akciğerde parankimal bant nedir / Akciğerde parankimal bant ne demek - Hobit.gen.tr

Akciğerde Parankimal Bant Nedir

akciğerde parankimal bant nedir

Akciğer Parankimi Görevleri ve Çalışma Sistemi

Akciğer parankimi, alveol adı verilen hava keseciklerinin yer aldığı ve solunumun temel işlevi olan gaz alış verişi için uygun ortamı sağlayan yüzeyin adıdır. Parankiminin zarar gördüğü ilerlemiş hastalıklarda kişinin hayatı tehlikeye girebilir.

İçindekiler

Akciğer Parankimi Çalışma Prensipleri 

Parankimi; alveoller, kan damarları ve bronşları içerir. 

Akciğer parankimi; alveolar duvarları, kan damarlarını ve bronşları içeren ve tüm akciğer yüzeyini kaplayan ince bir doku tabakadır. Parankim adı verilen bu doku tabaka karaciğer, kalp, beyin ve dalak gibi yumuşak dokulu hayati organların hepsinde bulunmaktadır. Temel görevi, bu organların sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardım etmektir. Akciğerler üzerindeki temel görevi ise solunum sırasında ihtiyacımız olan gaz alış verişini sağlamaktır. Bunu yaparken iç yüzey alanını en üst düzeye çıkarıp, alveolar hava ile kılcal kan arasındaki O 2 ve CO 2 mesafesini en aza indirir. Böylece bedenimiz için ihtiyacımı olan oksijeni en etkin şekilde almamıza olanak tanır. Bu açıdan akciğer parankimi üzerindeki ön gerilim, bölgesel kan akışı, doku sertliği, düz kaslardaki kasılmalar ve alveol istikrarı gibi pek çok olguyu belirler.

Gerilimdeki artış ya da azalış akciğerler üzerinde deformasyon gelişmesinin en önemli belirleyicisidir. Yüzeyin zarar görmesi en başta solunum sistemini ve pulmoner fonksiyonları etkiler. 

Akciğer Parankimi İle İlişkili Hastalıklar 

Akciğer parankimi üzerinde gelişen hastalıklar küçük bölgeleri etkileyen akut durumlar ve geniş yüzeylere yayılan diffüz hastalıklar olarak iki farklı şekilde sınıflandırılabilir. Birden fazla lobu kapsayan kalınlaşmış uzun yara izleri parankimal bant olarak adlandırılır. Basit soğuk algınlığı gibi durumlar geçici nefes darlığı gibi sürekli olmayan solunum sıkıntıları ile kendini gösterirken diffüz akciğer parankimi hastalıkları tehlikeli boyutlara varabilir. Parankimi ile ilişkili hastalıkların hepsinde ortak olarak görülen belirtiler, göğüste hırıltı, nefes darlığı, öksürük, göğüs ağrısı ve kalp çarpıntısıdır.

Parankima üzerinde gelişen nodüler lezyon

Bu hastalıklar arasında en yaygın görülenler; 

Sarkoidoz; Otoimmün bir hastalık türü olan sarkoidoz, nedeni belirlenemeyen bir immün sistem bozukluğudur. Bu hastalıkta vücut kendi organlarını yabancı olarak algılar ve bu organlara karşı savaş açar. Akciğerler dışında, kalp, deri, beyin ve lenf bezlerini de etkiler. Yeterli tıbbi desteği alan kişilerde kontrol edilebilen bir durumken önemsenmediği zaman solunum yetmezliğine ve ölüme sebep olabilir. 

Amfizem; Sıklıkla sigara kullanımına bağlı olarak gelişir. Fakat sigara kullanmayan kişilerde de olabilmektedir. Temel nedeni alveol adı verilen hava keseciklerinin iltihaplanması ve genişleyerek işlevlerini kaybetmesi olan diffüz hastalıklardan biridir. Kronik bronşit ile birleştiğinde KOAH adı verilen hastalığa neden olur. 

Pnömokonyoz; Asbest, berilyum, pamuk ve kömür tozu içeren işlerde çalışan kişilerde yaygın olarak görülür. Halk arasında madenci hastalığı olarak da bilinmektedir. Pnömokonyozda, toz ve kimyasallara maruz kalma süresi arttıkça parankimi üzerindeki hasar artar. 

Silikozis; Kot taşlama işçilerinde yaygın olarak görülen ve silika tozuna maruz kalmakla ortaya çıkan pnömokonyoz benzeri bir hastalıktır. Maruziyet süresi arttıkça parankimi üzerindeki hasar artar. Hastalığın ortaya çıkışı maruziyetten hemen sonra değil parankimi tüm elastikiyetini kaybettikten sonradır. Yani 1 sene boyunca silika tozuna maruz kalan bir kişi belirtileri 10 yıl sonra görebilmektedir. Bu açıdan geri dönülemez ve tedavi edilemez hastalıklar arasında yer alır. 

Antrakozis; Karbon elementinin alveoller tarafından yutulduğu ve alveollerin işlevlerini kaybetmesine neden olan bir hastalıktır. Hava kirliliğinin yoğun olduğu büyük şehirlerde, sigara içenlerde ve karbonla çalışan kişilerde görülme sıklığı daha fazladır. 

İdiopatik pulmoner fibroz; Alveol duvarların üzerinde yara dokuları oluşması ve bunların kalınlaşması ile gelişen bir hastalıktır. Sarkoidoz gibi nedeni bilinemeyen bir hastalıktır. İlerlemiş yaş gruplarında daha sık görülmektedir.  

Akciğer Kanseri; Pulmoner doku ve bronşlar üzerinde gelişen kötü huylu tümörler ve nodüller nedeniyle ortaya çıkar. Tümörler, parankimin geriliminde artış ya da azalışa neden olabilir. 

Parankimal Hastalıklarda Tedavi Yöntemleri

Parankimal hastalıkların birçoğunda erken müdahale ile yüzey gerilimi rahatlatılarak hastalığın ilerlemesi önlenebilir. Geç kalınmış durumlarda ise tedavi semptomların şiddetini hafifletmeye yönelik rehabilitasyon sürecini içermektedir. Oksijen desteği, akciğer tansiyonunu düzenleme, steroid ilaçlar, nefes egzersizleri ve diyet  bu sürecin temel bileşenlerini oluşturur. Sarkoidoz hastalarında immun sistem baskılayıcı ilaç tedavileri ve kortikosteroidler kullanılmaktadır. İlerlemiş hastalıklarda solunum fonksiyonlarının düzenlenmesi için hastalar solunum destek ünitelerine bağlanmaktadır. 

Yakın dönemde parankimi koruyucu lobektomi ameliyatlarının sadece kanser hastalarına değil endikasyonların görüldüğü tüm hasta gruplarına uygulanması gerektiği konusunda tıbbi dergilerde çağrılar yayınlanmıştır. Lobektomi ameliyatları, hasarlı dokunun tüm yüzeye yayılmasını önlemek için yapılan ameliyatlardır. Parankimal hastalıkların tüm dokuyu tuttuğu durumlarda akciğer nakli söz konusu olabilir. 

Sigara kullanımı parankimal hastalıkların hepsinde semptomların daha kötüye gitmesine neden olur. 

Kaynaklar



Kullanıcı Yorumları ve Oyları

1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız(Sizin oyunuz ilk olsun)
Loading...

Ersin Öztürk1, Ümit Dinçer2, Onur Sıldıroğlu1, Engin Çakar2, Güner Sönmez1, Hakan Mutlu1, Mehmet Zeki Kıralp2, Çınar Başhekim1, Hasan Dursun2, Eşref Kızılkaya2

1GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi, Radyoloji, İstanbul, Türkiye
2GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Servisi, İstanbul, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Ankilozan spondilit, akciğer, yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi

Özet

Amaç: Bu çalışmada amacımız yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi ile ankilozan spondilite bağlı ortaya çıkan plevral ve parankimal değişikliklerin neler olduğunu ve bu değişikliklerin sıklığını araştırmaktı.

Hastalar ve Yöntem: Çalışmamıza ankilozan spondilit tanısı ile takip edilen toplam 23 hasta katıldı. Hastaların tümüne maksimum inspirasyon ve maksimum ekspirasyon sonrasında yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi tetkiki yapıldı. Görüntülerin değerlendirilmesinde daha önceden belirlenmiş 11 akciğer bulgusuna bakıldı.

Bulgular: Yirmi üç hastanın 13'ünde (%57) yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi ile akciğer değişikliği saptandı. Geriye kalan 10 hastada akciğer bulgusu saptanmadı. En sık görülen bulgu 11 hastada (%48) saptanan parankimal nodüldü. En sık saptanan ikinci bulgu ise 23 hastanın 9'unda (%39) görülen parankimal bant formasyonuydu. Ayrıca 6 hastada (%26) mozaik patern, 5 hastada (%22) bronşektazi, 3'er hastada (%13) amfizem, interlobüler septal kalınlaşma, plevral kalınlaşma ve/veya buzlu cam opasitesi, 2 hastada (%9) bronşiyal duvar kalınlaşması, 1 hastada (%4) ise balpeteği akciğer görünümü saptandı.

Sonuç: Yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi ankilozan spondilit hastalarında akciğer değişikliklerinin gösterilmesinde oldukça etkin bir görüntüleme yöntemidir. (Romatizma 2008; 23: 38-41)

Parankim nedir ve parankim ekosu ne demek? Parankimal nodül nedir ve kanser midir

Haberin Devamı

Testler sonucunda fark edilen bir durum olarak düşük olasılıklarda akciğer kanseri belirtisi koyulabilmektedir.

Parankim Nedir?

 Akciğer içerisinde oluşum gösteren bir yumru olmaktadır. yapılan X-ışını testleri sonucunda görülmekte ve incelenmektedir. Testlerde görülmesi halinde bölgede doku incelemesi yapılmaktadır. oluşumun ne durumda olduğu ve etkilerinin neler olduğu üzerine yapılmaktadır.

 Parankim, bir dokunun yüzey bölgesinde ya da herhangi bir organ içerisinde gelişim gösterebilmektedir. İncelemeler sonucunda genel bir yargı olarak yuvarlak bir şekle sahip olan normal olmayan bir oluşumdur.

 Yapılan incelemelerin analiz edilmesi ile sigara içen kimselerde %30 oranında oluşum gözlenmektedir. Ancak bu incelenen kişiler üzerinde yalnızca %5 oranında kanser oluşumu gözlemlenmektedir. Bu durumla karşılaşılması genellikle akciğer taraması sırasında olmaktadır.

Haberin Devamı

 Akciğer kanseri üzerine belirti niteliği taşıyabilmekte olan bir durumdur. Düzenli kontrollerin yapılması ile tespiti yapılabilmektedir. Tespitinin yapılması ile gerekli testler yapılmaktadır. Daha sonrasında biyopsi ile incelemeler yapılmaktadır.

Parankim Ekosu Ne Demek?

 Parankim ekosu bir nevi nodül olmaktadır. Akciğerde yer almakta olan parankimler üzerinde yani dokularda bulunmakta olan çap değeri 3 cm civarında bir yumrudur. Küresel bir yapıda bulunan yumrunun tespiti radyolojik görüntüler ile tespit edilmektedir.

 Gelişim noktası olarak genel bir durum halinde akciğerde yer alan bronşitlerde bulunmaktadır. Ancak akciğer dokusu üzerinde de yer alabilmektedir. Bu oluşumlar normal olmaması sonucu röntgenlerde belirlenmektedir.

 Hastada yapılan tıbbi görüntülemeler sonrasında fark edilmektedir. Fark edilmesi adına tıbbi görüntüleme gibi ya da CT taraması ile fark edilmektedir. Bunun yanı sıra standart bir akciğer röntgeni üzerinde de görülebilmektedir.

 Yapılan istatistikler sonucunda çoğunlukla iyi huylu olduğu gözlemlenmektedir. Yapılan araştırmalarda bunu desteklemektedir. Parankim ekosunun yanı sıra mikro nodüller yer almaktadır. Hastalıklarla birlikte oluşumlar göstermekte ve iyileşmesi de hastalıklarla birlikte olmaktadır.

Akciğer Nodülleri Tehlikeli Midir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Çekilen basit bir akciğer filminde görülebilen nodül oluşumu, çoğu zaman hastaların kafasını karıştırmaktadır. Bu yüzden akciğer nodülü teşhisi koyulan hastalarda erken tanının yanı sıra doğru bilgilendirme de önem arz etmektedir. Akciğer nodüllerinin tehlikeli olup olmadığı ve nasıl tedavi edileceği ile ilgili hastanın doğru bilgi sahibi olması, tedavi sürecini de kolaylaştıracaktır.

Akciğer Nodülleri Nedir?

Genellikle beyaz noktalar şeklinde görülen ve akciğerde tespit edilen pulmoner nodüller, tıp literatüründe akciğer nodülleri olarak adlandırılır. Şekil olarak bozuk para ya da oval eğriye benzetilen akciğer nodülleri, boyut olarak 3 santimetre ve daha küçük çapa sahiptir. Bu nedenden dolayı teşhis edilmesi ve tanı konulması kolaydır.

Halk arasında “akciğer lekesi” olarak da tanımlanan akciğer nodülünün değerlendirmesi boyutuna ve sayısına göre yapılmaktadır. Boyutu küçük ve tek noktada yer alan bir leke, pulmoner nodül şeklinde değerlendirilir. Boyutun büyümesi ve sayının artması ise nodülün duruma göre pulmoner kitle olarak tanımlanmasına neden olabilmektedir. Eğer bu tarz bir kitlenin kötü huylu oluşundan şüpheleniliyorsa daha detaylı tetkik ve incelemelerin yapılması gerekebilir.

Akciğer Nodülleri Tehlikeli mi?

Sanılanın aksine akciğer nodüllerinin çoğu vücut sağlığı için herhangi bir tehlike teşkil etmiyor. Küçük leke şeklindeki nodüller genellikle iyi huylu oldukları için tedavi bile gerektirmeden kendiliğinden kaybolmaktadır. Kaybolmayan nodüllerin boyutları ise düzenli taramalarda kontrol edilir. Eğer periyodik aralıklarda yapılan kontrollerde nodüllerin boyutlarında küçülme görülüyorsa ya da kayda değer bir büyüme gözlenmiyorsa herhangi bir tehlike söz konusu değildir. Kötü huylu kitleler ise 20 cm’den daha büyük boyutlara sahip olduğu için iyi huylu akciğer nodüllerinden kolayca ayrışmaktadır.

Öte yandan, çocuk ve gençlerde görülebilen iyi huylu akciğer nodülleri gayet olası karşılanabilecek bir durumdur. Basit bir enfeksiyon ya da mevsim değişikliği hastalığı dahi akciğerde leke şeklindeki nodül oluşumuna neden olabilmektedir. Bu durumda nodülü doğru şekilde saptamak için çekilen akciğer grafisi bile yeterli sonuç vermektedir. 

Akciğer Nodülleri Nasıl Tedavi Edilir?

“Akciğer nodülleri nasıl geçer?” sorusuna doğru şekilde yanıt verebilmek için önce nodülü doğru şekilde saptamak gereklidir. Akciğerde görülen nodülün iyi ya da kötü huylu olması, boyut ve şekil itibarıyla kolayca saptanabilir. Doğru tanı için akciğer grafisinin yanı sıra uzman doktor bilgisayarlı tarama (BT) da isteyebilir.

Düz ve oval bir dokuya sahip olan nodüller genellikle bir süre sonra kendiliğinden kaybolmaktadır. Bu nedenle iyi huylu akciğer nodülleri için herhangi bir cerrahi müdahaleye gerek duyulmamaktadır. Ancak nodülün kötü huylu olduğu konusunda şüphe duyuluyorsa bunun için detaylı tetkikler gerekebilir. PET taraması ya da biyopsi gibi tetkikler ışığında kanserli hücrenin akciğerin tek bir noktasında toplandığı görülüyorsa cerrahi müdahale ile kötü huylu hücre akciğerden çıkartılır. Hücrelerin vücuda metastaz (yayılma) yaptığının görülmesi durumunda ise kemoterapi gibi diğer tedavi yöntemleri kullanılmaktadır.

Tedavi sürecinde bir diğer önemli konu ise hastanın hikayesidir. Kalıtsal hastalık durumu, hastanın yaşı, sigara kullanımı, ailede benzer bir hastalık geçiren birey olup olmadığı gibi konular tedavinin gidişatını etkilemektedir. Bununla birlikte nodül teşhisinden sonra en az 6 ay, en çok 2 yıl olmak üzere nüksetme ve boyut kontrolü için düzenli kontrol önerilmektedir.

Akciğer Nodülleri Belirtileri

Eğer söz konusu akciğer nodülü, tıp literatüründe pulmoner nodül adı verilen küçük lekelerden oluşuyorsa belirtisi yok denecek kadar azdır. Zararsız olan bu nodüller genel olarak akciğer taraması esnasında tesadüfen tespit edilir. Ayrıca yara izi sonucu oluşan enfeksiyon, şiddetli öksürük ya da kanlı balgam çıkarmak, akciğer nodüllerinin basit belirtileri arasında yer almaktadır. Yine de bu belirtileri gösteren herkesin akciğer nodülüne sahip olduğu söylenemez.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır