Rahmi Koç ve Çiğdem Simavi'nin oğlu olan Ali Koç, 2 Nisan 'de İstanbul'da doğdu. 'te Londra Harrow School'dan mezun oldu. Rice Üniversitesi'nde işletme üzerine lisans eğitimi aldı. Harvard Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde yüksek lisansını tamamladı.[6]
Öğrencilik yıllarında aile holdinglerinin çeşitli kademelerinde görev aldı. 'da J.P. Morgan'da stajyerlik yaptı. Aynı yıl American Express Bank’ta Yönetici Yetiştirme Programı ile iş hayatına başladı.
Askerlik görevini 'de yerine getirdi. yılları arasında Morgan Stanley'de analist olarak çalıştı. 'de Koç Holding Stratejik Planlama Grubu bünyesinde Yeni İş Geliştirme Koordinatörü olarak çalışmaya başladı ve sonraki yıllarda üst düzey görevlerde yer aldı.[7]
'te Nevbahar Demirağ ile evlendi ve bu evlilikten iki çocuk sahibi oldu.[8][9] 'de Rahmi Koç sonrasında Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine seçildi.[10]
'te Bank of America bünyesinde, tanınmış 13 lider ismin görev alacağı "Bank of America Küresel Danışmanlık Komitesi"ne girdi.[11][12] 'da Mustafa Koç'un hayatını kaybetmesi sonrasında Koç Holding'in yönetim kurulu başkanlığına Ömer Koç geçti, Ali Koç ise Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak atandı.[13]
'de ise Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine seçildi.[14] Yıl içinde Forbes Türkiye'nin “En Zengin Türk” listesinde milyon dolarlık servetiyle sırada yer aldı.[2]
Koç aynı zamanda Ark İnşaat, Bilkom, Digital Panorama, Koç Bilgi ve Savunma Teknolojileri, Koç Sistem, Koçtaş, Koç Finansal Hizmetler, Otokar, Otokoç ve Setur gibi şirketlerin de Yönetim Kurulu Başkanı, URAK - Ulusal Rekabet Araştırmaları Derneği’nde Başkan, Endeavor Derneği’nde Yönetim Kurulu Üyesi, DEİK’de Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜSİAD’da Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.[7]
Spor yöneticiliği[değiştir
Fenerbahçe'nin yeni başkanı Ali Koç, o anları, Habertürk TV'de itiraf etmişti!
Fenerbahçe Kulübü Seçimli Olağan Genel Kurulu'nda Ali Koç, 20 bin geçerli oyun 16 bin 92'sini alarak başkanlığa seçildi. Ülker Stadı'nda yapılan tarihi kongrede kullanılan oyların 20 bin 'sı geçerli sayıldı. Aziz Yıldırım'ın 20 yıllık başkanlık dönemine son veren Ali Koç, kongre üyeleri tarafından 3 yıllığına göreve getirildi.
Fenerbahçeli taraftarlar, Ülker Stadı'nın çevresinde Ali Koç'un başkan seçilmesini kutladı. Sabah saatlerinden itibaren binlerce sarı-lacivertli taraftar, stadın dışında Ali Koç lehine tezahüratlar yaptı. Ali Koç'un seçimi kazanmasıyla büyük bir coşku yaşayan taraftarlar, meşaleler yaktı. Ali Koç'un başkanlığı sosyal medyada da büyün yankı uyandırdı. Sosyal medya platformu Twitter'da en çok konuşulan konu olan Ali Koç'un çocukluk fotoğrafları da gündeme oturdu. Ali Koç'un çocukken elinde Fenerbahçe renklerindeki futbol topuyla çekilmiş fotoğrafı, binlerce kez paylaşıldı.
Ali Koç, o fotoğrafın hikayesini, Habertürk TV'de Veyis Ateş'in sunumuyla yayınlanan Akılda Kalan programında ilk kez anlatmış ve itirafta bulunmuştu. Ali Koç'un sözleri şöyleydi:
"Ben burada bir itirafta bulunmak istiyorum. Büyük kulüpteyiz, konuşma yapıyoruz, ihtiyaç molası yapmam gerekti, koşarak gittim. Bin kişi var. Tam dönerken yaşlı bir hanımefendi, sanırım Okşan hanımdı galiba, yolumu kesti. Bana bir zarf verdi, bir an evvel sahneye dönmek istiyordum. Okumamı istedi, açtım, yazılar o kadar küçüktü ki, 'Okuyamıyorum' dedim. Tekrar zarfın içine koydum. Tam sahneye çıkacakken, 'Seninle ilgili kısmı oku' dedi. Sahnede çıkardım ve hayatımda ilk defa o kısmı okudum. "Bu resmi çok iyi hatırlıyorum ancak röportajı bilmiyorum. Emin beyin, Fenerbahçeliliğim üzerinde emeği büyüktür. Okudum, hanımefendi bunu bunca yıl nasıl saklamış, neden bana o gün verdi 'Önceden aday olacağına inanmadım, tam emin olunca vermek istedim' dedi. Ertesi gün işe geldim, arşivleme sistemim zayıftır. Kat görevlisi resmi çıkardı verdi. İki tane top var. Utandığım bir itiraf bu. O toplardan bir tanesi, Santos'un Türkiye'ye gelip maç yaptıktan sonra imzalayıp bıraktığı top O topu da Emin bey bana hediye etmişti. Ben o topa gözüm gibi bakarken abim Mustafa o topu alıp mahallede maça gitti. Sonra o top yok oldu! Hala utancını taşıyorum. O topun bugün başka yerde olması gerekirdi. Pele'nin bile imzası vardı. Çok kötü bir tecrübe. Yıllardır bunu soracaklar ne cevap vereceğim diye korkardım. Emin bey de hayatta değil, abim de hayatta değil. Bunu söyleme ihtiyacı duydum ve üzerimden attım. Öbür top da sanırım Bayern Münih'in imzaladığı bir toptu."
Fenerbah&#;e YDK ger&#;ekleştirildi
Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar, Cumhuriyet'in 99'uncu yılını kutlayarak; "Ne mutlu biz Fenerbahçelilere ki dünya tarihinin kaydını tutan tüm sayfaların önünde saygıyla eğildiği en büyük dehanın muzaffer komutan, eşsiz devrimci Mustafa Kemal Atatürk'ün daha 19 Mayıs'ta aklına koyduğu bağımsızlığın, medeniyetin, eşitliğin, bilimin ve aklın anahtarı olan Cumhuriyetin hem neferi hem de Feneriyiz. Ne mutlu biz Fenerbahçelilere ki dün kayıkhanemizden Anadolu'ya silah sevkiyatı yaparken Cumhuriyete giden o meşakkatli yolun Feneriydik. Ne mutlu biz Fenerbahçelilere ki milli mücadeleye moral olması için işgal kuvvetlerinin karma takımını eze eze yenip General Harrington Kupası'nı müzemize taşıdığımızda Cumhuriyete giden o kutlu yolun Feneriydik. Ne mutlu biz Fenerbahçelilere ki FETÖ'nün 3 Temmuz Kumpasında da Cumhuriyetin Feneriydik. Zira mevcudiyetimizin ve istikbalimizin yegane temelinin bu olduğuna inanıyoruz. Bu temel en kıymetli hazinemizdir. İstikbalde de bizi bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahlara karşı yine Cumhuriyetin Feneri olacağız. Cumhuriyete tuttuğumuz Fenerin ışığı hiç sönmeyecek, enerjisi hiç tükenmeyecek. İlelebet Cumhuriyetin Feneriyiz. Bu vesileyle bir kez daha Cumhuriyetimizin yılını kutluyor. En büyük Fenerbahçeli azizi Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı, özlem, rahmet ve minnetle anıyorum. Yaşasın laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti, yaşasın Cumhuriyetimizin Feneri Fenerbahçemiz" dedi.
Uğur Dündar'ın konuşmasının ardından Başkan Ali Koç, ve yılını dolduran üyelere plaketlerini takdim etti.
BURAK KIZILHAN: YENİ SEZONDA HER BRANŞTA GÜZEL BAŞLANGIÇLAR YAPMIŞ OLMANIN MUTLULUĞU İÇİNDEYİZ
Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Kızılhan, Yüksek Divan Kurulu toplantısında yönetim kurulu faaliyet raporunu okudu. Yeni sezonda her branşta güzel başlangıçlar yapmış olmanın mutluluğu içinde olduklarını ifade eden Burak Kızılhan, "Tüm takım sporlarımızda sezona başladığımız, stadyumdan salonlara koşturduğumuz, olimpik sporcularımızdan gelen haberlerle gururlandığımız, Türkiye'nin en büyük spor kulübü olarak rekabetçi kimliğimizi ortaya koyduğumuz üç aylık bir süre geride kaldı. Sportif karnemizle başlamadan önce geride bıraktığımız döneme dair iki özel parantez açmak istiyorum. İlk olarak; kariyerinde olimpiyat ikinciliği, dünya ve Avrupa şampiyonlukları bulunan milli boksörümüz Buse Naz Çakıroğlu, Karadağ'da düzenlenen Avrupa Boks Şampiyonası'nda ikinci kez bize altın madalya sevinci yaşatarak büyük bir başarıya imza attı. Buse Naz ayrıca ülkemize bu şampiyonadaki tek altın madalyayı kazandıran sporcu oldu. Camiamız adına kendisini kutluyor, bizi bir kez daha gururlandırdığı için teşekkür ediyorum. Diğer özel parantez ise sarı meleklerimiz için. Spor Toto Kadınlar Şampiyonlar Kupası'nda sezonunun şampiyonu Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımız oldu. Daha önce 3 kez bu kupayı müzemize getiren takımımız, VakıfBank'ı yenerek 4. kez kupanın sahibi oldu ve sezona harika bir başlangıç yaptı. Bu sene hiç şüphesiz ki onların maçlarını büyük bir heyecan içerisinde izleyeceğiz" dedi.
"FUTBOL TAKIMI, CAMİAMIZI ÇOK MUTLU EDEN BİR PERFORMANS GÖSTERDİ"
Futbol takımı ile ilgili konuşan Burak Kızılhan, "Erkek futbol takımımızda, hocamızın ve futbol şubemizin planlamaları doğrultusunda geçirdiğimiz transfer sürecinin ardından Spor Toto Süper Lig ve Avrupa Ligi'nde yüksek bir form grafiği yakalayan takımımız, camiamızı çok mutlu eden bir performans gösterdi. Takımımız, Spor Toto Süper Lig'de 11 maçta topladığı 26 puanla, bir maç eksiğine rağmen lider konumda bulunuyor. UEFA Avrupa Ligi B Grubu'ndaki maçlarını namağlup 14 puanla lider tamamlayan takımımız, Mart 'te oynanacak son 16 turuna adını yazdırmayı başardı. Camiamızın sonsuz destekleriyle yürüdükleri yolda takımımızın başarılarının devamını diliyorum. Futbol takımımızla ilgili bizim için çok kıymetli olan bir projeye dair sizlere bilgi vermek istiyorum. Bu sezon ev sahibi olduğumuz tüm maçlarda futbolcularımızla seremoniye çıkan çocuklarımızla ilgili "Fenerbahçe bir hayaldir çocuklar için gerçekleşen" diyerek sosyal sorumluluk odaklı bir projeye imza attık. Sezon başından beri her maç, farklı sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliğimiz sonucu, dezavantajlı olan yaklaşık 14 çocuğun bu heyecanı yaşamalarına imkan sağlıyoruz. Buna ek olarak; yaşıtları gibi fiziki olarak stadımıza gelemeyen, tedavi altında olan çocuklarımızı da ülkemizde bir ilk olarak tablet yardımıyla bu heyecana ortak ediyoruz. O çocuklar hastane ya da ev ortamında yine çubuklu formamızı giyiyor, o heyecanı burada olan tüm çocuklarla ve milyonlarla paylaşıyorlar" diye konuştu.
"FENERBAHÇE BEKO ERKEK BASKETBOL TAKIMIMIZ HEM TÜRKİYE LİGİ'NE HEM DE EUROLEAGUE'E ÇOK İYİ BAŞLADI"
Burak Kızılhan, Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımı'nın hem Türkiye Ligi'ne hem de EuroLeague'e çok iyi başladığını dile getirerek, "Oyunu ve mücadelesiyle hepimizi mutlu ediyor. Hocamız milli takımdan geç gelmesine rağmen düzenini çok hızlı kurdu, orada da aynı futbolda olduğu gibi takımdaşlık ve hoca faktörü üst seviyede. Takımımıza, hocamıza başarılar diliyorum, yollar açık olsun. Geçtiğimiz günlerde, ülkemizin ilk basketbol müzesini, camiamızın kıymetli isimlerinin ve özel misafirlerimizin katılımlarıyla açtık. Fenerbahçemizin tarihe iz bırakan, lokomotifi olan başarılarını, tarihini, hikâyesini en güzel şekilde anlatan bu müze, hem Ülker Arena'nın ruhu olan, yaşayan bir role bürünmesini sağlayacak hem de geleceğimizin basketbol hedeflerine ışık olacak" şeklinde konuştu.
"TFF'NİN 2. KEZ YAPMIŞ OLDUĞU REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ"
Sarı-lacivertli kulübün devam eden hukuki süreçleri hakkında bilgilendirme yapan Burak Kızılhan, "3 Temmuz Kumpasının mağduru kulübümüzün, Türkiye Futbol Federasyonu'na açtığı tazminat davasının ön inceleme duruşması 22 Eylül 'de görüldü. Bu duruşmada, mahkeme tarafından öncelikle, davalı TFF'nin 2. kez yapmış olduğu reddi hakim talebi, "bu talebin yargılamayı geciktirme amacı taşıdığı" gerekçesiyle geri çevrildi. Ayrıca davalı TFF'nin söz konusu davanın genel mahkemelerde açılamayacağı ve huzurdaki uyuşmazlığın ancak tahkim nezdinde çözümlenebileceği yönündeki itirazı da reddedildi. Dosyanın bir sonraki duruşması 6 Aralık tarihinde saat 'de yapılacak. Sizlerin teveccühüyle bu göreve gelen yönetim kurulu olarak Fenerbahçemize karşı yapılan haksızlıkların sonuna kadar karşısında ve takipçisi olacak, hukuk mücadelemizi tüm kararlığımızla sürdüreceğiz" dedi.
FETHİ PEKİN: GİDER-GELİR DENGESİZLİĞİNİN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR OLDUĞU AŞİKAR
Fenerbahçe Kulübü Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Pekin, tüzük çalışmalarıyla alakalı açıklamalarda bulundu. Fethi Pekin, "Bilindiği üzere spor kulüpleri insanların bir amaç ve hedef etrafında toplandığı, toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarına cevap verecek niteliklere insanların sosyalleşmesinde de önemli bir yere sahip önemli özellikler taşır. Bu özelliğe ve taşıdığı önemli misyona rağmen ülkemizde spor kulüplerinin mali sorunlarla boğuşmakta olduğu ise bilinen bir gerçektir. Elbette bu mali sorunların değişik kaynakları mevcut ancak en temel sebebin gider-gelir dengesizliğinin yol açtığı olumsuzluklar olduğu aşikar. Bütçe açıklarının ve net dönem zararlarının kulüpleri varlıklarının yok olması noktasına taşıyan bir borç sarmalına soktuğu açık. Bu minvalde kulüplerin kurumsallaşması, yönetim ve organizasyonda şeffaflık, mali disiplin, kontrol mekanizmalarının sıkılaştırılması yönetim hatalarının önlenmesinde büyük önem arz ediyor. Diğer yandan UEFA tarafından Finansal Fair Play olarak ortaya koyulan standartlar da zaten borç ve zarar sarmalındaki kulüplerin ileriye dönük sağlıklı bir yapıya kavuşmasına matuf bir hamleydi. Hafızaları tazelemek gerekirse bilindiği gibi ülkemizde dernekler kanunu uyarınca spor kulüpleri önce dernek olarak kuruluyor, sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı nezdinde yapılan tescil ile spor kulübü vasfını kazanıyordu. 26 Nisan tarihinde yasalaşan 'Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu' ise spor kulüplerinin Gençlik ve Spor Bakanlığı'na tescili ile tüzel kişilik kazanmalarını sağladı. Yine söz konusu kanun ile önemli bir spor endüstrisi gerçeğine vurgu yapılarak spor kulüplerinin dernek statüsünde varlıklarını sürdürmelerinin sektör gerçekleriyle bağdaşmadığı tespiti yapıldı ve spor kulüplerinin farklı bir yasal düzenlemeye tabi tutulması sağlandı. Elbette bu düzenleme spor kulüplerinin kendine özgü yapısına uygun organlarının gelir ve gider yönetiminin, mali mekanizmalarının, tesisi ve işletme organizasyonunun, hesap ve borçlanma denetimlerinin de gözden geçirilmesini gerektirdi. Artık mevcut düzenleme hem spor faaliyetinde bulunmak üzere bir spor kulübüne bağlı şekilde hem de spor kulübünden ayrı olarak spor anonim şirketi kurulabilmesine imkan getirmektedir. Kısaca sporda şirketleşmenin ve kurumsallaşmanın yasal çerçevesi oluşturulmuştur. Bu çerçeve içerisinde spor kulüpleri ve spor anonim şirketlerinin etkin bir şekilde denetlenebilmesi için denetim mekanizmaları kurulmuş, beyanname verme yükümlülüğü ile bütçe ve harcama ilkeleri getirilmiştir. Öte yandan spor kulüplerinin yansı sıra spor federasyonlarına ilişkin de düzenlemeler getirilmiş, toplantı ve karar yeter sayıları yöneticilerin hukuki ve cezai sorumlulukları gibi konularda önemli adımlar atılmış, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının gereklerinin yerine getirilmesini teminen sayılı Türkiye Futbol Federasyonu kuruluş ve görevleri hakkında kanunda da değişikliklere gidilmiştir. Tüm bu gelişme ve değişimler karşısında elbette Fenerbahçe'nin de mevcut tüzüğüyle ilerlemesi, değişikliklere kayıtsız kalması düşünülemezdi. Esasında kulübümüzün tüzük metni tadili için 'den bu yana hukuk departmanımız başta olmak üzere ilgili birimler ve danışmanlarımız ile yoğun çalışmalar yürütmekteydik. Çalışmalarımızın temel amacı bir yandan spor endüstrisindeki gelişmeleri yakalamış, şeffaf, modern, çoğulcu demokrasi temelli, sade ve anlaşılır bir metin oluşturmak, diğer yandan da getirilen mali ve hukuki kriterlerle uyumlu teknik gereksinimleri karşılayan bir yapı ortaya koymaktı. Çalışmalarımız neticesinde bir taslak hazırladık ve tüm kurullarımızla birlikte bir yol haritası oluşturduk. Belirlediğimiz tarihler çerçevesinde taslak metni önce Kulübümüz bünyesindeki idari kurulların üyelerine ardından siz YDK üyelerimize ve nihayet kulübümüz kongre üyelerinin bilgi ve incelemesine sunmayı planlıyoruz. Amacımız sizlerin desteğini ve fikrini alarak tüzük metnimizi çağın gereklerine ve güncel mevzuatın kurallarına uygun şekilde nihai haline getirmek ve Kulübümüzün ihtiyaçlarını karşılar bir metin ortaya çıkarmaktır. Az önce belirttiğim gibi çıkarılan kanun ile spor kulüplerinin kuruluşu, organları, mali yükümlülükleri ve kısıtlamaları ile yöneticilerinin sorumluluklarına ilişkin köklü düzenlemeler getirilmiş olup spor kulüplerine ve spor anonim şirketlerine tüzüklerini ve yapılarını uyumlu hale getirmeleri için tanınan süre 1 yıldır. Bu bağlamda kulübümüz tüzük metnini bu süre içerisinde kanunun getirdiği değişikliklerle uyumlu hale getirmemiz ve kulübümüzün işleyişini bakanlığın belirlediği esaslara göre düzenlememiz icap etmektedir. Hasılı Kulübümüz ihtiyaçlarını karşılamak ve mevcut tıkanıklıkları gidermek amacıyla başlattığımız Tüzük Metni Tadil Çalışmaları, Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu ile birlikte zorunluluk haline gelmiş, hazırlıkların ivme kazanması kaçınılmaz olmuştur. Neticede Kulübümüz 26 Nisan tarihine kadar yürürlükteki tüzüğünü özellikle mali konular bakımından tadil etmek zorundadır. Bu tadil sürecinde camiamızın desteğinin ve kongre üyelerimizin etkin katılımının büyük önem arz ettiği malumunuzdur. Bizim de inancımız her zaman olduğu gibi bu süreçte camiamızı Fenerbahçemize tam destek sağlayacağı yönünde olup katkı sağlayacak her türlü görüş, öneri ve yoruma açık olduğumuzu belirtiyor; tüzük taslağımızı en kısa sürede sizlerle paylaşma ve tadil sürecini neticelendirme temennisiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum" diye konuştu.
"TFF TARAFINDAN, ANAYASANIN MADDESİYLE, AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİNİN 6. VE MADDESİ İHLAL EDİLMİŞTİR"
Fethi Pekin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan müracaatı hatırlatarak, "Geçtiğimiz günlerde önemli bir gelişme oldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bir müracaatımız oldu. Birçoğunuzun hatırlayacağı üzere yılında dönemin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir tarafından sezonuna dair yapılan ve kabul edilemeyecek mahiyetteki açıklamalar neticesinde kulübümüz ve başkanımız tarafından kendisine cevaben açıklamalarda bulunulması üzerine TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulunca (PFDK) başkanımıza ve kulübümüze, sportmenliğe aykırı açıklamalar iddiasıyla para ve hak mahrumiyeti cezaları verilmiş, tahkim kurulu tarafından da anılan karar 19 Haziran tarihinde onanmıştır. Yine benzer şekilde ilgili tarihte yönetim kurulu üyemiz olan Alper Pirşen hakkında da bir derbi müsabakası öncesi rakip takım idarecilerinin müsabaka hakemiyle ilgili itham ve açıklamalarına cevap vermesi üzerine TFF Tahkim Kurulu 12 Aralık tarihinde PFDK tarafından verilen ve benzer içerikli ceza tayini kararını onamıştır. TFF tarafından her iki karar ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının maddesiyle güvence altına alınmış 'Düşünceyi açıklama hürriyeti', aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkını güvence altına alan 6. Maddesi ve ifade özgürlüğünü güvence altına alan Maddesi ihlal edilmiştir. Bunun üzerine Kulübümüz nezdinde çalışmalar başlatılmış ve her iki Tahkim Kurulu kararlarına karşı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gereği iç hukuk olmamasından sebeple Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde başvurular yapılmıştır. AİHM süreçlerinin bir parçası olarak her iki başvurumuzla da ilgili AİHM yargılamasının olağan prosedürü kapsamında çekişmeli yargılamaya geçilmeden tarafların uzlaşmaya davet edilmesi üzerine Türkiye Cumhuriyeti her iki dosya kapsamında AİHM Sözleşmesinin 6. ve 10 maddelerinin ihlal edildiğini kabul ederek tazminat olarak hem ölçüler bir zararları hem ölçülemeyen zararları hem de yargılama esnasında yapılan masrafları karşılayacağını taahhüt etmiştir. Konuyu en başından beri büyük hassasiyetle takip eden yönetim kurulumuzun görüşleri doğrultusunda kulübümüz her iki dosyada da uzlaşmayı nihai olarak kabul etmiştir. Açıklamalarımızdan da görüldüğü üzere temennimiz başvurularımız sonucu varılan uzlaşmanın da bundan böyle ne kulübümüzü, ne başka kulüpleri veya futbol dünyasının paydaşlarını, ne de devletimizi bir kez daha TFF uygulamaları yüzünden maddi ya da manevi herhangi bir zarara uğratmayacak şekilde sonuçlar doğurmasıdır. Söz konusu uzlaşıda hareketle mevcut ve gelecek TFF Yönetim ve kurullarının devletimizin değerli tutum ve iradesine halel getirecek sübjektif, gayri hukuki kararlardan kaçınacağını beklediğimizi vurgulamak istiyorum. Bu vesileyle konuya adil ve hızlı çözüm getirerek spor camiasına en hızlı mesajı vermiş olan Türkiye Cumhuriyeti Devletine bir kez daha içtenlikle teşekkürlerimizi sunarım" ifadelerini kullandı.
EROL BİLECİK: AVRUPA KUPALARINDAN GELİRİMİZ YAKLAŞIK 13 MİLYON EURO CİVARINDA
Fenerbahçe Kulübü, Başkan Vekili Erol Bilecik, mali konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Erol Bilecik, "Sezona çok değerli bir kupayla başlayan voleybol takımımıza, liderliklerine emin adımlarla devam eden muhteşem Futbol Takımımız başta olmak üzere her iki basketbol takımımızın liglerdeki özellikle göz kamaştırıcı rakamlarına bakıldığında bu rakamlara nazar değmesin diyorum, bu sene. Çok değerli Fenerbahçeliler, istediğini söyleyen istemediğini işitir. Ekranlara çıkıp mikrofonların önünde öyle büyüğüz demekle büyük kulüp gerçekten olunmuyor. Bunu destekleyecek rakamlar lazım. Dünden bugüne rakamlar ortada, başarılar ortada, lider de ortada. Fenerbahçe taraftarımızın eşsiz desteğiyle ben bu yıl ne yaparlarsa yapsınlar, bizi tutmanın çok zor olacağı bir dönem olacağına kalben inanıyorum. Gururla hatırlanacak bir sezon yaşayacağımız konusunda eminim zaten hazirunun en ufak bir şüphesi yok. Şimdi izin verirseniz sizinle paylaşmak istediğim tablolara memnuniyetle geliyorum. Benim burada daha çok altını çizmek istediğim nokta, bunu yapmış olduğumuz bütçe disiplini ile gerçekleşen neticeleri biraz huzurunuza bu anlamda taşımak. Dikkat ederseniz, Mali Genel Kurul'da da sunduğumuz üzere gelir, giderler ve net gelirler nihayetinde baktığınız zaman aşağı yukarı, çok küçük farklarla bütçe ile bir disiplin halinde gerçekleşmiş vaziyette. Finansman giderlerine bakıldığı zaman milyonluk bir bütçe tespit etmiştik. Ancak bu da son derece olumlu bir şekilde milyona düştü. Bu da dönem zararını da olumlu vaziyette etkilemiş şekilde. Ancak zararımız halen oldukça yüksek. Yine aynı şekilde bütçelerle gerçekleşen gelirlerin kırılımlarına bakıldığı zaman burada reklam sponsorluk, stat hasılatı, lisanslı ürün satışları ve üye gelirleri özellikle son derece öne çıkan rakamlar ama dip taraflara bakıldığı zaman beklentilerimizle gerçekleşenler arasında önemli bir denge olduğunu söyleyebilirim. Burada da gerçekten bütün gerek mali işleri yöneten arkadaşlarım, gerekse bu bütün bütçe rakamlarını ortaya çıkan departman, birimler, şirketler, iştiraklerin ne kadar disiplinli bir şekilde bütçe kontrolüne devam ettiklerinin iyi bir göstergesi olduğuna inanıyorum. Aynı şekilde giderlere baktığımız zaman da sporcu ve teknik kadro ücretlerinde önemli bir eksilme olduğunu göreceksiniz. Bütçeye göre, yalnız. Aşağı taraftaysa baktığımız zaman yine toplam gider bütçesiyle gerçekleşen gider arasındaki rakamın son derece küçük olduğunu da görüyoruz. Ama bunun son derece olumlu bir gelişme olduğunu da paylaşmak isterim. Ben, önemli gördüğüm yine bizim hem iştirakler hem de amatör şubelerdeki pozisyonlamayı yani bütçeyle gerçekleşenler arasında bunların hepsi tabii ki 30 Haziran dönemi itibarıyla olan rakamlar, bunları paylaşmak istiyorum. Özellikle bütçe dediğimiz Milyon TL'lik bir eksi bütçe vardı, 30 Haziran itibarıyla. Ekranda da göreceğiniz gibi milyon yani %20 civarında daha olumlu bir hale gelmiş vaziyette ancak milyon da şu ana kadar baktığınız zaman bu 9 şubenin toplamında erişilen rakam olarak oldukça büyük, bunun farkındayız. Özellikle tabii basketbol ve voleybolda ama bütçenin bu anlamda en büyük sıkıntısını çektiğimiz nokta erkek basketbol. Doğal olarak yani Avrupa'da şampiyonluğa oynamak için, Türkiye'de açık ara bir lider pozisyonuna gelmek için de maalesef yüksek bütçeli takımlar yaratmak, ortaya koymak zorundayız. Bu bakımdan da daha farklı sponsorluklar, camianın daha fazla elini taşın altına koyabileceği bir süreç lazım. Bunlar tamamıyla dernek tarafından yönetilen bütçeler ve kolay değil. İştirakler ve bütün ilgili olan alana baktığımız zaman da aşağı yukarı milyar TL'lik bütçe ama eksi bir bütçe planlamıştık. Yine dediğim gibi bunların hepsini Mali Genel Kurulda sunmuştuk, gerçekleşen de aşağı yukarı benzer, %5 civarında bir sapmayla 1 Milyar milyonluk. Burada dikkat ederseniz rakamların en büyük gelir gide arasındaki farkların oluştuğu iki yer var; Bir tanesi Futbol A.Ş. diğeriyse Dernekler, bunlar da tamamıyla kur farklarından kaynaklanan yapılar. Bunların da detayların yine işiteceğiz. Bu olumsuz rakamlardan sonra size olumlu bir tablo sunmak istiyorum. Futbol Takımımızın bir gün önceki muazzam başarısıyla Dinamo Kiev'i geçerek aşağı yukarı UEFA Avrupa Ligi'nde B Grubunda mücadele ettiğimiz ve grubu yenilgisiz lider tamamlayarak son 16'ya kaldığımızın güzel bir resmi olarak an itibarıyla elde ettiğimiz Avrupa kupalarından gelirimiz yaklaşık 13 Milyon Euro civarındadır. Yani buradan şunu sizinle paylaşmak istiyorum; Bu rakamlar şampiyon kulüplerde veya Şampiyonlar Ligi'nde olduğumuz takdirde, oralarda yükselen bir başarı elde ettiğimizi taktirde emin olun bundan önceki eksi bütçeler vs. rakamlar da mutlaka değişecektir. Güzel bir haber olsun diye dileklerimizi buradan paylaşıyorum. Zaman zaman 'takım harcama limitlerinin içinde miyiz, dışında mıyız?' gibisinden hazirunun bu anlamda veyahut kamuoyunun yapmış olduğu görüşmeleri veya kısa sohbetlere bir yanıt vermek amaçlı bu tabloyu sizlerle paylaştım. TFF'nin belirlediği takım harcama limitimiz aşağı yukarı 1 Milyar civarında , %40'ta bu anlamda sapması var, yani 1,3. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; bu limitin son derece makul bir oranda, aşağı yukarı ortalarında bir kademeyle içinde yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Şu an görmüş olduğunuz tablo son derece yeni, olumlu ve böyle güzel bir tabloyu sizlerle paylaşmak istedim. SGD adlı bağımsız denetim şirketi var. Aşağı yukarı tüm futbol kamuoyunda özellikle veya spor kulüplerinde bir değerleme çalışması yapar. Son derece güvenilir bir yapıda olan firmadır. Mayıs yılında ve yaptığı çalışmalarda hep düşük ve yüksek dediğimiz iki kademe civarında yani bir futbolcunun minimum şu kadar, maksimum da şu kadar bu anlamda bir ederi veyahut bir değeri vardır, dedikleri çalışmanın neticesine bakıldığı zaman Mayıs yılında Fenerbahçe Futbol Takımımız için biçtikleri değer ücreti 64 Milyon Euro ile 84 milyon arasındaki banttaydı. Nisan 'de yayınlamış oldukları rapora bakıldığında bu rakam ile Milyon bandına çekilmiş vaziyette. Aşağı yukarı iki misli bir büyüme var. Tamamen bağımsız bu anlamda ispatlarını yapılmış olan bir şirketin rakamları bunlar. Bu da son derece emin adımlarla ve doğru yolda devam ettiğimizin önemli bir göstergesi olduğuna inanıyorum. Ocak ve haziran dönemi, 'de, Milyon TL olan üye gelir rakamımız aşağı yukarı % gibi bir rakam artışıyla 40 milyona gelmiş vaziyette. Tabii burada 50 liradan liraya gelen aidat farklarının da çok önemli katkısı olmakla beraber yeni üyeden 'e yani neredeyse %'e yakın %86 civarında bir önceki yıla göre büyüyen bir üye giriş yapımız da burada son derece olumlu katkı da sağlıyor. Bu tablonun rakamları biraz fazla gibi gözükmesine rağmen size vermek istediğim mesaj şu, değerli hazirun. Aşağı yukarı sezonuyla sezonunda Spor Toto, iddia gelirlerindeki kaybın resmini ve esas öyküsünü paylaşmak istedim, bu ekranla beraber. Bakın aşağı yukarı ortalama Euro kuru , iken yani Euro bazında 42 bin Euro alabileceğimiz bir rakam şimdi gelinen nokta itibariyle Euro, Euro'ya düşmüş vaziyette. Rakamlar son derece küçük nihayetinde ama toplam bu iddia, bahis gelirleri vs konusuna bakıldığı zaman hem kur kaybı olarak baktığımız zaman muazzam derecede bir kaybı var, bütün spor kulüplerinin ama başta biz olmak üzere aynı zamanda da rakamların küçüklüğünü de buradan tekrardan sizle paylaşmak istedim. Son tablom, nihayetinde yapılanmaya dönük olarak, burada defalarca anlattığımız bir tablo olduğunun farkındayım. Ama ne durumda olduğumuzun resmini sizinle paylaşmak istiyorum. Hatırlarsınız yılına kadar 7+2 metoduyla yapılmış olan bir finansal yapılanma anlaşmasıydı. Bankalarla yapmış olduğumuz anlaşma. tabii ki bunun en önemli göstergesi bizim kısa vadeli finansal borçlarımızın uzun vadeye yayılmasıydı. Tablodan da görüldüğü gibi sadece milyon TL kısa vadeli borç olarak kaldı. sezonuna bakıldığı zaman yani geride bıraktığımız sezonda ne faiz ne de ana para ödemesini zaten anlaşma doğrultusunda yapmamıştık. Zaten bunları gayet iyi hatırlıyorsunuz. yani içinde bulunduğumuz döneme bakıldığı zaman ana para ödemesi söz konusu değil, yine anlaşma doğrultusunda. Sadece faiz ödemelerine başlamış bulunuyoruz. Faiz ödemelerinde de aşağı yukarı 55 milyon TL'lik ödeme yapıldı. Bu da sezonunda milyon TL civarında da bir faiz ödemesiyle tamamlanacak gibi gözüküyor. İşin yıllık periyotu. Yalnız burada altını çizmek istediğim önemli bir nokta var. Bundan sonraki günlerin oldukça zor geçeceğini nde net işareti, değerli hazirun. sezonu yani önümüzdeki sezon itibariyle baktığımız zaman ana para + faizlerin toplamı 1 milyar TL. Bu anlamda bugünkü ölçüyle bile baktığınız zaman neredeyse gelirlerimizin, 6 aylık gelirlerimizin fevkalade üzerinde. Özellikle amatör branşlarımızın basketbola, voleybola, ayırdığımız toplam bütçelere de bakıldığı zaman bunların toplam giderleri de 25 milyon Euro. Euro'nun da bu anlamda artış hızına göz önüne aldığınız zaman bu tablo maalesef olumsuz bir şekilde konuşmamı kapatmak istemezdim ama hayatın gerçeği olarak masanın üzerinde kalması, sizlerin de göz önünde kalması gerek. sezonu oldukça çetrefilli ve bizim için finansal açıdan yönetilmesi kolay olmayan bir sezon olarak şu an önümüzde gözüküyor ama el birliği ile inanıyorum ki yine hem devletten bu anlamda alacağımız ekstra desteklerle hem de yüce taraftarımızın taşın altına daha fazla elini koymasıyla ve iyi de bir mali disiplin doğrultusundaki yönetimle zor günlerin de inşallah altından kalkacağız ama işimizin kolay olmadığını söylemek istiyorum" dedi.
FENERBAHÇE'NİN BORCU AÇIKLANDI
Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu (YDK) Olağan Toplantısı, Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştiriliyor. Toplantıya, Başkan Ali Koç, Yönetim Kurulu Üyeleri, YDK Başkanı Uğur Dündar ve YDK üyeleri katıldı. Fenerbahçe Denetim Kurulu Üyesi Mehmet Vodina, denetim kurulu faaliyet raporunu okudu. Vodina, 1 Ocak Haziran tarihine kadar olan dönemde Fenerbahçe'nin toplam borcunun 6 milyar milyon TL olduğunu ifade etti.
