Alaaddin Sihirli Lambayı Nerede Bulur
Alaaddin sihirli lambası: Lambayı nerede bulur? Hadi İpucu sorusu 11 Aralık
Merakla beklenen Hadi yarışmasına dair ipucu sorusu, instagram sayfasında açıklandı. Yarışmaya katılacak olanlar için ön bilgi: Yarışma 11 Aralık tarihinde saat 'da başlıyor. Toplam 12 soru sorulacak. 12 sorunun hepsini bilen kişi/kişiler ödülden pay sahibi olacak.
11 Aralık Hadi İpucu sorusu ve cevabı
11 Aralık Hadi İpucu sorusu: Alaaddin sihirli lambayı nerede bulur? Alaaddin sihirli lambayı, bir mağarada bulur. Mağarada gördüğü lambayı yanlışlıkla 3 kez eliyle sürer. Ve karşısına bir cin çıkar
Alaaddin'in Sihirli Lambası hikayesi
Aladdin olan fakir bir çocuk yaşıyordu. Aladdin annesiyle yaşadı. Bir gün zengin ve seçkin görünümlü bir adam evlerine geldi ve Aladdin'in annesine şöyle demişti: “Arabistanlı bir tüccarım ve oğlunun benimle gelmesini istiyorum. Onu çok iyi ödüllendireceğim.” Aladdin'in annesi aniden kabul etti. Küçük, zengin bir tüccar gibi davranan adamın gerçekte bir sihirbaz olduğunu biliyordu.
Ertesi gün, Aladdin eşyalarını topladığında 'tüccar' ile kaldı. Birçok saat yolculuktan sonra 'tüccar' durdu. Aladdin de durdu, böyle ıssız bir noktada durmaları gerektiğine şaşırdılar. Etrafa baktı; kilometrelerce görünürde hiçbir şey yoktu.
'Tüccar' cebinden biraz renkli toz çıkardı ve yere attı. Bir sonraki an tüm yer dumanla dolduruldu. Duman temizlendiğinde, Aladdin yerde büyük bir açıklık gördü; bir mağara idi. 'Tüccar' Aladdin'e döndü ve şöyle dedi: "Bu mağaranın içine girmeni istiyorum, gördüğünüzden daha fazla altın olacak, istediğiniz kadar alın, eski bir lamba göreceksiniz, lütfen onu geri getirin bana, bu yüzüğü al, sana yardım edecek. " Aladdin çok şüpheci ama söylendiği gibi yapmaya karar verdi.
Kendisini mağaraya indirdi, tüm zaman boyunca yardım almadan dışarı çıkmanın zor olacağını düşündü. Aladdin mağaraya girdi ve tıpkı “tüccarın” altın, mücevher, elmas ve diğer değerli eşyaları gördüğü gibi. Ceplerini doldurdu. Bu yapıldığında, lambayı aradı; köşede, toz ve kirli dolu yatıyordu. Onu aldı ve mağaranın açılmasına doğru koştu ve 'tüccara' bağırdı, "lambanı aldım. Lütfen beni çıkarır mısın?" “Lambayı ver,” dedi “tüccar”. Aladdin lambayı geri verdiğinde çekileceğinden emin değildi; "Önce, lütfen beni çıkar" dedi.
Bu 'tüccarı' kızdırdı. Yüksek sesle, aynı renkli tozu çıkardı ve mağara açıklığına attı ve onu büyük bir kaya parçasıyla kapladı. Aladdin deprese edildi. "Bu zengin bir tüccar değildi; kesinlikle bir sihirbazdı. Bu lambanın neden bu kadar önemli olduğunu merak ediyorum." Düşünürken lambayı ovuşturdu. Birden bire aniden tuhaf bir sis odayı doldurdu ve buğudan bir yabancıya bakan bir adam ortaya çıktı. "Efendim, lambanın genisiyim, beni kurtardınız, dileğin ne olurdu?" Dedi. Aladdin korkmuştu ama titreyen sesle "Ta .. Beni eve geri götür" dedi.
Ve bir sonraki an Aladdin, annesini kucaklıyordu. Ona sihirbaz ve lambadan bahsetti. Aladdin gene gene çağırdı. Bu kez cin ortaya çıktığında korkmadı. "Genie, bir saray istiyorum, eski bir kulübe değil" dedi. Yine Aladdin'e ve annesinin önlerindeki şaşkınlık muhteşem bir saraydı.
Zaman Geçti. Aladdin Sultan'ın kızı ile evlendi ve çok mutlu oldu. Kötü büyücünün, Aladdin'in iyi bir servetini bilmesiyle oldu. Aladdin'in sarayında eski lambaları yenisiyle değiştiriyormuş gibi geldi. Prensleri, Aladdin'in karısı, lambanın değerini bilmemek için Aladdin'e beklemek için sihirbaz çağırdı.
Sihirbaz lambayı gördüğü anda prensesin elinden tutup ovuşturdu. Genie ortaya çıktı, "sen benim efendinim ve dileğin benim buyruğum," dedi sihirbaz. "Aladdin'in sarayını buradan uzaklaşan büyük çöle götürün" diyerek büyücüyü emretti.
Aladdin eve geldiğinde, hiçbir saray ve prenses yoktu. Ona intikam almak için gelen şeytani büyücü olması gerektiğini tahmin etti. Hepsi kaybolmadı, Aladdin'in büyücünün kendisine verdiği bir yüzük vardı. Aladdin o yüzüğü çıkardı, ovuşturdu. Başka bir cin ortaya çıktı. Aladdin, "Beni prensesime götür" dedi.
Yakında Aladdin, prensesiyle Arabistan'daydı. Lambasını sihirbazın yanındaki masanın üzerinde buldu. Sihirbaz tepki vermeden önce, Aladdin lambayı fırladı ve tuttu. Aladdin lambayı yaktığında, ovuşturdu.
Genie tekrar ortaya çıktı ve "Efendim, Aladdin, size tekrar hizmet etmek gerçekten çok iyi. Ne diliyorsunuz?" Aladdin, "Bu büyücüyü başka bir dünyaya göndermenizi ve böylece kimseye asla zarar vermemesini istiyorum" dedi. Alaaddin'in dileği yerine getirildi; kötü büyücü sonsuza dek ortadan kayboldu.
Alaaddin'in Sihirli Lambası
Alaaddin, Orta Doğu kökenli bir halk masalı.
Masalın baş kahramanı iyi yürekli Alaaddin'in, içinde hapsedilmiş bir cin bulunan bir yağ lambası bulması ve hayatını değiştirmesini konu alır. Dünyada en çok bilinen ve anlatılan peri masallarındandır.
Adı Binbir Gece Masalları ile en fazla anılan masallardandır ancak orijinal Arapça metnin bir parçası değildir. Öyküyü yüzyılda Fransız çevirmen Antoine Galland, Suriyeli Maruni bir anlatıcı olan Hanna Diyab'dan alarak Binbir Gece Masalları'na eklemiştir.
Galland'ın aktardığı öykü, Çin'de geçmektedir ancak bir Orta Doğu atmosferi görülür (ülkenin hükümdarı İmparator değil, Sultan diye adlandırılır; kahramanlar Müslüman'dır; bir Yahudi tüccardan bahsedilmektedir ama hiç Budist veya Konfüçyüsçü kimseden bahsedilmemektedir). Öykünün uyarlamalarının bir kısmında arka-plan Çin değil, herhangi bir Ortadoğu ülkesi olarak düzenlenmiştir.