Plus de guitares
exposées dans notre magasin
Voir notre gamme
Et encore plus sur notre site internet !
Découvrez notre gamme DJ
Voir notre gamme
De la platine au contrôleur,
en passant par les logiciels !
Inscrivez-vous à notre liste de diffusion pour obtenir les dernières informations et promotions
Her iki kadından birinde görülen adet ağrıları, fiziksel olduğu kadar ruhsal sorunları da beraberinde getirebiliyor. Ağrının tipine ve şiddetine göre egzersiz, sıcak uygulama, çeşitli bitki çayları hatta cerrahi tedbirler alınabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Uzmanları adet ağrıları ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
Dismonere denilen adet ağrıları yaklaşık her iki kadından birinde görülmektedir. Adet dönemlerinde yaşanan ve bazen günlük yaşamı olumsuz yönde etkileyen ağrılar kasıklara, bacaklara ve bele yayılan kramplar şeklinde yaşanmaktadır. Bu ağrı ve kramplara; baş ağrısı, baş dönmesi, kusma, halsizlik, ishal, sinirlilik ve bayılmalar da eşlik edebilmektedir.
Adetlerin oluşmasıysa birlikte ağrılar herhangi bir organik nedene bağlı olmadan yaşanabilmektedir. Doğal bir süreç olarak kabul edilen ve “Primer Dismonere” denilen bu ağrılar yaşlarına kadar azalarak devam edebilmektedir. yaşlarında ortaya çıkan ve artarak devam eden “Sekonder Dismonere” deniler ağrılara ise;
Ağrının gerçek nedenini ortaya koymak için jinekolojik muayenenin yanı sıra ultrasonografi, smear testi ile ağrının özellikleri incelenmelidir. Ağrının nedeninin belirlenemediği durumlarda laparoskopik yöntemlerle karın içinde ağrıya neden olabilecek rahatsızlıkların varlığı sorgulanmalıdır.
Ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlarla birlikte hormonal dalgalanmaların neden olduğu kasılmalara karşı doğum kontrol ilaçları kullanılabilmektedir. Kontrol altına alınamayan ve altında farklı sorunların neden olduğu ağrılara genellikle miyomlar neden olmaktadır. 40 yaş sonrası her 3 kadından birinde görülen miyomlar şiddetli ağrı ve kanamalar yapabilmektedir. 5 cm. üzerinde olan miyomların genel anestezi altında miyemektomi yöntemiyle alınması yaşana sorunların giderilmesini sağlayabilmektedir. Miyom gibi şiddetli ağrılara neden olan rahim iç zarına ve yumurtalıklara yerleşen kistlerde açık ya da laparoskopik cerrahiyle çıkarılarak ağrılar sonlandırılabilmektedir. Bütün cerrahi müdahalelere rağmen geçmeyen şiddetli ağrılar için “Presakral Nevrektomi” denilen rahim arka bölgesinden geçen sinirler kesilerek ağrıların beyne iletimi engellenebilmektedir.
Ruhsal ve cinsel sorunlar, eğitim yetersizliği, sosyo-ekonomik durumu iyi olmayan kadınlarda ağrılı adet daha sık görülmektedir. Ailesinde adet ağrısı öyküsü olanlarda genetik faktörler dışında; koşullandırma yönü ile adet ağrılarının daha yaygın olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır Bu da adet ağrılarının psikolojik kökeni hakkında bilgi vermektedir.
Beliniz mi ağrıyor? Korkmayın, yalnız değilsiniz. Bel ağrılarının büyük bir bölümünün masum olduğunu hiç aklınızdan çıkartmayın. Doktora gittiniz, ilaç verdi, MR dahi yapıldı, pek bir şey saptanamadı ya da ufak tefek yıpranmalar görüldü. Beliniz ağrımaya başlayınca hemen bir tomar ilaç mı kullanacaksınız, defalarca fizik tedavisi mi yaptıracaksınız?
Bakalım bel ağrısını hafifletmek için evde kendi kendinize neler yapabilirsiniz, nelere dikkat etmelisiniz?
Doğru olarak bildiğimiz yanlışların başında, belimiz ağrıdığı zaman hemen yatmamız, birkaç gün yataktan hiç kalkmamamız gerektiğidir, bu bilgi kesinlikle doğru değildir. Bel ağrılarının önemli bir kısmı ters bir hareket nedeniyle gelişen kas kasılmalarına bağlıdır ve bu durumda en faydalı işlem gergin olan kası gevşetmek için kası gevşeterek açmak ve çalıştırmaktır. Günlük aktivitelerinizden uzaklaşmanız, ağrınızı arttıracağı endişesi ile hareket etmekten kaçınmanız size faydadan çok zarar getirecektir. Aksine düzenli aralıklarla kendinize hafif bir egzersiz programı oluşturun. Rutin hareketlerinizi yapmaktan vazgeçmeyin. Böylece belinizde bulunan kasları gevşeterek ve güçlendirerek bel eklemlerine binen yükü azaltmış olacaksınız. Hareket etmek, daha hızlı bir şekilde iyileşerek hayat kalitenizi düşüren ağrıdan kurtulmanıza yardımcı olacaktır.
Biliyorsunuz ki egzersiz yapmanın en temel faydalarından bir tanesi kasları esnetip gevşetmektir. Bel ağrısı çekmenize neden olan şey kaslarda oluşmuş gerginlik olabilir. Kasları esnetmek vücudunuzu daha rahat hareket ettirmenize olanak sağlayacaktır.
Sabahları yatağınızdan kalktığınızda, evde uygun bir zeminde hem bel hem de tüm vücut kaslarınızı esnetmeniz gün boyunca daha az bel ağrısı çekmenize yardımcı olacaktır.
Vücut postürü adını verdiğimiz vücut duruşu çoğu kişinin çok dikkat etmediği konulardan birisidir. Öyle ki, çoğu zaman bir arkadaşımız ya da ailemizden birinin ancak dik dur diye uyarmasıyla farkında olmadığımız yanlış duruşumuzu düzeltiriz.
Duruşun dengeli olmaması vücudumuzun ağırlık merkezinin kaymasına ve omurgamıza gereğinden fazla yük binmesine neden olmaktadır. Bu durum, vücut ağırlığımızın omurgaların arasında bulunan kaslara ve disk eklemlerine eşit olmayan şekilde dağılmasına, kas ve eklemlerin ağrılı hale gelmesine sebep olabilmektedir.
Topuklu Ayakkabı ve Bel Sağlığı yazımız da ilginizi çekecektir.
Özellikle masa başında çalışırken veya bilgisayarda uzun süre vakit geçirildiğinde omurganızın duruşunun doğru olması belinizin daha az ağrımasına yardımcı olacaktır. Bu nedenle belinizi destekleyici önlemler alabilirsiniz (minder, uygun sandalye…)
Belinizi desteklemek için alacağınız önlemlerden bir diğeri de boyunuza uygun masa ve sandalye yüksekliğini ayarlamaktır. Otururken ayaklarınızın yere sağlam ve düz bir şekilde basabileceğiniz sandalye yüksekliğini ayarlamalısınız. Masada kaldığınız süre içinde vücut ağırlığınızı ayaklarınıza da paylaştırarak omurga üzerine ek bir yük oluşturmanın önüne geçmiş olursunuz.
Duruş denildiğinde kadınların aklına gelenlerden birisi de topuklu ayakkabılar. Topuklu ayakkabılar dışardan ne kadar şık görünse de ne yazık ki omurga sağlığını bozabilmektedir. Topuklu ayakkabı seçiminde daha kısa topuklu ayakkabı giymek omurga sağlığınızı korumak için önemli hususlardan biridir. Yüksek topuklu ayakkabılar, dengeyi sağlamak uğruna omurganızda ciddi derecede denge bozukluğuna yol açabilmektedir.
Bel Ağrısı Tedavisi sayfamızı da inceleyebilirsiniz.
Fazla kilolar aşırı bir yük olarak omur eklemlerine binerek bel ağrılarına neden olabilir. Fazla kiloları vermek, belinize daha az yük binmesini sağlayacaktır ve bel ağrılarınız azalacaktır.
Boşuna sırtınızda bir çuval patates taşımayın, vücudunuza iyi davranın :)
Tabii ki burada ben yazıyorum diye sigarayı bırakmayacaksınız biliyorum fakat benden söylemesi, sigara kullanımı, belinizdeki disk eklemlerinin beslenmelerini bozarak eklem yıpranması riskini sigara kullanmayanlara göre dört kat daha fazla arttırır.
Bel ağrısına hangisi daha iyi geliyor, soğuk uygulaması mı, sıcak uygulaması mı diye soracak olursanız, bu sorunun her zaman doğru bir cevabı yok. Bazı hastalar soğuk uygulamalarından, bazı hastalar sıcak uygulamalarından daha fazla fayda gördüklerini anlatırlar.
Soğuk uygulamalar genellikle düşme, çarpma, ezilme gibi nedenlerle gelişen akut enflamasyon dediğimiz ani yangıya iyi gelirken, sıcak uygulamaları kas gevşemesi sağlarlar.
Hangisi size daha iyi geliyorsa onu kullanın fakat bir defada en fazla 20 dakika uygulayın.
Sabah kalktığınızda ani oluşan bir bel ağrısıyla karşı karşıyasınız ve geçici bir ağrı olduğunu düşünüyorsanız ecza dolabınızdaki ilaçlar günü kurtarmak adına işe yarayabilir.
Tabii ki reçetesiz ilaç kullanmanızı önermiyorum, doğru olan doktorunuzun önerisiyle ilaç kullanmanızdır. Bununla beraber, doktora gidemiyorsanız, eczacının ırağına ya da bi arkadaşınıza sormak yerine ben size basit önerilerde bulunayım.
Ağrınızı hafifletmek için içinde parasetamol bulunan bir basit ilaç mutlaka evde vardır, bir ya da iki adet alabilirsiniz. Birçok ülkede, parasetamol ve non steroid antiinflamatuar adını verdiğimiz ödem giderici ve ağrı kesici ilaçlar reçetesiz satılmakta. Bu ilaçlar geçici bir süre ağrınızı kesecektir. Ancak devam eden veya ağrı kesiciye yanıt vermeyen durumlarda bir doktora başvurmanızı tavsiye ederiz. Sağlık geçiştirmeye gelmez.
Çoğu insanın ecza dolabında ilaçların yanında kas gevşetici veya kas gevşettiği söylenen bitkisel karışımlı kremler bulunabilmektedir.
Kremlerin büyük bir kısmı aslında bel ağrısı tedavisinde çok fazla bir işe yaramaz. Kremi uyguladığınız cilt dokusu ile etki etmesini beklediğiniz kas dokusu arasında genellikle birkaç santimetre uzaklık vardır, ilacın emilip kas gevşetici etkisini sağlaması ve ağrınızı kesmesi her zaman çok kolay değildir fakat özellikle fazla kilolu değilseniz deneyebilirsiniz, işe yarayabilir. Kas gevşetici kremi sürdükten sonra işlemi uyguladığınız bölümü bir bezle sıkıca sararak o bölgenin sıcak kalmasını sağlayabilirsiniz. Böylelikle hem kremin hem de sıcağın kas gevşetici etkisini birlikte kullanmış olursunuz. Ağrıya maruz kalma sürenizi olabildiğince kısaltmış olursunuz.
Bel Kayması Ameliyatı sayfamızı da inceleyebilirsiniz.
Vücudumuz bazı mineral veya vitaminlerin eksikliklerinde alarm verir. Kas krampları için Magnezyum takviyesi almak sizi rahatlatabilir.
D vitamini kemik sağlığı için de olmazsa olmazlardan biri. Eksikliğinde omurga kemiklerinin dokusunun dayanıksız hale gelmesi ve kırılmaya yatkın olduğunu bilmelisiniz. Özellikle kış günlerinde D vitaminin vücudumuzda sentezlenmesi imkansız hale gelmekte. Herhangi bir şekilde vücudumuza güneş ışığı alamadığımızdan, D vitamini aktif hale dönüşemez. Bu dönemlerde doktorların ortak tavsiyesi takviye D vitamini kullanımından yana olmaktadır.
Yatarken belinizin altına koyacağınız bir sıcak havlu, hem belinizdeki eğimi destekler hem de kas gevşemesini sağlar. Havluyu ısıtmak için ütüyü kullanabilirsiniz, ütüyü fişe takılı bırakmayın :)
Aynı uygulamayı sıcak su torbası ile de yapabilirsiniz. Sıcak uygulaması uyguladığınız bölgedeki damarları genişleterek kan akımının artışına da yardımcı olur.
İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kadın Doğum ve Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Ayşe Parlakgümüş, adet döneminde en sık yapılan hatalardan birinin ağrı şiddetlendiğinde ağrı kesici almak olduğunu belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Parlakgümüş, ağrı kesicilerin henüz ağrı hafif olduğunda düzenli olarak kullanıldığından daha etkili olacağın kaydetti.
Parlakgümüş, 'Halk arasında sık korkulan yan etkilerden bir tanesi ağrı kesicinin adeti azaltacağı veya keseceğidir. Ağrı kesicilerin bir kısmı adet miktarını azaltabilir. Ancak bunun sağlık üzerine gösterilmiş hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Bilakis kanama az olacağı için kansızlık da daha az görülür. Ağrı kesicilerden fayda görmeyen hastalara, özellikle de gebelikten korunma isteği varsa doğum kontrol ilaçları yazılabilir.' ifadelerini kullandı.
Önceden ağrılı adet görmezken sonradan görmeye başlayan kadınların hekime başvurması gerektiğinin altını çizen Parlakgümüş, 'Nadiren myom, endometriozis, adenomiyozis gibi bazı jinekolojik hastalıkların veya enfeksiyonların belirtisi görülebilir. Bu nedenle tüm hastaların bir jinekolojik muayeneden geçmesi ve ultrasonografi yaptırması önerilir.' değerlendirmesinde bulundu.
Adet döneminde ağrıyı azaltmak için tavsiyelerde bulunan Parlakgümüş, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Egzersiz yapılması ve karın üzerine sıcak havlu veya termofor uygulaması ağrıyı azaltır. Bu önlemlere rağmen hasta rahatlamıyorsa o zaman ağrı kesici kullanılmalı. Ağrı kesici olarak ilk seçenek parasetamol grubudur. Bu grup ilaç mide şikâyeti olanlarda da rahatlıkla kullanılabilir.
Non-steroid anti-inflamatuar ajanlarda kullanılabilir. Bu grup ilaçlar mutlaka tok karnına alınmalı. Her iki ilaç da adet sancısı yeni başladığında ve henüz ağrı azken alınmalı, ağrı olmasa bile düzenli bir şekilde kullanabilirsiniz. Adet döneminde tüketilen gıdalarda yapılacak değişik faydalı olabilir. Bu özel dönemde az yağlı beslenmek, süt ürünleri alımının arttırılması, E, D ve B grubu vitaminleri düzenli alınması ve D grubu takviyesi adet sancısını azaltılmasına yardımcı oluyor.'