şakaklarda ağrı basınç / Gerilim Tipi Baş Ağrısı Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri | Acıbadem

Şakaklarda Ağrı Basınç

şakaklarda ağrı basınç

Baş Ağrısı Merkezi

Gerilim Tipi Başağrısı

Gerilim baş ağrısı en sık görülen baş ağrısı tipidir.
Geçmişte, kas kasılması baş ağrısı, stres baş ağrısı, psikojenik baş ağrısı gibi isimlerle anılmaktaydı.
Migrenden farklı olarak, zonklayıcı olmayıp, genelde baskı hissi, sıkışma hissi, kafada doluluk, baş ve boyunda ağırlık hissi veya mengene ile sıkılma hissi şeklinde tanımlanır.
Genellikle iki taraflıdır. Alın bölgesinde, başın arkası ve ense bölgesinde olabileceği gibi, aynı anda başın tamamında da olabilir.
Migrende olduğu gibi bulantı kusma eşlik etmez, fiziksel aktivite ile artmaz.
Ağrı kısa sürmez. Günlerce sürebilir (30 dakika ile 7 gün arasında değişebilir).
Genellikle günlük aktiviteleri yapmayı engellemez.
Özellikle öğleden sonra ve akşama doğru biraz daha kötüleşir.
Stres, gerilim, yorgunluk, gürültü, uykusuzluk, açlık, adet görme gibi etmenler gerilim tipi baş ağrısını tetikleyebilir ya da şiddetlendirebilir.
Yine bazı gerilim tipi baş ağrılı hastalarda çene eklemi ile ilgili sorunlar ve boyun ağrıları görülebilir.
Genellikle yirmili yaşlarda başlar. Orta yaşlarda daha sık görülürken, yaşla birlikte görülme sıklığı azalır. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür. 
Gerilim baş ağrısı yaşayan hastaların baş ağrısı sıklıkları az ise genellikle hekime baş vurmazlar ve ağrı kesicilere baş vurarak çözüm bulmaya çalışırlar.
Ancak sık gerilim baş ağrısı yaşayan (ayda 1 ile 15 gün) hastalar ya da kronikleşmiş (son 3 ayda, ayda 15 günden çok) gerilim bağ ağrılı hastalar, günlük yaşamlarının olumsuz etkilenmesi nedeni ile hekime başvururlar.
Gerilim baş ağrılı hastaların muayenesinde, alın, şakaklar, çene, boyun ve omuz kaslarında hassas tetik noktalar saptanabilir. Bu kaslarda saptanan gergin tetik noktalara elle, orta düzeyde basınç uygulandığında hassasiyetin elektrik hissi gibi bir hisle yayıldığı ve başka bir bölgeye yansıdığı saptanabilir.
Bu tetik noktalar ağrıyı ve hassasiyeti arttırıcı bazı inflamatuvar maddelerin salınımına neden olur.Bu kafa çevresindeki kasların içerisindeki sinir uçlarının hassaslaşmasına ve uyarılmasına neden olarak daha sık baş ağrısı oluşumuna neden olur.
Bir başka deyişle, baş, çene, boyun ve omuz kaslarında hassas tetik noktaları olan gerilim baş ağrılı bireylerin baş ağrıları daha sıklaşmakta ya da kronikleşebilmektedir.
Bu nedenle gerilim baş ağrısı yaşayan bireylerde tetik noktaların saptanması ve bu noktaların girişimsel yöntemlerle yok edilmesi tedavi açısından oldukça önemlidir.
Ayrıca gerilim baş ağrısı olan hastalarda çene eklemi sorunları, diş sorunları ve diş sıkma sorunlarının sık olduğu ve baş ağrısı sıklığını arttırdığı unutulmamalıdır.
Özellikle uyku apnesi ve hipertansiyon hastalarında, sabah saatlerinde ortaya çıkan baş ağrılarını gerilim tipi baş ağrılarını taklit edebilirler.
Bu nedenle, düzenli tansiyon ölçümleri ile hipertanisyon olup olmadığı takip edilmeli, uykuda horlama, uykuda nefes durması ve gündüz aşırı uykululuk gibi uyku apnesini düşündürecek yakınmaların olup olmadığı mutlaka sorgulanmalıdır.
Gerilim tipi baş ağrılı hastalarda kaygı bozuklukları (anksiyete) ve depresyon gibi psikiyatrik sorunların varlığı da sık görülür.Bu nedenle, gerilim baş ağrılı hastalarda kısa da olsa, psikiyatrik değerlendirme tedavinin planlanmasında oldukça önemlidir.
Tüm bu durumların dışında, özellikle kronik gerilim tipi baş ağrısı olan hastalarda ‘fibromiyalji’ de oldukça sık görülür. Fibromiyalji, sıklıkla kadınlarda görülen ve tüm vücutta yaygın kas ağrısı ve hassasiyet ile seyreden kronik bir hastalıktır. Fibromiyalji yaşayan bireylerde, baş ağrısının yanısıra uyku bozuklukları, yorgunluk, kaygı, depresyon, unutkanlık, sabah katılığı, yaygın vücut ağrıları ve uyuşmaları gibi belirtiler görülebilir.

Sonuç olarak bir çok hastalık gerilim tipi baş ağrısına benzer bir baş ağrısı tablosu ile ortaya çıkabilir.
Bu nedenle, bir kişideki baş ağrısı gerilim tipi baş ağrısı özelliklerini taşısa bile, eğer hastanın hikayesinde, muayenesinde, ağrı özelliklerinde kuşkulu durumlar var ise beyin görüntüleme yöntemlerine ve ileri incelemelere baş vurmak gerekebilir.

Gerilim Baş Ağrısını Neler Tetikler ?

Migren baş ağrısında olduğu gibi, gerilim baş ağrısının da tetikleyicileri vardır.
Stres, psikolojik sorunlar, depresif ve kaygılı duygu durumu, uykusuzluk ya da çok uyumak, aşırı kafein alımı, düzensiz beslenme, ağır egzersiz, sıvısız kalma ya da az sıvı alma, adet dönemi ve adet düzensizlikleri ve aşırı ağrı kesici ilaç alımı gibi etmenler tetikleyiciler arasında sayılabilir.
İster gerilim tipi baş ağrısı için, isterse de migren tipi baş ağrısı için olsun, ağrı kesicileri sık kullanmak (triptan ve kombine ağrı kesiciler için ayda 10’dan, basit ağrı kesiciler için ayda 15’ten fazla) baş ağrısını kronik günlük ve süreğen hale getirebilir.
Tetikleyicilerden ve ağrı kesici aşırı kullanımından uzak durmak gerilim tipi baş ağrılarının çoğu kez önüne geçmektedir.
Tersi durumda ise gerilim baş ağrısı sıklığı giderek artmakta ayrıca baş ağrısının kronik hale gelmesine neden olabilmektedir.
Bu saydığımız tetikleyiciler dışında, horlama, obezite gibi rahatsızlıkların da gerilim baş ağrısının kronikleşmesine neden olabileceği unutulmamalıdır.

TEDAVİ

Gerilim tipi baş ağrısında tedavi, ilaç tedavileri ve ilaç dışı tedavi yöntemleri olarak kabaca ikiye ayrılabilir. İlaç tedavileri de akut atağı gideren tedaviler ve koruyucu tedaviler olarak ayrılabilir.

1.Akut Atak Tedavileri

Baş ağrısı atakları sırasında, ağrı atağını atlatmak amacı ile kullanılır.Hepimizin bildiği ve günlük yaşamda pek çok nedenle sıkça kullandığı basit ağrı kesiciler bu amaçla sıklıkla kullanılırlar.
Migren tedavisinde kullanılan triptan grubu ilaçların ve kas gevşeticilerin gerilim tipi baş ağrısı ataklarını tedavi etme özelliği yoktur.
Hangi hastada, hangi ağrı kesicinin, hangi dozda ve sıklıkta kullanılacağı kişiden kişiye değişir. Ayrıca bilinçsiz ve sık ağrı kesici kullanımı yan etkileri nedeni ile başka organlara zarar verebileceği gibi, bir süre sonar baş ağrısını kronik ve günlük hale getirebilir! Bu nedenle hekim görüşü olmadan, gelişigüzel ağrı kesici kullanmamak gerekir.

2. Koruyucu Tedaviler

Baş ağrısı sık olarak ortaya çıkmaya başladıysa ya da sosyal yaşamı ciddi olarak etkiliyorsa koruyucu tedaviler düşnülmelidir.
Koruyucu tedavinin amacı, baş ağrısı ataklarının sıklığını, şiddetini ve süresini azaltmaktır.Ayrıca zamanında, doğru koruyucu tedavileri, yeterli süre ve dozda kullanmak baş ağrısının kronikleşmesinin ve ağrı kesici aşırı kullanımının da önüne geçilmesini sağlayacaktır.
Baş ağrısında hangi hastaya, hangi koruyucu tedavinin, hangi doz ve sürede uygulanacağı kişiye göre değişeceğinden, koruyucu tedavi mutlaka hekim tarafından başlanılmalıdır.
Koruyucu tedavide antidepresanlar başta olmak üzere, santral etkili kas gevşeticiler, tranklizanlar, bazı antikonvulzan ilaçlar ve melatonin kullanılabilir.

3.İlaç Dışı Tedaviler

Yaşam tarzı değişiklikleri, hastalığı kontrol altına alabilecek bazı tekniklerin uygulanmasının yanısıra, ilaç tedavilerine direnç gösteren ya da tolere edemeyen hastalarda tercih edilebilecek etkili ve güvenilir bazı tedavi seçenekleridir.
Bu yöntemleri kabaca şöyle listeleyebiliriz.

A.b.Yaşam şeklinin düzenlenmesi ve hastalık hakkında bilinçlenme
- Düzenli uyku ve beslenme
- Egzersiz
- Rahatlama egzersizleri
- Postur düzenlenmesi

B. Tetikleyicilerin farkında olma ve kaçınma
C. EMG-Biyofeedback
D. Bilişsel -davranışsal tedaviler (BDT) Psikolojik destek, kaygıların giderilmesi
E. Fizik tedavi
F. Kuru İğne Tedavisi
G. Tetik nokta enjeksiyonları
H. TENS (transkutanöz elektriksel sinir stimülasyonu)

© Copyright 2018 - Baş Ağrısı Merkezi - Beyin ve Sinir Hastalıkları - Bu sitede yer alan tüm içerikler, bilgilendirme amaçlı olup tıbbi uygulama ve öneri niteliği taşımamaktadır.

 

BAŞ AĞRILARI

 

Konuyu Hazırlayan : Doç.Dr.Şeref Demirkaya

 

•         Günlük hekimlik pratiğinde en sık karşılaşılan  semptomlardan (Yakınmalardan) biri baş ağrılarıdır.

•         Amerika'da her yıl 16 milyondan fazla kişinin yalnız baş ağrısı yakınması ile hekime müracaat ettiği tahmin edilmektedir

•         Ayrıca herhangi bir sağlık kuruluşuna müracaat etmeden  ağrı kesici ilaçlar  veya bazı önlemler ile ağrısını gidermeye çalışan da bir çok da hasta bulunmaktadır

•         Epidemiyolojik verilere göre  her insan yaşamının herhangi bir döneminde en az bir kez baş ağrısından yakınmaktadır.

•         Baş ağrısının çok yaygın olmasının yanında diğer bir önemli  özelliği de, birçok potansiyel sebebinin bulunmasıdır.

•         Genel olarak bakıldığında baş ağrısına yol açabilen 300’den fazla klinik durum ve hastalık bulunmaktadır

•         Bunların bazısında zamanında doğru tanı konup, uygun tedavi yapılamadığı takdirde hayatı tehdit edebilen durumlar ortaya çıkabilmekle birlikte baş ağrısı ile müracaat eden hastaların oldukça azında bu tür hastalıklar bulunmaktadır

•         Baş ağrılarının çoğunu primer baş ağrısı denilen, altta organik bir sebebin bulunamadığı, muhtemelen merkezi sinir sistemindeki intrensek fizyolojik bozukluklardan kaynaklanan ağrılar oluşturmaktadır.

          Bu tür ağrılar kronik, tekrarlayıcı başağrılarıdır vemigren, gerilim tipi baş ağrısı ve küme baş ağrılarından oluşur.

•         Günlük pratikte Nöroloji polikliniğine baş ağrısı ile müracaat edenlerde karşılaşılan hastalıkların oranı Tablo-1’de görülmektedir

 

Tablo-1:Başağrılarının günlük pratikteki sıklığı

 

 

•       AĞRININ TİPİ                                           GÖRÜLME SIKLIĞI (%)

 

  • Gerilim tipi baş ağrısı                                           45
  •  Migren                                                                 30
  • Nevraljiler                                                             <1
  • Küme baş ağrısı                                                   <1
  • Göz/sinüs hastalıkları                                            8
  • Sistemik enfeksiyonlar                                         7
  • Kafa travması                                                        3
  • İlaçlara bağlı                                                          2
  • Metabolik hastalıklar                                          <1
  • Beyin damar hastalıkları                                    <1
  • Diğer kafa içi hastalıklar                                    <1

 

 

 

•         Tabloda görüldüğü gibi  baş ağrısı yakınması ile Nöroloji polikliniğine müracaat eden hastaların hemen hemen %70-75’inde migren veya gerilim tipi başağrısı bulunmaktadır.

•         Bu hastalardaki ağrının temel özelliği kronik ve tekrarlayıcı niteliktedir.

 

•         Fakat,  ilk kez ortaya çıkan, şiddetli ve şiddeti giderek artan baş ağrısında durum farklıdır.Bu durumda  öncelikle sekonder baş ağrıları denilen altta yatan  kafa içi veya baş boyun bölgesindeki bir hastalıktan şüphelenilmelidir.

•         Gene aynı şekilde Tablo-2’deki ağrı özelliklerinde de öncelikle sekonder baş ağrıları düşünülmelidir

 

 

Tablo-2: Sekonder baş ağrısını işaret eden semptomlar.

 

1-Kişinin hayatındaki en şiddetli baş ağrısı olması

2- Ağrının şiddet,  süre , tipi ve özelliklerinin değişmesi

3-Ani başlangıçlı ve hızla ilerleyen ağrılar

4- Ağrının ağrı kesicilere cevap vermemesi

5-Nörolojik semptom ve bulgunun bulunması

6-Ense sertliğinin bulunması

7-Efor, fiziksel aktivite ile ilk kez başlaması

8-Ateş gibi sistemik bulgunun bulunması

9-Kafa travması bulunması

10-Bilinç etkilenmesi olması

11-Epilepsi veya bayılma bulunması

 

•         Baş ağrısının çok sık karşılaşılması ve birçok potansiyel sebebinin bulunmasının dışındaki diğer bir özelliği de günlük aktiviteleri etkilemesi hatta durdurması nedeniyle önemli sosyal ve ekonomik sorun yaratmasıdır.

•         Tekrarlayıcı baş ağrılarından biri olan sadece Migren’e bakıldığında,  atak dönemlerindeki kadınların %86’sı erkeklerin %82'si o günkü işlerini tam olarak yapamamaktadır.

•         ABD’de  baş ağrısının yılda 1 milyon okul günü ve 150 milyon iş günü kaybına yol açtığı bildirilmektedir. Buna bir de hastane masrafları ve tedavi giderleri eklendiğinde  baş ağrısının ne kadar büyük ekonomik kayba neden olduğu  görülmektedir.

•         Günlük pratikte en sık karşılaşılan primer baş ağrıları ( altta organik bir nedenin bulunmadığı ağrılar)  ile  klinik olarak önemli bazı sekonder baş ağrılarının ( altta bir nedenin bulunduğu ağrılar) genel özelliklerini kısaca gözden geçirecek olur isek:

 

MİGREN

 

•         Migren; genetik olarak yatkın bireylerde, primer beyin disfonksiyonu sonucu nörovasküler reaksiyonun ürünü olarak aralıklarla gelen bir baş ağrısıdır.

•         Kadınların %18’ini erkeklerin %6’sını etkiler

•         Genellikle 15-20 yaşlarında başlar

•       Migren tanısındaki en önemli yeri ağrının detaylı hikayesi içerir. Çünkü migrende muayene bulguları ve laboratuar incelemeler normaldir

 

MİGREN:4-72 saat süreli, tekrarlayıcı,  zonklayıcı nitelikli, genellikle tek taraflı fakat iki taraflıda olabilen, günlük fiziksel aktivitelerle ağırlaşan ve genellikle bulantı, kusma, ışık ve gürültüden rahatsız olmanın eşlik ettiği bir baş ağrısı tipidir.

-Migrenlilerin yaklaşık %10’nunda ağrıdan 5-30 dakika önce ağrının geleceğini gösteren  belirtiler bulunur. Bunlara aura denir. Bunlardan en sık görülenleri; görme alanında zikzak çizgiler, parlak renkli oynayan ışıklar, kör noktalar, bulanık görme, kırık çizgiler, buzlu cam arkasından bakma, daha seyrek olarak da konuşma bozuklukları, tek taraflı motor ve duyusal yakınmalardır. Auradan sonra zonklayıcı baş ağrısı başlar ve 1 saat içinde tepe noktasına ulaşır.

-Fakat Migrenlilerin çoğunda  ağrı öncesi aura bulunmaz.

 

Migren Tanı Kriterler:

1- Ağrının süresi: 4-72 saat süreli

2-Aşağıdakilerden en az ikisinin bulunması

      a-Tek taraflı, 

      b-Zonklayıcı,

      c-Orta yada şiddetli ağrı

      d-Fiziksel aktivite ile ağrıda artma

3-Ağrı sırasında  aşağıdakilerden en az birinin bulunması

      a-Bulantı ve/veya kusma

      b-Işık ve gürültüden rahatsız olma

4-Muayene sonunda diğer bir hastalığın bulunmaması

5-Bu özelliklere uyan en az iki atak bulunması (auralı migren için)

 

•         Ağrı öncesi hastaların bazısında (%10) genellikle görmeyle ilişkili aura semptomları olur.

 

 

 

 

•         Daha sonra genellikle başının bir tarafında fakat iki taraflı da olabilen zonklayıcı tarzda baş ağrısı başlar

 

 

 

 

 

 

 

 •         Merdiven inip çıkma gibi günlük fiziksel aktiviteler ağrıda artmaya neden olur.

 

 

 

 

 

•         Gürültüden rahatsız olma

 

 

 

 

 

•         Işıktan rahatsız olma vardır ve pek çok hasta karanlık ve sessiz bir yerde yatmak ister

 

 

 

 

 

  • Hastaların çoğunda bulantı bazısında kusma olur.

 

 

•         Ağrının şiddeti kişinin işini yapmasını  engeller veya tamamen durdurur.

•         Ağrı 4 - 72 saat sürer. Genellikle uyumayla  geçer.

•         Ağrı geçtikten sonra hastalarda yorgunluk, ağırlık, kafa derisinde hassasiyet gibi yakınmalar bulunabilmektedir

•         Bazı çevresel ya da fizyolojik faktörler migren atağı başlatabilme yada atakları provoke  etme potansiyeline sahiptir. Bunlardan bazısı tablo-3’ de gösterilmiştir

 

 

Migrenin Tetikleyicileri

 

•         Hormonal değişiklikler  (adet)

•         Uyku düzeni   (Az yada çok uyuma)

•         İklimsel değişiklikler   (Basınç, nem, rüzgar)

•         Alkol (Şarap, bira)

•         Koku (Parfüm, keskin kokulu kimyasal maddeler)

•         Bazı gıdalar (eski peynirler, nitrat ihtiva eden yiyecekler, deniz ürünleri, salam, sucuk, sosis, fındık, fıstık, çikolata,...)

•         Stres

•         Parlak ışık

•         Sigara dumanı

•         Yüksek rakım

•         Öğün atlama

•         Bazı ilaçlar

•         Aşırı fiziksel yorgunluk

  

Migrenin Tetikleyicileri

 

 

 

Migrende Tedavi

 

•         Migrende atakların gelmesini engellemek ve ağrı atağını dindirmek amacıyla değişik ilaç tedavileri uygulanır

•         Migren tedavisinde ilaçlar kadar  önemli bir konuda hastada atağı tetikleyen faktörlerin belirlenmesi ve bunlara karşı önlemlerin alınmasıdır.

 

Atak tedavisi

 

•         Atakların önlenmesinde kullanılan ilaçlar

–        Basit ağrı kesiciler (Parasetemol, Metamizol)

–        Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar (Asetilsalisilik asit, Naproksen Sodyum, İbuprofen, Diklofenak potasyum...)

–        Migrene spesifik ilaçlar ( Ergot alkaloidleri, Triptanlar)

 

Atakları önlemeye yönelik tedaviler

 

•         Sık gelen ataklar ( ayda 2’den fazla)

•          Atak tedavisine rağmen günlük işleri engelleyen ataklar

•         Ciddi fonksiyon bozukluğu yapan ataklarda atak önleyici ilaç tedavileri uygulanır

•          Atakların gelmesine yönelik ilaç tedavileri

–        Beta blokerler

–        Kalsiyum kanal blokerler

–        Antidepresif ilaçlar

–        Antiepileptik ilaçlar

 

GERİLİM TİPİ BAŞ AĞRILARI

 

•         Toplumda en sık görülen baş ağrısı sebebidir

•     Kas kontraksiyon baş ağrısı, stres baş ağrısı, psikojenik baş ağrısı adları ile de anılır

•     Kadınlarda erkeklerden daha sık görülür

•     Epizodik ve kronik formları vardır.  Ayda 15 günden az olur ise epizodik gerilim tipi baş ağrısı, 15 günden fazla olur ise kronik gerilim tipi baş ağrısı denilmektedir.

GERİLİM TİPİ BAŞ AĞRILARI

 

•         Ağrı süresi 30 dakika ile -7 gün arasında değişir

•         Genelde enseden başlayan, basınç, mengene ile sıkıştırma tarzında  künt bir ağrıdır.

•         Genellikle iki taraf lokalizasyonludur

•         Merdiven çıkma gibi günlük aktivitelerle değişmez

•         Bulantı- kusma bulunmaz

•         Hafif veya orta şiddettedir (Günlük aktiviteleri azaltabilir ama engellemez)

 

•         Yoğun bir yaşamın getirdiği stres, beraberinde anksiyete, bastırılmış öfke gibi durumların ortaya çıkardığı baş, boyun bölgesindeki kasların istem dışı kasılması sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.

 

•         Genelde enseden başlayan, basınç, gerilme, mengene ile sıkıştırma tarzında olan bir  ağrıdır.

•         Genelde günün ilerleyen saatlerinde ortaya çıkar

 

•         Tetikleyici faktörler migrenden daha seyrektir. Uykusuzluk  en sık görülen tetikleyici faktördür

 

 

 

 

GERİLİM TİPİ BAŞ AĞRISINDA TEDAVİ

 

•         Tedavideki en önemli konu bu rahatsızlığın beyinde önemli bir hastalığın sonucu olmadığının hastaya izah edilmesidir. Çünkü hastaların çoğu beyninde tümör gibi bir hastalığın olduğunun endişesini taşırlar

•         Tedavide  basit ağrı kesiciler ve nonsteroit  ilaçlar verilir

•         Sık gelen ağrılarda trisiklik antidepresif ilaçlar tedaviye eklenir

 

KÜME BAŞ AĞRISI 

(Cluster-Horton, Histamin Baş ağrısı)

 

Genellikle 20-40 yaşlarında başlar

-Erkeklerde daha sıktır (E/K:8/1)

-4-8 haftalık periyotlarda hemen hemen  her gün ve hemen hemen aynı zamanda gelir

-1 saatten daha kısa sürelidir

-Göz çevresindedir ve alın- şakak bölgesine yayılabilir

- Ağrı yoğun, oyulma veya patlayıcı tarzda  çok şiddetlidir

-Aynı tarafta gözde yaşarma veya kanlanma, burun tıkanıklığı gibi bulgular bulunur

 

•         Küme baş ağrısı yılın belli dönemlerinde ve günün belli saatlerinde gelen yani kümelenme paterni gösteren bir ağrıdır

 

•         •         Ağrı tek taraflıdır ve göz, göz çevresi, alın ve şakak bölgesine yerleşir.

      •         Ağrı delici, oyucu tarzda yoğun şiddetli bir ağrıdır.

     

•         Gözde yaşarma, kanlanma, burun tıkanıklığı, burun akması, göz kapağı düşmesi, göz bebeğinde küçülme, göz kapağında ödem gibi bulgular ağrıya eşlik eder

 

 

Küme baş ağrısında atak tedavisi

 

•         Oksijen inhalasyonu

•         Ergot alkoloitleri

–        Dihidroergotamin

•         Triptanlar

–       SC-Nazal

•         Lokal anestezikler

–       Lidokain %4-6 lık nazas  damla

•         Diger analjezikler

–       NSAİ

–       Metimazol

 

SUBARAKNOİT HEMORAJİ

 

-Karşılaşılabilen en şiddetli baş ağrısıdır. Genelde hayatımda böyle bir ağrı görmedim, öleceğimi zannettim, dünyam karardı şeklinde ifade edilir. 

-Sıklıkla fiziksel aktivite sırasında başlar

-Ani başlangıçlıdır

- iki taraflıdır (Tüm baş bölgesinde)-Hasta genellikle ya diz çöker, yada düşer

-Bulantı, baş dönmesi, kusma veya bilinç yitimi tabloya eklenir.

-Ense sertliği bulunur.

 

 

 

TÜMÖR

 

-Yaygın, künt ve ilerleyici bir ağrıdır

-Eğilme, öksürme, ıkınma ile artar

-Sabah uyanınca daha belirgindir

-Ağrı kesicilere giderek daha az cevap verir

-Zaman içinde bulantı,bazen de kusma eklenir

-Papil stazı ve yerleşimine göre nörolojik bulgular bulunur.

 

Menenjit

 

-Subakut bir baş ağrısıdır

-Ağrı ile birlikte ateş, halsizlik gibi semptomlar bulunur

-Ense sertliği bulunur

 

Menenjit

 

 

 

 

Şakak Nedir, Vücudun Neresidir? Şakaklarda Ağrı Neden Olur?

 Sağ ve sol şakak ağrısı, şiddetli baş ağrılarına neden olabilir. Bu tür ağrılar ise genellikle dinlenme, şakaklara nane yağı sürerek şakakları ovalayarak ve şakaklara soğuk kompleks uygulayarak ağrı hafifletilebilir.

Şakaklarda Ağrı Neden Olur?

 Yapılan araştırmalara göre gelişmiş ülkelerdeki insanların %70'i şakaklarda sürekli ve tekrar eden ağrılara maruz kalıyor. Şakak ağrılarına genellikle zonklama, alın ağrısı ve basınç da eşlik eder. Şakak ağrısının tedavisi için Kulak Burun ve Boğaz doktoruna gitmeniz gerekir. Şakak ağrısı sağ ya da sol şakakta ya da her ikisinde birden meydana gelir. Şakak ağrısı aynı zamanda sinüzit, gerilim, migren, beyin tümörü ve küme tipi baş ağrıları gibi çok farklı nedenlerden kaynaklanıyor olabilir. Bunlar ise;

Besin Kaynaklı Şakak Ağrısı: Şakak ağrısına neden olabilecek diğer nedenler ise, nitrat, sülfit ya da mosodyum açısından zengin olan besinler şakakta ağrıya neden olabilir. Bunlar, çikolata, baharatlı yiyecekler, şarap, çin yemeği, işlenme konserve ürünler vb.

Beyin Tümörü: Şakaklarda ağrıya neden olan en önemli hastalıklardan birisi de beyin tümörüdür. Beyin tümörü olan kişiler, şakak bölgesinde yoğun baş ağrısına neden oluyor. Kişide görülen diğer belirtiler ise bulantı, kusma, davranışta problemler, görme bozuklukları, konuşmada ve duymada problem yaşanabilir.

Migren: Migren ağrısı da şakaklarda ağrıya neden olabilir. Yaklaşık olarak erkeklerin 'inde kadınların ise, %6'sında migren ağrısı gözlemleniyor.

Stres: Yoğun stres, şakaklarda ağrıya neden olabilir. Bu ağrı alın ve boyun bölgesine yayılabilir. Stres, uykusuzluk ve öğün atlama gibi nedenler, şakaklarda ağrıya neden olabilir.

Şakak Ağrılarının Diğer Nedenleri

Sinüzit hastalığı

Küme tipi baş ağrısı

Diş gıcırdatmak

Temporal arterit

Yüz nevralijisi

Temporal lop tümörleri: Beynin şakak bölgesinde oluşan tümörlerdir.

Çene ekleminde oluşan sorunlar

Hamikrani Kontinua: Ameliyat sonrasında görülen ağrılardır.

Şakak Ağrısı Nasıl Geçer?

 Şakak ağrısı, doğru bir tanı ve tedavi yöntemi ile geçebilir. Şakak ağrısı çeken kişiler Kulak Burun Boğaz doktoruna giderek kısa bir süre içinde gerekli tüm test ve tetkikler yapılabilir. Aynı zamanda soğuk kompleks uygulayarak ve nane yağı ile şakak bölgesinde masaj yaparak ağrılarınızı hafifletebilirsiniz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır