alp emeç kimdir / İYİ Parti'li Alp Emeç tahliye oldu

Alp Emeç Kimdir

alp emeç kimdir

“Cumhurbaşkanına hakaret”ten tutuklanan İYİ Partili Alp Emeç: Bu durum gençleri korkutmasın

Sosyal medya paylaşımı nedeniyle ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla tutuklanan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Alp Emeç, cezaevinden SÖZCÜ’nün sorularını yanıtladı. “Bu durumun gençleri korkutmasını istemiyorum” diyen "Korkmadım ama ülkem adına, bizi yöneten ve karar veren büyükler adına utandım” diye konuştu.

Fırat FISTIK

Yayınlanma: - 20 Nisan Güncellenme:

“Cumhurbaşkanına hakaret”ten tutuklanan İYİ Partili Alp Emeç: Bu durum gençleri korkutmasın

İYİ Parti Gençlik Kolları’ndan 20 yaşında Alp Emeç ‘cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla tutuklandı. Silivri Cezaevi'ne götürülen Emeç'in tutukluluğuna itiraz edilse de Emeç, iki gündür cezaevinde. Üniversite öğrencisi Alp Emeç, sosyal medya paylaşımını, tutukluluk kararını ve neler düşündüğünü SÖZCÜ'ye anlattı.

“Atasözü hoşuma gitti ben de paylaştım. Ama Sedef Kabaş'ın bu atasözünden dolayı tutuklandığını bilmiyordum. Bunu öğrenince zaten 15 dakika içinde sildim paylaşımı“ diyen Emeç, tutukluluğunun gençleri korkutmasını istemiyor.

Not ortalamasının iyi olduğunu söyleyen Emeç'in en büyük endişesi ise derslerden uzak kalmak.  İşte Alp Emeç'in İYİ Parti avukatları aracılığıyla cezaevinden sorularımıza verdiği yanıtlar:

– Önce seni tanıyalım, nerede doğdun? 

Merhaba, ismim Alp Tümer Emeç. 14 Mart tarihinde Sarıyer-Zekeriyaköy'de doğdum. İstanbul Bilgi Üniversitesi Tarih bölümünde tam burslu olarak okuyorum. Şu anda birinci sınıf öğrencisiyim. Derslerim çok iyi, okul çok iyi gidiyor hatta hukuk bölümünde de ÇAP (çift anadal programı) yapmak istiyorum.

– Siyasete nasıl girmeye karar verdin, İYİ Parti'ye ne zaman üye oldun? 

Aslında siyaset benim çocukluk hayalimdi. Yanlış hatırlamıyorsam yılının Kasım ayında henüz 18 yaşındayken İYİ Parti'nin Uluslararası İlişkiler MYK Komisyonu'nda yer alma fırsatım oldu. O tarihten beri de Gençlik Kolları MYK komisyon üyeliğim devam ediyor.

GENÇLER DAHA ÇOK SÖZ SAHİBİ OLMALI

– Siyasetten beklentilerin neler?

En büyük beklentim siyasette genç temsiliyeti sağlamak. Gençlerin temsiliyeti konusunda kısmen başarılı olduğumu düşünüyorum. Türk siyasetinde gençlerin daha çok söz sahibi olmasını istiyorum.

HOŞUMA GİTTİ, PAYLAŞTIM

– Dava ve tutukluluk sürecine gelirsek; tweet’i sildiğinde ne düşünüyordun? Şu anda o paylaşımı yaptığın için pişman mısın, neler söylersin?

Paylaşımı Twitter'da gördüm, atasözü hoşuma gitti ben de paylaştım. Ama Sedef Kabaş'ın bu atasözünden dolayı tutuklandığını bilmiyordum. Bunu öğrenince zaten 15 dakika içinde sildim paylaşımı. Zaten o bahsi geçen atasözünü de ay önce paylaşmıştım. Etkileşimi de yoktu paylaşımımın. Suç teşkil ettiğini bilmiyordum.

POLİS BİLE ŞAŞIRDI TUTUKLULUK TALEBİNE

– Böyle bir kararla karşılaşmayı bekliyor muydun? 

Kesinlikle beklemiyordum. En fazla kolluk ifademi alır ve güne devam ederim diye düşünüyordum. Hatta dersime geç kalır mıyım acaba diye düşündüm. Hatta şöyle söyleyeyim, ifadeye gittiğimde avukat çağırmak istediğimde bir polis, “Avukatlık bir durum yok ifaden alınacak sonra serbestsin zaten ciddi bir durum yok” demişti. Sonra tutukluluk talebiyle sevk edildiğimi öğrenince barodan avukat otomatik olarak çağrılmış oldu. O sözü söyleyen polis dahi şaşırdı tutukluluk talebine.

EĞİTİM HAKKIM KISITLANDIĞI İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜM

– Üniversite öğrencisi olarak tutukluluk nedeniyle derslerden de geri kalacaksın. Bir de ailen ne hissediyor, ne düşünüyor? 

Önümüzdeki hafta vize haftam. Hedefim ÇAP yapıp hukuk okumak ve ortalamam da yüksek. Ama şu an eğitim hakkımdan mahrum kalıyorum ve içinde bulunduğum durumdan dolayı hayallerimi gerçekleştirme konusunda endişeliyim. Cezaevinde yanıma gelen, öğretmen olduğunu düşündüğüm bir kişi bana okulumu sordu. Söylediğimde “Açık öğretim okusaydın sınavlara ve derslere girmen konusunda sana yardımcı olabilirdik fakat örgün eğitimde yardımcı olamayız” dedi. Tabii ki eğitim hakkım kısıtlandığı için çok üzgünüm. Aklım Hâlâ derslerimde, not ortalamamda. Annem olgunlukla karşıladı. ‘Oğlum suç teşkil edecek hiçbir şey yapmadı, arkasındayım' demiş. Ama hep beni düşünüyorlar, akılları bende.

Cezaevine ilk girdiğinde ne ile karşılaştın? 

– İlginç olarak, televizyonda adı geçen çok fazla siyasi tutuklu var burada, onları gördüm.

“SENİN GİBİ ÇOK GENÇ GELİYOR” DİYORLAR

– Koğuşta tek mi kalıyorsun? 

Koğuşta tek kalıyorum. Gardiyanlar, “Cumhurbaşkanına hakaretten mi geldin buraya?” diye soruyorlar. “Senin gibi efendi, temiz yüzlü bir çocuğun başka bir sebepten gelmiş olmasını düşünemezdik zaten” diyorlar. Artık o kadar alışmışlar ki; “Senin gibi çok genç geliyor gün kalıp çıkıyorlar” dediler. Annemden kitap getirmesini istedim. İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Sayın Bahadır Erdem beni ziyaret ettiğinde, burada yaşadıklarını yazıya dök mutlaka demişti. Ben de imkan olursa yaşadıklarımı kısa kısa not almayı düşünüyorum.

GELECEK BİZİM, GELECEK BİZİZ

– Son olarak yaşıtlarına, gençlere, üniversitelilere bir mesajın var mı?

Bu durumun gençleri korkutmasını istemiyorum. Bu durum gençlerin siyaset yapmasına engel olmamalı. Bu gibi durumlarla gençler siyasetten uzaklaşıyor ama aksine siyasette gençlerin daha çok yer alması gerekiyor. Gelecek bizim, gelecek biziz zaten. Bu konuda da anladım ki, anayasal hak olarak ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü kavramları gerçekten çok önemliymiş. Sayın Meral Akşener'e de teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Sürecin başından beri hem kendisi hem de tüm teşkilatlar benim için mücadele ediyorlar. Korkmadım ama ülkem adına, bizi yöneten ve karar veren büyükler adına utandım.

Sedef Kabaş'ın sözlerini paylaşan İYİ Partili genç tutuklandıİlginizi ÇekebilirSedef Kabaş'ın sözlerini paylaşan İYİ Partili genç tutuklandıİYİ Partili Kavuncu: Despotlaşmış bir zihniyetle karşı karşıyayızİlginizi ÇekebilirİYİ Partili Kavuncu: Despotlaşmış bir zihniyetle karşı karşıyayızÖzgür Özel'den Alp Emeç'in tutuklanmasına tepkiİlginizi ÇekebilirÖzgür Özel'den Alp Emeç'in tutuklanmasına tepki

AvukatCHPdavaistanbulİstanbul Bilgi ÜniversitesiİYİ PartiMeral AkşenerokulÖzgür ÖzelPolisSarıyersosyal medyaSözcüTürkiyetweet

Alp Emeç olayı, tabular ve ifade özgürlüğü

İYİ Parti Gençlik Kolları üyesi 20 yaşındaki Alp Emeç’in, Sedef Kabaş’ın tutuklanmasına sebep olan atasözünü sosyal medya hesabından paylaştığı gerekçesi ile tutuklanması sadece siyasi bir mesele değil.

Burada üzerinde düşünmemiz gereken çok önemli bir soru var.

Bu ülke gençlerin yaşayıp üretebilecekleri ve düşünebilecekleri bir ülke mi yoksa korkarak kaçtıkları bir ülke mi olacak? Türkiye, gençlerine özgürce hayal kurma fırsatı verecek mi, yoksa bu ülkenin gençleri tüm siyasi kanatların tabularıyla boğulmaya devam mı edecek?

Bir tarafta İslami kesimin tabuları, diğer tarafta laik kesimin tabuları…

Her siyasi kesimin gençlerin sorgulamasını istemedikleri putları var maalesef…

Z kuşağı çift taraflı tabularla boğulmak isteniyor.

Aslında araştırmalara göre bu kuşak mevcut manzaraya isyan etme eğiliminde ama duygularını ifade edeceği bir düşünce çerçevesi, bir doktrinel taban henüz bulabilmiş değil.

ENTELEKTÜEL ÇORAKLIK Z KUŞAĞINI TERCÜMANSIZ BIRAKIYOR

Türkiye’deki entelektüel çoraklık da Z kuşağının fikirlerine ve hislerine tercüman olabilecek isimlerin çıkmasını engelliyor. Kimi rapçiler bu işe talip oluyor fakat onlarda da tüm tabuları altüst edebilecek bir felsefi donanım olamıyor maalesef.

Gelelim tutuklanan Alp Emeç’e…

Emeç’in tutuklanmasına başta mensubu olduğu İYİ Parti olmak üzere muhalefet cephesinden art arda itirazlar yükseliyor. Bu karara karşı çıkıyorlar, yapılanın hukuksuz olduğunu, adaletle bağdaşmadığını söylüyorlar.

BU TUTUKLAMA BİR HUKUKSUZLUK ÖRNEĞİ

Haklılar. Kesinlikle Alp Emeç’in tutuklanması bir hukuksuzluk ve adaletsizlik örneğidir.

Ancak aynı siyasetçiler bundan iki yıl önce 20 yaşındaki genç komedyen Emre Günsal standup şovunda Mevlana ve Atatürk ile ilgili espri yaptı diye hukuksuzca tutuklanırken neredeydiler? Bir siyasetçi bile ses çıkarmadı bu tutuklamaya. Evet tek bir kişi bile…

2 YIL ÖNCE KİMSE İTİRAZ ETMEMİŞTİ

Günsal’ın sahnede söyledikleri yüzünden gece yarısı 3’te evinden alınmasını neredeyse herkes alkışladı bu ülkede.

Metin Akpınar’a ve Müjdat Gezen’e açılan dava da bir hukuksuzluk örneğiydi. Ben tüm yayınlarda şiddetle itiraz ettim bu yargılamaya. Her iki isim de bunu biliyor.

Fakat hem Müjdat Gezen hem Metin Akpınar, torunu yaşındaki genç meslektaşları Emre Günsal’ın bir espri yüzünden tutuklanmasına hiç itiraz etmediler.

Asla da itiraz edemezler çünkü kendi kitleleri de bu gencin geceyarısı 3’te evinden alınmasını alkışlayan bir kitle. Mizah maalesef bu ülkede bir kitle kuyrukçuluğu haline gelmiş durumda.

Bırakın karşı çıkmayı hem “solcu” mizahçı Vedat Özdemiroğlu hem de “solcu” komedyen Zafer Algöz attıkları twitlerle Emre Günsal’ın tutuklanmasına destek verdiler. Emre Günsal ve yine Günsal gibi yaptığı bir espri nedeniyle gözaltına alınan komedyen Pınar Fidan’ın yaşadığı hukuksuzluğa sadece Deniz Göktaş gibi birkaç genç komedyen itiraz etti. Onlar da bu özgürlükçü tavırları yüzünden Özdemiroğlu gibi “solcu” mizahçılar tarafından bloklandılar.

Hele meşhur komedyenler… Ne Cem Yılmaz ne Şahan Gökbakar ne Yılmaz Erdoğan bir espri yaptı diye Günsal’ın tutuklanmasına minicik de olsa ses çıkarmadılar. Yarın sizlerin başına benzer şey gelirse hangi ahlaki zeminden hareketle buna karşı çıkacaksınız?

Yılmaz Erdoğan hariç diğer ikisini anlarım, kimi resmî tabular karşısında hazırola geçen isimler, zaten o yüzden isteseler bile sistem muhalifi olamıyorlar.

CEM YILMAZ'IN RÜSTEM BATUM İLE SÖYLEŞİSİ VE ŞAHAN'IN UKRAYNA KONUSUNDAKİ DEMOKRAT DURUŞU

Gerçi Cem Yılmaz’ın Rüstem Batum ile olan söyleşisinde ben özgürlükçü bir umut ışığı gördüm, Gökbakar’ın da Ukrayna olayındaki demokrat duruşunu çok takdir ettim ama her iki komedyenin de popülizmi aşarak evrensel anlamda mizahçı çizgiye gelebileceğini sanmıyorum. Keşke yanılsam…

Bu isimler bir yana, kafa itibariyle özgürlükçü ve demokrat olan, asla bu tabulara inanmayan Yılmaz Erdoğan bunu nasıl yapar? Ben Yılmaz Erdoğan ile ilgili bu köşede ayrı bir yazı düşünüyorum. Erdoğan’ın ciddi bir kriz yaşadığını ve 90’lardaki ürkek ve inanmadığı tavırları kabullenmiş çizgisine döndüğünü gözlemliyorum. Oysa “Yeni Türkiye”ye dair haklı hayal kırıklığı Erdoğan’ı diğer uca sürüklememeliydi.

Evet maalesef siyaset ve medya en muhalifinden en iktidar destekçisine kadar 20 yaşında bir komedyenin sahnede yaptığı bir espri nedeniyle tutuklanmasını alkışlamıştı.

Demokrasinin temeli olan, şiddet içermedikçe her türlü aykırı fikri dile getirme özgürlüğünün hakim olduğu bir Türkiye mi yoksa kutsallar ve tabular üzerinden ifade özgürlüğü tanımı yapılan bir Türkiye mi istiyorlar?

Ben Alp Emeç’in tutukluluğunu hukuksuz buluyor ve şiddetle itiraz ediyorum. Tıpkı Emre Günsal’ın tutukluluğunu yanlış bulup, itiraz ettiğim gibi.

Ancak iki yıl önce bugünlerde gerçekleşen o tutukluluğa itiraz ederken yapayalnızdım. Şimdi Alp Emeç’in tutukluluğuna itiraz ederken bakıyorum etraf kalabalık.

HERKESİN KENDİ CEPHESİNE CEPHANE TAŞIDIĞI ÜLKE

Böyle olması sizi iki yıl içinde özgürlükler konusunda mesafe kat ettiğimiz yanılgısına düşürmesin…

Alp Emeç’in tutukluluğuna itiraz eden kalabalık, gençleri hapse atan bir ülke olmamaya, özgürlükleri ne pahasına olursa olsun savunmaya değil, ülkeyi esir almış kutuplaşmada kendi cephesini savunmaya odaklı.

Maalesef çok riyakar bir ülkede yaşıyoruz. Gerçek anlamda özgürlükçü olanların sayısı neredeyse bir elin parmakları kadar az.

Kimse kendi mahallesi dışındakiler için mücadele etmiyor. Aksine öteki mahallenin beter olması için elinden geleni yapıyor. Herkes adeta kendi cephesine cephane taşıyor.

Böyle olduğu için sadece Alp Emeç’ın tutuklanmasına itiraz etmek gençlerin önünü açmıyor, bize özgürlükçü bir Türkiye vaat etmiyor.

Not: Yakın bir arkadaşı bana ulaştı ve Alp Emeç’in çok özgürlükçü ve demokrat bir genç olduğunu, hem Emre Günsal hem Pınar Fidan olayında da özgürlükçü tavırlar aldığını söyledi. Bu da beni çok sevindirdi.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır