adetliyken tövbe edilir mi / Adetliyken dua okunur mu, hangi dualar okunur? Diyanet bilgisi - Ramazan Haberleri

Adetliyken Tövbe Edilir Mi

adetliyken tövbe edilir mi

Son Güncellenme:

Tövbe ve İstiğfar duası günlük olarak en çok aratılan konuların başında geliyor. Yüce Allah'un rahmetini esirgemediği hayırlı günlerde müminler tövbe ederek Allah'tan af dileyecek. Bu nedenle 'Tövbe duasıokunuşu ve anlamı nedir? İstiğfar duası nasıl okunur?' soruları sıklaşmış durumda

Haberin Devamı

Öneri:
Ayetel Kürsi

Tövbe Duası Arapça Okunuşu

“Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe'l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-hayyü'l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ. Ve es-elühü't-tevbete ve'l-mağfirete ve'l-hidâyete lenâ, innehû, hüve't-tevvâbü'r-rahîm.”

Tövbe Duası Türkçe Anlamı

“Ya rabbi! Bu ana gelinceye kadar benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan, ayağımdan ve elimden bilerek veya bilmeyerek meydana gelen bütün günah ve hatalarıma tevbe ettim, pişman oldum. Küfür, şirk, isyan, günah ve kusur her ne türlü hâl vaki oldu ise, cümlesine tevbe ettim, pişmanlık duydum. Bir daha yapmamaya azm ü cezm ü kast ettim. Sen bu tevbemi kabul eyle. Nefsime uyup, şeytana tabi olup da aynı günah ve kusurları bir daha tekrar etmeme imkan verme, yâ Rabbi. Bir daha iman ve ikrar ediyorum ki, Peygamberlerin evveli Âdem Aleyhisselâm, ahiri ise Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm, bu ikisi arasında her ne kadar peygamber gelip geçtiyse, Bunların cümlesine inandım, iman ettim, hepsi de haktır ve gerçektir. Bütün peygamberlere, onlara gönderilmiş olan İlâhi kitaplara ve içindeki emirlere şeksiz ve şüphesiz iman ettim, dilimle ikrar, kalbimle tasdik ediyorum ve yine iman ve ikrar ediyorum ki en son kitap Kur'ân-ı Azimüşşân ve en son Peygamber de Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm'dır.”

Haberin Devamı

Tevbe İstiğfar Duaları

Tevbe istiğfar duaları, anlamıyla günahlarımızın kusurlarımızın affı için Allah'a yakarıştır. Bu yüzden bu duayı ederken günah ve kusurlarımız için pişmanlık duyarak üzülerek samimi bir şekilde yapılması gerekir. Peygamber Efendimiz (SAV) bir Hadis-i şerifte, “İstiğfâre devam edeni, çok okuyanı, Allahü teâlâ, derdlerden, sıkıntılardan kurtarır. Onu, hiç ummadığı yerden rızklandırır” diye buyurarak istiğfar etmenin önemine işaret etmiştir. Âyet ve hadîslerde dua teşvik edilmiştir: “Rabbiniz, şöyle buyurdu: Bana dua edin, size cevap vereyim (duanızı kabul edeyim)” (Mü'minûn, 23/60).

İstiğfar Duası Anlamı

Hadis-i şerifte, “Her namazdan sonra, üç kere “Estağfîrullahel'azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyûme ve etebü ileyh” okuyanın bütün günahları affolur” buyuruldu. Anlamı ise “Bu ana gelinceye kadar benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan, ayağımdan ve elimden bilerek veya bilmeyerek meydana gelen bütün günah ve hatalarıma tevbe ettim.” demektir.

Haberin Devamı

İstiğfârlardan meşhûr olanı, Peygamberimizin bildirdiği, “Estagfirullahellezî lâ ilâhe illâ hüverrahmanirrahîm el-hayy-ül-kayyûmüllezî la-yemûtü ve etûbü ileyh Rabbiğfir lî” istigfarıdır.

Tövbe Nasıl Edilir?

İslam âlimleri bu ve benzeri âyetlerle hadislerden hareketle tövbenin geçerli olması için gerekli şartları belirlemişlerdir. Buna göre bir tövbenin makbul olabilmesi için; işlenen günahı terk etmek, günah işlediğine pişman olmak, günahı bir daha işlememeye azmedip söz vermek, eğer işlenen günah kul haklarıyla ilgili ise, bu durumda, hak sahibi ile helalleşmek, Allah’tan af dilemek gerekir. Kul hakkından kurtulmak, ihlal edilen hakkı, sahibine veya varislerine iade etmekle ya da affını istemekle olur.

Kadınlar regilken, yani adetliyken (adet / hayız döneminde) dua okuyabilir mi?

Değerli kardeşimiz,

“Kadınlar namaz kılamadıkları âdetli ve lohusa oldukları günlerde;

1. Kur’ân-ı Kerim okuyabilirler mi?
2. Âyetü’l-Kürsi ve İhlâs okuyabilirler mi?
3. Besmele, kelime-i tevhid, kelime-i şehadet, salavat-ı şerife, tesbih ve zikir çekebilirler mi?
4. Dini kitapları okuyabilirler mi?
5. Radyodan dinledikleri Kur’ân’ı içlerinden tekrarlayabilirler mi?
6. Arapça Besmele yazabilirler mi?”


Bu soruların tamamına toplu olarak şöyle cevap vermeye çalışalım:

Cünüp, âdetli veya lohusa olan kadın, Kur’ân âyetlerinden hiç birini okuyamaz, caiz değildir. Bu hususta Resulullah (a.s.m.) şöyle buyururlar:

“Cünüp ve âdetli kadın Kur’ân’dan hiçbir şey okuyamaz.”1

Yani sırf Kur’ân-ı Kerim okumak niyetiyle bir âyetten daha az bile okuyamaz. Ancak dua, senâ, Allah’a sığınma, zikir veya bir işe başlangıcında yahut öğretmek maksadıyla Kur’ân’dan bazı âyetleri okumak caizdir.

Meselâ, bir ulaşım aracına binerken okunması sünnet olan şu ayet / dua gibi:

“Sübhânellezî sahhara lenâ hâzâ vemâ künnâ lehû mukrinîn (Her türlü noksandan münezzehtir o Allah ki, bunu bizim hizmetimize verdi, yoksa bizim buna gücümüz yetmezdi.”2

Ve yine araçtan inerken de şunun okunması gibi:

“Rabbenâ enzilnî münzelen mübâreken ve ente hayrü’l-münzilîn (Ey Rabbim, beni hayır ve bereketi bol bir yere indir. Misafir ağırlayanların en hayırlısı Sensin).3

Bir musibet ve ölüm haberi alınca,

“İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (Muhakkak biz Allah içiniz ve muhakkak yalnız Ona dönücüleriz).4

Yine bir işe başlarken “Bismillâhirrahmânirrahîm” demek, şükür maksadıyla “Elhamdülillah” demek de bu kabildendir.

Aynı şekilde Fâtiha, Âyetü’l-kürsî, Felâk, Nâs ve İhlâs Sûrelerini zikir maksadıyla, Allah’ı hatırlamak düşüncesiyle okumak haram değildir.

Mâlikî mezhebine göre, hayızlı ve lohusa olan kadının az miktarda Kur’ân okumasında bir mahzur bulunmamaktadır. Bu az miktar da yukarıda adı geçen sûreler miktarıdır. Bu meseleye delil olarak; kadınların uzun süre bu halde kalmış olduklarından dolayı istihsânen caiz görmüşlerdir.

Hanbeli ve Hanefi mezhebine göre, Kur’ân-ı Kerim'in kelimelerini heceleyerek, harf harf okumak caizdir. Çünkü böyle bir okuyuş “kıraat”e girmemektedir. Yine tilavet olmadan Mushafa bakmayı, sesini çıkarmadan içinden okumasını da caiz kabul etmişlerdir. Çünkü bu durumda da kıraatten (okumaktan) söz edilmez.5

Bütün bu görüşler müçtehid imamların çeşitli delillere dayanarak vardıkları içtihad farklılıklarıdır ve hepsi de doğrudur.

Bunun yanında, Kelime-i Şehâdet, Kelime-i Tevhid, istiğfar, salavat-ı şerife gibi tevhid ve zikir cümlelerini bir veya birden fazla okumak caizdir.

Hanımların bugünlerde Kur’ân-i Kerim'in dışında tefsir, hadis ve fıkıh gibi dinî kitapları ellerine almaları İmam-ı Âzama göre caizdir. Ancak bu kitapların içinde bulunan âyetlere el sürmemeleri gerekir.
Kur’ân âyetlerinin bu durumda iken yazılması meselesinde el-Feteva’l-Hindiyye’de şu kayıtları okuyoruz:

“Cünüp veya hayızlı olanların yazmakta oldukları satırların arasına Kur’ân’dan bir âyet yazmaları mekruhtur. Fakat yazdıkları bu âyetleri okumazlarsa mekruh olmaz."

“İmam-ı Muhammed ise, bu kimselerin Kur’ân yazmamaları bana göre en sevimli davranıştır, diyerek bu hususta ihtiyatlı ve dikkatli olmayı tavsiye etmektedir.”

Buna göre, Besmele de Kur’ân’dan bir âyet olduğundan hayızlı iken yazılmaması daha isabetli olur.

Bu arada hangi mezhebe bağlı olursa olsun, bu haldeki bir kadın Kur’ân’ın bir âyetine bile el süremez. Ancak Kur’ân’a yapışık olmayan temiz bir bez ve kâğıtla tutabilir.

Dipnotlar:

1 İbni Mâce, Tahâret:
2 Zuhruf Sûresi,
3 Mü’minûn Sûresi,
4 Bakara Sûresi,
5 Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletühû, İslâm Fıkhı Ansiklopedisi, 1:
6 İbni Mâce, Tahare:
7 Bidâyetü’l-Müctehid, ; el-fıkhu’l-İslâmî ve Edilletühû, 1:

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Tövbe ederken diz çöküp el açarak mı yapmalıyız, yoksa otururken, yatarken de tövbe edilir mi?

Değerli kardeşimiz,

Her durumda tövbe edilebilir. Otururken, yürürken, yatarken her durumda tövbe edilebilir. Özellike de her gün akşam yatmadan önce tövbe edip, o günün muhasebesini yapmak çok önemlidir. Hadiste yatağa girince tövbe edilmesi de tavsiye edilmektedir.

İstiğfarın Allah nezdindeki değeri bir hadiste şöyle ifade edilir:

"Kim yatağına girince üç defa; 'Estağfirullâhe'l-Azîm ellezî Lâ İlâhe İllâ hüve'l Hayyu'l-Kayyûm' (Kendisinden başka hiç bir ilâh olmayan, diri ve her an yaratıklarını gözetip duran yüce Allah'tan bağışlanmamı dilerim) derse, Allah günahlarını deniz suyunun damlaları kadar çok olsa da bağışlar." (Tirmizî, Deavât, 17)

Sadece dili ile istiğfarda bulunmak yeterli değildir; niyeti ve amelleri de dilini doğrulamalıdır. Tövbenin en makbul olanı, günahtan kesin dönüş yapılarak, Allah'tan bağışlanma istenmesidir. Buna "nasûh tövbe" denir.

Tövbenin nasıl olması hususunda Hz. Ali (r.a)'den şöyle bir rivayette bulunuluyor:

"Bir gün bedevilerden biri Hz. Peygamberin mescidine girer ve

"Allah'ım, şüphesiz ben sana tövbe ve istiğfar ediyorum." der ve namazını kılar. Bunu gören ve duyan Hz. Ali (ra), adam namazını bitirince ona:

"Ey kişi! Yalnızca dil ile sür'atle yapılan tövbe, yalancıların tövbesidir, halbuki senin bu tövben, tövbeye muhtaçtır."
dedi. Bunun üzerine o kişi:

"Ey müminlerin emiri, o halde tövbe nedir?" diye sordu. Bunun üzerine Hz. Ali (ra):

"Tövbe şu altı şeyle mümkün olur" dedi:

1. Geçmişte işlenmiş olan günahlardan pişman olmak ve yerine getirilmemiş farzları iade etmek,

2. Başkalarına haksızlık ve eziyet etmeyi bırakmak,

3. Husumet ve düşmanlığı kaldırmak,

4. Günah ve kabahatler içerisinde büyüyen nefsi, Allah'a olan itaat içerisinde küçültüp ona hiçliğini kabul ettirmek,

5. İtaatsizlik ve günah işlemenin sözde tadını çıkaran nefse, itaat edip günahlardan uzak durmanın acılığını da tattırmak,

6. Gülüşlerinden her birine bedel olmak üzere, ağlamak."

Hâl böyle olunca, şartlarına uygun olan bir tövbe, aynı zamanda Allah için yapılmış bir ibadettir. Böyle olduğu için de kabûle şâyan olması gerekir. Nasıl ki, şartlarına uygun olarak yapılan ibadetlerin kabûlü hususunda tereddüde düşmüyorsak, şarlarına uygun bir tövbenin kabûlü için de tereddüt gösterilmemesi gerekir.

Ayet-i Kerîme'de şöyle buyurulur:

"Ey iman edenler! Allah'a samimiyetle (nasûh tövbe) edin. Belki Rabbiniz kötülüklerinizi siler. Peygamberi ve beraberindeki müminleri utandırmayacağı günde, sizi altından ırmaklar akan cennetlere koyar. O gün onların nûru önlerinde ve sağ taraflarında yürürken: "Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla, şüphesiz Sen, her şeye kadirsin derler." (Tahrim, 66/8).

Bir mümin kendisi için tövbe edeceği gibi, ölmüş olan veya hayatta bulunan ana-baba, hısımları ve diğeri müminler için de istiğfar edebilir. Bu dua sebebiyle Cenâb-ı Hakk'ın onları bağışlaması umulur. Kur'an-ı Kerîm'de bu konuda çeşitli dua örnekleri bulunur:

"Ey Rabbimiz bizi affet, bizi bağışla, bize merhamet et." (Bakara, 2/);

"Musa şöyle yalvardı: Rabbim, beni ve kardeşimi affet. Bizi merhametine garket." (A'raf, 7/);

"Babamı da bağışlayıp hidâyete erdir. Çünkü o, sapıklardandır." (Şuarâ', 26/86);

"Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde, beni, annemi, babamı ve biitün mü'minleri affet." (İbrâhîm, 14/41).

Seyyidü'l-İstiğfar Duası:

Bu dua konusunda şöyle bir hadis nakledilir. Resulullah (s.a) buyurdu ki;

"İstiğfar dualarının en değerli ve en üstünü şöyle demendir: "Allâhümme ente Rabbî, Lâ İlâhe İllâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va'dike me'steta'tü, eûzü bike min şerri mâ sana'tü, ebûü leke bi ni'metike aleyye ve ebûü bi zenbî fe'gfirlî fe innehû lâ yeğfiru'z-l; zünûbe illâ ente."

Anlamı:

"Allah'ım! Sen benim Rabbımsın! Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum; gücüm yettiği kadarıyla senin akdin ve va'din üzere bulunuyorum. Yaptığım fenalıkların şerrinden sana sığınırım. Üzerimde olan nimetlerini itiraf ederim, günahımı da itiraf ederim. Beni bağışla; çünkü senden başka hiçbir kimse günahları mağfiret edemez."

Hz. Muhammed (s.a.s) daha sonra şunları ekledi:

"Kim bunları inanarak sabahleyin söyler de akşam olmadan ölürse, o kişi cennet ehlindendir. Yine kim bunları inanarak geceleyin söyler de sabaha ulaşamadan vefat ederse cennet ehlindendir." (Buhârî, Deavât, 2).

İlave bilgi için tıklayınız:

Tövbenin kabul şartları ve tövbe-istiğfar duası hakkında bilgi verir misiniz? Yaptığımız tövbeler ile amel defterimizdeki günahlar siliniyor mu?..

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır