adetliyken ihlas tesbih çekilir mi / Adetliyken okunabilecek dualar adetli kadın kandilde nasıl ibadet eder? - Internet Haber

Adetliyken Ihlas Tesbih Çekilir Mi

adetliyken ihlas tesbih çekilir mi

Kadınlar regilken, yani adetliyken (adet / hayız döneminde) dua okuyabilir mi?

Değerli kardeşimiz,

“Kadınlar namaz kılamadıkları âdetli ve lohusa oldukları günlerde;

1. Kur’ân-ı Kerim okuyabilirler mi?
2. Âyetü’l-Kürsi ve İhlâs okuyabilirler mi?
3. Besmele, kelime-i tevhid, kelime-i şehadet, salavat-ı şerife, tesbih ve zikir çekebilirler mi?
4. Dini kitapları okuyabilirler mi?
5. Radyodan dinledikleri Kur’ân’ı içlerinden tekrarlayabilirler mi?
6. Arapça Besmele yazabilirler mi?”


Bu soruların tamamına toplu olarak şöyle cevap vermeye çalışalım:

Cünüp, âdetli veya lohusa olan kadın, Kur’ân âyetlerinden hiç birini okuyamaz, caiz değildir. Bu hususta Resulullah (a.s.m.) şöyle buyururlar:

“Cünüp ve âdetli kadın Kur’ân’dan hiçbir şey okuyamaz.”1

Yani sırf Kur’ân-ı Kerim okumak niyetiyle bir âyetten daha az bile okuyamaz. Ancak dua, senâ, Allah’a sığınma, zikir veya bir işe başlangıcında yahut öğretmek maksadıyla Kur’ân’dan bazı âyetleri okumak caizdir.

Meselâ, bir ulaşım aracına binerken okunması sünnet olan şu ayet / dua gibi:

“Sübhânellezî sahhara lenâ hâzâ vemâ künnâ lehû mukrinîn (Her türlü noksandan münezzehtir o Allah ki, bunu bizim hizmetimize verdi, yoksa bizim buna gücümüz yetmezdi.”2

Ve yine araçtan inerken de şunun okunması gibi:

“Rabbenâ enzilnî münzelen mübâreken ve ente hayrü’l-münzilîn (Ey Rabbim, beni hayır ve bereketi bol bir yere indir. Misafir ağırlayanların en hayırlısı Sensin).3

Bir musibet ve ölüm haberi alınca,

“İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (Muhakkak biz Allah içiniz ve muhakkak yalnız Ona dönücüleriz).4

Yine bir işe başlarken “Bismillâhirrahmânirrahîm” demek, şükür maksadıyla “Elhamdülillah” demek de bu kabildendir.

Aynı şekilde Fâtiha, Âyetü’l-kürsî, Felâk, Nâs ve İhlâs Sûrelerini zikir maksadıyla, Allah’ı hatırlamak düşüncesiyle okumak haram değildir.

Mâlikî mezhebine göre, hayızlı ve lohusa olan kadının az miktarda Kur’ân okumasında bir mahzur bulunmamaktadır. Bu az miktar da yukarıda adı geçen sûreler miktarıdır. Bu meseleye delil olarak; kadınların uzun süre bu halde kalmış olduklarından dolayı istihsânen caiz görmüşlerdir.

Hanbeli ve Hanefi mezhebine göre, Kur’ân-ı Kerim'in kelimelerini heceleyerek, harf harf okumak caizdir. Çünkü böyle bir okuyuş “kıraat”e girmemektedir. Yine tilavet olmadan Mushafa bakmayı, sesini çıkarmadan içinden okumasını da caiz kabul etmişlerdir. Çünkü bu durumda da kıraatten (okumaktan) söz edilmez.5

Bütün bu görüşler müçtehid imamların çeşitli delillere dayanarak vardıkları içtihad farklılıklarıdır ve hepsi de doğrudur.

Bunun yanında, Kelime-i Şehâdet, Kelime-i Tevhid, istiğfar, salavat-ı şerife gibi tevhid ve zikir cümlelerini bir veya birden fazla okumak caizdir.

Hanımların bugünlerde Kur’ân-i Kerim'in dışında tefsir, hadis ve fıkıh gibi dinî kitapları ellerine almaları İmam-ı Âzama göre caizdir. Ancak bu kitapların içinde bulunan âyetlere el sürmemeleri gerekir.
Kur’ân âyetlerinin bu durumda iken yazılması meselesinde el-Feteva’l-Hindiyye’de şu kayıtları okuyoruz:

“Cünüp veya hayızlı olanların yazmakta oldukları satırların arasına Kur’ân’dan bir âyet yazmaları mekruhtur. Fakat yazdıkları bu âyetleri okumazlarsa mekruh olmaz."

“İmam-ı Muhammed ise, bu kimselerin Kur’ân yazmamaları bana göre en sevimli davranıştır, diyerek bu hususta ihtiyatlı ve dikkatli olmayı tavsiye etmektedir.”

Buna göre, Besmele de Kur’ân’dan bir âyet olduğundan hayızlı iken yazılmaması daha isabetli olur.

Bu arada hangi mezhebe bağlı olursa olsun, bu haldeki bir kadın Kur’ân’ın bir âyetine bile el süremez. Ancak Kur’ân’a yapışık olmayan temiz bir bez ve kâğıtla tutabilir.

Dipnotlar:

1 İbni Mâce, Tahâret:
2 Zuhruf Sûresi,
3 Mü’minûn Sûresi,
4 Bakara Sûresi,
5 Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletühû, İslâm Fıkhı Ansiklopedisi, 1:
6 İbni Mâce, Tahare:
7 Bidâyetü’l-Müctehid, ; el-fıkhu’l-İslâmî ve Edilletühû, 1:

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Kalem Suresi Okunuşu: Kalem Suresi Yazılışı, Anlamı, Fazileti, Tefsiri ve Türkçe Okunuşu

Kur'an-ı Kerim'in altmış sekizinci suresi olan Kalem suresi, Mekke döneminin başlarında inmiştir. İniş sırasına göre 2. suredir ve 52 ayetten oluşur. Adını, ilk ayetinde geçen “elKalem” kelimesinden almıştır. Nun suresi olarak da anılır. Birçok İslami kaynakta, Nun ve Kalem suresi duası faziletleri, anlamı, sırları ve meali ile ilgili önemli bilgiler yer alır..

KALEM SURESİ OKU

Günümüzde genellikle sınavdan önce okunacak başarı duası olarak bilinir. Bu yüzden Kalem suresi okunuşu bilmek önemlidir. Kalem suresi okunuşu gün içerisinde ve sınavdan önce başarı için yapılmalıdır. Bu surenin fazileti, faydaları ve yararları olduğuna inanılır. Ezberlemek ve dinlemek isteyenler için Kalem suresi anlamı (meali), Arapça yazılışı, Türkçe okunuşu, fazileti, hikmeti ve dinle seçeneği hakkında bilgiler içeriğimizde bulunuyor:

KALEM SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU

Bismillahirrahmanirrahim

  1. Nun velkalemi ve ma yesturune.
  2. Ma ente binı'meti rabbike bimecnunin.
  3. Ve inne leke leecren ğayre memnunin.
  4. Ve inneke le'ala hulukın 'azıymin.
  5. Fesetubsıru ve yubsırune.
  6. Bieyyikumulmeftunu
  7. İnne rabbeke huve a'lemu bimen dalle'an sebiylihi ve huve a'lemu bilmuhtediyne.
  8. Fela tutı'ılmukezzibiyne
  9. Veddu lev tudhinu feyudhinune.
  10. Ve la tutı' kulle hallafin mehiyni.
  11. Hemmazin meşşain binemiymin.
  12. Menna'ın lilhayri mu'tedin esiymin.
  13. 'utullin ba'de zalike zeniymen.
  14. En kane za malin ve beniyne.
  15. İza tutla 'aleyhi ayatuna kale esatıyrulevveliyne.
  16. Senesimuhu 'alelhurtumi.
  17. İnna belevnahum kema belevna ashabelcenneti iz aksemu leyasri munneha musbihıyne.
  18. Ve la yestesnune.
  19. Fetafe 'aleyha taifun min rabbike ve hum naimune.
  20. Feasbehat kessariymi.
  21. Fetenadev musbihıyne.
  22. Eniğdu 'ala harsikum in kuntum sarimiyne.
  23. Fentaleku ve hum yetehafetune.
  24. En la yedhulennehelyevme 'aleykum miskiynun.
  25. Ve ğadev 'ala hardin kadiriyne.
  26. Felemma reevha kalu inna ledallune.
  27. Bel nahnu mahrumune.
  28. Kale evsetuhum elem ekul lekum levha tusebbihune.
  29. Kalu subhane rabbina inna kunna zalimiyne.
  30. Feakbele ba'duhum 'ala ba'dın yetelavemune.
  31. Kalu ya veylena inna kunna tağıyne.
  32. 'asa rabbuna en yubdilena hayren minha inna ila rabbina rağıbune.
  33. Kezalikel'azabu ve le'azabul'ahıreti ekberu lev kanu ya'lemune.
  34. İnne lilmuttekıyne 'ınde rabbihim cennatin ne'ıymi.
  35. Efenec'alulmuslimiyne kelmucrimiyne.
  36. Ma lekum keyfe tahkumune.
  37. Emlekum kitabun fiyhi tedrusune.
  38. İnne lekum fiyhu lema tehayyerune.
  39. Em lekum eymanun 'aleyna baliğatun ila yevmilkıyameti inne lekum lema tahkumune.
  40. Selhum eyyuhum bizalike ze'ıymun.
  41. Emlehum şureka'u felye'tu bişurekaihim in kanu sadikıyne.
  42. Yevme yukşefu 'an sakın ve yud'avne ilessucudi fela yestetıy'une.
  43. Haşi'aten ebsaruhum terhekuhum zillefun ve kad kanu yud'avne ilessucudi ve lum salimune.
  44. Fezerniy ve men yukezzibu bihazelhadiysi senestedricuhum min haysu la ya'lemune.
  45. Ve umliy lehum inne keydiy metiynun.
  46. Em tes'eluhum ecren fehum min mağremin muskalune.
  47. Em 'ındehumulğaybu fehum yektubune.
  48. Fasbir lihukmi rabbike ve la tekun kesahıbilhuti iz nada ve huve mekzumun.
  49. Levla en tedarekehu nı'metun min rabbihi lenubize bil'arai ve huve mezmumun.
  50. Fectebahu rabbuhu fece'alehu minessalihıyne.
  51. Ve in yekadulleziyne keferu leyuzlikuneke biebsarihim lemma semi'uzzikre ve yekulune innehu lemecnunun.
  52. Ve ma huve illa zikrun lil'alemiyne.

KALEM SURESİ YAZILIŞI

KALEM SURESİ DİNLE

KALEM SURESİ TÜRKÇE ANLAMI (DİYANET MEALİ)

Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

  1. Nûn, Kaleme ve yazdıklarına andolsun.
  2. Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin.
  3. Kuşkusuz senin için tükenmez bir ecir var.
  4. Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
  5. Sen de göreceksin, onlar da görecek.
  6. Hanginizde imiş o fitne ve cinnet.
  7. Doğrusu Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir. Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur.
  8. O halde, yalanlayıcılara itaat etme.
  9. Onlar istediler ki yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar.
  10. Şunların hiçbirine boyun eğme: Yemin edip duran aşağılık,
  11. Daima kusur arayıp kınayan, hep lâf götürüp getiren,
  12. Hayra engel olan, saldırgan, günahkâr,
  13. Kaba ve haşin, sonra da kötülükle damgalı,
  14. Mal ve oğulları var diye (böyle davranır).
  15. Kendisine âyetlerimiz okunduğunda: "Eskilerin masalları" der.
  16. Yakında biz onu hortumunun (burnunun) üzerinden damgalayacağız.
  17. Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine verdiğimiz gibi. Hani onlar sabah olunca bahçeyi mutlaka devşireceklerine yemin etmişlerdi.
  18. İstisna da etmiyorlardı ("inşaallah" demiyorlardı).
  19. Fakat onlar uyurken dolaşıcı bir belâ onu sardı da,
  20. Bahçe simsiyah kesiliverdi.
  21. Derken sabahleyin birbirlerine seslendiler:
  22. "Haydi, devşirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye.
  23. Derken fırladılar, aralarında fısıldaşıyorlardı.
  24. "Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın" diyorlardı.
  25. (Zanlarınca yoksulları) engellemeye güçleri yeterek erkenden gittiler.
  26. Fakat bahçeyi gördüklerinde: "Biz herhalde yanlış gelmişiz" dediler .
  27. "Yok, biz mahrum edilmişiz." (dediler).
  28. İçlerinde en makul olanı şöyle dedi: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememiş miydim?"
  29. "Rabbimizi tesbih ederiz, doğrusu biz zalimler imişiz." (dediler).
  30. Ardından suçu birbirlerine yüklemeye başladılar.
  31. Yazıklar olsun bize, dediler, biz azgınlarmışız.
  32. Ola ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını verir. Biz Rabbimize yönelir, ondan umarız.
  33. İşte azap böyledir. Elbette ahiret azabı daha büyüktür. Fakat bilselerdi.
  34. Kuşkusuz korunanlar için de, Rableri katında nimetleri bol bahçeler vardır.
  35. Öyle ya, teslimiyet gösterenleri suçlular gibi tutar mıyız hiç?
  36. Neyiniz var, nasıl hüküm veriyorsunuz?
  37. Yoksa size ait bir kitap var da onda mı okuyorsunuz?
  38. O kitapta, "beğendiğiniz her şey sizindir" diye mi yazılı?
  39. Yoksa, "ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafımızdan verilmiş, kıyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var?
  40. Sor bakalım onlara, içlerinden ona kefil hangisi?
  41. Yoksa ortakları mı var onların? Doğru iseler ortaklarını getirsinler.
  42. O gün işler zorlaşır ve secdeye davet edilirler. Fakat güç yetiremezler.
  43. Gözleri düşük bir halde kendilerini bir zillet kaplar. Oysa onlar sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı.
  44. Bu sözü yalanlayanı bana bırak. Onları bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklaştıracağız.
  45. Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim tuzağım sağlamdır.
  46. Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar?
  47. Yoksa gayb onların yanlarında da onlar mı yazıyorlar?
  48. Rabbinin hükmüne sabret, balık sahibi gibi olma. Hani o öfkeye boğulmuş da nida etmişti.
  49. Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı.
  50. Fakat Rabbi onu seçti de iyilerden kıldı.
  51. O kafirler Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi. Bir de durmuşlar "o bir deli" diyorlar.
  52. Halbuki o âlemler için bir öğüttür.

KALEM SURESİ NUZÜL

Kalem suresi mushaftaki sıralamada altmış sekizinci, iniş sırasına göre ikinci sûredir. Alak sûresinden sonra, Müzzemmil sûresinden önce Mekke’de inmiştir. âyetten âyete kadar olan kısmının Medine’de indiği yönünde bir rivayet bulunmakla beraber (bk. Şevkânî, V, ) âyetlerin üslûp ve içeriğinden bunların da Mekke’de indiği anlaşılmaktadır.

KALEM SURESİ KONUSU NEDİR?

Muhammed aleyhisselâmın Allah tarafından gönderilmiş gerçek bir elçi olduğu, yüksek şahsiyeti ve Mekkeli müşriklerin onun getirdiği mesaj konusunda yaymaya çalıştıkları tereddütler, müşriklerdeki şahsiyet bozuklukları, nimete karşı nankörlüğün sonucunu açıklamak amacıyla anlatılan “bahçe sahipleri kıssası”, âhiretin sıkıntılı ve dehşetli halleri, Allah’ın müminler için hazırlamış olduğu ödüller ve kâfirlere vereceği cezalar, sûrenin başlıca konularıdır. Ayrıca Hz. Peygamber’e metânetli olması, Yûnus peygamberin yaptığı gibi sabırsızlık göstermemesi tavsiye edilmektedir.

KALEM SURESİ FAZİLETİ

Kalem suresini üç bölümde ele almak mümkündür. Birinci bölümde (âyet ) ilk olarak kaleme ve yazıya yemin edilir. Sûrenin başındaki nûn hurûf-ı mukattaadan biridir. Bu harfin “hokka, mürekkep, balık” gibi anlamlara geldiği ve rahmân isminin son harfi, dolayısıyla bir ismin rumuzu olduğu ifade edilmekle birlikte (Fahreddin er-Râzî, XXX, 77) sûre başlarındaki diğer harfler gibi o da müteşâbihtir. Öte yandan kaleme ve yazıya yemin edilmesi Kur’an’ın okuma yazmaya verdiği öneme işaret eder. Bu bölümde inkârcılar tarafından Hz. Peygamber’e yöneltilen iftiralara cevap verilerek onu aşağılamak ve gözden düşürmek isteyenlerin iddiasının aksine Resûlullah’ın mecnun olmadığı ve yüksek bir ahlâka sahip bulunduğu vurgulanır; kimin çarpılmış, akıldan yoksun kalmış olduğunu yakında herkesin göreceği belirtilir.

Sûrenin ikinci bölümünde (âyet ) başkalarını çekiştirme, insanlar arasında söz götürüp getirme, iyiliğin amansız düşmanı olma, saldırganlık ve kabalık gibi ahlâkî zaaflara dikkat çekilir (âyet ). Bu âyetlerin, Hz. Peygamber’e düşmanlığı ile tanınan Velîd b. Mugīre ve Ahnes b. Şerîk gibi Kureyş kabilesinin ileri gelenleri hakkında nâzil olduğu nakledilmektedir (Süyûtî, s. ). İnsanların onur ve şahsiyetini hedef alan, dolayısıyla ferdî ve içtimaî ahlâkı zedeleyen bu davranışların zikredilmesiyle bir taraftan adı geçen kişilerin karakterleri yerilirken diğer taraftan müminlerin bu niteliklerden uzak durmaları konusunda uyarıldıkları anlaşılmaktadır. Bu bölümde ayrıca, kendilerine verilen nimetlere karşı nankörlükleri yüzünden bu nimetlerden mahrum bırakılan kişilerle ilgili bir kıssaya yer verilerek (âyet ) nimetle şımarmanın, iyiliğe engel olmanın ve başkalarının haklarına tecavüz etmenin sonucu anlatılır, mal ve evlâdın aslında bir imtihan vesilesi olduğu vurgulanır. Bu âyetlerde insanların sadece yoklukla değil nimetle sınanmalarının da ilâhî bir kanun olduğuna işaret edilmektedir. Daha sonra inkârcılara ardarda yöneltilen çarpıcı sorularla (âyet ) onların üstünlük iddiaları reddedilir ve inançlarının hiçbir temelinin olmadığı belirtilir. Âhirette kendilerini bekleyen korkunç son hatırlatılarak kıyamet sahnelerinden biri etkileyici bir üslûpla tasvir edilir.

Üçüncü bölümde (âyet ) nüzûl sırasına göre ilk defa bir peygamber kıssasına yer verilerek Hz. Yûnus’un yaşadığı tecrübe aktarılır. Resûlullah’ın mâruz kaldığı sıkıntılara karşı sabretmesi istenir; bu şekilde hem kendisi hem de ona inananlar teselli edilir. Burada, kâfirlerin Kur’an’ı işittikleri zaman Hz. Peygamber’i neredeyse gözleriyle devireceklerini ifade eden âyetin Kureyş’ten bir grubun Resûlullah’a bakıp, “Ne onun gibisini ne de getirdiği delillerin benzerini gördük” demek suretiyle ona nazar değdirmek istemeleri üzerine nâzil olduğu nakledilmektedir (Vâhidî, s. ). Nitekim Hasan-ı Basrî nazara karşı bu âyetin okunmasını tavsiye etmiştir (Zemahşerî, IV, ; Fahreddin er-Râzî, XXX, ). Sûre Kur’an’ın insanlar için bir uyarı olduğunu ifade eden âyetle sona erer.

Bazı tefsirlerde Hz. Peygamber’den nakledilen, “Kalem suresini okuyan kişiye Allah ahlâkını güzelleştirdiği kimselerin sevabını verir” (meselâ bk. Zemahşerî, IV, ) meâlindeki hadisin sahih olmadığı belirtilmektedir (Muhammed et-Trablusî, I, ).

KALEM SURESİ TEFSİRİ (KUR’AN YOLU)

Kalem suresinin başında bulunan “nûn” harfi, “hurûf-ı mukattaa”dan olup bu tür harflerin ilk inenidir. Bakara sûresinin ilk âyetinde bunlar hakkında geniş bilgi verilmiştir.

Mekke müşrikleri şair, kâhin ve sihirbazların cinlerden bilgi ve ilham aldıklarına inanırlardı. Hz. Peygamber’in de onlar gibi cinlerin etkisi altına girdiğine ve söylediklerinin ona cinler tarafından telkin edildiğine inandıkları için ona şair, kâhin, sihirbaz ve mecnun diyorlardı (krş. Hicr 15/6; Tûr 52/; Müddessir 74/24 ve bu sûrenin âyeti). Bu sebeple Allah Teâlâ kaleme ve kalem ehlinin yazdığı satırlara yemin ederek onun, iddia edildiği gibi mecnun olmadığını, aksine Allah’ın lutfuna yani peygamberlik gibi bir şerefe erdiğini ifade buyurdu (Şevkânî, V, ).

Elmalılı buradaki bir anlam inceliğine dikkat çekerken özetle şunları söyler: “(Yazanların) yazdıklarına” diye çevrilen cümledeki fiilin kalıbı, yazanların, gerçekte kalemler değil, akıl ve idrak sahibi varlıklar olduğunu gösterir. İfadenin akışı dikkate alındığında burada kalemden maksadın da bu nesnenin kendisi değil onun yazdıkları olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde kalem ve yazılardan, akıl ve anlamlar âlemini, bunlardan da onları beşer aklına yazan ilk kalemi, bundan da onun sahibi olan rabbü’l-âlemîni anlamak gerekir. Öte yandan bu fiilin, “yazmakta oldukları ve yazacakları” anlamlarını birlikte anlattığı da gözden kaçırılmamalıdır (VIII, ). “Kalemden maksat vahyi yazan kalem, yazdıklarından maksat Kur’an’dır” diyenler de olmuştur; ancak âyeti genel anlamda değerlendirmek daha doğru olur. Burada kalem ile simgelenen yazının, insanın düşünce, tecrübe ve kavrayışlarının kayıtlar aracılığıyla bireyden bireye, kuşaktan kuşağa ve bir kültür çevresinden diğerine aktarılmasında önemli bir etken; bilginin yazılıp korunmasında, ilim ve irfanın gelişmesinde, dolayısıyla toplumların aydınlanmasında vazgeçilmez bir araç olduğuna işaret vardır. Kur’an-ı Kerîm’in ilk inen sûresine (Alak) “oku!” buyruğuyla başlandığı gibi ikinci inen bu sûrenin ilk âyetinde de Allah Teâlâ tarafından yazı aracı olan kaleme ve kalem ehlinin onunla yazdıkları üzerine yemin edilmiş olup bu durum, İslâm’ın okuma yazmaya, bilime ve yazılı kültüre verdiği önemi göstermesi açısından oldukça anlamlıdır. Özellikle Hicaz Bölgesi Araplarının ilk defa Kur’an ile birlikte yazılı kültüre geçmelerinde –başka âmiller yanında– bu gibi âyetlerin teşvik edici bir role sahip olduğu söylenebilir.

Hz. Peygamber’e verilen “bitip tükenmeyen ödül”, dünyada peygamberlik görevini yerine getirirken her türlü engellere karşı yanında bulduğu Allah’ın yardımı, âhirette ise Allah’ın ona lutfedeceği müstesna mükâfatlardır (İbn Âşûr, XXIX, ). 4. âyetteki “üstün ahlâk” ise Hz. Peygamber’in sahip olduğu Kur’an ahlâkıdır. Nitekim Hz. Âişe bir soru münasebetiyle Hz. Peygamber’in ahlâkının Kur’an ahlâkı olduğunu belirtmiş (Müslim, “Müsâfirîn”, ); kendisi de güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildiğini ifade buyurmuşlardır (Muvatta’, “Hüsnü’l-huluk”, 8). Bu açıklamalar, Hz. Peygamber’in, müşriklerin iddia ettiği gibi mecnun değil, aksine Allah’ın lutfuna mazhar olmuş yüksek bir şahsiyete ve üstün bir ahlâka sahip, her yönüyle mükemmel, insanlık için örnek bir önder ve güvenilir bir rehber olduğunu gösterir. âyetler ise Hz. Peygamber’e mecnun diyenlere karşı bir cevap ve uyarı içermektedir. Burada inkârcıların, hak ettikleri cezaya çarptırıldıkları zaman Hz. Peygamber’i mi yoksa kendilerini mi cin çarpmış olduğunu görecekleri sert bir üslûpla ifade edilmiştir. Nitekim Bedir Savaşı’nda müslümanlardan beklemedikleri darbeyi yiyince cin çarpmışa dönmüşler ve neye uğradıklarını bilememişlerdir. 7. âyet, önceki âyetlerin gerekçesini anlatmaktadır; buna göre inkârcılar hem dünyada hem de âhirette kendilerine fayda sağlayacak ve mutlu kılacak olan Allah’ın dininden ve O’nun yolundan saptıkları için asıl mecnun kendileridir.

KALEM SURESİ NE ZAMAN İNMİŞTİR?

  • Kalem suresi ya da Nun suresi, Mekke döneminde inmiştir.
  • Mushaftaki sıralamada altmış sekizinci, iniş sırasına göre ikinci sûredir.
  • Alak sûresinden sonra, Müzzemmil sûresinden önce inmiştir.

KALEM SURESİ KAÇ AYET?

  • Kalem suresi, 52 ayetten oluşmaktadır.

KALEM SURESİ KAÇINCI SAYFA VE CÜZDE YER ALIYOR?

  • Kalem suresi, Kur'an-ı Kerim'in cüzünde bulunuyor. Kalem suresi, sayfada başlamaktadır.

KALEM (NUN) SURESİ KONUSU NEYİ ANLATIYOR?

Kalem Suresi Allah-u Teâlâ’nın kalem ve yazdıklarına yemin etmesiyle başlamaktadır. İkinci ayette ise, İslam düşmanlarının mecnun ve deli diyerek peygamberle alay etmeleri karşısında, Allah Resul-ünün (s.a.a) Allah tarafından övülmesiyle mecnun olmadığına işaret edilmektedir. Bu surenin başka bir ayetinde ise “imhal” konusuna, yani kâfir ve sitemkârlara “onların daha fazla zararı ile sonuçlanan mühlet verme” konusundan söz edilmekte ve daha sonra günah, fesat ve Allah’tan gaflet etmelerinden dolayı Ashabe’l Cennet’in (buradaki manası bahçe sahipleri) başına gelen belayı ve hikâyesini nakletmektedir. Kalem Suresi'nin sonunda da nazar ayeti olarak meşhur olan ve göz değmesini def eden “ve in yekad” ayetine değinilmektedir.

KALEM SURESİNE NEDEN BU İSİM VERİLMİŞTİR?

  • Kalem suresi, adını, ilk ayetteki “kalem” kelimesinden almıştır.
  • Allah-u Teâla bu surede kaleme ve yazdıklarına yemin etmiştir; “Andolsun kâleme ve yazdıklarına”.
  • Nun suresi, Kalem suresinin bir diğer ismidir.

KALEM SURESİ NE ZAMAN OKUNMALI?

Kalem suresi, zaman ve mekân ayırt etmeksizin okunacak sureler arasındadır. Kalem suresi, sınavdan önce okunacak başarı duası olarak da bilinmektedir. Bu yüzden, sınavlardan önce zihin açıklığı ve başarı için Kalem suresi okunabilir. Kötülük ve şerden korunmak için de Kalem suresine başvurulur.

Kem göz ve nazardan korunmak isteyenler de Kalem suresini gün içerisinde okuyabilir.

KALEM SURESİ NE İÇİN OKUNUR, NEYE İYİ GELİR?

Kalem suresinin ne amaçlı okunabileceklerine dair bazı dini kaynaklarda belirtilenler şunlardır:

Zalimin zulmüne karşılık ve kötülükleri engellemek için Kalem suresi okunabilir.

Şerden korunmak için 10 defa Kalem suresi okunabilir.

Başarılı bir sınav sonucu için zihin açıklığı üzerine Kalem suresinin ilk 5 ayeti okunmalıdır.

Kalem suresi sınava girecek öğrencinin kalemine ya da 7 kez okunduğu zaman Allah'ın izni başarı sağlanabilir.

Yara ve çıbanlara karşı toplamda 7 defa okunabilir. Kalem suresinin ayetleri 1 kere okunmalı, ayeti de 7 kere tekrarlanmalıdır.

KALEM SURESİ 51 VE AYET NE İÇİN OKUNUR?

Kalem Suresi, 51 ve ayet-i kerimeler, Nazar ayeti olarak meşhurdur. Birçok insan, bu ayet-i kerimenin yazılı olduğu tabloları satın alarak ev ve işyerlerine asmaktadır. Zira bu ayet-i kerimenin nazarı defedeceğine inanılmaktadır. Buna karşılık Üstat Şehit Mutahhari, nazarı kabul etmekle birlikte bu ayet-i kerimenin ev ve işyerlerine asılmasının, nazarla bir ilgisi olmadığı görüşünü savunmaktadır.

KALEM SURESİ 4. AYET NEYİ ANLATIR?

Ve şüphe yok ki sen, pek büyük bir ahlâka sâhipsin elbette. (Kalem Suresi / 4)

Bu ayet-i kerimenin tefsirinde şöyle bir açıklamada bulunulmuştur: Bu ayet-i kerime gerçi Peygamber Efendimizin (s.a.a) güzel ahlakına değiniyor olsa da daha çok onun toplumsal ahlakının güzelliğine işaret etmektedir. Örnek verecek olursak sırasıyla bazılarını şöyle sayabiliriz: İnsanlarla olan ilişkilerde güzel ahlak, hak yolunda sağlam durmak, insanlardan gelecek olan eziyetlere ve tehlikelere karşı sabırlı olarak af ve bağışta bulunmak, eli açıklık, müdara etmek, tevazu ve diğer birçok örnek. Allame Tabatabai, el-Mizan Tefsirinde 6. cildin sonlarında Peygamber Efendimizin (s.a.a) ahlaki, ruhi ve cismi özellikleri hakkında rivayet naklederek, açıklamaya çalışmıştır. Cenabet dışında hiçbir şey Peygamber Efendimizin (s.a.a) Kuran okumasına mani olmuyordu.

KALEM (NUN) SURESİ NASIL KOLAY EZBERLENİR?

Kur’an-ı Kerim’de yer alan bütün surelerin kolay ezberlenmesi için bol bol tekrar yapılması gereklidir. Nun ve Kalem suresi ezberlemek isteyen bir kişi, her ayeti en az üç kere okumalı ve sesli bir şekilde tekrar yapması yeterlidir.

KALEM SURESİ ABDESTSİZ OKUNUR MU?

Vakıa suresi, ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.

Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Nun ve Kalem suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/)

Keza, başörtüsü olmadan da Kalem suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olmak daha iyidir.

KALEM SURESİ ADETLİYKEN OKUNUR MU?

  • Kalem suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.

EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER

Dilek Duası Oku: Dileklerin Hızlı Kabul Olması İçin Okunacak Dualar ve Sureler

Dua etmek, İslam dininde önemli bir yer tutar. Yüce Allah, yarattığı kullardan devamlı kendisinden istemelerini emretmiştir. Bu emrin nedeni, insanoğlunun aciz olması ve çeşitli şeylere erişmekte sorunlar yaşamasındandır. İstek ve dilek duası en çok okunan dualardandır. Zira, insanoğlunun istek ve dilekleri hiçbir zaman bitmez. Bu tip durumlarda eller semaya açılarak Yüce Allah’a yakarılır ve dilek duası okunuşu yapılır. Tesirli dilek duası Arapça yazılışı, Türkçe anlamı ve okunuşu için doğru yere geldiniz

DİLEK DUASI OKUNUŞU

İstek, arzu ya da dileklerin gerçekleşmesi öncelikle çaba sarf ettiğinizden emin olmanız gereklidir. Manevi olarak hissiyatınızı güçlendirmek ve dileklerin gerçeğe dönüşmesi için dilek duası okunuşu yapabilirsiniz. Dua, maneviyatı güçlendirme konusunda insanın en büyük yardımcısıdır. Kur'an-ı Kerim'de istek ve dileklerin kabul görmesi konulu ayetler yer almaktadır. Hiç şüphesiz, Peygamberimizin okuduğu istek ve dilek duası merak edilmektedir..

HZ. MUHAMMED’İN DİLEK DUASI

Tirmizi'den rivayetle: Peygamberimiz bu dilek duasını, gözleri görmeyen birinin kendisinden dua talebi üzerine okumuştur.

Hadis âlimlerinden Tirmüzi ve Nesai’nin (Sünen) kitaplarında diyor ki: İki gözü görmeyen bir kimse gelip, "ya Resulallah! Allahü tealaya düa et, gözlerim açılsın" dedi. Peygamber efendimiz de kendisine (Kusursuz bir abdest al! Sonra Ya Rabbi! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı vesile ederek, araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Yâ Rabbi! Bu yüce Peygamberi bana şefaatçi eyle! Onun hürmetine duamı kabul et!) duasını okumasını söyledi. Adam, abdest alıp dua etti. Hemen gözleri açıldı.

DİLEKLERİN GERÇEKLEŞMESİ İÇİN OKUNACAK DUA

Okunuşu: Estagfirullah min külli mâ kerihallah, Estagfirullahel’azîm ellezî lâ ilahe illâ hüvel hayyel kayyûme ve etûbü ileyh.

Anlamı: Razı olmadığın şeylerden, yaptıklarımı affet ve yapmadıklarımı yapmaktan koru! Kendisinden başka ilah bulunmayan Hay, Kayyum ve Azîm olan Allah’a istigfar eder ve günahlarıma pişman olup O’na sığınırım.

DİLEK DUASI ARAPÇA OKUNUŞU

  1. Hasbiyallahü la ilahe illa hu.
  2. Hasbünallahu veni'mel vekil.
  3. İyyake na'büdü ve iy'yake nestain.
  4. Velhamdü lillahi rabbil alemin.

DİLEK DUASI TÜRKÇE ANLAMI

  1. Allah bana yeter. O'ndan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur. (Tevbe, )
  2. Allah bize yeter. O ne güzel vekildir. (Al-i İmran, )
  3. Ancak sana kulluk eder ve ancak senden yardım isteriz. (Fatiha, 5)
  4. Ve âlemlerin rabbi olan Allah'a hamd olsun. (Fatiha, 2 ve En'am, 45)

70 KERE OKUNAN DİLEK DUASI

Abdülehad Serhendi hazretleri bir müjde verip buyuruyor ki:

(70 kere “Yâ Allah, Yâ Rahman, Yâ Rahîm, Yâ Kavî, Yâ Kâdir” okuyup da dua eden, ne isterse istesin, Cenâb-ı Hak duasını kabul eder ve ne muradı varsa verir.)

Allah rızası için okumalı. Bir seferde 70 defa okumalı, 71 olsa olmaz, yanına başka isim konsa olmaz, bu bir şifredir. İsm-i a’zam, ism-i Celal, Esma-ül Hüsna’dır. Her namazdan sonra okuyana ne mutlu! Hiç olmazsa günde bir defa okumalı.

ÇOK İSTEDİĞİMİZ BİR DUANIN KABUL OLMASI İÇİN NE YAPMALIYIZ?

Duanın kabul edilmesi için şu hususlara riayet edilmesi istenmiştir:

a) Duadan önce tövbe ve istiğfar edilmelidir. Günah işleyen, haramlardan uzak durmayan bir kulun duası kabul edilmeye layık değildir. Hz. Peygamberin (s.a.s.) şu hadisi çok dikkat çekicidir: “Allah yolunda seferler yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam ellerini semaya kaldırarak, ‘Yâ Rabbi, Yâ Rabbi’ diye yalvarıyor. Oysa yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birisinin duası nasıl kabul olur?” (Müslim, Zekât, 65; Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’an, 3)

b) Duaya Allah’a hamd, Peygambere salât-ü selam ile başlanmalı; yine salât-ü selam ve Allah’a hamd ile bitirilmelidir. Fudâle b. Ubeyd’den (r.a.) rivâyete göre o, şöyle demiştir: “Resûlullah (s.a.s.), mescidde oturmakta iken bir adam geldi, namaz kıldı, sonra şöyle dua etti: Allah’ım beni bağışla, bana acı. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.), ‘Ey namaz kılan, acele ettin, namaz kılıp oturduğun vakit Allah’a layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salât ve selam et, sonra da yapacağın duayı yap.’ Bundan sonra başka biri namaz kıldı. Namazdan sonra Allah’a hamd etti ve Peygambere salât ve selam getirdi. Başka bir şey yapmadı. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.), o kimseye: ‘Ey namaz kılan kimse! Dua et, duan kabul edilsin.’ dedi.” (Tirmizî, Deavât, 66; Nesâî, Sehv, 48)

c) Dua içten, tevazu ile ve yalvararak yapılmalıdır. Bir âyette şöyle buyrulmaktadır: “Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Çünkü o, haddi aşanları sevmez.” (A’râf, 7/55)

d) Israrla dua edilmelidir. Bir mümin, ettiği duanın kabul edilmesi hususunda aceleci olmamalıdır. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Sizden herhangi biriniz ‘dua ettim de kabul olunmadı’ diyerek acele etmediği sürece duası kabul olunur.” (Tirmizî, Deavât, 12)

e) Umut ve korku içinde dua edilmelidir. Kur’an’da şöyle buyurulmaktadır: “Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.” (Enbiyâ, 21/90)

f) Dua ederken zaman seçimine de dikkat edilmelidir. Dua her zaman yapılabilirse de bazı vakitlerde yapılması, duanın daha çabuk kabul edilmesini sağlar. Bu vakitlerden biri de seher vaktidir. Allah Teala, geceleri dua, ibadet ve istiğfar ile meşgul olanları Kur’an-ı Kerim’de övmekte ve şöyle buyurmaktadır: “Onlar, geceleri az uyurlardı. Seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi.” (Zâriyât, 51/) Hz. Peygambere (s.a.s.), “Ey Allah’ın Resûlü, hangi dua daha makbuldür? diye sorulunca, ‘Gece yarısı ve farz namazlardan sonra yapılan duadır.’ cevabını vermiştir.” (Tirmizî, Deavât, 80)

EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER

İhlas Suresi Adetliyken (Regl) Okunur Mu?

Kur'an-ı Kerim'in yüz on ikinci suresidir. En faziletli sureler arasında yer almaktadır. Aynı zamanda en kısa surelerden birisidir. Bu nedenle okunması kısa sürer ve ezberlenmesi basittir. 4 ayetten oluşan İhlas Suresi, Mekke döneminde nazil olmuştur. "Kul hüvallahü ahad" duası olarak da adlandırılır. İhlas suresi okumak isteyen birçok kişi ihlas suresi adetliyken okunur mu sorusuna cevap aramaktadır. Adetliyken İhlas suresi okunur mu sorusunun cevabına ve diğer tüm ayrıntılara aşağıdan ulaşabilirsiniz.

İhlas Suresi Adetliyken Okunur Mu?

İhlas Suresi ile ilgili arama motorunda sıkça sorulan sorulardan birisi olarak dikkat çekmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi internet sitesinde de konu hakkında en geniş bilgilere yer verilmiştir. Diyanet'te yer alan bilgiler şöyle;

''Hanefî, Şâfiî ve Hanbelîlere göre tıpkı cünüp gibi âdetli veya lohusa kadın da Kur'an okuyamaz. Çünkü Hz. Peygamber "Âdetli kadın ve cünüp olan kimse Kur'an'dan hiçbir şey okuyamaz." (Tirmizî, Tahâret, 98; İbn Mâce, Tahâret, ) buyurmuştur. Hz. Ali de "Resûlullah'ı Kur'an okumaktan cünüplük hâli dışında hiçbir şey alıkoymazdı." (Ebû Dâvûd, Tahâret, 92; Nesâî, Tahâret, ; İbn Mâce, Tahâret, ; İbn Huzeyme, Sahîh, I, ; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, Tahâret, 98) demiştir. Farklı bir lafızla gelen rivâyete göre ise, Hz. Ali'nin "Resûlullah cünüp olmadıkça bize Kur'an okurdu." (Tirmizî, Tahâret, ) dediği rivayet edilmiştir.''

İhlas Suresi Konusu Nedir?

İhlas, kelime olarak samimi olmak ve içtenlikle bağlanmak anlamını taşır. İslam âlemi için mühim bir yere sahip olan bu surede de çok önemli bilgilere yer verilmiştir. İhlas suresin temel olarak Allah'ın bazı sıfatlarından bahsedilmiştir. İhlas suresinde tevhid inancı tam anlamıyla benimsenmiştir.

İhlas Suresi Kaç Ayet?

Mekke döneminde nazil olan surelerden birisidir. İhlas Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en kısa sureleri arasında yer almaktadır. Okunması çok kısa sürmekle birlikte ezberlenmesi de bir o kadar basittir. İhlas Suresi 4 ayetten oluşmuştur.

İhlas Suresi'nin Önemi Nedir?

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s) bu sûrenin önemi ve fazileti hakkında söyle buyurmuştur: "Varlığım elinde olan Allah'a yemin ederim ki bu sûre Kur'an'ın üçte birine denktir" (Buhârî, "Tevhîd", 1). Yine Hz. Peygamber, sevdiği için bu sûreyi her namazda okuyan bir sahâbîye, "Onu sevmen seni cennete götürür" müjdesini vermiştir (Tirmizî, "Fezâilü'l-Kur'ân", 11, "Tefsîr", 93; diğer hadisler için bk. İbn Kesîr, VIII, ).

İhlas Suresini okumak için İhlas Suresi linkine tıklayınız

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır