açık yara ile denize girilir mi / NBL Türkiye - Havuza ve Denize Girerken Genital Hijyeniniz için Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Açık Yara Ile Denize Girilir Mi

açık yara ile denize girilir mi

Deniz Suyunun Faydaları Nelerdir? Deniz Suyunun İyi Geldiği Hastalıklar Hangileri?

Deniz suyunda bulunan potasyum, magnezyum ve kalsiyum insan sağlığı için büyük ölçüde yarar sağlıyor. Bazı hastalıkların tedavisinde de kullanılan deniz suyunun, çok eski zamanlarda bile insanların hayatında büyük ölçüde yeri vardı. Deniz suyunun tüm canlılara mucizevi etkileri bulunuyor. Üzerinde çok fazla bilimsel araştırma bulunan deniz suyunun insan sağlığına yarattığı olumlu etkileri yazımızda inceleyebilirsiniz.

Deniz Suyunun Faydaları Nelerdir?

  • İltihaplı sivilceleri en kısa sürede yok eden deniz suyu, sivilce ve siyah nokta oluşumunu engelliyor.
  • Gözenekleri açarak deri altındaki zararlı toksinleri uzaklaştırarak daha temiz bir cilde sahip olmayı sağlıyor.
  • Sivilce izlerini de azaltmaya yarayan deniz suyu, hücre hasarına bağlı lekelenmelere son derece iyi geliyor.
  • Ciltteki kızarıklıkları ortadan kaldırma konusunda başarılı olan deniz suyu, alerjiye bağlı kaşıntının giderilmesine de yardımcı oluyor.
  • Deniz suyunun egzama ve mantara iyi geldiği biliniyor. Egzama ve mantar hastalıklarının tedavisi için deniz suyuna girilmesi tavsiye ediliyor. Deniz suyunun cilde faydaları oldukça fazladır. Adeta mucize iksir olan deniz suyu, ciltteki yaraları hızlıca iyileştiriyor, cilde nem veriyor ve yumuşaklık kazandırıyor.
  • Gerilen kasları açmaya yardımcı olan deniz suyu kas ve eklem ağrılarına iyi geliyor. Deniz suyunun özellikle romatizma ağrılarına çok iyi geldiği söylenmektedir.
  • Üst solunum yolu hastalıklarına karşı savaşan deniz suyu, öksürük ve balgam atmayı kolaylaştırıyor.
  • Sinüslerin temizlenmesine yardımcı olarak sinüzite karşı iyi geliyor. Sinüzite bağlı baş ağrılarını da deniz suyu ile önleyebilirsiniz.
  • Antiseptik etkisi olan deniz suyu, grip ve soğuk algınlığı oluşumunu engelliyor.
  • Sinirleri sakinleştirmesi sayesinde rahat bir uyku çekmeye yardımcı oluyor. Ayrıca, uzman doktorlar tarafından da uykusuzluk tedavisi için deniz suyu uygulaması yapılabilmektedir.
  • Cilt ve bazı hastalıkların yanı sıra deniz suyunun saça faydaları da göz ardı edilemez. Saç derisinde bulunan köpeği yok etmeye yarayan deniz suyu, özellikle yağlı saçları içeriğinde bulunan iyot sayesinde derinlemesine temizler. Saçlara canlılık ve parlaklık katar. Saç derisindeki kan dolaşımını hızlandıran deniz suyu, saç dökülmelerini önlemeye yardımcı oluyor ve saçın daha hızlı uzamasını sağlıyor.

Deniz Suyu Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Deniz suyu antiseptik bir içeriği sahiptir. Bu nedenle soğuk algınlığı, grip, sinüzit gibi hastalıkların iyileştirilmesine ön ayak olur. Deniz suyunun antidepresan etkileri olduğu bazı bilimsel kaynaklarda kanıtlanmıştır.

Sinir sağlığına son derece iyi gelen deniz suyu, daha iyi bir ruh hali sağlıyor ve olumsuz düşüncelerin ortadan kaldırılmasına etki ediyor. Panik atak hastalarının rahatlamaları açısından denize girmeleri tavsiye edilir. Deniz suyu, astım gibi solunum hastalıklarına karşı da oldukça fayda sağlıyor.

Deniz Suyu Vücutta Kalırsa Ne Olur?

Her şeyde olduğu gibi deniz suyuna da gerekenden fazla maruz kalındığında olumsuz etkiler yaratabilir. Doğru kullanımda hiçbir yan etkisi ve zararı bulunmayan deniz suyu, çok fazla tüketildiğinde vücutta su kaybına yol açabiliyor.

Ayrıca deniz üstünde gerekenden fazla kalmak ve bu deniz suyunun yutulması ishal, baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı, kusma gibi yan etkiler yaratabiliyor. Çok fazla yutulan deniz suyu, ilerleyen zamanlarda böbrek hastalıklarına davetiye çıkarabiliyor.

Deniz suyu içeriğinde yüksek miktarda bulunan iyot nedeniyle vücutta fazla kalırsa güneşe de bağlı olarak yanık ve yer yer lekelenmeler oluşturabiliyor. Bunun yanı sıra vücutta uzun süre kalan deniz suyu, ateş çıkmasına da sebebiyet verebiliyor. Tüm bunlar nedeniyle denizden çıktıktan hemen sonra temiz su ile duş almak, vücudu fazla tuzdan arındırmak son derece önemlidir.

Havuzu değil, denizi tercih edin

Sıcaktan bunalarak serinlemek isteyenler havuzlara koşuyor. Ancak uzmanlara göre havuzlar, hastalık bulaştırmada denizden çok daha etkili.

İSTANBUL - Havuzlardan bakteri kapıp, enfeksiyonlara yakalananların sayısının bir hayli fazla olduğunu belirten İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nafiz Karagözoğlu, havuzlarda temizlik koşullarına çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizdi.

Dr. Karagözoğlu, havuzlardan en çok bulaşan hastalığın mantar olduğunu hatırlattı ve havuzların hangi hastalıklar açısından kaynak oluşturduğunu şöyle anlattı:

"Kalabalık topluluğun bir arada bulunduğu havuzlara vücuttaki floraların tümü geçer. Havuza giren kişilerin burun florası, deri üzerindeki bakteriler, genital akıntılar, idrar yolu akıntıları havuz suyuna karışabiliyor. Bu tip floralar normal özelliklere sahipken, deri üzerindeki mantarlar, çok zararlı bazı bakteriler, yarası olanların yara üzerindeki bakterileri havuz suyuna daha kolay bulaşabiliyor. Çocuklar ve hassas cilt yapısı olanlara bu tür bakteriler daha çabuk zarar verebiliyor. Aynı zamanda havuzun klor miktarının da çok önemlidir. Klorun aşırı miktarda olması durumunda gözde irritasyon yaratarak kızarma, yanma gibi belirtilere yol açabiliyor. Bu nedenle deniz, serinlemek için tercihlerimizin başında yer almalıdır. Bu tür sağlık sorunlarına denizde pek rastlanmamaktadır. Çünkü denizin kendi dezenfeksiyon özelliği vardır. Bunun için deniz suyundan enfeksiyon kapmanız zordur. Eğer yine de havuza girmek istiyorsanız temiz olduğundan emin olduğunuz havuzları tercih edin, gözlerinizin/kulaklarınızın enfeksiyonlara yakalanmaması için yüzme sırasında gözlük ve tıkaç takın, kontak lens kullanıyorsanız yüzme sırasında mutlaka çıkarın.

EN SIK MANTAR YAYILIYOR
Havuza girmeden önce duş alınması, saça bone takılması ve ayakların da dezenfektan sudan geçirilmesi gerekiyor. Havuzda en sık yayılan hastalıklardan biri de mantardır. Özellikle ayaklar birçok mantar enfeksiyonu taşımaktadır. Dezenfektan su ayak yüzeyindeki mantarların bulaşmasını engellemektedir. Ayrıca ishal, idrar yolu enfeksiyonu, yara ve genital akıntısı olanlar havuza girmeleri önerilmez. Adet döneminde olan bayanların da bu dönemde rahim kanalları açık olduğu için havuza ve denize girerlerken daha dikkatli olmaları gerekmektedir.

Havuz sonrası özellikle bayanlar vajinal mantar enfeksiyonuna yakalanabilirler. Burada sebep sanılanın aksine, sadece havuzdan mantar bulaşması değil, havuz suyundaki klorün vagen florasındaki yararlı bakterileri öldürmesi sonucu var olan mantar sporlarının aktif hale gelmesidir. Bayanların havuz sonrası vajinal enfeksiyondan korunması için genital bölgenin kuru kalması gerekiyor. Bu nedenle ıslak mayo veya bikini ile kalmamaları, klorlu sudan arınmak için havuz sonrası duş almaları gerekmektedir. Aynı zamanda hamileliğe hazırlanan ve adet düzensizliği olan bayanların havuza girmeden önce yumurtlama dönemlerini takip etmeleri önemli bir tedbirdir. Babystart tipi tükürük testleri ile yumurtlama yani adet dönemlerini tespit edebilirler. Bu test , istenildiği zaman ve her yerde kullanılabilme pratiği de sağlar. Unutulmamalı ki temizlik kurallarına uymayan havuzlar, kirli olarak adlandırılan denizlerden daha tehlikelidir.

Havuzu değil, denizi tercih edin - 1

ÇOCUKLAR DAHA ÇOK ÖZEN İSTER
Özellikle büyük tatil köylerinin havuzlarında büyükler kadar çocuklara da dikkat edilmelidir. Böyle yerlerde insanlar özen göstermiyorlar. Çocuk havuzlarında çocukların idrar yapmaları bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkarıyor. Bu konuda anne-babaların dikkat etmesi gerekiyor. Özellikle havuz iyi dezenfekte edilmemişse idrardaki hastalıkların bulaşabiliyor. Mesela viral menenjitler havuz suyuyla daha çabuk bulaşabiliyor. Temiz olmayan havuzlara kesinlikle girmemek gerekiyor. Belediyenin önerdiği klor miktarlarıyla havuzun dezenfekte edildiğine dair belge tesis girişinde asılı olmalıdır. Bu belgeyi yetkiliye sormak havuza giren kişilerin hakkıdır.

HAVUZA GİRMEDEN ÖNCE BUNLARI YAPIN
İlk kural: temizliğinden emin olmadığınız havuza girmeyin.
Mümkünse çocuk ve büyükler için ayrı ayrı hazırlanmış havuzları tercih edin.
Kalp ve hipertansiyon hastaları uzun süre güneşte kalmayın.
Fazla miktarda yemek sonrası yüzme özellikle kalp damar hastaları için sakıncalı.
Havuza girerken kesinlikle duş alın.
Belli antiseptik solüsyonlarla (enfeksiyon önleyici sıvılar) ayaklarınızı yıkayın. (Ayaktaki cilt ve mantar enfeksiyonlarının bulaşmasını önler.)
Havuz dışında bulunup vakit geçirildiğinde şapka ve güneş gözlüğü şart.
Güneş ışığının dik indiği saatlerde "güneş çarpması tehlikesine karşı" havuza girmeyin.
Göz enfeksiyonlarına karşı, havuzda yüzücü gözlüğü ve maskeler kullanın.
Lensle havuza girmeyin.
Hamile bayanlar, havuzların çok fazla klorlandığı yoğun günlerde havuza girmeyin.
Hepatit A aşısı olmayan çocukların havuza girmemesini öneriyoruz.
Alerjik astım tanısı olan kapalı yüzme havuzlarında fazla vakit geçirmeyin.
Kulak enfeksiyonlarına karşı, vazelinli veya gliserinle yağlanmış pamuk tıkaçlar veya plastik kulak tıkaçları kullanarak kulaklarınızı koruyun.
Nezle, sinüzit ve soğuk algınlığı gibi durumlarda dalış yapmayın.

HAVUZ SUYUNU YUTMAYIN
Criptosporidyum, kolera, tifo, giardia, E. coli, hepatit A ve E, leptospira denen bir bakteri ile bulaşan ve kanama veya sarılıkla seyreden 'weil' hastalığı ve Şigella gibi dışkı yolu ile bulaşabilecek ateşli ishallere yol açan mikroplar havuz suyunu kaza ile yutma sonucu gelişebilir.

Havuzu değil, denizi tercih edin - 2

Çocuğunuzun veya kendinizin ishal durumu söz konusuysa havuza girmeyin.
Havuzdan çıkıp tuvalete girdikten sonra mutlaka ellerinizi yıkayın.
Çocuklarınızı belli aralıklarla tuvalete götürün.
Öncelikle kulaklarına tüp takılan çocuklar, kesinlikle havuza girmemeli.
Bakımı yapılmayan havuzlarda dış kulak yolu enfeksiyonlarının ortaya çıkma riski yüksektir.
Ciltte sıyrık ve kesik alanları varsa, mümkünse denize veya havuza girmeyin. Yüzme sonrasında temiz su ve sabunla cildi birkaç kez yıkayın.
Bakteriler gözlerde konjuktivite neden olabilir. Yüzücü gözlüğü veya maske kullanın.
Havuz enfeksiyonları arasında en sık rastlanan şikâyet ise "havuz sistiti" olarak da bilinen idrar yolu enfeksiyonu gösteriliyor.
Ayrıca, havuz suyunun dezenfeksiyonu için kullanılan kimyasal maddelerin bizzat kendileri, insanların kullandığı ve suya karışan sabun, şampuan veya güneş yağı gibi maddeler de alerjik önemli sorunlara neden olabilir."

SAĞLIK HABERLER&#x;

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır