Kolajenin faydaları o kadar çok ki… Kolajen ne işe yarar dediğimizde karşımıza birçok madde çıkıyor: Cilt sağlığı ve güzelliğini korur. Tırnakları güçlendirir. Kemikleri güçlendirir. Tendonlar ve bağ dokusu gibi dokuları güçlendirir. Kalp-dolaşım sisteminin verimli çalışmasına etki eder. Ayrıca iç organlarımızın sağlığını korumayı da destekler. Tıbben saydığımızdan daha çok faydası olduğu da kesin. Kolajen zaten vücudumuzda olan bir protein olduğu için çok çok önemlidir. Yaşla birlikte azalmaya başladığı için birçok kadın kolajen takviyesine 30’lu yaşlarında başlıyor. Colleanex Imuneks sıvı kolajen kullananlar için uygundur. Suda çözündürülerek tüketilir. Yazının devamında kolajen kullanan kişilerin yorumlarını ekledik.
Kolajen Kullananlar:
Esra İnanç (34)
Kolajeni doğal yoldan alayım diyorsanız günden en az tabak kelle paça çorbası içmeniz lazım ki bu da imkansız. Maalesef yıl öncesi gibi doğal bir yaşama sahip de değiliz. Organik ürün bulmak zor ve pahalı. Ben kolajen takviyesi almaya son derece pozitf bakıyorum o yüzden. 2 aydır Imuneks Collanex kullanıyorum ve cildim kesinlikle daha gergin ve parlak duruyor.
Yasemin Göztürk (28)
Düzenli kullanıldığında cildin, kemiklerin, eklemlerin yaşlanmasını geciktiren çok güzel bir destek. Yaklaşık 50 gündür kullandığım takviye. İlk ay shot şeklinde olanından içtim. Vücut kendini uykuda yenilediği için, yatmadan önce içilmesi öneriliyor. Bir ay sonrasında toz şeklinde olanına geçtim, bu bittikten sonra hap şeklinde olanına geçip 3 ayı tamamlayacağım. En iyi kolajen takviyesi diye bir şey yok bence, takviyeleri nasıl almak istiyorsanız benim gibi deneyerek kendiniz için en iyi olanı bulabilirsiniz. Sıvı, toz veya tablet tamamen kullanım alışkanlığıyla ilgili.
Saçımda, tırnaklarımda ve cildimde gerçekten farklılıklar görüyorum. Hepsi yavaş yavaş oluyor. Herkes 30’lu yaşlardan bahsediyor ama ben daha 30 olmadan başladım, iyi ki de başlamışım.
Özge Altın (31)
Toz kolajeni 3 hafta boyunca neredeyse her gün kullandım. Diz ağrılarıma iyi geldi diyebilirim. Tamamen geçirmedi ama rahatladım. Henüz cildimde bir değişiklik yok ama zaten sporu daha rahat yapmak dışında bir beklentim yoktu.
Nazan Tozunlu (37)
Birçok kolajen markası denedim. En iyi kolajen markası bence Imuneks Collanex. Bu, 28 saşelik toz kolajen. Kolajen öncesi sonrası farklar ne diye sorarsanız yaklaşık 3 aydır düzenli kullanıyorum, yılda 2 kere böyle kür yapıyorum; cildim kesinlikle daha eşit tonlu, canlı ve parlak. Dirseklerimdeki çizgiler bile açıldı diyebilirim. Çok memnunum. Kolajeni besinlerden almak çok güç, takviye şart.
Zeynep Aslan (35)
Çinko, e vitamini ve en önemlisi c vitamini ile bir arada, bir aydır kullanıyorum. Diz ağrılarını geçirdiğini, eklemlerden gelen sesleri bitirdiğini söyleyebilirim. Cilde etkisi olmuyor diyen olmuş, ben cilt ve saçlarda ciddi değişimler gözlemledim, cilt tonum eşitlendi, yüzüm aydınlandı.
Ceren Demir (39)
Cildim çok kuru olduğu için sürekli krem sürme ihtiyacı hissediyordum. Kolajen aldığımdan beri cildim daha nemli. Bir süredir sürekli krem sürmeye gerek görmüyorum. Diğer bir etkisi de (çevremin gözlemi) cildimin daha aydınlık ve taze göründüğü yönünde.
Ayşe Bilgin (29)
30 yaşına merdiven dayamış her kadının ve erkeğin kullanması gerektiğini düşündüğüm takviyedir. 20’li yaşların başında bu tarz şeylere pek itibar etmezdim ama yaş ilerledikçe insanın kendine bakma isteği de ilerliyor. 1 aydır kullanıyorum henüz ama kendimi daha iyi hissediyorum, geçen bir arkadaşım cildime iltifat etti ve bu da çok hoş bir şey. Kolajeni yılda 2 defa kür olarak kullanmaya karar verdim.
Kolajen takviyeleri faydalı mı?
Kolajen takviyesi saç sağlığı, ciltte oluşan kırışıklıklar ve kalp sağlığı gibi olayları düzenlemek ve iyileştirmek için oldukça etkilidir. Vücuttaki kolajen miktarı arttırılarak daha sağlıklı bir yaşam hedeflenir. Günümüzde oldukça popüler olan kolajenin, özellikle yüz güzelliği ve kırışıkların giderilmesi amacıyla kullanıldığı görülmüştür.
Peki kolajen ne zaman etkisini gösterir?
Net bir zaman aralığı verememize rağmen, çünkü yaşa ve cilde göre değişiklik gösterebilir. İyi bir sonuç almak için en az 3 ay kolajen kullanımı tavsiye edilir.
Kolajen ciltte bulunan bir proteindir. Yaşlanmayla birlikte vücudumuzda bulunan kolajen miktarı zamanla azalır ve cilt esnekliği kaybeder. Kolajen takviyesiyle kaybedilen cilt esnekliği geri kazanılır ve kırışıklıklar azalabilir. Ciltte yeterli miktarda bulunan kolajen, cilde daha parlak ve sağlıklı bir görünüm verir.
İLGİLİ HABERLER
KOLAJEN TAKVİYESİ İÇİN KULLANMA REHBERİ
SAĞLIKLI CİLT İÇİN ALABİLECEĞİNİZ TAKVİYELER
KOLAJEN NEDİR?
KOLAJEN TAKVİYESİ
HER YAŞ İÇİN KOLAJEN TAKVİYESİ
Gneş koruyucu kremler, farklı koruma derecelerinde satışa sunuluyor ve bu dereceler de SPF olarak tanımlanıyor. Peki, bu SPF dediğimiz şey nedir? Gerekten biliyor musunuz?
Haziran 26,Gneşten yansıyan zararlı ışınlar her sene daha gl olarak yeryzne iniyor. Dolayısıyla bu da cildimiz iin byk tehlike arz ediyor. stelik yaz ve kış Bu ışınlardan her mevsim korunmalıyız!
Haziran 26,Gneş sonrası rnler dediğimiz ‘after sun’ rnleri kaale alın! nk onların grevi gerekten ok mhim!
Haziran 29,BB krem, kusur kapatıcı anlamına gelen ‘blemish balm’ ifadesinin ilk harflerinden adını alıyor. Ciltteki kusurları doğal şekilde kapatan bir zellik taşısa da, bu krem ok ynl bir cilt bakım kremi aslında
Haziran 29,Gneş kremi srnce oluşan kire gibi beyazlıktan şikayetiyseniz, sizi harika bir gneş koruyucu ile tanıştıracağız! Hem tamamen grnmez şeffaf bir dokuya sahip, hem de yksek gneş korumasına
Temmuz 01,Genelde cilt sağlığı ile anılan kolajen, aslında tüm vücudumuz için olmazsa olmaz yapısal ve işlevsel açıdan gerekli olan bir protein türüdür. Temel görevi bağ dokusunu güçlendirmek ve vücut bütünlüğünü korumaktır. Vücudumuzda kolajen olmadan vücut parçalarımız bir arada kalamaz. Vücut bağ dokusunun %80 gibi büyük bir bölümünü oluşturan kolajenin temel görevi, cilde güç, esneklik ve sağlamlık vererek, cilt yapısını oluşturan bir ağ oluşturmaktır.
Kolajen, fibroblastlar ve diğer hücreler tarafından oluşturulan bir proteindir. Fibroblast, bağ dokunun temel hücresidir ve fibroblastların en önemli görevi cilt için son derece önemli olan, cilde parlaklık ve esneklik sağlayan kolajen ve elastin üretimini sağlamasıdır. Kolajen bir yapı bloğu olarak, kemik ve kasları bir arada tutar, vücudumuzdaki organları korur ve cilt elastikiyetini artırır.
Vücudumuzun kolajen üretimini yaşam biçimimiz, yaşadığımız iklim ve beslenme alışkanlıklarımızın etkilediği gibi doğal bir süreç olan yaş almak da kolajen üretiminin azalmasına sebep olmaktadır. Ortalama bir insan vücudunda 25 yaş sonrası yılda %1 ile 2 aralığında bir kolajen üretimi düşüşü gözlenmektedir. 40 yaşına ulaşıldığında, 30 yaş öncesine kıyasla vücudumuzdakı kolajenin yüzde 10 ile 20 aralığında bir kaybı söz konusudur. Bu kayıplar, insan doğası gereği yaşadığımız süreçlerin birer parçasıdır. Yaşımız ilerledikçe cilt elastikiyetinde azalma, ciltte kuruma, incelme, sarkma, kırışıklıklar, güneş lekeleri, saç kalitesinde bozulma ve kırılgan tırnaklar ortaya çıkar. Kolajen yaşlanma belirtilerini hafifleterek, kişinin daha parlak ve canlı bir cilde sahip olmasına ve daha genç görünmesine yardımcı olur.
Kolajen kaybı belirli beslenme alışkanlıkları edinmek ve zararlı tüketim alışkanlıklarından vazgeçilerek belirli bir düzeyde önlenmesi olası bir durumdur. Özellikle 40 yaş ve menopoz sonrası vücudun artık kolajen üretme kabiliyetinin zayıflaması sonucunda kaybedilen kolajenlerin geri konulması ancak bunun için özel olarak geliştirilmiş takviyelerle mümkün olmaktadır.
Kolajen takviyeleri ciltte kolajen üretimini tetiklemeleri sayesinde cildin daha nemli ve gergin olmasını sağlayarak yaşlanma izlerini azaltmak amacıyla kullanılmaktadır. Bu ürünleri kullanan kişilerde aylar içinde sonucun görülmeye başladığı, cildin daha parlak, saç ve tırnakların daha sağlam olduğu yönündedir. Bilimsel araştırmalara göre kolajen takviyelerinin içerisinde bulunan kolajen peptitleri cilt kuruluğunu ve kırışıklıkları azaltmaya yardımcı olmaktadır. Düzenli kolajen takviyesi ile cilt, eklem ve kaslardaki kolajen miktarı korunarak, cilt yaşlanması yavaşlar. Yaşla ortaya çıkan görme problemleri ve eklem rahatsızlıkları azalır.
Kolajen kullanımı yaşa ve cildin deformasyon derecesine göre değişir. Ancak yapılan tüm klinik çalışmalar, kolajenin etkisini görebilmek için en az 3 ay kullanılması yönündedir. Kolajenin bu 3 aylık süre boyunca hiç ara verilmeden kullanılması önemlidir. Kolajen desteğinin 3 ay sürekli kullanılması deri kırışıklıklarında azalma, deri elastisitesinde artış, hidrasyon (su tutma) ve dermal kolajen yoğunluğunda artış sağladığı gözlenmştir. Kolajen takviyesinin genellikle güvenli olduğu ve bildirilmiş bir yan etkisi olmadığı belirtilmektedir. Ancak bunları kanıtlayacak geniş kapsamlı bilimsel çalışmalara ihtiyaç vardır.
Kolajen eksikliği belirtileri vücutta pek çok değişikliğe neden olur. Yaşlanmayla birlikte bu proteinin doğal yollardan karşılanması yeterli olamayacağı için takviye alarak alınması yararlı olacaktır. Kolajen takviyeleri, son yıllarda kullanımı yaygınlaşan popüler gıda takviyelerinden bir tanesidir ve çok çeşitli formları vardır. Gıda takviyeleri bazı ilaçları kullanan kişilerde veya birtakım hastalıkları bulunan bireylerde olumsuz sonuçlara neden olabilir. Yine aynı şekilde kolajen eksikliği bulunmayan hastalarda bu takviyelerin kullanımı da istenmeyen etkiler yaratabilir. Dolayısıyla kolajen desteği kullanmaya başlamadan önce mutlaka bir dermatoloji uzmanına danışılmalıdır.
Kolajen takviyelerinin tablet, kapsül, toz ve sıvı formları mevcuttur. Kolajen dışardan takviye olarak alındığında öncelikle sindirim sisteminde yapıtaşı olan aminoasitlere parçalanır ve aminoasit olarak kana karışır. Farklı formlarda üretilen kolajen takviye ürünleri arasında likit şekilde tüketilecek kolajen takviyesi, vücudun adaptasyon ve hızlı reaksiyonu açısından en faydalı yöntem olarak öne çıkar. Kolajen ürününün daha çok emilebilmesi için kolajenin biraz daha parçalanmış daha etkili hali olan hidrolize peptid kolajen içeren takviyeler tercih edilmelidir. Toz ve tablet ürünlerin kullanımı zordur. Sıvı ürünleri, kullanım kolaylığı ve emilim oranlarının yüksek olması nedeniyle tercih edilmelidir. Kolajen sentezine destek olması için ürünlerde bakır, çinko, C vitamini ve glutatyon, koenzim ve alfa lipoik asit gibi antiaoksidanlar bulunması etkinliğini artırabilir. Kolajen destek ürünleri içeriği balık, tavuk veya sığır kaynaklı olabilir. Kolajen takviyelerinin daha iyi etki göstermesi için kahvaltıdan yarım saat önce veya gece yatmadan aç karnına alınması daha iyi olur.
Kolajen ile kolajen peptit arasında çok büyük bir fark var. Kolajen dediğimiz şey tek ve büyük bir yapı. Ancak peptitler, kolajenin kesilmiş haldeki parçaları. Ağızdan takviye olarak aldığımız kolajen önce midemize, sonra bağırsaklarımıza ulaşacak, bağırsakların içinde emilecek ve buradan da kana karışacak. İşte o emilme sırasında bağırsak yapımızdaki küçük hücrelerin arasından geçmesi lazım. Kolajen büyükken kolay sindirilemediği için bunlar küçük küçük parçalara ayrılıyor ve daha rahat vücutta emilebiliyor. Hidrolize peptitler denilen asıl o küçük parçalar vücuda yarar sağlıyor. O nedenle balığın hepsini yemek ile peptit parçasını almak aynı olmuyor. Balığın etkisi yok değil ama emilimi çok zayıf. Bu nedenle kolajeni takviye olarak almak daha yararlı.
Kullandığımız kolajenin miktarı çok önemlidir. Önerilen günlük doz, doğal kolajen (kemik tozları) için - 10 gram, hidrolize peptit kolajenler için de - 5 gram arası dozlardır. Kolajen takviyelerinin daha çok emilebilmesi ve en yüksek biyolojik yararlanımın sağlanabilmesi için dalton civarında moleküler ağırlığı olan düşük molekül ağırlıklı kolajenleri tercih etmeliyiz. Molekül ağırlığı çok yüksek olan toz ve tablet kolajenlerin emilimi yetersiz olduğu için yararları azalmaktadır.
Kullanım süresi yaşa göre değişkenlik göstermekle birlikte kişinin ihtiyacına göre karar verilmelidir. Klinik çalışmalara göre kolajenin etkisini görebilmek için en az 3 ay hiç ara verilmeden kullanılması gereklidir. Kolajen takviyelerini genelde 30’lu yaşlardan sonra bireyin ihtiyacına göre öneriyoruz. yaş arasında yılda 2 defa 3’er aylık kürleri, 60 yaş üzerinde yılda 3 defa 3 aylık kürleri tavsiye ediyoruz.
Kolajenin farklı tipleri, farklı dokularda, farklı yoğunlukta bulunmaktadır. Kolajen destek ürünlerinin genellikle güvenli olduğu ve kolajen tedavisine bağlı ciddi yan etki bildirilmemiştir. Günümüzde balık kaynaklı kolajen içeren ürünler sıklıkla önerilmektedir. Balıktan elde edilen kolajen daha küçük moleküler boyuttadır bu da emilimi artırır. Ancak civa gibi ağır metal zehirlenmesi açısından kaliteli ürünler tercih edilmelidir.
Takviyeler, hafif sindirim sistemi sorunlarına ve ağızda kötü tada neden olabilir. Protein içeriği yüksek ürünlerde böbrek taşı ihtimali önemlidir. Kolajen takviyeleri, genellikle çeşitli vitamin ve mineraller için farklı besin kaynakları içerdiği için ürünleri kullanmaya başlamadan önce içeriğinin dikkatlice incelenerek, bireyin içerikteki herhangi bir maddeye alerjisi olup olmadığının değerlendirilmesi faydalı olacaktır.
Kolajen maddesi kilo aldırıcı özelliğe sahip bir bileşik değildir. Kolajen takviyeleri tüketilirken şeker içerikli ya da tatlandırıcı içerikli ürünlerle karıştırılması halinde kilo yapıcı bir özellik sunar. Molekül ağırlığı düşük, şeker içermeyen ürünleri kullanmak daha iyi sonuç verir. Kolajenden zengin beslenme ve/veya kolajen içeren besin destek ürünlerinin uygun dozajlarda (günde gram) kullanımının herhangi bir yan etkisinin olmaması, kolajenin zararlı olmadığı anlamına gelmiyor. Kolajenin fazla tüketiminin aynı zamanda kan kolesterol düzeylerini de artırıp kalp hastalıklarının önlenmesinde veya tedavisinde olumsuz etki yaratmaktadır. Özellikle hamileler, emziren anneler, deniz ürünlerine, sığır-tavuk etine alerjisi olanlar ve diyabet hastaları istenmeyen etkiler nedeniyle dikkatli olmalıdır.
Kolajenin en temel görevi bağ dokusunu düzenleyerek vücudun doğal yapısını oluşturmaktır. Bunun yanı sıra her bir özelleşmiş kolajen türünün birtakım farklı görevleri de bulunur. İnsan vücudunda bilinen en az 16 kolajen çeşidi bulunur. Temelde 3 farklı kolajen türü vücuttaki en yaygın kolajen moleküllerini oluşturur. Temel kolajen tipleri şu şekildedir:
Cildimizin yüzde 70’ini kolajen tip 1 ve 3 oluşturmaktadır. Bu nedenle amacımız cilt, saç ve tırnak sağlığına destek ise tip 1 ve 3 kolajen karışımlarını tercih etmeliyiz. Eklem ve kemik sağlığı söz konusu olduğunda eklem kıkırdaklarını oluşturan kolajenin yüzde 60’ını tip 2 kolajen oluşturduğu için, tip 2 kolajeni kullanmamız gerekir.
Kolajen eksikliğinin yansımaları en çok cildimizde görülümektedir. Cildimiz sıkılığını kaybederek sarkmaya başlar, matlaşır ve kırışıklıklar kaçınılmaz hale gelir. Kolajen eksikliği bağ dokusu, eklem ve kıkırdak ile beraber cilt görünümünü olumsuz yönde etkiler. Cildin nem dengesinin bozulması, cilt kuruluğu, ciltte sarkma, ciltte kırışıklık, cilt üzerinde renk eşitsizliği, ciltte yanık, kesik ya da yaralanma halinde iyileşme sürecinin uzaması, solgun cilt görünümü, göz çevresinde kaz ayağı oluşumu, yüz ve göz çevresinde çukurlaşma ve morarma gibi değişiklikler görülebilir. Ayrıca vücutta ortaya çıkan morluklar ve selülit görünümü ve diş eti kanamaları kolajen eksikliği sonucu oluşur.
Ayrıca saç ve tırnak sağılığı da bu proteinin eksikliğinde ciddi anlamda zarar görür. Saçın uzama süresi yavaşlar, saçlarda incelme ve saç dökülmeleri sıklıkla görülür. Kolajen eksikliğinde tırnaklarda soyulma, kırılma ve mantar hastalığına yatkınlık oluşabilir. Eklemler, kıkırdak ve bağ doku üzerinde kolajen eksikliği belirtileri günlük hayatı olumsuz etkiler. Kas kütlesinde azalma, spor yaralanmalarından sonra iyileşme sürecinin uzaması, kemik yapısında güçsüzlük, kıkırdak dokuda yıpranma ve hareket sırasında eklem ağrıları hayatı zorlaştırır. Kemik matriksi güç kaybeder, romatizmal süreçler, kıkırdak, kas ve kemik erimesi hız kazanır.
Kolajen takviyeleri saç sağlığından kıkırdağa, yüzdeki kırışıklardan kalp hastalıklarına geniş bir yelpazedeki istenmeyen olayları önlemede yardımcı olur. Kolajen takviyesi kullananlar, vücutlarındaki kolajen miktarını artırarak daha sağlıklı bir yaşamı hedefler. Özellikle son yıllarda yüz güzelliği için yaşlanma karşıtı etki gösteren takviyeler sıklıkla kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalar kolajen kullanılmasının vücudumuza olumlu faydaları için umut vermektedir.
Doç. Dr. Tuba Oskay
Bayındır Söğütözü Hastanesi Dermatoloji Uzmanı
“Sıvı kolajen kullanımına hangi yaşta başlamalıyım?” “Sıvı kolajeni günün hangi saatinde kullanmalıyım?”
Kolajen ile tanışıp, sıvı kolajen farkındalığınızı oluşturduktan sonra aklınıza gelen sorulardan ikisini bu yazı içerisinde cevaplamaya çalışacağız.
Kolajen hakkında yazılan bilgilendirici makalelerimizi okuduysanız, vücudumuzun 25 yaşımız itibari ile kolajen kaybetmeye başladığını artık biliyorsunuzdur. Peki bu 25 yaş keskin bir çizgi midir? Tabii ki hayır. Kimi insanın kolajen kaybı yirmili yaşlarının başında kendini belli ederken, kimi insan yirmili yaşlarının sonunda bile gözle görülür biçimde çok fazla hissetmeyebilir. Dolayısıyla bu konuda yirmili yaşların ortası diyerek ortak noktada buluşmak en doğrusu olacaktır.
Sorumuzun cevabına gelince, eğer yaşınız genç ise (23,24,25) bu yaşlarda likit kolajen kullanımına başlamanız cildinizin kolajen kaybı ile yaşayacağı olumsuz etkileri bir hayli geciktirecektir. Eğer 25 yaş üzeri iseniz, kolajen kullanımına hemen başlamalısınız!
Peki günün hangi saatinde, hangi öğünde kullanırsanız en etkili sonucu alırsınız? Bu sorunun cevabını uzman doktorlarımızın tavsiyesiyle ve klinik çalışmalarımızın sonucunda cevaplamaya çalışıyoruz. Sıvı ürünlerin emilimini hızlandırmak için, en önemli husus aç karna olmanız olacaktır. Dolayısıyla tüketim için iki seçeneğimiz kalıyor: sabah aç karna ve akşam yatmadan hemen önce.
Uzmanlarımız her ikisini de öneriyor.
Sabah aç karna içerseniz; kahvaltıdan 30 dakika önce bir bardak suya karıştırılarak içilen Collagen Lift Paris™ gün içerisinde vücudunuza giren ilk besin olarak en hızlı ve en yararlı şekilde kana karışacaktır. Dolayısıyla böylece ürünün etkisinden tam performans almanız mümkündür. Aynı zamanda sabah aç karna içtiğiniz bir bardak su tokluk hissi verecek ve böylece fazla besin tüketiminin önüne geçmenizi sağlayacaktır.
İkinci seçenek ise yine uygulanabilir ve etkili bir zaman dilimidir. Cilt için düzenli uyku çok önemlidir! Vücut, onarımını uyku sırasında daha fazla yapar. Uykuyu bir batarya dolum süreci olarak düşünebilirsiniz. Uykudan hemen önce aç karna içilen sıvı kolajen de vücut başka bir enerji kullanımı yapmadığı için midede kolay emilir ve etkisinden hiçbir şey kaybetmez!
25 yaş ve üzeri olan tüm okuyucularımız; sabah kahvaltıdan 30 dakika önce veya akşam yatmadan hemen önce bir bardak suya karıştırarak sıvı kolajen ürünlerini tüketebilir.
KARGO BEDAVA
Kurumsal Fatura
Satıcı : farmante
Koleksiyona Ekle
Hızlı Teslimat: 1 gün içinde kargoda
favori
ÜRÜNÜN TÜM ÖZELLİKLERİ
Ürünün Diğer Satıcıları (3)
EASY LİFE
13 saat 7 dakika içinde sipariş verirsen en geç yarın kargoda!
Tahmini Kargoya Teslim: 2 gün içinde
Dermokozmedikal E-Ticaret
13 saat 7 dakika içinde sipariş verirsen en geç yarın kargoda!
Henüz Yorum Yazılmamış.