Alerjik reaksiyonlar dünya genelinde pek çok kişiyi etkiyen ve gittikçe de yaygınlık gösteren rahatsızlıklardır. Alerji türleri ve şiddetleri çeşitlilik gösterir. Bazı alerjiler hayatı tehdit eden boyutlara ulaşabilir. Bu sebeple alerjilerin doğru teşhisi, tedavisi ce değerlendirilmesi son derece önemlidir.
Çok sayıda madde kişide alerjik reaksiyona neden olabilir. Alerjik reaksiyona neden olan madde “alerjen” diye adlandırılır. Alerji testi, alerjik reaksiyona neden olan alerjeni bulmak için kullanılan bir dizi test ve yöntemdir.
Alerji testleri her yaştan kişiye yapılabilir. Genel olarak besinlere karşı yapılan alerji testleri 2 aylıktan itibaren yapılabilir. Astım ve alerjik nezle için yapılan alerji testleri ise 2-3 yaşından sonra yapılır. Bunun sebebi ise gıda alerjilerinin gebelik sırasında başlaması ve doğum sonrası çok erken belirti vermesidir. Genellikle gıda alerjileri 1 yaşından önce başlar ve besin alerjilerinin çoğu 3 yaşından sonra düzelir. Astım ve alerjik nezle ise 2-3 yaşından sonra belirti gösterir.
Alerji testlerinin çeşitlilik göstermesi uygulamam yönteminde de farklılıklara neden olur. Genel itibariyle alerjik testleri kan testi ve deri testi olarak yapılır.
Alerji testleri kan testi ve deri testi olarak kategorize edilebilir. Bu testler de kendi içinde çeşitlilik gösterir. Kandan yapılan alerji testleri; total IgE kan testi, alerjen spesifik IgE testleri, bazofil aktivasyon testi ve moleküler alerji testlerini kapsar. Deriden yapılan alerji testleri; deri prick testi, yama testi ve intradermal testlerini kapsar.
Kişinin alerjik yapısı hakkında kabaca bilgi veren total IgE kan testinde değerin yüksek çıkması alerjinizin olma ihtimalinin yüksek olduğunu gösterir. Ancak yükse değer mutlaka alerjiniz olduğu anlamına gelmez; normal ya da düşük değer de mutlaka alerjiniz olmadığı anlamına gelmez, alerji ihtimalinin düşük olduğunu gösterir.
Alerjen spesifik IgE testi, alerjiye neden olan maddelere karşı veya bileşenlerine karşı IgE değerlerini gösteren bir testtir. Deriden yapılan alerji testinin kandan yapılan şekli olarak düşünülebilir.
Bazofil aktivasyon testi, kandan yapılan ve bazofillerin alerjenle aktivasyonu gösteren bir test yöntemidir. Bu testte, bazofillerin aktivasyonunu göstermek için aktivasyonun göstergesi olan mediatör salınımı değerlendirilir. Mediatör salınımı göstermek için de salınan mediatörlerin miktarı ölçülerek artışı saptanır veya mediatör salınımı ile bazofil yüzeyindeki markırların artışı saptanır. Bazofil aktivasyon testi, özellikle ilaç alerjilerinde tercih edilmektedir.
Moleküler alerji testi, çok az miktarda kan örneğinin nano teknoloji ile incelenmesine dayanan bir test yöntemidir. Besin alerjileri, polen, ev tozu akarı, arı gibi çeşitli alerjenlere karşı spesifik IgE miktarın ölçen bu test, hem besin alerjileri hem de solunum alerjilerinin teşhisinde önemli bir yere sahiptir. 300 alerjen ve bileşeni saptayabilen, biyochip yöntemi kullanılarak yapılan moleküler alerji testi, alerjinin şiddeti, ciddiyeti, vücudun alerjik yapısı ve çapraz reaksiyonlarla ilgili bilgi veren bilimselliği kanıtlanmış bir testtir.
Deri prick testi, yaygın olarak kullanılan bir alerji testidir. Bu testte, şüpheli alerjen derinin altına küçük bir lanset yardımı ile yerleştirilir. Alerjen madde cilde nüfuz ettikten sonra uygulama bölgesi 15-290 dakika gözlemlenir. Kabarıklık ve kızarıklık olması alerjiniz olduğu anlamına gelir.
Yama testi, gecikmeli tip, hücre aracılı, aşırı duyarlılık reaksiyonları için kullanılır. Bu testin, IgE aracılı alerji ile hiçbir ilgisi yoktur, temasa bağlı alerjilerde kullanılan bir testtir. Metal takılara, kozmetiklere ve implantlara karşı alerjik reaksiyonların teşhis ve tedavisinde gelen olarak yama testi kullanılır.
İntradermal test, cilt içine uygulanan testtir. Genel olarak ilaç alerjisi ve arı alerjisinde kullanılır. Cildin içine yapılan bu test epidermal teste göre 1000 kat daha yüksek alerjenin verildiği bir yöntemdir. İntradermal testte, alerjenler (genellikle 0.02 mL), küçük bir bleb üretmek için intradermal olarak küçük iğneler ile enjekte edilir ve değerlendirme, 20 dakika sonrasında kabarıklığın boyutundaki artışa göre yorumlanır. Testte kullanılacak alerjen solüsyonları deri prick testi için kullanılan konsantrasyonlardan daha düşük konsantrasyonda (10-1000 kat veya daha fazla) olmalıdır. İntradermal test öncesinde her zaman negatif ve pozitif kontroller de dahil olmak üzere deri prick test kullanılmalıdır.
Alerji testlerinin, alerji konusuna üst ihtisas yapmış olan alerji uzmanları tarafından yapılması gerekir. 18 yaşından büyükler için yetişkin alerji uzmanları, 18 yaşından küçükler için ise çocuk alerji uzmanları alerjik hastalıkların teşhis ve tedavisini yapabilecek en yetkili doktorlardır. Bu sebeple alerji testlerinin, alerji uzmanları tarafından yapılması gerekir.
Moleküler alerji testi, 300 alerjen ve bileşene baktığı kapsamlı sonuçlar vermektedir. Alerjiyi derinlemesine incelemesi nedeniyle oldukça önemli bir yeri vardır. Moleküler alerji testinin alerjilerin teşhisinde önemi ise şu şekilde belirtilebilir:
Alerji testleri, alerji uzmanları tarafında, kişinin mevcut durumu ve belirtileri dikkate alınarak yapıldığı zaman oldukça verimlidir. Testlerin doğru bir ortamda doğru kişiler tarafından yapılması verimli bir sonuç elde edilmesini sağlayan önemli bir etmendir. Alerji testlerinden verim alınabilmesi için testlerin uygulama şeklinin ve değerlendirilmesinin de önemi büyüktür. Doğru değerlendirilen testler hem doğru teşhis konulmasını sağlarken hem de etkili tedavi alınmasını sağlar.
Alerji testlerinin tedaviye yön verici özelliği de bulunur. Örnek vermek gerekirse; alerji aşı tedavisi yapılacaksa, aşının içine eklenecek maddeyi moleküler alerji testi saptayabilir. Bunun yanı sıra alerji aşısının etkisi konusunda moleküler alerji testi bilgi verir. Bu da tedavi yöntemi olarak aşının kullanılıp kullanılmayacağı konusunda durumu netleştirir.
Alerjene özgü IgE varlığı hem kanda hem deri testi ile değerlendirilir. Kanda bakılan bu testler ELISA (Enzyme-Linked ImmunoSorbent Assay) temeline dayalı bir yöntemdir. Alerjene özgü IgE’nin kantitatif olarak ölçümünü sağlar. Aşağıdaki bazı özel koşullarda tercih edilir:
Alerjene özgü IgE özellikle besin alerjilerinin tanısında ve takibinde kullanılmaktadır. Hastanın değerlendirilmesi deri testleri ile birlikte yapılır.
Yakın zamanda alerjene özgü IgE’nin tanısal değerini artıracak yaklaşımlardan bileşene dayalı tanı (CRD) ön plana çıkmaktadır. Bu yöntemle alerjenlerin hangi bileşeninin klinik bulgulara neden olduğu saptanabilir. Klinik tanı konulmasında, çapraz reaksiyonların belirlenmesinde daha doğru yaklaşım imkanı sunmaktadır. Alerjen özelliği ile tolerans gelişimini öngörmede ve immünoterapi uygulanacak hastalarda aşı seçiminde kullanılması ile daha iyi sonuçlar alınmaktadır.