ah muhsin ünlü hatırlat da haziran / Hatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım | Altay Kenger

Ah Muhsin Ünlü Hatırlat Da Haziran

ah muhsin ünlü hatırlat da haziran

Şimdi ne demeli ki?
 
Nereden nereye.. Aslında bu şiir olayını pek bilmem ondan kaynaklı da sevmezmişsin gibi geliyor insana. Ama öyle değilmiş, böyle karşına çıkınca seviyormuşsun, iyimiş diyorsun.
 
Mesaj mı iletiyor sana? Gerek var mı? Evet var, biliyorum ama pekiştiriyor işte böyle. Daha da sevdiriyor.
 
Belki O bunu bilmeyecek şimdi, ama gören, duyanlar var işte. Bu yazıyı okuyan herhangi bir kişi şahit oluyor mesela.
 
Belki O da görecek, yani Sen göreceksin, benim olduğumu bilecek misin? Büyük ihtimal hayır.
 
Ama hissettiğin, aklına gelen kişi benim, bu yeterli zaten.
 
Aynı şekilde bu satırlar benden sana, ben okurken, dinlerken, aklımda olan sensin, teksin.
 
Ne demişsin sen?
 
&#;Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi seninle göz göze gelmek&#;

Öyleyse.. Hep gelelim, ayrılmasın o gözler..
 
&#;Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
Belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma&#;
 
İşte bu olursa, olacakta zaten..

Yakalım Haziranın Sonlarında..
 
Ben seni hep öperim&#;

 

Hatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım Şiiri Dinle:

Hatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım Şiiri

 

Sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
Şehre inerim bir sinema yağmura çalar
Otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür
Dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.
 
-Senegalliler dahil değil
 
Sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
Çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
O vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
Hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin
 
-Yoksa seni rahatsız mı ettim?
 
Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak
 
-Freud diye bir şey yoktur.
 
Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
Belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
Bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
Yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.
 
-Haydi iç de çay koyayım.

Post Views

Ah Muhsin ÜnlüAh Muhsin Ünlü - Hatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu YakalımAh Muhsin Ünlü - Hatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım Mp3 DinleAh Muhsin Ünlü - Hatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım Şiiri SözleriAşkHatırlat da Haziran Sonlarında Çocukluğumu Yakalım ŞiiriHatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu YakalımOnur ÜnlüŞiir

Ah Muhsin Ünlü, Hatırlat Bi' Ara Gençliğimizi Yakalım!

Hem senarist, hem oyuncu, hem yönetmen, hem müzisyen Onur Ünlü "İnsan bu kadar şeyi aynı anda nasıl olabilir?"demeyin. İnsan belki de bunca şeyi aynı anda olduğunda şair oluyordur. Onur Ünlü, üniversite yıllarını 'öğrenci şehri' olarak bilinen Eskişehir'de yaşadı. Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden mezun olduktan sonra yüksek tahsilini tamamlamak üzere İstanbul'a yola koyuldu. Eskişehir'den ayrılmadan evvel de Porsuk Nehri'nde bir şiir yüzdürdü, kayıklara bindirip:

"hala porsuk’takaçıncı budumansızdır tütünümyazdığım senaryolar anlatsın seni."

 

Bir sabah namluyu şiirlerinin alnına dayadı.

Onur Ünlü, yüksek lisansını da İletişim Ana Bilim Dalı üzerine tamamlamasıyla alanında fikir üretmeye başladı. Her birimizin tutkuyla izlediği Leyla ile Mecnundizisinin yönetmenliği Ünlü'ye aittir. Bununla beraber Altın Koza’da üç ödül aldı. Sen Aydınlatırsın Geceyi() filminin senaryosunu yazdı. Bu sebeple yönetmenliği, senaristliği, oyunculuğu hiç yabancı gelmeyecektir bize. Şairliği ise hepimizin tüylerini diken etmeyi başardı. Çok nükteli, muazzam kafiyeli şiirleri olduğu için değil, başka bir hoparlörden anons ettiği için balkonlara! Başka bir kulaktan dinlemek gerektiği için onu. Yani öyle bilindik mısralar değil bunlar, hakkında kendisine şizofren diyen de var, pek akıllı bulan da. Bana kalırsa; böyle insanın bam teline basan, acımasız şeyler yazmak için biraz delirmek lazım. Yaş almış amcalarımıza sorun, böyle eksantrik şeyler yazmak için biraz da marjinal olmak lazım gelecektir. Ancak Muhsin Ünlü ne bana ne de dedelerimize sordu, ansızın şairlik hayatına son verdi. Evet! 4 Eylül sabahı on biri yirmi geçe çekti tetiği. Muhsin Ünlü’nün şairlik hayatına son veriş hikayesi, Afilli Filintalarkitabında şöyle anlatılıyor: “22 Haziran günü akşamı, saat altıya çeyrek kala başladığı şiir çalışmalarına, 4 Eylül sabahı on biri yirmi geçe son verdi. Kendisi tekrar şiire başlamak için uygun koşulların oluşmasını ummak istiyor.”Ah Muhsin Ünlü biraz daha karalasaydın olmaz mıydı, hatırlat da bi' ara, sırf bu yüzden gençliğimizi yakalım.

İkinci Yeni şairlerine 'Ah' ettiren şiirleri

Önce şunu açıklığa kavuşturalım, niye bu adamın adının önüne sürekli 'Ah' diye ağıt yakıyoruz? Onur Ünlü bir röportajında, Muhsin lakabının oyuncak kedisinin adı olduğunu ve şiir yazmaya başlayınca bunu mahlası olarak kullandığını, sonra niyeyse insanların isminin başına bir 'nida kırıntısı' eklediklerini söylüyor. Niyeyse mi? İnsanlar ne okuyorsa artık, ne yazdıysan sen onlara!Aslında şiirlerindeki hayranlık uyandıran hissi şöyle açıklayabiliriz; O çok acıklı, dokunaklı şeyler yazmadı, sadece İkinci Yeni'yi temsil etti. Fakat ilginç bir yoldan İkinci Yeni şairlerini belli ki, bizim sevdiğimiz kadar seviyor Muhsin Ünlü. Çünkü sıkça dizelerinde onlara atıfta bulunuyor. Bir bakıyorsunuz Süreya'ya laf sokmuş, bir dönüyorsunuz Zarifoğlu'yla alay ediyor. Yani bir şairin şiirlerinin ilhamı, diğer şairler oluyorBu kopyacılık değil, öyle olsa bizi "Ah be" diyecek kadar etkiler miydi? O belli ki diğerleriyle çoktan ahbap olmuş, hatta espriyle laf dokunduracak kadar da münasebetleri var. Bize de okuması kalsın

Bir 'Ah' problemi

Ah Muhsin Ünlü'nün toplam tam 35 şiiri var. Bu şiirlerde ortalama dört adet kıta var. Her kıtada dört dize olduğunu var sayarsak, bu adam bize kaç kez "Ah" dedirtmiştir sizce? Bir de üstüne bir şiiri birkaç kalemle yazmak lazımmışMuhsin Ünlü'ye göre Ama zaten kırılmış bir kızsın, diyor " target="_blank" rel="noopener noreferrer">Bağzıları ve ekliyor, şimdi dövülmüş bir avMuhsin Ünlü'de diyor ki, "Şiirden anlayan bir kadını öyle alelade bir şekilde sevemezsiniz."Çünkü biliyorsunuz işte, bu işin bir raconu vardır. Okunmadık şiir bırakmamak gerekir, hatta mümkünse bu şiirleri amuda kalkarak falan seslendirmek gerekir. Öyle alelade değil. Birazdan dinleyecek olduğunuz şiir, öyle alelade bir şekilde sevilmiş bir kadının ağzından, amuda kalkarak okunmuştur. Keyifli dinlemeler. [audio m4a="monash.pw"][/audio]  

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır