aldosteron ne ise yarar / Aldosteron Nedir ? - BİYOLOJİ ÖDEV YARDIM

Aldosteron Ne Ise Yarar

aldosteron ne ise yarar

Hormonlar ve görevleri

Hormonlar, metabolizmaların bünyedeki bazı faaliyetleri denetim altında tutmak için ürettikleri salgılardır. 'İç salgı' olarak da adlandırılırlar. Vücudumuzun salgıladığı farklı hormonların farklı etkileri vardır. İşte hormonlardan bazıları ve işlevleri…


Tiroit hormonu nedir?

Boyundaki tiroit bezi tarafından salgılanan iki türlü tiroit hormonu vardır. T3 ve T4 hormonlarının en önemli görevi vücutta harcanan kaloriyi ayarlamak ve enerji üretimini sağlamaktır. Vücudun ısısını ayarlar. Tiroit bezinin az çalışması durumunda vücut ısısı düşer ve üşürüz. Metabolizmanın yavaşlaması ile beraber kalpte yavaşlama, kilo alma, uyku hali, bağırsak sisteminin yavaşlaması, kabızlık gibi bulgular ortaya çıkar. Kan yağları fazla yakılamaz, kolesterol ve trigliserid yükselir. Öte yandan fazla salgılanması kan yağlarının yakılmasını artırır ve kan düzeyleri düşer. Kalp hızlanır, aşırı terleme, zayıflama, titreme, sık dışkılama ortaya çıkar. Çocuklarda sağlıklı büyüme için yeterli olması gerekir. Az salgılanması durumunda çocuklarda büyümede gerilik, boy kısalığı, zeka geriliği gelişebilir.

Östrojen hormonu nedir?

Östrojen, yumurtalıklardan salgılanan, kadınların adet döngüsünde, cinsel fonksiyonlarda ve doğurganlıkta önemli rol oynayan bir grup steroid hormondur. Hem erkek, hem kadınlarda bulunmakla beraber, üreme çağında kadınlarda seviyeleri çok daha yüksektir ve menopozda düşer. Hipofizden salgılanan folikül uyarıcı hormon (FSH) ve lüteinizan hormon (LH), yumurtlayan kadınlarda östrojen üretimini düzenlerler.

Östrojen görevleri

Ergenlik çağında hipofiz bezinden salgılanan FSH ve LH, genç kızlarda yumurtalıkları uyararak östrojen salgısını başlatır. Ergen kızlarda boy uzaması ve ergen erkeklere nazaran erken başlar, hızlı olur ve daha çabuk biter. Östrojenin etkisi ile genital bölgede kıllanma, kalça bölgesinde yağlanma, memelerde büyüme görülür. Kadınlarda ergenlik adet kanaması ile sonlanır ve bununla beraber boy büyümesi durur. Östrojen, progesteron dediğimiz diğer bir hormonla belirli bir düzen içinde çalışır. Adetin ilk iki haftasında östrojen salgılanıp, rahmi büyütür ve yumurtanın oluşmasında rol oynar. Adet döneminin son iki haftasında progesteron salgılanarak rahmi hamileliğe hazırlar, gebelik oluşmaz ise progesteron adet kanamasına yol açar. Östrojenin geçici düşmesi cinsel isteksizliğe, kalıcı düşmesi menopoza, sıcak basmaları, gece terlemelerine yol açar.

Östrojen fazlalığında ne olur?

Östrojen fazlalığı yumurtalık faaliyetlerinin bozulması sonucu gelişir. Polikistik over hastalığı dediğimiz sendromda yumurtlama aksar ve kısırlık gelişebilir. Overler östrojeni fazla salgılarsa armut tipi şişmanlık ortaya çıkar, yani kalçalarda yağ birikir, selülit artışı olur. Östrojen düzeyinin kanda yüksek olması rahim ve meme kanseri için risk faktörüdür. Östrojen fazlalığı yağ dokusunun miktarını arttırır. Artan yağ dokusunda daha fazla testosteron östrojene çevrilir, bu da yağ dokusu miktarını daha da artırır. Sonuçta bir kısır döngü oluşur. Östrojen fazlalığı vücudun su ve tuz tutmasına neden olur. Yüz yuvarlaklaşır, el ve ayaklarda şişlik ve ödem gelişir. Östrojen fazlalığı pıhtılaşma eğilimine ve buna bağlı damar tıkanmalarına, tansiyonda artışa da yol açabilir.

Progesteron hormonu nedir?

Progesteron, adet döngüsü ve gebelikte rol oynayan, her ay rahmi hamilelik için hazırlayan bir kadınlık hormonudur. Ayın ikinci yarısında progesteron seviyesi yükselir ve ardından adet kanamasıyla birlikte düşer. Doğum kontrol hapları progesteronun sentetik formlarıdır. Progesteron başlıca etkilerini kadın cinsel organlarında gösterir. Östrojenin etkilerini bastırır ve östrojenle birlikte bazı değişimlere yol açar.

Serotonin hormonu nedir?

Serotonin vücudun ürettiği, temelde iyi hissetmeyi sağlayan mutluluk hormondur. Ruh halini, uyku düzenini, iştahı, hafızayı ve bazı kas işlevlerini düzenler. Serotonin dengesizliğinde, beyin-ruh halini ve stres seviyesini düzenlemek için yeterli hormon salgılanamaz. Serotonin seviyesinin düşük olması depresyona yol açabilir. Migren, kilo alma, panik ataklar, karbonhidrat açlığı ve uykusuzluk da eksiklikte ortaya çıkar. Serotonin seviyesinin aşırı yüksek olması da çok ciddi bir sorundur ve ajitasyona, kafa karışıklığına, uyuşmaya ve libidonun düşmesine neden olabilir.

İnsülin ve glukagon hormonu nedir?

Pankreas, salgıladığı insülin ve glukagon hormonları ile vücudun şeker, yağ ve protein metabolizmasını düzenler. İnsülin vücudun temel yakıtı olan glukozun kullanılmasını, enerjiye dönüştürülmesini sağlar. Bu sayede hücre ve organlar görevlerini yerine getirir. Bu hormonun eksikliği veya görev yapmaması (insülin direnci) durumunda kanda glukoz yükselirken, enerjinin tam olarak kullanılamadığı organlarda fonksiyon bozukluğu ortaya çıkar ve bu tablo diyabet olarak tanımlanır. Glukagon ise kanda glukozun belli bir düzeyin altına inmesini engeller, insülin etkilerini dengeler.

Adrenalin hormonu nedir?

Stres, korku ve şok gibi durumlarda böbreküstü bezlerinden salgılanan adrenalin ve noradrenalin vücudun direncini artırır. Kan basıncının artması, kalp hızının artması, göz bebeklerinin büyümesi ve kan şekerinin yükselmesi, adrenalin salgılandığında oluşan olaylardır. Bu hormonlar, salgılandığında organizma tehlikelere karşı dirençli bir hale gelir. Ancak adrenalin uzun süreler yüksek kalması vücudu ve damarları yıpratır, hipertansiyona yol açar.

Denge sağlayan hormonlar

Vücut dengesinin sağlanmasında birçok hormon görev alır. Bu hormonlar ve temel görevleri şunlardır:

  • Tiroit: Genelde vücut metabolizmasını kontrol eder. Birçok organ ve dokunun işleyiş hızını ayarlar.
  • Kortizol: Böbreküstü bezden salgılanarak vücudun strese karşı koymasında rol oynar. Birçok hormonun etkisini de kolaylaştırır.
  • Paratiroid: Kemik ve böbreği etkileyerek kalsiyum ve fosfor dengesini sağlar.
  • Vazopressin: Böbrekleri etkileyerek vücut su dengesini sağlar.
  • Aldosteron: Böbreklere etki ederek vücut sıvı miktarı ve serum elektrolitlerini (Na ve K) kontrol ederler.
  • İnsülin: Açlık ve tokluk kan şekerinin normal olmasını sağlar.

Vücuttaki su ve mineral dengesini hangi hormon dengeler?

Vücudun su ve mineralini dengesini başlıca kortizol, aldosteron ve vazopressin sağlar. Kandaki su oranı artınca hipotalamusta bulunan algılayıcılar, su tutucu vazopressinin salgılanmasını yavaşlatır. Vazopressin azalınca idrar sıvısı artar ve kandaki su miktarı normal düzeyine indirilir. Sıvı ve mineral dengesini aldosteron da kontrol eder. Aldosteron, böbreküstü bezlerinden salgılanıp, böbreklere etki ederek sodyum ve potasyum elektrolitlerinin emilimini düzenler. Sıcak havalarda, su kaybını en aza indirmek amacıyla aldosteron salınımı artar. Salgılanan aldosteron böbrekten su ve sodyumun atılmasını azaltıp geri emilmesini artırır.

Kadınlarda hormon bozukluğunun belirtileri nelerdir?

Genel belirtiler, adet düzensizliği (sık ya da seyrek kanama olabilir), adet dışı kanama, tüylenmede artış, sivilcelenme, ödem ve buna bağlı kilo değişimi olabilir. Tiroit hormonları da üreme fonksiyonlarını etkiler; bozukluğunda hipotirodizm ya da hipertiroidizm bulguları olabilir. Bunlar hipotiroidizm durumunda üşüme, halsizlik, uyku hali, depresyon, kuru cilt gibi bulgular iken, tam tersi bulgular hipertiroidizm halinde görülür. Ancak her iki durum da üreme ve adet döngülerini etkiler.

Hormon bozuklukları aşırı kıllanma yapar mı?

Hormon bozuklukları aşırı kıllanma yapar. Fazla salgılanan androjen (erkeklik hormonu) nedeniyle sık görülen bir durumdur. Ayrıca hormonları kanda taşıyan protein olan SHBG (seks hormon bağlayıcı globulin/SHBG;Testesteron-Estradiol-Binding Globulin) azalmasında da artış olur. Tiroit hastalıkları SHBG düzeylerini değiştirir. Androjen kaynağı sadece yumurtalıklar değil, böbreküstü bezleri de olabilir. Bu nedenle tüylenme ile gelen hastalarda tam bir endokrinolojik inceleme yapılmalıdır.

Fazla androjen salgısı: Polikistik over sendromu

Polikistik over sendromu hormonal düzensizliklere neden olan bir durumdur. Kökeninde yumurtalıkların daha fazla androjen hormonu salgılaması vardır; ama bu durumun neden mi yoksa sonuç mu olduğu net değildir. Fazla salgılanan androjen yumurtlama bozukluğu, kısırlık, tüylenme ve sivilcelenme yapar. Bu hastalarda diyabete eğilim de görülür. FSH/LH oranı normal bir kadında 2-3 civarında iken polikistik over sendromlu kadınlarda LH yükselişi vardır ve bu oran ters dönmüştür. Adet döngüsünün ikinci yarısında (luteal faz) bakılan progesteron değerleri düşük çıkar ve yumurtlama olmadığını gösterir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Aldosteron

Aldosteronböbreküstü bezlerinin kabuk katmanının Zona Glomerulosa bölgesinde üretilen, kanda sodyum ve potasyum dengesini düzenleyen bir steroid hormondur. Aldosteron sentaz enzimince kolesterolden bireşimlenir. Minaralokortikoitler sınıfının tek içsel (endojen) üyesidir. Aldosteron, böbreğin toplayıcı kanallarındaki hücrelerde bulunan mineralokortikoit alıcılarına (MR) bağlanıp bu hücrelerin iç boşluk tarafındaki tepeye ait (apikal) zarlarının sodyum ve potasyum geçirgenliğini arttırır ve hücrelerin zarlarının alt-yan bölümünde (bazolateral) bulunan Na+/K+ pompaları etkinleştirir, böylece ATP üretimini tetikler, ve sonuç olarak su ve sodyumun yeniden kana geçmesini, potasyumun da idrara geçmesini sağlar. Aldosteron ayrıca toplayıcı kanallardaki α-adacık hücrelerinden H+ salgılanmasını uyararak plazma bikarbonat düzeylerini ve dolayısıyla onun pH'sini düzenler.[1]

Aldosteron, böbreğin süzdüğü sodyumun % 2'sinin yeniden kana geçmesinden sorumludur. Bu oran, normal glomerüler süzme hızında kandaki sodyumun tümüne karşılık gelmektedir.[2]

Steroid alıcıları, nöroreseptörlerin aksine, hücre içinde bulunurlar. Aldosteron/MR birleşimi hormon reseptör elemanı olarak adlandırılan bir DNA dizisine bağlanır, bunun sonucunda mRNA'nın kalıt yazım hızı artar ve genin ürünü olan protein düzeyi artar. Aldosteron tarafından etkilenen genler epitel doku üzerinden sodyum taşımasında rol oynarlar, bunların arasında glukokortikoit tetikli kinaz (glucocorticoid-induced kinase), kanal-tetikleyici etmen (channel-inducing factor), K-ras2A ve epitel sodyum kanalı'nın üç altbirimi bulunur.

Aldosteron bireşimi kansıvısındaki (plazma) anjiyotensin II ve potasyum düzeylerinin artmasıyla uyarılır; bunların derişimleri kansıvısındaki sodyum derişimiyle ters orantılıdır. Ayrıca, kansıvısının asitleşmesi (asidoz) ile de bireşimi artar. Aldosteron salgılanmasının gün boyunca değişen bir düzeni(diürnal ritmi) vardır: günlük üretimin %75'i sabah 4:00 ile 10:00 arasında olur.[3] ACTH aldesteron oluşumunda rol oynasa da sekresyonunu yapan anjiyotensin2'dir.[kaynak belirtilmeli]

Kaynakça[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.