Agena Bilişim ve Savunma Teknolojileri A.Ş, simülasyon teknolojileri ve sensör teknolojileri alanlarında Ar-Ge, yazılım ve ürün geliştirme amacıyla öncelikle savunma sanayiine hizmet etmek üzere Ağustos ’da tamamen yerli sermaye ile kurulmuş bir teknoloji firmasıdır. yılından itibaren çalışma alanlarına insansız hava araçlarını da eklemiş bulunmaktadır.
Agena kurucu ortakları ve danışmanları, savunma ve bilişim sektöründe hem akademik düzeyde hem de uygulamaya dönük önemli birikimlere sahiptirler ve bu birikimin büyük bir kısmı da tasarım, araştırma ve geliştirme odaklı olmak üzere onlarca proje deneyimini içermektedir.
Temel hedefi “üretmek” olan Agena BST, her zaman yeni projeler, gündemi takip eden ürünler ile ülkemizde teknoloji alanında önde gelen ve boşlukları dolduran bir noktada konumlanmayı görev edinmiştir. Bu amaçla, üniversiteler, araştırma kurumları ve diğer firmalarla işbirliği içinde bulunur, Araştırır, Geliştirir, Üretir ve Destek Verir.
Hadar, ya da diğer bir ismiyle Beta Centauri, gece göğünün en parlak 10uncu yıldızıdır.
Yıldızın isimlerinden biri olan Hadar (حضار), gece göğünde gördüğümüz çoğu yıldızın ismi gibi Arapçadan gelir. Ayrıca yıldıza latinceden gelen Agena ismi de verilmiştir. Fakat, gökbilimciler arasında Beta Centauri ismi yaygın biçimde kullanılır.
Aslen üçlü bir yıldız sistemi olan Beta Centaurinin ana bileşenlerini, A1 ve A2 olarak nitelenen, kütleleri Güneşin ve katı olan iki adet Btayf tipinde mavi dev yıldız oluşturur. Bu iki dev yıldız birbirlerine yaklaşık milyon km gibi nispeten yakın bir uzaklıkta yer alırlar. İki yıldızın birbirlerinin ortak kütleçekim merkezi çevresindeki dolanım süresi ise yaklaşık olarak gün sürer.
Sistemin üçüncü üyesi ise bu iki yıldızdan oldukça uzakta, yaklaşık trilyon km ötede yer alır. O da Güneşin 5 katı kütleye sahip başka bir B tayf tipi dev yıldızdır ve binlerce yıl süren bir yörünge dönemiyle Beta Centauri A1 ve A2nin çevresinde dolanır.
Bizden yaklaşık olarak ışık yılı uzakta yer alan bu yıldız sistemi, en yakınımızdaki yıldız sistemi olan ışık yılı uzaklıktaki Alpha Centauri ile görsel olarak oldukça yakındır. Gökyüzündeki en parlak yıldız olan Alpha Centaurinin hemen yanındaki parlak yıldız Beta Centauridir. Yıldızı bulmak için Alpha Centauriyi önermemizden anlamış olmalısınız; bu yıldız çoğu kuzey yarımküre ülkesinde olduğu gibi Türkiyeden de görünemez. Güney yarımküreden gözlemlenebilen bir yıldızdır.
Hadar A1 ve A2 yıldızları, çok büyük kütleleri nedeiyle oldukça sıcaktırlar. Birbirine kütlece çok yakın olan iki yıldızın da yüzey sıcaklığı 25 bin santigrat derece civarındave çapları Güneşin 8 katı kadardır. Bu da demek oluyor ki, yaydıkları ısı ve ışık, Güneşten 40 bin kat daha fazladır. Uzaktaki, biraz daha küçük olan Beta Centauri B ise, yaklaşık 14 bin santigrat derecelik yüzey ısısı, Güneşin 4 katı civarındaki çapıyla, Güneşten kat daha fazla ısı ve ışık yayar.
Beta Centauri yıldız sisteminin tahmini yaşı 14 milyon yıl kadar. Sistemi oluşturan yıldızların ömür süresi ise, A1 ve A2 için milyon yıl arası tahmin ediliyor. Yani, bu iki yıldız ömrünün gençlik günlerini yarılamışlar Uzaktaki yörüngesinde dolanan Beta Centauri B ise, biraz daha uzun bir ömre sahip olacak. Bu yıldızın yaklaşık 50 milyon yıl yaşayabileceği tahmin ediliyor.
Yaşam süreleri ne olursa olsun, bu yıldız sisteminin tüm üyelerinin gökbilim ölçeklerine göre oldukça kısa ömürlü yıldızlardan oluştuğu gerçeği ortada. Buna göre, Beta Centauri A1 ve A2 yıldızları ömürlerinin sonuna iyice yaklaşıp birer kırmızı dev yıldıza dönüştükten sonra büyük ihtimalle birer süpernova patlamasıile yok olacaklar. Ancak, yıldızlardan ilk patlayacak olanın (hangisi olacağını bilemiyoruz) yaratacağı ışınım basıncının, henüz patlamamış olan diğer yıldız üzerinde ciddi etkileri olacaktır. Bu etki, yıldızın dış zarfının büyük bölümünü kaybetmesi ile sonuçlanabilir. Eğer böyle bir durum söz konusu olursa, ikinci yıldız bir süpernova patlaması yaratabilecek kütleden yoksun kalabilir.
Ya da, ilk yıldız süpernova patlaması sonucu bir nötron yıldızına dönüştükten sonra, hala kırmızı dev aşamasında olan eşinden madde çekmeye başlar. Nötron yıldızının üzerinde birikmeye başlayan bu madde, ikinci bir süpernova patlamasına da neden olabilir. Bu senaryo gerçekleşirse, hala kırmızı dev aşamasında olan ikinci yıldız yine kütlesinin önemli bir kısmını kaybedecek demektir. Dolayısıyla, büyük ihtimalle ikinci yıldızın kaderi birgezegenimsi bulutsu, ardından da birbeyaz cüceye dönüşmek olacaktır.
Daha düşük kütleli uzaktaki yıldız Hadar B ise, görece düşük kütlesi nedeniyle yaklaşık 50 milyon yıl sonra bir kırmızı dev yıldıza, ardından da bir beyaz cüceye dönüşerek hayata veda edecek. Hangi senaryolar gerçekleşirse gerçekleşsin, yıldızların her biri kırmızı deve dönüştüklerinde Dünya göklerinde şu an olduğundan çok daha parlak birer yıldıza dönüşecekler.
Bu yıldız sistemi, yaşama ev sahipliği yapamayacak kadar düşmanca şartlar içeren bir ortamdır. Hadar A1 ve A2 yıldızları çok büyük kütleleri nedeniyle muazzam bir ışıma ve yıldız rüzgarı yayarlar. Bu güçlü ışınım, böylesi büyük yıldızların etrafında gezegen oluşum disklerinin şekillenmesinin önüne geçer. Dolayısıyla bu yıldızların çevresinde gezegen oluşumu çok nadir görülür.
Var olabilecek gezegenler ise, yaşama ev sahipliği yapabilmeleri için yıldıza çok uzak bir yörüngede yer almak durumunda. Hadar A1 ve A2 için bu güvenli uzak yörünge, yıldızlardan 25 ila, 50 milyar km ötededir. Güneş Sisteminin en uzaktaki gezegeni Neptünün Güneşten yaklaşık 4 milyar km ötede yer aldığını düşünürseniz, bu yıldızların yaşanabilir bölgelerinin (habitable zone) ne kadar dışta yer aldığını anlayabilirsiniz.
Daha küçük olan Hadar B yıldızı her ne kadar küçük olarak nitelense bile, o da dev yıldız sınıfına giriyor. Yani, yukarıda anlattığımız gezegen oluşumunun güçlüğü, Hadar B için de geçerli. Onun da ışıma gücü çok fazla ve çevresinde bir gezegen sisteminin var olması beklenmiyor. Bu yıldızın yaşam kuşağı ise A1 ve A2den daha yakın, yaklaşık 3 milyar km ile 7 milyar km arasında bir yörünge uzaklığına denk. Yani, eğer Güneşin yerinde Hadar B yer alsaydı, sıcaktan kavrulmadan bugünkü kadar ısı ve ışık alabilmemiz için yıldıza Neptün kadar uzakta olmamız gerekecekti. Fakat, böylesi güçlü ışıması olan bir yıldızın yaratacağı muazzam yıldız rüzgarlarına karşı Dünyanın koruma kalkanının dayanıp dayanamayacağı ise bir soru işareti.
Sonuçta, hiçbir gökbilimci Beta Centauri sistemini oluşturanlar gibi dev yıldızların çevresinde bildiğimiz veya bilemeyeceğimiz türde yaşamın gelişebileceğini düşünmüyor.
Zafer Emecan
monash.pw
monash.pw
monash.pw
monash.pw
Not: İlk olarak 27 Haziran tarihinde yayınlanan bu yazımız, güncellenerek tekrar yayına sunulmuştur.