aldatan kadın pişman olur mu / Yazma diyen erkek pişman olur mu

Aldatan Kadın Pişman Olur Mu

aldatan kadın pişman olur mu

Aldatan Bir Daha Aldatır mı?

Aşk

Aldatan Bir Daha Aldatır mı?

"En önemli ayrılık sebeplerinden biri: aldatma! Erkeklerin süre gelen durumunun yanısıra aldatan kadın sayısındaki artış da dikkat çekici. İşte, hangi cins neden aldatıyor ve tümüyle aldatma konusu..."

Hangimiz çevremizde aldatma yüzünden yıkılan bir yuva, nikah masasına gidecekken aynı sebepten ayrılan iki aşık ya da aldatma korkusu yüzünden evde kalma pahasına evlilikten kaçan birini tanımıyoruz ki! Maalesef bu örnekler yıllarla birlikte artarak büyüyor. Üstelik bahsettiklerimiz tek bir cinse de bağlı değil. Yanlış duymadınız. Aldatma her ne kadar erkeğe özgü bir davranış gibi görünse de, partnerini aldatan kadınların sayısı da hayli fazla, ister erkek olsun ister kadın, neden 'aldatıyorlar' ve aldattığını sanan aslında 'aldanan' mı?

Erkekler cinsel, kadınlar duygusal nedenlerden dolayı aldatıyor!

Uzmanlara göre, erkekler çoğunlukla cinsel açıdan farklı tecrübeler yaşama ihtiyacından ve merakından, kadınlar ise duygusal nedenlerden dolayı aldatıyorlar. Üstelik bu davranış biçimi yeni bir sorun değil. Dünün erkek-kadın ilişkilerinin en önemli konusu olan aldatma, bugün de çiftler arasında gündem maddesi olmaya devam ediyor.Aldatan Bir Daha Aldatır mıAldatma deyince akla erkek geliyor!

İlginçtir; araştırmalarda 'aldatma' kelimesi denince kadının da, erkeğin de aklına önce 'erkek' geliyor. Çünkü erkek, bu konuda potansiyel suçlu olarak kabul ediliyor. Kadına ise pek çok kişi aldatmayı yakıştıramıyor.

İşin diğer bir ilginç yanı ise nikahlı çiftler arasında aldatma oranının bekar çiftlere göre daha fazla olduğu. Öncelikle erkeği ele alırsak, yine uzmanlara göre nikah yüzüğünü parmağına takan erkeğin testesteron hormonlarında düşüş oluyor ve kendini ispatlama güdüsüyle heyecanını canlı tutmaya çalışıyor. Bu da erkeklerin aldatma oranlarının neden yüksek olduğunun en kısa yoldan kanıtı olsa gerek!

Duygusal mı, cinsel mi?

Erkekler daha çok işi duygusallığa dönüştürmeden, cinselliğe dayalı aldatmalar yaşıyor. Çünkü gizli buluşmalar, hızlı seks kaçamakları ona heyecan veriyor ve bunu sürekli hale dönüştürüyor.

Aksini savunanlar olsa da, bazıları erkekler için aldatmanın çok doğal olduğunu, tesadüfen de olsa ayağına gelen şansı kolay kolay reddetmediğini söylüyor. Erkeklerde aldatma nedenleri arasında ilk sırayı farklı cinsel tecrübeler yaşama ihtiyacı çekiyor. Bunu heyecan, arkadaşlarını etkileme arzusu, aşık olma, sarhoş olma, eşiyle sorunlarından kaçma, kendini kanıtlama, cinsel isteğe karşı koyamama gibi nedenler izliyor.Aldatan Bir Daha Aldatır mıTutucu çevrede yetişenler daha çok aldatıyor!

Yapılan bir araştırmada, 'sosyal yapı' da aldatmada önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Tutucu bir çevrede yetişmiş olmak, erken yapılan evlilik, ergenlikte sayıca az kadın-erkek tanımış olmak, görücü usulü evlilik de aldatma nedenleri arasında.

Evlilik öncesi cinsel ilişkiye tabu olarak yaklaşan kadınlar, erkeğin mecburen(!) başka kadınlarla ilişkiye girmesini aldatma olarak nitelendirmiyor. Aldatmanın yanında yürüyen bir diğer davranış ise intikam. İntikam için aldatmayı kadınlar tercih ediyor.

Mutsuz kadın aldatıyor!

Duruma kadın açısından bakıldığında ise ibreler tamamen tersine hareket ediyor. Kadın, erkeğe oranla daha zor aldatıyor. Aldattığı zaman da duygularıyla toplum baskısı arasında çatışma yaşıyor. Kadın, erkeğin aksine günübirlik bir ilişkiden çok, uzun süreli ve duygusal bağları kuvvetli bir ilişki yani aşk yaşamak için aldatıyor.

Mutsuz kadının aldatma olasılığının çok yüksek olduğunu belirten uzmanlar, kadının aldatmasının da kişiliğine göre farklılık gösterdiğinin altını çiziyorlar. Kadınların aldatma gerekçeleri arasında, mutsuzluk, yeni partnerinin zeki olması, tatminsizlik, aşık olma, eşin ihmali, şefkat özlemi, kendini kanıtlama, kocasından intikam alma, kariyer basamaklarını hızlı tırmanma yer alıyor.Aldatan Bir Daha Aldatır mı

Uzmanlar ne diyor ?: "Aldatan bir daha aldatır mı?"

"Aldattığı için acı çeken, büyük kayıplar yaşayan bir daha aldatmayabilir"

Bir kere aldatan birinin bir daha aldatıp aldatmayacağı sorusunu anlamaya çalışırken, birden çok uçlu bir soruyu yanıtlamaya çalışmış oluruz. Çünkü yanıt cinsiyetimize, yaşımıza, deneyimlerimize, içinde yaşadığımız kültürün ve çağın yapısına göre değişecektir. Gerçekte aldatma eyleminin kişi için ne anlama geldiğine bağlı olarak değişen bir yanıtımız olacak.

Eğer kişi aldatmanın sonucunda acı çekmiş, gerçekten pişman olmuş, yaşamında aksamalar, kayıplar yaşamışsa, aldatma eyleminin bir daha tekrar etmeyeceğini varsayabiliriz. Çünkü insanlar deneyimlerinin sonucuna göre o yaşantıyı yeniden hayatlarına sokmak ya da sokmamak yönünde bir karar verebilirler.

"Bir kere aldattı ve bu bir alışkanlık oldu" şeklindeki bakış açısı, ilginç bir şekilde yeniden aldatmanın gizli kaynaklarından biri gibi durmaktadır. Çünkü çoğunlukla aldatılan eş, derin bir güvensizlik duygusu yaşamakta, aldatılmayı kendisinin bir eksikliği ya da kusuru gibi algılamakta ve çoğunlukla denetimlerini artırmaktadır.

Bir kere daha aldatılmamak için daha sıkı kontrol etmekte ve farkında olmadan, aldatan eşe onun 'sadakatsiz bir yapısı' olduğu şeklinde bir geri bildirim vermektedir. Oysa önerimiz; aldatmanın nedenlerini anlamak ve varsa ilişkideki sorunları açık açık dile getirmekten yanadır.
Aldatan Bir Daha Aldatır mıAldatan erkeği ele veren davranışlar

* Cep telefonuna daha sık mesaj gelmeye başlamışsa ve bunu "Bankanın indirimli günleri, bıktım bu mesajlardan" diye açıklıyorsa,

* Önceleri hafta sonları çalışmıyor olduğu halde birden cumartesi günleri bitirmesi gereken acil işler ortaya çıkıyorsa,

* Size hitap şekli yokken, birdenbire "Sevgilim" diye sesleniyorsa,

* Tanıdığı kişi sayısı arttıysa,

* Sizdeki değişimleri eskiden fark etmezken
şimdi en küçük bir ayrıntıyı bile atlamıyorsa,

* Kredi kartı ekstrelerinde birden yüklü artış varsa,

* Kendine daha çok bakmaya başladıysa...

* Yıllardır vazgeçmediği alışkanlıklarından vazgeçiyorsa, dikkatli olun.

False

"Kadınlar aşk için aldatır ve asla pişman olmaz!"

Kadınlar son derece hassas yapılı ve gizemli varlıklar. Doğal olarak kadınları ve içlerinde yaşattıkları duyguları en iyi yine kendileri biliyor.

Oyuncu Özge Özder, Esquire dergisine verdiği röportajda hemcinslerine dair çok özel tüyolar verdi.

İşte erkeklerin kadınlarla iletişim kurmalarını kolaylaştıracak çok özel 10 madde...

- Aldatıldığını hisseden kadın önce mutsuz olur. Sonra
hırçınlaşır, sonra da sessizleşir. Sessiz kadın en tehlikelisidir. Çünkü sessizliği, sakin olmaya çalışmasından ötürüdür.

- Kadınlar, bir süre sonra sevgililerine benzer. Eğer erkekler
iyi biri olarak kalmamızı istiyorsa ona göre davranmalı ve
yaşamalıdır.

- Karşınızda şüpheci bir kadın varsa mutlaka bir açığınızı yakalamıştır.

- Bir kadın, flört, sevgi, özgürlük gibi nedenlerden dolayı aldatır ve asla pişman olmaz.

- Erkeğin özgürlüğünü kısıtlamayan cesur kadınlar sevilir.
Ama erkekler, kendilerine pranga vurduran kadınlarla evlenir. Cesur kadınların değeri ise sonradan anlaşılır.

- “Sen benim en iyi arkadaşımsın” cümlesi, bir kadının hem trajedisi hem de erkeğinin dibinde olmak için bahanesidir.

- Kadınların asıl kıskandığı şey erkeğinin yaydığı cazibesidir.
Bu yüzden başka kadınların yanında daha hoş görünmenizi istemeyiz.

- Hiçbir kadın kendisine merhametle yaklaşan, sevgi dolu bir adamı aldatmaz.

- Sadece kendinizi mutlu etmek adına zayıf ve muhtaç kadınlarla birlikte olmayın. Egonuzun tuzaklarına düşmeyin ve güçlü kadınlarla aşk yaşamaktan korkmayın.

- Yanınızdaki kadın sizin için referanstır. Onun zekâsı ve
özgüven seviyesi aslında sizin de seviyenizin gö

Ayrılan Kadın Pişman Olur Mu?

Şöyle bir debe entrysi ile paylaştım ki bana ulaşan çoğu erkeğin de kafasından hep bunlar geçiyor ve kadın-erkek ilişki dinamiklerini anlamadıklarını görüyorum:

(İlgili yazının podcastine şuradan ulaşılabilir.)

Senelerdir anlatmak istediğimi kendi duyguları üstünden müthiş şekilde anlatmış. Erkeğin ve kadının ilişki sonrası hissettikleri aynı değildir. Öncelikle şu iyi anlaşılmalı: “Kadınlar ancak %20’e ulaşmaları halinde alfa döller=Arzu nedeniyle yoğun acı çekebilirken, erkekler tanıştıkları birçok kadında acı çekebilir. Acı yoğunluk aynı olabilir ama “görülme sıklığı ve nedenleri” farklıdır.

Resmen Kırmızı-Hap 101 olmuş. İnceleyelim:

…o zaman benim genç bir kadın olarak talep ettiğim ne varsa şimdi hunharca onu yaşamaları beni biraz sızlatıyor; bunu inkar edemiyorum.

asla mantıklı değil, tam bir saçmalık. ama hissettiğim bu.

Cümleye dikkat “asla mantıklı değil.” Kadınlar her zaman dürtü sonrası duygulanım yaşar ve neden bulur. Farkındaysanız acı çekiyor ama buna neden bulamıyor. Kıskanmasının güçlü evrimsel nedenleri olduğunun farkında değil.

…ama son zamanlarda bana bir haller oldu. kıskanmaya başladım. kıskandığım bir erkek olarak, bir partner olarak o değil. yaşamı, benimleyken olmayanın bensizken pekala da olması.

bu benim için dev itiraftır; onu da belirteyim.

Artık neden bulmakta o kadar bunalmışki bununla mücadele edemeyerek Ekşi-Sözlüğe içini dökmüş, istatistiksel olarak kadınların en fazla bulunduğu meslek gruplarından biri psikolojidir. Bunun nedeni de duygularını anlamlandırma istekleridir. İlgili girdinin 300+ favoriyle ertesi gün debeye girdiğini hatırlatırım, bu şu demek: Birçok kadın benzer hissetmiş.

Kadın Neden Kıskanır?

Kıskançık yazımda anlatmıştım ki şurada da bilimsel bir makalesi mevcut. Kadınlar uzun ilişkileri bittikten sonra erkeğin başka birine yatırım yapmasını kıskanırken; erkekler o kadının diğer erkeklerle cinsel ilişki yaşamasını kıskanır.

Bu ilişkinin bitme sebebi alfa döllerin bulunduğu arzu tarafının ölmüş olması ve ardından beta öderi temsil eden “sağlayıcılıktan” bir başkasının yararlanmasıdır. Peki arzu neden öldü?

Devamlı kongre kongre gezdikleri anlatılmış örneğin. KH’da devamlı kadınların rekabete dayalı stres gerektiren meslek gruplarını seçmemesinden bahsedilir, bu kadın için daha önemli olan oksitosini azaltır. Bunun yerine çocuğuna yatırım yapması daha önemlidir. Kadın merkezci düzenin maksimum olduğu kuzey ülkelerinde kadınların hala mühendislik, sağlık, teknoloji gibi alanlara bilinçli olarak yönelmediklerini görüyoruz. Eşit şartlar oluştuğunda kadınlar rekabet etmek yerine “eşitlikçi, paylaşımcı” yaşamı tercih ederler. [İleri okuma: Feminizm]

Arzu-Sağlayıcılık-Kıskançlık Üçgeni

Uzun süreli bir ilişkinin sürmesi kısa süreli alfa döller stratejisiyle birlikte bir miktar beta öder sağlayıcılık misyonunu da gerektirir. İlişki arzu bitmesiyle bitmiş, muhtemelen beta öder tarafı ilişkiyi kurtaramamış ki zaten adam kadına sağlayıcılık da yapmıyormuş. Aslında hipergaminin her 2 ucu da eksikmiş fakat erkeğin kısa sürede toparlanması, başka kadınlara yatırım yapması; kadının bilinçaltında ilk arzu dönemini canlandırmış ve o dönemki arzuyu keşke tekrardan bana duysaydı diye düşünmüş.

Öyleki burada saf bir arzu (genuine desire) olsaydı bu adam itin teki de olsa ilişki biraz daha devam ederdi ve kadının söylendiği konu bu olmazdı. Mesela şöyle derdi: “Narsist, karaktersiz adamın tekiydi, bana hep kötü davrandı.” Bu tarz kara-üçlemenin de sonuçları kötü olabiliyor. Örneğin etik davranmadığı için sonradan suçlu hissediyor, oysa ki adam gayet işinde gücündeymiş, cinsel pazar değeri devam artmış ve evlilik sonrası zirveye çıkmış, bu yüzden boşanmasına rağmen geçmişini umursamadan keyfine bakmış.

Kadın Ne Zaman Acı Çeker?

Kadın sizin acı çekmediğinizde, kendi çerçevinizi elinize aldığınızda, başka kadınları etkileyebildiğinizde, ona hayır diyerek, sizin çerçevenize uymadığı için hayatınızdan atabildiğinizde acı çeker ve bunun olmaması için sizden önce davranıp, sizi kıskandırır. Çünkü duygusal olarak stabil hissetmeye ve “sağlayıcılık” özeliklerinizin başka birine aktarılmadığını görmeye ihtiyacı vardır! [referans]

Rollo buna “hayal gücünü canlandırmak” diyor. Demek ki ayrıldığınız zaman “ona yalvarıp, geri dön diye ağlamak yerine kendi maskülen misyonunuza devam edip, kendi üreme stratejilerinizi uyguladığınızda kadındaki arzu tekrardan uyanabiliyor. Demek ki arzuyla pazarlık yapmak yerine bu kadının itirafında da görüldüğü gibi “başka kadınlarla hayatınıza devam etmeniz gerekiyor.” Yani poligamik doğanızınız sunduğu “unlimited acesss to unlimited sexuallity” dürtüsyle hem iyi hissedebiliyor hem de eski sevgilinize/eşinizin canını sıkabiliyorsunuz.

Yalnız burada zenginlik göstergeleri önemli, sadece kadınlarla birlikte olmamış, o kadınlarla keyif çatmış ve bunları göstermiş. Çünkü kadının beklentisi “arzuyla birlikte ona kaynaklarınızı sonuna kadar açmanızdır.” İşte kadın bunun kaybına dayanamıyor! Bu yüzden para eq.’dır, sostur. Tek başına arzu nesnesi değildir. Doğru bir oyuna, maskülen hedeflere ve tabii ki tipe sahipseniz ölümcül derecede güçlü olur.

Aşırı Güven İlişkilerin Katilidir.

Kadın merkezli düzende erkeğe devamlı: “kadını kızdırma, güven ver, onu rahat ettir” öğütleniyor. Oysaki bu hayal gücünü öldürür. Tek çözümü de korku oyunudur diyebiliriz. Podcastte ayrıntılı anlattım ama kabaca başka kadınların hala size ilgi duyduğunu o kadın bilmelidir. Mesela üstte itirafta bunun da olmadığını görüyoruz.

Günümüzde ilişki dinamiklerine baktığımızda çerçevenin genelde kadında olduğunu görüyoruz ve bu yüzden hem size kurallar koyuyor hem de devamlı onu kıskanan taraf siz oluyorsunuz. İşte bu da size oynanan korku oyunudur ve ancak çerçeve sizdeyse korku oyununu kontrol edebilirsiniz.

İlişkileri Neden Zamanla Kötüye Gitti?

Şuradaki çalışmaya göre ilişki içinde aşırı güven nedeniyle testosteron azalır, oksitosin artar. Başta olumlu etki yapsa da erkeğin rekabetçi özelliğini kaybetmesine ve sıradanlaşmasına neden olur. Zamanla erkek daha bağımlı hale gelir, sağlayıcılık tarafına daha çok savrulur, cinsellik azalır, ilişki biter.

İlişki sonrasındaysa durum tersine döner ve testosteron artarken, oksitosin azalır. Bedeniniz size moleküler düzeyde şu sinyali gönderiyor: “Senin üreme problemin tekrardan gündemde, kendine gel ve yeni birilerini bul!”

Bu yüzden erkek tekrardan uzun ilişki hormonal döngüsüne girene kadar arzu yaratır ve sonuçta ayrıldığı kadın tekrardan kıskanmış. Arkadaş da herhangi bir kadına bağlanmadığı için hayatın keyfini kadınlarla çıkarır olmuş. Her erkeğin böyle dönemden geçmesi ve hislerini iyi anlaması lazım ve uzun süreli ilişkide dahi aynı prensiplerini koruması, aşırı beta öder tarafa neden gitmemesi gerektiğini içselleştirmesi lazım.

Modern erkek ne yapıyor? Depresif şarkılar dinliyor, stalk yapıyor, ona dönmeye çalışıp, bütün yolları iyice kapatıp aşırı stres ve düşük serotoninle moleküler düzeyde olanları terse çeviriyor. Aslında en büyük rakibiniz kendiniz, o kadın değil! Bu yüzden ayrıldıktan sonra spor yapın, stalk yapmayın diyoruz.

Sonuçlar

İşte üstteki evliliğin bitme sebebi, kadının kıskanma sebebi özetle budur. Bence o erkek açısından bir başarı hikayesi. Keşke kendisini bulup podcast yayınlarına alabilseydik. Belki hala mavi haplı hayalleri vardır ama araçları ve hayatını yönlendirmesi tam anlamıyla kırmızı-hap stratejisiyle gerçekleşmiş.

Rollo’da bunu söylüyor, kırmızı hap normal olarak erkekte olması gereken duygu ve ruh halidir ve her erkeğin içinde “yaramaz, kötü çocuk vardır.” Maalesef feminen düzen bize onu şartlandırmalarla törpülememizi sağladı.

Oysaki doğasını yaşayan erkek işte böyle kendini buluyor.

(Makaleyi oylamayı ihmal etmeyin.)

4.8113votes

Makaleyi puanlamayı unutmayın.

Etiketler:ayrılan kadın pişman olur muayrılan kadın üzülür müayrılan kadını nasıl pişman ederizayrılık acısından kurtulmaAyrılık Acısından Kurtulma Yöntemleriayrılık acısından nasıl kurtulurumErkeği ayrıldığına pişman etme yolları nelerdireski sevgili nasıl pişman edilireski sevgilimi nasıl pişman ederimeski sevgiliyi pişman etme taktikleriEski Sevgiliyi Pişman Etme YollarıEski Sevgiliyi Pişman Etmek Aslında Çok Kolayonu pişman etmek işte bu kadar kolayseni kaybettiğine pişman etSizi Terk Eden Kadını Nasıl Pişman EdersinizTerk eden sevgiliyi nasıl delirtmeliterkeden kadın pişman olur muTerkeden sevgiliyi pişman etme yolları neler olabilir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır