Dünya Sağlık Örgütüne göre, alkol bağımlılığı, alkolün yinelenen bir biçimde veya sürekli kullanımından kaynaklanan kullanım bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Amerikan Psikiyatri Birliğinin belirlediği DSM- 5 tanı ölçütlerine göre alkol bağımlılığı; on iki aylık bir süre içinde, aşağıdakilerden en az ikisi ile kendini gösteren, günlük hayatında belirgin bir sıkıntıya ya da işlevsellikte düşmeye yol açan, sorunlu bir alkol kullanım örüntüsüdür.
Alkol riskli kullanımı dünya nüfusunun sağlığı konusunda önde gelen risk faktörlerinden biridir ve birçok hastalığa yol açmaktadır, toplumlar üzerinde sosyal ve ekonomik açıdan pek çok yük oluşturmaktadır. Alkol bağımlılığı sıklıkla farklı psikolojik veya bedensel sorunlarla birlikte görülür. Alkol bağımlılığı tanısı alan kişilerde farklı maddelere bağımlılık riski, duygu durum bozuklukları, depresyon, kaygı sorunları şizofreni, kişilik bozuklukları gibi ruhsal problemler görülürken aynı zamanda bedensel olarak da karaciğerde büyüme, yağlanma, sarılık, kanser ve siroz, yüksek tansiyon, kalpte büyüme ve ani kriz, damar tıkanıkları görülmektedir.
Riskli alkol kullanımı beyin işlevlerinde bozulmalara neden olmaktadır ve buna bağlı olarak dengede bozulma, beceri isteyen uğraşları gerçekleştirmede zorlanma, alkole bağlı bunama, hafızada bozulma gibi süreçlerde çok sık görülmektedir.
Alkol testosteron (erkeklik) hormonunu azaltırken, östrojen (kadınlık) hormonunu yükseltmektedir. Vücutta vitamin dengesini bozar. Susuzluğa yol açar. Yağ depolanmasını arttırdığı için kilo problemine ve ayrıca kas erimesi ve kaslarda zayıflığa neden olur.
Riskli alkol kullanımı sinir sistemine zarar vermektedir, ellerde titreme ve bacaklarda karıncalanma, uyuşma hissine neden olabilir.
Alkol kullanımı bazı süreçlerde cinselliğe olumlu etki ettiği düşünülerek veya cinselliği kolaylaştırıyor sanıldığı için kullanılabilmektedir; ancak bilinenin aksine birçok soruna sebep olmaktadır.
Hamilelikte alkol kullanımı bebekte büyüme ve gelişme sürecinde geriliğe neden olur.
Yapılan araştırmalara göre alkolün riskli kullanımına bağlı olarak dünya çapında 3 milyon ölümün gerçekleştiği bilinmektedir. Alkolden kaynaklanan zararlar, hem alkol kullanan kişiye hem de onun aile üyelerine ve çevresindeki kişilere zarar vermekte; sağlık açısından çeşitli bozukluklar ve sosyal sorunlar yaşamasında neden olmaktadır.
Bireylerin gelişim süreçlerinde belirli aşamalar mevcuttur. Sosyal, fiziksel ve bilişsel gelişim süreçlerinde belirli görevler vardır ve birey bu görevleri tamamlayarak bir sonraki aşamaya geçer. Çocuk ve ergenlik döneminde de benzeri süreçler söz konusudur. Çocukluk ve ergenlik dönemi keşifler, denemeler ve davranışsal değişimler dönemidir. Özellikle ergenlik, özerkliğin arttığı, akran etkisinin önem kazandığı ve ebeveynlerin doğrudan etkilerinin azaldığı bir yaşam evresidir. Ergen için bireysel kimliğini oluşturma çabası gündemdedir. Alkole başlama açısından da kritik bir dönemdir. Ergenlik döneminde düşünme, planlama, karar alma becerilerinden ve sosyal/duygusal gelişimden sorumlu beyin devrelerinin hızlı bir şekilde değişmeye devam ettiği görülmektedir. Alkol kullanımı ile beraber çocuk ve gençlerde, bu gelişimsel değişimleri olumsuz etkilemektedir.
Araştırmalar alkol kullanımı gerçekleştikten sonra, kullanılan alkol limiti fark etmeksizin, alkol kullandıktan sonra araç kullanımının güvenli olmadığını belirtmektedir. Alkollü araç kullanımında;
Kan dolaşımında bulunan alkol miktarı, küçük bir kan veya idrar numunesi test edilerek veya solunan nefesin analizi yoluyla ölçülebilmektedir. (Dünya Sağlık Örgütü Alkollü Araç Kullanma: Uluslararası İyi Uygulama Örnekleri Kılavuzu, 2007)
Dünya Sağlık Örgütünün 2018 yılı Küresel Alkol ve Sağlık Durum Raporu’na göre 2016 yılında;
Alkol iyileşebilen bir beyin hastalığıdır. Alkolü bırakmak zor olabilir, ancak bağımlılık üzerine uzman bir ekipten destek alarak bırakma sürecini daha detaylı öğrenebilir ve kolaylaştırabilirsiniz. Alkolü bıraktığınızda yaşadığınız ve gözlemlediğiniz iyileşmeler, bırakma sürecine bağlı kalmanızdaki motivasyonunuzu artıracaktır. Bırakma yöntemleri ve bırakma süreci hakkında bilgi edinmek için YEDAM ile iletişime geçebilirsiniz. 115 numaralı YEDAM Danışma Hattı’mız üzerinden, bir arkadaşınıza, aile üyelerinize veya bir tanıdığınız için alkolü bırakma konusunda uzman psikologlarımız ve sosyal hizmet uzmanlarımızdan ücretsiz destek alabilirsiniz.
Alkol psikoaktif madde olduğu için kötüye kullanımını veya bağımlılığının geliştiğini kabul etmek zaman alabilir. Alkol kullanan birçok kişi sosyal kullanım düzeyinde devam ederken bağımlılığı gelişmektedir. Alkol kullanan ve bırakmak isteyen, bu konudaki problemlerine çözüm arayan kişi ve yakınları Yeşilay Danışmanlık Merkezleri (YEDAM), hastanelere bağlı alkol ve madde bağımlılığı tedavi merkezleri (AMATEM) ile psikiyatri kliniklerine başvurarak destek alabilirler.
Sitede yer alan içerikler hakkında ayrıntılı bilgi almak için aşağıdaki kaynakları inceleyebilirsiniz.
Alkol Bağımlılığı Afişi
pdfAlkol Bağımlılığı Broşürü
pdfSağlık
Alkol Tüketmeyi Kestiğiniz An Bir Ay İçerisinde Vücudunuzda Neler Değişiyor?
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Abrahamson metodu ile zorlanmadan alkolden kurtulun. Detaylı bilgi için bizi arayın.
Alkollü ürünler tüketen kişiler zamanla alkol bağımlısı olabilmektedir. Alkol bağımlılığı ise kişilerin günlük hayatlarına adapte olmasını zorlaştırırken fiziksel ve ruhsal problemler yaşamasına neden olmaktadır. Bu yüzden günümüzde birçok kişi alkol bağımlılığından kurtulmak için farklı yöntemlere başvurmaktadır. Özellikle alkolü bıraktıktan sonra yaşanan değişimler ise kişilerin alkolü bırakma sürecine adapte olmasını sağlamaktadır.
Alkolü bıraktıktan sonra belirli zaman aralıklarıyla bireylerin vücudu kendisini toparlamaktadır. Alkolü Bıraktıktan Sonra Yaşayacağınız Değişimler adlı bu yazımızda alkol tüketimini bırakacak olan kişilerin vücutlarında görülebilecek değişimler hakkında sizlere bilgi vereceğiz. Siz de yazımızı inceleyebilir ve alkolü bıraktıktan sonra vücudunuzda olacak değişimleri öğrenerek bu sürece daha kolay bir şekilde adapte olabilirsiniz.
Alkol tüketimi fazla olan kişilerin uyku düzeni bozuklukları yaşaması mümkündür. Özellikle alkol kişilerin uykuya dalma süreçlerini kısaltsa da verimli bir uyku geçirmelerini engellemektedir. Bu da ertesi gün kendinizi yorgun ve halsiz hissetmenize neden olmaktadır.
Alkolü bıraktıktan sonra yaklaşık bir hafta içerisinde bireylerin uykularından alacağı verim artmakta ve kendilerini halsiz hissetme oranları azalmaktadır.
Alkolü bıraktıktan sonra yaşayacağınız değişimlerden birisi de cilt değişiklikleridir. Genellikle alkol tüketimi fazla olan kişilerin dokuları zarar görür ve dehidrasyondan dolayı damarları patlayabilir. Bu da cildin doğal görünümünü kaybetmesine neden olur.
Alkol bırakan bireylerin ciltleri kısa bir sürede doğal görünümlerine kavuşurken gül hastalığı ve egzama gibi alkolün neden olduğu hastalıklara yakalanma riski de azalmaktadır.
Alkol ve alkol içeren ürünlerin kalorisi oldukça fazladır. Bu da kişilerin alkol tüketirken hızlı kilo almalarına neden olmaktadır. Özellikle bel bölgesinde yoğunlaşan yağlardan kaynaklı birçok kişi olduğundan daha fazla kilolu gözükmektedir. Fakat alkolü bıraktıktan bir ay sonra kişilerin bel bölgesindeki yağ yakımı hızlanmakta ve kilo verme süreçleri kısalmaktadır.
Alkolün en çok etkilediği organlardan birisi olan karaciğerde alkole bağlı yağlanma görülebilmektedir. Karaciğer yağlanması ise tedavi edilmediği takdirde karaciğerin hayati fonksiyonlarını yerine getirmesini engellemekte ve sağlığınızı olumsuz etkilemektedir.
Alkolü bıraktıktan sonra kısa bir süre içerisinde karaciğer kendini yenilemeye başlamaktadır. Bu süre genellikle 4-8 hafta boyunca sürmektedir ve bu sürecin sonunda karaciğer kendini onarır. Bu da ilerleyen dönemlerde ciddi sağlık problemleri yaşamanızı engeller ve sağlığınıza kavuşmanızı sağlar.
Alkol bağımlılığı kişilerin psikolojik problemler yaşamasına da neden olur. Genellikle çok alkol tüketen kişilerin en çok yaşadığı sağlık problemleri stres, depresyon ya da anksiyete gibi ruh sağlığı problemleridir. Bu problemler zamanla kişilerin gündelik hayatlarına devam etmelerini engellemektedir.
Alkolü bıraktıktan sonra genellikle 4 hafta sonra bireylerin ruh hali düzelmeye başlar ve zamanla bu süreçte kişiler günlük hayata daha fazla adapte olabilir.
Alkol beyindeki kimyasalların bozulmasına neden olan bir içecek olduğu için beyin fonksiyonlarının tamamının yerine gelmesini engelleri. Bu da kişilerde ilerleyen dönemlerde beyin hasarından kaynaklı bunama riskinin artmasına neden olur. Fakat alkolü bıraktıktan sonra kişilerin hafızası gelişmeye başlar ve bunama riski oldukça azalır.
Alkol tüketimi bireylerde yüksek tansiyon gibi hastalıkların da görülmesine neden olmaktadır. Fakat alkolü bırakan kişilerin tansiyon seviyesi genellikle bir yıl içerisinde eski haline dönmektedir. Bu da tansiyona bağlı kalp krizi ya da felç gibi rahatsızlıkların görülmesini engellemektedir.
Sizler de bu tür değişimler yaşamak ve sağlığınıza kavuşmak istiyorsanız Be postive’e başvurabilir ve alkol bağımlılığından kurtulabilirsiniz.
Alkol Bağımlılığından Kurtulun 0 212 706 17 10
Uzmanlar ile görüşmek istiyorsanız sizler de Be Positive ile iletişime geçebilir ve uzmanlarımızdan bilgi alarak seans sürecinizi hızlandırabilirsiniz. Be Positive hakkında daha fazla bilgi almak için bizleri Instagram ve Facebook‘tan takip edebilirsiniz.