adet kanaması neden pıhtılı olur / One moment, please...

Adet Kanaması Neden Pıhtılı Olur

adet kanaması neden pıhtılı olur

KANAMA PIHTILAŞMA PROBLEMLERİ NEDENLERİ, BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ

Kan Pıhtısı Nedir?

Vücüdunuzda herhangi bir bölge kesildiğinde veya yaralandığında vücudunuz bir kan pıhtısı oluşturarak kanamayı durdurur. Kanınızdaki trombosit adı verilen proteinler ve parçacıklar, kan pıhtısını oluşturmak için birbirlerine yapışır. Pıhtı oluşturma sürecine pıhtılaşma denir. Normal pıhtılaşma bir yaralanma sırasında kanamayı durdurmaya yardımcı olduğu ve iyileşme sürecini başlattığı için önemlidir.

Bununla birlikte, kan vücutta hareket ederken pıhtılaşmamalıdır. Kan çok fazla pıhtılaşma eğilimindeyse, buna hiper pıhtılaşma durumu veya trombofili denir.

Kanın aşırı pıhtılaşabilir olması tehlikeli midir?

Bu tip durumlar, özellikle bu koşullar uygun şekilde tanımlanmadığında ve tedavi edilmediğinde tehlikeli olabilir. Aşırı pıhtılaşma durumu olan kişilerde, arterlerde (kanı kalpten uzaklaştıran kan damarları) ve damarlarda (kalbe kan taşıyan kan damarları) kan pıhtısı oluşması riski artar. Bir kan damarı içindeki pıhtıya trombüs veya emboli de denir.

Damarlardaki veya toplardamar sistemindeki kan pıhtıları kan dolaşımında ilerleyebilir ve derin ven trombozuna (pelvis, bacak, kol, karaciğer, bağırsak veya böbrek damarlarında kan pıhtısı) veya pulmoner emboliye (akciğerlerde kan pıhtısı) neden olabilir. .

Atardamarlardaki kan pıhtıları felç, kalp krizi, şiddetli bacak ağrısı, yürüme zorluğu ve uzuv kaybı riskini artırabilir.

Kanın aşırı pıhtılaşması durumuna ne sebep olur?

Aşırı pıhtılaşma durumları genetik (kalıtsal) veya sonradan edinilen durumlardır. Bu bozukluğun genetik formu, bir kişinin kan pıhtısı oluşturma eğilimi ile doğduğu anlamına gelir. Edinilmiş koşullar genellikle cerrahi, travma, ilaçlar veya hiper pıhtılaşma durumlarının riskini artıran tıbbi bir durumun sonucudur.

Kalıtsal aşırı pıhtılaşma koşulları şunları içerir:

  • Faktör V Leiden (en yaygın)
  • Protrombin gen mutasyonu
  • Pıhtılaşmayı önleyen doğal proteinlerin eksiklikleri (antitrombin, protein C ve protein S gibi)
  • Yüksek homosistein seviyeleri
  • Yüksek düzeyde fibrinojen veya işlevsiz fibrinojen (disfibrinojenemi)
  • Yüksek faktör VIII seviyeleri (hala kalıtsal bir durum olarak araştırılmaktadır) ve faktör IX ve XI dahil olmak üzere diğer faktörler
  • Hipoplazminojenemi, displazminojenemi ve plazminojen aktivatör inhibitörü (PAI-1) düzeylerinde yükselme dahil anormal fibrinolitik sistem

Edinilmiş hiper pıhtılaşma koşulları şunları içerir:

  • Kanser
  • Tamoksifen, bevacizumab, talidomid ve lenalidomid gibi kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar
  • Yakın zamanda travma veya ameliyat
  • Santral venöz kateter varlığı
  • Obezite
  • Gebelik
  • Oral kontraseptif haplar (doğum kontrol hapları) dahil olmak üzere ek östrojen kullanımı
  • Hormon değişim terapisi
  • Uzun süreli yatak istirahati veya hareketsizlik
  • Kalp krizi, konjestif kalp yetmezliği, felç ve aktivite azalmasına neden olan diğer hastalıklar
  • Heparine bağlı trombositopeni (heparin veya düşük moleküler ağırlıklı heparin preparatları nedeniyle kandaki trombositlerin azalması)
  • "Ekonomi sınıfı sendromu" olarak da bilinen uzun uçak yolculuğu
  • Antifosfolipid antikor sendromu
  • Derin ven trombozu veya pulmoner emboli öyküsü
  • Polisitemi vera veya esansiyel trombositoz gibi miyeloproliferatif bozukluklar
  • İnflamatuar bağırsak sendromu
  • HIV/AIDS
  • Nefrotik sendrom (idrarda çok fazla protein varlığı)

Aşırı kan pıhtılaşması durumu nasıl teşhis edilir?

Tıbbi Geçmiş

Belirli koşullar, bir kişinin kan pıhtısı geliştirme riskini artırır, ancak mutlaka genetik bir hiper pıhtılaşma durumunun varlığını göstermez. Bu nedenle, hastanın kişisel ve aile tıbbi geçmişinin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gereklidir.

Hastalar, aşağıdaki durumlarda aşırı pıhtılaşma durumları için tarama adayı olabilir:

  • Ailede anormal kan pıhtılaşması öyküsü
  • Genç yaşta anormal kan pıhtılaşması (50 yaşından küçük)
  • Kollardaki damarlar, karaciğer, bağırsaklar, böbrek veya beyin gibi olağandışı yerlerde veya bölgelerde tromboz
  • Açık bir neden olmaksızın oluşan kan pıhtıları (idiyopatik)
  • Tekrarlayan kan pıhtıları
  • Sık düşük yapma öyküsü
  • Genç yaşta geçirilmiş felç

Laboratuvar testleri

Yukarıdaki koşullardan birine sahipseniz, doktorunuz durumunuzu daha detaylı değerlendirebilmek için kan testleri önerebilir.

Bu testler pıhtılaşma, vasküler tıp veya hematoloji konusunda uzman bir patolog veya klinisyen tarafından yorumlanmalıdır.

İdeal olarak, testler akut pıhtılaşma olayının olmadığı durumlarda yapılmalıdır.

Gerçekleştirilen en yaygın laboratuvar testleri şunları içerir:

  • PT-INR: INR hesaplamak için protrombin zamanı (PT veya protime) testi kullanılır. Bu testten alınan bilgi, varfarin alıyorsanız durumunuzu izlemek için kullanılır. INR'niz, kanınızın ne kadar hızlı pıhtılaştığı ve varfarin dozunuzun değiştirilmesi gerekip gerekmediği gibi konularda doktorunuza yardımcı olacaktır. 
  • Aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT): Kanın pıhtılaşması için geçen süreyi ölçer. Bu test, heparin alıyorsanız durumunuzu izlemek için kullanılır.
  • Fibrinojen seviyesi
  • Tam kan sayımı (CBC)

Testlerin bazıları, antifosfolipid antikor sendromunu veya aşırı kan pıhtılaşması durumuyla ilişkili olabilecek disfibrinojenemi durumlarını saptamaya yardımcı olur.

Kalıtsal hiper pıhtılaşma durumlarının teşhisine yardımcı olmak için kullanılan testler ise şunları içerir:

  • Faktör V Leiden (Aktif protein C direnci) ve protrombin gen mutasyonu (G20210A) dahil olmak üzere genetik testler*
  • Antitrombin aktivitesi
  • Protein C aktivitesi
  • Protein S aktivitesi**
  • Açlık plazma homosistein seviyeleri

*Faktör V Leiden ve protrombin gen mutasyonu (G20210A), bir kişinin kan pıhtılaşma riskini artıran en yaygın olarak tanımlanan genetik kusurlardır.

**Protein S aktivite testi sonuçlarını doğrulamak için serbest (aktif) ve toplam protein S antijen düzeylerinin ölçümü gibi ek laboratuvar testleri gerekebilir.

Edinilmiş aşırı kan pıhtılaşması durumu teşhisine yardımcı olmak için kullanılan diğer testler şunları içerir:

  • Antifosfolipid antikor sendromunun bir parçası olan antikardiyolipin antikorları (ACA) veya beta-2 glikoproteinler*
  • Antifosfolipid antikor sendromunun bir parçası olan Lupus antikoagülanları (LA)*
  • Heparin antikorları (heparine maruz kaldığında trombosit sayısı düşük olan hastalarda)

*Antifosfolipid antikorlarının (ACA) ve bir lupus antikoagülanının (LA) varlığı, tekrarlayan düşükleri ve venöz veya arteriyel trombozu olan birini değerlendirirken önemlidir.

Testler, hastanın daha fazla pıhtılaşma riski altında olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur ve gelecekteki pıhtıları önlemek için uygun bir tedavi süreci ve tedavi süresinin belirlenmesine yardımcı olur. Testler ayrıca şu anda semptomları olmayan ancak risk altında olabilecek akrabaların belirlenmesine de yardımcı olabilir.

Aşırı kan pıhtılaşması durumu nasıl tedavi edilir?

Antikoagülan İlaçlar

Çoğu durumda, tedavi sadece bir damar veya arterde bir kan pıhtısı oluştuğunda uygulanır. Antikoagülanlar kanın pıhtılaşma yeteneğini azaltır ve ek pıhtı oluşumunu engeller.

Antikoagülan ilaçlar şunları içerir:

  • Warfarin tablet şeklindedir ve ağızdan alınır.
  • Heparin sıvı bir ilaçtır ve ilacı doğrudan damara ileten intravenöz (IV) bir hat yoluyla veya hastanede verilen subkutan (deri altı) enjeksiyonlarla verilir.
  • Düşük moleküler ağırlıklı heparin günde bir veya iki kez deri altına enjekte edilir ve evde alınabilir.

Doktorunuz sizinle bu ilaçların yararları ve riskleri hakkında konuşacaktır. Bu bilgiler, teşhisinizle birlikte, alacağınız antikoagülan ilaç türünü, ne kadar süreyle almanız gerektiğini ve ihtiyacınız olan takip izleme türünü belirlemenize yardımcı olacaktır.

Her ilaçta olduğu gibi, antikoagülanınızı doktorunuzun talimatlarına göre nasıl ve ne zaman alacağınızı bilmek ve doktorunuzun önerdiği şekilde sık sık kan testi yaptırmanız önemlidir.

Doktorunuz Warfarin kullanmanız gerektiğini söyledi ise:

  • İlacın ne kadar etki gösterdiğini değerlendirmek için PT-INR adı verilen kan testini sık sık yaptırmanız gerekecektir. İlaca verdiğiniz yanıtın izlenebilmesi için lütfen planlanmış tüm laboratuvar sonuçlarını saklayın. İlaçlarınız bu testin sonuçlarına göre değiştirilebilir veya ayarlanabilir.
  • Acil bir durumda uygun tıbbi bakımı alabilmeniz için pıhtılaşma probleminiz hakkında bilgi veren bir tıbbi kimlik bileziği sipariş etmeli ve takmalısınız.
  • Yaralandığınızda daha kolay kanayabilir veya morarabilirsiniz. Ağır veya olağandışı kanama veya morarma yaşarsanız doktorunuzu arayın.
  • Bazı reçetesiz ilaçlar, antikoagülanların çalışma şeklini etkiler. İlk önce doktorunuzla konuşmadan başka ilaçlar kullanmayın.
  • Varfarin alırken izlemeniz gereken belirli diyet yönergeleri hakkında doktorunuza danışın. K vitamini yüksek gıdalar (brüksel lahanası, ıspanak ve brokolide bulunur) gibi bazı gıdalar ilacın çalışma şeklini değiştirebilir.
  • Hamileyseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız varfarin almamalısınız. Eğer öyleyseniz, farklı bir antikoagülan ilaç türüne geçme konusunda doktorunuza danışın. 

Kanama Pıhtılaşma Problemleri Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi Hakkında Bizimle İletişime Geçin

Adet kanında pıhtı neden olur?

Adet döneminde kanda pıhtılaşma görülmesi genellikle kadınlar tarafından normal karşılanan bir durumdur. Kanda meydana gelen pıhtının rengi kahverengi veya açık kırmızı şeklindedir. Adet kanamasında meydana gelen bu oluşumun belirli nedenleri bulunmaktadır.

İşte adet döneminde pıhtı neden olur, sorusunun cevabı…

Kansızlık ve demir eksikliği
Demir eksikliği ve kansızlık bu dönemlerin oldukça sorunlu geçmesine neden olur. adet döneminde baş ağrısı, adet kanında meydana gelen kan pıhtılaşması demir eksikliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Dolayısıyla adet döneminde kanda pıhtılaşma aynı zamanda da baş ağrısı sorunu yaşıyorsanız tıbbi bir yardım alarak demir eksikliğinizi ölçtürmenizi tavsiye ediyoruz.

Gebelik sonucunda genişleyen rahim
Gebelik döneminde aşırı genişleyen rahim daha sonra eski haline dönemez. bu durumun sonucunda gebelik sonrasında meydana gelen adet kanamalarında pıhtı görülmesi oldukça normal bir durum olarak karşılanır. Ancak pıhtılaşma çok fazla oluyorsa doktor ilaç kullanımını tavsiye edebilir.

Menopoz
Kadınlarda menopoz döneminin meydana gelmesi kadınlık hormonlarının değişmesi sonucunda oluşmaktadır. Bir kadının bütün üreme yıllarında östrojen ve progesteron arasındaki hassas bir denge korunur. Bu denge, menopoz sırasında sağlanamaz ve uterus duvarında kalınlaşmasına yol açar. Bu kalınlaşma kadınların kan pıhtılaşması gelişimine katkı sağlar.

Kullanılan ilaçlar ve yan etkileri
Herhangi bir hastalık için kullanılan bazı ilaçlar hormonal değişikliklere ve dengesizliklere sebebiyet verebilir. Aynı zamanda kadınların hormonla alakalı kullanması gerektiği ilaçlar rahim duvarının kalınlaşmasına sebebiyet verebilir. bu durumun sonucunda adet kanında pıhtılaşma görülebilir.

Miyomlar nedeniyle meydana gelen pıhtılaşma
Adet kanmasındaki yoğunluk, adet kanında meydana gelen kan pıhtısı rahimde ve yumurtalıklarda oluşmuş olan miyomlar nedeniyle meydana gelebilir. Ayrıca
adet döneminiz ağır ve yoğun geçiyorsa, bu durum yine miyomdan kaynaklanıyor olabilir. Muhakkak uzman bir hekime başvurulması gerekmektedir.

Rahimde meydana gelen polipler
Rahimde meydana gelen polip oluşumlar cinsel ilişkinin ağrılı geçmesine, adet kanında pıhtı oluşmasına neden olan en önemli etkenlerdendir. Verdiğimiz şikâyetlerden en az birine sahipseniz, bir uzman doktora görünmenizi tavsiye ederiz. Ancak uzman doktorla görüşürken rahim ultrasonu haricinde, rahim filmi çektirmeniz gerebilir. Aksi takdirde polip oluşumunu anlamanız biraz zaman alacaktır.

Adenomyozis veya Endometriozis
Bu iki durum, rahim astarından başka bir yerde uterus dokusunun büyümesi anlamına gelmektedir. Endometrioziste uterus dokusu, uterusun dışında, oysa ki adenomiyoziste ise doku rahim kasının içinde gelişir. Anormal kanama ve kan pıhtısının görüldüğü anormallikler bu iki koşuldan dolayı ortaya çıkabilir.


Adet döneminde gecikme
Adet döneminde gecikme yaşanması pıhtı sorunun diğer nedenleri arasında yer almaktadır. Adet döneminiz bir süre geciktiyse daha sonrasında oluşan kanamalarda pıhtı atması gayet sık karşılaşılan bir durumdur.

Kilo alıp verme
Yaşadığınız ani kilo değişimleri varsa bu durumda da adet kanınızda pıhtı meydana gelebilir. şunu da muhakkak unutmamak gerekir; kilonuzda meydana gelen değişiklikler hormonal nedenlerden dolayı ortaya çıkabilmektedir.

Adet dönemini sancılı ve sıkıntılı bir şekilde geçiriyorsanız doktor kontrolünde bitkisel tedavi yöntemleri de deneyebilirsiniz. işte adet döneminizde meydana gelen sıkıntılarınıza alternatif tedavi yöntemleri…


Bel Ağrısına İyi Gelen Doğal Çözümler



Adet Dışı Kanamalar

Adet Dışı Kanamalar

Öncelikle normal adet kanamasını tarif edecek olursak menarş dediğimiz ilk adetten menopoza kadar olan dönemde döl yatağı ya da endometrium denilen ve rahmin iç tabakasını oluşturan dokunun belirli aralıklarla dökülmesidir. Düzenli bir adet kanaması olabilmesi için kafa içinde bulunan hipotalamus ve hipofiz bezi ile yumurtalıkların bir ahenk içinde çalışması ve rahmin iç tabakasını oluşturan endometriumun da bu organlardan salgılanan hormonlara cevap vermesi gereklidir. Bu uyumun neticesi yumurtlamadır, eğer yumurtlama olmazsa adet kanamaları da belli bir düzen içinde gerçekleşmez.

Normal adet düzeni 28+- 7 gündür, yani 21-35 günde bir tekrarlar, 3-7 gün sürer ve ortalama 20-80 ml miktarında olan kanamalarla birliktedir.

Ancak hastaların sadece %5’inde yukarıda bahsettiğimiz düzen olduğundan adet dışı kanamalar ya da düzensiz adet görme oldukça sık görülen bir durum olup  kadın doğum hekimine en sık başvuru nedenlerinden biridir. Adet dışı kanama çoğunlukla altta yatan bir probleme bağlıdır, bu nedenle bir hastalık olarak değil daha çok bir belirti olarak düşünülmelidir. Sebep kafa içindeki iç salgı bezlerine bağlı olabileceği gibi tiroid bezi, böbrek üstü bezi hastalıkları hatta rahim kanserleri dahi olabilir. Yani oldukça geniş bir hastalık grubu adet dışı kanamalara yol açabilir.

Adet dışı kanamaları sınıflayacak olursak hormonal sebepler, kan pıhtılaşma faktörleri ile ilgili sebepler ve organik sebepleri sayabiliriz.

Bunlar; hormonların (anovulasyon) veya pıhtılaşmayla ilgili fonksiyonların bozukluğuna (idyopatik trombositopenik purpura, von Willebrand) bağlı kanamalar ve organik yani kadın üreme organlarından gelişen gözle yada mikroskobik inceleme neticesinde ortaya konulabilen patolojilerin (polip, myom (özellikle submüköz yani rahmin içine doğru büyüyenler), rahim iç zarının kalınlaşması ve kanserler) neden olduğu kanamalardır.

Adet dışı kanamalar yeni doğan bir bebekte olabildiği gibi (anneden gelen hormonların doğum sonrası azalması) menopoz sonrası dönemde de olabilir.

Çocukluk döneminde görülen adet kanamaları puberte prekoks denen ve erken bir seksüel gelişimin belirtisi olabileceği gibi oyun çağında bir çocukta da vajene kaçmış bir yabancı cisim nedeniyle de ortaya çıkabilir, yine bu dönemde görülen bazı nadir tümöral gelişmeler de adet dışı kanamalara neden olabilir.

Buluğ çağına girmiş genç bir kızın adet kanamaları genellikle düzensizdir. Bu durumun en önemli sebebi anovulasyon yani yumurtlamanın başlamamış olmasıdır. Bu durum menarştan yani ilk adetten itibaren genellikle 1-2 yıl sürer, 2 yıldan uzun süren durumlarda ayrıntılı bir araştırmada fayda vardır. Buluğ çağındaki bir kızda yumurtlamasız adetlerin 2 yıldan fazla düzensiz olarak devam etmesi halinde kafa içindeki hormon üreten organları, yumurtalıkları ve yine üreme fonksiyonlarını etkileyebilen tiroid bezini ve bu organların salgıladığı hormonları değerlendirmenin yanında altta yatan bir organik patolojinin olup olmadığını anlamak için ultrasonografi gibi görüntüleme metotları kullanılmaktadır.bulug

Yine yumurtlama düzenini aksatarak adet düzensizliğine neden olan anoreksia nevroza, bulimia gibi yeme bozukluğuyla kendini gösteren psikiyatrik rahatsızlıklar, aşırı fiziksel aktivite, örn; maraton koşan kadın atletlerde adet düzensizlikleri görülmesi, kronik hastalıklar ve emosyonel stres adet dışı kanamalara neden olabilir.

Dış gebelikler de başlangıçta adet dışı kanamalara neden olarak hasta ve hekim için yanlış tanılara yol açabilir, çok sık olmamakla birlikte bu durumun da akılda tutulmasında fayda vardır.

Ülkemizin bulunduğu coğrafyada sık görülen bir hastalık ta polikistik over sendromudur. Yumurtlamanın az ya da hiç olmadığı bu hastalıkta düzensiz adet kanamaları ya 35 günün üzerinde bazan da 21 günün altında aralıklarla meydana gelmektedir. Bu duruma alışan hasta bazen gebe kaldığında bunu farkedememekte ve dış gebelik durumlarında ya da düşük yaptığında tanı koymada gecikmeler yaşanabilmektedir.

Adet dışı kanamaların organik sebeplerine baktığımızda ilk ve en çok karşımıza çıkan hastalık myomlardır. Myomlar rahmin kas dokusundan köken alan iyi huylu tümoral yapılardır. Beyaz ırktaki kadınların %25’inde siyah ırkta ise yaklaşık %50 oranında görülür.

Rahim ağzında genellikle iltihap nedeniyle oluşan erozyonlar (yaralar) ve rahim ağzı kanserleri de özellikle ilişki sonrası kanamalara neden olurlar. Ayrıca rahim içini döşeyen endometriumun kanserleri de adet dışı kanamalar veya menopoz sonrası kanamalarla kendini gösterir. Endometrium kanserleri polikistik over sendromu olan hastalarla, kilolu ve diabetik hastalarda daha fazla görülür.

Aslında adet dışı kanamaların belki de en önemli olduğu dönem menopoza giriş dönemi ve menopoz sonrası dönemdir. Çünkü bu dönemde adet dışı kanamaların en önemli sebepleri hormonal dengesizlikler olmakla birlikte akla gelmediği takdirde ciddi bir kanser de olabilir.   

Sonuç olarak adet dışı kanama şikayeti ile gelen her bayanda yaşı ne olursa olsun mutlaka ultrasonografi yapılmalı, hormonal tetkikler istenmeli, rahim ağzı smear testi (rahim ağzından alınan sürüntü örneğinin cama yayılarak histopatoljik inceleme yapılması) yapılmalı ve gerek duyulan durumlarda histeroskopi ( rahim içinin kamera yardımı ile gözlenmesi) yapılmalıdır.

Regl Döneminde Pıhtılaşma

Regl pıhtıları, genellikle menstrüel kanamanın daha yoğun olduğu ilk birkaç günde görülebilen, jöle benzeri bir yapıya sahip, yoğun kıvamdaki yapılardır. Regl döneminde bu pıhtılarla karşılaşman genellikle normal olsa da pıhtının sıklığı ve boyutuna bağlı olarak bazı rahatsızlıkların belirtisi de olabilir.

Genel Bakış

Pıhtı, vücudun savunma mekanizmasının bir parçası olan kalın ve jöle benzeri bir dokuya sahip ve yüksek miktarda kan kaybını engelleyen bir yapıdır. Regl pıhtıları, genellikle kanamanın yoğun olduğu, menstrüasyonun ilk günlerinde kümeler, parçalar ve yoğun kıvamda daha sık görülebilir. Regl pıhtıları, çoğu zaman normal olmakla birlikte, kimi zaman yapıları ve sıklıklarına göre, bazı rahatsızlıkların belirtisi olabilirler.

Neden Olur?

Menstrüasyon döneminde rahim astarı (endometriyum) dökülürken, rahmin dibinde birikerek, rahim ağzının büzülmesini ve içindekileri dışarı atmasını bekler. Bu kalınlaşmış kan ve dokunun parçalanmasına yardımcı olmak için, vücudumuz antikoagülan (pıhtılaşmayı önleyen madde) üreterek, daha kolay bir akış sağlamaya çalışır. Kan, antikoagülanlardan daha hızlı hareket ettiğinde, pıhtılar oluşabilir.

Nasıl Görünebilir?

Regl pıhtıları akış yoğun olduğunda oluştuğu için, genellikle reglin en ağır olduğu ilk 2 gün daha sık görülebilir. Reglin sonuna doğru, regl kanı daha koyu ve kahverengi görünmeye başlayabilir. Pıhtılar:

  • Parlak renkli veya daha koyu kırmızı olabilir

  • Daha büyük boyutlu ve siyah görünebilir

  • Ara sıra meydana gelen ve 3-4 cm’den büyük olmayan pıhtılar genellikle normaldir.

Pıhtı Oluşumunu Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Bazı regl dönemlerinde pıhtılaşma olmadan hafif bir kanama görürken, daha sonraki regllerde pıhtı içeren yoğun bir kanama yaşayabilirsin. Döngüden döngüye değişiklikler olması doğaldır; bu değişimler, beslenme ve yaşam tarzı gibi faktörlerdeki farklılıklara bağlı olabilir.

Fiziksel ve hormonal faktörler, regli etkileyebilir ve yoğun bir akış oluşturabilir. Yoğun kanama da pıhtı oluşumunu artırabilir. Rahmi büyüten ve tıkayan koşullar, rahim duvarına fazladan baskı uygulayabilir veya rahmin kasılma yeteneğini etkileyebilir. Böyle durumlarda, pıhtılaşma ihtimali artabilir.

Anormal Pıhtılaşmanın Olası Sebepleri:

Doktora Başvurman Gerekebilecek Durumlar

  • Üst üste regl dönemlerinde büyük pıhtılarla karşılaşıyorsan,

  • Bu pıhtılar, 3-4 cm’den büyükse,

  • Tampon ya da pedini saatte bir gibi kısa aralıklarla değiştirmek zorunda kaldığın, ağır kanamalar yaşıyorsan,

  • Hamile olmana rağmen pıhtılaşma yaşayıp, düşük şüphesi ile karşı karşıyaysan.

Bu gibi durumlarda, pıhtılaşmanın ardında yatan başka bir hastalık ya da tedavi gerektiren durum yatıyor olabilir. Doktorunun yapacağı tetkikler ile doğrur teşhisi öğrenip, uygun tedaviyi görebilirsin. 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır