allah ın 99 ismi sırasıyla / ESMA’ÜL HÜSNA (ALLAH'IN 99 İSMİ) - BilgiPedia

Allah In 99 Ismi Sırasıyla

allah ın 99 ismi sırasıyla

1AllahاللهO’nun zat ve özel ismidir. Diğer bütün esma ve sıfatlar, bu ismin içinde toplanmıştır. Diğer bütün isimleri bu isminin fiilleri, sıfatları ve tecellileri ile ilgilidir.2RahmânالرحمنDünyada bütün mahlûkata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan edendir.3RahîmالرحيمAhirette, sadece müminlere acıyan, merhamet edendir.

 

4AdilالعدلAdil, insaflı, her şeyi yerli yerinde yapan, her şeyi hak ve doğru olandır. İslâm’da adâlete verilen önem büyüktür. İslâm kültüründeki adâlet anlayışı, kânundaki hakkın verilmesinden ibârettir. Kur’an-ı Kerim’de Cenâb-ı Allah Hayrü’l-Hâkimîn yani adâletle hükmedenlerin en hayırlısı (el-A’râf, 7/87) olarak ifade edilirken, en büyük adâlet sıfatına sahip olan varlık anlamında kullanılmıştır.5AfüvالعفوAffedici, günahları silip sâhibini cezalandırmaktan vazgeçen anlamına gelmektedir.6ÂhirالآخرVarlığı sonrasız olan, varlığının zamansal sonu olmayan.7AlîmالعليمHer şeyi çok iyi bilen. Çok bilen, bilgisi sonsuz, farkında olan, her şeyi en ince noktasına kadar bilen, ilmi ebedî ve ezelî olan demektir. Aynı zamanda bilgiç anlamınada gelir.8AliyyالعليUlu, yüce, üstün olan. Alî, yüksek, büyük ve yüce olan; güçte, bilgide, hükümde, irâdede ve diğer bütün yetkin sıfatlarında üstün olan anlamına gelmektedir.9AzîmالعظيمBüyüklük sahibi, çok yüce ve çok büyük olan; sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlüğün tek sâhibi, pek azametli, yüce olandır.10AzîzالعزيزAziz, izzetli. Aziz; kelimeye izzetli, onurlu, mağlup edilemeyen, her şeye galip olan anlamları verilmiştir.11BâisالباعثÖlüleri yeniden yaratan, ölüleri dirilten, her canlıyı ölümünün ardından yeniden dirilten demektir. Meselâ kışın ölmüş gibi âdetâ cansız gibi görünen bitkileri ve bâzı hayvanları baharda yeniden canlandırması ve onlarda yeni şeyler yaratması.12Bâkîالباقي 

Varlığının sonu olmayan, gelmeyen, süreklilik sâhibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz. Varlığının zamansal sonu bulunmayan (gelmeyen), ebedî olan demektir.”

13BâriالبارئUmum kainatla münasip, tertipli, bir kalıptan döker gibi güzel yaratan, yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizâm üzere yaratan, olgunlaştırarak birbirinden farklı niteliklerde meydana getiren, her şeyin âzâ ve cihazını birbirine uygun yaratan demektir.14BasîrالبصيرGören, her şeyi her yönüyle eksiksiz gören, yarattıklarına da görme duyusunu veren demektir. İnsan ve hayvanlara çevreleriyle temasta olabilmeleri için dil, kulak, akıl, temas, görme ve diğer duyularını vermiş ve sorumlu olan yarattıklarından da kendisini eserlerinden tanıması için bu duyularla donatmıştır.15BâsitالباسطFerahlatan, genişleten. Bâsit, her hayrı veren, lütuf ve rahmetini kullarına yayan. Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten demektir.16BâtınالباطنVarlığı (zâtı) gizli olan, cisim olarak görünmeyen. Bâtın; gizli, cisim olarak görülmeyen, duyularla algılanamayan, varlığı gizli olan, ancak varlığı da kesin olarak bilinendir. Hayâl, duygu, akıl ve düşüncenin de görülmeyip eserleriyle varlıklarının kesin olarak bilinmesi gibi. Akılların idrâk edemeyeceği kadar yüce ve azâbı gizli olan demektir.17BedîالبديعÖrneksiz yaratan, emsalsiz, acâyip ve hayret verici âlemler yaratan demektir.18Berrالبَرّİyilik yapan, iyilik ve güzellik, bağışta bulunma, kullarına yardımcı olma anlamlarında Yüce Allah’ın bir sıfat ismidir. Kullarına iyilik ve ihsanı, nimetleri bol olan demektir.19CâmiالجامعToparlayan, istediğini istediği şekilde, istediği zaman, istediği yerde toplayan demektir.20CebbârالجبّارGüç kullanan. Dilediğini cebir yoluyla yapan, kayıtsız şartsız herkese cebredecek güçte olan, hiç kimse tarafından kendisine cebir olunamayan demektir.21CelîlالجليلCelalet ve celadet sahibi, azim, mertebesi yüksek, büyüklük ve ululuğu pek yüce olandır. Azamet sâhibi olan, ululuk sâhibi olan demektir.22DârالضارZarar veren. Dâr, zarar verici şeyler yaratan mânâsındadır. Elem ve zarar verecek şeyleri yaratan, hüsrana uğratan demektir.23EvvelالأوّلVarlığı öncesiz olan, varlığının zamansal başı olmayan. Evvel; her şeyden önce olan, öncelerin öncesi, başlangıçların yaratıcısı ve varlığının öncesi olmayandır. Her şeyden önce var olan demektir.24FettâhالفتّاحAçan, genişlik vericidir. Fettâh, kulların her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve kolaylaştıran anlamına gelir. Faydalı ilimlere karşı insanların kalbini açarak işlerini kolaylaştıran, bütün zorluklarını ortadan kaldıran yüce Allah’tır. Her işinde üstün gelen o’dur. Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, darlıktan kurtarandır.25GaffârالغفّارGünahları çokça bağışlayan, çokça örtendir. Gaffâr, kullarının günahlarını affeden ve çok bağışlayan yüce varlık anlamına gelir. Günah işlemek insanların özelliği olduğu gibi, onların günahlarını örtmek ve bağışlamak da yüce Allah’ın ayrılmaz sıfatlarındandır.26GafûrالغفورAffeden. Gafûr, mağfiret eden, suçları çok bağışlayan, affeden, insanların beğenilmeyen taraflarını gizleyen, mağfireti çok demektir.27GanîالغنيZengin. Ganî, çok zengin, hiçbir şeye muhtaç olmayan demektir.28HabîrالخبيرHer şeyden haberdar olandır. Habîr, her şeyden haberdar olan, her şeyin iç yüzünden ve gizli tarafından her yönüyle haber sâhibi olan, onlara yumuşak davranarak cezâlarını geriye bırakandır. Her şeyi iç yüzünden, gizli tarafından haberdâr olan demektir.29HâdîالهاديHidâyet verici, hidâyete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan demektir.30HâfıdالخافضPerişan eden. “Allah’ın, emirlerini dinlemeyen, başkalarını beğenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanımaz zorbaları rezil, perişan eden” anlamına gelen bir isimdir. Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan, dereceleri düşüren demektir.31HafîzالحفيظKoruyucu. Koruyucu ve muhafaza edici olan demektir.32HakemالحكمHakem, hikmet sâhibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden. Hikmet sâhibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden demektir.33HakîmالحكيمHer işi hikmetli olan, her şeyi inceliğiyle bilen, bu bilgisine göre emir ve yasakları vâzeden, buyrukları ve bütün işleri yerli yerinde olandır. Emirleri, kelâmı ve bütün işleri hikmetli, hikmet sâhibi olan demektir.34HakkالحقّVarlığı (zâtı) hiç değişmeden duran. Hakk, varlığı hiç değişmeyen, hiç yok olmayan ve gerçek olan anlamındadır (el-Hacc, 22/6). Vacib’ul vücut olan, varlığı hiç değişmeden duran demektir.35HâlikالخالقYaratıcı. Hâlik, Allah’ın yoktan var eder yaratıcılığına işâret eden sıfatıdır ve hiç benzeri olmayan bir şeyi meydana getirmek demektir. Bu anlamda Allah’tan başka hiçbir yaratıcı yoktur. Her şeyi yaratan o’dur. İnsanların ortaya koydukları şeyler yaratma değil, vâr olanlardan yeni bir şey elde etmektir. Allah yaratandır. O’nun dışındaki tüm varlıklar ise yaratılmıştır. Her şeyin varlığını ve geçireceği halleri takdîr eden, yaratan, yoktan var eden, büyüklükte eşi olmayandır.36HalîmالحليمYumuşak muâmele eden. Halîm, acele etmeyen, günahkârların cezâsını vermeye güç yetirdiği halde bunu acele yapmayıp, onlara yumuşak davranarak cezâlarını geriye bırakandır. Yumuşak davranan, hilmi çok olan demektir.37HamîdالحميدÖvülen. Hamîd, çok övülen, övgüyle değer sıfatlarıyla hamd edilendir. Bütün varlığın diliyle övülmeye lâyık ve her an ancak O’na hamd edilen tek yüce varlık anlamlarına gelir.38HasîbالحسيبHesap gören. Aynı zamanda hesap gören, muhasebeci ve sayman anlamına gelmektedir. “Kulların yaptıklarını muhasebeye tâbi tutan.

Amellerin karşılığını verme hususunda kâfi olandır. “Onlar (peygamberler) Allah’ın gönderdiklerini tebliğ edenler, O’ndan korkanlar ve Allah’tan başka hiç kimseden korkmayanlardır. Hasîb olarak Allah yeter.” (Ahzâb33/, 39) Hasîb, herkesin yaptıklarını tâkdir edip bütün ayrıntılarıyla bilen ve her insana yaptıklarının karşılığını veren anlamına gelir.

39HayyالحيّHer zaman diri olandır. Hayy, ezelî ve ebedî diri olan, uyuklama, yorulma gibi noksanlıklardan uzak olan. Var. Diri, tam ve mükemmel mânâsıyla hayat sâhibi demektir.40KābidالقابضSıkan, daraltan. Kābid, Allah’ın, her şeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp kavrayan, her şeyi emri altına alıp tutan en yüce varlık olduğu anlamına gelir. Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan demektir.41KādirالقادرKudretli, kudret sâhibi, tükenmez kudreti olan, istediğini dilediği gibi yapmaya muktedir olandır. Her türlü güç ve kuvvet de o’ndandır (el-Bakara, 2/20). İstediğini, istediği gibi yaratmaya muktedir olan, gücü yeten demektir.42KahhârالقهّارKahreden. Kahhâr, Allah’ın ziyâdesiyle kahredici, yok edici yüce bir varlık olduğu anlamına gelir. Sonsuz kudretinin karşısında hiçbir kimsenin gücü ve kudreti olamaz. Ama serbest irâdeleriyle O’nun karşısına çıkma cüretini gösterenlere de lâyık oldukları cezâları tam olarak verecektir. Allah’ın kayıtsız üstünlüğüne sınır koyacak hiçbir varlık yoktur. Her şeye, her istediğini yapacak sûrette, gâlip ve hâkim demektir.43KaviyyالقويّKuvvetli. Kavî, kudretli, güçlü ve sınırsız kuvvet sâhibi olan anlamına gelir. Müslümanlar, her şeyin Allah’ın kudret ve kuvveti karşısında güçsüz olduğu; Allah’a boyun eğmek zorunda olunduğuna inanırlar. Pek kuvvetli demektir. İslam inancına göre bedenen ve ruhen güçlü olmak için günde 116 kez zikrin devamı gereklidir.44KayyûmالقيّومAyakta tutan, yarattıklarının işini çeviren, her işleneni bilen, evveli olmayan demektir.45KebîrالكبيرBüyük, yüce anlamında olup Allah’ın kâinatı hüküm ve kudretiyle idâre eden, her şeyi hükmü altına alan olduğunu belirtir ve pek büyük demektir.46KerîmالكريمCömert, kerem sâhibi; muktedirken affeden, cömertlik duygusunu veren, va’dini yerine getirendir. Çok ikrâm edici, kerîmi olan demektir.47KuddüsالقدّوسTertemiz. Kuddûs, Her türlü hatâ, gaflet ve âcizlikten uzak, eksiklikten berî, mutlak kemâl sâhibi anlamına gelir. Kur’an’da Allah’ın, sonradan olma ve hiçbir tasvir kayıtlarına sığmayan, hakkında hiçbir eksiklik düşünülemeyen en mukaddes olan en yüce varlık olması, bu ismiyle de anlatılmıştır. Her türlü eksiklik ve ayıplardan münezzeh, arı olan demektir.48Latîfاللطيفİnce, letâfetli. Kelime olarak latif, ince hoş, nüfuz edici, saydam, güzel, yumuşak, gizli, derin, lütufkâr gibi anlamları dile getirir.49MâcidالماجدŞânlı. Mâcid, ulu ve cömert, şanı yüce anlamlarını taşımaktadır. Kadri ve şânı büyük, kerem ve müsamahası bol demektir.50Mâlik-ül Mülkمالك الملكMülkün gerçek ezeli ve ebedi sâhibi.51MâniالمانعEngel olan. Mâni, bâzı şeylerin meydana gelmesine müsâde etmeyen, engelleyen demektir.52MecîdالمجيدŞerefli. Mecîd şan, şeref, büyüklük ve kudretinden dolayı yüce olan ve güzel işlerinden dolayı sevilip övülendir. Şeref, ancak kendi emir ve yasaklarına uymakla elde edilebilir. Şânı şerefi çok üstün olan demektir.53MelikالملكHükümdar. Melik mülkün sâhibi, mülk ve saltanatı devamlı olan demektir.54Metînالمتين 

Sağlam, metânetli, kuvveti çok şiddetli olup hiçbir iş zor gelmeyen, pek güçlü demektir.

55Mu’ahhirالمؤخّرGeride bırakan, erteleyen, her şeyden sonra yine var olan; O’na uymayanları zelîl edip arkada bırakan, istediğini geri koyandır. Sonunda yine sadece O var (olarak) kalacaktır.56Mucîbالمجيبİcâbet eden. O’na yalvaranların isteklerine karşılık veren, teklifleri bilendir (el-Bakara, 2/186). Kendine yalvaranların isteklerini veren, duâları kabul eden, icâbet eden demektir.57MuğnîالمغنيZenginleştiren, dilediğine zenginlik veren, ihtiyaçlarını gideren, müstağni kılan demektir.58MuhsîالمحسيSayan, iyilik eden, ihsan eden, hayırsever59Muhyîالمحيي“Canlandıran, dirilten. Muhyî dirilten, canlandıran, hayat veren, vâr ve ihyâ eden, dirilten, can bağışlayan, sağlık veren demektir.60MuîdالمعيدDöndüren. Muîd, yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratandır. O’ndan başka yaratıcı olamaz. Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan demektir.61Muizالمعزİzzet veren. Aziz kelimesinden türetilen Muiz, izzet ve azizlik veren anlamlarına gelir.62MukaddimالمقدّمÖne geçiren. Mukaddim, her şeyden önce olan, dilediğini öne alan; dilediğine maddî ve manevî nimetler verip yükselten, öne geçiren demektir. “Takdim eden” manasına da gelir.63MukîtالمقيتBesleyen, rızıkları yaratan, bilen, tâyin eden, her yaratılmışın rızkını veren demektir.64MuksitالمقسطDürüst veya tasarruflu demek olan Muksit, “Bütün işlerini dengeli yapan” anlamına gelir. Hükmünde ve fiillerinde adâletli olan demektir.65Muktedirالمقتدرİktidar sahibi. Muktedir, gücü her şeye yeten, her şeyi dilediği duruma getiren, kuvvet sahibi demektir. Kehf suresinin 45. ayetinde, Kamer suresinin 42. ve 55. ayetlerinde geçer.66MusavvirالمصورTasarımlayan, şekillendiren. Yaratmış olduğu varlıkları şekillendiren ve durumlarını tâkdir eden demektir.67Mübdî’المبدىءVarlık veren. Mübdî, hiç yoktan ortaya koyan, vâreden, yaratandır. Allah’tan başka yaratıcı yoktur. Yaratıkları maddesiz ve örneksiz olarak baştan yaratan olan Allah’ın adıdır.68MüheyminالمهيْمنBelirleyicidir.69Mü’minالمؤمنGüvenen. İsim Allah’a izafe edildiğinde anlam değişikliği yapılarak (ismi mef’ul) güvenilen şeklinde anlamlandırılır.70MümîtالمميتÖldüren, can alandır. Mümît, öldüren, ölümü her canlıya tâkdir edip bunu uygulayan, yaratıkların ölümünü yaratan, öldüren demektir.”71Müntakimالمنتقم“İntikam alan. Ancak din bilginlerince intikam alma Allah’a yakıştırılamadığı için “günahkârlara adaletiyle müstahak oldukları cezayı veren” şeklinde açıklamalarla ismin antropomorfik çağrışımı yok edilir.72MüteâliالمتعالِHer şeyden yücedir. Müteâli, yüksek ve yüce, bilinenlerin en üstünü demektir. Akıllı yaratılmışlarda mümkün gördüğü her şeyden çok yücedir.”73Mütekebbirالمتكبّر 

Bütün ihtişamın sahibi, Büyük ve büyüklenen Mütekebbir, “zatının ve sıfatlarının mahiyeti bilinemeyecek kadar ulu” anlamına gelir.

74Müzilالمذل 

Zillet veren. Müzil, yüce Allah’ın lâyık olanları zillete düşüren, zelîl kılan, onları hor ve hakîr eden anlamına gelen bir sıfat isimdir. Zillete düşüren, hor ve hakir eden demektir.

75NâfiالنافعFaydalandıran. Nâfi, hayr ve menfaat verecek şeyleri yaratan, faydalandıran anlamına gelir.76NûrالنورEvreni nurlandıran. Nûr, rûhânî ışık, âlemleri nûrlandıran, dilediğini nûr eden, nûr olan demektir.77Râfiالرافع 

Yücelten. Râfi, kaldıran, yükselten, dereceleri yükselten ve yüksek olan anlamlarına gelir. Gönülleri îmân ve irfan ışığıyla parlatan, yüksek gerçeklerden haberdâr eden yüce Allah’tır. Her yönüyle yüce ve yüksek olan O’dur.

78Rakîbالرقيب 

Kontrol ve gözetim altında bulunduran Rakîb, görüp gözeten, murâkebe eden, bütün varlıklar üzerine gözcü olup bütün işlerini kontrol altına alandır. Bütün varlıklar ve bütün işler murakabesi altında bulunan demektir.

79Ra’ûfالرؤوفEsirgeyen. Rauf, çok şefkat ve merhamet gösteren, çok esirgeyen, kolaylık sağlayan anlamındadır. Rauf’un anlamı ilk anda Rahîm’le benzer görünse de Kur’an’da Rauf ismi berâber geçtiği yerlerde Rahîm’den önce anılmıştır. Rauf’un kolaylık sağlaması anlamına örnek yaşlılık, hastalık ve zayıflık gibi hallerde bâzı ibâdetlerden muaf olma sayılabilir.80ReşîdالرشيدDoğru yola eriştiren. Reşîd, bütün âlemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle âkıbetine ulaştıran demektir.81RezzâkالرزّاقRızıklandırandır.82SabûrالصبورSabırlı olan, isyankârlardan acele intikam almayan demektir.83SamedالصمدHer şey kendisine muhtaç olan, kendisi ise hiçbir şeye muhtaç olmayandır. Geleneksel meâl çalışmalarında Samed kelimesine birebir tercüme şeklinde anlam verilmez ve “kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan, ama her şey ona muhtaç olan; tüm canlıların ihtiyaçlarını gideren ve her türlü istekte doğrudan kendisine başvurulan” şeklinde açıklamalarda bulunulur.84ŞehîdالشهيدŞâhit, her şeye şâhit olan, her şeyi hakkıyla gören, bilen ve muamelesini de buna göre yapan demektir. Her zaman ve her yerde hazır ve nâzır olan demektir.85ŞekûrالشكورAz şükredene dahi çok nimet veren.86SelāmالسلامEsenlik kaynağı. Selām, İslam sözcüğüyle aynı semantik kökten türer. Her çeşit âfet ve kaderlerden emin olan demektir. 87Semîالسميعİşiten, işitme kuvvetine sâhip olan ve işitme gücünü verendir. O, hiçbir şartla ve kayda bağlı olmaksızın işitir. Herşeyi işiten, kullarının niyazını kabul eden demektir.88TevvâbالتوّابTövbelere kucak açan Tevvâb, tövbeleri çok kabul eden, tövbe kapısını açık tutarak tövbe etme imkânı veren, bağışlayan demektir. Buna göre Allah, samîmî olarak günahlardan dönüp tövbe edenleri bağışlayandır.89Vâcidالواجدİcâd eyleyen, varlığı kendinden olan. Vâcid, vâr olan ve her şeyi vâreden, icâd eyleyen; varlığı kendinden olan; dilediğini istediği anda var edip yaratandır. O’na karşı hiçbir şey kendini gizleyemez. İstediğini, istediği vakit bulan demektir.90VâhidالواحدEşi ve benzeri olmayan, zâtında tek olan. Vâhid; kendisinden başka olmamak, zâtında, sıfatlarında, işlerinde ve hükümlerinde, fiillerinde aslâ ortağı, dengi ve benzeri bulunmayan demektir. Sayılabilirlik, yâni iki değil, bir olmak demek değildir. Çünkü Allah sonsuzdur, ucu bucağı yoktur. Dolayısıyla bir sayıyla eşlemek imkânsızdır.91VâlîالواليEvreni ve evrende olan her şeyi yöneten, Vâlî, yardım eden, destek veren, işleri düzenleyen, yöneten anlamlarını taşır. Bu muazzam kâinatı ve bütün hadisatı tek başına idare eden demektir.92VârisالوارثBütün servetlerin gerçek sâhibi. Vâris, bütün servetlerin gerçek sâhibi anlamına gelir. Varlığı devam eden, servetlerin hakiki sâhibi demektir.93Vâsiالواسع 

Bağışlaması bol ve rahmeti çok olandır. Yarattıklarına maddî ve manevî genişlik verendir. Lütfu bol olan demektir.

94VedûdالودودSevilen, çok şefkatli, muhabbetli, sâlih kullarını çok seven ve onlarca çok sevilen, onları rahmet ve rızâsına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya yegâne lâyık olandır. Sevgi ve dostluk hissini yaratandır. Kur’an’da iki sûrede (Hûd:90 ve Buruc:14) geçmektedir.95VehhâbالوهّابKarşılıksız bolca verendir Vehhâb. Allah’ın karşılıksız olarak çok hîbe eden, çok fazla bağışlayan olduğu anlamına gelir. Hak sâhibi olmadıkları halde yarattıklarına çok çok verendir. Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan demektir.96VekîlالوكيلVekil kılınan, hayatını Allah’a tevekkül ederek düzenleyen ve böylece O’na sığınanların işlerinde kendilerine yardım edendir; idâresinde hiçbir kayda ve şarta bağlı olmayandır. Tevekkül sâhiplerinin işini düzeltip onlardan daha iyi temin eden demektir.97VelîالوليVeli, dost, emir sâhibi ve iyi insanların, yâni müminlerin dostu (velîsi) olup onlara yardım ederek işlerini yönetendir.98ZâhirالظاهرYarattıklarıyla varlığı aşikâr olan, görünen, varlığında hiç şüphe olmayan, varlığı her şeyden âşikâr olandır. Her yaratık, yaratanının görülen bir şâhididir.99Zülcelâl-i vel-İkrâmذو الجلال والإكرامŞanlı ve İkrâmlı. Zülcelâl-i vel-İkrâm hem azamet, hem de fazl-u kerem sâhibi demektir.

Esmaül Hüsna Okunuşu Ve Anlamı - Allah’ın 99 İsmi Ve Allah’ın İsimleri, Sıfatları, Fazileti

Giriş Tarihi: 05.09.2021 13:51 Güncelleme Tarihi: 07.03.2023 09:29

Allah'ın isimleri için kullanılan tabire Esmaül Hüsna adı verilir. Allah'a (C.C) nispet edilen isimleri ifade etmektedir. Kur'an-ı Kerim'de geçen ilahi isimleri ise 100'den fazladır. Esma ismin çoğulu, Hüsna ise ''güzel, en güzel'' anlamlarını taşımaktadır. Hadis kaynaklarında Allah'ın 99 ismi okumanın faziletleri hakkında önemli bilgiler yer almaktadır. Müslüman âlemi için mühim bir yere sahip olan Allah'ın isimleri, sıfatları ve anlamları okuyabilir, dinle seçeneğine yine bu başlık altından ulaşabilirsiniz. Allah'ın isimleri nedir sorusunun cevabına, Allah'ın 99 ismi Esmaül Hüsna oku ve dinle seçeneği için ayrıntıları inceleyiniz. İşte, Allah'ın isimleri ve anlamları…

Esmaül Hüsna Okunuşu Ve Anlamı - Allah’ın 99 İsmi Ve Allah’ın İsimleri, Sıfatları, Fazileti
Esmaül Hüsna Okunuşu Ve Anlamı - Allah’ın 99 İsmi Ve Allah’ın İsimleri, Sıfatları, Fazileti
Esmaül Hüsna Okunuşu Ve Anlamı - Allah’ın 99 İsmi Ve Allah’ın İsimleri, Sıfatları, Fazileti
Esmaül Hüsna Okunuşu Ve Anlamı - Allah’ın 99 İsmi Ve Allah’ın İsimleri, Sıfatları, Fazileti
Esmaül Hüsna Okunuşu Ve Anlamı - Allah’ın 99 İsmi Ve Allah’ın İsimleri, Sıfatları, Fazileti
SON DAKİKA

Allah'ın 99 ismi ve sıfatları! Esmaül Hüsna isimleri ve anlamları

Esmaül Hüsna isimleri 99 tanedir. Allah esması da bu isimler içinde yer alır. Her biri ayrı anlamlara sahip olduğu gibi her bir isim ayrı zikir sayılarına sahiptir. Ayrıca bu esmalar ile dualar daha güçlü hale getirilebilir. Manevi anlamda da kişinin kendini daha güçlü hissetmesini sağlarken ruhu da besler.

ALLAH'IN 99 İSMİ VE SIFATLARI

Allah'ın isimleri 99 tanedir. Bu isimlerden biri de Allah esmasıdır. Her biri ayrı şifalara ve etkilere sahip olan Allah'ın 99 ismi şunlardır;

Allah, Er Rahman, El Melik, Er Rahim, Es Selam, El Kuddus, El Müheymin, El Mümin, El Cebbar, El Aziz, El Mütekebbir, El Bari, El Halık, El Musavvir, El Vehhab, El Kahhar, El Gaffar, El Fettah, Er Rezzak, El Alim, El Kabıd, El Hafıd, El Basıt, El Muiz, Er Rafi, Es Semi, El Müzil, El Basir, El Adl, El Hakem, El Habir, El Latif, El Azim, El Halim, Eş Şekur, El Gafur, El Aliyy, El Hafız, El Kebir, El Celil, El Mukit, El Hasib, El Kerim, Er Rakib, El Vasi, El Mucib, El Hakim, El Mecid, El Vedud, Eş Şehid, El Bais, El Hakk, El Metin, El Kaviyy, El Vekil, El Muhsi, El Hamid, El Mubdi, El Muhyi, El Muid, El Mümit, El Hayy, El Vacid, El Macid, El Kayyum, El Kadir, Es Samed, El Mukaddim, El Muktedir, El Evvel, El Muahhir, El Zahir, El Ahir, El Vali, El Muteali, El Batın, Et Tevvab, El Berr, El Müntekim, El Afüvv, Malik-ül Mülk, Zül Celali vel İkram, Er Rauf, El Muksit, El Ganiyy, El Cami, El Mani, El Mugni, En Nafi, Ed Darr, El Hadi, En Nur, El Baki, El Bedi, Er Reşid, El Varis, Es Sabur.

Allahın 99 ismi ve sıfatları Esmaül Hüsna isimleri ve anlamları

ESMAÜL HÜSNA İSİMLERİ VE ANLAMLARI

Her bir Esmaül Hüsna ayrı anlama sahiptir. Bu isimlerden bazıları ve anlamları şöyledir;

  • Allah; Eşi benzeri olmayan
  • Er-Rahman; Merhamet eden
  • Er-Rahim; Müminlere sonsuz ihsanda bulunan
  • El-Melik; Kainatın sahibi
  • El-Kuddus; Noksanlıktan uzak olan
  • Es-Selam; Selamete çıkaran
  • El-Mümin; Koruyan
  • El-Müheymin; Her şeyi gören
  • El-Aziz; İzzet sahibi
  • El-Cebbar; Kudret sahibi
  • El-Mütekebbir; Benzeri olmayan
  • El-Halık; Yaratan
  • El-Bari; Kusursuz ve uyumlu yaratan
  • El-Musavvir; Şekil veren
  • El-Gaffar; Mağfiret eden
  • El-Kahhar; Her şeye gücü yeten
  • El-Vehhab; Karşılıksız ihsan eden
  • Er-Rezzak; Rızkı veren
  • El-Fettah; Kolaylaştıran
  • El-Alim; Herşeyi bilen
  • El-Kabıd; Daraltan
  • El-Basıt; Genişleten
  • El-Hafıd; Dereceleri alçaltan
  • Er-Rafi; Yükselten
  • El-Muiz; İzzet veren
  • El-Müzil; Zora düşüren
  • Es-Semi; Her şeyi duyan
  • El-Basir; Her şeyi gören
  • El-Hakem; Hükmeden
  • El-Adl; Adaletli
  • El-Latif; İhsan sahibi
  • El-Habir; Haberdar
  • El-Halim; Yumuşak davranan
  • El-Azim; Yüce
  • El-Gafur; Affı bol
  • Eş-Şekur; Sevap veren
  • El-Aliyy; Yüce
  • El-Kebir; Çok büyük
  • El-Hafız; Koruyucu olan
  • El-Mukit; Rızkı veren
  • El-Hasib; Hesabı iyi gören
  • El-Celil; Azamet sahibi
  • El-Kerim; Çok İkram eden
  • Er-Rakib; Gözeten
  • El-Mucib; Duaları kabul eden
  • El-Vasi; Kudret eden
  • El-Hakim; Her işi hikmetle olan
  • El-Vedud; Kullarını en çok seven
  • El-Mecid; Övgüye layık olan
  • El-Bais; Ölüleri dirilten
  • Eş-Şehid; Her zaman hazır olan
  • El-Hakk; Var olan
  • El-Vekil; Neticeye ulaştıran
  • El-Kaviyy; Kudreti azalmaz
  • El-Metin; Kudret kaynağı
  • El-Veliy; Yardım eden
  • El-Hamid; Hamd ve senaya layık olan
  • El-Muhsi; Yarattıklarını ve yaratacaklarını bilen
  • El-Mübdi; Örneksiz yaratan
  • El-Muid; Yeniden dirilten
  • El-Muhyi; İhya eden
  • El-Mümit; Ölümü tattıran
  • El-Hayy; Ebedi olan
  • El-Kayyum; Kaim olan
  • Malik-ül Mülk; Varlığın ve mülkün sahibi olan
  • Zül Celali vel İkram; Büyük İkram sahibi olan
  • El-Ganiyy; Her türlü zenginliğin sahibi
  • El-Hadi; Hidayet veren
  • El-Varis; Her şeyin esas sahibi

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır