Rabbim Allah
Peygamberim
Hazreti Muhammed
Dinim İslam,
Kitabım Kuran,
Ben Müslümanım.
Gönlüm sevgi
Şefkat Dolu,
Ben Müslümanım.
Rabbim Allah
Peygamberim
Hazreti Muhammed
Dinim İslam,
Kitabım Kuran,
Ben Müslümanım.
Gönlüm sevgi
Şefkat Dolu,
Ben Müslümanım.
KUR,AN ALTIN KALEMLE YAZILIR
Altın kalem ile yazılır kur,an
Onuöğ renip de okusan her can
Hakk,ın huzuruna vardığın zaman
KUR,ANIM KUR,ANIM CANIM KUR,ANIM
Hersüresi bin dertlere devadır
Eline alıp okuduğun zaman
Gezerim gezerim meclis gezerim
Meclislerde Muhammed,i süzerim
Nurunu karşıma aldığım zaman
KUR,ANIM KUR,ANIM CANIM KUR,ANIM
Her süresi bin dertlere devadır
Eline alıp da okuduğun zaman
Kulum sğdan sola çevir başını
Akıtıp gözünden kanlı yaşınI
Karanlık kabire ğirdiğin zaman
KUR,ANIM KUR ,ANIM CANIM KUR,ANIM
Hersüresi bin dertlere devadır
Elime alıp da okuduğun zaman
Mümin tevhidi daim sağdan çeker
Dört yanına bakıp mürşidin arar
kRANLIK KABRE VARDIĞI ZAMAN
kur,anım kur,anım canım kur,anım
hER SÜRESİ BİN DERTLERE DEVADIR
eline alıp da okuduğun zaman
Önünde yakacak bir mum varmı
Elinden tutacak mürşidin var mı*
Sırat köprüsün geçeceğin zaman
KUR,ANIM KUR,ANIM CANIM KUR,ANIM
Her süresi bin dertlere devadır
Eline alıp da okuduğun zaman
RİSALE-İ NUR kaleminden yazılan Bu Parça Altın ve Elmas İle Yazılsa Liyakati Var ilahisinin sözlerisini sizler için aşağıda derledik. Bu Parça Altın ve Elmas İle Yazılsa Liyakati Var İlahisinin Sözlerine aşağıdan erişebilirsiniz.
BU PARÇA ALTIN VE ELMASLA YAZILSA LİYAKATİ VAR
Evet, sabıkan bahsi geçmiş:
Avucunda küçük taşların zikir ve tesbih etmesi, وَماَ رَمَيْتَ اِذْ رَمَيْتَ1sırrıyla, aynı avucunda, küçücük taş ve toprak, düşmana top ve gülle hükmünde, onları inhizâma sevk etmesi, 2 وَانْشَقَّ الْقَمَ nassı ile,aynı avucunun parmağıyla kameri iki parça etmesi, ve aynı el, çeşme gibi on parmağından suyun akması ve bir orduya içirmesi, ve aynı el, hastalara ve yaralılara şifa olması, elbette o mübarek el, ne kadar harika bir mu’cize-i kudret-i İlâhiye olduğunu gösterir. Güya, ahbap içinde o elin avucu küçük bir zikirhane-i Sübhânîdir ki, küçücük taşlar dahi içine girse zikir ve tesbih ederler. Ve a’dâya karşı küçücük bir cephane-i Rabbânîdir ki, içine taş ve toprak girse, gülle ve bomba olur. Ve yaralılar ve hastalara karşı küçücük bir eczahane-i Rahmânîdir ki, hangi derde temas etse, derman olur. Ve celâl ile kalktığı vakit, kameri parçalayıp,Kàb-ı Kavseyn şeklini verir. Ve cemâl ile döndüğü vakit, âb-ı kevser akıtan on musluklu bir çeşme-i rahmet hükmüne girer. Acaba böyle bir zâtın birtek eli böyle acip mu’cizâta mazhar ve medar olsa, o zâtın, Hâlık-ı Kâinat yanında ne kadar makbul olduğu ve dâvâsında ne kadar sadık bulunduğu ve o el ile biat edenler ne kadar bahtiyar olacakları, bedâhet derecesinde anlaşılmaz mı?
Dipnotlar – Arapça İbareler – Haşiyeler :
1 : “(Ey Muhammed) attığın zaman da sen atmadın…” Enfal Sûresi, 8;17.
2 : “Ay yarıldı.” Kamer Sûresi, 54:1.
Lügatler :
adâ : düşmanlar
âb-ı Kevser : Cennetteki Kevser Irmağının suyu
acip : hayrette bırakıcı, hayranlık verici
ahbap : dostlar, sevgililer
bahtiyar : talihli, mutlu
bedahet : açıklık, aşikâr olma
biat : bağlılık yemini
celâl : heybet, haşmet
cemâl : güzellik
cephane-i Rabbani : Rab olan Allah’a ait cephane
çeşme-i rahmet : rahmet çeşmesi
dâva : iddia
ecza hane-İ Rahmanı : merhamet ve şefkat sahibi olan Allah’ın ecza hanesi
güya : sanki
Halik-ı Kâinat : evreni ve bütün varlıkları yaratan Allah
intizam : hezimet, bozgun, perişanlık
Kab-ı Kavseyn : Cenab-ı Hakka en yakın olan makam; Peygamberimiz Miraçta bu makamda bizzat Allah’la görüşmüştür
kamer : ay
liyakat : lâyık olma
makbul : kabul görmüş, değer ve itibar sahibi
mahzar : ayna, görünme yeri
medar : kaynak, dayanak
mu’cizât : mucizeler; Allah’ın izniyle peygamberler tarafından ortaya konulup bir benzerini yapmakta başkalarını aciz ve hayrette bırakan
olağanüstü hal ve hareketler :
mucize-i kudret-i İlâhiye : Allah’ın sonsuz kudretiyle bir mucize eseri olarak yarattığı şey
mübarek : hayırlı, uğurlu
nass : Kurân’ın metni, ibaresi, Kur’-ân’ın açık ve kesin hükmü
sabıkan : daha Önceden
sıdık : çok doğru ve sadık
teşbih : Allah’ı her türlü noksan ve kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma
zikir : Allah’ı anma
zikir hane-i Sübhan-i : Allah her türlü eksiklikten uzak olan Allah’ın anıldığı mekân