akciğer nerede / Akciğer tomografisi nedir? Nasıl çekilir? Fiyatı ne kadar?

Akciğer Nerede

akciğer nerede

Akciğer Hastalıklarına Bağlı Göğüs Ağrıları

Göğüs ağrılarına neden olan kalp dışındaki önemli organlar akciğerlerdir. Akciğer hastalıkları genellikle ağrıdan daha başka şikayetlerle kendilerini belli etseler de ağrı da diğer bulgulara eşlik eden bir belirtidir. Ağrının eşlik ettiği akciğer hastalıkları şunlardır:

Akciğer Embolisi

Akciğer atardamarlarının veya atardamarların dallarından birinin herhangi bir nedenle tıkanmasıyla akciğerin kan akımının kesilmesine bağlı olarak oluşur. Tıkanan damarın büyüklüğüne göre hayatı tehdit eden bir durumdur. Akciğere giden ana atardamarlardan birinde ortaya çıkabilecek bir tıkanma ani ölüme bile yol açabilir. Belirtileri ani başlayan şiddetli ve keskin göğüs ağrısıdır. Göğüs ağrısı derin nefes alma veya öksürükle artar. Akciğer embolisinin diğer belirtileri nefes darlığı, hızlı ve kısa soluk alıp verme, kalp atışlarında hızlanma, huzursuzluk ve bitkinliktir.

Akciğer embolisi sıklıkla uzun süren hareketsizlik sonrası oluşur. Buna örnek uzun süren uçak ve otobüs yolculuklarıdır. Bu durumda toplardamarlarda meydana gelen pıhtı derin ven trombozu denilen damar tıkanıklıklarına yol açar. Bu tıkanıklıklardan kopan parçalar toplardamarlar yoluyla kalbe ve oradan da akciğerlere ulaşarak emboliye neden olur. Dolaşıma katılan tümör hücreleri de benzer yolu izleyerek akciğerde emboliye neden olabilir. Ayrıca büyük ameliyatlardan sonra dolaşıma katılan yağ hücreleri veya damarlara kaçan hava zerrecikleri, doğum ve sezaryen sırasında amniyos sıvısının damarlara kaçması benzer şekilde akciğer atardamarlarında tıkanmalara neden olabilir. Yağ embolisinin bir başka nedeni de büyük kemik kırıklarıdır.

Pulmoner emboli tedavisinde hasta acilen hastaneye yatırılır. Bir yandan oluşmuş olan pıhtının eritilmesi için tedaviye başlanırken diğer yandan da yeni pıhtıların oluşmasını önlemek için kanı sulandırıcı ilaçlar olarak bilinen pıhtı önleyici ilaçlar verilir.

Plörezi

Plörezi zatülcenp adıyla da bilinir. Akciğer zarının iltihaplanması ve su toplamasıdır. Akciğer zarı göğüs kafesinin iç yüzünü döşer ve akciğerleri çevreler. Bu zarın iltihaplanması ve su toplaması altta yatan çeşitli hastalıklara bağlı olarak gelişir. Bunların başında pnömoni (zatürre) gelir. Pnömoni akciğerlerin bakteriler veya virüslerce istila edilip iltihaplanmasıdır. Ayrıca tüberküloz (verem) da önemli bir plörezi nedenidir. Nadir olarak plöreziye yol açan başka bir hastalık grubu da lupus gibi bağışıklık sistemi hastalıklarıdır. Bu hastalıklarda bakteri ve virüsler gibi yabancı mikroorganizmalarla savaşmaları için üretilen antikor denilen maddeler yanlış bir kodlama sonucu vücudun kendi dokularına saldırırlar.

Akciğer dokusundan kaynaklanan veya başka bir yerden akciğere yayılan tümörler de akciğer zarına su toplanmasına neden olabilirler.

Plörezi keskin bir ağrıya neden olur. Bu ağrı nefes almakla ve öksürmekle şiddetlenir. Toplanan sıvının fazla miktarda olması durumunda akciğerde sönme meydana gelir. Bu durumda akciğerdeki oksijen-karbondioksit değişimi bozulacağından hayatı tehdit eden sorunlar ortaya çıkabilir.

Plörezinin tedavisi nedene yöneliktir. Ayrıca akciğer zarında toplanan sıvı bir dren ya da tüp yerleştirilerek boşaltılabilir.

Pnömotoraks

Pnömotoraks, göğüs duvarı ile akciğerlerin arasına hava kaçmasıdır. Normalde göğüs duvarında hiç hava yoktur ve buradaki negatif basınç akciğerlerin sönmesini engelleyen güçtür. Göğüs boşluğuna hava girmesi halinde ise bu negatif basınç ortadan kalkacağından akciğerler genişleyemez ve söner.

Pnömotoraks kendiliğinden oluşabileceği gibi altta yatan bir hastalığa da bağlı olabilir. Kendiliğinden oluşan pnömotoraksa spontan pnömotoraks denir. Spontan pnömotoraks bazen hiçbir hastalığı olmayan kişilerde görülebilir. Bu durum genelde 20-40 yaş arası ince ve uzun boylu erkeklerde görülür.

Pnömotoraksın en sık görülen nedeni akciğerde bulunan bir kist ya da hava kesesinin patlamasıdır. Kronik bronşit, astım, kistik fibrozis, tüberküloz, zatürre, akciğer kanseri gibi akciğer hastalıklarında da pnömotoraks oluşabilir.

Bunlardan başka çeşitli travmalar, bıçaklanma ya da kurşunlanma gibi göğüs yaralanmaları, kaburga kemiği kırıkları ve çeşitli tıbbi girişimler sırasında pnömotoraks oluşabilir. Bu durumlarda genellikle göğüs boşluğunda hava ile birlikte kan da birikir.

Pnömotoraksın belirtileri göğüs ağrısı, nefes darlığı, öksürük ve hızlı soluk alıp vermedir. Tanı akciğer röntgeni ile konur.

Tedavide yapılması gereken göğüs boşluğuna biriken havanın tahliye edilmesi ve böylece sönen akciğerin açılmasının sağlanmasıdır. Göğüs boşluğunda biriken hava az miktarda ise 1-2 hafta içinde kendiliğinden çözülerek ortadan kalkabilir. Ancak fazla miktarda hava iğneyle göğüs boşluğuna girilerek veya göğüs boşluğuna bir tüp takılarak boşaltılmalıdır.

Pnömotoraks %40 ihtimalle tekrarlama eğilimi gösterir. Daha önce pnömotoraks geçirenler, tekrarını önlemek için sigaradan uzak durmalı, yüksek irtifalardan kaçınmalı, tüplü dalış yapmamalı ve kabin basıncı doğru ayarlanmamış uçaklarla uçmamalıdırlar.

Akciğer nerede, görevi nedir ve ne işe yarar? Akciğer vücudun neresinde?

Canlıların temel solunum organı olarak bilinen akciğer elastik bir yapıya sahiptir. Daha detaylı şekilde ifade etmek gerekirse akciğerin yapısı süngerimsi ve esnektir. Renk olarak ise yeni doğanlarda parlak bir pembe gözlenirken yaş ilerledikçe akciğerlerin siyah renge dönüştüğü görülür. Bunun nedeni ise hava kirliliğ, sigara dumanı gibi etkenlerle akciğerin yıpranmaya başlamasıdır. Peki öncelikle akciğer nerede, akciğer sağda mı solda mı bulunur gibi merak edilen soruları yanıtlayalım.

Akciğer Vücudun Neresinde?

Akciğer nerede sorusunun en genel tanımı göğüs boşluğu kısmında olacaktır. Ancak akciğer vücudun neresinde diye daha detaylı bir tanım yapacak olursak eğer karaciğerin aksine diyafram kasının üstünde yer aldığını söyleyebiliriz. Karaciğer diyafram kasının altında yer alırken akciğer ise diyafram kasının üstünde bulunmaktadır. Akciğer göğüs kafesi tarafından korunmaktadır. Ancak akciğeri koruyan sadece göğüs kafesi değil organın dış kısmını kaplayan zardır. Akciğeri korumaya yarayan zarın ismi ise plevradır. Akciğerin süngerimsi bir dokusu olduğundan bahsetmiştik. Plevrada tam bu nedenden dolayı hassas yapıya sahip olan akciğeri korumak için vardır.

Ancak akciğerin vücudumuzun neresinde olduğuyla ilgili merak edilenler sadece bunlar değildir. Organın bulunduğu yerle ilgili sorulan sorulardan biri de akciğer önde mi arkada mı sorusudur. Akciğer arkada değil vücudun ön kımsında bulunmaktadır. Göğüs kafesi tarafından korunduğunu belirttiğimiz akciğerin, bu bilgi sayesinde de ön kısımda olduğu anlaşılabilmektedir. Çünkü göğüs kafesleri vücudun ön bölgesinde yer almaktadır. Peki akciğer sağda mı solda mı sorusuna geçecek olursak cevap her ikisi de olacak. Çünkü akciğer sağ ve sol akciğer olmak üzere iki bölümden oluşur. Sağ akciğer üç lobdan oluşurken sol akciğer ise iki lobdan meydana gelmektedir. Sağ ve sol akciğerin üst, orta bölümünde nefes borusu yer alıyor. Ayrıca iki akciğerin orta kısmında bulunan kalp nedeniyle akciğerde kalp girintisi bulunuyor. Akciğer ve kalbin oluşturduğu bu alanın tamamına da göğüs kafesi deniliyor. Peki bu denli korunaklı ve hassas bir organ olarak geçen akciğer ne işe yarar?

Akciğerin Görevi Nedir?

Akciğer ne işe yarar sorusunu yanıtlamadan önce kısaca akciğerin işleyişinden bahsedelim. Burun ve ağız yoluyla alınan nefes daha doğrusu oksijen, vücutta adem elması denen bölgeye ulaşır. Diğer ismi ses kutusu olan bu bölge, boğaz kısmında çıkıntılı biçimde hissedilmektedir. Ses kutusuna ulaşan oksijen buradan nefes borusuna iner. Ardından bronşlar ve oradan da akciğere ilerler. Nefes alıp verdikçe süngerimsi dokusu sayesinde büzülerek genişleyen akciğerlerin en temel görevi vücutta dolaşan kanın oksijenmesini gerçekleştirmektir.

Akciğerin görevi nedir sorusunu daha detaylı olarak açıklamak gerekirse, dışardan aldığımız havanın içinde bulunan oksijeni damarlara iletmektir diyebiliriz. Akciğer sayesinde kan, oksijenle temizlenir ve toplardamarla kalbe ulaşır. Kalp ise temiz kanı tüm vücuda pompalar. Böylece akciğer sayesinde temizlenen kan, kalp yardımıyla tüm vücuda iletilerek en önemli yaşamsal fonksiyonu yerine getirmiş olur. Sonuç olarak vücudun iki tarafında bulunan akciğer, bedenimizin ağacı gibi işlev görerek bizi hayatta tutar.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır