enerji santralleri de termik santral türlerindendir fakat çalışma prensibinde ısının elde ediliş metodu farklıdır.

Termik Santral Çeşitleri Nelerdir?

Termik santraller genellikle kullanılan yakıt türüne ve santralin çalışma çalışma şekline göre çeşitlilik gösterir. En bilinen termik santral çeşitleri ise şunlardır.

  • Buhar Türbinli Termik Santraller
  • Gaz Türbinine Sahip Termik Santraller
  • Kombine Termik Santralleri (CHP)
  • Dizel veya Fuel-Oil Santralleri
  • Jeotermal Santraller
  • Nükleer Enerji Santralleri

Termik Santral Bileşenleri Nelerdir?

Termik santraller çeşidine göre çok sayıda sistem bileşenine sahip olsa da temel bileşenleri şu şekildedir:

  • Kazan (Yanma Odası)
  • Türbin-Jeneratör Sistemi
  • Pompa Sistemi
  • Yoğuşturucu (Kondenser)

Bu yukarıda saydığımız temel sistem bileşenleri, hemen hemen tüm termik santrallerde yer almaktadır. Sadece nükleer güç santrallerinde kazan yerine nükleer reaktör bulunmaktadır.

Termik Santral Sistem Bileşenleri Mühendistan

Termik Santralin Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

Termik santrallerin çok sayıda avantajı vardır. Bu sebepten de tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Termik santrallerin başlıca avantajları şu şekilde sıralanabilir:

  • İlk yatırım maliyeti diğer santral türlerine göre düşüktür.
  • Üretim kapasiteleri yüksektir
  • Yakıtın bulunduğu veya taşınabildiği her yere kurulabilir

Termik santrallerin en büyük dezavantajı ise özellikle fosil yakıt kullanan santrallerin sebep olduğu çevresel sorunlardır. Bu yakıtlar elektrik üretimi için yakıldığında sera gazı salınımına sebep olmaktadır. Bu da hava kirliliği, asit yağmurları ve küresel ısınma gibi çevre sorunlarının oluşumuna katkı sağlamaktadır.

Türkiye'nin En Büyük Termik Santrali: Zonguldak Eren Termik Enerji Santrali

Termik Santral Zararları Nelerdir?

Termik santrallerin zararları düşünüldüğünde en başta çevresel sorunlar gelir. Özellikle kömür, doğalgaz ve fuel-oil gibi fosil yakıtlar kullanan termik santraller çevreye ciddi miktarlarda SOx ve NOx gazlarını yaymaktadır. Bu gazlar da atmosferdeki sera gazı miktarını arttırdığı için, küresel iklim değişikliğinin en temel sebeplerinden birisidir.

Nükleer enerji santrali de bir termik santraldir ve sanıldığının aksine çevreye olan etkisi fosil yakıtlı santrallere göre oldukça azdır. Herhangi bir zararlı gaz emisyonuna sahip olmayan bu santrallerin de en büyük çevre sorunu, kullanılmış yakıtların depolanmasıdır.

Türkiye’deki Termik Santraller

Türkiye’de bulunan termik santralleri, kömür, doğalgaz, fuel-oil ve jeotermal santraller oluşturmaktadır. Türkiye’de termik santrallerin güç üretimindeki payı 2019 Eylül ayı verilerine göre toplam % 52,6’dır. Bu pay içerisinde doğal gaz % 28,6, kömür % 22,4 ve jeotermal ise % 1,6’dır.

Türkiye’deki Kömür Santralleri

NoSantral İsmiİlŞirketYakıtKurulu Güç
1)Zonguldak Eren (ZETES)ZonguldakEren Enerjiİthal Kömür2.790 MW
2)Afşin – Elbistan B Termik SantraliKahramanmaraşEÜAŞLinyit1.440 MW
3)Afşin Elbistan A Termik SantraliKahramanmaraşÇelikler EnerjiLinyit1.355 MW
4)Cenal Karabiga Termik SantraliÇanakkaleAlarko Enerjiİthal Kömür1.320 MW
5)İSKEN Sugözü Termik SantraliAdanaSteag Enerjiİthal Kömür1.320 MW
6)İÇDAŞ Bekirli Termik SantraliÇanakkaleİÇDAŞ Elektrikİthal Kömür1.200 MW
7)İskenderun Atlas Termik SantraliHatayDiler Holding Enerji Grubuİthal Kömür1.200 MW
8)Soma B Termik SantraliManisaKonya Şeker EnerjiLinyit990 MW
9)Kemerköy Termik SantraliMuğlaLimak EnerjiLinyit630 MW
10)Yatağan Termik SantraliMuğlaBereket EnerjiLinyit630 MW

Türkiye’deki Doğalgaz Termik Santralleri

NoSantral AdıİlFirmaKurulu Güç
1)Enka Gebze Doğalgaz SantraliSakaryaEnka Elektrik1.540 MW
2)Enka İzmir Doğalgaz SantraliİzmirEnka Elektrik1.520 MW
3)Bursa Doğalgaz SantraliBursaEÜAŞ1.432 MW
4)Ambarlı B Doğalgaz SantraliİstanbulEÜAŞ1.351 MW
5)Hamitabat Termik SantraliKırklareliLimak Enerji1.220 MW
6)Aksa Antalya Doğalgaz SantraliAntalyaAksa Enerji1.150 MW
(2050 MW)
7)Bandırma Doğalgaz SantraliBalıkesirEnerjisa Elektrik931 MW
(936.18 MW)
8)Kırıkkale Doğalgaz SantraliKırıkkaleAcwa Power927 MW
9)Erzin Doğalgaz SantraliHatayAkenerji904 MW
10)OMV Samsun Doğalgaz SantraliSamsunOMV Samsun Elektrik887 MW

Türkiye’deki Jeotermal Santralleri

NoSantral Adıİl FirmaKurulu Güç
1)Kızıldere 3 JESDenizliZorlu Enerji165 MW
2)Efeler Jeotermal Enerji SantraliAydınGüriş Holding115 MW
(162.3 MW)
3)Kızıldere 2 Jeotermal Enerji SantraliDenizliZorlu Enerji80 MW
4)Pamukören Jeotermal SantraliAydınÇelikler Enerji68 MW
5)Mis 3 Jeotermal SantraliManisaSoyak Enerji48 MW
6)Galip Hoca Germencik JESAydınGüriş Holding47 MW
7)Alaşehir Jeotermal Enerji SantraliManisaZorlu Enerji45 MW
8)Maren Jeotermal Enerji SantraliAydınKipaş Holding Enerji Grubu44 MW
9)Dora 3 Jeotermal Enerji SantraliAydınMB Holding34 MW
10)Melih Jeotermal Enerji SantraliAydınKipaş Holding Enerji Grubu33 MW

Aşağıdaki video ile de termik santrallerin çalışma sistemini izleyebilirsiniz.

Termik santral sistemleri ile ilgili merak edilenleri sizlere bu yazıda derlemeye çalıştık. Konu ile ilgili sorularınız, görüş ve önerileriniz varsa bizlere yorum olarak belirtmeyi unutmayınız.

Doğalgaz ile çalışan termik santraller kpss

Doğalgazla çalışan termik santraller hangi illerde?

En Büyük 10 Doğalgaz Enerji Santrali

  • Enka Gebze Doğalgaz Santrali. Sakarya. …
  • Enka İzmir Doğalgaz Santrali. İzmir. …
  • Bursa Doğalgaz Santrali. Bursa. …
  • Hamitabat Termik Santrali. Kırklareli. …
  • Aksa Antalya Doğalgaz Santrali. Antalya. …
  • Bandırma Doğalgaz Santrali. Balıkesir. …
  • Kırıkkale Doğalgaz Santrali. Kırıkkale. …
  • Erzin Doğalgaz Santrali. Hatay.

Adana Sugözü termik santrali ne ile çalışır KPSS?

Tesis ayrıca Türkiye'nin 5. büyük İthal Kömür Termik Santrali'dir. İSKEN Sugözü Termik Santrali ortalama 8.953.136.634 kilovatsaat elektrik üretimi ile 2.465.071 kişinin günlük hayatında ihtiyaç duyduğu (konut, sanayi, metro ulaşımı, resmi daire, çevre aydınlatması gibi) tüm elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayabilir.

Hangi santral linyit ile çalışır?

Planlanan Kömür ve Linyit Yakıtlı Termik Santraller

  • Çayırhan B Termik Santrali. Ankara. …
  • Diler Elbistan Termik Santrali. Kahramanmaraş …
  • Domaniç Termik Santrali. Kütahya. …
  • Tekirdağ Saray Termik Santrali. Tekirdağ …
  • Keles Termik Santrali. Bursa. …
  • Çan Helvacı Termik Santrali. …
  • Şırnak Asfaltit Santrali. …
  • Ant Enerji Termik Santrali (ANTES)

Türkiye’nin en büyük doğalgaz tesisi nerededir?

Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Genişletme Projesi ile buradaki 1.2 milyar metreküp kapasite 5.4 milyar metreküpe ulaşacak. Böylelikle günlük geri üretim kapasitesi 80 milyon metreküpe çıkacak. Aksaray'daki Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Genişletme Projesi için temel atma töreni yapıldı.

Türkiye’deki termik santraller hangi illerde?

Zonguldak, Kahramanmaraş, Manisa, Bursa, Adana, Hatay, Çanakkale, Muğla, Şırnak, Kütahya, Bolu, Zonguldak, İzmir, Ankara, Kütahya, Sivas, Denizli ve Niğde gibi hemen hemen tüm bölgelerde ve illerde bulunan kömür yakıtlı termik santraller, buhar türbinli termik santral çeşidinde çalışma göstermektedir.

Türkiye’deki termik santraller nerelerde?

TERMİK SANTRAL NERELERDE VAR?

  • Zonguldak Eren (ZETES) Zonguldak İthal Kömür 2.790 MW.
  • Afşin – Elbistan B Termik Santrali Kahramanmaraş Linyit 1.440 MW.
  • Afşin Elbistan A Termik Santrali Kahramanmaraş Linyit 1.355 MW.
  • Cenal Karabiga Termik Santrali Çanakkale İthal Kömür 1.320 MW.

Sugözü Termik Santrali ne zaman kuruldu?

Türkiye'nin ithal taş kömüre dayalı ilk termik santralı olan Yumurtalık İlçesi'ndeki Sugözü'nün temeli 4 Kasım 2000'de dönemin Başkan Yardımcısı Mesut Yılmaz tarafından atıldı. Yaklaşık 1,5 milyar dolara mal olan termik santralin yapımını, kısa adı İSKEN olan İskenderun Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş.

2310/2118.10.2007 Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş ve 35 Milletvekilinin, öğretmenlerin sorunlarının ve okullardaki yetersizliklerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/9028.12.2007 Adana Milletvekili Nevin Gaye ERBATUR ve 20 Milletvekilinin, çocuk suçluluğu sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/2018.10.2007 Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş ve 35 Milletvekilinin, üniversite öğrencilerinin barınma sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/6023.11.2007 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 22 Milletvekilinin, İstanbul'da depreme yönelik çalışmaların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/6823.11.2007 İzmir Milletvekili Bülent Baratalı ve 26 Milletvekilinin, Küçük Menderes Nehrindeki kirliliğin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/24515.07.2008 Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 19 Milletvekilinin, deprem riskinin araştırılarak deprem yönetiminde alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/5923.11.2007 İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan ve 25 Milletvekilinin, balık çiftliklerinin çevreye ve turizme olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/1518.10.2007 İzmir Milletvekili Ahmet ersin ve 32 Milletvekilinin, Gediz nehrindeki kirliliğin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/66813.04.2010 Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ve 23 Milletvekilinin, kanser hastalığı konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/19016.05.2008 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 34 Milletvekilinin, mevsimlik tarım işçiliği nedeniyle eğitim alamayan çocukların sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/1618.10.2007 Bursa Milletvekili kemal demirel ve 27 Milletvekilinin, uluabat gölündeki çevre sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/6523.11.2007 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 23 Milletvekilinin, Van Gölündeki kirlenmenin önlenmesi ve Van ilinde turizmin geliştirilmesi için araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/120.08.2007 Kırklareli Milletvekili Tansel Barış ve 29 Milletvekilinin, Trakya'daki su kaynakların korunması ve su kıtlığına karşı alınması araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/30429.12.2008 Mersin Milletvekili Ali Rıza , Öztürk ve 37 Milletvekilinin, madencilik sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/56403.02.2010 İzmir Milletvekili Canan Arıtman ve 21 Milletvekilinin, kaybolan ve kaçırılan çocuklar sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/19316.05.2008 Burdur Milletvekili ramazan Kerim Özkan ve 28 Milletvekilinin, mermercilik sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/73707.04.2010 Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 22 Milletvekilinin, futbol kulüplerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/12101.02.2008 İstanbul Milletvekili Çetin SOYSAL ve 20 Milletvekilinin, Tuzla Tersaneler Bölgesinde yaşanan iş kazalarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 2310/6323.11.2007 Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 26 Milletvekilinin, deprem riskinin ve alınması gereken önlemlerin araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/9816.01.2008 Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner ve 25 Milletvekilinin, Isparta ilindeki göllerin çevre sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/6723.11.2007 Zonguldak Milletvekili ali Kocal ve 26 Milletvekilinin, taşkömürü üretimindeki sorunların ve Türkiye taşkömürü kurumunun durumunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/73907.04.2010 Malatya Milletvekili Ferit mevlüt Aslanoğlu ve 23 Milletvekilinin, futbol kulüplerinin mali araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/1210.10.2007 Kırklareli Milletvekili Tansel Barış ve 23 Milletvekilinin, Kırklareli ili vize İlçesindeki bir arazi ile ilgili iddiaların ve bu arazi üzerinde kurulması planlanan çimento fabrikasının çevre üzerindeki muhtemel etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/71417.03.2010 İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve 27 Milletvekilinin, futbol karşılaşmalarındaki şiddet olaylarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/57019.01.2010 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 27 Milletvekilinin, sokakta yaşayan çocuklar sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/806.09.2007 Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü ve 38 Milletvekilinin, Trakya ve İstanbul ilinde çevre konularındaki gelişmelerin Ergene Çevre Düzeni Havza Planına etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/1918.10.2007 Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş ve 35 Milletvekilinin, okullardaki şiddet olaylarının ve madde bağımlılığı sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/31216.01.2009 Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 21 Milletvekilinin, çocuklara yönelik cinsel taciz ve istismarın araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/1418.10.2007 Bursa Milletvekili kemal demirel ve 33 Milletvekilinin, iznik gölündeki çevre sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/47414.10.2009 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 28 Milletvekilinin, kayıp çocuklar sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/6223.11.2007 Afyonkarahisar Milletvekili Halil ÜNLÜTEPE ve 23 Milletvekilinin, Eber Gölündeki çevre kirliliğinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/10221.01.2008 Muğla Milletvekili Gürol Ergin ve 24 Milletvekilinin, zeytincilikte yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/57119.01.2010 İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve 21 Milletvekilinin, sokakta yaşayan ve dilendirilen çocuklar sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/1719.10.2007 Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 24 Milletvekilinin, Mavi Tünel Projesi'nin Silifke Ovası ve Göksu deltasına muhtemel etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/10117.01.2008 İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 22 Milletvekilinin, balık çiftliklerinin çevre ve turizm üzerindeki etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/52703.12.2009 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 32 Milletvekilinin, emeklilerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/76514.04.2010 Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve 29 Milletvekilinin, kadın istihdamındaki engellerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/46814.10.2009 Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve 28 Milletvekilinin, kültür mantarı yetiştiricilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/12001.02.2008 Kırklareli Milletvekili Tansel Barış ve 20 Milletvekilinin, başta Kütahya'da olmak üzere meydana gelen tren kazalarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/65424.03.2010 Sinop Milletvekili Engin Altay ve 31 Milletvekilinin, eğitim fakülteleri mezunlarının istihdamındaki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/54817.12.2009 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 30 Milletvekilinin, işsizlik sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/2218.10.2007 Bursa Milletvekili kemal demirel ve 33 Milletvekilinin, Uludağ'ın doğal zenginliklerinin korunması geliştirilmesi ve değerlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/43717.06.2009 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 23 Milletvekilinin, orman yangınları konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/52803.12.2009 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 35 Milletvekilinin, işsizliğin nedenleri ve boyutları ile sonuçlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/72729.03.2010 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 23 Milletvekilinin, İsken Sugözü Termik Santrali ile yeni yapılacak bazı santrallerin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/17825.04.2008 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 23 Milletvekilinin, mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/49205.11.2009 İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz ve 26 Milletvekilinin, KEY ödemelerinde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/47514.10.2009 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 29 Milletvekilinin, eczacıların sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/74007.04.2010 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 28 Milletvekilinin, hayvancılık sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/107822.02.2011 Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve 21 Milletvekilinin, Kahramanmaraş'taki göçük olayının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/107922.02.2011 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 22 Milletvekilinin, nişasta bazlı şeker üretimindeki sorunların ve tüketiminin insan sağlığına etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/49005.11.2009 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 19 Milletvekilinin, mülteci ve kaçak göçmenler sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/51620.11.2009 Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve 30 Milletvekilinin, Karadeniz Ereğli Tersaneler Bölgesindeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/31804.02.2009 Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 19 Milletvekilinin, Adli Tıp Kurumu'na yönelik iddiaların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/40805.06.2009 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 28 Milletvekilinin, işsizlik sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/72529.03.2010 Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 22 Milletvekilinin, tabii afet yönetimi konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/47314.10.2009 Afyonkarahisar Milletvekili Halil ÜNLÜTEPE ve 29 Milletvekilinin, vişne üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/29717.12.2008 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 19 Milletvekilinin, Bandırma açıklarında batan gemi olaylarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/7403.12.2007 İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 22 Milletvekilinin, polislerin mesleki ve sosyal sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/17322.04.2008 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 22 Milletvekilinin, tarım sektöründe yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/61809.02.2010 Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 34 Milletvekilinin, faili meçhul siyasi cinayetler konusunun araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/47114.10.2009 Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu ve 30 Milletvekilinin, Artvin'in Şavşat ve Borçka ilçelerinde meydana gelen taşkın olaylarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/85414.04.2010 Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür ve 27 Milletvekilinin, yoksulluk sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/76414.04.2010 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 26 Milletvekilinin, İstanbul'da kent içi ulaşımda yaşanan bazı kazaların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/38629.05.2009 Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 27 Milletvekilinin, sulama birliklerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/92305.10.2010 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 32 Milletvekilinin, maden ocaklarında yaşanan kazaların nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/53703.12.2009 Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 36 Milletvekilinin, özürlü istihdamındaki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/77824.04.2010 Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve 30 Milletvekilinin, Çiftçi borçları sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/49511.11.2009 Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 25 Milletvekilinin, öğretmenlerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/35121.04.2009 Muğla Milletvekili Ali Arslan ve 26 Milletvekilinin, emeklilerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/53003.12.2009 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 35 Milletvekilinin, tarımsal ilaç kullanımı konusundaki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/105526.01.2011 Adana Milletvekili Nevin Gaye ERBATUR ve 26 Milletvekilinin, dizi sektöründe yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/14906.03.2008 Muğla Milletvekili Gürol Ergin ve 30 Milletvekilinin, bal üretimi ve pazarlamasında yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/54617.12.2009 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 30 Milletvekilinin, maden işçilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/28107.11.2008 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 30 Milletvekilinin, Alternatif Ürün Projesinin Adıyaman'daki uygulamasının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/19116.05.2008 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 30 Milletvekilinin, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları çalışanlarının sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/110101.04.2011 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 31 Milletvekilinin, rüşvet sorununun bütün yönleriyle araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/46914.10.2009 Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 29 Milletvekilinin, ÖSYM'nin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/90309.07.2010 Afyonkarahisar Milletvekili Halil ÜNLÜTEPE ve 29 Milletvekilinin, kiraz üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/54917.12.2009 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 33 Milletvekilinin, memurların sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/89002.07.2010 Adana Milletvekili Nevin Gaye ERBATUR ve 25 Milletvekilinin, milli eğitimin sınav sistemindeki değişikliklerin etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/87223.06.2010 Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal ve 21 Milletvekilinin, TCDD'nin bazı projelerinde ortaya çıkması muhtemel sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/19216.05.2008 Kocaeli Milletvekili Hikmet Erenkaya ve 30 Milletvekilinin, Kocaeli Körfezinde özelleştirilen limanların ve özel iskelelerin hukuki durumlarının ve neden oldukları sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/74107.04.2010 Zonguldak Milletvekili ali Koçal ve 25 Milletvekilinin, BOTAŞ ihalelerine yönelik iddiaların araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/37007.05.2009 Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu ve 26 Milletvekilinin, alışveriş merkezleri ve zincir mağazaların ticari sistemine etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/30329.12.2008 Adana Milletvekili Nevin Gaye ERBATUR ve 34 Milletvekilinin, kadın girişimciliği ve kadın istihdamındaki sorunları araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/52524.11.2009 Trabzon Milletvekili Mehmet Akif HAMZAÇEBİ ve 20 Milletvekilinin, TOKİ uygulamalarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/27705.11.2008 Hatay Milletvekili Gökhan Durgun ve 22 Milletvekilinin, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesinin hukuka aykırı uygulamalar yapıldığı iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/27907.11.2008 Antalya Milletvekili Osman Kaptan ve 24 Milletvekilinin, güvenlik görevlilerince dur ihtarına uymama gerekçesiyle gerçekleştirilen öldürme olaylarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/27222.10.2008 Muğla Milletvekili Ali Arslan ve 20 Milletvekilinin, tütün sektörünün ve tütün üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/98304.11.2010 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 23 Milletvekilinin, yapılması planlanan nehir tipi hidroelektrik santralinin çevreye olası etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/98910.11.2010 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 26 Milletvekilinin, faili meçhul cinayetlerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/47214.10.2009 Adıyaman Milletvekili Şevket köse ve 29 Milletvekilinin, üniversite öğrencilerinin barınma sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/98810.11.2010 Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt ve 25 Milletvekilinin, Cemil Kırbayır'ın ölümü ile ilgili iddiaların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/12413.02.2008 İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve 22 Milletvekilinin, Türkiye Kızılay Derneğine yönelik çeşitli iddiaların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/87123.06.2010 Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 21 Milletvekilinin, 12 Haziran 1980'de İzmir İnciraltı Öğrenci Yurdunda meydana gelen olayın araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/45626.06.2009 Kırklareli Milletvekili Tansel Barış ve 23 Milletvekilinin, süt üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/15513.03.2008 Mersin Milletvekili Vahap Seçer ve 28 Milletvekilinin, tahıl üretimi ve tüketiminde planlamadan kaynaklanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/76314.04.2010 Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemur ve 27 Milletvekilinin, engellilerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/38529.05.2009 Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 26 Milletvekilinin, Çevre ve Orman Bakanlığının uçak ve helikopter ihalesinin araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/17724.04.2008 Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT ve 20 Milletvekilinin, SHÇEK'e bağlı yerlerde yaşanan sorunların araştırılarak bakım, koruma ve yetiştirme hizmetlerinin etkin verilebilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/92705.10.2010 Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve 25 Milletvekilinin, 2010 KPSS sınavı ile ilgili usulsüzlük iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/9716.01.2008 Muğla Milletvekili Ali Arslan ve 22 Milletvekilinin, Arıcılık sektöründe yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/6923.11.2007 İzmir Milletvekili Canan Aritman ve 25 Milletvekilinin, şehit aileleri ve gaziler ile harp ve vazife malullerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/1818.10.2007 Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 35 Milletvekilinin, belediyelere sağlanan mali kaynaklar konusundaki farklı uygulamaların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/43212.06.2009 Hatay Milletvekili Fuat Çay ve 21 Milletvekilinin, Antakya'nın sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/55217.12.2009 Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 30 Milletvekilinin, ilköğretimde taşımalı eğitim uygulamasındaki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/28007.11.2008 Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan ve 25 Milletvekilinin, Balıkesir İlinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/6123.11.2007 Muğla Milletvekili Ali Arslan ve 24 Milletvekilinin, balıkçılık sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/54517.12.2009 Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve 26 Milletvekilinin, esnaf ve sanatkarların sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/87323.06.2010 Tunceli Milletvekili Kamer Genç ve 21 Milletvekilinin, doğu Anadolu Fay hattının deprem riskinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/9527.12.2007 İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 19 Milletvekilinin, insan kaçakçılığı ve yasa dışı göçmen hareketlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/98405.11.2010 İstanbul Milletvekili Bayram Ali Meral ve 23 Milletvekilinin, Karademir A.Ş'de işçilerin sendika değiştirmesi sebebiyle işten çıkarıldığı ve yönetimle ilgili usulsüzlük iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/47614.10.2009 Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve 29 Milletvekilinin, kırmızı et sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/106304.02.2011 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 32 Milletvekilinin, konut işçilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/17222.04.2008 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 21 Milletvekilinin, tahıl sektöründe yaşanan krizin ve TMO'nun sorumluluğunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/27522.10.2008 Antalya Milletvekili Osman Kaptan ve 21 Milletvekilinin, Manavgat/Karabük köyünde yaşanan bir orman yangınının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/30529.12.2008 İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 24 Milletvekilinin, bir Alman şirketine yönelik rüşvet iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/19416.05.2008 Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü ve 24 Milletvekilinin, hayvancılık sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/57714.01.2010 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 25 Milletvekilinin, yapımı tamamlanamayan kültür merkezleri sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/77724.04.2010 Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve 31 Milletvekilinin, Abant Tabiat Parkındaki çalışmaların çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/90108.07.2010 Gaziantep Milletvekili Akif Ekici ve 31 Milletvekilinin, TOKİ'nin faaliyet ve uygulamalarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/2418.10.2007 Muğla Milletvekili Ali Arslan ve 33 Milletvekilinin, turizm sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/72629.03.2010 Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemur ve 24 Milletvekilinin, işsizlik sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/47014.10.2009 Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 28 Milletvekilinin, üniversitelerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/88702.07.2010 Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 20 Milletvekilinin, sınava dayalı eğitim sisteminin yol açtığı sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/46006.08.2009 İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız ve 27 Milletvekilinin, başıboş hayvanların yol açtığı sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/46714.10.2009 Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 27 Milletvekilinin, muz üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/110025.03.2011 Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 23 Milletvekilinin, taşımalı eğitimde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/91523.07.2010 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 25 Milletvekilinin, İstanbul'un tarihi ve kültürel mirasının korunmasında yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/45706.08.2009 İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız ve 27 Milletvekilinin, eğitim sistemindeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/27322.10.2008 Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 25 Milletvekilinin, bazı hastanelerdeki bebek ölümlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/107111.02.2011 Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 26 Milletvekilinin, fındık üreticilerinin sorunlarının araştırılarak daha etkin bir fındık politikasının belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/51405.01.2010 Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün ve 20 Milletvekilinin, tren kazalarının sebeplerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/105326.01.2011 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 25 Milletvekilinin, hümik maddesinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/7227.11.2007 Aydın Milletvekili Mehmet Fatih Atay ve 21 Milletvekilinin, eğitim kurumlarında tarikat örgütlenmesi iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/43617.06.2009 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 22 Milletvekilinin, aile içi şiddet konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/37514.05.2009 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 32 Milletvekilinin, özürlü istihdamı konusundaki mevzuatın uygulanmasındaki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/38129.05.2009 Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 26 Milletvekilinin, muhtarların sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/13622.02.2008 Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ve 19 Milletvekilinin, özel dershanelerin eğitim sistemindeki yerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/71017.03.2010 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 30 Milletvekilinin, arıcılıkta yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/17122.04.2008 Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 21 Milletvekilinin, tarım sektöründe yaşanan krizin nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/49105.11.2009 Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve 22 Milletvekilinin, ÖSYM'nin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/72829.03.2010 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 25 Milletvekilinin, orman kaynakları konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/28207.11.2008 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 27 Milletvekilinin, ülkemizdeki sığınmacıların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/68807.04.2010 İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve 22 Milletvekilinin, tasfiye halindeki bir finans kurumunun oluşturduğu mağduriyetin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/105426.01.2011 Adana Milletvekili Nevin Gaye ERBATUR ve 25 Milletvekilinin, akran istismarı konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/102109.12.2010 İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız ve 27 Milletvekilinin, üniversite öğrencilerine yönelik orantısız güç kullanımının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/61709.02.2010 İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 34 Milletvekilinin, Hrant Dink cinayetiyle ilgili bazı hususların araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/14329.02.2008 Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür ve 29 Milletvekilinin, tekstil ve hazır giyim sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/81911.05.2010 Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan ve 32 Milletvekilinin, kırmızı et sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/3202.11.2007 Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 27 Milletvekilinin, raylı sistem ve demir yolu ulaşımındaki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/85004.06.2010 Zonguldak Milletvekili Ali ihsan Köktürk ve 22 Milletvekilinin, TTK'nın Zonguldak Karadon'daki kömür ocağında meydan gelen kazanın araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/107011.02.2011 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 31 Milletvekilinin, narenciye üretimindeki ve ihracatındaki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/36607.05.2009 Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu ve 26 Milletvekilinin, mobilya ve ev tekstil sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/35221.04.2009 İzmir Milletvekili Bülent Baratalı ve 26 Milletvekilinin, Köy Enstitüsü sisteminin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/71517.03.2010 Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT ve 29 Milletvekilinin, tütün üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/70212.03.2010 Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve 26 Milletvekilinin, eski hükümlülerin istihdamındaki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/59903.02.2010 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 25 Milletvekilinin, Çukobirlik'in sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/40705.06.2009 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 24 Milletvekilinin, konut üretim politikaları ile TOKİ uygulamalarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/2318.10.2007 Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ve 30 Milletvekilinin, baz istasyonları ile ilgili iddiaların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/18916.05.2008 Muğla Milletvekili Fevzi Topuz ve 29 Milletvekilinin, kıyıların korunması ve kullanılmasında yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/28519.11.2008 Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 29 Milletvekilinin, orman köylülerinin ve ormancılık kooperatiflerinin sorunları ile ormancılıktaki diğer sorunları araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/90208.07.2010 Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve 31 Milletvekilinin, kamu avukatlarının sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/104107.01.2011 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 21 Milletvekilinin, özel güvenlik sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/68904.03.2010 Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve 25 Milletvekilinin, TRT yönetimindeki kadrolaşma ve diğer iddiaların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/88601.07.2010 Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür ve 24 Milletvekilinin, şiddet ve intihar olaylarının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/95421.07.2010 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 23 Milletvekilinin, yaş sebze ve meyve üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/8527.12.2007 Kocaeli Milletvekili Cevdet Selvi ve 21 Milletvekilinin, asgari ücretin belirlenme yöntemi ve yeterliliği konusunda araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/35021.04.2009 İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız ve 24 Milletvekilinin, eczacılıktaki sorunların mesleğin gelişmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/6623.11.2007 İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 25 Milletvekilinin, İstanbul'daki trafik sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/35421.04.2009 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 22 Milletvekilinin, 1977 yılında 1 mayıs kutlamalarında Taksim'de meydana gelen olayların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/229.08.2007 İstanbul Milletvekili ve 19 Milletvekilinin, işsizlik sorunu ve İşsizlik Sigortası Fonunun daha etkin kullanımı konularının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/27422.10.2008 İzmir Milletvekili Canan Arıtman ve 25 Milletvekilinin, bazı hastanelerdeki bebek ölümlerinin araştırılarak alınması gerek önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/4406.11.2007 Adıyaman Milletvekili Şevket KÖSE ve 30 Milletvekilinin, tekel'in sigara fabrikalarının özelleştirilmesinin etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/12514.02.2008 Adana Milletvekili Hulusi GÜVEL ve 28 Milletvekilinin, Çukobirlik'in sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/82011.05.2010 Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü ve 34 Milletvekilinin, balıkçılık ve su ürünleri sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/88802.07.2010 Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 23 Milletvekilinin, usta öğreticilerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/23626.06.2008 Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 21 Milletvekilinin, Bartın İlinin su kaynağına yönelik risklerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/49305.11.2009 Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 31 Milletvekilinin, yükseköğrenim öğrencilerinin barınma sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/19516.05.2008 Konya Milletvekili Atilla Kart ve 21 Milletvekilinin, Kilis eski Belediye Başkanı Ekrem Çetin ve oğlunun öldürülmesini olayının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/28619.11.2008 Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 30 Milletvekilinin, üniversite öğrencilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi. 2310/23726.06.2008

Coğrafya 2024

[email protected]
[email protected]
05468838249

2014 -2015 - 2016 – 2017-2018-2019-2020-2021 çıkmış KPSS soru ilaveli


2023

KPSS

COĞRAFYA

1 [email protected] - [email protected]
COĞRAFYANIN PRENSİPLERİ
1-Neden-sonuç
2-İlgi-bağlılık(Yağış fazla orman fazla)
3-Dağılış prensibi: Yer ismi
Dağılış prensibi sadece coğrafya bilimine aittir. Bir coğrafi olayın nerelerle görüldüğünü belirtir(bölge- bölüm- il ismi) var
ise dağılış prensibi vardır.
Ege bölgesinde dağlar denize dik uzanır. Ulaşım kolaydır
Dağılış prensibi neden sonuç
COĞRAFİ KONUM
GÖRECELİ KONUM( ÖZEL KONUM )
1.KISIM
NOT- 1:
 Ülkemiz 3 tarafı denizlerle çevrilidir.(iki yarım adadan oluşur.)Sonucunda:
 Deniz taşımacılığı, Balıkçılığı, Deniz Turizm gelişmiştir.
 Kıyılara ekonomik çeşitlilik fazladır. Nüfus yoğunluğu fazladır.
 Kıyılarda ılıman iklim görülmektedir. Buna bağlı olarak Tarım ürünü çeşitliliği fazladır.
NOT-2:
 Doğal bitki örtülerinin ve tarım ürünlerinin yetişmesine çeşitliliğine ilk etki eden faktör İKLİMDİR.(2013)
2.KISIM
 Kıtalar arasında yer alır.
 Ulaşım yolları üzerindedir. Ulaşım gelişmiştir.(2021) Transit taşımacılık gelişmiştir.

 Transit taşımacılık bir ülkeden gelip başka bir ülkeye giden yükün Türkiye topraklarından geçmesine
denir. Kara demir deniz bağlantılı olabilir . Transit taşımacılıkta en fazla kullandığımız sınır kapıları:
(Önemli) Bulgaristan Kapıkule, Irak Habur, İran Gürbulak’dır.(ezberle)
 Türkiye Avrupa da en fazla TIR Filo’suna sahip ülkedir. Nedeni göreceli konumdur
3.KISIM
 Boğazlara sahiptir.
 Boğazlar, Türkiye’nin en önemli; Jeopolitik ve jeostratejik noktasıdır.
JEOPOLİTİK: Yerin dünya siyasetindeki önemidir. Zaman içinde değişmez .
JEOSTRATEJİK: Zaman içinde ülkeyi korumak için uygulanan yöntemlerdir. Zaman içinde değişebilir.
En Önemli JEOPOLİTİK ve JEOSTRATEJİK noktalarımız
 Boğazlar
 Boru hatları
 Transit taşımacılık
 Madenler (BOR, TORYUM,VOLFRAM ve KROM) yer alır.
 Su kaynaklarımız(Çevre ülkelere göre su bakımından zenginiz.)
 Enerji bölgelerine yakın olma

Senlik bilgi:(Bor bugünün enerji kaynağı değildir. Günümüzde bordan enerji elde edilmez. Geleceğin enerji kaynağıdır.)

4.kısım :Türkiye genç ve dinamik bir nüfus yapısına sahiptir. Üreye bilir ve ürete biliriz. Ülkenin büyümesi ve gelişmesi
için nüfus önemlidir.(2021)

5 kısım

2 [email protected] - [email protected]
 Doğu – batı doğrultusunda değişen bütün coğrafi özellikler göreceli konumla açıklanır.(yerel
saat hariç)
GÖRECELİ KONUM
BATI DOĞU
İZMİR VAN
Denizel Karasal
Yükselti az Yükselti fazla
Sıcak Soğuk
Akdeniz iklimi Karasal iklim
Maki Bozkır
Nüfus yoğunluğu fazladır Nüfus yoğunluğu azdır.
Tarım ürünü çeşitliliği fazladır Tarım ürünü çeşitliliği azdır.
Tarım ürünler erken olgunlaşır Tarım ürünleri geç olgunlaşır.
NOT-3: Güneyden –kuzeye gidildikçe düzenli değişim gösteren bütün coğrafi özellikler ENLEMLE-MUTLAK
KONUMLA(mat.konum) açıklanır.

SİNOP 23 derece

ANTALYA 29 30 derece
Güneyden kuzeye gidildikçe deniz kenarlarındaki sıcaklık düzenli azalır, ENLEM’LE açıklanır
Not 4: Güney kuzey yönünde düzenli değişim olmazsa göreceli konumla açıklanır.
Örneğin: ekvatora yakın olan Erzurum(yüksek karasal) soğuk iken Ekvatora uzak olan Rize’nin sıcak olması gibi. Bu
durum enleme terstir. Enlem terselmesi de denir ve Göreceli (özel) konumla açılanır.
GENEL NOT:
 Bir coğrafi olay denizellikle, karasallıkla, yükseltiyle, yer şekilleriyle açıklanırsa GÖRECELİ KONUM’ dur.
 Ekvatora yakınlık ve uzaklıkla, güneş ışınlarının geliş açısıyla Orta kuşakla, 21 Haziranla 21 Aralıkla
açıklanırsa MUTLAK KONUM’dur.(2021)

6 kısım: Türkiye de yer şekilleri engebelidir. Kısa mesafelerde değişir. Sonuç olarak kısa mesafelerde iklim,
bitki örtüsü, tarım ürünleri, toprak türleri değişir. Bir günde kısa mesafelerde 4 mevsim belirgin olarak yaşanır.
Akdeniz bölgesin ’de buzullar görülür. Buzul görülen dağlar Bey Dağları, Dedegöl dağları, Aladağlar ve
Bolkar Dağlarıdır. Göreceli konumdur.

Bir günde dört mevsim görülmesi göreceli konumla açıklanırken, Bir yılda dört mevsim görülmesi mutlak
konumla orta kuşakla açıklanır.

NOT-5:Akdeniz de deniz turizmin olması Göreceli konum ile açıklanır.


 Deniz turizm sezonunun Akdeniz’de uzun olması Mutlak konum ile açıklanır.
7 kısım: Türkiye de yer şekilleri engebeli olduğu için gerçek alan ile iz düşüm alanı arasında ki fark fazladır.

 dağlık illerde fark fazladır ovalık illerde ise fark ise azdır
NOT- 6: İl genelini düşünerek ovalık illerde farkı az, Dağlık illerde farkı fazla almalıyız.
Adana il sınırları içerisinde Toros dağları olduğu için……………………………………………….
Kilis il sınırları ovalık olduğu için………………………………………………………
OKU SENLİK BİLGİ:
1 Yer şekilleri en sade bölgemiz Güneydoğu A. Bölgesidir. 2. Sırada İç Anadolu 3 . Sırada Marmara bölgesi gelir.
Yükseltisi en az olan bölgemiz ise MARMARA BÖLGESİDİR.
2:SINIRLARIMIZIN ÖZELLİKLERİ: Türkiye’nin kara sınırlarının uzunluğu 2 949 km ( %25) ve kıyı sınırlarının uzunluğu 7 816 km
(%75)olan Türkiye’nin toplam sınır uzunluğu 10 765 km’dir. Batıda Yunanistan ve Bulgaristan, doğuda Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan/
Nahçivan, İran, güneyde Irak ve Suriye ile kara sınırları vardır.
Suriye Sınırı En uzun sınırımızdır .Bağdat demiryolu hattının güneyinden geçer. Sınırın büyük bir kısmı demiryolu hattını izler. Dicle ve Ası
ırmakları sınırın bir kısmını oluşturur.
Irak sınır doğal bir sınırdır dağların zirvesinden geçer.
İran Sınırı en eski sınırımızdır. Doğal bir sınırdır. Su bölüm çizgisinden geçer.(2017)

3 [email protected] - [email protected]
Azerbaycan Nahcivan sınırı En kısa sınırımızdır
Ermenistan Sınırı :Aras ve Arpaçay ırmakları sınırı oluşturur(2021)
Gürcistan sınırı: Aktaş gölü sınırdadır.
Yunanistan sınırı: Meriç nehrini takip eder.
Bulgaristan sınırı: Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısıdır. Yunanistan sınırından uzundur.
3 Türkiye ortalama yükseltisi fazla olan bir ülkedir ( 1132 m). Bu yükseklik, Asya’nın 1050 m olan ortalama yükseltisinden daha fazladır ve
Avrupa’nın 330 m olan ortalama yükseltisinin 3,5 katıdır.
4 Ülkemizde yükselti batıdan doğuya doğru artmaktadır. Türkiye’nin başkenti olan Ankara’nın rakımı 875 (Ulus) metredir. Doğu’da düzlüklerin
rakımı 2000 m ye kadar çıkmaktadır.
5 Türkiye topraklarının yarıdan biraz fazlasını dağlar kaplar. Bunun dışında kalan bölüm ova, plato, engebeli arazi ve yassı tepeliklerdir.
6 Türkiye’nin Yüzölçümü; 814,578 km²’dir.
Topraklarının % 3’ü Avrupa Kıtası’nda (Trakya), % 97’si Asya Kıtası’nda (Anadolu) yer alır. Türkiye,
yüzölçümü açısından, Avrupa’nın Rusya Federasyonundan sonra ikinci, Ortadoğu’da Suudi Arabistan, İran ve Mısır’ dan sonra dördüncü büyük
ülkesidir.
2019 Aşağıdaki illerden hangisinin komşu ülkelerle sınırı yoktur?
A) Edirne B) Kars C) Artvin D)Mardin E) Siirt
E
2017 İstanbul ve Çanakkale Boğazları konumlarından dolayı tarih boyunca uluslararası ilişkilerde ve su yolu taşımacılığında büyük bir
öneme sahip olmuştur. Bu boğazlar, Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin Akdeniz'e oradan da okyanuslara çıkış kapıları durumundadır.
Aşağıdakilerden hangisi bu ülkelerden biri değildir?
A) Azerbaycan B) Rusya C) Romanya D) Ukrayna E) Gürcistan
A
2017
I. En uzun kara sınırını oluşturur.
II. Belirlenen en eski sınırdır.
III. Büyük kısmı su bölümü çizgilerinden geçer.
Türkiye’nin sınır özellikleri dikkate alındığında, yukarıdakilerden hangileri Türkiye-İran sınırına aittir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
E

MUTLAK KONUM

 Paralel : enlem
 Meridyen : boylam (2 MERİDYEN ARASI 4 dakikadır Bu dünyanın her yerinde aynıdır ve buna da açısal hız
denir)

Türkiye 36 – 42 kuzey paralelleri ile 26-45 doğu meridyenleri arasında yer alır.2018
Mutlak konum dört ana başlıkta incelenir bu başlıkların özelikleri ayrı ayrı bilinmelidir.
 TÜRKİYE ;
1- Kuzey yarım kürededir.
2- Dönenceler dışındadır
3- Orta kuşaktadır.
4- Saatler
NOT 7 : 1 ,2 ve 3 Enlem etkisi ile açıklanır. 4 saatler boylam etkisidir
1-) TÜRKİYE KUZEY YARIM KÜREDEDİR.
GÜNEYDEN KUZEYE DOĞRU GİDİLDİKÇE;
 Güneş Işınlarının geliş açısı daralır
 Denizlerde ki tuzluluk oranı azalır

4 [email protected] - [email protected]
 Sıcaklık azalır
 Buharlaşma azalır
 Tuzluluk oranı azalır
 Türkiye’de güneş ışınları kuzeye gidildikçe daha eğik açıyla geldiği için gölge boyları uzar.
Not 8: Türkiye içerisinde Sinop yılın 365 gününde de güneş ışınları diğer illerden daha eğik açıyla alır. Gölge
boyları da diğer illere göre sürekli daha uzundur.
 Kuzeye gidildikçe güneş ışınlarının atmosferde tutulması artar( Atmosferde güneş ışığının kat ettiği yol arttıkça
tutulma artar. Sıcaklık düşükse güneş ışınlarının tutulması fazladır diyebiliriz)

 Çizgisel hız her hangi bir noktanın güneşin önünden birim zamandaki geçme hızıdır. Ekvatordan kutuplara
gidildikçe azalır. Buna bağlı olarak Âlâca karanlık süresi (gurup, şafak, tan süreleri) kutuplara gidildikçe artar
BAKI :
 Güneşe bakan yamaç bakı etkisindedir.
 Türkiye kuzey yarım kürede yer aldığı için dağların güneyine güneş ışınları daha dik açıyla gelir. Bakı etkisinde
kalan güney yamaç daha sıcaktır, Bitkiler daha erken olgunlaşır. Kalıcı kar alt sınırı, ağaç yetişme üst sınırı, tarım
üst sınırı bakı etkisindeki güney yamaçta daha yüksektir.
 NOT 9: Güneşe göre oluşan Bakı ile Enlem Yağışa etki etmez ama Sıcaklığa etki ederler.(Önemli)

 Sorularda Güney kuzey yamaç kelimesi geçerse bakı etkisi. Güneyden kuzeye gidildikçe kelimesi geçerse enlem
etkisi vardır
 Gölge yönü: kuzeydir.

GECE – GÜNDÜZ ARASI ZAMAN FARKI:


KUZEY YARIM KÜREDE YER ALDIGIMIZ İÇİN;
 Güneyden kuzeye gidildikçe geceyle gündüz arasındaki zaman fark artar.
 Farkın en fazla olduğu tarihler;21 Haziran ve 21 Aralık tarihleridir veya bu tarihlere en yakın tarihtir.
 Ülkemizde 21 Mart 23 Eylül tarihleri arasında (İlkbahar ve yaz mevsimleri ) Gündüzler gecelerden uzundur.
Kuzeye gidildikçe gündüz süreleri daha da uzundur.
 Ülkemizde 23 Eylülden 21 Marta kadar (Sonbahar ve kış mevsimleri) Geceler gündüzlerden daha uzundur. Kuzeye
gidildikçe gece süreleri daha da uzundur.

Çok Önemli: 21Aralık’dan 21 Haziran’a kadar geçen 6 aylık zamanda gündüzler sürekli uzar. Bu dönemde 21
Aralık - 21 Mart döneminde ülkemizde kış yaşanır Gündüzler her gün uzar ama geceler gündüzlerden daha
uzundur. 21 Mart - 21 Haziran döneminde ise ülkemizde ilkbahar yaşanır gündüzler her gün uzamaya devam eder
ve gündüzler gecelerden daha uzundur. 21 Haziran’dan 21 Aralığa kadar geçen 6 aylık zamanda gündüzler kısalır.
Gecelerde her gün uzar. Bu dönemde 21 Haziran – 23 Eylül döneminde ülkemizde yaz yaşanır. Gündüzler her gün
kısalmasına rağmen gündüz süresi geceden daha uzundur. 23 Eylul’den-21 Aralığa kadar geçen dönemde
ülkemizde sonbahar yaşanır. Gündüzler her gün kısalmaya devam eder ve geceler gündüzlerden daha uzundur.
(2021)

21 HAZİRAN

5 [email protected] - [email protected]
 Güneş ışınları en dik açıyla gelir. yaz başlangıcıdır.(Yaz gündönümü yaşanır. (Soltist)
 En uzun GÜNDÜZ – En kısa GECE yaşanır (2021)
 Güneyden kuzeye doğru gündüz süresi artar. Sinop da gündüz 15 saat iken Antalya’da 14:30 saattir.(2020)
 21 Haziran tarihinden sonra Türkiye’de günler kısalıp geceler uzamaya başlar.
 Gölge boyu en kısadır.
 Güneş ışınları ufuk düzleminde en yüksek noktaya ulaşmıştır.
 Gündüzler kısalır geceler uzar. Bu durum 21 Aralığa kadar devam eder.
NOT- 10: 21 Hazirandan 21 Aralığa kadar güneş ısınlarının geliş açısı sürekli daralır. Gündüzler kısalır geceler uzar.
21 Aralıktan 21 Hazirana kadar güneş ışınlarının geliş açısı büyür, gündüzler uzayıp geceler kısalır.

21 ARALIK:

Güneş ışınları en eğik açıyla gelir. Kış başlangıcıdır. (kış gündönümü yaşanır.) (Soltist)
En uzun gece – En kısa gündüz yaşanır
Güneyden kuzeye doğru gece süresi artar. Sinop da gece 15 saat iken Antalya’da 14:30 saattir.
21 Aralık tarihinden sonra Türkiye’de günler uzayıp geceler kısalmaya başlar. Bu durum 21 hazirana kadar devam
eder
 Gölge boyları en uzundur.
21 MARTTAN – 23 EYLÜLE KADAR:
 Gündüzler uzundur(ilkbahar – yaz)
 Kuzeye gidildikçe gündüzler daha da uzar
 23 eylülden 21 marta kadar ( sonbahar- kış)
 Geceler uzundur,
 Kuzeye gidildikçe geceler daha da uzundur

ÖNEMLİ NOT :
 21 Mart ve 23 Eylül (EKİNOKS ) tarihlerinde ; Gece gündüz eşittir. 21 Mart ve 23 Eylül’e
yaklaştıkça gece gündüz arasındaki zaman farkı azalır

 Yaşanan gece gündüz eşitliğine bakılarak herhangi bir noktanın mutlak konumu bulunamaz.

Önemli not:
 Ülkemizde Güneşin ufuk düzleminde en yükseğe çıktı tarih 21 HAZİRAN’dır.

6 [email protected] - [email protected]
NOT 11 Mevsimlerin oluşumundaki ana etken eksen eğikliğidir. Elips yörünge yani Dünyanın Güneşe yaklaşıp
uzaklaşması mevsimlerin oluşumunda etkili değildir. Mevsim sürelerinin farklı olmasında etkilidir.3 Ocakta dünyamız
güneşe en yakın konumdadır. Dünyanın güneş etrafında döndüğü yol kısalmıştır. Güneşin Dünyayı çekim gücü artmıştır.
Dünyanın Güneş etrafında dönüş hızı artmıştır. Sonucunda Şubat 28 gün çekmiş KYK kış mevsiminin süresi kısalmıştır.
Dünyamız Güneşe 4 Temmuzda en uzak noktadadır sonucunda Dünyanın güneş etrafında döndüğü yol uzamıştır. Güneşin
Dünyayı çekim gücü azalmıştır. Dünyanın güneş etrafında dönüş hızı azalmıştır. Eylül ekinoksu 2 gün gecikmiş KYK yaz
mevsiminin süresi uzamıştır.

YERÇEKİMİ


 Antalya’dan Sinop’a gidildikçe yer çekimi enlem etkisi ile artar
Çok Önemli Not: Göreceli konumda yer çekimini etkiler. Aynı enlem üzerinde yükseltinin fazla
olduğu noktada yer çekimi daha azdır. Yerin merkezinden uzaklaştıkça yer çekimi azalır.
Aynı enlemde yer alan İzmir ile Van’ı karşılaştırdığımızda göreceli konum (yükselti) etkisi ile
İzmir’de yer çekimi fazla iken Van’ın yükseltisi fazla olduğu için yerçekimi azdır.

Not 12: Ülkemiz kuzey yarı kürede yer aldığı için:

Kalıcı kar alt sınırı, ağaç yetişme üst sınırı, tarım üst sınırı ve yerleşme üst sınırı güneyden kuzeye gidildikçe enlem
etkisi ile azalır ve deniz seviyesine doğru iner.

Gerçekte ise (enlemden bağımsız)ağaç yetişme, tarım, yerleşme üst sınırı en fazla Erzurum Kars yöresindedir.
Nedeni Göreceli konumdur.
NOT Sorularda enleme göre yerleşme üst sınırı en yüksek nerede derse cevap en güneyde verilen noktadır. Türkiye’de
yerleşme üst sınırı en yüksek nerede diye sorarsa cevap Erzurum, Kars, Ardahan’dır.

Önemli NOT:
 Ağaç yetiştirme üst sınırına ENLEM (sıcaklık)etki ederken,
 Ağaç yetişme alt sınırına Göreceli konum (yağış rejimi ve buharlaşma) etki eder.
 Sonuç olarak her iki sınırı da iklim etkiler

7 [email protected] - [email protected]
2) TÜRKİYE DÖNENCELER DIŞINDADIR.
 Gölge boyu düz yüzeyde sıfır olmaz.
 Güneş ışınları düz yüzeye dik açıyla gelmez.
 Bakı yönü ve gölge yönü yıl içinde değişmez.
NOT :Bakı yönünün güney gölge yönünün kuzey olması Türkiye’nin KYK bulunması ile ilgili iken yönlerin
değişmemesi Dönencelerin dışında bulunması ile ilgilidir.
3)TÜRKİYE ORTA (ılıman) KUŞAKTADIR.
A B C D özelliği
A Akdeniz İklim kuşağındadır.
B Batı rüzgârlarının etkisindedir.
C Cephe yağışları görünür
D Dört mevsim belirgin yaşanır
Dikkat: Orta kuşak özellikleri her iki yarım kürede de görülür.
Çok Önemli not: Akdeniz iklimi ile ilgili bütün coğrafi özellikler mutlak konumla açıklanır örneğin maki
bitki örtüsü, zeytin tarımı, yağmur rejimli akarsu ve terra rossa toprağı gibi

Çanakkale Ankara Sivas Erzurum


--------------------------------------------------------------- 40 derece kuzey enlemi (aynı enlem)
Aynı enlem üzerindeki ortak özellikler:
 Ekvatora ve kutba olan uzaklıkları aynıdır,
 Güneş ışınlarının geliş açısı yer çekimi çizgisel hızı , alacakaranlık süresi ,gölge boyu ve yönü gece –
gündüz uzunluğu gece- gündüz arası zaman farkı , bakı yönü aynıdır.
 Aynı iklim kuşağında yer alırlar
Dikkat : İklim kuşakları aynı olabilir ,ama göreceli konumları farklı ise aynı iklim özelliği görülmez.

 ENLEMİN ETKİ YAPMADIĞI 5Y, 1G KURALI


 YEREL SAAT
 YAĞIŞ

8 [email protected] - [email protected]
 YER ŞEKİLLERİ
 YERİN JEOLOJİK YAPISI
 YER ALTI KAYNAKLARI
 GEL-GİT (MEDCEZİR)

Aynı boylam üzerindeki ortak özellikler:

 Yerel saatleri aynıdır


 Öğle vakitleri aynıdır
 Güneş en tepede olduğu zaman aynıdır
 Gölge boyunun en kısa olduğu zaman aynıdır. Ama gölge boyları farklıdır.
 Başlangıç meridyeni ile aralarında ki açısal uzaklık aynıdır.
AMA Mesafe uzaklıkları farklıdır
 NEDENİ: Dünyanın şeklidir.
 21 Mart – 23 Eylül tarihlerinde güneş tüm noktalarda aynı anda doğup, 12 saat sonra aynı anda batar.
Önemli Not:
 Aynı boylam üzerinde ki noktalardan, hangisinde gündüz süresi daha uzunsa o
noktada güneş önce doğup sonra batar.
4) ULUSAL –ORTAK SAAT
 Ortak saat kullanılmasının Nedeni :Devlet dairelerinde iş düzeninin aksamamasıdır.
 Ülkemizde aynı anda tek ortak saat kullanılır. Nedeni ülkemiz doğu batı genişliğinin az olması veya
üzerinden geçen meridyen sayısının az olmasıdır.
Ülkemizde 3 saat diliminin merkezi olan 45 DM Iğdır’ın saati ORTAK saat olarak kullanılır.
SORU:
Aşağıdaki illerden hangisinin yerel saati ile ortak saat arasındaki fark azdır veya fazladır diye
sorarsa Hakkâri 45 D Meridyenine en yakın: FARK AZDIR.
Edirne: 45 D Meridyenine en uzak: FARK FAZLADIR.

9 [email protected] - [email protected]
% 100 ÖNEMLİ NOT : DİKKAT !

 GÜNEŞİN UFUK DÜZLEMİNDEKİ HAREKETİNE GÖRE SAAT


HESAPLAMA ;

2021 1 Türkiye’de güneşin doğuş ve batış saatleri yaz ile kış mevsimlerinde değişiklik gösterir. Ortalama
güneşlenme süresi kış aylarında daha kısa iken yaz aylarında daha uzundur.
Bu süre farkının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A)Yükselti B)Göreceli konum C)Bakı faktörü
D)Mutlak konum E)Ülkenin sınırları (2021)
D
2021 2 Türkiye, eski dünya karaları olarak bilinen Asya, Afrika ve Avrupa ana karalarının birbirine en fazla
yaklaştıkları bir konumda bulunur.
Buna göre;
I. ulaşım güzergâhları.
II. balık avlanma alanları,
III. sanayi üretiminde çeşitlilik
Unsurlarından hangileri Türkiye için avantaj oluşturur?
A)Yalnız I B)Yalnız II C) Yalnız lll D) I ve II E) I ve III
A
2020 Aşağıdakilerin hangisinde 21 Haziran’da belirtilen doğrultuda hareket edildiğinde hem gündüz süresi uzar
hem de yerel saat daha geri olur?
A) İzmir'den Van'a B) Sinop'tan Muğla'ya C) Adana'dan Edirne'ye D) Antalya'dan Ardahan'a
E) Samsun'dan Adıyaman'a
C
2020ön Aşağıdaki özelliklerden hangisi Türkiye’nin göreceli konumuyla ilgilidir?
A) Genel olarak güneyden esen rüzgârların sıcak olması
B) Yazın dinamik yüksek basıncın etkili olması
C) Akdeniz makro iklim alanının etkisinde bulunması
D) Mevsimlerin belirgin olarak yaşanması
E) Yükseltinin batıdan doğuya doğru artması
E
2017 Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’nin özel konumuyla ilgilidir?
A) Dört mevsimin belirgin olarak yaşanması

10 [email protected] - [email protected]
B) Karadeniz’deki ortalama deniz suyu sıcaklıklarının Akdeniz’den düşük olması
C) Ankara’da ortalama sıcaklıkların Erzurum’dan yüksek olması
D) Diyarbakır’da güneyden esen rüzgârların sıcaklığı artırması
E) Antalya’da ortalama sıcaklıkların İstanbul’dan fazla olması
C
2014 Türkiye’de,
• dört mevsim belirgin olarak yaşanır,
• Akdeniz iklimi etkilidir,
• cephesel yağışlar görülür,
• Batı rüzgârları etkilidir.
Bu özelliklerin ortaya çıkmasında aşağıdakilerden hangisinin etkisi daha fazladır?
A) Kuzey yarım kürede yer almasının
B) Orta kuşakta yer almasının
C) Üç tarafının denizlerle çevrili olmasının
D) Yüzey şekillerinin çok çeşitli olmasının
E) 26° - 45° doğu meridyenleri arasında bulunmasının
B

2014 Türkiye kışın genellikle kuzey sektörlü soğuk ve nemli hava kütlelerinin, yazın ise güney sektörlü sıcak ve
kuru hava kütlelerinin etkisinde kalır.
Bu durum Türkiye’nin başlıca hangi özelliğinden kaynaklanmaktadır?
A) Orta kesimlerinde geniş düzlüklerin bulunmasından
B) Üç tarafının denizlerle çevrili olmasından
C) Kuzeyinde ve güneyinde yüksek dağ sıralarının bulunmasından
D) Ortalama yükseltisinin fazla olmasından
E) Mutlak konumundan
E
2015 Tatilini geçirmek üzere Türkiye’ye gelen bir turist, Türkiye’de kaldığı dönemde gece süresinin gittikçe
kısalmakla birlikte gündüz süresine göre daha uzun olduğunu fark etmiştir. Buna göre turistin hangi tarihler
arasında Türkiye’de olduğu söylenebilir?
A) 31 Ocak - 11 Şubat B) 1 - 11 Nisan C) 8 - 18 Temmuz D) 30 Eylül - 11 Ekim E) 11 - 21
Aralık
A
FİZİKİ COĞRAFYA
İÇ KUVVETLER :
 Tektonik hareketler olarak adlandırıla bilir
 Yapıcı kuvvetlerdir. Enerjisini magmadan alırlar.
 Dağ oluşumu (orojenez) Kıta oluşumu(epirojenez) deprem ve volkanizma iç kuvvettir. Bu dört kuvvet hariç
diğerleri dış kuvvettir.
DIŞ KUVVETLER
 Yıkıcı kuvvetlerdir enerjisini güneşten alırlar.
 Akarsu Rüzgar Heyelan Erozyon VB
 Unutma yer altı suları dış kuvvettir.
JEOLOJİK DEVİRLER
1.JEOLOJİK ZAMAN (Paleozoik)

 Masif araziler oluşmuştur


 Masif araziler 1 zamanda oluşmuş arazilerdir. Oturmuş sert kütlelerdir. Bu araziler Yıldız dağları, Menteşe
dağları, Zonguldak çevresi, Bitlis, Kırşehir, Saruhanlı, Kastamonu (Devrakani, Azdavay), Mardin ve Taşeli
platosudur(Anamur Mersin).
 Türkiye’deki masif arazilerin bir kısmında deprem görülür. Bunlar Menteşe, Zonguldak , Bitlis, Saruhanlı,
Kastamonu (Devrakani, Azdavay), (Deprem görülmeyen masifler ise Yıldız dağları, Kırşehir, Mardin ve
Taşeli platosudur.) Dünyadaki masiflerde deprem görülmez denir.
 Türkiye de 1 Jeolojik zaman arazisi çok azdır.İspatı: Taşkömürü yatakları sadece Zonguldak ve çevresindedir.

11 [email protected] - [email protected]
2.JEOLOJİK ZAMAN( Mezozoik)
 Tortulanma devridir.(SEDİMANTASYON: EROZYON SONUCU YAŞANIR)
 Tetis denizi ortadan kalkmıştır.


3.JEOLOJİK ZAMAN(Tersiyer)
 Anadolu genel görünümünü almıştır.
 Toros ve kuzey Anadolu Kıvrım dağları ve volkanik dağlar oluşmuştur.
 Anadolu 3 jeolojik zamanın ortalarından itibaren aşınıp düzleşmeye başlamış. 4 zamanın başında ise toptan
yükselmiş yüksek düzlükler platolar oluşmuştur.
 Akarsu havzaları şekillenmiş.
 Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fay Hatları oluşmuştur
 Linyit, tuz, petrol, doğalgaz, bor ve krom yatakları 3 zamanda oluşmuştur.
 Anadolu’nun büyük çoğunluğun 3.jeolojik zamanda oluştuğunu ispatlayan maden linyittir.
 Nedeni linyit Türkiye’nin birçok yerin de bulunur.
4.JEOLOJİK ZAMAN(Kuaterner)
 Anadolu bugünkü görünümünü almıştır.
 İstanbul ve Çanakkale boğazları oluşmuştur.
 Egeit karası kırılmış Ege bölgesindeki horst ve grabenler oluşmuştur
 Ege ve Marmara denizleri oluşmuş
 Karadeniz göl iken denize dönüşmüştür
 Kıbrıs adası İskenderun körfezinden ayrılmıştır.
 Küresel ısınma ve soğuma görülmüştür.(SERA ETKİSİ MEYDANA GELMİŞTİR.)
Not: Dünyamızda fosil yakıtlarının kullanımının artmasıyla atmosferde karbon partikülleri birikmiştir. Bu
partiküller dünyadan uzaya yansıyan güneş ışınlarının uzaya gitmesini engelleyip dünyamızda ısı birikiminin
artmasına neden olmuştur. Sonucunda iklimler değişmiş tarım ürünleri, hayvan türleri yok olmuş
meteorolojik(klimatolojik) kökenli EXTREM olayların artmasına neden olmuştur.( 50 yılın en sıcak günü veya en
soğuk günü gibi,en büyük çığ, sel, kuraklık felaketi gibi)

2018 Aşağıdaki haritada numaralandırılarak koyu renkle gösterilen yerlerden hangisi masif arazilerin bulunduğu alanlardan biri
değildir?

A) I B) II C) III D) IV E) V
D
2018
I. Ege Denizi'nin oluşması - İkinci Jeolojik Zaman
II. Kuzey Anadolu ve Toros Dağlarının oluşması - Üçüncü Jeolojik Zaman

12 [email protected] - [email protected]
III. İstanbul boğazının oluşması-Dördüncü Jeolojik Zaman
Türkiye de meydana gelen coğrafi olayların meydana geldikleri jeolojik zaman eşleştirmelerinden hangisi doğru verilmiştir?
Cevap II ve III
2017 Aşağıdakilerden hangisi bu alanlar için ortak bir özelliktir?

A) Karstik alanlardır.
B) Volkanik alanlardır.
C) Yaşlı temel arazilerdir.
D) Doğa koruma alanlarıdır.
E) Önemli linyit havzalarıdır.
C

DAĞ OLUŞUMU(OROJENEZ)

KIRIKLI DAĞLAR

13 [email protected] - [email protected]
NOT-13:
NUR DAĞLARI ;
 İskenderun körfezinin doğusunda kuzey-güney yönünde uzanır.
 Denize paraleldir
 Kırıklıdır.
 Doğusunda ki amik ovası (graben ovasıdır)
NOT-14:Ege bölgesinde dağlar denize DİK uzanır AMA Menteşe dağları denize paralel uzanır

Akdeniz Ve Karadeniz bölgelerinde ve Menteşe yörelerinde dağlar denize paralel uzanır bu


durumun sonuçları:
 Kıyı ile İç kesimler arasında İklim ,bitki örtüsü, tarım ürünleri,toprak türleri ,yağış miktarı,nüfus miktarı
farklılık gösterir.
 Kıyı ile İç kesimler arasında ulaşım zordur doğal geçitlerden sağlanır.
 Yamaç yağışları görülür.
 Kıta sahanlığı (şelf alanı) dardır.

14 [email protected] - [email protected]
 Kuş uçuşu kıyı uzunluğu ile gerçek kıyı uzunluğu arasındaki fark azdır.
 Kıyıda girinti çıkıntı doğal liman koy ve körfez fazla görülmez.
 Karadeniz de tek doğal Liman SİNOP’ tur .bu limanında hinterlanttı dardır
Ulaşım kolaysa hinterland geniştir.Ulaşım zorsa hinterland dardır.
 Hinterland (artbölge): Bir liman iç bölgelerle olan ulaşım kolaylığına denir.
 İzmir’in hinterlandı GENİŞ,
 Sinop’un hinterlandı DAR’dır.
Ege bölgesinde dağlar denize dik uzanır bu durumun sonuçları :
 Kıyı ile İç kesimler arasında ;İklim ,bitki örtüsü, tarım ürünleri toprak türleri ,yağış miktarı nüfus miktarı
benzerlik gösterir.
 Kıyı ile İç kesimler arasında ulaşım kolaydır doğal geçitler görülmez.
 Yamaç yağışları görülmez.
 Kuş uçuşu kıyı uzunluğu ile gerçek kıyı uzunluğu arasındaki fark fazladır.
 Ege de gerçek kıyı uzunluğu 2830 km geçerken kuş uçuşu kıyı uzunluğu sadece 500 km dir. Fark fazladır.
 En uzun kıyımız Ege kıyılarıdır.
 Ege kıyılarında girinti, çıkıntı, doğal liman, koy ve körfez fazladır.
 Limanların hinterlanttı geniştir.
 Kıta sahanlığı geniştir
2015 Ege Bölgesi, genellikle horst ve graben sistemlerini meydana getiren tektonik hareketlerle
şekillenmiştir.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bu şekillenmenin bir sonucu değildir?
A) Akarsuların doğu-batı yönünde akması
B) Kıyı ile iç kesimler arasındaki ulaşımın zor olması
C) Kıyıların çok fazla girintili-çıkıntılı olması
D) Kıyılarda çok sayıda doğal liman bulunması
E) Denizel hava kütlelerinin iç kısımlara kolay erişebilmesi
VOLKANİZMA
NOT-15:Türkiye gençtir. Yakın jeolojik zamanda oluşmuştur.(3 ve 4 jeolojik zamanda)Sıcak su kaynakları, Deprem
bölgeleri ve volkanik sahalar çoktur.
Dikkat:Volkanik sahalarda fay hattı vardır, ama fay hatlarının olduğu her yerde volkanik saha bulunmaz.
 Ayrıca genç olduğumuz için Türkiye yüksektir engebelidir.
 Aşınıp düzleşmemiştir (peneplenleşmemiştir.)
 Akarsular denge profiline ulaşmamıştır.

Denge profili
Denge profili akarsu aşındırmasının son safhasına denir. Akarsu vadisi iç bükey bir hal alır. Eğim azalır, şelaleler ortadan
kalkar vadi genişler.
NOT-16: Denge profiline ulaşmaya en yakın akarsular; Marmara ve Ege bölgesin akarsularıdır.
 En uzak akarsular ise, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz akarsularıdır.
NOT: Türkiye’de en fazla volkanik arazi Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgesindedir.

15 [email protected] - [email protected]
Volkanlar Güneybatı-Kuzeydoğu doğrultulu fay hatları üzerinde uzanmaktadır.
NOT-17:Volkanik dağlar kıvrım ya da kırık değildir. Sadece volkaniktir.
NOT18: Kıvrım dağların en yüksek noktası Hakkâri yöresindeki Cilo (Buzul) Dağındaki Uludoruk tepesidir.
Güney doğu Anadolu bölgesinde bulunan Karacadağ volkanının lavları akışkan olduğu için
KALKAN şeklindedir. Diğer volkanlarımız KONİ şeklindedir
Manisa (Kula) volkanları (4.jeolojik zamanda oluşmuştur)küçük tepeler şeklindedir. Çizgisel volkandır.
Kula volkanı UNESCO’nun Türkiye’de kabul ettiği tek Jeopark sahası olarak turizme katkı sağlar.

Uludağ, DERİNLİK volkanizmasıyla oluşmuştur. İç püskürük volkanik dağlardır.

NOT-19: İç püskürük ile ilgili terimler (batolit,dayk,lakolit,sill) dir. Dış püskürükle ilgili terimler ise (krater,
kaldera, maar)dir.
 Hatay hassa yakınlarında volkanik arazı vardır. Ayrıca Köroğlu dağlarında volkanik sahalar bulunur

NOT-20:Metalik madenler magma kökenlidir. Volkanik sahalarda bulunur (demir bakır krom gibi)
NOT-21:Volkanik sahalar tehlikeli olmasına rağmen NÜFUS yoğunluğu fazladır.
 Nedeni: TOPRAKLAR VERİMLİDİR.

2016 L Türkiye'nin ortalama yükseltisinin fazla olmasında etkili olan dağlar genel olarak;
I. kıvrılma,
II. kırılma,
III. volkanizma

16 [email protected] - [email protected]
ile meydana gelmişlerdir.
Numaralandırılan bu etmenler, aşağıdaki dağların hangilerinin oluşumunda daha fazla etkili olmuştur?
I Küre II Madra III Karacadağ
2017

Yukarıdaki haritada numaralandırılarak gösterilen alanların hangisinde volkanik araziler yaygın olarak görülür?
A) I B) II C) III D) IV E) V
A
HARİTADA RENKLER
NOT-22:Haritada renkler asla yer şekillerini göstermezler. Sadece yükselti basamaklarını gösterir.
 0-200 : yeşil
 200-500 : açık yeşil
 500 -1000 : sarı
 1000-1500 : turuncu
 1500-2000 : açık kahve rengi
 2000 + : kahve ve koyu tonları
 Buzullar: beyaz renkle gösterilir.
Gediz ovası - Konya ovası - Muş ovası : Batıdan doğuya yükselti arttı renk koyulaştı
(yeşil) (sarı) (kahve)
NOT-23: Fiziki haritada Bütün deltalar YEŞİL renkte gösterilir. Nedeni Yükseltileri 200 m altındadır.
OVALAR

-
Çevresine göre alçakta kalmış akarsular tarafından parçalanmamış düzlüklere ova denir
Çevresine göre yüksekte olan ve akarsular tarafından parçalanmış düzlüklere plato denir.
Ova ve plato oluşumlarında akarsu etkisi vardır. (Soru geldi)
KIYI OVALARI
Deniz kenarlarında bulunan ovalardır.
Delta ovasının hepsi kıyı ovasıdır. Ama kıyı ovalarının hepsi delta ovası değildir.
Örneğin Antalya ovası kıyıdır ama delta değildir.
 Kıyı ovalarının üzerindeki toprak alüvyon topraktır Bu topraklar verimlidir.
 Kıyı ovaların iklimleri ılımandır.
 Tarın ürünleri çeşitlidir.
 Bir yılda birden fazla ürün alına bilir.
 Sulama gelişmiştir.
 Nüfusları fazladır .
İÇ OVALAR
Ülkemizin iç kesimlerinde görülen ovalardır.
BATIDAN DOĞUYA DOĞRU GİDİLDİKÇE;
 Yükseltileri artar
 Sıcaklık ortalamaları azalır
 Tarım ürünlerinin çeşitliliği azalır
 Tarım ürünlerinin olgunlaşma süresi uzar

DELTA OVALARI
NOT-24:Akarsuyun getirdiği alüvyonlarını denizin içerisinde biriktirmesiyle oluşur.

17 [email protected] - [email protected]
Bir delta ovasının oluşması için;
 Kıta sahanlığı(Kıta Şelfi) geniş olacak, yanı deniz birden derinleşmeyecek.

 Ege bölgesinde dağlar denize dik uzanır. Kıta sahanlığı geniştir.


 Dalga zayıftır biriktirme yapar. Kumsallar oluşur. Kıyı kumulları oluşur.

NOT-25:Akdeniz ve Karadeniz de dağlar denize paralel uzanır.


 Kıta sahanlığı dardır. Dalga güçlüdür. Aşındırma yapar. FALEZ oluşur.
 FALEZ: Doğu ve Batı Karadeniz kıyılarında, Yıldız dağlarında, Tekirdağ kıyılarında, Menteşe, Teke, Taşeli,
Antalya ve Nur dağı kıyılarında görülür.

 Deltanın olduğu yerde falez(yalıyar ) oluşumu görülmez.


2019Aşağıdaki haritada Türkiye kıyılarına ait üç yer numaralandırılarak gösterilmiştir.

Bu yerlerin kıta sahanlıkları, genişten dara doğru aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) I, II, III B) II, I, III C) II, III, I D) III, I, II E) III, II, I
Cevap E

NOT-26: GELGİT: Ay’ın ve Güneş’in çekim gücüne bağlı olarak okyanus sularının yükselip alçalmasına gelgit denir

18 [email protected] - [email protected]
NOT-27: 
 Türkiye’de okyanus yoktur, gelgit etkisi azdır, DELTA ÇOKTUR.
NOT-28:Kıyı da güçlü akıntı ve dalga olmayacak
 Sakarya ve Susurluk’un ağzında akıntıdan dolayı DELTA fazla gelişmemiştir.
NOT Delta oluşması için akarsular bol alüvyon taşıyacak.
 Türkiye de erozyon çoktur. Akarsular bol alüvyon taşır. ispatı
 Eski bir liman kenti olan EFES (Küçük Menderes) ve MİLET(Büyük Menderes) bugün kıyıdan uzaklaşmış
içerde kalmıştır. Nedeni: Erozyonun şiddetli olmasından kaynaklanmaktadır.
NOT-29:
 Akdeniz’e dökülen bazı akarsular ağzında delta gelişmemiştir.
 Nedeni: Karstik kayaçların erimesi ve kıyıda birikmemesidir. Kısaca LİTOLOJİK özelliktir.
(Kayaç yapısı)
DELTALAR
NOT-30 Bu şekilde ezberle)
 Yeşilırmak : Çarşamba
 Kızılırmak : Bafra
 Seyhan-Ceyhan : Çukurova
 Göksu : Silifke
 Bakırçay : Dikili
 Gediz : Menemen
 K.Menderes : Selçuk
 B.Menderes : Balat
 Sakarya : Karasu (Akıntıdan dolayı çok küçük)

KARSTİK OVALAR(Polye - Gölova)


Eriyen kayaçların (kalker gibi) üzerinde oluşan ovalardır.
En fazla AKDENİZ BÖLGESİNDE görülür.
Nedeni:Tektonik hareketler ve kalın bir kalker tabakasının(litolojik yapı) etkisidir.
İsimleri Ezberle
Tefenni- Tavas
Antalya - Acıpayam
Korkuteli
Kestel
Elmalı
Muğla
Gölhisar
ö
Çivril
e
Burdur
E
2016 Türkiye’de karstik şekiller yaygın olmakla birlikte polyelerin Batı Toroslarda daha fazla bulunmasının nedeni
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Akdeniz yağış rejiminin görülmesi
B) Bitki örtüsü bakımından zengin olması
C) Kalın kalker ve kırıklı yapının varlığı
D) Yükselti ve eğimin fazla olması

19 [email protected] - [email protected]
E) 4. Jeolojik Zaman’da buzullaşmaya uğraması
C

TEKTONİK OVALAR
 Yerkabuğu hareketleri sırasında oluşan ovalardır.
 Delta ve karstik ovaların dışındaki diğer ovalar TEKTONİK ovalardır.
Ülkemizde tektonik ovalar 3 kuşak halimde uzanır.(ezberle)
KAF:Gölcük,Akyazı,Hendek,Adapazarı,Düzce,Bolu,Merzifon,Suluova,Taşova,Erbaa,Niksar,Zile,Turhal,
Erzincan,Kelkit,Erzurum,Varto
DAF : Amik, Kahraman,Maraş,Malatya,Elazığ,Bingöl,Muş
BAF : Grabenler (Bakırçay, Gediz ,K.Menderes, B.Menderes, Aydın, Nazilli, Manisa, Akhisar, Salihli,
Alaşehir gibi )
NOT Konya , Ereğli. Aksaray ovaları hem tektonik hem de eski göl tabanı ovadır.
NOT Volkanik dağların çevresinde bulunan ovalara volkanik ova denir
Dikkat : Kayseri Develi ovası ve Muş ovası hem tektonik hem de volkanik ovalardır.

2021 Kuzey Anadolu Fay Kuşağı, Doğu Anadolu'da Karlıova yakınlarından başlayıp Ege Denizi'ne kadar
ulaşmaktadır.
Aşağıdaki illerden hangisi bu fay kuşağı üzerinde ver almaz?
A) Bolu B) Tokat C) Yalova D) Elazığ E) Erzincan
D
2020 ön Aşağıdaki ovalardan hangisinin oluşumunda etkili olan faktörler diğerlerinden farklıdır?
A) Çarşamba Ovası
B) Elmalı Ovası
C) Menemen Ovası
D) Silifke Ovası
E) Çukurova
B

2019 Türkiye’de;
I. tektonik hareketler sonucunda oluşan çöküntü alanlarında gelişen,
II. akarsuların taşıdığı alüvyonların deniz kıyısında birikmesiyle oluşan,
III. kireç taşının çözünmesi sonucunda karstik süreçlerle oluşan
Ülkemizde görülmektedir
Buna göre I, II ve III numaralı süreçlere bağlı gelişen ovalara ait örnekler aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak
verilmiştir?

20 [email protected] - [email protected]
2014 Ovalar; tarım, yerleşme, sanayi kuruluşu için uygun alanları oluşturur.
Buna göre, aşağıdaki ovalardan hangisi diğerlerinden farklı bir özellik göstermektedir?
A) Konya Ovası B) Erzincan Ovası C) Bursa Ovası D) Eskişehir Ovası E) Muş Ovası (Volkanık)
E
2015. Aşağıdaki ova ve oluşum kökeni eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
A) Elmalı - Karstik B) Bafra – Delta C) Nazilli - Tektonik D) Merzifon – Tektonik E) Ergene – Delta
E
PLATOLAR(% 100 SORU)
 Platoları oluşturan dış kuvvet akarsulardır.(Aşındırma)
 Türkiye de en fazla plato : Başta İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgesindedir.
 Bu platolar üzerinde tahıl ve baklagiller tarımı yapılmaktadır. Bozkırlarında KOYUN (küçükbaş) yetiştirilir. Bu
Platolar ile Egedeki Yazılıkaya platoları birbirine benzer özellik gösterir.
 İç Anadolu platoları: Obruk, Cihanbeyli, Haymana, Bozok , Uzunyayla
Güneydoğu Anadolu platoları: Fırat nehrinin kolları ile parçalanmıştır. Gaziantep Şanlıurfa Adıyaman platolarıdır.
Not: Egenin platosu YAZILIKAYA platosudur.İç Anadolu ile benzer özellik gösterir.
Orta Kara denizde PERŞEMBE platosu bulunur

Doğu Anadolu platoları:


 Erzurum – Kars – Ardahan platolarıdır. TÜRKİYENİN EN YÜKSEK PLATOLARIDIR.
 Yüksektir.
 Volkaniktir.
 Andezit ve Bazalt lavlarıyla kaplıdır.
 Çernozyum (kara) topraklarla kaplıdır.
 Bu topraklar HUMUS bakımından zengindir ve verimlidir.
 Tarım gelişmemiştir.nedeni: iklimdir.
 En fazla yağış yazın düşer
 Yüksek boyutlu çayırlar yetişir
 Büyükbaş hayvancılık mera olarak gelişmiştir.

Akdeniz bölgesi:
Teke ve Taşeli platoları
 Karstiktir.
 Engebeli
 Tarım alanları dardır
 Nüfus seyrektir
 Ulaşım gelişmemiştir
 Yüzey suyu bulunmaz

21 [email protected] - [email protected]
 Yer altı suyu bakımından zengindir.
 Akdeniz iklimi görülür. Makiliktir. Kıl keçisi beslenir.
Marmara bölgesi:
 Çatalca –Kocaeli platoları.(YÜKSEKLİĞİ EN AZ OLAN PLATOLARDIR.)
 İstanbul boğazının iki yakasındadır.
 Eski peneplen düzlüğüdür.
 Yükseltisi en az olan platodur.
 Sanayi,ulaşım,ticaret,turizm,en fazla geliştiği platolardır.
 Nüfus ve nüfus yoğunluğu en fazladır.

Not:Marmara Bölgesinde yer alan Çatalca – Kocaeli Platosu ve Karadeniz Bölgesinde yer alan Perşembe Platosu
aşınım platolarıdır.
Not:İç Anadolu Bölgesinde yer alan Haymana Platosu, Cihanbeyli Platosu, Obruk Platosu, Bozok Platosu,
Uzunyayla Platosu ; Ege Bölgesinde yer alan Yazılıkaya Platosu ; Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan
Gaziantep Platosu ve Şanlıurfa Platosu tabaka düzlüğü platolarına örnektir.

2020 Volkanik faaliyet sonucu yüzeye çıkan lavlardan oluşan arazinin akarsular tarafından aşındırılmasıyla lav
platoları oluşur.
Aşağıdaki platolardan hangisi bu tür oluşum özelliğine sahiptir?
A) Çatalca-Kocaeli B) Cihanbeyli C) Haymana D) Taşeli E) Erzurum-Kars
E

2019 Obruk Platosu, adını üzerinde yer alan çok sayıdaki obruktan almıştır. Yüzeyi genel olarak 1100-1150 metre
arasında değişen ve çevresindeki ovalara göre yükseltisi fazla olmayan bu plato, özellikle yer altı karst gelişiminin
etkin olduğu bir sahadır.

Obruk platosu hangi numaralı alanda yer alır?


A) I B)II C)III D) IV E)V
C
2021 Vejetasyon dönemi, bitkilerin uykularından uyandıkları ve yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdikleri dönemdir.
Sıcaklıklar belli bir eşiği aştığında vejetasyon dönemi başlamakta, bu eşiğin altına düştüğünde ise sona ermektedir.
Aşağıdaki platoların hangisinde bu dönem daha kısadır?
A) Cihanbeyli
B) Şanlıurfa
C) Erzurum-Kars
D) Kırşehir
E) Çatalca-Kocaeli
C

2016 ön Türkiye'deki kırsal yerleşmelerde yaşayanlar, bulundukları bölgenin coğrafi özelliklerine göre farklı ekonomik
faaliyetlerde bulunmaktadırlar.

22 [email protected] - [email protected]
Buna göre yukarıdaki haritada numaralandırılarak gösterilen kırsal alanların hangilerinde tarımsal ekonomik
faaliyetler daha çok benzerlik gösterir?
A) I ve II B) I ve III C) I ve V D) II ve III E) III ve IV
D
2015 Platolar, Türkiye arazisi içinde geniş yer kaplamaktadır. Bu alanlarda genellikle kuru tarım ve hayvancılık
faaliyetleri yapılmaktadır.

Buna göre yukarıdaki haritada numaralarla gösterilen platolardan hangisi bu faaliyetlerin her ikisi bakımından bu
genellemeye uymamaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
B

AKARSU AŞINDIRMA ŞEKİLLERİ

Çentik vadi (kertik vadi): dik yamaçlı vadilerdir. Eğimin fazla olduğu yerlerde görülür,
Türkiye’nin genç olması ve akarsuların denge profiline ulaşmaması da etkilidir.(2017) Türkiye de en fazla görülen vadi
tipidir.
 En fazla Doğu Anadolu bölgesinde Doğu Karadeniz görülür.
Boğaz (yarma ) vadi

Sıradağların enine yarılmasıyla oluşur. Karadeniz, Akdeniz ve Doğu Anadolu’da görülür ,


Geçit olarak kullanıla bilir. En yaygın Kızılırmak – Yeşilırmak vadilerinde görülür

KANYON VADİ: Karstik arazilerde kalkerden dolayı görülür.

Akdeniz bölgesinde yaygındır. Köprü ,Göksu, Manavgat ,Aksu kanyonları gibi


 Aksaray Ihlara vadisi: kanyon vadi : tüflerden dolayı
 Kastamonu Valla (Pınarbaşı Kanyonu)
 Uşak’ta Uluğbey kanyonu

 GENİŞ TABANLI VADİ: (ALÜVYON)

23 [email protected] - [email protected]

 Eğim azdır
 Ege bölgesinde ve Marmara bölgesinde yaygındır. Bu vadilerde menderesler oluşur.

DEV KAZANI: Şelalelerin olduğu yerde oluşan çukurlardır. Antalya :Manavgat


şelalesi, Düden şelalesi, Kurşunlu şelalesi, bu şelalelerin oluşumunda karstik yapı etkilidir.
Van Muradiye , Erzurum Tortum , Sinop Erfelek önemli şelalelerdir.

 KIRGIBAYIR: (Badlands,Kötü Arazi)


 İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da bitki örtüsünden yoksun eğimli yerlerde görülür. Akarsu ve sel suları
aşındırması ile oluşur.
 Erozyon etkilidir.
PERİBACASI
Oluşumunda hem iç kuvvetler hem de dış kuvvetler etkilidir.
Volkandan çıkan tüflerin, akarsular, sel suları ve rüzgar tarafından aşındırılması sonucu oluşur.
Bitki örtüsü cılızdır. Nevşehir Ürgüp Göreme (Kapadokya) görülür. Bu arazide tarihi, doğa, dini ve balon
turizmi gelişmiştir

 PENEPLEN: Yontuk Düz


 Dış kuvvetler tarafından yeryüzü deniz seviyesine gelecek şekilde aşındırılarak düzleştirilir. Türkiye de
yoktur Nedeni: Genç arazidir.
 Peneplenleşmeye en yakın bölge Marmara’dır. En uzak Bölge Doğu Anadolu Bölgesidir.

 MENDERES:
 Ege bölgesinde görülür.

24 [email protected] - [email protected]
 Eğim azdır. Enerjisi azdır.
 Salınım yapar. Sık sık yatak değiştirir
 Akış hızı azdır. Akım azalmıştır
 Akarsuyun boyu uzamıştır.
 Hem aşındırma hem biriktirme yapar
NOT: GEDİZ NEHRİ 1890 LARDA YATAĞINI DEĞİŞTİRMİŞ VE İZMİR KÖRFEZİNİ DOLDURMAYA
BAŞLAMIŞTIR. LİMANIN TEHLİKEYE GİRMESİ SONUCUNDA İNSANLAR TARAFINDAN ESKİ YATAĞINA
DÖNDÜRÜLMÜŞTÜR.
AKARSU BİRİKİM ŞEKİLLERİ
Akarsuyun biriktirme yapması için ;
 Eğim azalacak,
 Akış hızı azalacak,
 Enerji potansiyeli azalacak,
 Taşıma gücü azalacak
 Akımı(debisi) azalacak
AKIM (DEBİ): Akarsuyun taşıdığı su miktarına denir.
Türkiye akarsularının debileri düşüktür. Nedeni: yağış miktarı düşüktür. Kar erimeleri ve ilkbahar yağışları ile
ilkbaharda akarsularımızın debisi yükselir.
Ayrıca bir akarsu vadisinde eğim fazla olduğu yerde akarsu hızlı aktığı için debisi daha fazladır.
BİRİKİNTİ KONİSİ ve Yelpazesi

Akımın, Hızın ve Eğim azaldığı dağ eteklerinde akarsu biriktirme yaparak birikinti konisini veya yelpazesi oluşturur.
Hız ve debi fazlaysa biriken malzemenin boyutu büyüktür.
Hız ve debi azaldıkça biriken malzemenin boyutu küçülür.
 DAĞ ETEĞİ OVASI
Birkaç birikinti konisi yan yana gelirse dağ eteği ovası oluşur.
 TABAN SEVİYESİ OVASI:(Deniz seviyesine taban seviyesi denir.)
 Deniz seviyesindedir. Akarsu taşkın yaparak oluşturur. Alüvyonla kaplıdır.
 ÖRNEK: ADAPAZARI Ovası, ANTALYA AKSU Ovası gibi
 TARAÇA(SEKİ):
 Hem aşınım hem birikim şeklidir. Oluşumu iki şekilde gerçekleşir.
1. Akarsuyun debisinin değişimi etkilidir.
2. Epirojenik hareketler etkilidir.(deniz seviyesinin yükselmesi ve alçalması)Anadolu yarım adası epirojenik
hareketlerle yükselmekte ve akarsu vadileri yükselip tekrar yataklarının derinleştirerek seki oluşturmaktadır.
Örneğin Kızılırmak, Dicle gibi

IRMAK ADASI ( KUM ADASI )Akarsularda yatak eğiminin azaldığı yerlerde akarsu ortasında yada kenarlarında kum veya
çakıl birikintileri oluşur. Bu birikmelere ırmak adası denir.En fazla Ege ve Marmara bölgesinde eğimin azaldığı alanlarda
görülür.

TÜRKİYEDE BUZULLAR soru var


Türkiye de etkisi en az görülen dış kuvvetlerden bir tanesi buzullardır.
Nedeni; enlem + mutlak konumdur (matematik konumdur.)Türkiye Orta Kuşakta Ekvatora’da yakın alanda bulunur.
NOT-29:Ülkemizde buzul şekilleri 2000 metrenin üstünde, güncel buzullar ise 2800 metrenin üstünde görülür.
Dikkat: Buzulların az da olsa görülmesi: yükselti ve göreceli konumla açıklanır.

25 [email protected] - [email protected]
Dikkat Ülkemizde güncel buzullar en fazla Doğu Anadolu bölgesinde Yukarı Murat Van Bölümü ile Hakkâri bölümünde
görülür. (Süphan, Tendürek, Ağrı, İhtiyar şahap, Buzul(Cilo) dağlarında, Mercan, Mescit, Yanlızçam, Allahüekber
dağlarında, Doğu Karadeniz’de Kaçkar ve Karçal dağlarında, İç Anadolu’da Erciyes dağlarında buzul vardır.
Çok Önemli: Akdeniz bölgesinde buzullar ve kayak turizmi vardır.(Beydağlar, Dedegöl, Bolkar ve Aladağlarda buzul ve
kayak - Isparta Davraz sadece kayak)vardır.
NOT-30:Marmara-Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde güncel buzul görülmez.
NOT-31:Bursa-Uludağda ise güncel buzul yoktur ama 4.jeolojik zamandan buz devrinden kalma buzul şekilleri vardır.
Sirk çanakları, sirk gölleri ve moren toprakları görülür.
NOT 32 :Buzul aşınım şekilleri: Sirk çanağı ve gölü, Hörgüç kayadır.
Buzul birikim şekilleri :moren tepeleri, drumlin, sander ovasıdır.

2016 Türkiye’de buzul aşındırma ve biriktirme şekillerinin bulunduğu yerler,

I. Yüksek dağlık alanlardır.


II. Plato görünümündeki yerlerdir.
III. Genellikle 2000 metrenin üzerindedir.
IV. Ülkenin kuzeyinde bulunmaktadır.
özelliklerinden hangileri bakımından ortaktır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV
B
2016ön Türkiye'de buzulların etkisiyle oluşmuş topoğrafik şekillere ancak yüksek dağlık alanlarda
rastlanmaktadır. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde buzul şalilerine rastlanmaz?
A) Erciyes Dağı B) Aladağlar C)Uludağ D)Kaçkar Dağı E) Yıldız Dağları
E
2016 l Aşağıdaki dağların hangisinde buzul aşındırması sonucunda oluşan sirk göllerine rastlanmaz?
A) Kaçkar B) Mercan C) Köroğlu D) Bolkar E)Karçal(Artvin)
2018 ön Haritalı sorudur. Buzular nerede görülür? Doğu Karadeniz ve Hakkari
RÜZGARLARIN OLUŞTURDUĞU YER ŞEKİLLERİ
Bitki örtüsünden yoksun sahalarda etkilidir. İç Anadolu ,Güneydoğu.
 Rüzgar aşınım şekilleri ;En fazla Konya – Karapınar’da görülür Rüzgarın içindeki malzemelerle
yaptığı aşındırmaya korrezyon denir.

Mantar Kaya: Rüzgar aşındırması ile oluşur.

26 [email protected] - [email protected]
TUZ GÖLÜNÜN ÇEVRESİ VE KONYA KARAPINAR’da görülür.
Şahit Kaya: Farklı direnç değerlerine sahip olan kaya tabakalarında rüzgarın hareketine bağlı olarak gevşek
kısımlar rahat bir şekilde kayanın yapısından kurtulur. Daha dirençli kısımlar ise kayaya tutunmuş şekilde
kalırlar. Yeni oluşan bu kaya tipine şahit kaya denir.

BARKAN: Rüzgar biriktirme şeklidir - Çöller de görülür. Türkiye’de yoktur.

Yardanğ: Tortul kayaların zayıf kısımlarının aşındırması ile rüzgâr yönüne paralel uzanan U profilli oluklara denir.
TAFONİ : Rüzgarın aşındırma yaparak kayaların üzerinde kuş yuvasına benzer şekilde meydana gelen oyuklara tafoni
denir

NOT :dalgaların meydana getirdiği şekillerde rüzgar dolaylı etkiye sahiptir.


(Örnek Falez ) NOT: Sahillerde rüzgârın şekillendirici etkisi görülür

TÜRKİYE KARSTİK ŞEKİLLER (Karst topoğrafyası) soru

27 [email protected] - [email protected]
 Kalker (Kireç Taşı) kaya tuzu , ve alçı taşı (jips) gibi eriyen kayaçlar karstik araziyi oluşturur. Karstik şekillerin
oluşumunda kimyasal çözülme etkilidir.
 Karstik arazilerimiz :En fazla Akdeniz bölgemizde ikinci sırada ise İç Anadolu bölgesinde yaygındır.
 Teke ,Taşeli, Göller yöresi kalker
 Denizli-Pamukkale kalker
 Muğla ovası : kalker
 Konya yöresinde Obruk platosu : kalker
 Çankırı – Nevşehir – Kırşehir :Alçı taşı ve kaya tuzu
 Sivas : Alçı taşı (Jips) (önlisan2014 lisans 2020)
 Kastamonu (kalker

SORU:
 Karstik şekillerin üstünde
ki toprak ? terra rossadır
veya kireçli topraktır.

Dolin ve Uvala karstik çanaklardır


POLYE: (Gölova) Karstik ovadır. En büyük karstik şekildir. TAKKEM GöÇeBe (Unutma) en önemlileri Muğla Elmalı
Kestel
OBRUK : Silindir biçimli kuyulara denir.Cennet – Cehennem obrukları Mersin Silifke de bulunmaktadır. turizm
açısından değerlidir.
Konya ovasında son yıllarda obrukların sayısı hızla artmaktadır. Bunun nedeni aşırı ve bilinçsiz bir şekilde tarımda
aşırı sulama yapılması ile yeraltı su seviyesinin azalmasıdır.
KARSTİK MAĞARALAR: En fazla Antalya vardır.(400’den fazladır) Karain ,Damlataş ,Dim gibi
 En değerli olanı: KARAİN Mağarasıdır Hem tarihi hem doğa turizmi açısından önemi bir yere
sahiptir.İnsanlığın ilk yerleşim yerlerindendir.
Ayrıca Mersin de Astım mağarası, Tarsus’ta Yedi Uyurlar, Tokatta Ballıca, Burdur da İnsuyu mağaraları bulunur.
İnsuyu Mağarası Türkiye'nin Turizme açılan ilk mağarasıdır.
Not 35 : Sarkıt dikit sütun ve travertenler birikim şeklidir.
 TRAVERTENLER: Yüzeyden akan karstik kaynak suları güneş tarafından ısıtılınca içindeki karbondioksit uçar.
Suyun içinde ki CaCO3(kalsiyum karbonat )çökerek traverten meydana gelir.
 Pamukkale de görülür.
 Deniz Pamukkale’de: tarihi doğa ve kaplıca (sağlık) turizmi görülür. Hepsi aynı sahadadır.

Denizli Pamukkale -Hierapolis ile Kapadokya ve Göreme yöresi UNESCO ‘nun koruma altına aldığı hem doğal
hem de kültürel miras listesindedir.
2020 Aşağıdaki illerin hangisinde jips karstına ait yer şekilleri daha yaygındır?
A) Yozgat
B) Diyarbakır
C) Giresun
D) Kastamonu
E) Sivas

2020ön Suyla temas ettiğinde çözünebilen jips, tuz, kireç taşı gibi kayaçların bulunduğu sahalarda karstik yer şekilleri oluşur.
Karstik yer şekilleri Türkiye’de de bazı sahalarda yaygın olarak görülür

28 [email protected] - [email protected]
Haritada numaralandırılan alanların hangisinde bu yer şekillerine daha fazla rastlanır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
C
2018. Aşağıdakilerden hangisi karstik kökenli bir ova değildir?
A) Tercan B) Muğla C) Kestel D)Elmalı E) Suğla
A
DOĞAL AFETLER
Yer (Jeolojik ve jeomorfolojik) Kökenli Doğal Afetler: Deprem, Volkanizma, tsunami, heyelan, kaya düşmesi gibi afetlerdir.
Atmosfer(Klimatolojik ve Meteorolojik ) Kökenli Afetler: Sel, aşırı kar, çığ, dolu, don, fırtına, kasırga, kuraklık gibi afetlerdir.

NOT: En fazla can kaybı:


1. Deprem 2. Sel
 HEYALAN
 Toprağın kütle halinde yer değiştirmesidir.

 Eğim , Yağış , Killi toprak , Yer çekimi ,


 Tabakaların eğime paralel uzanması,
 Yamacın dengesinin bozulması (Beşeri (yol baraj tünel )ve Doğal Faktör olarak deprem) heyelanı etkiler
NOT-36 :Bitki örtüsü heyelanı etkiler mi?
 Etkilemez (bitki örtüsü erozyonu etkiler)
NOT: Heyelan en fazla Doğu – Batı Karadeniz’de görülür.
En fazla heyelan ilk baharda görülür % 65
Nedeni: kar erimeleriyle toprak suya doygun hale gelir.
% 25 kış % 5 Yaz %5 Sonbahar da görülür
NOT-37:Karadeniz bölgesi en fazla yağışı sonbaharda alır.Ama, heyelan %5 gibi azdır. Nedeni: Yaz mevsiminden
çıkılmıştır. Toprak kurudur.
NOT-38: Toprağa;suyun sızması
 Sızma en fazla : Kar En az : Sağnak Orta : Çiseleme yağışındadır.

2016 L
Yukarıdaki haritada numaralandırılan yerlerin hangisinde heyelan riski diğerlerine göre daha fazladır.

29 [email protected] - [email protected]
A) I B)II C)III D)IV E)V

EROZYON: Toprağın süpürülmesidir : 2’ye ayrılır.


1 Rüzgar erozyonu : Fiziksel çözülmenin görüldüğü, bitki örtüsünden yoksun ve toprak kuru olduğu için en fazla İç
Anadolu bölgesinde; Konya Karapınar yöresinde yanı Tuz gölü güneyinde etkilidir ayrıca Güney doğu Anadolu bölgesinde
etkilidir.
2 Su erozyonu Bitki örtüsünden yoksun eğilimli arazilerde görülür. En fazla Doğu Anadolu bölgesinde görülür.
ÖNEMLİ: Eğim, su erozyonunu etkilerken , rüzgar erozyonunda etkili değildir.

NOT 39 : Yağız miktarı az ise, Bitki örtüsü cılızdır. Erozyon fazladır.

NOT 40 : Yağış rejimi erozyonu etkiler.

Önemli Not:Erozyonu arttıran nedenler ;


 Nadas
 Mera hayvancılığı
 Anız yakma
VASİYET:
 Coğrafya da bütün konularda NADAS ve MERA HAYVACILIĞI OLUMSUZ
YORUMLANACAK.
 NÖBETLEŞE EKİM ve AHIR HAYVANCILIĞI OLUMLU YORUMLANACAK.
NOT 41 : Tarlanın eğime dik sürülmesi EROZYONU önler. Yanı Taraçalama (Seki) yapılır.
Düz arazide taraçalama yapılmaz.

Erozyon Sonuçunda
 Türkiye çölleşir, tarımsal üretim ve verim azalır,
 köyden kente göç artar.(Dolaylı Etki)
 Barajların ömrü kısalır.
 Hidroelektrik enerji üretimi erozyondan olumsuz etkilenir.
 Erozyon tarıma dayalı sanayi üretimini olumsuz etkiler ve ihracatı azaltır, ithalatı artırır.
Erozyon sonucu deltalar oluşur. Deltaların oluşumu erozyonun olumsuz sonucu olarak yorumlanmaz . Doğal
süreçtir.
Hızlı nüfus artışı sonucunda meralar ve tarım alanları aşırı kullanıldığı için erozyonu artar.

DEPREM(SEİZMA)
NOT-42:Sismoloji bilimi inceler.“Richter” ölçeği ile ölçülür.3’e ayrılır;
VOLKANİK DEPREM: Türkiye’de görülmez. Nedeni Aktif volkan yoktur.
ÇÖKME DEPREM – GÖÇME DEPREM Karstik mağara tavanlarının çökmesi ile oluşur.
AKDENİZ Bölgesinde görülür.( Teke, Taşeli, Antalya ve Göller Yöresinde)maden ocaklarının tavanlarının çökmesi
sonucunda da Zonguldak da görülür.

30 [email protected] - [email protected]
TEKTONİK DEPREM Yer kabuğunda bulunan levha hareketleri sırasında fay hatlarının hareket etmesiyle oluşan
depremdir. En etkili olan deprem türüdür. Türkiye de etkili olan levhalar;Arap levhası,Avrasya levhası,Afrika levhasıdır.
 K.A.F : Van gölünün kuzeyinden başlar Saroz körfezine kadar uzanır yan atılımlıdır. Depremin şiddeti çok
fazladır.(En Etkin Faydır.)3 jeolojik zamanda oluşmuştur
 B.A.F : Ege bölgesi ile Güney Marmara’yı içine alır DOĞRU atılımlıdır.
 Kaplıca, deprem ve fay sayısı oldukça fazladır. jeotermik enerji potansiyeli en yüksek EGE’DEDİR. 4 jeolojik
zamanda oluşmuştur
 D.A.F :Amik ovasından başlayıp Hakkâri’ye kadar uzanır. 3 jeolojik zamanda oluşmuştur
 Muş ve Bingöl çevresinde KAF ile DAF fay hattı birbirine çok yaklaşır. Bingöl Karlıova’da iki fay birleşmiştir.
Depremin Görülmediği yerler:
 Konya – Aksaray – Karaman-Kırşehir-Niğde- Yozgat
 Taşeli platosu (Mersin)
 Mardin - Şanlıurfa
 Doğu Karadeniz kıyıları
 Sinop
 Yıldız dağları (Kırklareli)
 Ergene yöresi (Edirne)
NOT43 :Depremin görülmediği yerde kaplıca yoktur.

20016 Yukarıdaki haritada numaralarla gösterilen alanların hangisinde deprem riski diğerlerinden daha azdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V

ÇIĞ
ÇIĞ OLUŞMASI İÇİN;
 Eğim fazla
 Kar yağışı fazla
 Titreşim şarttır.(Beşeri veya doğal)
 Ormansız arazilerde görülür.
NOT 44: Yükselti, ÇIĞ ve HEYELANI etkilemez. Muş ovası Yüksek ova yüksektir ama çığ görülmez.
EĞİM ise ÇIĞ ve HEYELANDA ETKİLİDİR
Çığ en fazla Doğu Anadolu bölgesi Yukarı Murat Van, Hakkari ve Doğu Karadeniz de görülür
Sel ve Taşkın;

31 [email protected] - [email protected]
Doğu Karadeniz bölgesinde sel bütün yıl görülebilir.(nedeni sürekli yağış alır.)
Akdeniz bölgesinde, en fazla kış mevsiminde görülür.(nedeni kışın bol yağış alır.)
 Doğal afet olarak sel İç Anadolu bölgesinde, ilkbahar sağanaklarından sonra görülür. Bitki örtüsünden yoksun
olması etkilidir
Taşkın ;Akarsuyun yatağına sığmayıp taşmasına denir.
 Türkiye de en fazla taşkın yapan akarsu : MERİÇ IRMAĞIDIR.
 Eğimin az olduğu yerlerde(ovalarda) akarsular taşkın yapar. Örneğin Bakır çay Gediz K Menderes B menderes
Bartın çayı gibi
Not: Son yıllarda beton ve asfaltın büyük şehirlerde artması suların yer altına sızmasını engellediği için
şehir sellerine neden olmaktadır.
Kuraklık: Önceden tahmin edilemez. Etkisi geniş alanlarda uzun yıllar boyunca görülebilir. Can ve mal kayıplarına neden
olur Tarımsal üretim azalır.
SORU: Kuraklık DEMİR – ÇELİK ÜRETİMİNİ AZALTIR mı???
Demir – çelik fabrikaları ve nükleer santraller MUTLAKA SUYA YAKIN
KURULMALIDIR SU SOĞUTMA AMAÇLI KULLANILIR. Kuraklıktan olumsuz
etkilenirler
Ayrıca sanayide su soğutma yıkama amaçlıda kullanılır. Sanayi üretimi de kuraklıktan
etkilenir.
ORMAN YANGINLARI: Akdeniz iklim bölgesinin etkili olduğu Akdeniz, Ege ve Marmara bölgesinde etkilidir.
Karadeniz orman bakımından zengindir ama yazın yağışlı geçtiğinden orman yazgını azdır. Güneydoğu Anadolu
bölgesi orman bakımından fakır olduğu için orman yangını azdır.
Tsunami: Okyonus ve deniz tabanında meydana gelen deprem ve volkan patlaması nedeniyle oluşan büyük
dalgalardır. Ülkemizde Marmara denizinde azda olsa görülme ihtimali vardır.
Not:Tayfun ,kasırga ,tornado, büyük fırtınalar tropikal kuşakta okyanus kenarlarında görülür. Ülkemizde mutlak
konumdan dolayı görülme ihtimalleri düşüktür.

Yukarıdaki haritada bazı alanlar koyu renkle gösterilmiştir. Bu alanlarda aşağıdaki doğal afetlerden hangisi daha
sık görülmektedir?
A) Sel ve taşkın B) Deprem C) Orman yangını D) Heyelan E) Çığ
A

AKARSULAR
Türkiye Akarsularının Genel Özellikleri
 Boyları kısadır. Nedeni
Türkiye yarımadadır.
Dağlar denize paralel uzanır.(yer şekilleri)
 Hızları fazladır
 Enerji potansiyeli fazladır( Nedeni: Eğimdir.)
 Baraj yapımına elverişlidirler(BARAJ YAPIMINA EN ELVERİŞLİ BÖLGELER. Doğu Anadolu ve Doğu
Karadeniz’dir( Nedeni: Eğimdir.)
 Akarsularımız denge profiline ulaşmamıştır.
 Nedeni ;Türkiye gençtir 3. ve 4. jeolojik zamanda oluşmuştur. Yüksek ve engebelidir. akarsular ulaşıma elverişli
değildir.(Nedeni ;Hızlı akmalarıdır.)
ÖNEMLİ NOT : TEK ULAŞIMIN YAPILDIĞI AKARSU “BARTIN ÇAYI”DIR.

32 [email protected] - [email protected]
 Balıkçılık yapılabilir. (Baraj göl ve kültür).Ama Türkiye akarsularında balıkçılık fazla gelişmemiştir.(nedenleri:
akarsuların kirli, çamurlu, hızlı akması ve yazın kuruması)
 Akımı(debi) düşüktür.(taşıdığı su miktarı) Nedeni: Yağış miktarı düşüktür.
Akarsuların büyük çoğunluğu açık havzaya dökülür.
o Açık havza :Akarsu denize ulaşır En büyük açık havzamız Karadeniz’dir.
o Kapalı havza :Akarsu denize ulaşmaz En büyük kapalı havzamız Tuz gölü ve Konya Ovasıdır.
NOT-45:Ankara çayı açık havza’dır. Nedeni :Sakarya nehrine dökülür. Sakarya nehri de Karadeniz’e dökülür.

KARADENİZE DÖKÜLEN AKARSULAR


ÇORUH NEHRİ:Çoruh nehri üzerinde 10 yan kollarda 17 olmak üzere toplam 27 baraj projesi vardır.
 Üzerinde Rafting sporu yapılır
 Akarsu akış hızı fazladır .Eğim fazladır.
DERİNER BARAJI : Çoruh nehrinin üzerindedir. Kemer yüksekliği en fazla olan barajımızdır(249 metre). Avrupa
da 3. sırada Dünya da : 6.sıradadır.
YUSUFELİ BARAJI inşaat halindedir. Bittiğinde 276 metre kemer yüksekliğine ulaşacak ve Türkiye’de birinci
dünyada ise 3 olacaktır.
NOT 46 :Marmara ve Ege akarsularında rafting sporu yapılmaz Nedeni eğim azdır.
YEŞİLIRMAK: Tokat Amasya ve Samsun illerinden geçer. Kelkit çayı ve Çekerek çayı Yeşilırmak’ın kollarıdır.
Yeşilırmak Çarşamba deltasından Karadeniz’e dökülür. Akarsu havzasında erozyon fazladır
Üzerindeki barajlar: ALMUS, SUAT UĞURLU, HASAN UĞURLU
KIZILIRMAK : Sivas yakınlarından doğar İç Anadolu’da geniş bir yay çizer BAFRA Deltasından Karadeniz’e
dökülür. Türkiye topraklarından doğarak yine, Türkiye topraklarından denize dökülen en uzun akarsudur.
Uzunluğu 1.355 km’dir. Başlıca kolları Delice Irmağı, Devrez ve Gökırmak’tır.
Dikkat:: SINIRLARIMIZ İÇİNDEKİ EN UZUN AKARSUDUR. Üzerindeki barajlar: HİRFANLI, KESİKKÖPRÜ,
ALTINKAYA

SAKARYA NEHRİ: Eskişehir yakınlarından doğar. Porsuk ve Ankara çaylarını içerisine alır. Sarıyer ve
Gökçekaya barajlarına sahiptir. Adapazarı’nda Karasu deltasından denize dökülür. Delta fazla büyüyüp gelişmemiştir
nedeni kıyıda görülen güçlü akıntıdır.
Porsuk Çayı : En kirli akarsulardandır.
NOT 47: Sanayi nüfus ve şehirleşmenin fazla olduğu yerlerde akarsular, göller, körfezler, toprak ,hava ve besin
kirlidir. Asit yağmurları oluşur.
Dikkat: Demir çelik fabrikaları ile linyitle çalışan termik santrallerin çevresinde hava kesinlikle kirlidir .
Not Önemli : Marmara bölgesinde sanayi İstanbul ,Kocaeli (İzmit),Bursa ,Sakarya’da gelişmiştir. Balıkesir
ve Bilecik’te tarım ve sanayi birlikte gelişmiştir. Tekirdağ, Çanakkale, Kırklareli ve Edirne tarım kentleridir.

MARMARA BÖLGESİ AKARSULARI


 Susurluk : Boyu kısadır. Eğimi azdır. Enerji potansiyeli azdır. Erozyon azdır.
EGE DENİZİNE DÖKÜLEN AKARSULAR
MERİÇ
 Marmara bölgesinin akarsuyudur ama Ege denizine dökülür. En fazla taşkın yapan akarsulardandır.
 Türkiye-Yunanistan sınırını oluşturur. Taşkınların zararını azaltmak için havzasında pirinç tarımı yapılır.

33 [email protected] - [email protected]
EGE BÖLGESİ AKARSULARI
 Havran Çayı: Edremit körfezinden denize dökülür.
 BAKIRÇAY : (Dikili deltası)
 Gediz : (Menemen deltası) (Demirköprü Barajı)
 K.Menderes: ( Selçuk deltası)
 B.Menderes : (Balat deltası) (Adıgüzel ve Kemer barajları)
Ege akarsularının genel özellikleri:
 Eğim azdır. Akış hızı azdır. Menderes oluştururlar. Enerji potansiyelleri düşüktür
 Baraj yapımına elverişsizdir.Doğu – Batı yönünde uzanırlar. Yağmur rejimlidirler.
AKDENİZ BÖLGESİ AKARSULARI
 Dalaman çayı, Eşen deresi, Aksu
 Köprü: Rafting sporu yapılmaktadır.
 Manavgat üzerinde Oymapınar barajı bulunur
 Göksu (Silifke deltasını oluşturur)
 Seyhan İç Anadoludan Uzunyayladan sularını alan Zamantı çayı en önemi koludur , üzerinde Seyhan ve
Çatalan barajları bulunur . Çukurova Deltası’nı oluşturur.
 Ceyhan: Kahraman Maraş Elbistan’dan doğar üzerinde Berke ve Aslantaş barajları bulunur.Çukurova Deltası’nı
oluşturur.
 Asi Lübnan dağlarından doğar, Suriye topraklarından geçip ülkemizde Amik graben ovasını sulayıp,
Samandağ’dan Akdeniz’e dökülür.
Akdeniz bölgesi akarsularının ortak özellikleri Kanyon vadileri vardır. Bazıları karstik kaynak suları ile
beslenirler. Kuzey -Güney doğrultusunda akarlar.
En fazla suyu KIŞ’ın taşırlar (nedeni en fazla yağışı kışın yağmur şeklinde alırlar, Bu nedenle Yağmur rejimlidirler.
BASRA KÖRFEZİNE DÖKÜLEN AKARSULAR
 Fırat ve Dicle (açık havzadır)
 Fırat sınırlarımız dışında ve içinde uzunluk toplamında en uzun akarsudur. İki büyük kolunu Murat ve karasu
oluşturur.
 Ülkemizde en fazla elektrik ürettiğimiz ırmak FIRAT NEHRİ’ dir. Önemli barajları 1 Atatürk barajı 2 Karakaya
barajı 3 Keban barajı 4 Birecik 5 Kargamış barajlarıdır.
Fırat ve Dicle arasına Mezopotamya denir.
İki akarsuyun Basra körfezine dökülmeden önce birleştiği yere “ŞATTÜLARAP” denir.
Dicle nehrinin: Elâzığ’da hazar gölünden sularını alır, kolları; Zap Suyu, Batman Çayı, Botan Çayı, Habur Çayıdır.
Dicle Nehri üzerindeki önemli barajlar: Kral kızı ,Ilısu ,Deve Geçidi Hancağız, Batman, Dicle, barajlarıdır.
ÖNEMLİ :ZAP SUYU: Hakkari yöresinin sularını KUZEY IRAK’TA DİCLE Nehri’ne karıştırır
Unutma: Sanayinin gelişmediği yerlerdeki akarsuların suyu temizdir.
HAZAR DENİZİNE DÖKÜLEN AKARSULAR
 ARAS VE KURA Hazar denizine dökülürler Kapalı havzadırlar. Nedeni Hazar geçek anlamda bir deniz
değildir ismi denizdir. Okyanuslarla bağlantısı olmadığı için Gerçekte göldür.
 Aras ve kolu olan Arpaçay Türkiye Ermenistan sınırını oluşturur.(2021)
Unutma; Akarsular sularını denize ulaştırırsa açık havza ulaştıramazsa kapalı havzadır.
Kapalı havza oluşumunda ; (yer şekli ve iklim etkilidir)
 Etrafının sıradağlarla çevrili olması (yer şekli)
 Çukur ve çanakta yer alması (yer şekli)
 Yağış miktarının AZ – buharlaşma miktarının ŞİDDETLİ olması etkilidir.(iklim)
En büyük kapalı havzamız TUZ gölü ve Konya ovası kapalı havzasıdır.
VAN GÖLÜ KAPALI HAVZADIR.
Göller yöresi kapalı havzadır ama Eğirdir Gölü ve Kovada gölleri açık havzadır.

34 [email protected] - [email protected]
Dikkat !!!
İki akarsu havzasını birbirinden ayıran çizgiye su bölüm çizgisi denir. Dağların zirvesinden geçer Türkiye İran
sınırı su bölüm çizgisinden geçer (2017)
SINIR OLUŞTURAN AKARSULAR (Doğal sınırlardır.)
 Yunanistan : Meriç
 Türkiye –Ermenistan : Arpa çay ve Aras Nehridir.
 Türkiye – Suriye: Ası ve Dicle
YURT DIŞINDAN DOĞUP TÜRKİYE’YE DÖKÜLEN AKARSULAR.
 Meriç nehri ve Asi nehri
TÜRKİYE’DE DOĞUP YURT DIŞINA DÖKÜLEN AKARSULAR.
 Çoruh : Gürcistan
 Fırat : Basra körfezi
 Dicle: Basra körfezi
 Aras – Kura : Hazar Denizi’ne dökülür.
2020 ön Aşağıdaki haritada bazı akarsular numaralandırılarak gösterilmiştir.

Bu akarsular aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?


I ………………….. II …………………………. III………………………………..
2021 Türkiye ile komşu ülkeler arasında bulunan sınırlar, farklı doğal unsurlara göre belirlenmiştir. Bu sınırların
bazılarında dağlar, bazılarında ise akarsular sınır çizgisini belirleyen doğal sınırlardır.
Buna göre Aras Nehri aşağıdaki ülkelerden hangisi ile Türkiye arasındaki bu çizgiyi belirler?
A) Iran B) Gürcistan C) Ermenistan D) Irak E) Suriye

AKARSU REJİMLERİ
Akarsuyun bir yıl içinde gösterdiği akım değişikliğine akarsu rejimi denir. Akım değişimi azsa düzenli fazla ise
düzensiz rejimlidir.

35 [email protected] - [email protected]
Türkiye Akarsularının Rejimleri genellikle düzensizdir nedeni :Yağış rejimi düzensiz
NOT 49 :Nispeten rejimi düzenli olanlar;
 1. Doğu Karadeniz kıyısından sularını alan küçük akarsular nedeni (Yağış rejimi düzenli)
 2. Akdeniz Bölgesindeki Manavgat ve Köprü Çayı Nedeni ;Karstik kaynak suları ile bütün bir yıl beslenirler.
YAĞMUR REJİMLİ AKARSULAR

 Akdeniz iklim bölgesi akarsularıdır. Akdeniz iklim bölgesi Akdeniz bölgesi, Kıyı Ege ve Güney Marmara’yı içine
alır. Bu alanlarda bulunan akarsular yağmur rejimli akarsulardır.
 En fazla suyu kışın taşırlar.
 Nedeni en fazla yağış kışın düşer ve yağmur şeklinde düşer.
KAYNAK SULARI İLE BESLENEN AKARSULAR:

 Manavgat
Köprü – Manavgat ırmakları karstik kaynak suları ile beslenir. Rejimleri nispeten düzenlidir. En fazla suyu kışın taşısalar
da yaz mevsiminde de yağış olmamasına rağmen debileri yüksektir.
KAR ve BUZ SULARI İLE BESLENEN AKARSULAR

Doğu Anadolu bölgesi(2014)

Batı Karadeniz ve Doğu Karadeniz’de de görülür: İlkbahar ve yaz başlarında kar erimesi ile sonbaharda ise yağışla akım
artar. Karadeniz en fazla yağışı sonbaharda alır.
Kar ve buz suları ile beslenen akarsuların ortak özellikleri;
 Yükseltileri fazladır.

36 [email protected] - [email protected]
 Yağış biçimi kar’dır.
 Kış sıcaklıkları sıfır’ın(0) altındadır.
GÖLDEN ÇIKAN AKARSULAR
 Eğirdir : kovada
 Beyşehir: Çarşamba
 Hazar gölü: Dicle
 Çıldır gölü.Arpaçay
KARMA REJİMLİ AKARSULAR
 Farklı iklim bölgelerinden geçip farklı kaynaklarla beslenen akarsular karma rejimlidir
 Türkiye’nin karma rejimi akarsuları Fırat ,Dicle, Kızılırmak ,Sakarya vb
SADE REJİMLİ AKARSULAR
Türkiye akarsuları genellikle karma rejimlidir, sınavda genellikle sade rejimliyi sorarlar. Tek kaynakla beslenen ve boyu
kısa olan akarsular sade rejimlidir.
 Susurluk ,Bakır çay , Gediz , Küçük menderes Büyük menderes gibi
SEL REJİMLİ AKARSULAR :
Sadece ilkbaharda su taşıyan yada yağıştan sonra birkaç gün su taşıyıp sonra kuruyan akarsulara sel rejimli akarsu denir.
EN FAZLA “İÇ ANADOLU BÖLGESİNDE “ GÖRÜLÜR.
SEL REJİMLİ AKARSULARIN GÖRÜLMEYECEĞİ TEK YERLER DOĞU VE BATI KARADENİZ’DİR.
2016 Aşağıdakilerden hangisi Akdeniz’e dökülen akarsulardan biri değildir?
A) Seyhan B) Ceyhan C) Eşen D) Manavgat E) Gönen
Cevap E Balıkesir Marmara
2018 Aşağıdakilerden hangisi, Anadolu'nun iç kısımlarından kaynağını alarak kuzey veya güneydeki sıradağları aşan
akarsulardan biri değildir?
A) Kızılırmak B) Fırat Irmağı C) Seyhan Nehri D) Sakarya Irmağı E) Dalaman
E

GÖLLER
 Durgun sulara denir
Göllerin sularının kireçli, sodalı, tuzlu olması kayaç yapısı ile ilgilidir. Ama göllerin sularının tatlı yada
tuzlu olması gideğenlerinin olup olmamasına bağlıdır. Gideğen bir gölün fazla sularını boşaltan
akarsulara denir. Gideğeni olan gölleri suları tatlıdır.
NOT 50: Açık havzalı göllerin tamamının suyu tatlıdır. Çünkü gideğeni denize fazla suyu taşır.
Kapalı havza’ya sahip gölleri ise gideğenleri varsa tatlı gideğenleri yoksa suları tuzludur.
TEKTONİK GÖLLER
Yer kabuğu hareketleri sırasında oluşan gölere denir.
MARMARA BÖLGESİNDE :Sapanca, İznik, Ulubatlı, Kuş Gölü
İÇ ANADOLU BÖLGESİNDE: Eber, Akşehir, Tuz Gölü Çavuşçu ,Seyfe
 Tuz gölü sığdır ( derin değildir.), alanı en fazla değişen göldür.
Göller Yöresi tektonik gölleri: Acıgöl ( soda elde edilir ) , Burdur ( suyu tuzlu ), Eğirdir gölü (suyu tatlıdır
kovada çayı doğar).
Beyşehir Gölü yurdumuzun 3. büyük gölüdür, Ayrıca tatlı sulu doğal göllerin en büyüğüdür. Kapalı havzadır.
Sorularda ;Aşağıdaki göllerden hangisi tatlı sulu en büyük göldür derse ATATÜRK Baraji Gölü.
Aşağıdaki göllerden hangisi tatlı sulu en büyük doğal göldür derse cevap BEYŞEHİR Gölüdür.
Doğu Anadolu’nun tektonik gölleri Hazar ve Aktaş gölleridir. (Aktaş gölü Türkiye-Gürcistan sınırını oluşturur.)
tektoniktir.

37 [email protected] - [email protected]
VOLKANİK GÖLLER
 Volkanın üst kısmında oluşan göllerdir.
 Krater – Isparta Gölcük
 Kaldera(krater) – Bitlis Nemrut G (Büyüklükte Dünyada 2.sidir.)
 Maar - Konya Karapınar’da Meke gölü (Dünyanın nazar boncuğu olarak bilinir)
 Maar- Nevşehir Acı göl
KARSTİK GÖLLER
Kalkerin erimesi sonucunda oluşan göllerdir
En fazla Akdeniz Bölgesinde Göller yöresinde görülür.
 Suğla gölü
 Salda gölü
 Elmalı gölü
 Kestel gölü
 Avlan gölü
 Söğüt gölü
 Kızören gölü (Konya Obruk platosu üzerindedir)
 Gölhisar gölü
 Yarışlı gölü
BUZUL GÖLLER(Sirk Gölleri)Sirk çanaklarında oluşmuşlardır. Ülkemizde 2200 metrenin üzerindeki
alanlarda görülürler. Bursa Uludağ’da Karagöl, Kilimli Aynalı gölü ve Hakkâri yöresinde Sat gölü örnektir.
DOĞAL SET GÖLLERİ
HEYELAN SET GÖLÜTORTUM GÖLÜ Erzurum , SERA GÖLÜ Trabzon , ABANT GÖLÜ Bolu , YEDİ
GÖLLER Bolu ZİNAV GÖLÜ Tokat ,SÜLÜK GÖLÜ Adapazarı , BORABAY GÖLÜ Amasya

VOLKANİK SET GÖLLERİ


Van gölü hem tektonik ,hem de volkanik set gölüdür. suyu sodalı ve tuzludur. soda elde edilir. inci kefali avlanır.
En fazla balık avlanan gölümüzdür(2018).Tatvan Van arasında feribot seferleri düzenlenir.
 BALIK
 A
 HAÇLI

38 [email protected] - [email protected]
 ÇILDIR
 ERÇEK
 VAN GÖLÜ
 A
 NAZİK
Türkiye’de göllerde ulaşım yapılabilir mi? Evet
KIYI SET GÖLLERİ ( LAGÜN) Bir koyun yada körfezin önünün tıkanmasıyla oluşur.
Dikkat!!! Oluşa bilmesi için; Kıta sahanlığı geniş olacak, dalga zayıf olacak ve biriktirme yapacak, gelgit etkisi az
olacak Örnekler BÜYÜK ÇEKMECE GÖLÜ , KÜÇÜK ÇEKMECE , DURUGÖL (TERKOS) ,
FETHİYE(ÖLÜDENİZ) Karadeniz’de BALIK GÖLÜ ,Akdeniz’de AKYATAN GÖLÜ
Not 51: Ada karaya akıntıların getirdiği malzemeyle bağlanırsa; Saplı ada (Tombala) oluşur.
 Kapı Dağ yarımadası, ve Sinop Burnu Tombalaya örnektir.

NOT52: En yüksek gölümüz Nemrut G. (2247 metre), 2.si Balık gölü (2241) 3.Çıldır Gölü (1959 metre)
ALÜVYOL SET GÖLLERİ
KÖYCEĞİZ GÖLÜ Muğla’da BAFA (ÇAM İÇİ ) GÖLÜ Muğla ve Aydın illerinde ,
MARMARA GÖLÜ(Ege bölgesinde Manisa’da bulunur.) EYMİR GÖLÜ ve MOGAN
GÖLÜ Ankara’da UZUNGÖL Trabzon’da bulunur.(Uzungöl hem heyelan hem de
alüvyon set gölüdür)
BARAJ GÖLLERİ (yapay set gölleri)
Baraj yapmaya en elverişli bölgelerimiz Doğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Karadeniz‘dir.
Nedeni :
 Eğimi fazla
 Yükselti fazla
 Akış hızı fazla
 Vadiler dar ve derin
 Vadi tabanları geçirimsiz
 Vadiler üzerinde dar boğazlar bulunur
Baraj yapmaya en elverişsiz bölgelerimiz. Marmara bölgesi ve Ege bölgesidir. Nedeni: Eğimin az olması
Karstik yapıdan dolayı Akdeniz Bölgesi’de elverişsizdir.
Barajların yapılış amaçları:
 Elektrik enerjisi üretme
 İçme ve sulama suları elde etme

39 [email protected] - [email protected]
 Taşkınlardan korumadır.
Not:53 Barajlarda balık üretimi yapılır. Su sporları yapılır. Ulaşım yapılır.(Ama bu nedenlerden dolayı baraj
yapılmaz)
Gelmiş soru barajlar erozyonu engellemez. Ama barajın ömrünü uzatmak için baraj havzasında erozyonla
mücadele yapılır(Ağaçlandırma ,Seki gibi)
Elektrik ürettiğimiz doğal göller;
 Çıldır Gölü Tortum Gölü Hazar Gölü Kovada Gölü

I. Bafa Gölü
II. Tuz Gölü
III. Tortum Gölü
IV. İznik Gölü
2020önYukarıdaki göllerden hangileri tektonik hareketler sonucu meydana gelmiştir?
A) I ve II
B) I ve III
C) II ve III
D) II ve IV
E) III ve IV
D
2017 Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’deki set göllerinden biri değildir?
A) Çekmece Gölü B) Köyceğiz Gölü C) Uzungöl D) Beyşehir Gölü E) Tortum Gölü
D

YERALTI SULARI

 Fay Kaynağı (Şekil 12) :Ülkemizde fazladır. Nedeni Ülkemiz gençtir. Yakın jeolojik zamanda
oluşmuştur.Fay hatları fazladır. Fay kaynaklarının en fazla olduğu yerler Ege ve Güney Marmara’dır.
 Suyu sıcaktır.
 İçerisinde bol miktarda erimiş mineral madde bulunur. Sağlık turizminin bütün bir yıl yapılmasını
sağlarlar. Konutların ve seraların ısıtılmasını sağlar.
 Jeotermik enerji üretmede faydalanılır.
 Denizli (Sarayköy)
 Aydın (Germencik)
 İzmir (Balçova)
 Çanakkale Ayvacık
 Afyonkarahisar
 Manisa Alaşehir’de Jeotermik santraller vardır.( Jeotermik santraller Mutlaka hammaddeye yakın kurulurlar)
2014 Yer kabuğunun zayıf noktalarından çıkan sıcak su ve buhar, jeotermal enerji olarak ısıtma ve elektrik üretiminde
kullanılır.
Türkiye’de bu enerji kaynağı açısından elektrik üretimi potansiyeli en yüksek olan bölge aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ege Bölgesi B) İç Anadolu Bölgesi C) Karadeniz Bölgesi D) Akdeniz Bölgesi E) Doğu Anadolu
Karstik Kaynak:(şekil 11) İçerisinde bol miktarda erimiş kireç bulunur. Akdeniz Bölgesi’nde görülür.

40 [email protected] - [email protected]
Karstik kaynaklardan tarımda sulama suyu olarak yararlanılır. Kireç oranı yüksekse içme suyu olarak
kullanılamaz.
NOT 54 : Fay kaynağı ve Karstik kaynağın ortak özelliği ikisinin de içinde erimiş madde vardır.
Yamaç ve Vadi Kaynağı: Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde yaygındır.
ARTEZYEN KAYNAK(BASINÇLI SU)
Artezyen Kaynak: Tekne biçimli tabakalarda bulunur.
İnsanın açtığı kuyudan (SONDAJ) su yeryüzüne basınçla çıkar. En fazla İç Anadolu’da görülür
GAYZER:(şekil 14) Aktif volkanların bulunduğu bölgelerde zaman zaman fışkırarak yeryüzüne çıkan basınçlı
sulara denir. Türkiye’de görülmez
Dikkat: Gayzer ve fay kaynaklarının suyu sıcaktır, diğerlerinin suyu soğuktur.
KIYI TİPLERİ
BOYUNA KIYILAR: Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında dağların denize paralel uzandığı yerlerde görülür.
ENİNE KIYILAR :Dağların denize dik uzandığı Ege kıyılarında görülür.
RİA TİPİ KIYILAR: İstanbul ve Çanakkale boğazı ve Menteşe Yöresinde görülür. Eski akarsu vadilerinin
sular altında kalmasıyla oluşmuştur. Sinop Hamsilos koyuda riadır.
KALANKLI KIYILAR :Taşeli kıyılarında görülür. Kalkerin erimesi sonucu oluşan koylar sular altında
kalırsa oluşur.
DALMAÇYA KIYILARI: Teke Yarımadasında Finike ve Kaş arasında görülür.(2021)
LİMANLI KIYI: Kıyı set gölleri limanlı kıyıdır .Büyük Çekmece ve Küçük Çekmece gölleri limanlı kıyıdır
Türkiye’de mutlak konumdan dolayı görülmeyen kıyılar.
Fiyort ve Skeyr Tipi kıyılar Kutup bölgelerinde buzul etkisiyle oluşan kıyılardır.
Mercanlı ve Resif Kıyılar Ekvatoral kuşakta görülür
Göreceli Konumdan dolayı görülmeyen kıyılar ise Watt tipi kıyılardır. Okyanus kenarlarında gelgit
etkisiyle oluşan kıyılar.
2020 yılında gelen kpss sorusuna istinaden İstanbul’da bulunan haliç haliçli kıyıya örnektir.

EPİROJENİK HAREKETLER (KITA OLUŞUMU)

Epirojenez iç kuvvettir. Aşınım alanları hafifler yükselir. Kıtalar karalar oluşur. Birikim alanları ağırlaşır çöker
denizler oluşur.

41 [email protected] - [email protected]
Platoların Karadeniz’deki kıyı taraçalarının, Ria, Dalmaçya tipi kıyıların oluşumunda epironejik hareketler ( kıta
oluşumu) yani karaların alçalıp yükselmesi etkili olmuştur. Anadolu aşınıp hafiflediği için yükselir.
Etrafımızdaki denizler, Çukurova ve Ergene ise birikim alanı olduğundan ağırlaşıp çökmektedir. Kıyılarda hafif
yüksek yerlerde çakıl depoları da epirojenezle alakalıdır.
Transgrasyon :Deniz ilerlemesi
Regrasyon :Kara ilerlemesi
Dikkat: Kaçkar dağlarında 2200 metre rakımında deniz fosillerinin görülmesi (………………….. ilgilidir.
Nedeni dağ diyor.)
Gelmiş sorular
I. İstanbul ve Çanakkale boğazları
II. Kuzey Anadolu ve Toros dağları
I. Çukurova, Bafra ve Çarşamba deltaları
2020Yukarıdakilerden hangilerinin oluşumunda orojenik hareketler etkili olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) l ve ll E) II ve III
Cevap B

I. Acıgöl Maarı
II. Bafra Deltası
III. Ergene Ovası
IV. Kapıdağ Tombolosu
2020önYukarıdaki yer şekillerinden hangilerinin oluşumunda akarsuların etkisi vardır?
A) I ve II
B) I ve III
C) II ve III
D) II ve IV
E) III ve IV
Cevap C
2020önTürkiye’de aşağıdaki kıyı tiplerinden hangisi görülmez?
A) Ria tipi kıyı B) Limanlı kıyı C) Kalanklı kıyı D) Dalmaçya tipi kıyı E) Fiyortlu kıyı
E

2021 Bu alanların hangisinde Dalmaçya tipi kıyılar görülmektedir?

A) I B) II C) III D) IV E) V
C
Kurak ve yarı kurak bölgelerdeki kapalı havza tabanlarında sığ göller oluşmaktadır. Yağışlı dönemlerde bu göllerin alanı genişlemekte
ve derinliği artmaktadır. Şiddetli kurak dönemlerde ise göller tamamen kuruyabilmekte kendine has ekosisteme sahip olan bu göller,
aynı zamanda önemli sulak alanlardır.
Aşağıdaki göllerden hangisi bu türden bir oluşum gösterir?
A) Seyfe (Kırşehir) B) Abant(Bolu) C) Tortum (Erzurum) D) Büyükçekmece (İstanbul) E) Eğirdir (Isparta)
A

I. Tektonik hareketler
II. Volkanik faaliyetler
III. Kimyasal ayrışma
IV. Kayaç türü
2021 Türkiye’de dağların geniş alanlar kaplamasında yukarıdakilerden hangileri daha fazla etkili olmuştur?
A) I ve II
B) I ve III
C) II ve III
D) II ve IV
E) III ve IV
A
2016 I. Kuzey ve güneyde Alp orojeneziyle oluşan sıradağların bulunması
II. Batı Anadolu’da horst ve grabenlerin bulunması
III. Epirojenik hareketlerle Anadolu yarımadasının yükselmesi

42 [email protected] - [email protected]
IV. Akarsu aşındırmasıyla oluşan derin vadilerin yer alması
Yukarıdakilerden hangileri, Türkiye arazisinin ortalama yükseltisinin fazla olmasında diğerlerinden daha etkili olmuştur?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV
B
2016ön
I. Ereğli Sazlığı
II. Sultan Sazlığı
III. Hotamış Sazlığı
Yukarıdakilerin hangileri Konya Kapalı Havzası’nda bulunan sulak alanlardan biri değildir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
Cevap b Kayseri

2018
C

2020Türkiye’de en geniş alanı şekillendiren dış kuvvet aşağıdakilerden hangisidir?


A) Akarsular B) Buzullar C) Rüzgârlar D) Dalgalar E) Kütle hareketleri
A
2015 Türkiye genel hatlarıyla yüksek, dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir.
Bu durumun ortaya çıkmasında aşağıdakilerden hangisi daha az etkili olmuştur?
A) Alp orojenez kuşağında bulunması
B) Epirojenez ile yükselmesi
C) Akarsu aşındırmasının fazla olması
D) Aktif fayların bulunması
E) Farklı kayaç türlerinin bulunması
E
2014 Heyelanlar, Karadeniz Bölgesi’nin önemli doğal afetlerindendir.
Aşağıdakilerden hangisi heyelanların bu bölgede sık görülmesinin nedenlerinden biri değildir?
A) Yıllık yağış miktarının fazla olması B) Akarsu rejimlerinin farklılık göstermesi C) Tabaka eğimlerinin fazla olması
D) Doğal ve beşerî nedenlerle yamaç dengesinin bozulması E) Killi kayaçların fazla olması
B

2015. Türkiye’nin jeomorfolojik özellikleri dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisi söylenemez?


A) Erzurum-Kars-Ardahan Platosu’nun oluşumunda akıcı lavların yayılması etkilidir.
B) Taşeli Platosu’nda karstlaşma etkilidir.
C) Üçüncü Zaman’da geniş alan kaplayan göller zamanla karalaşmıştır.
D) Ege Bölgesi’ndeki doğu-batı uzantılı ovalar birer grabendir.
E) Türkiye’deki volkanik dağlar üzerinde buzullar bulunmamaktadır.
E

İKLİM(En fazla 2 soru gelir)


İklim: Bir yerde görülen hava olaylarının uzun yıllar boyunca görülen ortalamasına denir.
Klimatoloji: İklim bilimini inceler.
Meteoroloji: Hava durumunu inceler.(Kısa süreli hava olayları).
Not: İklim hem mutlak konumdan hem de göreceli konumdan etkilenir.
SICAKLIK HARİTALARI
Gerçek sıcaklık haritaları: Yer yüzünde ölçülen sıcaklıklar aynen alınır. Yükseltinin etkisi belirgindir.

43 [email protected] - [email protected]
İndirgenmiş sıcaklık haritaları: Ölçülen sıcaklıklar deniz seviyesine indirgenir,
Yükseltinin etkisi ortadan kaldırılır. Enlemin etkisi belirginleşir.
 Sıcaklık her 200 metrede 1santgrat derece değişir. Deniz kenarlarına inildikçe sıcaklık artar. Yükseklere
çıkıldıkça ise sıcaklık azalır.
 Yükseltinin az olduğu yerlerde ve deniz kenarlarındaki bütün il merkezlerinde gerçek sıcaklık ile
indirgenmiş sıcaklık arasındaki fark azdır.(Fark en az Marmara’da .En fazla Doğu Anadolu’dadır)
TÜRKİYE’NİN İNDİRGENMİŞ SICAKLIK HARİTALARININ İNCELENMESİ

 Ortalamada ve Temmuz ayında en sıcak yer G.D.A Bölgesidir. Nedeni Enlem, Karasallık ve Samyeli
rüzgarlarıdır.
 Ortalamada ve Ocak ayında en soğuk yerimiz Kuzey Doğu A.(Erzurum,Kars yöresi)dir. Nedeni
karasallık ve Sibirya soğukları, basınç, rüzgar ve enlemdir.
 Yıllık indirgenmiş sıcaklık haritasındaki sıcaklık farkı 21 -13 = 8 dereceden fazladır denir. Nedeni 21
izoterminin güneyi 21 oC den daha sıcaktır.13 oC izoterminin kuzeyi ise 13 oC den daha soğuktur.


 İndirgenmiş sıcaklık haritalarında Temmuz ayında Türkiye’nin en soğuk yeri Karadeniz kıyılarıdır. Nedeni
enlem ve denizelliktir..
 Ocak ayında en sıcak yerimiz Akdeniz kıyılarıdır. Nedeni enlem ve denizellik.

Not 55 :Ocak ayında Batı Karadeniz kıyıları Doğu Karadeniz kıyılarından daha soğuktur nedeni Balkanlardan
gelen soğuk rüzgarlardır. Ayrıca Doğu Karadeniz kıyılarının sıcak olmasında fön rüzgârlarının etkili olması ve
Kafkas Dağlarının Sibirya soğuklarının önünü kesmesi etkili olmuştur.

YILLIK SICAKLIK FARKI HARİTASI

44 [email protected] - [email protected]
Denizler yazın serinletici, kışın ılıtıcı etki yapar. Bu nedenle deniz kenarlarında yıllık ve günlük sıcaklık farkı
azdır. En az fark Doğu Karadeniz dedir. Farkın en fazla olduğu yer ise yukarı Murat Van Bölümü ve Erzurum,
Kars, Ardahan yöresidir.(2 soru geldi)

DON OLAYI: Ülkemizde en fazla don Doğu Anadolu bölgesinde ve İç Anadolu bölgelerinde görülür.Bu
bölgeler de görülen kış donları tarıma zarar vermez. Âmâ İlkbahar ve sonbaharda beklenmedik anda görülen
donlar tarıma zarar verir.
Akdeniz iklim bölgesinde ve kıyılarda don nadir görülür. Kış mevsiminde hava durumuna bağlı olarak kısa
sürelide olsa, etkili olan bu donlar tarımsal üretim büyük zarar verirler. Sera ve turunçgiller olumsuz etkilenir.
Güneyden kuzeye gidildikçe don süresinin uzaması enlemle ilgilidir.
Batıdan doğuya gidildikçe don süresinin uzaması ise yükselti ile ilgilidir.
SİS: Yere temas eden bulutlardır. Sıcaklık terslemesine bağlı olarak da oluşa bilir. Atmosferdeki kirli havanın
yer yüzüne inmesine bağlı olarak hava kirliliğini artırır. Sağlığımızı tehdit eder. Gizli buzlanmalara yol açar,
görüş mesafesini kısaltır trafik kazalarına yol açar. En fazla sis Karadeniz, İç Anadolu, Marmara ve Doğu
Anadolu Bölgelerinde görülür.En az sis Akdeniz ,Ege ,Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülür.
Sis havanın ısınması ve rüzgârın hızının artması ile ortadan kalkar.
Çiy: Hava içindeki su buharının soğuk cisim yüzeyleri üzerinde yağmur damlaları şeklinde yoğunlaşması
olayıdır. Yoğunlaşma oC ‘nin üstünde olduğu için su damlalar şeklindedir. Kıyılarda kış mevsiminde iç
bölgelerde ise bahar mevsimlerinde görülür. Genelde sabaha karşı oluşur.
Kırağı: Oluşumu çiye benzer. Fakat yoğunlaşma oC’ nin altında gerçekleştiğinden kar kristalleri şeklindedir.
Kırç: Havadaki su buharının çok soğumuş cisim yüzeylerinde buza dönüşmesidir.
NOT 57 : Kırağı sadece zemine yakın yerlerde görülürken , kırç her yerde (ağaç daları, teller, direkler vb.)
görülür.
Dikkat!! Kırağı ve kırç Sıfırın altındaki yerlerde yoğunlaşan yağış biçimidir. Kışın iç bölgelerde görülür,
kıyılarda görülmez.
2016 Yükselti arttıkça sıcaklığın düşme oranı Karadeniz kıyı dağlarının kuzey yamaçlarında, güney yamaçlara
oranla daha azdır. Bu durum aşağıdakilerden hangisiyle ilgilidir?
C) Kuzey yamaçların daha nemli olmasıyla
BASINÇLAR
Termik basınçlar: Sıcaklıkla ilgilidir, mevsimliktir.Göreceli konumla ilgilidir.
Dinamik basınçlar: Dünyanın günlük hareketi ile ilgilidir, süreklidir.Mutlak konumla ilgilidir.
Alçak Basınçlar: Hava yükselticidir. Gökyüzü bulutlu ve kapalıdır. Yağış oluşabilir. Işımaya bağlı enerji kaybı
azdır ayaz don görülmez .(Örnek Karadeniz)

45 [email protected] - [email protected]
Yüksek Basınçlar: Hava alçalıcıdır. Gökyüzü açık ve bulutsuzdur. Yağış kesinlikle yoktur. Işımaya bağlı enerji
kaybı fazladır. Ayaz don görülür.(Örneğin İç ve Doğu Anadolu ve çöller gibi)

Sibirya Termik Yüksek Basıncı: Ülkemizde kışın etkili olursa kışlar çok soğuk, kurak ve ayazlı geçer.
Gökyüzünde bulut yoktur.(Güneşlidir).İç kısımlarda kar yağışı oluşturulabilir.(Cephesel yağış)
İzlanda Dinamik Alçak Basıncı: Kışlar ılık ve yağışlıdır. Bütün bir yıl etkilidir ama en fazla kışın etkilidir 60
derece enlemlerinde Atlas okyanusu üzerinde oluşur.
Asor Dinamik Yüksek Basıncı: Atlas okyanusu üzerinde 30 derece enlemlerinde oluşur. Dinamik bir basınç
olduğu için bütün bir yıl etkilidir ama ülkemizde genelde yazın etkilidir. Yazın etkisine girersek yazlar çok kurak
geçer.
Basra Termik Alçak Basıncı: Yazın etkisine girersek yazlar çok sıcak ve kurak geçer. Muson kökenlidir
Senlik bilgi
Dikkat!!!Yükselti ve sıcaklıkla basınç ters orantılıdır.
Dikkat!!! Anadolu kışın denizlerden daha soğuk olduğu için YB alanı iken yazın sıcak olduğu için AB alanıdır.
Denizlerimiz ise kışın Anadolu’dan daha sıcak olduğu için AB alanı iken , yazın Anadolu’dan daha serin
oldukları içinde YB alanıdırlar.
2015 Türkiye’yi etkileyen aşağıdaki basınç merkezlerinden hangisi muson sisteminin bir parçasıdır?
A) İzlanda Alçak Basınç Merkezi
B) Basra Alçak Basınç Merkezi
C) Azor Yüksek Basınç Merkezi
D) Akdeniz Alçak Basınç Merkezi
E) Sibirya Yüksek Basınç Merkezi

RÜZGARLAR
Rüzgar: Yüksek basınçtan alçak basınca hareket eden hava kütlesine denir.
Unutma !! Basınç farkı artarsa rüzgârın hızı artar.

Ülkemizde sürekli rüzgarlardan Batı Rüzgarları eser (Orta kuşakta bulunduğumuz için)
Ülkemizde rüzgârlar sağa doğru saat ibresi yönünde sapar nedeni mutlak konumdur, Kuzey Yarım Kürede
yer almamızdır. Dünyanın batıdan doğuya doğru dönmesidir.

46 [email protected] - [email protected]
Günlük Devirli Rüzgarlar:
Meltem Rüzgarları: Dağ-Vadi ile Deniz-Kara arasında eserler.
Yönlerine denizlerin konumu ile yer şekilleri etki eder.
Günlük sıcaklık ve basınç farkından dolayı oluşurlar.
Gün içerisinde yön değiştirir.
Etki alanları dardır.
İklimi değiştirmezler, yağış getirmezler.
En hızlı estikleri zaman öğleden sonra 13-14 arası ile güneşin doğma anıdır. Nedeni basınç farkı bu anda en
fazladır.
Deniz ve Kara Meltemi

Not Ege kıyılarında deniz meltemine imbat denir.

Dağ ve Vadi meltemi

YEREL RÜZGARLAR
Kuzey sektörlü rüzgarlar(Karayel, Yıldız; Poyraz) sıcaklığı düşürücü etki yaparken (enlem)
Güney sektörlü rüzgarlar (Samyeli (Keşişleme) Kıble, Lodos)sıcaklığı artırıcı etki yapar(enlem)
Not:Lodos gözü yaşlı olarak bilinir.
Etezyen sadece Ege kıyılarında kuzeyden gelen soğuk karakterli rüzgârlara denir. Dar alanlarda etkilidir.

 Dikkat : Günbatısı ve gündoğusu aynı enlemde estiğinden sıcaklığı etkilemez.


 Denizden gelen rüzgarlar nemli karadan gelenler kurudur.
 Rüzgarlar estikleri yere göre değil yöne göre isim alırlar.

47 [email protected] - [email protected]
 Yazın denizden gelen rüzgarlar serinletici kışın denizden gelen rüzgarlar ılıtıcı etki yaparlar.
 Örneğin:Ege denizinden yazın ege kıyıların gelen rüzgar serinletici, kışın gelen ise ılıtıcı etki yapar.
Enlem etkisi ortadan kalkmış denizin etkisi ortaya çıkmıştır.
Fön Rüzgarları: Dağların zirvelerinden eteklerine doğru esen rüzgarlara denir. Yükselti farkı artıkça etkisi artar.
 Sıcaklığı her 100m de 1C artırır.
 Kurutucu etki yapar meyveleri erken olgunlaştırır.
 Kar erimelerine neden olur. Çığ ve sel oluştura bilir.
 Ezberle: Iğdır, Malatya, Elâzığ’da pamuk, Artvin, Yusufeli’ nde zeytin, Rize de turunçgiller ,
Anamur – Alanya arasında muz tarımı fön rüzgarlarını oluşturduğu Mikroklima iklimden (göreceli
konumdan )dolayı yetişir.

RÜZGAR FREKANS GÜLLERİ (önemli)


 Rüzgar denizde ,vadide, boğazda hızlı eser. dağda yavaş eser. Rüzgarın esme sayısı arttıkça frekans sayısı da
artar. En fazla frekansa sahip olan yön HAKİM RÜZGAR YÖNÜDÜR.
Bölgelerin Rüzgar Frekans Gülleri

Türkiye’de, birbirine çok yakın alanlarda farklı iklim özellikleri görülebilir. Çevresinden farklı iklim
özelliklerinin görüldüğü bu tip alanlara mikroklima adı verilir. Mikroklima alanlarında normal
koşullarda o bölgede yetişmesi mümkün olmayan bitkiler yetişebilir.
Buna göre;
I. Iğdır Ovası’nda pamuk yetiştirilmesi
II. Çukurova’da mısır yetiştirilmesi,
III. Çoruh Vadisinde zeytin yetiştirilmesi,
IV.Meriç Vadisi’nde çeltik yetiştirilmesi
Bu uygulamalarından hangileri mikroklimaya örnek gösterilebilir?
A) I ve II B) II ve III C) I ve III D) III ve IV E)I ve V
C
NEM
NEM: Basit mantıkla havadaki su buharına denir . Ama coğrafyada 3 e ayrılarak incelenir.
Mutlak nem: Hava da her zaman bulunan su buharına denir.
 Sıcaklık ,denizellik ve yağışla doğru orantılıdır.
 En fazla Akdeniz ve Doğu Karadeniz de ölçülür .
En az ise yüksek ve soğuk olan Erzurum Kars’ta ölçülür.
Maksimum nem : Havanın belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla nem miktarına denir.
 Sıcaklıkla doğru orantılıdır.
 En fazla GDA’DA görülür.
 En az Erzurum Karsta görülür.
Bağıl nem:Mutlak nemin maksimum neme oranıdır.
 Hava da yağışın oluşup oluşmayacağını % cinsinden belirler.
 Yağışla doğru orantılıdır.En fazla Doğu Karadeniz’de görülür

48 [email protected] - [email protected]
 Sıcaklıkla ters orantılıdır. En az GDA. ölçülür.
Buharlaşma: Sıcaklık arttıkça buharlaşma artar, buharlaşma arttıkça kuraklık artar. En kurak yer G.D.A
Bölgesidir. Bağıl nem ne kadar düşükse buharlaşma o kadar yüksektir. Bağıl nemin % 20 olduğu yerde
buharlaşma % 80’dir (Güneydoğu). Bağıl nem % 90’sa buharlaşma % 10’olur (Doğu Karadeniz).
GÜNEŞLENME ve BULUTLULUK
 Bulutlanmanın en düşük, güneşlenmenin en yüksek olduğu yer Güneydoğudur. Güneşlenme süresi 3250
saattir.
 Bulutlanmanın en yüksek, güneşlenmenin en düşük(1750 saat)olduğu yer ise Doğu Karadeniz’dir.
 Güneşlenme süresini, yağış rejimi ve enlem etkiler ama aynı enlemde güneşlenme süresi aynı değildir.

Yağış Rejimi:
Karadeniz kıyıları en fazla yağışı sonbaharda en az yağışı ilkbaharda alır.
 Ergene, Güney Marmara, Ege kıyıları, Akdeniz kıyıları, Güney Doğu Anadolu ve Hakkari ye kadar
uzanan kısım en fazla yağışı kışın en az yağışı yazın alır.
 Erzurum Kars yöresi: En fazla yağışı yazın. En az yağışı kışın alır. Erzurum Kars kışın Sibirya termik
yüksek basıncının etkisinde kalır az yağış alır.
 İç Anadolu, İç Ege Doğu Anadolu (Erzurum Kars Hariç) en fazla yağış ilkbaharda en az yağışı yazın
alırlar.
 Dikkat!!! Yazın az yağış alan bütün alanlar Asor dinamik yüksek basıncının etkisinde kalan alanlardır.

YAĞIŞ OLUŞUM ŞEKİLERİ


NOT 59:Yağışın oluşa bilmesi için havanın mutlaka Yükselip – Soğuması gereklidir.
YAMAÇ YAĞIŞLARI(OROGRAFİK YAĞIŞ)

Denizden gelen havanın bir dağ yamacına çarpması sonucu oluşur. (Göreceli konum)
 Dağların denize paralel uzandığı yerlerde görülür.
 Doğu ve Batı Karadeniz, Yıldız dağları,Akdeniz kıyıları (Toroslar), Menteşe yöresinde görülür.
NOT: İzmir bölgesindeki dağlar denize dik uzandığı için yamaç yağışı görülmez.
YÜKSELİM YAĞIŞ ( KONVEKSİYONEL YAĞIŞ ) (Göreceli konum)

 Isınan hava yükselir ,yukarıda soğur ve yağış bırakır.


 İlkbahar sonu yaz başlarında İç Anadolu bölgesinde görülür. Kırkikindi yağışları olarak bilinir.

49 [email protected] - [email protected]
 Yazın Erzurum Kars çevresinde görülür.
CEPHE YAĞIŞI (Frontal Yağış ,Depresyonik Yağış)

 “Mutlak konum” ile ilgilidir. Dünyada ve Türkiye’de en fazla görülen yağış oluşum şeklidir.
 En fazla Akdeniz bölgesinde görülür. Daha sonra, Ege bölgesi, Marmara bölgesi, Güney Doğu Anadolu
bölgesinde görülür.
Önemli Not 59: Türkiye de kış mevsiminde düşen yağışlar genellikle CEPHESEL’dir.

TÜRKİYE DE YAĞIŞIN ALANSAL DAĞILIŞI


 Doğu Karadeniz : RİZE : 2500mm
 Batı Karadeniz : 1500mm
 Yıldız Dağları : 1000mm
 Menteşe yöresi : 1200mm
 Teke : 1100m Antalya : 1100mm Taşeli : 1100mm Güneydoğu Toroslar :1000mm
 Hakkari : 1000mm

Fazla yağış alan yerlerin ortak özellikleri:


 Dağlar denize paralel uzanır.
 Dağlar denizin dibinde yer alır.
 Yükselti arttıkça yağış artar.
 Dağlar hakim rüzgar yönünde diktir.
Önemli not 60: Karadeniz’de hakim rüzgar yönü KUZEYBATI’ dır.

NOT 61: Orta Karadeniz , Doğu ve Batı Karadeniz’e göre daha az yağış alır.
Nedeni:
 Dağlar iç kısımdadır.
 Dağların yükseltisi azdır.
 Canik Dağları hâkim rüzgâr yönüne paraleldir.
 Sinop yarım adası rüzgârın önünü keser.
Az yağış alan yerler:
En az yağış alan yer:İç Anadolu bölgesi Tuz Gölü çevresidir.
 Türkiye’nin en kurak bölgesi ise Güney doğu Anadolu bölgesidir.
 Son 15, 20 yıl içerisinde en az(257 mm) yağış alan il ise Iğdır’dır
Az yağış alan diğer yerler
 Malatya
 Iğdır ovası
 Çoruh vadisi
 Kelkit vadisi
 Ergene havzası
Ortak özellikleri:
 Denizelliğe kapalıdır.

50 [email protected] - [email protected]
 Etrafı sıradağlarla çevrilidir.
 Çukurda ve çanakta yer alırlar.
TÜRKİYE DE GÖRÜLEN İKLİMLER
Yıllık sıcaklık farkı=Temmuz-Ocak
Yıllık sıcaklık ortalaması=Temmuz +Ocak/2 bulunur
AKDENİZ İKLİMİ
 Yaz sıcakları 29-30 derece kış sıcaklığı ise 10 derecedir.
 Kuzeye gidildikçe sıcaklık ortalaması azalır.
 En fazla yağış KIŞ mevsiminde düşer
 En az yağış YAZ mevsiminde düşer
 Cephe yağışları etkilidir.
 Bitki örtüsü makidir.
 İzmir’in Antalya’dan az yağış almasının nedeni İzmir’de dağların denize dik uzanmasıdır.
Adana’nın Antalya’dan az yağış almasının sebebi Adana’nın gerisinde bulunan dağlar iç kesimdedir

KARADENİZ İKLİMİ

 Yaz sıcaklığı 23-24 derece kış sıcaklığı ise 6-7 derecedir.


 Yıl boyunca yağış alır. En fazla yağışı SONBAHAR da alır .En az yağışı ise İLKBAHAR da alır
 YAMAÇ tipi yağış görülür
 Güneşleme süresi azdır
 Mutlak ve Bağıl nem oranı yüksektir.
Not: Kış Mevsiminde Batı Karadeniz kıyılarının Doğu Karadeniz kıyılarına göre daha soğuk olmasının nedeni
balkanlardan aldığı soğuk rüzgârların etkisinden kalmasıdır. Doğu Karadeniz’in Batı Karadeniz’den sıcak
olmasının nedeni ise Kafkas dağlarının Sibirya soğuklarının önünü kesmesi ve fön rüzgârlarının etkili olmasıdır.

51 [email protected] - [email protected]
Önemli Not 62:Yıllık sıcaklık farkı az ise; Günlük sıcaklık farkı da azdır.

KARASAL İKLİM
 Karasal iklim bölgelerinin ortak özellikleri;
 Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.
 Don, kırağı, kırç ve kar görülür. Günlük ve yıllık sıcaklık farkı fazladır.
 Fiziksel (mekanik)çözülme görülür.
 Doğal bitki örtüsü: BOZKIR’DIR.
Görüldüğü yerler: İç Anadolu, Güney doğu Anadolu, Doğu Anadolu ,Hakkari, Ergene, İç Batı Anadolu ile
Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinin iç kesimleridir.
Ocak ayında Güneydoğu Anadolu İç Anadolu’dan daha sıcaktır nedeni enlemdir.
Ocak ayında Doğu Anadolu İç Anadolu’dan daha soğuktur nedeni yükseltidir.
Güneydoğu Anadolu’nun iklimine en fazla benzeyen iklim Ergenenin (Trakya’nın) iklimidir.

SERT KARASAL İKLİM


 Erzurum-Kars-Ardahan yöresinde görülür. Sıcaklıklar yazın 20 derece kışın -11derecedir.
 Konveksiyonel (yükselim) yağış görülür. Don olayları görülür. Günlük ve yıllık sıcaklık farkı fazladır.
En çok yağış yazın düşer. Bu nedenle yüksek boylu çayırlar yetişir. Büyükbaş hayvancılık mera
hayvancılığı olarak gelişmiştir.
Not: Türkiye de iklim ve doğal bitki örtüsü çeşitliliğinin en fazla olduğu bölgemiz MARMARA BÖLGESİDİR.

52 [email protected] - [email protected]
2020 Aşağıda, bir il merkezine ait aylık ortalama yağış ve sıcaklık grafiği verilmiştir.
Grafikteki bilgiler dikkate alındığında bu il merkezinin aşağıdaki terden hangisi olduğu söylenebilir?
A) Adana B) Trabzon C) Konya D) Erzurum E) Diyarbakır
C

Yaz ile kış sıcaklıkları arasındaki fark bir bölgenin karasallığını gösterir. Bu fark ne kadar fazla ise karasallık da o kadar
fazladır.

Buna göre yukarıdaki haritada numaralarla gösterilen alanların hangisinde karasallık daha fazladır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
E

2014 Türkiye’deki bir meteoroloji istasyonundan alınan yağış rejim grafiği aşağıda verilmiştir.

Buna göre, bu grafik hangi yağış rejim tipine aittir?


A) Akdeniz yağış rejimi
B) Karadeniz yağış rejimi
C) İç Anadolu yarı karasal yağış rejimi
D) Doğu Anadolu karasal yağış rejimi
E) Akdeniz-Karadeniz geçiş yağış rejimi
D
TÜRKİYE DE BİTKİ ÖRTÜSÜ % 100 1 soru
 ORMAN:

53 [email protected] - [email protected]
 Ülkemiz de orman varlığı gün geçtikçe artmaktadır.

Orman varlığı sıralaması:


Karadeniz Bölgesi % 25 Akdeniz Bölgesi %24
Ege Bölgesi %17 Marmara Bölgesi % 13 Doğu Anadolu Bölgesi %11
İç Anadolu Bölgesi %7 Güney Doğu Anadolu Bölgesi %3


Ormanların dağılışında
 Ormanların %79’u kıyı kesimlerde görülür nedeni NEM VE YAĞIŞ ’tır.
Ormanlar dağlık sahalarda görülür.
1. YERŞEKİLLERİ nin etkisi ile Ege bölgesinde ormanlar iç kesimlere kadar girebilir.
(Dağlar denize dik uzanır. Dağların denize göre konumu)
 YÜKSELTİ (Bir dağ yamacı boyunca bitki örtüsünün kuşaklar oluşturmasının nedeni
yükseltinin sıcaklığa etkisidir.)

Enlemin sıcaklığa etkisi Karadeniz yükseltinin sıcaklığa etkisi

Cevap Yükselti
 Kıyı bölge ormanları ve Erzurum-Kars bölümü ormanları kendilerini yenileyebilir.(nem ve yağış)
 Güney doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgesi ormanları kendilerini yenileyemezler (Kuraklık fazla)

54 [email protected] - [email protected]
Karadeniz ormanları: Nemi ve yağışı seven, Ladin, sarıçam, gürgen, kayın, kestane ıhlamur gibi ağaçlardan
oluşur. Özellikle Doğu Karadeniz ormanları ladinden ve sarıçamlardan oluşur.
 Erzurum Kars yöresinde de sarıçam ormanları yaygın olarak bulunur.
Akdeniz iklimi bölgesi ormanları: Kuraklığa dayanıklı, Kızılçam ağaçlarından oluşur.
Dünya da en fazla Kızılcam ormanı TÜRKİYE ‘de bulunur. Akdeniz kıyılarında ve Menteşe yöresinde fıstık
çamları bulunur.Akdeniz bölgesinde yer yer sedir ormanları bulunur.
İç bölge ormanları,
Meşe, karaçam, söğüt, kavak ve ardıç ormanlarından oluşur.
Önemli Not: Tema vakfı ağaçlandırma çalışmalarında meşe palamudunu yaygın olarak
kullanır, Nedeni: TÜRKİYE İKLİMİNE UYUM SAĞLAMIŞTIR.
Senlik bilgi (Ezberle)
Türkiye’de en fazla bulunan ağaçlar: Meşe, kızılcam, karaçamdır.
Geniş yapraklı ağaçlar:Kayın, kestane, gürgen, ıhlamur, akçaağaç, kavak, söğüt, karaağaç, meşe,
kızılağaç ve dişbudak türleridir
İğne Yapraklı ormanlar: Ladin sarıçam, köknar, kızılçam, fıstıkçamı, sedir ve karaçam ağaçlarından
oluşur.
NOT: En fazla ormana sahip iller sırasıyla: 1 Antalya 2 Kastamonu 3 Muğla 4 Mersin İl yüzölçümüne
göre orman oranı en fazla olan il: Karabük
MAKİ
Akdeniz iklim bölgesinde KIZILÇAM ormanlarının tahrip edilmesi sonucunda Maki bitki toplulukları
oluşturur. Kısa boylu bodur ağaçtır, Çalı grubudur. “Maki kesilirse yerine Garigler yetişir”
 Doğu Karadeniz kıyılarında,200 metreye kadar olan sahalarda ormanlar tahrip edilirse
Psödomaki(yalancı maki) yetişir. Fındık Psödomakidir.
Dikkat!!! İnsan tahribatıyla oluşan bitkilere Antropojen bitkiler denir . Bunlar Maki , Garig, Psödomaki
ve antropojen bozkırdır.
Önemli not 63:
 Maki kışın yapraklarını dökmez büyümeye devam eder. Nedeni kış ılıklığıdır.
 Makinin yaprakları kalın ve tüylüdür.
Nedeni ;Yaz kuraklığına dayanabilmesi için adaptasyona uğramıştır.
Maki bitki örtüsüne zeytin, zakkum, keçi boynuzu, defne, lavanta, sakız ağacı ,mersin ağacı, koca yemiş
örnektir.(2020)
Zeytin makidir ama turunçgiller kültür bitkisidir. Maki değildir.
BOZKIR
 İlkbaharda yeşerip çiçek açan yazın sararıp kuruyan otsu topluluklara denir.
 Türkiye de gerçek bozkırlar Tuz Gölü çevresi ile Güney doğu Anadolu da görülür.
 Diğer yerlerde antropojen bozkırlar görünür.
Antropojen Bozkır: Karasal iklim bölgelerinde ormanların tahribiyle oluşan bozkırlara denir. Tek tük ağaçlarla
birlikte bulunur.
Bozkır bitkileri:Geven, sığır kuyruğu, yavşan otu ,yumak otu ve üzerlik bitkilerinden oluşur .
Çayır. Erzurum-Kars yöresinde Sert karasal iklim bölgesinde çayırlar görülür. Ayrıca dağların yüksek
kesimlerinde çayırlar(dağ çayırlar),(alpın çayırları) görülür.

ENDEMİK BİTKİ ;(Ender Bitki)


 Dünyada sadece belli alanlarda bulunan bitkilerdir .Ormanlarda kapladıkları alan dardır.
 Türkiye iklim ve yer şekilleri açısından endemik bitki tür sayısı fazla olan ülkedir.(2018)
 En önemli endemik bitkimiz Sığla ağacı (Güllük ağacı )’ dır. Menteşe yöresinde yetişir, Sığla yağı elde
edilir . Parfüm sanayisinde kullanılır ihraç edilir.
 Diğer endemik bitkiler Göller yöresinde kasnak meşesi
 Balıkesir’de Kazdağı köknarı
 Teke yöresinde Datça hurması
 Kastamonu ve Yozgat çamlığında ispir meşesi

55 [email protected] - [email protected]
 Yıldız dağlarında ve Batı Karadeniz’de Istranca meşesi
 Şanlıurfa Halfeti’de Karagül
 Doğu ve Güneydoğu’da Ters Lale
 Eber Gölünde çevresinde Eber Sarısı
NOT 64 Endemik bitki türleri en fazla Toroslarda görülür. İkinci sırada Doğu Anadolu gelir.
İl olarak ise sırasıyla Antalya, Konya ve Mersin gelir.
2018. Türkiye’nin endemik bitki türleri bakımından zengin olmasında,
I. geçmiş küresel iklim değişimleri,
II. yeryüzü şekilleri
etkilidir.

RELİKT ( Kalıntı) BİTKİ ;


4.jeolojik Zamanlarda iklim değişiklikleri sırasında bulundukları bölgeye gelip orada yetişen günümüze ulaşan
bitkilere denir örneğin Akdeniz’de Karadeniz Bölgesi bitkinin bulunması gibi .
Akçaağaç, Fındık. Kayın. Ihlamur. Sandal. Mersin. Menengiç, kızılçam birçok ilde relikt olarak
karşımıza çıkmaktadır.
 İç Anadolu bölgesinde hem Akdeniz hem ’de Karadeniz bölgesi bitkilerinin bulunması gibi
SENLİK BİLGİ:
 Nur Dağlarının yüksek kesimlerinde, İskenderun Körfezine ve kuzeye dönük yamaçlarında geniş yapraklı ağaçlardan oluşan; kayın , meşe, gürgen ağaçlarından
oluşan ormanlardır. Bu orman içinde karadeniz kıyılarına özgü bitkilerden kızılcık, fındık, porsuk, dişbudak, üvez gibi ağaç, ağaçcık, otsu bitkiler.
 Batı ve orta Torosların kuytu vadilerinde Davras Dagı, Dedegöl Dağlarının çukurlarında yine Karadeniz Kıyılarına özgü ıhlamur , üvez, İran akça ağacı örnek
verilebilir.(Geldi)
Türkiye’de Bitki Çeşitliliğinin (Endemik ve Relikt dahil) Fazla Olmasının Nedenleri:
 İklim çeşitliliği
 Yer şekilleri
 Toprak çeşitliliği
 Orta kuşakta yer alması(Enlem)
 Denizellik
 Karasallık
 Su kaynaklar
 Kıtalar arasında kuşların göç yolunda bulunma (canlılar)
Bir araştırmacı gözlem yaptığı sahada zakkum, defne, sandal, funda,
menengiç, keçiboynuzu, pırnal meşesi gibi bitkilere rastlamıştır.

56 [email protected] - [email protected]
2020Buna göre araştırmacının gözlem yaptığı saha haritada numaralandırılan alanların hangisinde yer alır?
A) l B)ll C)lll D)lV E)V
C
Aşağıdaki ağaç türlerinden hangisi Türkiye ormanları içerisinde daha sınırlı bir yayılım gösterir?
A) Kızılçam B) Meşe C)Sığla D) Sarıcam E)Karacam
C
2016 Bir grup doğa yürüyüşçüsü kıyıdan başlayarak bir dağa tırmanırken; kestane, gürgen, şimşir, kayın,
sarıçam, göknar ve ladin gibi ağaçları görmüştür.
Bu doğa yürüyüşünün aşağıdaki dağların hangisinde yapıldığı söylenebilir?
A) Amanoslar B) Bozdağ C) Kazdağı D) Kaçkar E) Bolkar
D
2016 ön. Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olarak görülen orman güllerinin Nur Dağları yamaçlarında,
Akdeniz Flora Bölgesi’ne ait Lübnan Sediri’nin ise Erbaa-Niksar çevresinde yetişmesinin temel sebebi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toprak şartlarının bu alanlarda bitki isteğine uygun olması
B) Bu alanların, bitkilerin sıcaklık ve nem isteğine uygun olması
C) 4. Zaman iklim salınımları sırasında bu alanlara yayılmış olmaları
D) Bu alanlara ağaçlandırma çalışmalarıyla dikilmiş olmaları
E) Bu türlerin endemik bitkiler olması
C
2016Türkiye’de iki farklı yörenin bitki topluluklarının benzer özellikler göstermesinde aşağıdakilerden hangisinin etkisi daha azdır?
A) Yağış rejimi B) Toprak özelliği C) Sıcaklık koşulları D) Bakı koşulları E) Denizellik
B
2016 L Aşağıdaki haritada bazı alanlar numaralandırılarak koyu renkle gösterilmiştir.

Bu alanların hangisinde ormanlar daha az yer kaplar? A)IB) II C) III D) IV E) V

2017
I. Kızılçam - Akdeniz İklimi
II. Sedir - Karasal İklim
III. Kayın - Karadeniz İklimi
Türkiye’nin coğrafi özellikleri dikkate alındığında, yukarıdaki ağaç türleri ile yaygın olarak görüldüğü iklim tipi eşleştirmelerinden
hangileri yanlıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
B
2017 . Türkiye'de Doğu Karadeniz kıyı kuşağıyla ilgili;
I. Yayvan yapraklı ormanlar geniş yer tutar.
II. Yüksek ve engebeli araziler azdır.
III. Yağışlar genellikle yağmur şeklindedir.

57 [email protected] - [email protected]
IV. Akarsular menderesler yaparak akar.
İfadelerinden hangileri doğrudur?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV
B

TOPRAKLARIN OLUŞUMU( % 100 BİR SORU)


ETKİLEYEN FAKTÖRLER:
Fiziksel (mekanik) çözülme: Karasal iklim bölgelerinde (iç kesimler)günlük sıcaklık farkı ile oluşur. Toprak
tam olarak oluşmaz geç oluşur. Yıkanmamıştır. Tuz ve kireç birikimi fazladır.
Kimyasal çözülme : Yağışın fazla olduğu Karadeniz kıyılarında görülür ,Ayrıca bütün kıyılarda görülür.
Toprak hızlı oluşur .Karadeniz kıyılarında toprak yıkanmıştır, tuzsuz ve kireçsizdir.
NOT: Akdeniz Bölgesinde yağışın fazla olması ve kirecin(kalkerin) bulunması nedeniyle de kimyasal
çözünme görülür.

ÖNEMLİ NOT
 KARADENİZ kıyıları toprakları yıkanmıştır.
 Tuzsuzdur-kireçsizdir. Asitlidir. Kırmızımsı renk almıştır.
 Kısa sürede oluşur

 Karasal iklim bölgesi toprakları yıkanmamıştır.


 Tuz ve kireç birikimi fazladır.
 Uzun sürede oluşur.
TOPRAK OLUŞUMDAKİ FAKTÖRLER
İKLİM Toprak oluşumunda en önemli faktör İKLİM’dir.
YERŞEKİLLERİ ( Topoğrafik faktör ) eğim
Eğimin fazla olduğu yerlerde erozyon fazladır. Toprak kalınlığı azdır.
KAYAÇLARIN ÖZELLİKLERİ: Ana kaya tuzlu ise toprak tuzludur. Ana kaya kireçli ise toprak kireçlidir
 Ana kaya sert ise toprak geç oluşur.
 BİTKİ ÖRTÜSÜ: Bitki örtüsü gür ise erozyon azdır. Toprak kalınlığı fazladır.
 Biyolojik çözülme bitkinin kökü ile yaptığı çözülmeye denir. En fazla Karadeniz Bölgesinde görülür.
ZAMAN; Toprağın oluşumu için belli bir zamanın geçmesi şarttır.

Dikkat : A horizonu yıkanma ,B horizonu birikim katmanıdır. Unutma sorulur

58 [email protected] - [email protected]
TOPRAK ÇEŞİTLERİ
Zonal Topraklar ( İklim)
NEMLİ BÖLGE TOPRAKLARI:
1)PODZOL TOPRAKLAR: Karadeniz ‘de yüksek kesimlerde görülür. (soğuk nemli bölge toprakları.)
Dikkat!!! Karadeniz’de yaygın olarak bulunan topraklar kahverengi orman topraklarıdır.

2)LATERİT TOPRAK : Türkiye’de görülmez. Ekvator çevresinde görülür.

3)KAHVERENGİ ORMAN TOPRAKLARI:


 Humus bakımından zengindir (verimlidir)
 Karadeniz, Yıldız dağları ve Güney Marmara orman altlarında kireçsiz orman toprakları olarak
bulunurlar. Diğer orman alanlarında ise kireçli orman toprakları olarak bulunurlar.
4)TERRA ROSSA TOPRAKLARI:
 Akdeniz iklim bölgesinin toprağıdır.
 Nemlidir.
 Sulamaya gübrelemeyle verimli hale getirilir.
 Oksitlenmiştir(kırmızı renkli topraklardır)
 Turunçgil ve zeytin tarımına elverişlidir
Yağışın fazla olduğu kıyı bölgelerinde.
 Toprak asitlidir.
 Oksitlenmiştir.
 Kırmızı renk almıştır.
Asitli topraklar en fazla Doğu Karadeniz kıyılarında bulunur.

YARI KURAK VE KURAK BÖLGE TOPRAKLARI


1)ÇERNOZYOM( KARA TORAK)
 Erzurum – Kars yöresinde görülür
 Humus bakımından zengindir. Verimlidir
 Çayır altlarında görülür
 Yarı kuraktır
 İklimin elverişsiz olduğundan ve yükselti fazlalığı nedeni ile tarım yapılamaz.
2)STEP

59 [email protected] - [email protected]
 Kahverengi ve kestane renkli step topraklar ( bozkır topraklarıdır.)Karasal iklim bölgelerinde görülür. İç
Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’da görülür.
 Humus bakımından fakirdir
 Tuz v kireç birikimi fazladır.
 Tahıl ve baklagillerin üretimine uygundur.

3 Çöl toprak : Türkiye’de görülmez.

İNTROZONAL TOPRAKLAR(Anakayaya Bağlı Oluşan Topraklardır)


Ana kayanın üzerinde ana kayanın özelliklerini gösterecek şekilde oluşan topraklara denir. Örneğin anakaya
tuzlu ise toprak tuzludur, kireçli ise kireçlidir.
Tuzlu Toprak(Çorak toprak),Halomorfik toprak soluncak toprak olarakta bilinir. Tuz gölü çevresinde
görülür
Versitoller (Dönen Toprak):Taş doğuran toprak, Kara kebir toprak olarak ta bilinir. Eski göl tabanlarında
killi kireçli arazilerde görülür. Ergene ovasında Güney Marmara’da ve Konya ovasında görülür. Ayçiçek ve
pirinç tarımına elverişlidir.(2020)
Kalsimorfik toprak (Kireçli Toprak ) Redzinaller :Akdeniz bölgesinde Teke ve Taşeli platolarında görülür.
Hidromorfik toprak: Bataklık toprakları
TAŞINMIŞ TOPRAKLAR ( Azonal Toprak)
 Farklı iklim bölgeleri ve ana kayalar üzerinden gelirler.
 Mineral bakımından zengindirler ama humus bakımından zengindir denilemez.
 Verimli topraklardır.
 Bulundukları bölgenin iklim ve ana kaya özelliklerini göstermezler.
 Sürekli yenilendikleri için katmanlı yapı göstermezler.
 Sürekli yenilenirler.
 Kalınlıkları fazladır

ALÜVYON:
 Akarsuyun getirdiği topraktır
 Ülkemizde en yaygın bulunan taşınmış topraktır.
 Bütün bölgelerde bütün akarsu kenarlarında görülür.
KOLÜVYAL TOPRAK
 Dağların eteklerinde akarsuların ve sel sularının biriktirdiği topraklardır.
 Çakılımsıdır
 Bahçe ve bağ (üzüm) tarımına uygundur.
LÖS
 Rüzgarların getirdiği topraklardır.
 Türkiye de – Konya Karapınar yöresinde ve Tuz gölü çevresi ile Güney doğu Anadolu Bölgesinde dar
alanlarda görülür.
MOREN
 Buzulların getirdiği topraklardır.
 Dağların yüksek kesimlerindeki buzul eteklerinde görülür.
 Türkiye de çok azdır.
REGOSOLLER
 Kumlu ve tüflü topraklardır.
 Rüzgâr akarsu ve sel suları getirir.
 Nevşehir ve Niğde çevresinde görülür.
 Patates tarımına elverişlidir.
 Regoseller Doğu Anadolu Bölgesinde volkanlar çevresinde görülür.
 Litosol Topraklar (Taşlı Topraklar)
 Dağların eğimli yamaçlarında iri malzemenin hâkim olduğu taşlı topraklara litosol denir
2020 Türkiye’de kepir veya taş doğ uran toprak olarak da bilinen
vertisoller sınırlı alanlarda görülür.

60 [email protected] - [email protected]
Haritada numaralandırılan alanlardan hangisi bu toprakların yaygın
olarak görüldüğ ü yerler arasında bulunur?
A) l B)ll C)lll D)lV E)V
A
2020 ön Türkiye’de yağışın fazla, sıcaklıkların düşük, iğne ve geniş yapraklı ormanların bulunduğu yerlerde genellikle podzolik topraklar bulunur.
Bu topraklar aşağıdaki illerin hangisinde daha fazla yaygındır?
A) Rize B) Edirne C) Çanakkale D) İzmir E) Hatay
A
2019 Türkiye’nin bazı alanlarındaki eğimli yamaçlarda ormanlar toprağı tutar ve toprağa bol miktarda organik madde sağlar. Bu yamaçlardaki
organik maddelerin ayrışmasıyla oluşan organik asitler, ayrışma olayının artmasına yardımcı olur. Ayrıca yağış miktarının fazla olması topraktaki
yıkanmayı artırarak bitki besin maddelerinin bir bölümünün topraktan uzaklaşmasını sağlar. Bu süreç, asit reaksiyon gösteren organik madde
yönünden zengin koyu renkli toprakların oluşmasını sağlar.
Aşağıdaki yerlerden hangisinde bu tür toprakların yaygın olarak görülmesi beklenir?
A) Kuzey Anadolu Dağlarının kuzeye bakan yamaçlarında
B) Toros Dağlarının İç Anadolu'ya bakan yamaçlarında
C) Batı Anadolu'daki dağların güney yamaçlarında
D) Ergene Havzası'ndaki plato sahalarında
E) Orta Anadolu'nun Tuz Gölü ve çevresindeki alçak sahalarında
A

2016 Aşağıda, haritada numaralandırılarak gösterilmiş beş alan ve bu alanların dördüne ait toprak özellikleri verilmiştir.

• Yazları yağışlı karasal iklim koşullarında yetişen yüksek boylu çayırlar altında oluşmuşlardır.
• Kalker ana kaya üzerinde oluşan kırmızı renkli bu topraklarda organik madde miktarı azdır.
• Yıkanmanın fazla olduğu bu topraklar asidik karakter gösterir.
• Bünyelerinde bol miktarda çeşitli tuzlar bulunduran bu toprakların tarımsal verimi düşüktür.
Buna göre, haritadaki alanlardan hangisine ait toprak özelliği verilmemiştir?
A)l B)ll C)lll D)lV E)V
A

2016 ön Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye topraklarının tümü için en önemli sorundur?


A) Tuzluluk B) Taşlıklılık C) Erozyon D) Kuraklık E) Drenaj bozukluğu
C

2016 Türkiye’nin toprak özellikleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?


A) Karadeniz Bölgesi'nin yüksek kesimlerindeki topraklarda podzollaşma görülür.

B) En fazla yıkanmanın olduğu topraklar iç bölgelerdeki platolardadır.

C) Akdeniz Bölgesi'nin alçak kesimlerindeki topraklarda Terra Rossa oluşumu görülmez.

D) Kuzeydoğu Anadolu platolarındaki topraklarda organik madde miktarı azdır.

E) Tuz Gölü Havzası'ndaki topraklarda bitki yetişmez

2014 Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeydoğusunda, uzun boylu çayır örtüsü altında koyu renkli ve organik madde

61 [email protected] - [email protected]
bakımından zengin topraklar gelişmiştir. Buna göre , özellikleri verilen toprak tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Solancak B) Çernozyom C) Podzol D) Terra-Rossa E) Vertisol

2015

H a r it a d a n u m ar a l a r l a g ö s t er i l e n a l a n l a r d a y ay g ı n ol ar ak g ör ü l en t op r ak t i p l er i aş ağ ı d ak i l er i n h an g is i n d e
d o ğ r u o l a r a k e ş l eş t ir i l m iş t ir ?

I II III
A ) A lü v y K ahver en Ç ernozy o
al gi orm an m

NÜFUS
Nüfus sayımını Türkiye istatistik kurumu(TÜİK)yapar
Nüfus artış hızı :
 Gerçek (reel) artış hızı=( Doğum + Gelen göç)- (Ölüm + Giden Göç)
 Gerçek (reel) artış hızı En fazla Marmara –İstanbul göç alır.
 Gerçek (reel) artış hızı En az olan: Doğu Anadolu: Göç verir.
Unutma!!! İç göçler Türkiye’nin nüfus artış hızını etkilemez.
Doğal nüfus artışı : Doğum – Ölüm
En fazla :Doğu Anadolu bölgesi, Güney doğu Anadolu bölgesi , Doğu Karadeniz bölgesi
En az :Marmara ve Ege bölgesi nedeni doğum oranı az
DOĞUM ORANINI AZALTAN SEBEPLER
 Şehirleşme
 Sanayileşme
 Eğitim artışı
 Kadının iş hayatına girmesi
 Evlilik yaşının artması. (Evde kaldık)
 Aile planlaması
ÖLÜMÜ AZALTAN UNSURLAR
 Sağlık ve beslenmede iyileşme arttı
 Teknoloji gelişti
 Savaşlar azaldı
 Ömürler uzadı

62 [email protected] - [email protected]
Senlik NOT :Doğum oranı ile ölüm oranı arasındakı farkın en az oldugu1945(binde 10) ile 2020(binde 5.5) de
nüfus artış oranı en az olmuştur. Nüfus artış oranının en fazla olduğu yıl 1960 dır(binde 30).Ölüm oranının en az
olduğu yıllar gelişmenin en fazla olduğu son yıllardır.(Pandemi hariç)
HIZLI NÜFUS ARTIŞININ SONUÇLARI
 İşçi ücretleri ucuzlar (olumlu)
 Demografik yatırımlar artar (okul – hastane alt yapı hizmetleri artar. ) olumsuz)

Osmanlıda ilk nüfus sayımı 1831 yılında 2 Mahmut döneminde yapılmıştır. Bu sayımda
Müslüman erkeklerle(asker sayısı) büyükbaş hayvanlar(vergi) sayılmıştır.
Önemli not:67
 İlk sayım: 1927 İkinci sayım: 1935
 1935- 1990 arası her 5 yıla bir sayım yapılmıştır.1990 yılından sonra 10 yıla bir sayım
kararı alınmıştır ama seçmen kütüklerini yenilemek için 1997 yılında ara sayım
yapılmıştır.
 2000 yılında 10 yılı doldurduğumuz için sayım yapıldı. Eve kapanarak yapılan son
sayımdır.
 2007 yılında adrese dayalı nüfus sayım sistemine geçilmiştir. (Adrese
Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi) (ADNKS)
 2007 den sonra her yıl bilgisayar ortamında sayılmaktayız. Bir önceki yılın sayım
sonuçları (31 Aralık tarihli olarak) Ocak ayının son iş günü açıklanır.
Senlik Bilgi: Türkiye'de 2000 yılı nüfus sayımına kadar De facto sayım yöntemi kullanıldı. 2007 sayımıyla birlikte De jure
nüfus sayım yöntemine geçildi. Artık insanlar belirli sayım günlerinde evde tutularak sayılmıyor. Adrese Dayalı Nüfus
Kayıt sistemiyle insanların ikamet yerleri temel alınarak De jure yöntemi ile sayılıyor.

Nüfus Artışı Hızı ve Miktar Grafiği

63 [email protected] - [email protected]
Ezberle soruyu şekil vermeden sorarlar
 1927-1935 arası dönemde görülen nüfus artış oranının belirlenmesinde, ülkeye olan göçlerin etkisi
vardır.
 1940-1945 arası dönemde nüfus artış oranının en düşük seviyede olmasında, erkek nüfusun
savaş nedeniyle silah altında bulunması salgın hastalıklar ve ölümlerin artması etkili olmuştur.
 Savaş yıllarından sonra evlenmelerin artması ve ekonomik iyileşme beslenme ve sağlık şartlarında
iyileşme ile birlikte nüfus artış hızı, 1955-1960 döneminde en yüksek seviyeye gelmiştir.
 1960-1965 yılları arasında nüfus artış hızının düşmesinin nedeni, yurtdışına olan göçler ve azaltıcı
politikadır.
 1975-1980siyasi iç karışıklıktan dolayı artış oranı azalmıştır
 1980-1985 arasında nüfus artış hızının yükselmesinde ise, doğurgan kadın sayısının artması,
ekonomik iyileşme ve nüfus sayımının daha sağlıklı yapılması etkili olmuştur.
 1985- 2012 arası dönemde ise, şehirleşmenin artması, aile planlaması uygulamaları, kadının iş
hayatına atılması gibi nedenlerden dolayı nüfus artış hızı düşmüştür.
 2012 sonrası artırıcı politika sonucu artış oranı artmış (halkımız artırıcı politikaya destek vermiştir
diye biliriz) ama yine de zikzaklar çizmiştir.
NOT 68:Türkiye’de yapılan her sayımda nüfus miktarı sürekli artmıştır Ama nüfus artış oranımız dalgalanma
göstermiştir.
Nüfus artış oranının azalması nüfusun azalacağı anlamına gelmez. Artış oranı eksiye inmedikçe miktar sürekli
artar.

2020 Nüfus artış oranı grafiğinde verilen ilk yılda nüfus miktarı en az, son yılda ise en fazladır.
Türkiye’nin 1927-2017 yılları arasındaki nüfusu incelendiğinde yıllık nüfus, artış hızının en düşük olduğu dönemin 1940-1945 yılları
arasında olduğu görülür.
Bu durum üzerinde aşağıdakilerden hangisinin etkisi daha fazla olmuştur?
A) Seferberlik ilan edilerek asker sayısının artırılması
B) Ülke genelinde ekonomik sorunların yaşanması
C) Ülke dışına göçlerin yaşanması
D) Uygulanan nüfus politikaları
E) Eğitim seviyesinin yükselmesi
A
NÜFUS POLİTİKALARI
 1923- 1963 arası: arttırıcı politikalar
 1963–1980 arası: azaltıcı politikalar
 1980-2010 arası : azaltıcı ve niteliği iyileştirici politikalar
 2010 ve sonrası: arttırıcı politikalar
Önemli not:69
 Her dönemde nüfusun niteliğini iyileştirici politikalar uygulanmıştır.

2015 Türkiye’de sanayi faaliyetleri bakımından ön planda olan kentler aynı zamanda nüfus yoğunluğunun fazla olduğu
yerlerdir.
Buna göre aşağıdaki kentlerin hangisinde nüfus yoğunluğu fazla olmasına karşın sanayi faaliyetleri diğerleri kadar
gelişmemiştir?
A) Eskişehir B) Gaziantep C) Yalova D) Kayseri E) İzmir

64 [email protected] - [email protected]
C
ARİTMETİK NÜFUS YOĞUNLUĞU
Aritmetik nüfus yoğunluğu = Toplam nüfus / yüz ölçümü
Aritmetik nüfus yoğunluğunun sıralaması
 1 Marmara Bölgesi
 2 Güney Anadolu Bölgesi
 3 Ege Bölgesi
 4 Akdeniz Bölgesi
 5 İç Anadolu
 6 Karadeniz Bölgesi
 7 Doğu Anadolu Bölgesi
Güney Anadolu Bölgesi’nin nüfusu 7MİLYON kişi / yüz ölçümü küçük olduğu için nüfus yoğunluğu fazladır. İç
Anadolu’nun nüfusu 13 milyonla ikinci sırada ama yüz ölçümü büyük olduğundan nüfus yoğunluğu azdır.
Nüfus yoğunluğumuz 2022 da 111 kişidir.
Senlik bilgi
Nüfus yoğunluğu olarak tanımlanan “bir kilometrekareye düşen kişi sayısı”, Türkiye genelinde 2019 yılına göre 1 kişi artarak 109 kişiye yükseldi.
İstanbul nüfus yoğunluğu en yüksek olan ilimiz oldu. İstanbul’dan sonra Kocaeli ve İzmir nüfus yoğunluğu en yüksek olan iller oldu.
Diğer yandan nüfus yoğunluğu en az olan il ise bir önceki yılda olduğu gibi, kilometrekareye düşen 11 kişi ile Tunceli oldu. Tunceli’yi 20 kişi ile
Ardahan ve Erzincan illeri izledi.
Yüz ölçümü büyüklüğünde ilk sırada yer alan Konya’nın nüfus yoğunluğu 58, en küçük yüz ölçümüne sahip Yalova’nın nüfus yoğunluğu ise 326
olarak gerçekleşti
TARIMSAL NÜFUS YOĞUNLUĞU =Tarım nüfusu /Tarım alanı
Yer şekilleri engebeli ise tarım alanları dardır tarımsal nüfus yoğunluğu fazladır.
Engebeli yerler:
 Doğu Anadolu bölgesi
 Doğu – Batı Karadeniz
 Yıldız dağları bölümü
 Biga ve Gelibolu yarımadası
 Menteşe
 Teke ve Taşeli yöreleri
Engebelidirler Tarımsal. N. yoğunlukları fazladır.
FİZYOLOJİK NÜFUS YOĞUNLUĞU :
Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu=Toplam Nüfus/Tarım Alanı ( Fizyolojik nüfus beslenme ile ilgilidir.)
 Tarım alanlarının DAR olduğu engebeli yerlerde FİZYOLOJİK nüfus yoğunluğu fazladır.
 Çatalca – Kocaeli bölümünde toplam nüfus çok fazla olduğu için FİZYOLOJİK nüfus yoğunluğu en
fazladır. Özellikle İstanbul ve İzmit
 İç Anadolu Bölgesinde yer şekilleri sade olduğu için Fizyolojik ve Tarımsal nüfus yoğunluğu düşüktür.
Çok Önemli : Yalova’da da Tarımsal ve Fizyolojik nüfus yoğunlukları fazladır. Nedeni yüzölçümü
küçük olduğundan tarım alanı dardır.

NÜFUSUN DAĞILIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER


BEŞERİ FAKTÖRLER:
Ekonomi ile ilgili olan faktörlerdir. İller geliştikçe nüfusun dağılışında etkili olan faktör beşeri faktördür.
Antalya’da nüfusun fazla olmasının sebebi turizm ve ticarettir. İzmit’te sanayi Zonguldak ve Batman ‘da maden
ve sanayi Kayseri ve Gaziantep’te ulaşımdan dolayı nüfus fazladır.
Geri kalmış illerde nüfusun dağılışında doğal faktörler daha etkilidir.

DOĞAL FAKTÖRLER
 İKLİM
 YERŞEKİLLERİ
 SU KAYNAKLARI
Bitki örtüsünün gür ormanlardan oluştuğu sahalarda nüfus azdır.
NOT 70 Yer şekilleri sade olmasına rağmen nüfusun seyrek olduğu yer;
 Tuz gölü (Konya-Karapınar)
 Nedeni : iklim şartları elverişsizdir. KURAKLIK

65 [email protected] - [email protected]
NOT 71 İklim şartları uygun olmasına rağmen nüfusun seyrek olduğu yerler;
 Menteşe yöresi
 Teke ( karstik plato)
 Taşeli (karstik plato)
 Gelibolu – Biga yarımadası (ulaşım yollarına sapadır)
 Yıldız dağları(ulaşım yollarına sapadır)
 Sinop (ulaşım gelişmemiş)
Nedenleri :
 Yer şekilleri engebeli
 Tarım alanları dardır
 Ulaşım gelişmemiştir.
 Sanayi gelişmemiştir.
 Sanayi azdır.
ÖNEMLİ: Karadeniz bölgesinin nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır.
Ama Karadeniz kıyılarının (Sinop hariç) nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üstündedir.
Dikkat: Sorularda Doğu Karadeniz kıyılarının nüfus yoğunluğu fazla alınır.(soruldu)
Karadeniz kıyısında Sinop seyrek nüfusludur nedeni hinterlanttı dardır

Önemli Not 72:


İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde nüfus genellikle dağların eteklerinde toplanmıştır.
Nedeni : Dağlar birer su deposudur.

NOT : İç Bölgelerde su kaynakları nüfusun dağılışını etkileyen faktörlerin başında gelir ama kıyı bölgelerde
su kaynakları nüfusun dağılışın fazla etkilemez.

Önemli Not:73
Türkiye’nin nüfus ve yoğunluğunu bilmemiz ülkenin gelişmişlik düzeyi hakkında bilgi vermez,
Ama, nüfusun yapısal özeliklerini bilirsek gelişmişlik düzeyini tahmin etmiş oluruz.

66 [email protected] - [email protected]
2016ön Hangisinin nüfus yoğunluğunun fazla olmasında sanayi faaliyetlerinin yoğunluğu etkili değildir.
Cevap IV İklım
2017 Türkiye'nin nüfus özellikleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Nüfus ülke genelinde dengeli bir şekilde dağılmıştır.
B) Çatalca - Kocaeli yöresinde nüfus yoğunluğu azdır.
C) Taşeli Platosu, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu alanlardan biridir.
D) Nüfusun büyük bölümü kırsal kesimde yaşamaktadır.
E) Karadeniz'e kıyısı olan illerde nüfusun büyük bölümü kıyı kuşağında toplanmıştır.
E
2015 Türkiye’de dağlık ve engebeli alanlar genellikle seyrek nüfusludur.

Yukarıdaki haritada numaralandırılan alanlardan hangisi bu yargıya uymamaktadır?


A) I B) II C) III D) IV E) V
C

2015 Zonguldak, Çanakkale ve Antalya ve Mersin’in coğrafi özellikleri göz önüne alındığında
aşağıdakilerden hangisinin ortak olduğu söylenebilir?
A) Limanlarının geniş bir hinterlanda sahip olması
B) Madenciliğin önemli bir ekonomik faaliyet olması
C) Nüfusun kıyı kesiminde yoğun iç kesimlerde seyrek olması
D) Yaz ve kış mevsiminde nüfusta büyük fark olması
E) Tarım ve turizm etkinliklerinin ön planda olması
C
Nüfusun Yapısal Özellikleri
Nüfusun Yaş Yapısı

67 [email protected] - [email protected]
Gelişmişlik düzeyi arttıkça,
 Yaşlı nüfus oranı artıp, çocuk nüfusunun oranı azalır.
 Gelecekte ki nüfusu tahmin etmeye “NÜFUS PROJEKSİYONU” denir.
 Ülkemiz geliştikçe doğum oranı azalacaktır ve NÜFUSUN İKİYE KATLANMA süresi uzayacaktır.

2021 yılında
Çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı yüzde yüzde 22,4’e gerilerken
Çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı, yüzde 67,9’e yükseldi,
65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun oranı yüzde 9,7’e çıktı.
Doğum oranı azaldığı için ortanca yaş artar ve 2020 da 32,7 olmuştur
2020 da ortanca yaşı en yüksek olan il Sinop, en düşük olan il Şanlıurfa oldu

68 [email protected] - [email protected]
Dikkat :Nüfus piramitleri incelenirken önce alt kısmına bakılır miktara göre mi(milyon) çizilmiş orana göre
mi(%) Miktara göre çizildi ise miktar ve oran biline bilir, Orana göre çizildi ise sadece oran bilinir miktarlar
bilinemez.
Örneğin: Üst kısımda görülen Piramit miktar olarak verilmiş; Nüfusun cinsiyet yapısının miktar ve oranını,
bağımlı nüfusun miktar ve oranını, çalışma çağındaki nüfus miktar ve oranını ,Toplam nüfus miktarını
bulabiliriz. Ülkenin gelişmişlik düzeyi tahmin edilebilir. Eğitim durumunu, kır- kent oranını, İş kollarına
dağılımını, çalışan nüfus miktarını ve oranını bulamayız.
Nüfusun cinsiyet yapısı:
 Nüfusumuzun %50.1 : ERKEK
 Nüfusumuzun % 49.9 : KADIN
 Doğuşta 106 erkek çocuğa karşılık 100 kız bebek dünyaya gelir.
50 li yaşlarda eşitlenir.
 65 üstünde ise kadın nüfus oranı fazladır.
 Kadın nüfusun fazla olduğu bölgeler GERİ kalmış bölgelerdir
 Nedeni; Erkek nüfusun çalışmak için gelişmiş bölgelere göç etmesinden kaynaklanmaktadır.
Dikkat!!! Geri kalmış bir bölgede erkek nüfus fazla ise o bölgede ASKERİ BİRLİK vardır.
NOT: Savaştan sonraki dönemlerde kadın nüfus oranı artar.

NÜFUSUN İŞ KOLLARINA DAĞILIMI

YILLAR TARIM SANAYİ HİZMET


1.faaliyet 2.faaliyet 3.faaliyet
1.sektör 2.sektör 3.sektör

69 [email protected] - [email protected]
2000 %48 %13 %39

2012 %25 %26 %49

2021 %18,7 %27 %54,3


Hammadde üretenler Hammaddeyi işleyenler Hizmet edenler
Çiftçi, Fabrika işçileri Güvenlik
ormancı, Sağlık
balıkçı Eğitim
Hayvancı, Turizm
madenci Bankacı
Ticaret
ulaşım
Birincil ekonomik faaliyet (tarım sektörü): Üretim açısından ilk aşama şeklinde hammadde elde etmenin
temelini oluşturur. Tarım, hayvancılık, balıkçılık, ormancılık ve madencilik bu sektör içerisinde yer alır.
İkincil ekonomik faaliyetler (sanayi sektörü):Hammaddenin işlenmesi Sanayi, enerji ve inşaat sektörü yer alır.
Üçüncül ekonomik faaliyet (hizmet sektörü): Ticaret, ulaşım, turizm eğitim güvenlik bankacılık ve iletişim bu
sektörü içerisinde bulunur.
Dördüncül ekonomik faaliyetler: Yakın zamanda çıkmış ve teknoloji çağına uygun sektördür. Donanım-
yazılım, grafik-tasarım, reklam, mühendislik, online hizmetler gibi unsurlar yer alır.
Beşincil ekonomik faaliyetler: Dördüncü ekonomik faaliyet ile elde edilen bilgiyi yönetenler şeklinde ifade
etmek mümkün. Kamu ve özel sektör yöneticiliği ile İcra Kurulu başkanı (CEO) şeklinde tanımlanabilir.
Tarımda çalışan nüfus oranı azaldıkça ülkenin gelişmişlik düzeyi artar. Bu oranın azalması tarımsal üretimin
azalacağı anlamına gelmez. Aksine makineleşme yaşanacağı için tarımsal üretim ve verim artar.(2021osym)

NÜFUSUN EĞİTİM DURUMU


 Okuma –Yazma oranı sürekli artmıştır ama kadın nüfusun okuma yazma oranı erkek nüfustan sürekli az
olmuştur. Kadın nüfusun okuma yazma oranı en az DOĞU ve GDA Bölgesindedir.
 Okur yazar oranının en düşük olduğu bölgeler:
 Doğu Anadolu bölgesi
 Güneydoğu Anadolu bölgesi
 Doğu Karadeniz
Not 76:Üniversite mezunları ile meslek lisesi mezunlarının oranı artıkça nitelikli eleman sayısı artar ve
ülkenin gelişmişlik düzeyi artar.

OKUR – YAZAR NÜFUS ORANI GRAFİĞİ

70 [email protected] - [email protected]
KIR – KENT NÜFUS ORANI

YIL KIR KENT

1927 %75 %25

2012 %25 %75

2013 %9 %91
2022 %6.6 %93.4

 Kır nüfusunun oranının azalıp kent nüfusunun oranının artmasının nedeni kırdan kente göç
yaşanmasıdır.(Tarımda makineleşme , sanayileşme, ulaşım ,haberleşme, eğitim, sağlık etkiler )
 Not Tarımda sulama kırsal kesimden kente göçü azaltır
 2012 den 2013 geçildiğinden kır kent oranındaki büyük değişimin sebebi BÜYÜKŞEHİR yasasının
değişmesidir.(AB UYUM SÜRECİ )Büyük şehirlerde kır nüfusu yoktur. Bütün köyler mahalledir.
 Yukardaki tabloya göre kır nüfusu ile kent nüfusu 1980 - 1985 arasında 1983 yılında eşitlenmiştir.
 Kır nüfusu oranı en fazla Karadeniz bölgesinde özellikle Doğu ve Batı Karadeniz bölümlerindedir.
 Nedeni : Dağınık yerleşme yanı yer şekilleri ve ekonomik etkinliklerdir. Karadeniz’de kır nüfusu oranı %
50‘nın üstündedir.
NOT 77 Farklı yıllarda ve farklı ürünlerde orana bakarak asla miktar yorumu yapılamaz.
 Yapılabilmesi için; Toplam miktarın verilmesi şarttır.

71 [email protected] - [email protected]
2020 Türkiye nüfusunun yakın geleceğiyle ilgili olarak,
I. Nüfus artış hızı azalacaktır.
II. Ortanca yaş yükselecektir.
III. Genç nüfus oranı artacaktır.
IV. Yaşlı nüfus oranı azalacaktır.

yargılarından hangilerinin gerçekleşmesi beklenmektedir?


A) I ve II B) I ve III C) ll ve III D) II ve IV E)III ve IV

2021 Türkiye’nin yıllık nüfus artış hızında önemli değişiklikler olmuştur. 1960 yılında binde 28 olan artış hızı, 2014 yılında binde 13’e
gerilemiştir. Yıllık nüfus artış hızındaki bu değişime bağlı olarak Türkiye'nin nüfus özelikleri ile ilgili

I. Doğum oranları azalmıştır.


II. Nüfusun cinsiyet oranı değişmiştir.
III. Toplam nüfus miktarı giderek azalmıştır.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
Cevap Yalnız I

2021 Türkiye'de 1927'deki ilk nüfus sayımından günümüze kadar nüfus miktarı sürekli bir artış göstermiştir.
Bu durumun ortaya çıkmasında;
I. eğitime büyük yatırımlar yapılması,
II. doğurganlık oranının yüksek olması,

72 [email protected] - [email protected]
III. genç nüfus miktarının fazla olması,
IV. şehirli nüfus miktarının devamlı artması
faktörlerinden hangileri daha fazla etkili olmuştur?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV
C
2016
I. Refah düzeyi
II. Eğitim seviyesi
III. Nüfus yoğunluğu
Türkiye’nin batı ve doğu illeri arasındaki doğurganlık oranın farklı olmasında yukarıdakilerden hangileri etkilidir?
A) Yalnız l B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
D

2016
Yukarıdaki haritada numaralandırılarak koyu renkle gösterilen alanların hangilerinde, arazinin engebeli yapısı nüfusun seyrek
dağılışında daha fazla etkilidir?
A) I ve II B) II ve III C) II ve IV D) III ve IV E) IV ve V
C
2018 Türkiye, 557 sayılı Nüfus Planlaması Kanunu'yla birlikte nüfus politikalarının netleştiği bir döneme girmiştir. Bu dönemin en
belirgin özelliği, o döneme kadar benimsenen nüfusun artması yönündeki görüşlerin terk edilerek “bireylerin istediği sayıda ve istediği
zaman çocuk sahibi olmaları” gerektiği’ görüşlerini benimseyen politikaların ağırlık kazanmasıdır.
Nüfus politikalarıyla ilgili önemli bir değişimin yaşandığı bu dönem, aşağıdakilerden hangisidir?
1965 - 1980
2014. Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye’nin 1927-2014 dönemine ait nüfus gelişim özelliklerinden biri değildir?
A) Kırsal nüfus oranı geçmişten günümüze azalmaktadır.
B) Ortalama yaşam süresi uzamaktadır.
C) Aritmetik nüfus yoğunluğu artarak devam etmektedir.
D) Geçmişten günümüze nüfus artış hızı yükselmektedir.
E) Şehirli nüfus miktarı artmaya devam etmektedir.
D
GÖÇ
Göçlerin temel nedeni
 Ekonomidir.
Ayrıca Doğal afetler, evlilik, iklim yer şekilleri, kan davaları, sosyal ve siyasi olaylar göçün nedenleridir.
 Nüfus mübadelesine bağlı yapılan göçler zorunlu göçlerdir. Lozan barış antlaşması ile Türkiye’de
bulunan Rumlar Yunanistan’a gönderilmiş, Yunanistan’da bulunan Türkler, Türkiye’ye getirilmiştir.
 Alınan göç ile verilen göç arasındaki fark net göç olarak ifade edilir.Net göç hızı en düşük - binde 81 le
Gümüşhane’de en yüksekte binde 20 ile Tekirdağ’da ölçülmüştür.
 Miktar olarak ise en fazla göç alan ve veren il İstanbul’dur.
 Aldığı göç ile verdiği göç miktar olarak hesaplandığında İstanbul - 53022 kişi iken Bursa + 23099 kişi ile
öne çıkıyor.
İç göçün yönü;
 Doğudan batıya doğru
 İç bölgelerden kıyı bölgelerine doğru
 Kırdan kente doğru
 Küçük kentten büyük kente doğru (Günümüzde en fazla görülen göçtür)
 Yükseklerden alçaklara doğrudur.(dağlardan ovalara)(soğuktan sıcağa)
GÖÇ EDEN NÜFUSUN ÖZELLİKLERİ
 Gençtir
 Erkektir
 Vasıfsız elemandır
 Eğitim seviyesi düşüktür
Tarım hayvancılıkla uğraşanlardır.

73 [email protected] - [email protected]
GÖÇ VEREN İLİN NÜFUS ÖZELLİKLERİ
 Yaşlı, kadın, çocuk nüfus oranı fazladır.( En yaşlı nüfus oranı Sinop, Kastamonu, Ordu, Giresun
illerindedir. Nedeni göçtür).
 Yetişkin erkek oranı düşüktür.
İÇ GÖÇLER İKİYE AYRILIR;
KALICI GÖÇLER
 İş devamlıysa göç kalıcıdır.(sanayi, hizmet maden vs)
MEVSİMLİK GÖÇ
 İş geçiciyse göç mevsimliktir.
 Çukurova – pamuk ,Ş. Urfa – pamuk , Rize – çay , Ordu, Giresun – fındık, Malatya - kayısı
 Antalya, Bodrum, Çeşme, Kuşadası- Yaz Turizm
 Bolu Kartal kaya, Kayseri Erciyes, Erzurum Palandöken – Kış Turizmi
 Yaylacılık, balıkçılık, arıcılık, ormancılık için yapılan göçleri ile inşaat işçiliği ve öğrencilik için yapılan
göçlerde mevsimlik göçtür.
DIŞ GÖÇ
İlk büyük dış göç:
 1961 yılında Almanya’ya
 1980 yılında Orta Doğu’ya
 1990’dan sonra Türk Cumhuriyetlerine yapılmıştır. Nedeni bağımsızlıklarını 1990 da kazandılar.
DIŞ İŞÇİ GÖÇLERİNİN FAYDALARI
 Döviz getirir,
 Dış ticaret açığını kapatır.
 Dış ticareti geliştirir.
 Dış turizmi geliştirir.
 İşsizliği azaltır.
 Dostluk ve barış ortamı yaratır.
BEYİN GÖÇÜ
 Okumuş aydın insanların yurt dışına gitmesine denir. Her açıdan zararlıdır.
 Türkiye’nin verdiği beyin göçü azalmıştır. Ve tersine dönmeye başlamıştır.
Nedenleri
 Ekonomi gelişmiştir
 Siyasi baskılar ortadan kalkmıştır.
 Bilimsel gelişmeler artmıştır.
 AR-GE çalışmaları yapılmaktadır.
 TÜBİTAK’ın çalışmaları

2020 Yukarıda harita üzerinde verilen alanlardan hangileri daha fazla göç verir?
A)I ve II B) III ve V C) II ve V D)I ve IV III ve IV
B

I. Yer altı kaynakları


II. Sanayileşme
III. İklim şartları

74 [email protected] - [email protected]
2020Türkiye’de iç göçlerin ana hatlarıyla doğudan batıya doğru gerçekleşmesi, yukarıdakilerden hangileriyle
ilişkilidir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
Cevap Anahtarı: E
2019Aşağıdakiler den hangisi Türkiye'de yoğun iç göç alan kentlerde yaşanan sorunlardan biri değildir?
A)Çarpık kentleşme B) Ticaret hacminin düşmesi C) Ulaşım olanaklarının yetersizliği D) Gürültü kirliliği
E) Hava kirliliği
B

I. Nüfus artış hızının yüksek olması


II. Nüfus dağılışının düzensiz olması
III. Çarpık kentleşmenin yaygın olması
2021Yukarıdakilerden hangileri, Türkiye'de kırsal kesimden kentlere olan göçün sonuçlarındandır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) II ve III
E
2016 Türkiye’de 1960’tan günümüze kadar olan dönemde nüfus artışıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
A) Nüfus artış hızı yıllar arasında aynı oranda gerçekleşmiştir.
B) Toplam nüfus tüm sayım dönemlerinde artmıştır.
C) Nüfus artış hızı bölgelere göre değişiklik göstermiştir.
D) Kırsal kesimde nüfus artışı daha çok doğal artış şeklinde olmuştur.
E) Büyük şehirlerde nüfus artışı genellikle göçlerle olmuştur.
A
2016 Lozan Antlaşması çerçevesinde Yunanistan ile Türkiye arasında yapılan göç, hangi göç türüne örnek olarak gösterilebilir?
A) Tehcir B) Mübadele C) iltica D) İş gücü E) Mevsimlik

2016L Mevsimlik göçler, ağırlıklı olarak, tarım işçilerinin yılın belirli dönemlerinde sürekli yaşadıkları yerin dışında başka bir

alana gitmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Aşağıdaki alanların hangisi, bu göçleri daha az alan veya hiç almayan yerlerdendir?

A) Erzurum ve Kars çevresi B) Şanlıurfa ve Adıyaman çevresi C) Adana ve Mersin çevresi

D) Antalya ve Alanya çevresi E) Giresun ve Ordu çevresi

2018 Türkiye’de yaşanan göçlerde aşağıda verilenlerden hangisi doğrudan etkili değildir.

A. Ekonomik yetersizlik

B. Doğal Afetler

C. Kamulaştırma

D. Sosyal yetersizlikler

E. Arazi toplulaştırma

Cevap E
2014 Türkiye’de iç göçlerin yönüne bakıldığında genel olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Türkiye’nin doğusundan batısına doğrudur.
B) İç bölgelerden kıyılara doğrudur.

75 [email protected] - [email protected]
C) Yüksek alanlardan alçak alanlara doğrudur.
D) Doğal nüfus artışının en fazla olduğu illere yapılmaktadır.
E) En çok İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlere yapılmaktadır.
D

YERLEŞME
2’ye ayrılır,

Nüfus 10000 geçen yerler kent 10000 den az olanlar kırdır.


Yönetim yapısına göre :İl ilçe kenttir
Köy kasaba kırdır.
KENT YERLEŞMELERİ
Şehirlerin öne çıkan özellikleri şehirlerin fonksiyonel özelliklerini oluşturur.
 Şehirlerin ekonomik çeşitlilikleri arttıkça fonksiyonel çeşitlilikleri de artar.
 Nüfusları artar
 Gelişmişlikleri artar
 Etki alanları genişler
NOT 78 :Küresel boyutta etkiye sahip olan kentimiz İSTANBUL’dur.(METROPOL)İstanbul’un Küresel etkiye
sahip olmasında Boğazların bulunması Ortodoks Kilisesinin merkezinin İstanbul olması ve sanayinin gelişmiş
olması etkilidir.
 Ankara başkenttir. Bölgesel etkiye sahiptir, Türkiye’yi ve çevresindeki ülkeleri ilgilendirebilir.
 Bayburt, Gümüşhane, Çankırı, Yozgat gelişmemiştir yerel etkiye sahiptir.
KIR YEŞLEŞMELERİ
YERLEŞME ŞEKİLLERİ (Dokularına göre yerleşme şekilleri)
TOPLU YERLEŞME: Su kaynaklarının yetersiz olduğu alanlarda görülür. Yer şekillerinin sade olması da
etkilidir.En fazla İç Anadolu bölgesinde ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görülür.
Teke, Taşeli, Menteşe’de de toplu yerleşmeler vardır. Nedeni: Yaz kuraklığıdır.
DAĞINIK YERLEŞİM
 Yer şekillerinin engebeli
 Tarım alanlarının dar
 Su kaynaklarının fazla ,olduğu alanlarda görülür.
 Batı ve Doğu Karadeniz bölümlerinde yaygındır.

ÇİZGİSEL YERLEŞİM
 Sahil boylarında yol boylarında akarsu kenarlarında görülür.
 Deniz kıyılarında görülür. Deniz kıyılarındaki çizgisel yerleşmelere kıyı yerleşmeleri de denir.
 Ayrıca Amasya ve Tokat’ta görülür Nedeni: yeşil ırmağın kenarlarında kurulmuşlardır.
DAİRESEL YERLEŞME
Ova kenarlarında kurulan yerleşmelerdir. Bursa , Konya gibi.
Kırsal Kesimde konut tipleri
Etkileyen Faktörler:
 iklim,
 bitki örtüsü ,
 çevredeki malzeme ve ekonomik gelişmişlik düzey
 Kültür etkiler.
 Unutma ekonomi, ulaşım ve teknoloji geliştikçe evler betona kayar.
 Karadeniz iklimi ve orman etkisi ile evler Ahşap
 Akdeniz iklimi kış ılık evler Taş
 DAB = Volkanik Taş ve kerpiç

76 [email protected] - [email protected]
 İç And. ve Güneydoğu Anadolu yaz sıcağından ve kış soğuğundan korunmak için Kerpiç
 Nevşehir, Ürgüp , Göreme’de = Tüf Taşı (Nedeni jeolojik yapı, çevredeki malzeme)
HIMIŞ EV; İç And’dan Karadeniz’e geçişlerde görülen evlerdir. Yapımında hem kerpiç hem ahşap kullanılır.
Ankara hamam önü ve Beypazarı, Safranbolu, Eskişehir Odun pazarı , Osmanlı evleri örnektir.
Dikkat :Mardin evleri taştan yapılmıştır.
Önemli not:79 jeolojik yapının etkisine örnek
 Nevşehir ve Ürgüp göreme çevresinde; tüf taşından evler vardır.
 Doğu Anadolu bölgesinden volkanik taşlardan evler vardır.

KÖY ALTI YERLEŞMELER


KÖY ALTI YERLEŞME
 Köye yakın ve köyün dışında kurulurlar,
 Dağınık yerleşmelerdir,
 Su başlarında kurulurlar,
 Nüfusları azdır,
 Tarım ve hayvancılık yapmak amacıyla kurulan yerleşmelerdir.
 Sosyal etkinlikler azdır.

DEVAMLI YERLEŞMELER
NOT: Hem tarım hem hayvancılık yapılırsa yerleşme devamlıdır.

 Mahalle: köye yakın köyüm dışında kurulurlar. Tarım ve hayvancılık yapılır .


 Divan; Samsun, Bolu, İstanbul üçgeninde yer alıp mahalle özelliği gösteren yerleşmelerdir .
 Mezra; Doğu ve GDA’da görülürler. Tarım ve hayvancılık yapılır
 Çiftlik; Gelişmiş bölgelerde, düz arazilerde görülür. Tarım ve hayvancılık birlikte yapılır. İç
Anadolu, Marmara, Ege, Akdeniz, Orta Karadeniz de görülür

GEÇİCİ YERLEŞMELER:
NOT 80; Sadece hayvancılık yapılan yerleşmeler geçicidir.

KOM: DAB’de çoban evi ve hayvan barınağı


DAM: Büyükbaş hayvan barınağı. Batı bölgelerde görülür. Marmara ,Ege, Gökçeada ,Bozcaada, Göller Yöresi.
AĞIL: Küçükbaş hayvan barınağı İç, Doğu, Güneydoğu ve İç Batı Anadolu’da görülür.
DALYAN: Balıkçı barınakları/ En fazla Ege kıyıları( Muğla)
YAYLA: Hayvancılık yapılan yerlere denir. Ayrıca Akdeniz Bölgesinde serinlemek için(2018 Orta Toroslar),
Karadeniz bölgesinde turizm amaçlı yaylacılık yapılır.
Marmara ve Ege bölgelerinde gelişmemiştir. Nedeni bu bölgelerde ahır hayvancılığı yapılır mera hayvancılığı
yapılmaz. Ayrıca yüksek yerler azdır.
OBA: Akdeniz B’de bir kaç ailenin küçükbaş hayvancılık yapmak için beraber çıkıp çadır kurdukları
yerleşmelerdir.

77 [email protected] - [email protected]
2020 Türkiye'nin Karadeniz kıyı, kuşağ ında, dağ ınık yerleşmeye etki
eden olan faktörlerle ilgili aşağ ıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Su kaynaklarının fazla ve yaygın olması B)Eğ im değ erlerinin yüksek olması C)Platoların geniş yer kaplaması
D)Arazinin akarsularla parçalanmış olması E)Dağ lık ve engebeli arazı yapısı
C
2021Son yıllarda ilgi duyulan turizm türlerinden biri de yayla turizmidir. Yayla turizminde atlı doğa gezisi, doğa yürüyüşü, fotosafari,
kampçılık gibi etkinliklerin de yapılabilecek olması, bu turizm türüne ilgiyi artırmıştır. Haritada numaralandırılarak gösterilen alanların
hangisinde, günümüzde bu turizm türüne ait alanların daha az olması beklenir? A) Ergene B) Batı Karadeniz C) Doğu Karadeniz D)
Erzurum Kars E) Taşeli cevap A

2020önTürkiye’de “dam ve kom” adıyla bilinen kırsal yerleşmelerde hâkim ekonomik faaliyet türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Arıcılık B ) Hayvancılık C) Kültür balıkçılığı D) Bağ ve bahçe tarımı E)Tahıl tarımı
B
2021Türkiye’nin bazı alanlarında kırsal yerleşmelerin dağınık dokulu olduğu görülür.
Bu yerleşmelerin oluşumunda;
I. arazinin engebeli olması
II. tarım topraklarının verimsiz olması,
III. tarım alanlarının parçalı olması,
IV. arazinin kıyıya yakın olması
faktörlerinden hangileri etkilidir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV
B
2017 Aşağıdaki alanların hangisi yaylacılık faaliyetleri bakımından daha az gelişmiştir?
A) Orta Toros Dağları B) Erzurum-Kars Platosu C) Bozdağlar D) Yıldız Dağları E) Zigana Dağları
D
2016. Türkiye’de, özellikle büyük kentlerde, son yıllarda kentsel dönüşüm ve değişim uygulamalarına önem verilmektedir.
Türkiye için bu uygulamaların zorunlu hâle gelmesinin temelinde, aşağıdaki sorunlardan hangisinin daha etkili olduğu söylenebilir?
A) Kentlerin hızlı ve plansız gelişmiş olmasının
B) Nüfus artışına paralel olarak araç sayısının artmasının
C) Kent içi ulaşım sorunlarının yaşanmasının
D) Konut ihtiyacının artmasının
E) Sanayi tesislerinin çevresel etkilerinin
A
2016 Türkiye’de 1950’li yıllardan günümüze kentsel nüfus oranında bir artış söz konusudur.
Bu durumun oluşmasında aşağıdakilerden hangisinin etkisi daha azdır?
A. Eğitim imkânlarının kentlerde fazla olması
B. Tarımda sulamanın artması
C. Tarımda makineleşme
D. Kentlerdeki iş olanaklarının artması
E. Sanayinin kentlerde yoğunlaşması
B

78 [email protected] - [email protected]
2016 Aşağıdaki illerden hangisinin Trakya Yarımadasında toprakları bulunmamaktadır?
A) Balıkesir B) Edirne C) Kırklareli D) ÇanakkaleE) İstanbul
A
2015 Türkiye, geçici kırsal yerleşmeler bakımından çeşitlilik göstermektedir. Bu yerleşmelerdeki temel ekonomik
faaliyet türü; hayvancılık, bazen de tarım olmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu tür yerleşmelerden biri değildir?
A) Yayla B) Oba C) Kom D) Ağıl E) Mahalle
E

TÜRKİYENİN EKONOMİSİNİ ETKİYELEN FAKTÖRLER

 Coğrafi konum :Transit taşımacılık


 Yeryüzü şekilleri : Yol yapım maliyetleri
 İklim özellikleri: Akdeniz bölgesinde tarım çeşitliliği fazladır nedeni ılıman iklim
 Hayvancılık Doğu Anadolu bölgesinde gelişmiş nedeni iklim
 Nüfus fazla ise ekonomi canlıdır.
Senlik bilgi TÜKİYEDE EKONOMİ POLİTİKALARI
 Birinci beş yıllık sanayi planı 1934 – 1938 planı uygulanır.
 İkinci beş yıllık sanayi planı 1939 - 1943 yılları arasında uygulamaya konulmuştur . Ama 2
dünya savaşından dolayı uygulamaya konulamamıştır.
 Cumhuriyetin ilk yıllarında hızlı bir sanayileşme yaşanmıştır.
 1923-1950 Arası;
 Devlet ağırlıklı karma ekonomi
 1950 ve sonrası;
 Özel sektör ağırlıklı ekonomi
 Birinci beş yıllık kalkınma planı 1963 -1967 uygulamaya konuldu
 Günümüzde 11 . beş yıllık plan uygulanmadadır.(2019-2023)

 1980 sonra;
 Yap – işlet – devret
 1990 sonrası özelleştirme
Günümüzde şirket evlilikleri gündemdedir.
Uygulanan bütün politikalardaki amaç SERMAYE sorununu çözmeye yöneliktir

Türkiye ekonomısının sektörel dağılımı


TÜRKİYEDE TARIM
 Tarımda sulama makineleşme, gübreleme ilaçlama arttıkça tarım alanları, sulu tarım alanları, sebzelikler
meyvelikler genişler.
 Nadas alanları, kuru tarım alanları ve meralar daralır. Meraların azalması mera hayvancılığını olumsuz
etkiler. Yanlış arazi kullanımına örnektir.
NOT:81 Doğru arazi kullanımı için arazi ne ise o amaçla kullanılmalıdır. Soru gelebilir
SULAMA Türk tarımının en önemli sorunu sulama sorunudur.
Sulama sorununun nedenleri, Yaz kuralığı ve Akdeniz iklim kuşağında bulunmamızdır.(Asor DYB etkisi)
Önemli not 82: 30–40 derece enlemlerinde bulunan her yer Akdeniz İklim kuşağında yer alır.
Yaz yağışı varsa sulama sorunu yoktur.
Karadeniz kıyıları ,Yıldız Dağları bölümü, Erzurum – Kars yörelerinde sulama sorunu görülmez

Sulama sorunu en fazla İç Anadolu ve Güney Anadolu Bölgesinde görülür.

79 [email protected] - [email protected]
Nadas alanının en fazla olduğu yer İç Anadolu Bölgesidir. Nadasa alternatif nöbetleşe ekimdir.
Sulama sorunu çözülürse
 Kuru tarım alanları daralır.(tahıl-baklagiller),
 Sanayi bitkilerinin ekim alanı artar.
 Üretimde dalgalanma ortadan kalkar.
 Verim, üretim, gelir artar.
 İhracat artar. İthalat azalır.
 Köyde kente göç azalır
 Ürünlerde çeşitlilik artar.
 GAP sinde sulama gelince pamuğun, mısırın, pirincin ve sebzenin ekim alanı genişlemiştir. Tahılın
baklagillerin daralmıştır. Zeytinin, turunçgillerin ve antep fıstığının ekim alanı değişmemiştir.
MAKİNELEŞME
Makineleşmenin yeterince gelişmemesinin nedenleri
 Yer şekillerinin engebeli olması
 Makine fiyatlarının yüksek olması
 Doğum oranlarının yüksek olması(İşgücü fazla ,işçi ücreti düşük ve tarlalar miras yolu ile bölünür,
küçülür.)Son yıllarda toplulaştırma yasası çıkarılmış ve tarlaların miras yoluyla bölünmesi engellenmiştir.
Bu yasanın amacı modern tarımı geliştirmektir.
MAKİNELEŞME SONUCUNDA
 Ürün zamanda ekilir.
 Zamanında hasat edilir.
 Hasat ve dikim süresi kısalır.
 Ürün kaybı azalır.
Dikkat:Makineleşme ürünün yetişeme süresini etkilemez. Yetişme süresi sadece sıcaklıkla alakalıdır.(enlem,
yükselti, bakı, fön rüzgarı etkiler)
MAKİNELEŞMENİN OLUMSUZ SONUÇLARI
Meraları daralmasına neden olur, mera hayvancılığını olumsuz etkiler.
Kırsal kesimden işsizlik sonucu kentlere göç yaşanır.
Dikkat:Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz göç verir ama bu göçün nedenleri arasında makineleşme yoktur.
Nedeni arazı engebelidir.
NOT 83 Engebeli arazide yapılan tarım ürünleri insan emeğine ihtiyaç duyar . soru geldi (Not: Çay ve fındık
yer şekillerinden dolayı insan emeği ister
NOT 84: Bütün ovaların hepsinde makine kullanılır. Bölge fark etmez( Gediz ovası, Yüksek ova, Konya
ovası)
Unutma: Yer şekillerinin engebeli olduğu yerlerin verdiği göçün nedenleri arasında makineleşmenin etkisi
yoktur.
Gübreleme
 Türkiye de doğal gübre çoktur. Ama (tezek olarak kullanılır  )
 Yapay (fosfat azdır) ithal edilir. Çiftçiye sübvanse edilerek dağıtılır. Yani 10$ dolara
alınan gübre çiftçiye 8$ dolara satılır. 2$ dolarlık zarar ise hazineden karşılanır. Organik
gübreye son yıllarda destek artmıştır.
DESTEKLEME ALIMLARI
 Taban fiyat uygulamasına denir.
 ihraç edilen, temel besin maddesi ve sanayinin ham maddesi olarak kullanılan tarım ürünlerinde
genellikler destekleme alımı yapılır.
 Destekleme alım ile üretici ve tüketicinin zarar görmesi önlenir.
 Fiyat dalgalanmalarının önüne geçilir.
 Kalite kontrol altında tutulur.
 Destekleme alımı yapılan üründe ekim alanına bağlı dalgalanma olmaz.
 Soğan, patates, domates depolanmadığı uzun yılar beklemediği için destekleme alımı yapılamaz. Fiyatta
dalgalanma çoktur.
Tütünde destekleme alımı birakılmıştır.

80 [email protected] - [email protected]
TARIMDA BİLİNÇSİZ İLAÇLAMA VE GÜBRELEME Toprağın, yer altı ve yerüstü sularının, besinin
kirlenmesine İnsan ve hayvanların zehirlenmesine sebep olur.(Aşırı gübreleme toprağın tuzlanmasına ve
çoraklaşmasına da neden olur.)
İlaçlama en fazla arıcılığa, gübrelemede en fazla balıkçılığa zarar verir.
NOT 87: Tarımda aşırı ve gereksiz sulama toprağın yüzeyinde tuz birikmesine neden olur.
 Toprağı verimsizleştirir. GAP ve KOP projelerini bekleyen en büyük tehlike budur.
 Bu nedenle devlet damlama sulamayı desteklemektedir

Tohum ıslahı: Kaliteli tohum kullanımına denir.


Unutma !!! Tarımda makineleş me, sulama, pazarlama, gübreleme, destekleme alımı, tohum ıslahı, ürün
çeş itliliğ ini, verimini ve üretimini artırır

1.EKSTANSİF(YAYGIN) TARIM:
Birim alandan alınan verimin düşük olduğu, insan emeğine ve hayvan gücüne dayanan tarım yöntemidir.
Tarımsal üretim, iklim koşullarına bağlıdır.
Üretimde yıllara göre dalgalanmalar olur.
Makine kullanımı ve sulama azdır.
İç Anadolu, Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz’de görülür.

2.İNTANSİF(YOĞUN)TARIM
Birim alandan alınan verimin yüksek olduğu tarım yöntemidir. Makine kullanımı yaygındır, sulama,
gübreleme ilaçlama yapılır. Üretim doğal koşullara bağlı değildir. Gelişmiş ülkelerde yaygındır.(Belçika,
İsrail, Hollanda, İsveç vb.)Türkiye’de Akdeniz kıyılarında , Güney Marmara, Kıyı Ege, Trakya’da GAP
dan sonra Güneydoğu Anadolu’da intansif tarım yapılır.
Senlik bilgi3.PLANTASYON TARIMI: Çok geniş bir tarım arazisinde tek bir ürünün ticari amaçlı olarak yetiştirilmesine plantasyon tarımı denir.
Türkiye’de yapılamayan bu tarım yöntemi, sıcak(tropikal)kuşak ülkelerinde yaygındır.
4 POLİKÜLTÜR: Aynı tarım bölgesinde farklı ürünlerin yetiştirilmesidir.
Konya’da buğday, arpa, şekerpancarı yetiştirilmesi polikültüre örnektir.
MONO KÜLTÜR BİTKİLERİ
Bir yöre ile birlikte anılan bitkilere mono kültür bitkiler denir.
Örneğin;
 Malatya: kayısı Bursa: şeftali, kestane
 Rize: çay Kastamonu-Taşköprü: Sarımsak
 Ordu Giresun fındık Afyon: haşhaş
 Adana –Şanlı Urfa pamuk Isparta : Gül
 Adana -Osmaniye: yer fıstığı Edirne: pirinç
 Elma -Amasya
 Anamur- Alanya: muz
 Burdur: Anason
 Aydın: incir
 İzmir –Manisa: üzüm-tütün
 Edremit-Gemlik körfezi: zeytin
 Tekirdağ: ayçiçeği

81 [email protected] - [email protected]

2020önTarımda makineleşme ile birlikte Türkiye’de tarımsal alanlar hızla genişlemiş ve üretimde önemli artışlar
yaşanmıştır. Ancak ülkenin topoğrafik yapısına bağlı olarak bazı alanların engebeli ve eğimli olması tarımda
makinelerin kullanımını oldukça zorlaştırmıştır.

Haritada numaralandırılan alanların hangilerinde bu zorluk daha fazla yaşanmaktadır?


A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) III ve IV E) IV ve V
D
2020 LTürkiye’de tarımı etkileyen faktörler göz önüne alındığında aşağıdakilerden hangisinin yapılması
diğerlerine göre daha az önceliklidir?
A)Devlet desteklerinin artırılması B) Pazar şartlarının iyileştirilmesi C)Kaliteli tohum üretimi
D) Sulama olanaklarının geliştirilmesi E)Organik gübre kullanımının yaygınlaştırılması
Cevap E

Not 90 Arpa ,buğday, çavdar, yulaf, nohut, mercimek, haşhaş, ayçiçeği ve pamuk Karadeniz kıyılarında
yetişmezler. Bu ürünler yaz kuraklığı ister.
 Yukarıda verilen tarım ürünleri( pamuk hariç) karasal iklim bitkileridir. İlkbaharda yağış, yazın kuraklık
isterler.
 Dondan etkilenmezler.
 İklim ve toprak seçicilikleri azdır.
 Yetişme alanları geniştir.

BUĞDAY
 Karasallığı sever.
 En fazla İç Anadolu bölgesinde yetiştirilir
 Karadeniz kıyılarında yetişmez.
 Temel besin maddemiz olduğu için en fazla ekim alanına ve üretim miktarına sahip tarım ürünüdür.

82 [email protected] - [email protected]
Önemli not:
 Karadeniz bölgesinde iç kesimlerde karasal iklimin görüldüğü illerde buğday yetişir,
KARADENİZ KIYILARINDA buğday yetişmez.
 Tarıma ayrılan toprakların büyük bir kısmı tahıla ayrılmıştır nedeni iklimdir
 Türkiye de tarıma ayrılan arazilerin büyük bir kısmı buğday tarımına ayrılmıştır.
 Nedeni ; TEMEL BESİN MADDEMİZDİR.
ARPA Buğdayla aynı yetişme şartlarına sahiptir. En fazla iç Anadolu bölgesinde Konya ilinde yetiştirilir.
 Hem yem hem de bira sanayisinde kullanılır.
Önemli not: Doğu Anadolu bölgesinde ARPA üretimi BUĞDAY üretimine göre daha fazla yapılır
 Nedeni: Soğuğa daha dayanıklıdır.
Çavdar ve Yulaf
* Arpa ve buğdayın yetişemediği düşük sıcaklıkta yetişir. Hayvan yemi ve bisküvi üretiminde kullanılır.
* En çok İç ve Doğu Anadolu’da yetişir. Çavdar üretiminde: Niğde, Kayseri, Konya
Yulaf üretiminde Sivas, Konya, Eskişehir
NOT Ekim alanı en geniş olan bitki buğday iken yetişme alanı en geniş olan tahıllar soğuğa dayanıklı olan
arpa çavdar ve yulaftır.
İç Anadolu bölgesinde ki buğdayın yerini ,Doğu Karadeniz de mısır Doğu Anadolu’da arpa ve çavdar almıştır.
MISIR(Tahıl) ve SOYA(Baklagiller)
İkisinin de doğal yetişme ortamı Karadeniz kıyılarıdır. Ama, ikisi de en fazla Akdeniz bölgesinde yetiştirilir
NEDENLERİ: Sulamanın gelişmesi
 Daha fazla gelir getirmeleri
 Yağ sanayisinde kullanılmaları
 İkincil ürün olarak Akdeniz bölgesinde yetiştirilmeleri
 Karadeniz bölgesinde yetiştirilen mısır ekonomik değeri yoktur. Nedeni Halk kendisi tüketir.
 2021 yılında TÜİK verilerine göre en fazla mısır Konya ilinde yetiştirilmiştir.(Nedeni KOP )
 Akdeniz kıyılarında pamuk tarımının yerini mısır almıştır. Nedeni iş gücü isteği azdır.

ÇELTİK (PİRİNÇ)Yoğun insan emeği ister. Nedeni bataklıklarda yetiştirilir. Makine kullanılamaz. En fazla
pirinç Marmara bölgesinde Edirne’de yetiştirilir.
 Pirinç dağılımı ile akarsu boylarının dağılışı birbirine paraleldir.
 Akarsu havzalarının olduğu yerlerde yetişir.
 Pirinç şehir merkezlerine yakın yerlerde yetiştirilmez,
 Sıtma hastalığı yapar. Devlet denetimindedir
 Not: Doğu Karadeniz de pirinç yetişmemesinin; Nedeni: Güneşlenmenin yetersiz olmasıdır.
 Not: Devlet denetimin de olan ürünleri ekim alanını devlet sınırlandırır.
 Kış ılıklığı isteyen ürünlerin ekim alanını ise iklim sınırlandırır.

Baklagiller

83 [email protected] - [email protected]
Türkiye’de yetiştirilen baklagillerin başlıcaları fasulye, nohut ve mercimektir. Baklagiller kurutulduktan
sonra tüketilir, protein yönünden zengindir.

1. Nohut:Nohut yetişme döneminde su olgunlaşma döneminde sıcaklık ve kuraklık ister. Yarı kurak iklim
bölgelerinde geniş alanlarda yetiştirilir. En çok İç Anadolu Bölgesi (%31), daha sonra Ege Bölgesi (%19),
Akdeniz Bölgesi (%18), Güneydoğu Anadolu Bölgesi (%15) üretime sahiptir. (Ülkemizde Nohut Kırşehir
Yozgat Ankara Konya, Çorum, Kütahya ve Uşak’ta nohut üretimi fazladır.)Ülkemizde üretilen nohuttun bir
bölümü ihraç edilmektedir.

2. Fasulye :Yurdumuzda sulama imkanı olan her yerde tarımı yapılabilir. Üretimde en büyük paya sahip
bölgemiz İç Anadolu’dur. Konya Karaman Niğde önemli üretim alanlarıdır.

3. Mercimek: Ülkemizde baklagiller içerisinde en fazla üretimi yapılan tarım ürünüdür. Kuraklığa en dayanıklı
tarım ürünüdür. Olgunlaşma döneminde sıcaklık ve kuraklık ister. Her türlü toprak koşullarında yetiştirilir.
Kırmızı mercimek üretiminde Güneydoğu Anadolu Bölgesi 1. sırada Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin.
yeşil mercimek üretiminde İç Anadolu Bölgesi 1. sıradadır. Yozgat, Konya, Çorum

SEBZE :
Modern tarım (intansif tarım)özelliklerini ister. Yani sulama, gübreleme, makineleşme, ilaçlama, verimli toprak,
güneşleme ve sıcaklık ister.
 İç Anadolu’da su olmadığından
 Karadeniz’de güneş olmadığından,
 DAB’ta sıcaklık olmadığından sebze tarımı gelişmemiştir.
SEBZE ÜRETİMİ SIRALAMASI
 Akdeniz Bölgesi
 Ege Bölgesi
 Marmara Bölgesi
 Güneydoğu Anadolu Bölgesi
SERACILIK(Örtü Altı Tarım)
 En fazla Akdeniz’de kış ılıklığı ve ısıtma maliyelerinin düşüklüğünden gelişmiştir.
 Eğe de seracılığın gelişmesinde kış ılıklığı ve fay kaynakları etkili olmuştur, maliyetler azalmıştır.
NOT: Seracılığın yapıldığı yerlerde sulama gelişmiştir. Toprak verimlidir.
PATATES: Kumlu ve tüflü toprakları sever 1. Konya, 2. Niğde 3. İzmir
SOĞAN: Ankara ve Bursa –Karacabey,
SARIMSAK: Kastamonu-Taşköprü, Gaziantep, Kahramanmaraş’ta yetiştirilir.

DOMATES: Güney Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir.


 TÜİK 2021 En fazla Antalya’da yetiştirilir.

ŞEKER PANCARI: SORU


 Şeker Pancarı: Yetişme alanı en geniş olan sanayi bitkisidir.2400 metre yüksekliğine kadar yetişir. İklim ve
toprak seçiciliği azdır.
 ilk şeker fabrikası 1926’da Alpullu (Kırklareli) ve 21 gün sonra Uşak’ta açılmıştır.
 Şeker pancarı kıyılarda yetiştirilmez. Nedeni daha fazla gelir getiren ürünlerdir.
 Doğu Karadeniz kıyılarında yetişen şeker pancarının kalitesi yağıştan dolayı düşük olduğundan,
yetiştirilmez.

84 [email protected] - [email protected]
 Şeker Pancarının yetişmediği ve fabrikasının bulunmadığı tek bölge GDA’dur. Nedeni yüksek sıcaklık ve
yaz kuraklığıdır.
 Şeker pancarı kısa sürede işlenir, fabrikası hemen dibindedir.
 Şeker pancarında kota uygulaması vardır, devlet denetimindedir.
Not: Şeker ve yağ fabrikaları çevresinde besicilik gelişmiştir.
Not: Cumhuriyetle birlikte yetiştirdiğimiz tarım ürünleri şeker pancarı, tütün ve çay bitkileridir.
Not: İç bölgeler modern tarımı şeker pancarı ile öğrendi.(Sulama, Gübreleme, Makine kullanımı, Nöbetleşe ekim
gibi)

AYÇİÇEĞİ: Yağ bitkisidir.(Vertisol toprak)2020


 %77 Marmara bölgesinde yetiştirilir. Tekirdağ birincidir. Konya ve Edirne’de de yetiştirilir.

TÜTÜN: Kıraç topraklarda yetişir.(Toprak seçmez)


 Türk tütünü kalitelidir.
 3/2’si ihraç edilir.
 Kaliteyi korumak için devlet kontrolündedir. Ama destekleme alımı yoktur.
 Karadeniz bölgesinin tütünü ince yapraklıdır puroluk tütündür.
En fazla Eğe bölgesinde yetiştirilir. Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Güneydoğu’da Adıyaman
önemli üretim alanlarıdır.
Not: Tek yetişmediği bölge İç Anadolu Bölgesidir.

ÇAY :
 Bulutlu gün ister nem ve yağış ister. Yıkanmış kireçsiz toprak ister.
 İlk çay 1924 yılında “ZİHNİ DERİN”İN girişimleriyle ile Gürcistan’dan getirilmiştir. Ve Rize ‘de
yetiştirilmiştir.(Ana vatanı muson Asya’sıdır. Hindistan, Çin çevresi)
Çıktı: Çay ve muz ülkemiz iklimine uydurulmuştur.(mikro klimadır.) Yetişme alanı en dar olan bitkilerdir.
Çıkar: Çay ve gül günlük işlenen bitkilerdir. Fabrikaları hemen yanındadır.

2020 Türkiye’de çay tarımı ekonomik anlamda Doğu Karadeniz kıyı kuşağında yapılabilmektedir.
Bu durum;
I. iklim koşulları,
II. toprak özellikleri,
III. su kaynakları
Faktörlerinden hangileriyle doğrudan ilişkilidir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve lI

85 [email protected] - [email protected]
E) II ve III

Cevap D

HAŞHAŞ:
 Tohumundan yağ, kabuğundan ilaç elde edilir.
 Uyuşturucu yapıldığından dolayı devlet denetiminde yetiştirilir. Üretimi Afyonkarahisar, Uşak Kütahya,
Manisa, Konya ,Isparta, Burdur ve Çorum illerinde yapılır.

KETEN – KENEVİR:
 Keten : Dokuma sanayisinde Afyonkarahisar’da yetiştirilir.
 Kenevir : Halat sanayisinde kullanılır. Sakarya 2021 de birinci olmuştur.Samsun’dada yetiştirilir.
 Tohumlarından yağ elde edilir.
 KENEVİR Devlet denetimi altındadır. Nedeni Uyuşturucu yapımında kullanılır.

GÜL: Isparta, Burdur, Denizli, Afyonkarahisar illerinde yetiştirilir. Gül yağı elde edilir ve yağı ihraç edilir. (2021)

PAMUK: SORU

 Yazın ise mutlak kuraklık ve sulama ister. Yağmurlama sistemi ile sulanmaz. Salma sulama ve damlama
sulama ister. Pamuğun kozası ıslanırsa çürür.
 Dokuma sanayisinde kullanılır, Ayrıca tohumundan yemeklik yağ elde edilir.
Güney doğu Anadolu, Ege bölgesi, Akdeniz bölgesinde yoğun olarak yetiştirilir. Fön rüzgârlarının etkisi ile
Iğdır, Malatya, Elâzığ’da da pamuk tarımı yapılır. (Mikro klima, Göreceli konum)2019

 Bir haritanın pamuk haritası olduğunu IĞDIR ovasından anlaşılır.


 İç Anadolu’da pamuk tarımı yapılamaz nedeni ilkbahar ve yaz sıcaklıklarının düşük olmasıdır.
2020

86 [email protected] - [email protected]

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır